Etiket: Afganistan

  • Taliban: Afganistan’da demokrasi değil şeriat olacak

    Taliban: Afganistan’da demokrasi değil şeriat olacak

    Taliban’ın üst düzey liderlerinden Waheedullah Haşimi, Reuters’e verdiği demeçte ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair ayrıntılar verdi.

    Taliban’ın Afganistan’ı nasıl yöneteceğine ilişkin pek çok meselenin henüz sonuçlanmadığını, ancak bu ülkede bir demokrasi olmayacağını belirten Haşimi, “Bizim ülkemizde temeli olmadığı için demokratik sistem de olmayacak. Afganistan’da ne tür bir siyasi sistem uygulamamız gerektiğini tartışmayacağız çünkü açık. Bu şeriat kanunudur” diye konuştu.

    Haşimi, bu hafta içinde yönetim konularının tartışılacağı Taliban liderliği toplantısına katılacağını söyledi.

    ESKİ ASKERLERE ÇAĞRI

    Haşimi, ‘Taliban’ın saflarına katmak için Afganistan Silahlı Kuvvetleri’nden eski pilotlara ve askerlere ulaşacağını açıkladı. Taliban’ın kendi üyelerinin yanı sıra kendilerine katılmaya istekli hükümet askerlerini de içerecek yeni bir ulusal güç kurmayı planladığını’ belirtti. Haşimi, Taliban’ın savaş sırasında birçok helikopter ve uçağa el koymuş olmasına rağmen özellikle pilota ihtiyacı olduğunu söyledi.

    KADINLARIN DURUMU

    Öte yandan kadınların çalışma ve eğitim hakkının yanı sıra nasıl giyinecekleri konusunda din adamlarının karar vereceğini belirten Haşimi, “Kız çocukların okula gidip gitmeyeceğine ulemamız karar verecek. Bu onlara kalmış” dedi; “Kadınların hicab, burka, sadece bir başörtüsü veya başka herhangi bir şey takıp takmayacağına onlar karar verecek. Bu onlara kalmış” diye konuştu.

    Taliban 1996-2001 arasındaki uygulamalarında kadınların çalışmasını, eğitim almasını, başı açık gezmesini ve sokağa yanlarında bir erkek akrabaları olmadan çıkmasını yasaklamıştı.

  • Afganistan’da mahsur kalan İrem hemşire yurda döndü

    Afganistan’da mahsur kalan İrem hemşire yurda döndü

    Afganistan’da Taliban’ın ülkenin büyük bölümünü kontrol altına almasının ardından mahsur kaldığı bölgeden çıkarılmak için yardım bekleyen 20 yaşındaki hemşire İrem Kahraman, Türkiye’ye ayak bastı. Pakistan’dan kaldırılan uçakla İstanbul’a gelen İrem, kabus dolu saatler yaşadıklarını ancak Türk Askeri, bakanlık yetkilileri ve Bursa Milletvekili Mustafa Esgin’in devreye girmesiyle kurtarıldığını, çok mutlu olduğunu dile getirdi.

    Taliban’ın Kabil’de kontrolü ele geçirmesinden sonra Afganistan’dan ayrılmak için havalimanına giden ancak burada mahsur kalan İrem Kahraman, bölgedeki Türk askeri tarafından kurtarılınca ailesi de büyük sevinç yaşadı.

    “TALİBAN BİZİ KIRBAÇLA GERİ PÜSKÜRTTÜ”

