Etiket: afad

  • Milyonluk villadan AFAD çadırına

    Milyonluk villadan AFAD çadırına

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Doğanşehir ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan ve 5 yıl önce kredi çekerek aldıkları villaları depremde hasar gören Mehmet ve Sevgi Kubat çifti, evlerinin bahçesine kurdukları çadırda yaşıyor. İki depremi de Doğanşehir’de yaşayan Kubat çifti, yetkiler tarafından incelenen villanın orta hasarlı olarak tespit edildiğini belirterek deprem sonrası devletin her an yanlarında olduğunu söyledi.

    “Villamız var sanıyorduk”

    Bölgedeki 65’e yakın villanın depremlerde hasar aldığını belirten Mehmet Kubat, “Orman muhafaza memurluğundan emekli olduktan sonra bu villayı aldım. Kahramanmaraş merkezli depremlerde evimiz harap oldu. Allah devletimizden milletimizden razı olsun bize çadır verdi. Biz villamız var sanıyorduk, sanıyormuşuz bizim değilmiş harap oldu. Buna şükür canımız sağ. İlk depreme çocuklarla evde yakalandık. Çok şükür hiç birine bir şey olmadı. Devletimiz ve milletimiz fazlasıyla yardım yaptı. Doğanşehir’e gelen yardım, Malatya’ya yeterdi. Biz devletimizden milletimizden razıyız. Bölgedeki villalar deprem öncesi 3 ila 4 milyon aralığında satılıyordu şuan hepsi oturulmaz durumda bundan dolayı çadırda yaşıyoruz” dedi.

    “Çadırda hayat çok zor“

    35 yıllık emeklerinin bir anda gittiğini aktaran Sevgi Kubat ise “İlk depremde uyanıktım. Bir sallantı ile sarsıldık. Çocuk ve torunlarımız bizdeydi. Kendimizi dışarı attık. Daha sonra Sürgü Mahallesi’ne gittik. Orada da ikinci depreme yakalandık. 35 yıllık emeğimiz evimizin hali bu. Çadırda hayat çok zor. Tencerede su ısıtmak, lavabo yok, anlatmak çok zor“ diye konuştu.

  • Kahramanmaraş’ta 4.4 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş’ta 4.4 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre, saat 16.10 sıralarında Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 15 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem merkezde de hafif hissedildi.

  • Kahramanmaraş’ta 5,3 büyüklüğünde deprem

    Kahramanmaraş’ta 5,3 büyüklüğünde deprem

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde saat 12.19’da 5,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

    Yerin 7 kilometre derinliğinde oluşan deprem, kısa süreli endişe yarattı.

  • AFAD’a “Bakanlıklar üstü yetki” önerisi

    AFAD’a “Bakanlıklar üstü yetki” önerisi

    Kahramanmaraş depremlerinin ardından hali hazırda İç İşleri Bakanlığı bünyesinde olan AFAD’a ayrı bir bakanlık verilip verilmemesi ile ilgili görüşler bildirilmiş, üzerine tartışmalar yapılmıştı. Konuyla ilgili olarak İstanbul Aydın Üniversitesi AFAM Koordinatörü Serhat Yılmaz, AFAD’a ayrı bir bakanlık verilmesinin başka sıkıntılar doğuracağını bunun yerine eskiden olduğu gibi Cumhurbaşkanlığına bağlı bir yapı olarak yetki verilmesi gerektiğini savundu.

    Serhat Yılmaz, afet gibi tüm toplumu etkileyen bir durumda AFAD’a bakanlık verildiğinde tüm sorumluluğun o bakanlığa ait olmasının doğru olmadığını, AFAD’a daha etkin bir şekilde işleyişi hızlandırabilmesi adına bakanlıklar üstü bir yapı olarak yetki verilmesinin daha iyi olacağını söyleyerek açıklamalarına şöyle devam etti:

