Etiket: afetzede

  • Afetzede kadınlar stres atıyorlar

    Afetzede kadınlar stres atıyorlar

    Kumlu ilçesinde Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan kursta kadınlar, çeyizlik ürünler üretiyorlar. Depremin yaralarını ve yaşattığı stresi ilmek ilmek atlatan kadınlar, hem ekonomik gelir elde ediyorlar hem de sosyalleşerek zaman geçiriyorlar. Halk eğitim merkezinde 13 kadının katılımıyla gerçekleştirilen kursta kadınlar hem de meslek öğreniyorlar.
    Kursiyerlerin makineye oturduğunda stresten uzak olduğunu belirten Meral Çalım, “Burada çeyizlik ürünler hazırlıyoruz. Çarşaf, yorgan, nevresim, runner yapıyoruz. Kursa yaklaşık 13 kişi geliyor. Haftanın 5 günü saat 1 ile 5 arası geliyorlar. Fiyatları yaklaşık 750 TL’dir. Bir ürün 3 günde tamamlanabilir. Makineye oturduklarında yeni bir şey ürettiklerinde stresten uzak oluyorlar” dedi.

    afetzede kadınlar, ilmek ilmek stres atıyorlar

    “Buraya geldiğimizde kendimizi psikolojik olarak rahatlamış hissediyoruz”

    Kursa geldiğimde psikolojik olarak rahatladığını dile getiren Gülsüm Yıldır, “Burada ev tekstil ürünleri yapıyoruz. Çarşaf, nevresim takımları, çeyizlik ürünler yapıyoruz. Depremden sonra hepimiz psikolojik olarak etkilendik. Buraya geldiğimizde kendimizi psikolojik olarak rahatlamış hissediyoruz. İnsan bir el emeği yaptığında başardığında bunu eline alıp baktığında başka insanlara hediye ettiğimizde onlar çok mutlu oluyorlar. Biz de onlar mutlu olunca çok mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu.

    afetzede kadınlar, ilmek ilmek stres atıyorlar

    Kursta olmaktan çok zevk aldığını söyleyen Neslihan Alaçay, “Burada el sanatları yapıyoruz. Çarşaf ve pike dikiyoruz. Boş zamanlarda el işi yapıyoruz. Çok zevk alıyoruz. Burada olmak çok güzel. Haftanın 5 günü kursa geliyoruz. Ürün fiyatlarımız yaklaşık 500 TL civarındadır” ifadelerini kullandı.

  • Afetzede berberden seyyar çözüm

    Afetzede berberden seyyar çözüm

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkımın en fazla olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Asrın felaketiyle birlikte kentte binlerce insanın hayatı olumsuz etkilenmişti. Antakya ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki Hakan Mutlu’nun iş yeri de asrın felaketinde yıkıldı. Mutlu, şimdiyse seyyar berberlik yaparak hayatını sürdürüyor. Depremzede esnaf, yıllardır tıraş ettiği müşterilerini evlerinde ve iş yerlerinde tıraş ederek ekmek parasını kazanıyor.
    Seyyar berberlik yaparak geçimini sağladığını belirten Hakan Mutlu, “6 Şubat depreminde kıyameti yaşadık. Yaşamayan bilemez. Dükkanım yıkıldı, yıkıldıktan sonra da seyyar berberlik olarak geçimimi sağlamak zorundayım. 12 yaşından itibaren berberlik yapıyorum. Genelde arkadaşlar, yaşlılar, ihtiyacı olanlar kim çağırırsa gider tıraşımı yaparım. Depremden 1 ay sonra konteynerlere gitmeye başladım” dedi.

    İş yerinde tıraş olmak için seyyar berberden faydalanan Naim Mutlu, “Berber dükkanı yıkıldığı ve tıraş olacak yerimiz kalmadığı için mecbur yanımıza çağırıyoruz. Bizde esnaf olarak onlar bize, biz onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Başka dükkan yok. Memlekette dükkan kalmadı bizde yanımıza çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Afetzede aileyi yuvasına kavuşturdu

    Afetzede aileyi yuvasına kavuşturdu

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşların hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, yardım amacıyla bölgeye geldiği esnada kendisinde “Ben üşüyorum, ev istiyorum” diyen 6 yaşındaki Nur Yağar’ın isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Derneği aracılığıyla Yağar ailesine Antakya ilçesi Maşuklu Mahallesi’ne ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, eşyalarını da yerleştirdiği sıcak yuvayı afetzede aileye teslim etti.