    Türkiye’ye gelen İrem Kahraman, “Kabil Havalimanına çok zor ulaştık. ABD araçlarının arasına girerek güney kapısına kadar gidebildik. Güney kapısının önünde ABD askerleri ve Taliban güvenli bölgeyi koruyordu. Oraya ulaşana kadar bütün eşyalarımızı attık. Kendimizi İngiliz askerine ulaştırmaya çalıştık. Biz ‘Türk’üz diye bağırdıkça, Taliban bizi kırbaçla geri püskürttü. İnanın oraya ulaşana kadar zor anlar yaşadık. Güvenli bölgeye geçtiğimiz noktadan itibaren Azerbaycan ve Türk askerleri bizleri gelip aldılar. Oradaki büyükelçiliğimiz de bizi misafir ettiler. Bütün herkes bizim buraya gelmemiz için yardımcı oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Şu an çok yorgunum. Kabil Havalimanı’ndan güvenli bölgeye geçerken çok sıkıntı yaşadık. 15 Ağustos gecesi de biz havalimanına gittik. Türk uçağına yetişemedik. Kabile kendi imkanlarımızla geçtik. Araç veya başka bir yardım bize gelemedi . Her yer çok karışıktı. Biz saç ekimi için Kabil’de bulunuyorduk. 2 ay önce başlamıştık işimize. Bayramda Türkiye’deydik. Daha sonra oraya döndük. Bu olaylar aniden gelişti. Kabil’den Pakistan’a geçtik. İslamabat’ta bizi Pakistan büyükelçiliği karşıladı. Türk askeriyle birlikte de Türkiye’ye döndüğümüz için çok mutluyuz. Krizin ilk anından beri Büyükelçiliğimiz, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ak Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin bizimle ilgilendi. Hiç yalnız bırakmadılar” diye konuştu.

    “TÜRK ASKERLERİ BİZİ KARŞILADI”

    Hemşire Mert Yamaç da, “Kabil havalimanına girene kadar her şey çok kötüydü. Türk askerleri bizleri karşıladı. Askeri uçakla, Pakistan’a geçiş yaptık. Daha sonra Türkiye’ye geldik. Kabil’deki durum şu an çok kalabalık. Taliban’ın eline tamamen geçmiş durumda. Memurlar, devlet büyükleri yok. Çarşı ve dükkanlar kapalı. Afganistan şu an tam bir kaos yaşıyor” dedi.

    “KIZIM SEVİNÇTEN ÇIĞLIK ATIYORDU”

    İrem hemşirenin babası Mahmut Kahraman, “Çok sevindim, çok mutluyum. Allah devletimize zeval vermesin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Herkes tek tek beni aradı. Bende sürekli kızımla irtibat halindeydim. Kızım sevinçten çığlık atıyordu. ‘Türk askerleri bizi kurtardı. Havaalanının içindeyiz, uçağa bineceğiz’ dedi. Şu an askerlerin yanında güvende. Allah herkesten razı olsun” dedi.

    “DÜNYALAR BİZİM OLDU”

    Anne Fatma Kahraman ise, “4 gündür ne çektiğimizi kimse bilemez. Elimiz gözümüz telefondaydı. Ne yemek yiyebiliyorduk, ne uyku uyuyabiliyorduk. Bugün yüzümüz güldü. Güzel haberini alınca mutlu olduk. Tüm bakanlarımıza ve yetkililere teşekkür ediyorum. AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, hiç yalnız bırakmadılar. Türk askerleri bölgeye gitmeden önce kızım ile görüştüğümde bizden helallik istedi. Kendisinden umudumuzu kesmemizi istedi. Ondan sonra biz tamamen yıkıldık. Bu mutlu haberi aldığımızdan sonra dünyalar bizim oldu ” şeklinde konuştu.

  • Afganistan’da mahsur kalan Bursalı hemşire Türkiye yolunda

    Afganistan’da Taliban’ın ülkenin büyük bölümünü kontrol altına almasının ardından mahsur kaldığı bölgeden çıkarılmak için yardım bekleyen 20 yaşındaki hemşire İrem Kahraman, Türkiye’ye dönmek üzere havaalanına Türk askerleri koruması altında getirildi. İrem Kahraman’ın ilerleyen saatlerde bineceği uçakla Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

    3 ay önce çalışmak için arkadaşıyla birlikte Afganistan’a giden 20 yaşındaki İrem Kahraman, Taliban’ın ülkenin büyük bölümünü kontrol altına almasının ardından yaşadığı bölgede mahsur kaldı. Ailesinden Türkiye’ye dönebilmek için yardım isteyen Kahraman, bölgedeki kaos ve korkuyu muhabirine anlattı.

