Etiket: afad

  • “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”

    “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”

    Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir. 7,2 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Ancak Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” dedi.

    Adana Büyükşehir Belediyesince deprem eylem planı çalışmaları kapsamında “Adana’da Fay Hatları ve Deprem Paneli” yapıldı.
    Panel öncesi Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

    “Daha büyük depremleri bekleyebiliriz”
    Prof. Dr. Pampal, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 ilin etkilendiğini ve Doğu Anadolu Fayı ile Çardak Fayı’nın deprem üretmeye devam ettiğini anlatarak, şunları söyledi:

    “Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman en büyük depremlere kaynaklık eden Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Ayrıca Kahramanmaraş’ın ilçeleri, en büyük ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın üzerinde. 6 Şubat’ta birisi 7.8, diğeri 7.6 olmak üzere 2 büyük deprem yaşandı. Bu faylar kırıldı. Ancak bu fayın çevresinde bu kadar büyük deprem üretmeyecek ancak deprem üretme potansiyeli olan başka faylar var. Bu faylar maalesef kırılmaya devam ediyor. Özellikle fayların uç kısmına transfer edilen stres nedeniyle Malatya, Sivas, Adıyaman ve Suriye’de depremler oluyor. Bu depremler olmaya devam edecek. Daha büyüklerini de bekleyebiliriz ancak ne zaman olacağını bilemeyiz.”

    “Adana’daki faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı değil”
    Adana’da bulunan Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı faylarının 5 ile 6 büyüklüğünde depremler üretebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Adana’da en son Kasım ayının başında Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son durumları kontrol etmek için Adana’ya geldik. Adana’da Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı fayları var. Bu faylar, Kozan, Saimbeyli ve Feke gibi yerleşim alanlarına yakın. Bu faylar kırılıyor. Bu faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı deprem üretecek faylar değil ama 5-6 büyüklüğü arasında deprem üretebilecek faylar” diye konuştu.

    “Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz
    Tüm Türkiye’nin depreme hazırlanması gerektiğini ve yapı stokunun yüzde 80-90’ının depreme dayanıklı olmadığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ülkemizi bir seferberlik ruhuyla depreme hazırlamamız lazım. Bunun içinde bir kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bu yasa gelişerek devam ediyor.

    Ülkemizdeki yapı stokunun yüzde 80-90’ı depreme dayanıklı değil. Bu çerçevede yapı stokunu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Riskleri azaltmamız lazım. Tehlike var, tehlike büyük ama tehlike her yer için var. Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. O halde yapacağımız tek bir şey var oda vatandaşlarımızı bilgilendirip, bilinçlendirmek. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Öyle ayrı, gayrı değil, herkesin bu işin altına elini koyması lazım. Çünkü deprem gelirse kimseyi ayırmıyor. El ele verip bu problemi çözmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

    “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir”
    Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Süleyman Pampal, 7 ve üzeri bir depremin meydana geleceğini anlatarak, “7 ve 7,5 arası bir deprem bekliyoruz. 7,2 civarında bir depremin olmasını temenni ediyorum. Bu temenniyle olacak bir şey değil ama üst sınır ve alt sınıra baktığımızda alt sınıra yakın olsa keşke. İstanbul’un yapı stokunu dikkate aldığımızda sonuç çok kötü olabilir. İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir. Hepimiz kalabiliriz. Onun içinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana diyerek şehirleri ayırmadan tüm Türkiye’yi depreme hazırlamalıyız” dedi.

  • Afetlere karşı eğitimden geçti

    Afetlere karşı eğitimden geçti

    Hakkari ve ilçelerinde yaşanabilecek afetlere karşı, İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü gönüllüleri eğitimden geçti.
    Hakkari ve ilçelerindeki AFAD gönüllüleri, Hakkari Mergübütan Kayak Merkezi’nde bir araya geldi. Sabah saatlerinde bölgeye giden AFAD gönüllülerine programda, ip çekme yarışı, çadır kurma yarışı ve depreme karşı alınacak önlemler adı altında eğitimler verildi. Sabah kahvaltısı ile başlayan etkinlik öğle yemeği ve ardından etkinlikte halay çekildi ve yarışmalarda dereceye giren gönüllülere gönüllü bareti ve AFAD çantası hediye edildi.