    “Afet, herhangi bir bölgede gerçekleşen doğa, insan ve teknoloji kaynaklı bir olayın açığa çıkan sonuçlarının yerel imkânların başarısız kaldığı ve günlük yaşamın kesintiye uğradığı veya tamamen durduğu durumlardır. Sağlık, güvenlik, eğitim, ulaşım, iletişim hizmetleri gibi birçok hizmeti alarak günlük hayatımızı devam ettiriyoruz. İş sürekliliği de bunun içerisindedir. Bunların kesintiye uğraması ya da durması demek bütün bu sistemlerde hasar oluşması anlamına geliyor. Afet denilebilmesi için bu zaten ön kabul. Bunun karşılığı olarak afet bakanlığının kurulmaması gerekir. Çünkü afet durumunda görev ve sorumluluk alan belediyeler, kültür, iç işleri, milli savunma, tarım ve orman bakanlığı, çevre şehircilik ve iklim değişikliği, sağlık bakanlığının yani aslında Türkiye’de bütün bakanlıkların afet ve acil durumlara yönelik yerine getirmesi gereken görev ve sorumlukları var. Eğer bir bakanlık kurarsanız siz bu bütün görev ve sorumlulukları bir kuruma vermiş olacaksınız. Doğal olarak bütün bakanlıkların bu alandaki işleyişini engellemiş olacaksınız. Afet dediğimiz olay toplumun tamamını etkileyen bir olgu olduğu için bütün sorumluluğu tek bir kuruma atfetmiş olacağız. Ama afete hazırlık dediğimiz olay bireyin de dahil olması üzere toplumun tamamını ilgilendiren olaydır.”

     

    Eski sistemde Başbakanlığa bağlı olan AFAD’ın mevcut sistemde Cumhurbaşkanlığına bağlanmasının neden daha iyi olacağına dair Yılmaz açıklamalarına şunları ekledi:

    “Öncesinde tüm sorumluluğun yerine getirilmesi için bir koordinasyon içerisinde, yasaya tanımlı atfedilen yükümlülüklerin ne kadar yerine getirilebileceği ya da bunların hangisinin eksik olduğu ya da iyi bir şekilde afete hazırlanabilmek için bu çalışmaların hangilerinin daha öncelikle yapabilmek veya iyileştirmek gerektiğini planlamak lazım. Bu planlamamayı da yapabilmek yani plan içerisinde kalan bütün kurumları organize edebilmek için sizin afet ile ilgili oluşturacağınız kurumsal yapılanmayı bakanlıklar üstü bir seviyeye çıkarmanız gerekir. Yani mevcut sistem içerisinde Cumhurbaşkanlığına bağlı ve bakanlıklar üzeri bir yapı olması lazım. Mesela bugün Türkiye afet müdahale planını açıp baktığınızda 7 tane bakanlık planın ana çözüm ortağı Kızılay ile 8 kurum yapıyor. Ayrıca diğer bakanlıklar ve kurumlar da destek gruplar içerisinde yer alıyor. Şimdi siz 7 bakanlık 1 kuruma toplamda 8 yapıya görev atfediyorsanız, diğer bakanlıkları da ihtiyaç halinde görev atfedeceğinizi söylüyorsanız bu planlama kapsamında bu görev verecek olan kurumun bakanlıklar üstü bir yapıda olması lazım ki görev çatışması olmasın.

    Mevcut sitemde de bizim eleştirdiğimiz husus buydu çünkü İçişleri Bakanlığının altına bağlanmıştı. Aslında eski sistemde Başbakanlığa bağlı olan bu sistemin tekrar benzer bir şekilde Cumhurbaşkanlığına bağlı benzer bir yapıya dönmesi lazım ki hem afetin operasyonel kapasitesini geliştirebilelim hem standartları denetleyebilmek, takip edebilmek ve kurumsal yaptırımlarını arttırabilelim. Ayrıca herhangi bir krizle karşılaştığımızda bu krizi efektif olarak yönetebilecek bir potansiyel kazandıralım AFAD’a. Bu nedenle biz afet bakanlığına karşı çıkıyoruz ama afet ile ilgili bir kurumun da gerekliliğinden dolayı bunun daha işlevsel bir alana çekilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bürokratik olarak düşündüğünüzde bir bakanlığın altında yer alan, mevcut durum için söylüyorum, müdürlük seviyesindeki kurumun başka bir bakanlığı plan içerisinde harekete geçirmesi için çok fazla uzun bir bürokratik süreçten geçilmesi gerekiyor. Bu da operasyon sürecinde çok büyük sorunlar oluşturabilir.”