    Genç hemşirenin babası Mahmut Kahraman, Bursa Valiliğinden bakanlıklara kadar bütün yetkililere ulaşmaya çalışıp kızını evine getirmek istiyor. Gün içerisinde Türkiye-Afganistan Konsolosluğu ile irtibat halinde olan baba Kahraman, “Taliban yönetimi ele geçirdiğinden beri konsolosluk yetkilileri ile irtibat halindeyiz. Havaalanında çok fazla yoğunluk olduğu söylendi. Türk vatandaşlarının tahliyesinin başladığı, fakat meydana gelen izdihamın önüne geçebilmek için tedbirler alındığı ve bu şekilde ulaşımın sağlandığı belirtildi. Biz devlet büyüklerimizden bir an önce kızımı ve diğer vatandaşlarımızın sağ salim ülkemize getirilmesini istiyoruz” dedi.

    “Günlerdir ne uyuyoruz ne yiyip içebiliyoruz”

    Kızıyla sadece internet bağlantısı sağlanabildiğinde belirli zamanlarda görüşebildiğini anlatan anne Fatma Kahraman, “Kızımın ve bizim günlerdir ne yaşadığımız bir tek Allah biliyor. İrem orada sürekli korku içerisinde, psikolojisi bozulmuş bir halde. Her aradığında ‘Anne beni kurtar‘ diye sesleniyor. Sürekli birilerine ulaşıp kızımı oradan kurtarmamızı istiyoruz. Yetkililerden Allah razı olsun, ulaşıyoruz. Fakat herkes bir şeyler yapmaya çalışsa da, oradaki yoğunluktan henüz sonuca ulaşamıyoruz. Şu anda sadece bilgilerini alıyorlar. Kızma ulaşıp onunla irtibata geçiyorlar. Kızımın bulunduğu bölgede güvende olmasını istiyoruz. Türkiye’ye bir an önce getirilmesini istiyoruz. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün yetkilere sesleniyorum. Kızımın, arkadaşlarının ve oradaki Türk vatandaşlarının sesini duyun” diye konuştu.

    “20 yaşındaki bir genç için burada gördüklerimiz çok zor ve çok ağır“

    İnternet üzerinden bağlantı sağlanan İrem Kahraman ise, yaşanan olayların aniden geliştiğini anlatarak, “15 Ağustos günü olaylar gelişince biz de kendimizi havaalanına attık. Orada bulunan, Türk Hava Yollarına ait tarifeli Türkiye seferi gerçekleştiren uçağa binmek istedik. Fakat o sırada Taliban ve Amerikan askerleri karşılıklı ateş açtı. Açılan ateş sonucu 5 sivil vatandaş öldü. O sırada biz de uçağa binmek istedik. Bindiğimiz uçak 200 kişilik olmasına rağmen, içerisinde binden fazla kişi vardı. Afgan askerleri bizi kolumuzdan tutarak aşağı indirdi. Sonra uçak hareket etti. Biz de kargaşa ve kaosun ortasında kaldık. Tanımadığımız bir Afgan vatandaşı, arabasıyla bizi güvenli bir bölgeye götürdü. Fakat çok korktuk, çünkü burada kimseye güvenemiyoruz. Bize yemek getirenler bile tanımadığımız Afgan vatandaşları’’ şeklinde konuştu.