    AFAD gönüllüsü olan Mehmet Öztekin, “AFAD gönüllüleri olarak Hakkari çevresi ve ilçeleri ile bir araya geldik. Sabah kahvaltını Mergabütan Kayak Merkezi’nde yaptık, oradan tekrar yürüyüş şeklinde AFAD’ın eğitim alalına gelerek çadır kurma yarışmasına katıldık. Yüksekova ve Şemdinli ekibi olarak Hakkari ekibiyle mücadele ettik ve kazandık. Ardından ip çekme, halay ve yanar top gibi etkinliklerle devam eden etkinlikte birinci olarak da AFAD çantası ve baret kazandık. Biz destek AFAD gönüllüleri olarak her daim hazırız Rabbim ülkemizi afetlerden kurusun” dedi.

  • Bakan Kurum’dan milletvekiline sert yanıt

    Bakan Kurum’dan milletvekiline sert yanıt

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği yabancı maden şirketlerinden komisyon aldığı iddiasına ilişkin, “Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız” dedi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, sözlerine Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremden dolayı tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı.

    “11 ilimizde TOKİ binası yıkılmadı”
    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde gösterdiği performans ile beğeni toplayan TOKİ konutlarını hatırlatan Bakan Kurum, “11 ilimizde TOKİ ile yapmış olduğumuz sosyal konut seferberliği kapsamında bir binamız dahi yıkılmadı. Hiçbir vatandaşımızın canına ve malına zarar gelmedi. Bu bakış açısıyla projelerimizi yapıyor, zemin artı 4 katı geçmeyecek, Hataylıların Hatay’da Adıyamanlıların Adıyaman’da Kahramanmaraşlıların Kahramanmaraş’ta yeniden daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşanması bakış açısıyla projelerimizi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir”
    Bakan Kurum, “Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir. Bu devlet 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlatmış. Bugüne de kadar 130 bin konutu teslim gerçekleştirmiş. 7 Temmuz gününden bugüne 70 bin konutun ihalesini yaptık” ifadesini kullandı.

    “AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış”
    Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    Deprem konutları bakanlığımızın bütçesi ile yapmıyoruz. Bakanlığımızın bütçesi ile yapılan kısmı kentsel dönüşüm. Biz orada vatandaşımız mağdur olmasın diye AFAD’dan hak sahibi olanları AFAD’dan, olamayanları da Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız bünyesinde hak sahibi yaparak aynı statü de değerlendiriyoruz.

    Deprem konutlarıyla ilgili bütçeyi merkezi bütçeden AFAD’a aktarıyor. AFAD’dan doğruca bakanlığımıza aktarılıyor. Kentsel dönüşüm alanlarında da bütçeyi bakanlığımız karşılıyor. Bu kapsamda AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış. Bu kaynağın tamamı da deprem konutlarında kullanılmıştır.”

    “2025 yılı sonunda 453 bin yuvayı teslim edeceğiz”
    Kurum, 2024 yılı sonuna kadar deprem bölgesinde inşa edilecek konut sayısı hedeflerini de açıklayarak, “130 bin konutun teslimini gerçekleştirdik 2024 yılı sonunda konut teslim sayısını 200 bin rakamına ulaştıracağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 11 ilimizde 453 bin yeni yuvayı afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Evine girmemiş tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız” diye konuştu.

    Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibariyle 81 ili kapsayan yeni sosyal konutu projesini de başlatacaklarını belirterek projenin özellikle deprem bölgesindeki kiracı vatandaşların en çok yararlanması için çaba sarf edileceğini ifade etti.

    Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin Bakan Kurum’dan ÇED raporu açıklaması
    Bakan Kurum, 13 Şubat 2024’te Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasıyla ilgili Bakanlığına yöneltilen eleştirilere ise şöyle yanıt verdi:
    “Türkiye bir hukuk devletidir. Bakanlıkların görev kapsamı hukuk devletinde anayasayla bakanlıklara verilmiştir. Attığımız her adım kanunladır. Kanun bakanlığa şu yetkiyi verdi. ‘Git bu işletmeleri çevreye etkileri yönünden değerlendir’ demiş. Yani bu işletmenin kurulması aşamasında 22 farklı kurumdan görüş alınmış. Hepsi olumlu.”

    Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Bu kurumlardan gelen görüşte ilgili firmaya denilmiş ki ‘Şu tedbirleri alman kaydıyla ben sana ÇED raporunu veriyorum’. Bakanlığımız her ÇED raporunda olduğu gibi burada da incelemelerini yapmış. Kurumların ayrı ayrı görüşlerini almış. Biz bu işletmenin çevre mevzuatına göre iş yapıp yapmadığını 135 kere incelemişiz.

    En üst sınırdan idari para cezası ve işletmeyi kapatan benim. Bunları yapmış olmamıza rağmen ÇED raporu üzerinden yerel seçimden itibaren bunu siyasi malzeme yapmanın doğru olmadığı görüşündeyim. Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ve işletmeyi kapatarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. Kanunun tüm cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin bu işletmeye karşı uyguladık. Bu konu can konusudur. Bu konu istismar edilemez.”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği, “İliç’in acısı tap tazeyken hem doğayı hem işçilerin canını kurban ettiğinizi burada saklıyorsunuz. Görünen o ki sizin vatanseverliğiniz yabancı maden şirketlerinden tekellerden aldığınız komisyon kadar” iddiasına “Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız” yanıtını verdi.

    Bunun üzerine Bakan Kurum, “Çirkin iftirası, hazımsızlığın, düşmanca tutumunun saygısızlığının kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz. Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız. Şayet sizde biraz şeref ve haysiyet kırıntısı varsa kanıtlayacaksınız. Eğer kanıtlayamazsanız ben zaten şeref ve haysiyetten nasipsizlerle daha fazla konuşacak bir şeyim yok” ifadelerini kullandı.
    Hararetli geçen tartışmaların ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2025 yılı bütçesi 219 milyar 294 milyon 468 bin lira olacak şekilde kabul edildi.

  • AFAD’a akredite arama kurtarma ekibi sayısı 21’e yükseldi

    AFAD’a akredite arama kurtarma ekibi sayısı 21’e yükseldi

    AFAD’ın 2020 yılından sonra çıkardığı yönetmelik ve kılavuzlar kapsamında, arama kurtarma çalışmalarına akreditasyon sistemi getirildi.

    Bu akreditasyon sistemiyle, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel kuruluşlara bağlı arama kurtarma ekipleri, “Afet ve Acil Durumlara İlişkin Hizmet Standartları ve Akreditasyon Esaslarının Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik” ile “Kentsel Arama ve Kurtarma Kılavuzu” kapsamında akreditasyon çalışmalarına devam ediyor.

    Ekipler, AFAD tarafından verilen eğitimlerin ardından sınavlara tabi tutularak “hafif”, “orta” ve “ağır” arama kurtarma sertifikaları alıyor.

    Akredite programı kapsamında ekiplere enkazda arama kurtarma, harita-pusula-GPS, dar ve kapalı ortamda çalışma, gergin ip sistemleri, eğimli ve dik açı kurtarma, iple çalışma, tırmanma eğitimleri veriliyor. Bu eğitimlerle, ekipler arası koordinasyon gücünün artırılması da amaçlanıyor.

    Bursa’da geçen yıla kadar 8 olan akredite edilmiş arama kurtarma ekibi sayısı, özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından verilen eğitimlerle 21’e yükseldi.

    Bursa’da 1000’e yakın kişi akredite sürecine dahil edildi

    AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan, AA muhabirine, sınavlara tabi tutulan ekiplere imkan ve kabiliyetlerine göre müracaat ettikleri sınıfta akreditasyon verildiğini söyledi.