    “Nur’la tanıştığımızda birçoğumuzun içini acıtan bir cümle kurdu”

    Küçük kızın kendisine söylediği söz üzerine hareke geçtiğini ifade eden Ertuğrul, “Deprem bölgesine ilk gelen sağlık ekiplerinden birisiyim. Acil Tıp Teknisyeni olarak görev yapıyorum. İlk günden beri sahada hem devlet memuru olarak görev yapmaktayım hem de gönüllü olarak sahada çeşitli alanlarda var olmaktayım. Çadır okulları açtım, devamında konteyner okullar açtım. Kütüphaneler kurdum ve en sonunda da Nur’a ev yaptım. Nur’la tanıştığımızda bir çoğumuzun içini acıtan bir cümle kurdu ve “Ben üşüyorum, ev istiyorum” dedi. 6 yaşındaki bir çocuğun kuracağı bir cümle değildi. Bu çocuğun kitap okuyabilmesi, geleceğe uygun ve yaşıtları gibi hayal kurabilmesi için ev ihtiyacı vardı. Barınma hakkı kapsamında değerlendirdik ve Ülkem Okuyor Derneği gönüllüleri olarak 13 gün gibi kısa bir sürede Nur’u evine kavuşturduk” ifadelerini kullandı.
    Sıcak yuvasına kavuşmasında emeği geçen sağlıkçı Havva’ya yardım severlere teşekkürlerini dile getiren Nur’un annesi Sibel Yağar, “Havva hanıma ve yardım eden herkese çok çok teşekkür ederim. Vesile eden kişilere çok çok teşekkür ederim. Rabbim binlerce kez razı olsun bize ev yaptılar. Bu Nur’un sayesinde oldu” şeklinde konuştu.

  • Afetzede vatandaş evine kavuştu

    Afetzede vatandaş evine kavuştu

    Asrın felaketinde büyük yıkım yaşayan Hatay’ın yeninden inşası için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı deprem sonrası çalışmalara başlamıştı. Deprem sonrası TOKİ tarafından yapımına başlanan ve teslime hazır hale gelen afet konutlarının hak sahipleri 3 Şubat tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde gerçekleşen kura çekimi ile belirlenmişti. Kurayla konutları belli olan afetzede vatandaşlar, 4 Şubat tarihinde de evlerine kavuştu. Asrın felaketinin yıl dönümünde depremzedelerin yeni evlerine kavuştuğu Payas ilçesinde 1. Etap projesi kapsamında inşa edilen 827 konuttan yapımı tamamlananlar hak sahiplerine teslim edildi.
    Depreme Hatay’ın Payas ilçesi Fatih Mahallesi’nde yakalanan Ramazan Çelen, depremde evini kaybetti. Emekli olan Çelen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden yeni evinin anahtarını aldı. Yeni evini gören Çelen, eşiyle birlikte evi gezerken mutlulukları ve heyecanları yüzlerinde okunuyordu.

    “Deprem olduğunda yerimizden kıpırdayamadık”

    6 Şubat depreminde büyük bir sarsıntıyla uyandıklarını ifade eden Ramazan Çelen, “Deprem olduğunda yerimizden kıpırdayamadık. Kendimizi güçlükle evden dışarı attık. Tekrar aynı şeyleri yaşamak kötü durum oldu. Rabbim bir daha böyle bir durumu göstermesin. Mutluluk verici ve çok güzel. Çok harika olmuş. Allah devletimize zarar ziyan vermesin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Allah uzun ömürler versin. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

    “530 konutu mart ayının ortalarında teslim edeceğiz”

    Payas afet konutlarında anahtarların sahiplerine teslim edildiğini söyleyen Payas Belediyesi Afet İşleri Müdürü Fatih Beluk, “Vatandaşlarımıza bugünden itibaren evleri teslim etmeye başladık. Aynı zamanda önümüzdeki ay içerisinde diğer kalan konutlarla birlikte kuzey kısımda bulunan tamamı 3+1 530 konutu Mart ayının ortalarında teslim edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Büyükşehir Belediyesi’nden afetzede çocuklara moral

    Büyükşehir Belediyesi’nden afetzede çocuklara moral

    Asrın felaketinde yaraların sarılması için depremin hemen ardından yardım için bölgeye koşan, Hatay’da 2 bin konteynerden oluşan yaşam alanları ve seyyar tuvaletler kurup, yardım dağıtımlarında ayak basmadık yer bırakmayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, sosyal projelerle bölgedeki desteklerini sürdürüyor.

