Etiket: agos gazetesi

  • Hrant Dink cinayeti davasında 1 tahliye

    Hrant Dink cinayeti davasında 1 tahliye

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuksuz sanıklardan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz’ün ise ev hapsine karar veren mahkeme, geçtiğimiz günlerde tutuklanan sanıklardan Volkan Şahin’in tahliyesine karar verdi.

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı firari sanık Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar SEGBİS sistemi ile hazır edildi.

    Duruşmada savunma yapan dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi Hamdi Egbatan FETÖ ile herhangi bir irtibatı olmadığını söyleyerek, “Devletine milletine bağlı bir insanım hakkımdaki suçlamalardan beraatıma karar verilmesini istiyorum” dedi.

    Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Dairesi’nde komiser yardımcısı olarak görev yapan Özkan Mumcu ise suç tarihinde askerde olduğunu aktararak “O tarihte görev yapmıyordum. Cinayetten 20 gün sonra göreve başladım. 3 yılı aşkın süre tutuklu kaldım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.

    Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Veysel Şahin ise “Cinayeti planlama faaliyetim yoktur. İstanbul jandarmasıyla irtibatım yok. Tahliye ve beraatımı talep ediyorum” şeklinde beyanda bulundu.

    Geçtiğimiz günlerde tutuklanan dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi sanık Volkan Şahin ise “Ben karakolda mesleğin birinci yılındaydım. Karakolda asayiş görevi yaptığıma dair belgeler de var, mahkemeye sunulmuştur. Ben istihbarat personeli değilim ve orada görevli herhangi bir personeli tanımıyorum, şubenin yerini dahi bilmiyorum” şeklinde savunma yaptı.

    Sanık Şahin, Dink cinayetine yönelik bir haber almadığını da savunarak, “Ben Trabzon İstihbarat Şube Görevlisi değil Asayiş Tim komutanıydım. Hrant Dink ismini meydana gelen ölüm olayına kadar duymadım. Bundan önce ne iş yaptığını, kim olduğunu bilmiyordum. FETÖ ile ilgili ne bende ne ailemde bir bağlantı vardır. Jandarma personeliyim. Tarafıma yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” dedi.

    Sanık savunmalarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 6 Ocak’ta cinayeti daha önceden bildiğine dair dosyada delillerin olması gerekçesiyle tutuklanmasına hükmedilen Volkan Şahin’in lehine değişen deliller nedeniyle tahliyesine karar verdi. Mahkeme ayrıca hakkında ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve 24 yıla kadar hapsi istenen dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı tutuksuz sanık Ali Öz’ün ise aleyhine değişen delil durumunu göz önüne alarak yaşından dolayı ‘konutu terk etmeme’ şeklinde adli tedbir uygulanmasına hükmetti.
    Duruşma sanık savunmalarıyla devam edilmek üzere ertelendi.

  • TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndan Agos Gazetesi’ne ziyaret

    TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’ndan Agos Gazetesi’ne ziyaret

    TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan “Ermenistan’ın Azerbaycan’a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye’deki Ermeni Vatandaşların Durumu Alt Komisyonu” üyeleri, Agos Gazetesi’ni ziyaret etti.

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, ziyarette, komisyonun önceki günlerde İstanbul’da çeşitli ziyaretlerde bulunduğunu, bugün de Agos Gazetesi’ni ziyaret ettiklerini söyledi.

    Çavuşoğlu, 27 Eylül’den bu yana Ermenistan ile Azerbaycan arasında Karabağ sorunu ekseninde gelişen çatışma söz konusu olduğunu anımsatarak, “Bu çatışma halen devam ediyor. Türkiye olarak uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde elbette ‘tek millet, iki devlet’ anlayışı içerisindeki bakış acımız Azerbaycan’a ilişkin belli.” dedi.

    Çavuşoğlu, Türkiye’de ve İstanbul’da, Lozan Barış Antlaşması’yla statüleri belirlenmiş olan Ermeni vatandaşların yaşadığını belirterek şöyle devam etti:

    “Ermeni vatandaşlarımızın bu süreçte bu psikolojik ortamda herhangi bir hak ihlaline, herhangi bir ayrımcılığa ve mağduriyete maruz kalmamaları ve bu noktada söyleyeceklerini özellikle komisyonumuzun not etmesi ve yine kendilerinin yaşamış oldukları ve beklentileriyle ilgili söyleyeceklerini not almak üzere buradayız. Ermeni vatandaşlarımız, bizim açımızdan Türkiye’nin birinci sınıf vatandaşlarıdır ve hakları Türkiye hukuk devletinin güvencesi altındadır. Dolayısıyla yaşanan çatışma bağlamında, burada yaşamakta olan vatandaşlarımızın herhangi bir hakkının ihlaline asla göz yumulmaması gerekmektedir. Bunun için buradayız. Özellikle son dönemde bu çatışma bağlamında ortaya çıkan ayrıştırıcı dil ve nefret söylemine de sizler aracılığıyla da vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Nefret söylemi, ayrıştırıcı dil ve kimlik eksenli paylaşımlar, sadece burada yaşamakta olan Ermeni vatandaşlarımızı tedirgin etmiyor, nefret söylemi bütün bir toplum olarak iç barışımızı, huzurumuzu tehdit edecek, zedeleyecek niteliktedir. Bu konuda azami gayret sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

    Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvard Danzikyan ise komisyonun yapmış olduğu ziyarete teşekkür ederek, “Bu ziyaretteki amaç, Türkiye Ermeni toplumunun sorunlarını dinlemek, varsa bir sorun bunları konuşmak. Bu konuda anlatacağımız şeyler var işin doğrusu. Çünkü yaklaşık 1 aydır Türkiye Ermeni toplumunun büyük bir tedirginlik içinde olduğunu söylemem lazım. Bunları konuşacağız. Hem Karabağ savaşıyla ilgili meseleleri konuşacağız hem de Türkiye Ermeni toplumunun yaşadığı diğer sorunları da fırsat buluruz konuşmaya.” dedi.

    Daha sonra görüşme kapalı olarak devam etti.

    Ziyaretin ardından çıkışta gazetecilere açıklamada bulunan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

    “Karabağ sorunu bağlamında ortaya çıkan çatışma sürecinde oluşan psikolojik ortam nedeniyle, burada yaşayan Ermeni vatandaşlarımıza, hatta vatandaşımız olmamakla beraber Türkiye’de işçi olarak bulunan Ermenistan uyruklu Ermenilere hiçbir şekilde bu savaşın yansımasını istemiyoruz. Tarihsel süreci referans alarak yapmış olduğumuz değerlendirmelerde Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Türkiye’nin bu noktada Azerbaycan’la Ermenistan arasında yaşanmakta olan Karabağ meselesinde bir çözümün oluşması için taraf olmasını istemiştir. Bu önemlidir. Diğer taraftan elbette Türkiye, gerek kardeşlik bağları, gerek akrabalık ilişkileri, gerek tarihsel bağları ve özellikle de BM Güvenlik Konseyi kararları sonucunda ortaya çıkan uluslararası hukuk bağlamında Azerbaycan’a tam olarak bu çatışma sürecinde destek veriyor. Ama esas ifade edilen, her ne kadar Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik bağı, akrabalık ilişkileri olsa da Türkiye’nin ve milletimizin yaklaşık 10 asırdan bu yana bu topraklarda da Ermeni toplumuyla aynı bağın oluştuğunu ve aynı iklimin yaşandığını ifade ederek bunu dillendirdiler. Bu bizim için değerli ve önemliydi. Ermeni toplumunun hiçbir şekilde endişe ve tereddüt duymadan burada özgür, güven içerisinde ve barış iklimi çerçevesinde bizim asli vatandaşlarımız olarak yaşamasını ve kendilerinin hakkının ve hukukunun bu anlamda hukuk devletinin teminatı altında olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.”

    Danzikyan ise toplantıda savaşın başlamasından sonra oluşan ortamın, kamuoyundaki genel anlayışın Türk Ermeni toplumunu büyük ölçüde sıkıntıya soktuğunu ifade etti.

    Toplantıda, sosyal medyada Ermenilere yönelik hakaret içeren ifadelerin, yaşanan atmosferin bir sorunu olduğunu söylediklerini vurgulayan Danzikyan, “Bu konuya anlayışla baktılar. Bu konuyla ilgili bazı düzenlemelerin RTÜK çerçevesinde yapılabileceğini, gündeme gelebileceği söylendi. Bu açıdan verimli bir konuşma olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

    Danzikyan, savaşla karşı karşıya olunduğunu ve bu savaşta tansiyonun biraz düşürülmesi gerektiğini kendi adına söylediğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Çünkü tansiyon çok yüksek. Bu yüksek tansiyonun tatsız sonuçları olma ihtimalini ne yazık ki gündeme almak durumundayız. Bunları çok yaşadık biz yakın tarihimizde. Aynı zamanda Türkiye’nin de 2008 yılındaki sınırların açılması girişimini, futbol diplomasisini hatırlattım. Biz bu ölümlerin hepsinde acı duyuyoruz, bütün ölümlerin acısını duyuyoruz. Ermeni ve Azeri ölümlerinin, sivil ölümlerin de acısını duyuyoruz, hepsinin acısını içerimizde yaşıyoruz. Biz 2008 yılındaki futbol diplomasisini, protokol sürecini dünmüş gibi hatırlıyoruz ve buralara tekrar dönmek uzak değil. Türkiye bölgede önemli bir oyuncu, çözümün yanında olmasını talep olarak dile getirdik.”

    Ziyarete komisyon üyeleri AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.