    Kentteki arama kurtarma ekiplerinin kendilerine müracaat ettiğini belirten Buldan, “Geçen yıla kadar Bursa’da 8 akredite edilmiş arama kurtarma ekibi vardı. 1 yıl içerisinde buna ilave olarak 13 ekip daha dahil oldu. Şu an 3’ü kamu, 8’i STK ve diğerleri özel fabrika ve iş yerleri olmak üzere 21 akredite ekip bulunmaktadır.” dedi.

    Buldan, eğitimlerle ilde 1000’e yakın kişinin akredite sürecine dahil edildiğini anlattı.

    Bursa’nın sanayi kenti olması dolayısıyla fabrika ve iş yerlerinde kurulan arama kurtarma ekiplerinin eğitim süreçlerine de hız verildiğini dile getiren Buldan, şöyle devam etti:

    “Hem fabrikalarımız hem de iş yerlerimiz kendi iç planları doğrultusunda kendi kendine yetebilecek nitelikte ekipler oluşturmaktadır. Bu şekilde bir ekip oluşturan kurum ve kuruluşların, diğer zamanlarda başka kişilere de yardım olabilecek şekle getirilmesi için bu akreditasyon sistemi içerisinde de yine arama kurtarma eğitimleri almasını sağlamış oluyoruz. Bursa sanayi şehri olmasından dolayı bu konuda da bizden eğitim almak isteyen, akredite olmak isteyenleri de teşvik ediyoruz ve hızlı bir şekilde eğitimlerini veriyoruz. Şu anda ilimizde 54 kamu, özel ve fabrikalardan oluşturulmuş ekip var.”

    Buldan, akredite sürecine tabi olan ekiplerle, olası afet ve acil durumlarda arama kurtarma çalışma grubunun koordinesinde çalışabilecek daha güçlü, afetlere müdahale edebilme kabiliyetini artırmış bir şehir olacaklarını vurguladı.

     “Bursa’nın dirençli hale getirilmesi gerekiyor”

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde de Bursa’nın hem kamu hem de özel sektör gücüyle bölgede yaraları sarmada aktif rol aldığını anımsatan Buldan, kentin acil durumlara hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi.

    Buldan, sırtını Uludağ, yüzünü Marmara’ya dönmüş Bursa’nın dirençli hale gelmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

    “Bu bağlamda da ilimizin bu kapasitesini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Hem afet planlarımızla hem de buna bağlı olarak bu sistem içerisinde dirençli bir şehir hale gelmesi noktasında afet ve acil durum eğitimlerimizde bilinçlendirme çalışmalarını yürütmekteyiz. Tüm ekiplerin birlikte çalışabilirliğini, kabiliyetini, yeteneğini ortaya çıkararak bir ekip ruhuyla, kamu uyumu içerisinde, eşgüdüm halinde çalışabilme kabiliyetlerini artırarak şehrimizde ve ülkemizde olabilecek herhangi bir afete de intikalini, kabiliyetini, yeteneğini artırarak faydalı hale getirmeye çalışıyoruz.”

    Buldan, ilçeleri de sürece dahil ederek ekipler oluşturmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

  • Asırlık ahşap ev heyelana yenik düştü

    Asırlık ahşap ev heyelana yenik düştü

    Rize’de şiddetli sağanak yağışların hayatı olumsuz etkilediği asırlık ahşap ev heyelan nedeniyle yıkıldı.
    Geçtiğimiz gün Rize’yi etkisi altına alan şiddetli sağanak yağışlar hayatı olumsuz etkiledi. Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Büyükköy Beldesi Çaycılar mahallesinde Okur ailesine ait 2 katlı ev de yağmurlardan nasibini aldı. Evin alt katını çevreleyen kara taşlarla örülmüş duvarın çökmesiyle içerisi toprak doldu.

    Ahşap çivilerle yapılmış olan tarihi Rize evinin alt kısmındaki toprağın da boşalması sonucu evin bir kısmı çökerek tamamen kullanılmayacak hale geldi. Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) Rize İl Müdürlüğü tarafından bölgeye sevk edilen ekipler heyelanlı alanda inceleme ve hasar tespit çalışması başlattı.

