Etiket: afgan

  • Cesedi yakılan Afgan işçinin ailesinin uluslararası koruma talebi reddedildi

    Cesedi yakılan Afgan işçinin ailesinin uluslararası koruma talebi reddedildi

    Geçen yıl 10 Kasım günü ortaya çıkan olayda Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak üzerindeki ormanlık alanda 50 yaşındaki Afganistan uyruklu Mohammed Nourtani’nin cesedi yanmış halde bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen Nourtani’nin; çalıştığı ruhsatsız olarak işletilen maden ocağında fenalaştığı ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede Nourtani’nin maden ocağında vagon arasına sıkışarak iş kazası geçirdiği; ocak sahipleri ve yakınlarının ocağın ruhsatsız olduğu gerekçesiyle kapatılması korkusuyla davrandıkları ortaya çıktı.
    Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılanması ise devam ediyor. Zonguldak aşevinden yemek ihtiyaçları karşılanan Nourtani’nin ailesi; yardımseverlerin destekleri ile yaşamlarını sürdürüyor. Zonguldak Valiliği; ailenin yürüme engelli üyesi Seyyid Muhammed’e protez bacak, 13 yaşındaki diğer üyesi Ali Rıza Nourtani’ye de işitme cihazı desteği sağlandı.

    Afganistan’da ölüm tehdidi gerekçesiyle uluslararası koruma başvurusu yapan ailenin bu başvurusu İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından reddedildi. Aile, kararı Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi’ne taşıdı. İtirazda söz konusu kararın durdurulması istenerek geçici koruma statüsünün verilmesi istendi.
    10’uncu İdari Dava Dairesi, “İşlemin iptali istemiyle açılan davada; uluslararası korumanın amacının başvuru sahibi kişilerin ülkede, ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri uyarınca belirlenen sebepler dışında kalmalarına izin verilmesi şeklinde değerlendirilemeyeceği ve anılan statünün amacının zulme uğrama veya ölüm korkusu içinde bulunan ve gerçekten bu riski taşıyan şahısların ülkede belirlenen statü içerisinde kalmalarına izin vermek olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda; davacının uluslararası koruma başvurusunun kabulüne olanak sağlayacak şartların mevcut olmadığı, somut uyuşmazlıkta; davacının ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağını haklı kılacak bir durumdan söz etmeye olanak bulunmadığı; davacının iddiasına göre ülkesine dönmek istememekteki endişesinin evinin olmaması ve iş bulamayacak olmasından kaynaklandığı, davacının ülkesinde bulunduğu süre boyunca herhangi bir kötü muameleye, işkenceye ya da insanlık dışı tutuma maruz kalmadığını kendisinin de beyan ettiği, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davacının haklı nedene dayalı korkusunun olmadığı anlaşılmakla’ gerekçesiyle itirazı reddetti.
    Kararda, ‘karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacı tarafın istinaf isteminin reddine’ denildi.

  • Afgan işçiyi yakan 6 sanık hakim karşısında

    Afgan işçiyi yakan 6 sanık hakim karşısında

    Geçen yıl Kasım ayında ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu 50 yaşındaki Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedinin yanmış halde bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada 3’ü tutuklu 6 sanık hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

    Ocak sahibi olduğu ileri sürülen Enver G. (34) ve Hakan K. (46) ile Ahmet A. (52) tutuklanarak cezaevine gönderilirken Sercan K. (28), Eray D. (22), Alaattin Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    “Maden ocağı kaçak, başımız ağrır” düşüncesi ile Vezir Mohammad Nourtani’nin akaryakıt istasyonundan 5 litre benzin alınarak yakıldığı ortaya çıkan olay sonrası kabul edilen iddianamede 6 sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edildi.

    Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada iştirak iradesi ile hareket ettiği, kolluk kuvvetlerine haber vermedikleri, olayın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla işbirliği, delilleri yok ederek kasten öldürme suçundan müebbet hapis talep edilen 3’ü tutuklu 6 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.

    Tutuklu sanıklar Enver G. ve Ahmet A. ile tutuksuz sanık Sercan K. SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Tutuklu sanık Hakan K. ile diğer tutuksuz sanıklar Eray ve Alaattin Ç.; taraf avukatları, öldürülen Nourtani’nin ailesi, DEM İstanbul Milletvekili Özgül Saki, EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Arslan da katıldı.

