Etiket: ahmet davutoğlu

  • Davutoğlu’ndan, Devlet Bahçeli’ye teşekkür

    Davutoğlu’ndan, Devlet Bahçeli’ye teşekkür

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet-Gelecek Grubu’nun TBMM Genel Kurulu’nda oturma düzeni ile ilgili talebinin MHP Grubu’nun sıralarından feragat etmesi ile çözülmesi dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi aradı, teşekkürlerini iletti. Genel Başkanlar arasındaki görüşmeyle ilgili Gelecek Partisi’nden yapılan açıklama şöyle:

    “Sayın Davutoğlu Sayın Bahçeli’ye Saadet-Gelecek Meclis Grubunun TBMM Genel Kurulunda oturma düzeni ile ilgili eşitlik ilkesine dayalı haklı talebinin yerine getirilmemesi dolayısıyla ortaya çıkan sorunun MHP sıralarından feragat ederek yer vermek suretiyle aşılmasında gösterdiği siyasi olgunluk ve nezaket için teşekkürlerini iletmiş, MHP lideri Sayın Bahçeli ise görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade ederek MHP grubunun TBMM bünyesinde Gelecek-Saadet Grubu ile temas ve işbirliği içinde olacağını vurgulamıştır.”

  • Davutoğlu, Millet İttifakı dağılmış görünüyor

    Davutoğlu, Millet İttifakı dağılmış görünüyor

    Türkiye yeniden bir seçime hazırlanıyor…

    Genel seçimlerin yankıları sürerken, partiler bu kez yerel seçimler için kolları sıvadı.

    Ama Millet İttifakı’nın küçük ortaklarında ise ittifakın dağılmasından duyulan üzüntü hakim.

    Küçük partiler 38 milletvekili çıkardı

    Seçime CHP listelerinden giren DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti toplam 38 milletvekilini Meclis’e gönderdi. Alınan yenilginin ardından 3 parti, çıkardıkları vekillerle CHP’den ayrıldı.

    14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen genel seçimlerde yenilgiyle ayrılan ‘Millet İttifakı’ ortaklarından bir bir ‘ittifak dağıldı’ açıklaması gelmeye başladı. İYİ Parti ve CHP’den gelen ‘Milleti İttifakı bitti’ açıklamalarına bir yenisi daha eklendi.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldığı canlı yayında ‘Millet İttifakının’ akıbetine ilişkin açıklamada bulundu.

    “Millet İttifakı artık yok”

    Ahmet Davutoğlu, “Millet İttifakı artık yok açıklamasında bulundu.

    “Bu realiteyi kabul etmek ve bununla yaşamak durumundayız”

    Davutoğlu, İlk defa bu tabiri kullanacağım ve üzülerek söylüyorum. Millet İttifakı dağılmış görünüyor.  Akşener ve birçok lider bunu vurguladığı için ortada bir realite var. Bu realiteyi kabul etmek ve bununla yaşamak durumundayız.

    “Muhafazakar seçmeni ikna edemedik”

    Genel seçimlerdeki yenilgiye ilişkin değerlendirmede bulunan Davutoğlu, Muhafazakar seçmeni ikna edemedik dedi.

  • Davutoğlı, Karamollaoğlu’nu ziyaret etti

    Davutoğlı, Karamollaoğlu’nu ziyaret etti

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nu parti genel merkezinde bugün ziyaret etti. Görüşmede; TBMM grup çalışmaları ve yerel seçim hazırlıklarının ele alındığı ve seçimlere ilişkin istişarelerin başlamasına karar verildiği bildirildi. Gelecek Partisi tarafından görüşmeye ilişkin yapılan yazılı açıklama şöyle:

    “Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı görüşmenin içeriğine dair Gelecek Partisi ve Saadet Partisi kaynaklarından edinilen bilgiye göre iki liderin görüşmesinde TBMM grup çalışmaları ve yerel seçim hazırlıkları ele alınmış ve siyasi gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulmuştur.