    “Can kaybı olmadığı için şükrediyoruz”
    Ailesinin 100 yılı aşkın süredir son yağmurlarla zarar görerek çöken evde ikamet ettiğini dile getiren Hamza Okur “Dün akşam 03.00 sıralarında duyduğumuza göre çökmüş burası. 100 yılı aşkın süredir yaşadığımız bir evdi. Mala geldi. İçerisinde dün akşam yoktuk. Can kaybı olmadığı için şükrediyoruz. Normalde kalıyorduk içerisinde. Son 1 yılda yarıcılar kalıyordu. Allah hayırlısını nasip etsin. 100 yılın üzerinde bir ev. Can kaybı olmadı en azından” ifadelerini kullandı.

  • 249 kişi kaçarken yaralandı

    249 kişi kaçarken yaralandı

    Malatya’nın Kale ilçesinde dün meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem sonrası 249 vatandaşın kaçarken yaralandığı belirtilirken, hafif hasar gören 21 okul için yarın da tatil kararı verildi. Kale ilçesinde 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından saha tarama çalışmaları sürerken kentte incelemelerini tamamlayan AFAD Başkanı Oktay Memiş, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak ile yetkililerin katılımı ile son durum hakkında bililer verdi.

    AFAD koordinasyon merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan AFAD Başkanı Oktay Memiş, depremin hemen ardından AFAD, jandarma, emniyet, itfaiye ve 112 ekiplerinin de dahil olduğu geniş bir ekibin, bölgedeki çalışmalara katıldığını söyledi. AFAD’ın toplam bin 216 personel ve 363 araç ile sahada görev yaptığını belirten Memiş, yapılan tarama çalışmalarının ardından enkaz altında kimse bulunmadığının tespit edildiğini ve bu durumun sevindirici olduğunu belirtti.

    249 kişi korku ve panik nedeniyle etkilendi
    Depremden etkilenen bölgelerde 249 vatandaşın korku ve panik nedeniyle hafif şekilde etkilendiğini ifade eden Memiş, bu kişilerden bir kısmının kontrol amaçlı hastanelere sevk edildiğini söyledi. Malatya’da 2, Elazığ’da ise 8 vatandaşın tedavisinin sürdüğünü de ifade eden Memiş, ayrıca Kızılay’ın bölgedeki vatandaşlara yönelik 12 bin kişilik yemek hizmeti sunduğu belirtti.

    Artçı depremler devam ediyor
    Depremin ardından 202 artçı sarsıntı daha kaydedildiğini dile getiren Memiş, bölgedeki yapı stokunun 6 Şubat depremleri sonrası iyileştiğini ve bu nedenle büyük çaplı bir olumsuz durum beklenmediğini söyledi. Memiş, Sivas’ta da bugün gün içerisinde 4.7 ve 4.1 büyüklüğünde iki deprem meydana geldiğini ancak burada da ciddi bir hasarın yaşanmadığını belirtti.

    AFAD Başkanı Memiş, tüm bu çalışmaları Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde, ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde yürüttüklerini ve her zaman vatandaşların yanında olduklarını vurguladı. Memiş, “Allah beterinden korusun, tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.

    Vali Yavuz: “2 yaralının tedavisi sürüyor”
    Malatya Valisi Seddar Yavuz ise yaralanan 2 vatandaşın hastanede tedavi gördüğünü belirterek depremin ardından hızlı bir şekilde saha tarama çalışmalarının başlatıldığını ve büyük bir yıkım olmadığını belirtti. Vali Yavuz, yaralılardan birinin panik nedeniyle atlarken bacak ve bel bölgesinde kırıklar oluştuğunu, diğerinin ise kerpiç bir duvarın yıkılması sonucu ayağından yaralandığını söyledi. Her iki yaralının da hastanede tedavilerinin sürdüğünü belirtti.