    “Türk tipi bir tipi bir afet yönetim sistemi geliştirmemiz gerekiyor”

    Dünyadaki örnekleri de ele alarak Türk tipi bir afet yönetim sisteminin geliştirmesi gerektiğini de son olarak ekleyen Yılmaz, “Dünyadaki örneklere baktığımızda mesela FEMA örneği var. 11 Eylül saldırılarında İç Güvenlik Bakanlığı kuruluyor onlar da aynı hatayı yaparak İç Güvenlik Bakanlığının altına verdiler FEMA’yı. 2005 Katrina Kasırgasında FEMA’nın yetersiz kaldığı ile ilgili o dönem Amerika çok ciddi tartıştı. Mesela Japonya’da afetlerle ilgili kurum direk Başbakanlığa bağlıdır, bütün bakanlıklar bu kurumun içerisinde görevlidir ve afet durumu ilan edildiğinde başbakan başkanlığında o komisyon toplanır. Doğal olarak bu yapılanmayı bizim de sağlamamız lazım. Tabi Japonya’daki Amerika’daki gibi olmaz ama bizim kendi dinamiklerimizin, risklerimizin, toplumumuzun farklılaştığı yerler var. Bu farklılıkları göz önünde bulundurarak Türk tipi bir tipi bir afet yönetim sitemi geliştirmemiz, bir başkanlık kurumsal yapısı oluşturmamız gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

  • 80 fayın eli kulağında

    80 fayın eli kulağında

    Deprem sonrasında yer kabuğunun sol yönlü, yatay şekilde yaklaşık 7.5 metre yer değiştirdiğini belirten Tatar, “Yani bunun üzerinde hiçbir binanın kalması mümkün değil. O yüzden sürekli ‘fay yasası’ diyoruz. Bu fay yasası meslek şovenizminin çok ötesinde bir şey. Gerçekten çok ciddi şekilde ele alınması gereken bir husus ve en kısa zamanda yasalaştırmak durumundayız” diye konuştu.

    Türkiye’deki her fayın parametresinin ortaya konulması gerektiğini, bu kapsamda Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 485 fayın 172’si, üniversitelerin de yaklaşık 70’i üzerinde çalışma yaptığını belirten Tatar, “Son depremlerin ardından hemen aksiyon aldık, TÜBİTAK MAM, AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, MTA ile 25 üniversiteden alanında uzmanlarla, geniş bir grupla çalışma yapılacak. Bu yıldan itibaren 80 civarında, yani eli kulağında diyebileceğimiz, her an deprem üretme potansiyeli bulunan faylara öncelik verecek şekilde bunların çalışılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Deprem bölgelerinde vatandaşların kendilerine sürekli, “Yeni bir deprem olacak mı? Artçı olacak mı?” sorusunu yönelttiklerini aktaran Tatar, bölgedeki vatandaşların psikolojisini ise, “Köpek havladığında, kedi miyavladığında insanlar kaçışıyor. Psikolojik olarak bu noktaya gelindi” sözleriyle anlattı.

  • Canlı yayında şov yapıp parayı ödemeyenler ifşa edilecek

    Canlı yayında şov yapıp parayı ödemeyenler ifşa edilecek

    Büyük depremin ardından bölgeye yardım için başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyası 15 Şubat akşamı hemen tüm TV kanallarından canlı olarak yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Kumbarasını bozduran çocuklardan, koyununu satan köylüsüne, emekli maaşını bağışlayan vatandaştan, memuruna, işçisine herkes iyilik için yarışa girdi. Merkez Bankası, THY, kamu bankaları, diğer kamu kuruluşları, Savunma Sanayii gibi kurumlar da yüksek miktarlarda bağışlarda bulundu. Gecede canlı yayınlara bağlanan birçok işinsanı da milyonlarca lira bağış yapacağını söyledi. Gecenin sonunda 115 milyar liradan fazla para yardımı sözü verildi. Kampanyanın üzerinden haftalarca geçmesine rağmen söz verilen yardım parasının sadece 74 milyar 200 milyon lirası AFAD’ın hesabına yatırıldı.