    Duruşmaya Zonguldak Barosu da dört avukatı ile katılmayı talep etti. Zonguldak kömür havzasının en önemli problemlerinden biri olan kaçak maden ocaklarında olayın yaşanması, ocağın da ruhsatsız olduğuna dikkat çeken Zonguldak Barosu, olayın kamu vicdanını yaralayan nitelikte olduğunu; yargılama sonucu verilecek kararın ders niteliğinde olacağı ifade edildi. Ancak baronun katılma talebi kabul edilmedi.

    “‘İnfazımız var. Başımız yanmasın, ocak kaçak, Nourtani’nin kimliği yok”

    Tutuksuz sanık Eray D., madene girdiklerinde Vezir Mohammad Nourtani’nin sırt üstü yattığını; vagonun şasisine koyarak dışarıya çıkarttıklarını anlattı. Enver G. ve madene çağırdıkları Hakan K.’ye durumu anlattıklarını ifade eden Eray D., “Enver ve Hakan ‘Ocağın içinde olduğunu göstermeyelim, ocağın dışında olmuş gibi gösterip hastaneye götürelim’ dediler. İkisi birlikte ‘İnfazımız var. Başımız yanmasın, ocak kaçak, Nourtani’nin kimliği yok. Ocağın içinde olmamış gibi gösterelim’ dediler. Nourtani’yi arabaya koyduk. Enver, Nourtani’nin kıyafetlerini sobaya atmamızı söyledi. Hakan, Alaattin, Enver ve Ahmet arabaya binip hastaneye gittiklerini söyleyip yanımızdan ayrıldılar” diye konuştu.

    Eray D., aracın madenin yanından ayrılması üzerine yemek arasında Sercan K. ile birlikte Nourtani’nin kıyafetlerini sobaya attıklarını söyledi. Eray D., bir süre sonra mahalle girişinde bir araya geldiklerini burada Hakan K.’ye arabada battaniyeye sarılı bulunan Nourtani’yi hastaneye götürmeleri gerektiğini söyleyerek, “Parmak izlerimiz var. Kalp krizi geçirdiyse otopside çıkabileceğini bizlik bir durum olmadığını söyledim. ‘Nourtani’yi yol kenarında bırakıp gitmeyelim’ dedim.

    Mahkeme başkanının “O kadar kişisiniz birine bir şey oluyor, 112’yi neden aramadınız?” sorusuna Eray D. de “Hakan abiler hastaneye götüreceklerini söylediler. O yüzden çalışmaya devam ettik” dedi.

    “Hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu”

    SEGBİS ile duruşmaya katılan tutuksuz sanık Sercan K., suçlamaları kabul etmedi. Sanık Sercan K., “Vezir Muhammed olay saatinde vagonları değiştirdiğimiz yerde makasta sırt üstü yatıyordu. Boynu ise direğe yaslı haldeydi. Hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu. ‘Muhammed abi’ diye üç kere seslendim cevap vermedi. Alaattin kalp masajı yapmaya başladı. Ayrıca Alaattin ‘Dili içine kaçmış mı?’ gibisinden maktulü kontrol ediyordu. Nefes almak zaten çok güçtü” dedi.

    Bu sırada Hakan K. kendisine, “Bu olayı hiçbir şekilde kimseden duymayacağım. Eğer duyarsam anam avradım olsun vururum seni” dediğini hatırlatan Sercan K., “Ben tehdit ve baskı altında kaldığım için kamerayı kendime çevirdim” ifadelerini kullandı.

    Battaniyeye sarıp aracın bagajına yükledikleri Nourtani’yi tutuklu sanıklar Enver G., Hakan K. ve Ahmet A. ile birlikte seyir halindeyken hastaneye götürmeyi yinelediğini anlatan Alaattin Ç., “Enver araçta ‘Atalım’ dedi. Ben de ‘İnsan bu atamazsınız, çakal, kurt yer’ dedi. Hakan K.’ de ‘Doğru diyor, manyak mısın?’ dedi. 45 dakika kadar yanlarında kaldıktan sonra hastaneye götürmek için ikna etmeye çalıştım. Beni bırakmalarını söyleyip evime gittim. Haberleri görünce hemen avukatımla savcılığa gelerek her şeyi anlattım. Olay tarihinde alkollüydüm” diye konuştu.