    “Arkadaşımla birlikte bir an önce buradan alınarak ülkemize dönmek istiyoruz”

    Türk yetkililerle sadece internetin çektiği sırada irtibata geçebildiklerini belirten İrem Kahraman, “İkinci bir uçağın havaalanına iniş yaptığını duyduk, fakat havaalanında yaşanan izdiham sonucu bölgeye vatandaşların alınmadığını öğrendik. Şu anda bir evin içerisinde kısılıp kaldık. Sokağa çıkamıyoruz. Türk yetkilerle irtibat kurmakta zorluk çekiyoruz. Arkadaşımla birlikte bir an önce buradan alınarak ülkemize dönmek istiyoruz. Buradan bütün yetkililere sesleniyoruz. Arkadaşım Mert Yamaç ile ben 20 yaşında Türk vatandaşıyız. Bu yaşadıklarımız gerçekten çok zor. Çok korkuyoruz. Buradan güvenli bir şekilde kurtarılmayı bekliyoruz. Biz buraya gezmeye gelmedik. İşimiz için geldik” dedi.

    Diğer yandan İrem Kahraman, 15 Ağustos günü yaşanan kaosu cep telefonu kamerasıyla çekerek ailesine attı. Görüntülerde, yaklaşık 5 bin kişinin bulunduğu havaalanının, kapıların açılmasıyla birlikte 5 dakika içerisinde boşaldığı görüldü. Bir başka fotoğrafa ise, genç kızın ve arkadaşlarının şehir içindeki tehlikeli yolculuğu yansıdı.

    İrem Hemşire Türk askerlerinin muhafazası altında

    15 Ağustos günü Taliban güçlerinin Afganistan’ı ele geçirmesinin ardından ülkede mahsur kalan 20 yaşındaki hemşire İrem Kahraman 4 gün sonra Dışişleri Bakanlığının devreye girmesiyle birlikte Türkiye’ye dönmek üzere havaalanına Türk askerleri koruması altında getirildi. İrem Kahraman’ın ilerleyen saatlerde bineceği uçakla Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

  • Afganistan Cumhurbaşkanı’nın nerede olduğu ortaya çıktı

    Afganistan Cumhurbaşkanı’nın nerede olduğu ortaya çıktı

    Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve ailesinin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’ye yerleştiği açıklandı.

    Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve ailesinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) olduğu açıklandı. Diğer taraftan, Afganistan’ın Duşanbe Büyükelçisi Muhammed Zahir Agbar, ülkesinden kaçan Gani’nin devlet hazinesinden 169 milyon doları götürdüğünü belirterek, tutuklanması için Interpol’a başvuracağını bildirdi.

    Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, 15 Ağustos’ta ülkeyi terk ederek kaçmıştı.

    Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dışişleri Bakanlığı, Gani ve ailesinin ülkeye sığındığını açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Cumhurbaşkanı’nı Gani ve ailesini memnuniyetle karşıladığını doğruluyor. Gani ve ailesi insani yardım gerekçesiyle ülkeye kabul edildi” denildi.

    DUŞANBE BÜYÜKELÇİSİ: YANINDA 169 MİLYON DOLAR GÖTÜRDÜ

    Afganistan’ın Duşanbe Büyükelçisi Muhammed Zahir Agbar, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de düzenlediği basın toplantısında, ülkesindeki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Gani’nin kaçmasını “devlete ve millete ihanet” olarak nitelendiren Agbar, Gani’nin devlet hazinesinden 169 milyon dolar kaçırdığını belirtti.

    Agbar, Gani’nin kaçırdığı halka ait paraların geri getirilmesi için tutuklanarak uluslararası mahkemeye çıkarılması amacıyla Interpol’a başvuracağını söyledi.

    Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Emrullah Salih’in Cumhurbaşkanlığını vekaleten üstlendiğini açıklamasıyla ilgili konuşan Agbar, ülke anayasasına göre cumhurbaşkanının yokluğunda, kaçması veya ölümü halinde, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı olması dolayısıyla Salih’in meşru olarak ülkenin “geçici devlet başkanı” statüsünde olduğunu belirtti.

    Agbar, uluslararası anlaşmalar gereği Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde ülkesinin resmi temsilcisinin bulunduğunu, Afgan bayrağının tüm dünyada ülkenin ulusal kimliği olarak yükseltildiğini kaydederek, bayrağa sahip çıkılmasını istedi.