    Afetten en fazla etkilenen çocukların psikolojik olarak desteklenmesi ve moral bulması için daha önce Antakya’da Masal Şenliği düzenleyen Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Bursa’da geleneksel olarak yapılan Sokak Oyunları Şenliği’ni Hatay’a taşıdı.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen etkinlikte Müzeler Şube Müdürlüğü eğitimcileri ve gönüllülerinden oluşan bir ekip afetzede çocuklarla buluştu. Konteyner kentlerde kalan çocuklar, unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarını hem öğrendi hem de oynadı.

    Üç gün boyunca oyunun birleştirici gücünden faydalanan çocuklar, depremin acı izlerinden uzak, çocukça oyun dolu zaman geçirmenin mutluluğunu yaşadı.

  • Acının kardeşliği

    Acının kardeşliği

    Merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden 24 yıl geçti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da tarihler 17 Ağustos’u gösterdiğinde kentte yeniden acılar tazelendi. Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay’da yaşadıkları binanın yıkılması neticesinde Kocaeli’ye taşınmak zorunda kalan Akpınar çifti de, Gölcük 17 Ağustos Mezarlığı’nı ziyaret etti. Mezarlıkta 17 Ağustos depremini yaşayan Yasemin Yazıcıoğlu Demircan ve halası Şaziye Boz ile tanışan Hatice ve Yasir Akpınar çifti, yaşamını yitiren depremzedeler için dua etti. 24 yıl arayla farklı şehirlerde iki büyük depremi yaşayan afetzedeler, acılarını ve yaşadıklarını paylaştı.

    “Evet, biz kıyameti yaşadık”
    Hatay’da doğduğunu, hem çocukluğunun hem de gençliğinin Hatay’da geçtiğini ifade eden Hatice Akpınar, depremden sonra hayatın alt üst olduğunu kaydetti. Akpınar, “O gece biz uyumuyorduk. Kayıplar uykuda yakaladı. Hatay deprem bölgesi ama böyle bir depremi yaşamamıştık. Çocukken deprem yaşamışım ama hatırlamıyorum. Ben duracağını sandım ama durmadı. Allah’tan küçük kızım Nefes’i odasında yatırmıyorduk. Onun odasına ilk andan itibaren molozlar devrildi. Nefes’i yatağa aldığım esnada duracak sandım ama eşime seslendim. ‘Yasir durmuyor’ dedim. ‘Sakin ol’ dedi. Bizi bayağı bir salladı. Öyle böyle bir deprem değildi. Bu kıyamet mi? Evet, biz kıyameti yaşadık” dedi.

    “Hatay, o gece ve o geceden sonra bir daha ısınmadı”
    Depremin olduğu gün Hatay’da havanın çok soğuk olduğunu söyleyen Akpınar, “O gece öyle bir soğuktu ki, Hatay normalde sıcak şehirdir. Kışı en fazla 2 ay yaşarız ama o gün çok soğuktu. Hatay, o gece ve o geceden sonra bir daha ısınmadı. Çok fazla kayıplarım var. Annesini kaybedenler vardı, kuzenlerim vardı, karısını kaybeden yakınlarım var. En çok sevindiğim Rabbim bana evlatlarımın acısını göstermedi” diye konuştu.