    AFAD tek tek aradı

    Yatırılan paranın çok büyük miktarı ise kamu kurum ve kuruluşlarından geldi. 15 Şubat akşamı canlı yayınlanan televizyon programlarına bağlanarak kendisinin veya şirketinin reklamıyla şov yapan birçok isim söz verdiği yardım paralarını henüz yatırmadı. AFAD, yardım sözü veren, listede ismi geçen ve bugüne kadar parayı yatırmayanlar ile iletişime geçti. Ulaşılan bu kişiler ise farklı bahaneler öne sürdü. “Binam var, kamulaştırırsanız söz verdiğim parayı yatıracağım”, “Ani ödemem çıktı, ödeyemiyorum”, “Para bekliyorum, aldığımda ödeme yapacağım” ve “Konteyner alacağım veya kalıcı konutlara destek olacağım” gibi gerekçeler sundukları öğrenildi.

    İfşa listesi

    AFAD yetkilileri, yardım kampanyasına katılma sözü veren ve şu ana kadar ödeme yapmayanlarla iletişime geçtiklerini belirterek, “Bağış-yardım konusu isteğe bağlı, bir zorunluluk söz konusu değil. Söz verip sonradan bu sözünü yerine getirmeyenlerle ilgili etik ve ahlaki bir durum ortaya çıkıyor” dedi. AFAD’ın ilerleyen süreçte ödeme yapan kurum ve kuruluşların listesini yayınlayacağı, böylece söz verip ödeme yapmayanların “İFŞA” edileceği belirtildi.

    Nerelere harcandı

    AFAD yetkililerden alınan bilgiye göre kampanyada toplanan yardım paraları, deprem bölgesine aktarılmaya başlandı. AFAD yetkilileri, yardım paralarının büyük bölümünün yurtiçi ve dışından depremzedelerin barınmaları için konteyner, çadır alımı ve bunların kurulmasında, altyapı çalışmalarında kullanıldı. Gıda, insani ihtiyaçlar da alınarak bölgeye gönderildi.

    O geceye damga vurmuştu: Parayı yatırdı

    Kanal D, ATV, FOX, Kanal 7, Show TV, Star TV, TRT 1 ile TV8’de yayınlanan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasında geceye damga vuran isimlerden biri de Yeni Çamoluk Otomotiv sahibi Hamit Duras olmuştu. Yayın sırasında Duras’ın 50 milyar TL Bağış yaptığı belirtilmiş, bu kadar büyük miktar herkesi şaşırtmıştı. Ancak daha sonra düzeltme yapılmıştı. Hamit Duras’ın 50 bin TL bağışlamayı taahhüt ettiği, ancak telefonla konuşulurken yanlış aktarıldığı ortaya çıkmıştı. Duras söz verdiği rakamı daha sonra artırarak 120 bin lira bağış yaptı. Bağış miktarı AFAD hesabına aktarıldı.

  • AFAD’dan Bursa için çok önemli deprem raporu

    AFAD’dan Bursa için çok önemli deprem raporu

    Bursa AFAD Şube Müdürlüğü Bursa’da yaşanabilecek muhtemel afetler için çok detaylı bir rapor hazırladı. Farklı senaryoların uygulanıp sonuçlandırıldığı raporda tatbikatlardan, deprem sonrası toplanma yerlerine, oluşturulacak konteyner kentler, yaşanacak kayıplar ve yıkımlara kadar muhtemel detaylar yer alıyor.


    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından oluşturulan hem gerçek bir depremin hem de senaryo bir depremin oluşturabileceği hasar ve kayba ilişkin sonuçlar üreten AFAD Deprem Ön Hasar ve Kayıp Tahmin Sistemi (AFAD-RED) Türkiye geneli fay haritasına göre Bursa ile ilgili 2 ayrı senaryo oluşturdu. Bu senaryo sonucuna göre Bursa AFAD tarafından da bir rapor hazırlandı.

    AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı ve akademik işbirliği ile geliştirilen AFAD-RED yazılımı ile saat 15.00’da büyüklüğü 6.9 olan bir deprem meydana gelmiş gibi oluşturulan ilk senaryoda; Bursa’da nüfusun en yoğun olduğu ilçeleri etkileyecek fay ve bu fay üzerindeki muhtemel en büyük deprem ihtimal olarak kayda alındı.