    “YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI BAĞLAMINDA İSE GEREK YEREL TEŞKİLATLAR ARASINDA GEREKSE GENEL MERKEZLERİN İLGİLİ BİRİMLERİ ARASINDA İSTİŞARELERİN BAŞLAMASINA KARAR VERMİŞLERDİR”

    Bu bağlamda Genel Başkanlar 1 Ekim’de başlayacak TBMM çalışmalarında Saadet-Gelecek grubunun işleyiş ilkeleri ve öncelikli gündemleri konusunda mutabık kalmışlardır. Yerel seçim hazırlıkları bağlamında ise gerek yerel teşkilatlar arasında gerekse Genel Merkezlerin ilgili birimleri arasında istişarelerin başlamasına karar vermişlerdir. Genel Başkanlar ayrıca siyasi gelişmeleri değerlendirmişler ve bu çerçevedeki istişarelerin daha düzenli yapılmasına verdikleri önemi teyit etmişlerdir. Son derece olumlu geçtiği bildirilen görüşmede iki partinin iş birliğinin genel seçimler sonrası toplumda oluşan karamsarlığı aşma ve yeni bir siyasi iklim oluşturma çabası olarak tabanda yaptığı olumlu etkiden duyulan memnuniyet ifade edilmiştir.”

  • “Asla ümitsizliğe kapılmayınız”

    “Asla ümitsizliğe kapılmayınız”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Millet İttifakı’na destek vermiş olan değerli vatandaşlarıma da sesleniyorum. Asla ümitsizliğe de olası tahriklere de kapılmayınız. Seçim neticeleri bir iktidar değişimine yol açmamışsa da toplumun yarısı statükoya karşı değişim talebini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Erdoğan’ın dün geceki üslubu sizi yanıltmasın. Cumhur İttifakı’na destek verenlerin iktidarın uygulamalarını ve otoriter yolsuzluk düzenine dayalı statükoyu benimsediği düşüncesine kapılmayınız. Onların bu tercihi, oluşturulan korku ikliminin eseridir. Onlarla köprüleri atmayalım, yeni köprüler kuralım. Kutuplaşma tuzağını biz bozalım” dedi.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün Twitter hesabından seçimlere ilişkin bir açıklama yaptı. Davutoğlu şunları söyledi:

    “Hepimizin geleceği açısından son derece önemli bir seçimi geride bıraktık. Demokrasilerde seçimler sonuçları ne olursa olsun bir yenilenme imkanı sunarlar. Bu imkanı değerlendirenler bir sonraki seçime daha hazır hale gelirler. Bugün gerek siyasi partiler gerekse bütün bir toplum olarak bu değerlendirme sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Her şeyden önce dünyada örneği az görülen bir katılım oranı ile sandığa giden halkımızın demokratik olgunluğu geleceğimizin en büyük teminatıdır. Bu siyasi katılım bilinci oldukça her krize çözüm bulabilir, her çürümüş siyasete alternatif üretebilir, her karanlık tünelden yeni bir ufka yelken açma umudunu sürdürebiliriz. Bu bilinç dolayısıyla sandığa giden her bir vatandaşımıza, sandık başında demokrasinin namusu olan oylara sahip çıkmak için çaba gösteren her bir görevlimize ve müşahidimize teşekkür ediyorum. Milletimizin tecelli eden iradesi başımızın tacıdır. Seçim sonuçlarına göre yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Son derece eşitsiz şartlarda demokrasi mücadelesi veren sayın Kılıçdaroğlu’na ve birlikte mücadele ettiğimiz Millet ittifakı liderlerine ve belediye başkanlarına teşekkürü bir borç biliyorum.