    “Ben senin ailene bakarım” iddiası

    Tutuklu sanık Enver G., araçta ne yapacakları konusunda konuşurlarken Hakan K.’nin kendisine “Madem benim dersin, ben senin ailene bakarım’ dediğini; Alaattin Ç.’nin de ‘En fazla 6 ay yatıp çıkarsın” dediğini anlattı.

    “Git benzin al gel ben bunu yakacağım”

    Kendilerine patron olmadığını söylediğini anlatan Enver G., “Arabayı yolun kenarına çektik. Bir süre sonra Eray yanımıza geldi. Hakan da yanımıza gelerek Eray’a bir demet para içerisinden 150 lira uzattı ve ‘Git benzin al gel, ben bunu yakacağım’ dedi ancak Eray kabul etmedi. Hakan benden diğer ocakta çalışan Afgan’ı alıp getirmemi istedi. Ben kendi telefonumu Afgan Kazım’a, vererek Vezir Mohammad’ın eşini arayarak işe gelmediğini söylemesini istedim” dedi.

    “Cep telefonunu bulmak için çakmağı çaktım, rahmetli alev aldı”

    Nourtani’nin sarılı olduğu battaniyeyi Enver G., Hakan K. ile birlikte ormanlık alana getirdiklerini anlatan Ahmet A., “Hakan benzin bidonunu elimden aldı. Ben ondan 2-3 metre geriye uzaklaştım. Benzinin dökülürken çıkardığı sesten Hakan’ın benzini maktule döktüğünü anladım. Hakan beni yanına çağırdı. Karanlıkta göremediğimi söyledim ancak bir süre sonra yanına gittim. Benzini döktükten sonra Hakan önce bana ‘Yakmasak mı dayı oğlu?’ diye sordu. Ben de ‘Çekip gidelim’ dedim. H.K. de bana ‘Öyle olmaz çak bir çakmak dayı oğlu beklemeye gerek yok, gidelim.’ dedi. Yakma niyetim yoktu ama çakmağı çıkarırken telefonum yere düştü. Telefonu bulurum düşüncesiyle çakmağı çakınca bir anda ateş aldı. Çakmağı yakıp telefonu bulurum niyetiyle çakmağı çakmıştım. Rahmetli orada alev aldı. Ardından Hakan ‘Çabuk arabaya bin, gidelim’ dedi. Arabaya binip anayola çıktık. Pişmanım affınıza sığınıyorum.” dedi.

    “Mahkemenizin huzurunda şaşırdım” deyip eski ifadesine döndü

    Mahkeme başkanının savcılık sorgusundaki “Hakan’ın talimatıyla ateşi yaktım” şeklindeki ifadeleri hatırlatması üzerine sanık Ahmet A., “Emniyet ve savcılıktaki ifadelerim doğrudur. Hakan’ın talimatıyla çakmağı çakıp ateşi yaktım. Hakan’ın ısrarı üzerine çakmağı çaktım. Mahkemenizin huzurunda şaşırdım. Telefonu düşürdüğüm ve telefonu bulmak için çakmağı çaktığımı söyledim. Doğrusu Hakan’ın talimatıyla çakmağı çaktım” şeklinde konuştu.

    “Cani olsak ocağın ağzında kalp masajı yapmazdık”

    Tutuklu sanık Hakan K. “Nourtani’nin Nefes almadığını fark ettim. Kalp masajı yaptı, nabzına baktım. Enver’e adamın ölmüş olduğunu söyledim. ‘Ölü bizim ölümüz arayın 112’yi. Gelsinler alsınlar dedim.’ Enver G. de bana ‘Senin sicilin var abi, benim sicilim var. Ocak kapanır, kimliği yok’ dedi. Eray’a seslendim, battaniye getirmesini söyledim. Battaniyeye sarıp arabanın bagajına koydular. Aracı ana yoldan 4-5 metre içeriye sokmuştum. Aracı durdurdum, tuvalet ihtiyacımı gidermek için araçtan indim. Sonra bir ışık hissettim. Arkamı döndükten sonra maktulün yandığını gördüm. O an korktum. Biz cani insan değiliz. Cani olsak ocağın ağzında kalp masajı yapmazdık. Üç kere Enver’e ve Alaattin’e hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledim. Benim amacım hastaneye götürmekti. Enver sürekli kafama ocağın kaçak olduğunu sokmaya çalışıyordu” dedi.