    Doha’da kapsayıcı bir hükümetin kurulması için ilgili tarafların görüşmelerinin sürdüğünü, Afgan halkının da bu görüşmelerin sonuçlarını ve kapsayıcı hükümetin kurulmasını beklediğini ifade eden Agbar, uluslararası toplumun ülkede barışın sağlanması ve kapsayıcı hükümetin kurulmasında yardımcı olacağı umudunu dile getirdi.

    Agbar, toplantının sonunda basın mensuplarının huzurunda, büyükelçilik görevlilerine kaçak Cumhurbaşkanı Gani’nin fotoğrafını indirerek, yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Salih ile ülkesinin bağımsızlığa kavuşmasına önderlik eden ve 1919-1929 döneminde ülkeyi yöneten Afganistan Kralı Emanullah Han’ın fotoğrafının asılması talimatını verdi.

  • Kabil Havalimanı’nda izdiham: 17 yaralı

    Kabil Havalimanı’nda izdiham: 17 yaralı

    NATO tarafından yapılan açıklamada, Kabil Havalimanı’nın girişinde çıkan izdihamda 17 kişinin yaralandığı belirtildi.

    Taliban’ın kontrolü ele geçirdiği Afganistan’daki Kabil Havalimanı’nda ülkeden ayrılmak isteyen Afganların bekleyişi sürüyor. Havalimanı girişinde toplanan kalabalık arasında izdiham çıktığı öğrenildi. NATO yetkilisi tarafından yapılan açıklamada, izdiham sonucu 17 kişinin yaralandığı belirtildi.
    Öte yandan, yerel kaynaklar havalimanı çevresinde havaya ateş açıldığını bildirdi.

  • Bursalı hemşire Afganistan’da mahsur kaldı

    Bursalı hemşire Afganistan’da mahsur kaldı

    Bursa’dan 3 ay önce Afganistan’a çalışmak için giden 20 yaşındaki İrem Kahraman ve 2 arkadaşı, Taliban işgalinden sonraki süreçte mahsur kaldıkları bölgeden çıkarılmak için yardım bekliyor. Genç kızın ailesi, bir an önce kızlarına kavuşacağı günü bekliyor.

    Taliban’ın Afganistan’da idareyi ele geçirmesinden sonra ülkedeki kaos sivil vatandaşları korkutmaya devam ediyor. 3 ay önce çalışmak için hemşire olarak gittiği Afganistan’da mahsur kalan 20 yaşındaki İrem Kahraman, Taliban’ın işgalinden sonra yaşadığı bölgede mahsur kaldı. Ailesinden Türkiye’ye dönebilmek için yardım isteyen Kahraman, bölgedeki kaos ve korkuyu anlattı.

    Genç hemşirenin babası Mahmut Kahraman, Bursa Valiliğinden bakanlıklara kadar bütün yetkililere ulaşmaya çalışıp, kızını evine getirmek istiyor. Gün içerisinde Türkiye-Afganistan Konsolosluğu ile irtibat halinde olan baba Kahraman, “Taliban yönetimi ele geçirdiğinden beri konsolosluk yetkilileri ile irtibat halindeyiz. Havaalanında çok fazla yoğunluk olduğu söylendi. Türk vatandaşlarının tahliyesinin başladığı, fakat meydana gelen izdihamın önüne geçebilmek için tedbirler alındığı ve bu şekilde ulaşımın sağlandığı belirtildi. Biz devlet büyüklerimizden bir ân önce kızımı ve diğer vatandaşlarımızın sağ salim ülkemize getirilmesini istiyoruz” dedi.