    “SEMBOL İSTİSMARINA DAYALI SİYASET ALTERNATİF POLİTİKA ÖNERMELERİNE DAYALI AKLİ SİYASETE, KUTUPLAŞTIRMA DİLİ NEZAKET DİLİNE, MONTAJA DAYALI YALAN PROPAGANDA UMUDA DAYALI KAMPANYAYA GALEBE ÇALDI”

    Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu son derece yaygın bir yoksullaşmaya yol açan ekonomik kriz, on bir şehrimizi ve insan dokusunu tahrip etmiş depremin getirdiği sorunlar, kurumsal çözülme, ekonomi-politik sistemin her bir yanına nüfuz etmiş yolsuzluklar, adalet sistemine güvensizlik vb. derin bunalım unsurları bütün can yakıcılığıyla gündemimizde. Bütün bu sorunların müsebbibi olan iktidar elindeki devlet imkanları ve tekeline aldığı propaganda araçları ile kampanya süresince bu sorunların değil, milli ve dini sembollerin kullanıldığı terör ve din özgürlüğü bağlamında bir tehdit algısının gündemi işgal etmesini başardı. Kabul etmek durumundayız ki, en azından bu aşamada sembol istismarına dayalı siyaset alternatif politika önermelerine dayalı akli siyasete, kutuplaştırma dili nezaket diline, montaja dayalı yalan propaganda umuda dayalı kampanyaya galebe çaldı.

    “OTORİTER YOLSUZLUK DÜZENİNİN DEVAMI YÖNÜNDEKİ HER UYGULAMAYA KARŞI KARARLILIKLA DİRENECEĞİZ”

    Ancak şimdi seçim bitti ve bütün bu can alıcı sorunlar başta iktidar olmak üzere hepimizin gündeminde. Şahıs ve grup çıkarını değil, ülke çıkarını siyasetin merkezine alan Gelecek Partisi olarak bundan sonra bu sorunların çözümü yönündeki çabalarımızı yapıcı muhalefet anlayışı zemininde sürdürecek, otoriter yolsuzluk düzeninin devamı yönündeki her uygulamaya karşı da kararlılıkla direneceğiz.

    Dün gece Sayın Erdoğan’ın Kısıklı ve Beştepe konuşmalarını hiçbir önyargı olmaksızın sadece tek bir saikle dinledim: Sayın Erdoğan acaba son dönemine başlarken artık seçim hedefine ulaşmış olmanın özgüveni içinde yeni bir sayfa açarak hep birlikte ülke sorunlarını çözmeye yönelme olgunluğu gösterecek mi, yoksa alışageldiği siyasi nezaketten yoksun hakaret ve kutuplaştırma yöntemi ile var olan sorunları ve yolsuzlukları hamaset şalı ile örtecek bir dil mi kullanacaktı? Maalesef, arzu etmediğim ama beklediğim oldu ve beni şaşırtmadı. Karşımızda iki Erdoğan vardı. Prompter’a sadık kaldığında metin yazarlarının ifadeleriyle ‘bu seçimin kaybedeni olmayacak, 85 milyon kazanacak’ diyerek kucaklayıcı mesajlar verirken, prompterdan koparak irticalen konuştuğunda bilinçaltını ortaya dökerek yine hakaret ve itham diline döndü. Bizlerin de içinde olduğu bütün bir muhalefeti LGBT’ci, terör ile iş birlikçi, dış güçlerin aparatı ilan etti, milli iradeyle seçilmiş milletvekillerine ‘kiralık vekiller’ diye hitap etti, rakibi Sayın Kılıçdaroğlu’nu kitlelere yuhalattı.

    “MADEM SEÇİMİ KAZANDINIZ, ÜLKENİN SORUNLARINA ODAKLANIN”

    Seçilen Cumhurbaşkanının kullandığı bu kutuplaştırıcı dil toplumsal barış ve ülke için en büyük tehdittir. Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Demokratik ülkelerde rastlanmayan yöntemlerle de olsa seçimi kazandınız ve kaybetmekten çok korktuğunuz iktidarınızı korudunuz. Muhalefet de milli iradeye saygısını ortaya koydu. Artık biraz olgunluk gösterin ve bu dışlayıcı aşağılayıcı dili terk edin. Millet bu kutuplaşmadan yorgun düştü, daha fazla yormayın. Madem seçimi kazandınız, ülkenin sorunlarına odaklanın.