    6.9 büyüklüğündeki deprem sonrası yaşanacakların analiz sonuçları ve tahmini sismik şiddet haritası çıkarıldı. Oluşabilecek maksimum şiddetteki, yıkıcı depremde Bursa genelinde 18 bin 360 can kaybı yaşanacağı, 34 bin 475 ağır yaralı, 54 bin 564 hafif yaralı vatandaşın olacağı öngörüldü.
    Depremden etkilenen toplam nüfus Bursa için 2 milyon 872 bin 079 kişi tespit edilirken, Yalova, Bilecik, Kütahya, Sakarya, Eskişehir gibi çevre iller de baz alınarak 3 milyon 216 bin 336 kişinin yıkıcı depremden etkileneceği tahmin edildi. Toplam hasarlı bina sayısı ise 323 bin 977 olarak hesaplandı. Bursa’da 872 bin 367 kişinin geçici barınmaya ihtiyaç duyacağı açıklandı.


    İlçe bazında ise Yıldırım’da 8 bin 408, Osmangazi’de 4 bin 918, İnegöl’de 2 bin 550, Gürsu’da 1021, Nilüfer’de 882, Kestel’de 545, Yenişehir’de 20, Mudanya’da 11, Gemlik’te 4, Keles’te 1 can kaybı tahmininde bulunuldu.

    Yıldırım’da 31 bin 359, Osmangazi’de 20 bin 256, İnegöl’de 9. bin 125, Gürsu’da 3 bin 071, Nilüfer’de 2 bin 196, Kestel’de ise 2 bin 180, Yenişehir’de 151, Mudanya’da 87, Gemlik’te 67, Keles’te 55 binanın yıkılacağı öngörüldü.

    Yıldırım’da 36 bin 206, Osmangazi’de 45 bin 440, İnegöl’de 15 bin 92, Nilüfer’de 11 bin 332 binanın da ağır hasar alacağı da ifade edildi.
    Senaryoda hasar tespit çalışma grubu ve insan kaynakları kapasitesi 1703 ekip olarak öngörülürken var olan 276 ekip haricinde 1427 ekibe daha ihtiyaç olduğu belirlendi.

    İkinci senaryo ise Türkiye’de deprem üretme potansiyeli en yüksek olan Kuzey Anadolu Fay Zonunun güney kolunda yer alan İznik-Mekece-Geyve fayının üzerinde meydana gelen Mw: 7.2 büyüklüğündeki deprem senaryosu deprem masası katılımcıları ile değerlendirilerek Bursa’da muhtemel etkileri üzerinden olay tedbir tabloları oluşturuldu.

    Deprem senaryolarının ardından Bursa AFAD tarafından hazırlanan raporda Bursa’da depreme neden olabilecek en önemli fay; doğuda Derekızık-Burhaniye köyleri ile batıda Uluabat gölü arasında uzanan yaklaşık 45 kilometre uzunlukta olan Bursa fayı olarak gösteriliyor. Ayrıca Bursa’yı etkileyecek diğer faylar ise Marmara Denizi’ndeki fay, Geyve – İznik – Gemlik fayı, Yenişehir – Bursa – Manyas fayı olarak belirtildi.

    AFAD’ın hazırladığı raporda sadece deprem yer almadı bunun yanında Heyelan, endüstriyel felaket, sel baskını gibi Bursa için riskli bir çok konuya değinildi.

     


    Rapora göre; Bursa’da yaşanan deprem dışındaki afet olayları incelendiğinde heyelan, su baskını, kaya düşmesi ve çığ dikkat çekti. Heyelan Bursa ilinde en sık görülen afet türü olup heyelanların en sık gerçekleştiği ilçeler İnegöl, Orhangazi ve Gemlik’ olarak belirtildi. Marmara, Sakarya ve Susurluk Havzaları’nda yer alan Bursa’da heyelandan sonra en sık gözlemlenen afet türü ise su baskını olarak belirlendi. Su baskınlarının İnegöl, Yenişehir, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerinde görüldüğü bildirildi. Diğer afet türlerinden en çok görüleni kaya düşmesi, Bursa’da 1950 yılından bu yana 13 adet kaya düşmesi olayı ve 2 adet çığ olayı gözlemlendiği anlatıldı. Diğer bir önemli konu da raporda yer alan İnsan Kaynaklı (Teknolojik) Afetlere de dikkat çekilmesi. Yine raporda kuraklık konusu da afet çerçevesinde değerlendirildi.