    “Günlerdir ne uyuyoruz ne yiyip içebiliyoruz”

    El bebek, gül bebek büyüttüğü kızıyla sadece internet bağlantısı sağlanabildiğinde belirli zamanlarda görüşebildiğini anlatan anne Fatma Kahraman, “Kızımın ve bizim günlerdir ne yaşadığımız bir tek Allah biliyor. İrem orada sürekli korku içerisinde, psikolojisi bozulmuş bir halde. Her aradığında ‘Anne beni kurtar‘ diye sesleniyor. Sürekli birilerine ulaşıp kızımı oradan kurtarmamızı istiyoruz. Yetkililerden Allah razı olsun, ulaşıyoruz. Fakat herkes bir şeyler yapmaya çalışsa da, oradaki yoğunluktan henüz sonuca ulaşamıyoruz. Şu anda sadece bilgilerini alıyorlar. Kızma ulaşıp onunla irtibata geçiyorlar. Kızımın bulunduğu bölgede güvende olmasını istiyoruz. Türkiye’ye bir an önce getirilmesini istiyoruz. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün yetkilere sesleniyorum. Kızımın, arkadaşlarının ve oradaki Türk vatandaşlarının sesini duyun” dedi.

    “20 yaşındaki bir genç için burada gördüklerimiz çok zor ve çok ağır“

    İnternetten konuşan İrem Kahraman ise, yaşanan olayların aniden geliştiğini ve çaresiz kaldıklarını anlatarak, “15 Ağustos günü olaylar gelişince biz de kendimizi havaalanına attık. Orada bulunan, Türk Hava Yollarına ait tarifeli Türkiye seferi gerçekleştiren uçağa binmek istedik. Fakat o sırada Taliban ve Amerikan askerleri karşılıklı ateş açtı. Açılan ateş sonucu 5 sivil vatandaş öldü. O sırada biz de uçağa binmek istedik. Bindiğimiz uçak 200 kişilik olmasına rağmen, içerisinde binden fazla kişi vardı. Afgan askerleri bizi kolumuzdan tutarak aşağı indirdi. Sonra uçak hareket etti. Biz de kargaşa ve kaosun ortasında kaldık. Tanımadığımız bir Afgan vatandaşı, arabasıyla bizi güvenli bir bölgeye götürdü. Fakat çok korktuk, çünkü burada kimseye güvenemiyoruz. Bize yemek getirenler bile tanımadığımız Afgan vatandaşları’’ dedi.

    “Arkadaşımla birlikte bir an önce buradan alınarak ülkemize dönmek istiyoruz ’’

    Türk yetkilerle sadece internetin çektiği sırada irtibata geçebildiklerini belirten İrem Kahraman, “İkinci bir uçağın havaalanına iniş yaptığını duyduk, fakat havaalanında yaşanan izdiham sonucu bölgeye vatandaşların alınmadığını öğrendik. Şu anda bir evin içerisinde kısılıp kaldık. Sokağa çıkamıyoruz. Türk yetkilerle irtibat kurmakta zorluk çekiyoruz. Arkadaşımla birlikte bir an önce buradan alınarak ülkemize dönmek istiyoruz. Buradan bütün yetkililere sesleniyoruz, Arkadaşım Mert Yamaç ile ben 20 yaşında Türk vatandaşıyız. Bu yaşadıklarımız gerçekten çok zor. Çok korkuyoruz. Buradan güvenli bir şekilde kurtarılmayı bekliyoruz. Biz buraya gezmeye gelmedik. İşimiz için geldik” diye konuştu.

    Diğer yandan İrem Kahraman, 15 Ağustos günü yaşanan kaosu cep telefonu kamerasıyla çekerek ailesine attı. Görüntülerde, yaklaşık 5 bin kişinin bulunduğu havaalanının, kapıların açılmasıyla birlikte 5 dakika içerisinde boşaldığı görüldü. Bir başka fotoğrafa ise, genç kızın ve arkadaşlarının şehir içindeki tehlikeli yolculuğu yansıdı.

  • NATO’dan Afganistan açıklaması

    NATO’dan Afganistan açıklaması

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “Sonsuza kadar Afganistan’da kalmayı asla istemedik. Son haftalarda gördüğümüz şey, beklemediğimiz askeri ve siyasi bir çöküştür” dedi.