    21 okulda onarım çalışmaları sürüyor
    Deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına hızla başlandığını dile getiren Yavuz, 471 resmi eğitim binasında yapılan incelemelerde, 21 okulda sıva dökülmeleri gibi yüzeysel hasarlar tespit edildiğini söyledi. Okulların boya ve onarım çalışmalarının hafta sonu tamamlanacağını belirten Yavuz, bu 21 okulda eğitime bir gün ara verildiğini duyurdu.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin yanı sıra, 28 ekip ve 56 teknik personelin sahada hasar tespit çalışmalarına devam ettiğini açıklayan Vali Yavuz, AFAD ve diğer kurumların koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Vatandaşlardan gelen ihbarların titizlikle değerlendirildiğini de ekledi. Vali Yavuz, tüm depremzedelere geçmiş olsun dileklerini ileterek, çalışmalara devam edildiğini vurguladı.

  • “Bina Deprem Yönetmeliğini tamamladık”

    “Bina Deprem Yönetmeliğini tamamladık”

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında, 30 büyükşehir belediyesinden yetkililerin katılımıyla, ‘Büyükşehir Belediyeleri Afet ve Acil Durum Birimleri Koordinasyon ve Bilgilendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantında sunum yapan ve açıklamalarda bulunan AFAD Başkanı Okay Memiş, ardından gazetecilere verdiği röportajda şu ifadelere yer verdi:
    “Biz, AFAD olarak, kriz yönetiminden ziyade, risklerin yönetiminin çok daha doğru bir strateji olduğunun farkındayız. Dünyanın birçok ülkesinde bu yönde çalışmalar, eğitim faaliyetleri, farkındalık çalışmaları düzenleniyor. Biz de bugün AFAD olarak 30 büyükşehrimizin ilgili yöneticileriyle risk azaltma çalışmalarının ne şekilde yapılması gerektiğini, yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceği hususlarını anlatan, onlarla fikir alışverişinde bulunan bir program düzenliyoruz.”

    “Özellikle 6 Şubat depreminden sonra dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışması yaptığımızı söyleyebiliriz”

    Yapılan çalışmalarla ilgili konuşan Memiş, “Risk azaltma çalışmalarını, İl Risk Azaltma Planları (IRAP) üzerinden planlıyoruz. Çünkü her ilin riski diğer ilden daha farklı. Deprem Anadolu coğrafyasının tamamıyla ilgili önemli bir risktir. Bütün afet durumlarıyla ilgili çalışmalarımız var. 2018’den itibaren IRAP çalışmalarına başladık ve 2021 sonunda da 81 ilimiz planlarını tamamlayıp, çalışmalarını bitirdiler. 2022’de ise Cumhurbaşkanımızın onaylıyla, Türkiye Risk Azaltma Planı (TARAP) yayınlandı. Bu bizim anayasa niteliğimizde bir çalışma. Biz 85 milyon aziz Türk milleti olarak krizlerde çok iyi bir performans sergiliyoruz. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışması yaptığımızı söyleyebiliriz. Risk azaltmaya yönelik çalışmalarımızı daha fazla yapmak zorundayız. Depreme karşı en önemli risk azaltma bize göre kentsel dönüşümdür. Bu konuda çalışmalarımız var” diye konuştu.

    “Biz büyük depremlerde hangi binaların zarar göreceğini biliyoruz”

    Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yapması gerektiğini dile getiren Memiş, “Buradaki yerel yöneticilerimizle, belediyecilerimizle kentsel dönüşüm ve diğer risk azaltma çalışmalarını beraberce konuşacağız. Vatandaş bilinçli bir şekilde konut yaptırmalı. Ev satın alırken de dikkat etmek durumunda. Bu durum ilk vatandaştan başlıyor. Müteahidin, çalışan işçinin, ustasının, yerel yöneticilerin, ruhsat verenlerin, şehir plancılarının, zemin etütçülerinin işini iyi yapması lazım. Bizim de bu denetimleri çok etkin bir şekilde yapmamız lazım. Biz büyük depremlerde hangi binaların zarar göreceğini biliyoruz. Binadakilere ‘gel bunu kentsel dönüşümle yenileyelim’ dediğimizde hala zorluklarla karşılaşıyoruz. Burada hem yerel yönetimlerimizin ve vatandaşlarımızın büyük özveri ve çaba göstermesi lazım” dedi.