    AFAD’ın Bursa için hazırladığı raporda, senaryo ve tedbirlerde muhtemel bir durumda Bursa merkez ile 17 ilçesinin çadır başta olmak üzere acil toplanma alanları, çadırkentler ve konteynerkentler hem nüfus hem de sayı olarak verildi. Acil Toplanma Alanı olarak 321 mahalle için 880 bölge ayrıldığı görülürken ilçe bazında ise Orhangazi 6 mahallede 19 toplanma alanı, Gemlik 15 mahallede 38 toplanma alanı, İznik 5 mahallede 15 toplanma alanı, Mudanya 8 mahallede 20 toplanma alanı, Osmangazi 92 mahallede 238 toplanma alanı olarak ayrılmış olduğu gösterildi.

    Çadırkent konusu ise AFAD Bursa raporunda Acil Çadırkent ve Çadırkent olarak iki ayrı bölümle ele alındı. Acil Çadırkent için planlanan rakamlarda Bursa geneli için toplam 315 acil çadırkent, 4 milyon 15 bin 319 metrekarede kişi başı 10 metrekarelik alanlarda 68 bin 654 çadır ve 90 bin 570 kişi olarak açıklandı.

    Muhtemel bir afette Çadırkent verilerinde ise Bursa genelinde toplam 1 milyon 484 bin 684 metrekarelik alanda 15 çadırkent, kişi başı 25 metrekarelik alanlarda 11 bin 877 çadır ve 59 bin 387 kişi olarak açıklanmış durumda.

    Konteynerkentler olarak Bursa genelinde toplamda 3 konteynerkentte 459 bin 91 metrekarelik alanda 9 bin 182 konteynerkent kurulacağı AFAD Bursa raporunda açıklanmış durumda.

  • AFAD personelleri sel felaketinin yaşandığı illere gidiyor

    AFAD personelleri sel felaketinin yaşandığı illere gidiyor

    Şanlıurfa ve Adıyaman’da yaşanan sel felaketinden bir çok vatandaş etkilendi.

    Atatürk Havalimanı’ndan sel felaketinin yaşandığı illere 29 AFAD personeli, 2 kurtarma aracı ve 2 bot ile Türk Hava Kuvvetleri’ne ait askeri kargo uçağı ile yola çıktı.

    Askeri uçak Şanlıurfa GAP Havalimanı’na iniş yapacak. Ekipler, oradan felaketin yaşandığı yerlere gidecek.

  • AFAD son durumu aktardı

    AFAD son durumu aktardı

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), son 24 saatte Şanlıurfa’ya 111 milimetre, Adıyaman’a ise 136 milimetre yağış düştüğünü bildirdi.

    Son 24 saatte Şanlıurfa’ya 111 mm yağış düşmüş olup; su baskınları nedeniyle 4 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 2 vatandaşımızın kayıp olduğu ihbarı alınmıştır. Bölgeye, mevcut iş makinalarına ek olarak 270 iş makinası sevk edilmiş; 100 dalgıç pompa ve motopomp, 5 vidanjör, 25 su botu ve 23 arama kurtarma aracı görevlendirilmiştir. Diğer illerden takviyeler devam etmektedir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, bölgedeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

     

    Son 24 saatte Adıyaman ilimizin Tut ilçesine 136 mm yağış düşmüştür. Su baskınları nedeniyle 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, kayıp ihbarı bulunan 3 vatandaşımızı arama kurtarma çalışmaları devam etmektedir. Bölgede 14 profesyonel dalgıç ve 140 arama kurtarma personeli ile birlikte toplam 346 personel görevlendirilmiştir. Bölgedeki iş makinalarına ek olarak 10 vidanjör, 50 motopomp ve dalgıç pompa, 6 kurtarma botu ve 15 araç görevlendirilmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyor, bölgedeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

     

  • AFAD ekibi: ”Ailemizi ikinci plana bıraktık”

    AFAD ekibi: ”Ailemizi ikinci plana bıraktık”