    “DEVLETİN RESMİ KANALI TRT DE DAHİL OLMAK ÜZERE TÜM İLETİŞİM KANALLARININ BİZE KAPALI OLMASI NEDENİYLE TÜM SAMİMİ ÇABALARIMIZA RAĞMEN BİZ DE SİZE YETERİNCE ULAŞAMADIK”

    Cumhur İttifakına oy vermiş değerli vatandaşlarım. Verdiğiniz oya saygım sonsuzdur. Ancak büyük bir çoğunluğunuzun ülkedeki bütün bu sorunların müsebbibi olan iktidara bu desteği iç huzuru ile vermediğinizi de biliyorum. İktidardaki güç yozlaşmasının ve var olan yakıcı sorunların siz de farkındaydınız; ancak iktidarın oluşturduğu din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili kazanımların korunması ve terörle mücadele kaygısına dayalı korku iklimi var olan sorunları ertelemenize yol açtı. Ne yazık ki devletin resmi kanalı TRT de dahil olmak üzere tüm iletişim kanallarının bize kapalı olması nedeniyle tüm samimi çabalarımıza rağmen biz de size yeterince ulaşamadık.

    “AK PARTİ BU SEÇİMİ OLUMLU İCRAATLARI İLE DEĞİL ÜRETTİĞİ KORKU VE DÜRTÜ POLİTİKASI İLE KAZANDI”

    Ancak siz de şunu görün lütfen. AK Parti bu seçimi olumlu icraatları ile değil ürettiği korku ve dürtü politikası ile kazandı. Artık seçim geçti; arzu ettiğiniz gibi bu korkuları engelleyeceğini düşündüğünüz iktidar İslam ahlakına, devlet kültürümüze ve Anadolu irfanına açıkça aykırı yolsuzluk düzeninin daha da derinleşmesi pahasına da olsa sürecek. Ortada bir vehim şeklinde üretilen muhalefet kazanırsa; ‘Diyanet işleri başkanlığı kapatılacak, Ayasofya tekrar müze yapılacak, başörtüsü yasaklanacak, savunma sanayi durdurulacak, LGBT’ye özgürlükler tanınacak’ vb. yalanlara dayalı vehimler artık geçersiz olduğuna göre iktidardan verdiğiniz oyun hesabını sormaktan çekinmeyin. Bunu bizim için değil çocuklarınız ve torunlarınız için yapın. Bizim ne yapacağımızı merak ediyorsanız onu da söyleyeyim. Hakkımda uydurulan iftiralara inanmış kardeşlerim de dahil herkesle yüzleşmeye ve helalleşmeye hazırım.

    Evet, gençliğimden beri savunduğum değerlerle buradayım. ‘Eski Başbakan’, ‘Gelecek Partisi Genel Başkanı’, ‘Ahmet Hoca’, ‘Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’ olarak değil ‘Mehmet oğlu Ahmet’ olarak huzurunuzdayım. Arkamda ne iktidar ne medya ne sermaye gücü var; dış odakların da iç odakların da hedefinde oldum, hala hedefindeyim. Bırakın gemiyi, sandalım dahi yok ki yakayım. Neye mi güveniyorum? Mutlak adaletine inandığım Rabbime ve nihai kertede hiçbir zaman şaşmayacağına inandığım milletimin vicdanına.