    Kabil Havaalanı’nın güvenliğini sağlayan Türkiye, ABD ve İngiltere’ye teşekkür ederek basın toplantısındaki konuşmasına başlayan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “Özellikle Türkiye’ye, ABD’ye, İngiltere’ye havalimanının güvenliğini sağladıkları için teşekkür etmek istiyorum. Sonsuza kadar Afganistan’da kalmayı asla istemedik. Son haftalarda gördüğümüz, beklemediğimiz askeri ve siyasi bir çöküş. Afgan siyasi liderliği Taliban’a karşı duramadı. Afgan liderliğinin bu başarısızlığı, bugün tanık olduğumuz trajediye yol açtı” dedi.

    “AFGANLAR, ONURLU VE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAYI HAK EDİYOR”

    NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Afganistan’daki 20 yıllık askeri varlığı konusunda çıkarması gereken dersler olduğunu ifade etti. Taliban’ın ülkeden ayrılmak isteyenlere saygı göstermesi gerektiğini belirten Stoltenberg, “Taliban, ayrılmak isteyen herkes için güvenli bir şekilde ayrılmaya saygı göstermeli ve kolaylaştırmalıdır. Tüm Afgan erkekleri, kadınları ve çocukları barış ve onur içinde yaşamayı hak ediyor. ABD geçen yıl Taliban ile anlaştı. Tüm müttefikler ABD kararına uymayı kabul etti. 20 yıllık yoğun çabalarımıza rağmen, çöküş hızlı oldu. Alınacak dersler var. Bu dersleri incelememiz gerekiyor çünkü terörle mücadeleye devam etmek istiyoruz. Sormamız gereken büyük soru, eğittiğimiz, donattığımız kuvvetler neden Taliban’a karşı durmadı? Çöküşün hızı şaşırtıcı. Uluslararası terörizm dünya için bir tehdittir. Ana odak, bugün insanları Afganistan’dan çıkarmak olmalıdır” diye konuştu.

    “TÜRKİYE, HAVAALANININ GÜVENLİĞİNİ SAĞLIYOR”

    Stoltenberg, Türkiye, ABD ve İngiltere’nin tahliyelerde kilit rol oynadığını belirterek, “NATO’nun ana amacı insanları oradan tahliye etmektir, havaalanı hakkında mühim konuları kontrol etmek, askerlerimizi ve bize yardım eden Afganları oradan tahliye etmektir. Bu konuda 7/24 çalışıyoruz. Yeni uçaklar geliyor ve tahliye ediyor. Bazı NATO üyelerinden tahliye hakkında açıklamalar duyduk. ABD, Türkiye, Norveç, İngiltere gibi ülkeler yardım etmekteler. ABD yeni uçaklar getiriyor. Özellikle Türkiye, ABD ve İngiltere kilit rol oynadı. Havalimanının güvenliğini ve tahliyeyi organize ediyorlar” dedi.

  • Taliban’dan önce ve sonra! Muhabir açıklık getirdi

    Taliban’dan önce ve sonra! Muhabir açıklık getirdi

    Afganistan’da yönetimi Taliban’ın ele geçirmesi sonrası CNN muhabiri Clarissa Ward’ın kıyafetinin değiştiği, çarşafla yayın yapmaya başladığı konusu sosyal medyada günün konusu haline geldi. Amerikalı gazeteci duruma açıklık getirdi: Bir fark var ama bu kadar keskin değil!

    Afganistan’da yönetimi Taliban’ın ele geçirmesi sonrası kadınlar için korku büyüdü. Ülkede kadınlar Taliban korkusuyla sokağa çıkamazken, CNN International muhabirinin de değişen görüntüsü dikkat çekti.

    Clarissa Ward, Taliban militanlarının Kabil’e girmesinden bir gün önce normal kıyafetleriyle yayına çıkan, bir gün sonra ise Taliban’ın dayattığı kara çarşafla CNN International ekranlarında göründü.