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 ilde on binlerce bina yıkılırken yine on binlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Depremi yaşayan illerden biri olan Elazığ’da AFAD personeli, ailelerinin güvende olduğunu teyit ettikten sonra müdürlüğün yolunu tuttu. Burada bölge ve mahalle taraması yapan ekipler, Elazığ’da yıkılan binanın olmadığını tespit edince 3 araç ve 20 personel ile yıkımın olduğu Malatya’ya yardıma koştu. Depremzede olmalarına rağmen, ailelerini arkalarında bırakarak enkaz alanlarında çalışan ekipler, 12 günde 9 kişiyi sağ olarak kurtardı. Malatya’da enkaz başında çalışırken Kahramanmaraş merkezli ikinci büyük depreme de yakalanan ekipler, Elazığ’da da yıkılan bir binanın olduğu bilgisini alınca 1 araç ile hemen yıkılan bina alanına gelerek enkaz altında hayatını kaybeden 2 vatandaşın cansız bedenini çıkartıp tekrar Malatya’ya dönerek çalışmalarına devam etti.

    ”Ailemizden önce vatandaşlarımızı kurtarmayı düşünüyoruz”

    Depreme, nöbetçi ekipler hariç herkesin evde yakalandığını aktaran Elazığ AFAD Acil Durum Müdürlüğü Arama ve Kurtarma Birim Sorumlusu Süleyman Polat, ”İlk etapta ailemizi sağlıklı ve güvenilir bir yere aldıktan sonra saat 04.30’da iş yerimizde hazır bulunduk ve kritik değerlendirmesi yaptık. Bölge muhtarları ve mahalle muhtarlarından bilgiler aldık ve Elazığ’da bir sıkıntı olmadığını tespit ettik. Onun hemen ardından ilk ekibimizi Malatya’ya çıkardık. Saat 07.00’da Elazığ’dan giden AFAD ekiplerimiz Malatya’da bulunan enkaz alanlarında çalışmalarına başladı. Öncelikle bizim işimiz arama kurtarma olduğu için ilk etapta Malatya’ya kavuştuğumuzda kriz merkezi bizi enkaz olan bölgelere dağıttı. Öncelikle enkaz altında kalan canlı vatandaşlarımızı kurtarmak için çalışmalarımızı başlattık. Ekip olarak Malatya’da 9 vatandaşımızı sağ olarak kurtardık.

    Bunları çıkarttıktan sonra kritik değerlendirmesinde bulunduk ve Zafer Mahallesi’ndeki enkaz alanlarına yöneldik. Orada enkaz altında kalan vatandaşlarımızı çıkardık. Kahramanmaraş’ta meydana gelen ikinci depremde Elazığ’da bir binanın yıkıldığı ihbarını aldık. Hemen bir ekibimizi Elazığ’a çektik, 6 katlı bir bina yıkılmıştı. Yıkılan binanın altında bir polis memurumuz bir de vatandaşımız hayatını kaybetti. Çalışmalarımız gece bittikten sonra tekrardan Malatya’ya döndük. Malatya’ya döndükten sonra fazla bir iş kalmadığı bilgisini alınca Kahramanmaraş ve Hatay bölgesine ekiplerimiz gitti. Şuan da bir ekibimiz Kahramanmaraş’ta bulunan konteyner ve çadır kentlerde görevlerinin başındalar. Deprem anında ailemizi en yakın kime bırakabiliriz düşüncesine kapılmadan evde bırakıp görevimizin başına geldik. AFAD olarak bizim işimiz arama-kurtarmadır. Ailemizden önce vatandaşlarımızı kurtarmayı düşünüyoruz” dedi.

    “O an enkaz altında kalanların yerine kendini koyabiliyorsun”

    Kahramanmaraş merkezli depremde nöbetçi olduklarını belirten AFAD personeli Günay Parlaktaş, ”Nöbetçi ekip olduğumuz için Elazığ taramasının ardından hemen Malatya’ya yöneldik. Biz Elazığ’dan Malatya’ya giden ilk ekiptik. Bizi Zafer Mahallesi’ndeki enkaz alanına yönlendirdiler. Enkaz bölgesine vardığımızda çocuğun birisi enkaz altındaydı ve yaşam belirtisi vardı. Önce ona müdahale ettik ve bulunduğu bölgeden çıkardık. Çok farklı bir duygu kendini enkaz altında kalanların yerine koyabiliyorsun duygusal patlamalar olabiliyor ama yine de kendi soğukkanlılığımızı koruyarak enkaz altında kalan vatandaşlarımızı çıkartmaya çalıştık” diye konuştu.