    “Paranın geçmediği, günlerce tuvaletimizi bile yapamadığımız günler yaşadık”
    Deprem olduğu sırada korku ve panikle kızı Nefes’in yanına koştuğunu dile getiren Hatice Akpınar, “Kızımı dışarıya attım. 1. kattaydım. İnerken boşluğa düştüm. Kaçarken Nefes’i dışarıya attım. O an da boşluk çöktü. Ayaklarım enfeksiyon kaptı ama umurumuzda değildi. Nefes alabiliyorduk, o önemliydi. Paranın geçmediği, affedersiniz ama günlerce tuvaletimizi bile yapamadığımız günler yaşadık. Çocuğumun ayağına 3 gün sonra çorap bulabildim. O soğukta yaşadık geçti çok şükür ancak yaralıyız. Deprem sonrası herkes normale dönüyor ama biz normalleşemiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Hatay’ın yüzde 75’i yok oldu”
    Hatay’ın medeniyet şehri olduğunu belirten Akpınar, “Benim şehrim medeniyet şehridir. Bizim şehrimiz öyle güzeldir ki Hristiyan’ı, Yahudi’si, Müslüman’ı hep birlikte yaşıyoruz. Medeniyet şehriyiz. İnsanımız sıcak kanlı ama şu an Hatay’ın yüzde 75’i yok oldu. Bakıyorum, o geceden sonra ‘Burası ne olmuş?’ dedim” dedi.

    “Acımı burada yaşamak ve burayı görmek istedim”
    Eşinin arkadaşlarının yardımıyla Kocaeli’ye geldiklerini vurgulayan Akpınar, sözlerini şöyle noktaladı:
    “Biz tırla geldik. O esnada bize yardım ettiler. Soğukta üşüyerek geldik. Şunu gördüm; ‘Sizi en iyi biz anlarız…’ O yazı bana çok dokundu. Buraya geldim. Gölcük depreminin büyük olduğunu biliyordum ama kendim anlatıyorum ama insanlar da bana acılarını anlatıyor. Bugün de buraya gelmek istedim. Bugün o acının yaşandığı gün. Hatay’da mezarlarda bulunamayan kişiler var. Ulaşılamayan kayıplar var. Orada dua edemedim. Hatay’a gidemedim ama buraya gelmek istedim. Acımı burada yaşamak ve burayı görmek istedim. Buraya gelince rahatlıyorum, dua ediyorum. Kayıplarımızı düşünüyorum. Burada onlara da dua gönderiyorum”

    “Depremden dolayı her şeyimizi yitirdik”
    Hatay’da kadın giyim mağazası olduğunu ancak depremde dükkanın da yıkıldığını söyleyen Yasir Akpınar, hobi olarak 20 yıldır kanarya üretimi yaptığını ve tanıdığı kanarya üreticilerinin yardımları sayesinde Kocaeli’ye gelebildiğini anlattı. Akpınar, “Şu anda zaten görmüş olduğunuz gibi depremden dolayı her şeyimizi yitirdik ve Allah razı olsun bir takım sevdiğimiz dostlarımız bize yardımcı oldular. Şu anda Kocaeli’de ikamet ediyoruz” dedi.

    “Çok acı kayıplar oldu”
    “Deprem anı bir kıyametti” diyen Yasir, “Hala üzerimizden atamadığımız, hala her an yaşayacakmışız gibi bir durum. Tarifi yok. Öyle bir acı ki bunun tarifi yok. Allah bir daha yaşatmasın. 11 ilimizde yaşandı. Çok acı kayıplar oldu. Allah vefat eden herkese rahmet eylesin. Akrabalarına da sabırlar versin. Aynı şey bizim içinde geçerli. Bizde yakınlarımızı kaybettik. Kuzenlerimiz gitti, amcalarımız gitti. Hatay gitti. Doğduğumuz topraklar gitti. Çocuklarımız için kurduğumuz her şey gitti. Nefes alıyoruz hamdolsun ama derdimiz bu değil. Burada çok şükür aileler bizi sahiplendi ama bizim orada halkımız var. Orada çaresizce yaşayan insanlar var. Seslerini duyuramıyorlar. O insanlara devlet büyüklerimizin el atmasını istiyoruz. Televizyonlarda görüldüğü gibi değil. O halk işsiz. Ben içtenlikle söylüyorum. Hatay şu anda kötü durumda. Ben 3 hafta önce de gittim. Allah sabır versin. Sıcaklar yükseldi. Biz burada nefes alabiliyoruz, belki vantilatör, klimanın altında oturabiliyoruz ama o insanları düşünebiliyor musunuz? Gerçekten de tekrar tekrar üstüne basarak söylüyorum Hatay çaresiz. Diğer illerimizin de Allah yardımcıları olsun. Hatay’ı ve oradaki insanların çaresizliği görsünler” diye konuştu.
    Depremzede vatandaşların zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çeken Akpınar, “Yarın kış olacak. Ben o insanları düşünemiyorum. Dile getireceğim çok şey var. Tek istediğim, Hatay’a bir yardım eli uzatılması. Gençlerimize sahip çıksınlar. Yarınlarımıza sahip çıksınlar. Benim gidecek yerim yok. 5 nüfuslu bir aileyim. Orada iş sahası yok. Nerede çalışacağım? Ekmeğimi nasıl kazanacağım? Her yer virane içerisinde. Bir şehir yok. Çareyi dışarıya çıkmakta bulduk. Geri döneceğiz tabii ki. Toprağımızı bırakıp geldik ama yapamıyoruz. Özlüyoruz. Her zaman elimiz yüreğimizde. Yakınlarımız tekrar memlekete geri dönmeye başladılar. Şehrimizi bırakıp kaçmadık” ifadelerini kullandı.