    “Bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bunu tamamladık”

    Bina Deprem Yönetmeliği çalışmalarının tamamlandığını aktaran Memiş, “Öte yandan bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bunu tamamladık. İnşallah bunu Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz ve kamu oyuyla paylaşacağız. Sel afeti açısından ise 111 ekskavatör aldık. Bunlarla 5 aydır Karadeniz’in riskli derelerinin ıslahına başladık. Zonguldak, Kastamonu ve Bartın’da ‘turuncu ikaz’ verilmişti. Zonguldak’ta bir yılda yağan yağmurun dörtte biri, bir günde yağdı ancak alınan tedbirler, yapılan çalışmalar sayesinde aşırı yağış bir afete dönüşmedi. Diğer bölgelerinde çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek” şeklinde konuştu.

  • 10 ilin 700 AFAD personeli Uludağ’da buluştu

    10 ilin 700 AFAD personeli Uludağ’da buluştu

    AFAD Başkanlığı koordinasyonunda, Bursa Valiliği İl AFAD Müdürlüğü tarafından düzenlenen Marmara Bölgesi Akredite Ekipleri Kampı, Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale, Edirne, Kırıkkale, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova olmak üzere 10 ilden 59 ekip, 169 araç ve 700 personelin katılımı ile gerçekleştirildi. Uludağ Kocayayla mevkiinde gerçekleştirilen kamp programı faaliyetleri 3 farklı lokasyonda yürütüldü. Ana yerleşke olan Kocayayla mevkiinde oryantiring parkurunda 7 ekipten 24 kişi, GPS parkurunda 18 ekipten 69 kişi, voleybol etkinliğine 10 ekipten 60 kişi, okçuluk faaliyetine 1 ekipten 10 kişi, 9 kilometre trekking faaliyeti ise 32 ekipten 182 kişiyle gerçekleştirildi.

    Gelemiç lokasyonunda ise tırmanış parkurunda 8 ekipten 21 kişi, rafting parkurunda 3 ekipten 8 kişi, kanyon geçişi faaliyeti de 11 ekipten 24 kişiyle yürütüldü. Haydar lokasyonunda ise kaplıca faaliyetine 3 ekipten 15 kişi katıldı. 10 ilden 59 ekip ve 700 personelin katılımı ile düzenlenen AFAD Akredite Ekipler Marmara Bölgesel Kampının ikinci gününde, Bursa Valisi Erol Ayyıldız ile AFAD Başkanı Vali Okay Memiş’in katılımlarıyla değerlendirme toplantısı düzenlendi.

  • AFAD, 2 ilde turuncu, 22 ilde sarı kod ile yağış uyarısı yaptı

    AFAD, 2 ilde turuncu, 22 ilde sarı kod ile yağış uyarısı yaptı

    AFAD, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 2 ilde turuncu, 22 ilde ise sarı kod ile yağış uyarısı yapıldığını bildirdi. Yapılan açıklamaya göre, Kırklareli ve Tekirdağ’da turuncu kod, Kastamonu, Karabük, Bolu, İstanbul, Sinop, Çankırı, Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Ardahan, Artvin, Kars, Edirne, Konya, Antalya, Isparta, Afyonkarahisar, Denizli, Burdur ve Manisa’da ise sarı kod uyarısı yapıldı.

    Paylaşımda, turuncu yağış uyarısı verilen 2 ilden 57 ihbar alındığı ve Karabük’te 5 kişinin tahliye edildiği belirtilerek, “Vatandaşlarımızın ani sel, su baskını, heyelan, yıldırım, yerel dolu yağışı, ani kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına ile ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olmasını önemle hatırlatıyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Esenyurt Belediye Başkanı “Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısı’na katıldı

    Esenyurt Belediye Başkanı “Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısı’na katıldı

    Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, beklenen İstanbul depremine karşı Esenyurt’u dirençli hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede bilim insanları ve alanında uzman akademisyenlerle gerçekleştirilen deprem panellerinin ardından mahallelerde kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantıları yapılmaya başlandı. Katılımcı belediyecilik anlayışıyla vatandaşların fikir ve önerilerinin alındığı toplantıların ilki Esenkent ve Âşık Veysel Mahallelerinde düzenlendi. Gürbüz Süleymanoğlu Spor Merkezi bahçesinde gerçekleşen toplantıya Başkan Özer’in yanı sıra siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Mahalle sakinlerini kentsel dönüşüm konusunda bilgilendirmek ve kentsel dönüşüm ile ilgili mevcut problemleri masaya yatırmak amacıyla düzenlenen programda, vatandaşlar merak ettiği sorulara da cevap buldu.