    Taliban’a yönelik, “Dünyaya hukuk ve nizamı sağlayacaklarını kanıtlamak istiyorlar” diyen Ward, yayında ayrıca şunları söyledi:

    “Çok farklı bir hikaye var bugün. Hikaye sokakta olmayanlarla ilgili. Güvende hissetmeyenler, korkanlar, saklananlar var bu şehirde. On binlerce belki yüz binlerce kişi var. Onları göremiyoruz, bize konuşmuyorlar; çünkü korkuyorlar.”

    Ward’ın kıyafet değişimi sosyal medyada kısa sürede gündem haline geldi. Pek çok kişi muhabirin bir gün önce ve bir gün sonra giydiği kıyafetleri kıyaslayarak değişime dikkat çekti.

    “FARK VAR AMA BU KADAR KESKİN DEĞİL”

    Ward, duruma Twitter’dan yaptığı paylaşımla açıklık getirdi.

    İki fotoğrafına yer veren Ward, “Bu mimleme yanlış. Üstteki fotoğraf özel bir yerleşkenin içinde. Alt taraftaki Kabil’in ele geçirdiği Taliban sokaklarında. Daha önce Kabil’de sokakta, saçlarım tamamen kapalı ve abaya olmasa da hep başörtüsü takardım. Yani bir fark var ama bu kadar keskin değil” ifadesini kullandı.

    41 yaşındaki Amerikalı Clarissa Ward, ABC Haber için Moskova muhabirliğinin ardından Londra merkezli CBS News’te çalışmaya başladı. Ward, 2015’ten bu yana CNN International’da çalışıyor.

  • Kabil’den Türkleri tahliye eden uçak İstanbul’a indi

    Kabil’den Türkleri tahliye eden uçak İstanbul’a indi

    Afganistan’ın başkenti Kabil’den tahliye edilen 324 Türk vatandaşını taşıyan Türk Hava Yolları’na (THY) ait tahliye uçağı saat 16.45’te İstanbul Havalimanı’na indi.

    Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’e girmesinin ardından ülkede bulunan Türk vatandaşlarının tahliyesini gerçekleştirmek üzere THY’ye ait TC-JJM kuyruk tescilli uçak, sabah saatlerinde Kabil Havalimanı’na indi.

    Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda gerçekleşen tahliye uçuşuyla Kabil’den binen 324 yolcu İstanbul’a getirildi.

    Tahliye uçağı 16.45 sıralarında İstanbul Havalimanı’na indi.

  • Bahçeli’den Afganistan açıklaması

    Bahçeli’den Afganistan açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Afganistan’ın bugünkü alacakaranlık tablosunun yegane müsebbibi, bu ülkenin özgürlük ve demokrasi getirme iddiasıyla toplumsal denge ve değerleriyle oynayan emperyalist ülkeler olmuştur” dedi.

    Afganistan’da Taliban 20 yıl sonra başkent Kabil’i ele geçirdi

    Taliban güçlerinin kentin dış mahallerine girmesi üzerine Devlet Başkanı Eşref Gani ülkeyi terk etti.

    Taliban, hiçbir direnişle karşılaşmadan kent merkezine girdi. Başkanlık sarayı ele geçirildi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yazılı açıklamayla Afganistan’da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Afganistan’ın bugünkü alacakaranlık tablosunun yegane müsebbibi, bu ülkenin özgürlük ve demokrasi getirme iddiasıyla toplumsal denge ve değerleriyle oynayan emperyalist ülkeler olmuştur.

    ”TALİBAN’LA GÖRÜŞMEK DAHİL HER SEÇENEK DİKKATE ALINMALIDIR”

    Afganistan’ın iç barışa, toplumsal huzura ve siyasi istikrara kavuşması Türkiye için vazgeçilmez önemdedir. Askeri unsurlarımızın Afganistan’ı terki düşünülemeyecektir. Afganistan’dan dönmek demek Anadolu coğrafyasını tehlikeye atmak demektir. Kabil Büyükelçimiz ve diğer diplomatlarımız Afganistan’daki varlığını kararlılıkla ve kucaklayıcı bir vasıfla sürdürmelidir. Taliban’la görüşmek dahil her seçenek dikkate alınmalıdır.”