    17 Ağustos depremzedesi: “İlk anda öfke hissediyorsunuz”
    17 Ağustos 1999 depreminde annesi başta olmak üzere, birçok akrabasını kaybeden Yasemin Yazıcıoğlu Demircan (61), “Evimiz tam yıkılmadı ama ciddi hasar aldı. O dönemde banka müdürü olarak görev yapıyordum. Bu ülkede deprem gerçeği uzun yıllardır var ama ilk yüzleşme 1999 yılında yaşandı. İlk anda öfke hissediyorsunuz. Öfkenin yerini sonra büyük bir sızı, acı alıyor. Ben annemin enkazının üzerinden çıktığımda hissettiğim ilk duygu gençliğim, çocukluğum, her şeyim yok olmuştu. ‘Bir daha Gölcük diye bir yer olmayacak’ dedim. Lokal olarak sadece Gölcük’te olmuş gibi algıladım. Arabanın radyosunu açtığımda ‘Avcılar’ dediler. ‘Allah Allah, spiker sanırım yanlış söylüyor’ dedim ama fark ettik ki deprem Yalova, Sakarya gibi birçok ili etkilemiş. Çok çaresiz hissediyorsunuz. Zamanla o geçiyor. Ben Gölcük’e bakıyorum ‘Vay be, Gölcük’e bak’ diyorum. Yine binalar kuruldu ama giden canlar yok” dedi.

    “Vatandaş olarak bizimde çok eksiğimiz var”
    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Gölcük Belediyesi’nin çalışmaları sayesinde Gölcük’ün yeniden doğduğuna dikkat çeken Demircan, “Büyükşehir belediye başkanımız ve Gölcük Belediye Başkanımızın büyük çabalarıyla yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Şuanda örnek proje olarak çalışmalar sürüyor. Çok büyük bir özveriyle çalışmalar yürüyor. Ben Gölcüklü olarak ikisine de çok teşekkür ediyorum. Eksikler var mı tabii ki var ama bu sadece devlet eksikleri değil. Vatandaş olarak bizimde çok eksiğimiz var. Alacağımız evin fayansına, parkesine bakıp, ‘Acaba bu binanın deprem ve zemin etütü var mı?’ diye araştırmamız lazım. Vatandaş ve devletin el ele çözmesi gereken konu şey var. Tek başına devlet yapamaz” diye konuştu.

    “Annemin mezarında çiçek açmıyor…”
    Her depremzedenin acı dolu bir hikayesi olduğunun altını çizen Demircan, sözlerine şöyle devam etti:
    “Herkesin bir acısı var. Deprem olduktan sonra asla bir gün önceki konforunuz olmuyor. Sizi 5 yıldızlı otele de koysalar o acı sizinle birlikte geziyor. Halam çok varlıklı bir kadındı. Her şeyini kaybetti. Annem 2. gün bulduk. Kurtlanmış, böceklenmişti. Annem çok güzel bir kadındı. Annemi ceset torbasına koydum, üstüne kireci döktüm. Rahmetli oğlum 14 yaşındaydı. Annemin mezarını kazdılar ve gömdük. Hala daha ben annemin mezarına çiçek ekiyorum ama olmuyor. Babamla aralarında 13 ay var. Babamın mezarına ektiğim çiçekler açıyor, annemin mezarında çiçek açmıyor. Benim gibi inanın yüzlerce, binlerce insanın hikayesi var. Bunlara Hatay eklendi, Kahramanmaraş eklendi, Elazığ eklendi, Van eklendi. İnanın hepsinin acısını biz yüreğimizde hissediyoruz”