    “Deprem öldürmez, açgözlülük ve malzemeden çalmak öldürür”
    Esenyurt’un depreme dayanıklı, sağlıklı ve güvenli bir ilçe olması için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Prof. Özer, çürük yapılar, rantsal yapılaşma ve çok katlı binaların getirdiği sorunlara karşı en iyi çözümleri üretmek için vatandaşları karar alma sürecine dahil edeceklerini belirtti. Başkan Özer şöyle devam etti: “İki hafta önce Ekrem Başkan ile beraber Paris’teydim. Eyfel Kulesi’ne çıktım. Oradan Paris’e baktım. En yüksek bina belki beş kat, altı kat ama hepsi aynı. Düzgün dizilmiş, hava koridorları var. Meydanları, ormanları, yolları ile muazzam bir şehir Nüfusu neredeyse Esenyurt’un nüfusu kadar. Ama Esenyurt’un en az yüz misli büyüklüğündeki bir alana yayılmış. Esenyurt 43 km’ye sıkışmış. Kentsel dönüşüm ihtiyacı da ortaya çıkmamış. Depremi yaşamış bir kardeşiniz olarak, kardeşlerini depreme vermiş biri olarak bunun ne kadar büyük bir acı olduğunu biliyorum. Onun için kimsenin bu acıyı yaşamasını istemiyorum. Aslında deprem öldürmez. Açgözlülük, kötü iş yapmak, betondan, çimentodan çalmak öldürür. Depremler olacak ama depremin oluşturduğu afeti felakete çevirmeyebiliriz. Afetleri biz felaketlere çeviriyoruz ve o felaketler bize acı olarak geri dönüyor.”

    “Evlerimize korkuyla değil, güvenle girelim”
    Tüm kurumların el birliğiyle bu konuya çözüm bulması gerektiğini ifade eden Başkan Özer, “Bunun çaresi önce kreşten, ilkokuldan başlayarak çocuklarımızı doğru şekilde eğitmektir. Birey olarak, aile olarak, toplum olarak, devlet olarak eğitmeye, onlardan iyi insanlar çıkarmaya çalışmalıyız. İyi insanlar yetiştiremediğimiz takdirde bunlar sonradan bizim felaketimiz olarak geri dönüyor. İşte onun için Türkiye’de bir seferberlik ilan edelim diyoruz. Bu seferberliğin içinde ilçe belediyelerinin afet işleri müdürlükleri, AKOM ve AFAD’ın olması lazım. Afetin partisi yok, bu ülke hepimizin, el ele vermek durumundayız. El ele vermediğimiz takdirde bunun üstesinden gelemeyiz. İBB ile birlikte neler yapabileceğimizi görüşüyoruz. Ekrem Başkanımızın da öncülüğünde yapabileceğimiz kadar bir kentsel dönüşüm yapalım istiyoruz. Evlerimize korkuyla değil, güvenle girelim. Bilimin ışığında afetlere ve depreme karşı dayanıklı, dirençli bir Esenyurt meydana getirelim. Esenyurt, çarpık bir kentleşmeyle karşı karşıya bırakılmış. Gelin, zararın neresinden dönersek kârdır misali el ele verelim. Şehrimizi depreme dirençli hale getirelim. Bugün burada toplanmamızın nedeni bu. Diğer mahallelerimizde de bunu yapacağız. Adım adım yol alacağız. El birliği, gönül birliği yaparak imajı düzelmiş, depreme dirençli, barış ve kardeşliğin ihya olduğu bir Esenyurt’u meydana getireceğiz” diye konuştu.