    Ölen Vezir Mohammad Nourtani’nin eşi Qamer Gül Meliki sanıkların hepsinden şikayetçi oldu. Meliki, “Olaydan tam 1 hafta önce eşimin bana söylediğine göre orada patronlarıyla aralarında konuşma geçiyor. Enver bütün çalışanlara hitaben ‘Biriniz böbreğinizi bana satın, 20 bin dolar vereyim.’ dedi. Rahmetli eşim de kendisine gülerek böbreği verdikten sonra 20 bin dolar ne işe yarar demiş. Eşim olaydan önce 3 haftadır orada çalışıyordu” ifadelerine yer verdi.

    Nourtani’in ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, maden ocağı ve aracın geçiş güzergahında talep ederken sanıkların ‘Afgan, kimliği yok, kurtulalım bundan’ gibi söylemlerle atılı suçlamanın ‘insanlığa karşı suçlar’ şeklinde değiştirilmesi öne sürdü. Şeker ayrıca Nourtani’nin böbreğinin alınmış olduğunu düşündüklerini ileri sürdü.

    Sanık avukatları, madende kaza olduğu için suçun ‘taksirle ölüme neden olma’ kapsamında kalacağını öne sürerek tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti. Mahkeme ise tutuklu sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verdi.

    Adli kontrol tedbiri kaldırılan Alaattin Ç.’ye ise yurtdışı çıkış yasağı konulurken yurtdışı çıkış yasağının da devamına karar verilirken keşif talebi reddedildi. Mahkeme tanıkların dinlenmesi için 8 Temmuz tarihine ertelendi.

  • Bursa’da kaçak 5 Afgan uyruklu şahıs yakalandı

    Bursa’da kaçak 5 Afgan uyruklu şahıs yakalandı

    İnegöl ilçesi Yeniceköy Mahallesinde devriye görevini sürdüren İnegöl Jandarma Komutanlığı’na bağlı timler, şüphelendikleri 5 şahsı durdurdular. İlçeye kaçak yollarla girdikleri tespit edilen 5 şahıs gözaltına alındı.

    İnegöl Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülerek sağlık kontrolünden geçirilen kaçak göçmenler daha sonra sınır dışı edilmek üzere göç idaresine teslim edilecek.

  • 35 düzensiz göçmen yakalandı

    35 düzensiz göçmen yakalandı

    İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğünün yapmış olduğu ortak çalışma sonucunda 34 plakalı tır durdurularak inceleme yapıldı.
    Tır içerisinde yapılan incelemede, yurda kaçak yollardan girdiği tespit edilen Afganistan uyruklu 35 düzensiz göçmen olduğu görüldü. Araç sürücüsü R.Z., isimli şahsa Göçmen Kaçakçılığı yapmak suçundan işlem yapılarak Erzincan Kapalı Cezaevine teslim edildi.

  • Ağrı’da 49 Afgan göçmen yakalandı

    Ağrı’da 49 Afgan göçmen yakalandı

    Ağrı İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince göçmen kaçakçılığıyla mücadele faaliyetleri doğrultusunda yürütülen çalışmalar neticesinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bir tırın içerisinde 49 Afganistan uyruklu göçmen yakalandı.

  • Ağrı’da göçmenlere göz açtırılmıyor

    Ağrı’da göçmenlere göz açtırılmıyor

    Ağrı İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, göçmen kaçakçılığıyla mücadele faaliyetleri doğrultusunda yürütülen çalışmalar neticesinde, Doğubayazıt’ta T.H. isimli şahsa ait adreste yapılan aramada, 25 Afgan ve 2 Bangladeş uyruklu göçmen yakalandı.

  • Kırılan vinç kolunun altında kalarak hayatını kaybetti

    Kırılan vinç kolunun altında kalarak hayatını kaybetti

    Burhaniye Bahçelievler Mahallesi Enver Güreli Caddesinde bir şantiye alanında vincin kaldırma kolu kırıldı. Yaşanan kazada şantiyede bulunan ve Afgan uyruklu olduğu değerlendirilen ismi tespit edilemeyen bir kişi kırılan vinç kolunun altında kalarak olay yerinde hayatını kaybetti. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Burhaniye Grup Amirliğince kazada yaralanan Ş.C. kurtarılıp 112 sağlık ekiplerine teslim edildi. Yaralı S.C. ambulans ile Burhaniye Devlet Hastanesine sevk edildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. Kazada hayatının kaybeden kişinin kimlik tespiti ve otopsi işlemlerinin yapılması için Bursa Adli Tıp Kurumuna sevk edileceği öğrenildi.