    “O gece çok sıcaktı”
    Depremde saatlerce enkaz altında kalan ve eşi başta olmak üzere apartmanda ikamet eden 19 yakınını kaybeden Şaziye Boz ise “Depremden 15 gün sonra düğünümüz olacaktı. Çeyizler seriliydi, daireler döşenmişti. Çok sıcak vardı. Eve de sığamıyoruz. Balkonlarda oturuyoruz o kadar çok sıcaktı. O gece saat 02.30’a geliyordu. Yatamadık. Aradan çok geçmedi. Ses duyuldu. Rüzgar esiyordu. ‘La İlahe İllallah’ dedim kalkamadım. Kıyamet koptu zannettim. Deprem aklımıza gelmedi. Karşı komşu balkondan görmüş. ‘İlk sizin ev gitti’ dedi” şeklinde konuştu.

    “Kıyamet kopuyordu”
    Enkazdan çıkarıldıktan sonra uzun süre tedavi gördüğünü anlatan Boz, “Ayağımı keseceklerdi. Albay doktor geldi. Doktor ‘Kesmeyelim, serum verelim. Yaşlı kadın’ dedi. O kestirmedi Allah’tan ayağımı kurtardı. Çocuklarımın seslerini duyuyordum. ‘Anne baba’ diye bağırıyorlardı. Hafriyatçıyız. Beni kurtarmak için geldiler, dozerin sesini duyuyordum. Kıyamet kopuyordu. Herkes ‘Sizi kurtaracağız’ diyordu. Kayınbiraderlerim, eşim, eltilerim, apartmandakiler öldü. Toplamda 19 kişi hayatını kaybetti. Enkazdan 13 saat sonra çıktım. Herkesin sesini duyuyordum ama onlar beni duyamıyordu” sözlerine ekledi.

  • Hayata Bursa ile sarılıyorlar

    Hayata Bursa ile sarılıyorlar

    Türkiye’yi yasa boğan, 11 ilde büyük yıkımlara yol açan depremlerin ikinci haftasında Hatay’da görevlendirilen Bursa Büyükşehir Belediyesi, bölgede yaraları sarmaya devam ediyor. Hatay’da üstlendiği üç ana görevden biri de konteyner kentler kurulumu olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, üç ayrı bölgede 110 bin metrekare alana toplam 2 bin konteynerlik yaşam alanları oluşturdu. Altyapıları tamamen Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Umuda Koşanlar Bursa Uluçınar konteyner kenti, Çilek Mobilya’nın katkılarıyla oluşturulan Uludağ Konteyner Kenti ve Büyükşehir’in kurduğu en büyük konteyner kent olan Bursa Konteyner Kentinde yaşam başladı. Büyük afet sonrası hayata yeniden tutunmaya çalışan depremzedelerin tüm ihtiyaçları Büyükşehir tarafından karşılanırken, konteyner kentlerin sokaklarındaki çocuk cıvıltıları, yaşamın normalleşmeye başladığının en büyük göstergesi.

    Bütün yaralar sarılacak

    Depremin ilk haftasında Gaziantep’te, ikinci haftasından bugüne kadar da Hatay’da yoğun bir mesai harcayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hayata geçirilen çalışmaları sık sık sahada inceliyor. Hatay’da Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan 3 konteyner kenti de gezen Başkan Aktaş, hem afetzedelerle sohbet etti hem de onların ihtiyaçlarına kulak verdi. Büyükşehir, BUSKİ ve Büyükşehir iştirakleri ile bölgeye bu güne kadar 160 milyon TL’yi aşan yatırım ve destek yapıldığını kaydeden Başkan Aktaş, konteyner kentlerin temizliğinden sinekle mücadeleye ve yardımların dağıtımına kadar tüm hizmetleri aralıksız sürdürdüklerini hatırlattı. Bu ziyaretiyle depremzedelere her zaman yanında olduklarının mesajını veren Başkan Aktaş, “Ülkemize büyük geçmiş olsun. Biz ilk günden beri Hatay’ın yanındayız. İlk güne göre vatandaşlarımızın hayata biraz daha umutla bakmaları bizi sevindirdi. İnşallah kalıcı konutlarla birlikte bütün yaralar sarılmış olacak. Biz sonuna kadar depremzede kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Hatay temasları çerçevesinde 3 öğün yemek ihtiyaçları Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanan Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu konteyner kenti de ziyaret eden Başkan Aktaş, sohbet ettiği afetzedelere yemek dağıttı.

  • Seçim göçü başladı

    Seçim göçü başladı

    6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde evsiz kalan vatandaşlar, Kırıkkale Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yurtlarında misafir edildi. Afetzede vatandaşlar, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçiminde oy kullanmak için memleketlerine geri dönüyor. Öğrenci yurtlarında ve evlerde misafir edilen afetzedeler, otobüsler ile yola çıktı. Afetzedelerin ulaşım masrafları ise AFAD tarafından karşılanıyor.


    Kırıkkale Vali Yardımcısı Ahmet Sait Kurnaz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, akşam saatlerinde 201 afetzede vatandaşın otobüslerle yola çıktığını söyledi.
    Sorunsuz olarak gönderme işlemlerine devam ettiklerini ifade eden Vali Yardımcısı Kurnaz, “İlimizde bulunan depremzedelerin transferine bu akşam itibariyle başladık. 7 araçla yaklaşık 201 kişiyi illerine yolcu ediyoruz. AFAD İl Müdürlüğümüze başvuran diğer depremzedelerimiz olursa da onların yine gitmek istedikleri illerine transferlerini sağlayacağız. Bugün otobüslerimizin de bir kısmı yola çıktı. Sorunsuz olarak gönderme işlemlerine devam ediyoruz. Depremzedelerimiz içinde kumanya hazırlığımızı yaptık. Onları da araçlarına yükledik” dedi.
    Kahramanmaraş’a giden afetzede Adnan Tekin, “Allah razı olsun devletimizden Çok iyi bakıyorlar hizmet güzel. Kırıkkale Yenişehir’deki yurtta kalıyoruz. Oy kullanmaya gidiyoruz. Bu otobüsler bize devletimiz tarafından sağladı. Tabii ki de oyumu AK Parti’ye veriyorum. 4 tane oyum var hepsi de AK Parti’nin. Devletimizi vatanımızı seviyoruz” diye konuştu.

    Afetzede vatandaş Sevgi Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini belirtti.
    Yurtta kendilerine çok iyi bakıldığını anlatan afetzede vatandaş Ayşe Bozoğlu, devletin her türlü imkanı kendilerine sağladığını ifade etti.
    Afetzede vatandaş Fatih Genç ise, “Devletimizden Allah razı olsun bizlere her imkanı sağlıyor. Bizde elimizden geleni yapacağız” dedi.

  • Afetzede aile bayrama yeni yuvalarında girdi

    Afetzede aile bayrama yeni yuvalarında girdi

    Arnavutköy Belediyesi, Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yapımına başladığı konteyner kenti tamamladı. Depremzede vatandaşlar, Ramazan Bayramı öncesinde yeni evlerine yerleşti. Tüm ihtiyaçların düşünüldüğü konteyner kentte çocuk oyun alanları, sosyal hizmet alanları, aşevi, sağlık tesisi, çamaşırhane, mescit, yönetim ofisi, basketbol ve futbol sahası gibi alanlar bulunuyor. 110 ailenin barınabileceği konteyner kent afetzedelere güvenli yaşam alanı sunuyor. 21 metrekare büyüklüğündeki konteynerlerin içerisinde banyo, tuvalet ve mutfak tezgâhı bulunuyor. Afetzedelere yatak, televizyon, ocak, buzdolabı, elektrik ve sıcak su imkânı sağlanıyor.

    Kardeşlik Mahallesi adı verilen konteyner kentte Ramazan Bayramı ve 23 Nisan nedeni ile çeşitli etkinlikler düzenlendi. Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı da Ramazan Bayramı’nın son günü depremzede vatandaşları ziyaret ederek sohbet etti.