  • Türkler beğenmeyince Afganlara kaldı

    Türkler beğenmeyince Afganlara kaldı

    Ülke ekonomisinin olmazsa olmazı olan tarım ve hayvancılık sektöründe son zamanlarda baş gösteren çoban sıkıntısı, besicileri olumsuz yönde etkiliyor. Göçmen çobanlar ile sorunu geçici olarak gidermeye çalışan yetiştiricilerin en büyük endişesi ise mesleğin ileri de yok olması. Yozgat’ta da ilkbahar ve yaz mevsiminde hayvanlarını otlatacak çoban bulamadıklarından yakınan bazı besiciler, 16 bin lira maaş ile Afganistan’dan çoban getiriyor. Afgan çobanların yiyecek, içecek ve barınmalarını da sağlayan besiciler, zor bir meslek olduğu için bu işi yapacak kişileri bulmakta zorluk çektiklerini söyledi.

    Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Doğankent beldesinde besicilikle uğraşan Ulvi Akdemir, 600’e yakın küçükbaş hayvanının bulunduğunu söyleyerek beldelerinde yerli çoban bulamadıklarından yakındı. Akdemir, “Türkiye’de şu anda Afgan çobanlar olmadığı zaman çoban bulmamız mümkün değil. Yerli insanımız bu işi yapmak istemiyor, özellikle gençlerimiz daha çok masa başı işlere yöneliyorlar. Afganlar olmadığı zaman çobanlık bitme noktasına gelir. 16 bin liraya kadar maaş veriliyor. Köyümdeki gençlere de diyorum 16 bin lira maaş vereyim sigortalarınızı da vereyim diyorum ama inan ki kabul etmiyorlar. Afgan çobanlardan memnunum, onlar zaten çocukluktan beri hayvancılıkla uğraştıkları için işlerini çok iyi yapıyorlar” dedi.

    5 yıldır Türkiye’de çobanlık yaptığını söyleyen Cemal Mirzai ise “Burada 600’e yakın hayvanla uğraşıyorum. İşimi severek yapıyorum, hoşuma gidiyor. Geçimimi buradan kazanıyorum. İki kişi bakıyoruz hayvanlara. Türkiye’de yerli çoban bulunmuyor biz de işimizi iyi yaptığımız için bizi tercih ediyorlar” şeklinde konuştu.

  • 136 Afgan göçmen ülkelerine gönderildi

    136 Afgan göçmen ülkelerine gönderildi

    Türkiye genelinde düzensiz göçün önlenmesi ve kayıt dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi çalışmaları aralıksız devam ediyor. Ağrı İl Göç Müdürlüğü koordinesinde gerçekleşen charter seferiyle 136 Afganistan uyruklu göçmen, İl Göç İdaresi ekiplerinin koordinesinde ve jandarma eşliğinde Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanına getirildi.

    Sınır dışı işlemlerinin ardından uçağa alınan göçmenler, Ariana Afgan Havayollarının tarifesiz seferiyle ülkelerine gönderildi. Bu uçuşla beraber 2023 yılında sadece Ağrı ilinden toplamda bin 920 düzensiz göçmen ülkelerine sınır dışı edildi.

  • 227 Afgan göçmen sınır dışı edildi

    227 Afgan göçmen sınır dışı edildi

    Türkiye genelinde düzensiz göçün önlenmesi ve kayıt dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi çalışmaları aralıksız devam ediyor.

    Ağrı İl Göç Müdürlüğü koordinesinde gerçekleşen charter seferiyle 227 Afganistan uyruklu göçmen, İl Göç İdaresi ekiplerinin koordinesinde ve jandarma eşliğinde Ağrı Ahmed-i Hani Havalimanına getirildi. Sınır dışı işlemlerinin ardından uçağa alınan göçmenler, Ariana Afgan Havayollarının tarifesiz seferiyle ülkelerine gönderildi.