    “Asgari tüm imkânlar sağlandı”

    Konteyner kentte vatandaşları ziyaret eden Ahmet Haşim Baltacı, “Bayramın son günü konteyner bölgemizdeki ailelerimizin yanına geldik. Bizi hanelerine misafir eden Bilal kardeşime, eşine, çocuklarına teşekkür ediyorum. Onların bir nebze de olsa sıcak bir yuvaya kavuşmuş olmaları bizleri de mutlu etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi kalıcı konutları en kısa sürede devreye girecek. Burada konteynerimizin içerisinde asgari yaşam şartlarını oluşturacak imkânları sunduk. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.

    Kendilerine tüm imkânların sağlandığını belirten Bilal Arslan, “Sayın başkanımızın belirttiği gibi çok şükür tüm imkânlarıyla seferber oldular. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Allah kendilerinden razı olsun. Şu anda hiçbir eksiğimiz yok çok şükür. Elektriğimiz, suyumuz tüm imkânlar sağlandı. Çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • Afetzedelerin yaraları sarılıyor

    Afetzedelerin yaraları sarılıyor

    6 Şubat’ta 7,7 büyüklüğündeki depremin merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde hayat normale dönüyor. Pazarcık koordinatörü Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu başkanlığında, devlet millet iş birliğinde depremin ilk yaşandığı günden itibaren afetzede vatandaşların yaraları sarılmaya devam ediyor. İlçede çadırlarda yaşayan vatandaşların konteynerlere geçişini sağlamak için yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Vatandaşlar, depremlerin acısını atlatmak için çarşı merkezindeki iş yerlerinde ekonomik kazançlarını sağlamak maksadıyla mücadelesini veriyor. Belediye görevlileri de hasar alan cadde ve sokaklarda kaldırım çalımlarını sürdürüyor.

    Öte yandan, Kırıkkale’nin Yahşihan Belediyesi tarafından ilçede başlatılan kampanyayla alınan konteynerler de deprem bölgesine ulaştırıldı. Vinç yardımıyla tırlardan indirilen konteynerler, altyapısı hazırlanan alanlara yerleştiriliyor. Yahşihan Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Cemil Şerbetçioğlu, toplanan bağışlarla alınan konteynerlerde afetzede vatandaşların kalacağını söyledi.

    “50 konteynerin son partisini de Pazarcık ilçesine teslim ediyoruz”
    Depremin ikinci günüden itibaren Yahşihan Belediyesi olarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Şerbetçioğlu, “Belediye Başkanımız Osman Türkyılmaz’ın talimatıyla depremin ikinci günü tüm personelimizle buradaydık. Koordinatör valimizin talimatıyla da sıcak yemek, battaniye dağıtımı ve diğer faaliyetleri gerçekleştirdik. Başkanımız Osman Türkyılmaz buraya geldi. Sonra konteyner kampanyası yaptık. Yahşihan halkının bağışlarıyla 50 adet konteyner temin ettik. Bu 50 konteynerin son partisini de Pazarcık ilçesine teslim ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “Gücümüzün yettiği kadar çalışmaya devam edeceğiz”
    Depremlerin ardından çalışmaya devam ettiklerini belirten afetzede Ahmet Kaya, “Allah o günü bir daha yaşatmasın. Çok kötü bir sarsıntı oldu. Ev çöktü çökecek, yıkıldı yıkılacak derken rızkımız kesilmemiş. Evimiz büyük hasar aldı. Biz bunun kabuğunu ton hesabı soyuyoruz. Allah’ın verdiği ömür bitene kadar, gücümüzün yettiği kadar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Kiraları da arttırıyorlar”
    Çok büyük bir deprem yaşadıklarını ifade eden bir depremzede ise, “Yeni yeni hayata dönüyoruz. Oturduğumuz evler az hasarlı ama kiraları da arttırıyorlar. Ev sahibi de çıkmamızı istiyor” diye konuştu.
    Oto cam ustası Mehmet Yönten ise, “Gün içerisinde iş bekliyoruz. Eski işler de gitti. Herkes köylere ve şehirlere gitti. Böyle bir iş de yok. Bekliyoruz ekmek davasına” ifadelerini kullandı.