    “İNSANIM, HATA YAPTIM BELKİ AMA HATAMI İNANCIMLA VE VATANPERVERLİK HAMASETİ İLE ÖRTMEYE ÇALIŞMADIM”

    12 Eylül’ün sert rüzgarlarında, 28 Şubat’ın kuru ayazında, 15 Temmuz’un yakıcı gecesinde neredeysem hala oradayım. Başını omuzuma koyup ağlayan Arakanlı kardeşimle, bütün varlığıyla sadece bana değil bir umuda sarılan Doğu Türkistanlı yaşlı büyüğümle, Gazze’de bombalar altında Şifa hastanesinde şehit kızının başında teselli arayan Filistinli kardeşimle kucaklaştığımda hangi hal ile hallenmişsem yine aynı hal üzereyim. 28 Şubat şartlarında dahi hiç ara vermediğim ilim kürsüsünde, İslam dünyasına yeni bir nesil yetiştirme amacıyla Malezya’da 85 milletten gençlere verdiğim derslerde, Mavi Marmara katliamı sonrası BM Güvenlik Konseyi’nde, terörle mücadelede Van havaalanında şehitlerimizi uğurlarken, Arakan’da bir selam ile ayağa kalkan mazlumlara hitap ederken kelamım hangi nefesten çıkmışsa yine aynı nefese sahibim. Ne insani kimlik, tarih ve zaman bilinciyle donandığım değerlerden taviz verdim, ne küçük çıkarlar için güç yozlaşmasının girdabına kapıldım. İnsanım, hata yaptım belki ama hatamı inancımla ve vatanperverlik hamaseti ile örtmeye çalışmadım.

    “MESELEMİN BİR ŞAHSİ İKBAL MESELESİ OLMADIĞINI GÖSTEREBİLMEK İÇİN HERKESİN PEŞİNDE KOŞTUĞU BAŞBAKANLIK MAKAMI DAHİL BÜTÜN MAKAMLARI ÜLKEM VE PARTİ ZARAR GÖRMESİN DİYE TERK ETTİM”

    Başbakanken devleti kurumsal çürümeden, ülkeyi terör örgütlerinden, AK Parti’yi yolsuzluklardan temizlemek için nasıl çaba sarf ettiğime Rabbim de sizler de şahitsiniz. Meselemin bir şahsi ikbal meselesi olmadığını gösterebilmek için herkesin peşinde koştuğu başbakanlık makamı dahil bütün makamları ülkem ve parti zarar görmesin diye terk ettim. Ülke yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluktan oluşan şeytan üçgeninin girdabına girdiğinde ise güçlü bir alternatif oluşturmak için nasıl gayret ettiğime de bu süreçlerin içinde olanlar şahittir. Bütün bu çabalarım karşılıksız kaldığında her türlü çileyi göze alan dava arkadaşlarımla yola çıktığımda bunu beyhude çaba olarak görenler olmuştu. Halbuki biz gücü değil ahlakı, zaferi değil seferi, çıkarı değil çileyi, beni değil bizi öncelemiştik.

    Bütün benliğimle, çıkarlarıyla değil ilkeleriyle siyaset yapan, ‘olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan’ Gelecek Partisinin fedakar ve samimi kadrolarıyla bugün de buradayız. Dürtüleriyle değil yüreğiyle yaşayan insanlara has bir vakarla dimdik ayaktayız. Sizin oylarınızın hukukunu da aramak üzere siyaset yapmaya devam edeceğiz. Sizden tek talebimiz kısa dönemli güç politikasının sürmesi adına kulaklarınızı bize, gözlerinizi gerçeklere kapatmayın. Her Müslümanın bildiği hadis mucibince ‘haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayalım’ ve gerektiğinde Hz. Ömer’den hesap soran sahabinin ahlakı ile ahlaklanalım. Kendimize örnek olarak her tür yolsuzluğa meşruiyet kılıfı bulan din adamlarını değil, haksızlık söz konusu olduğunda kimliğe değil fiile bakan ve hem Emevi hem Abbasi hapishanelerinde çile çeken ve bir rivayete göre son nefesini adalet arayışı için zindanda veren İmam-ı Azam Ebu Hanife’yi örnek alalım. Onu sadece ibadet ederken değil toplumsal ahlak için de rehber edinelim.

    “SEÇİM NETİCELERİ BİR İKTİDAR DEĞİŞİMİNE YOL AÇMAMIŞSA DA TOPLUMUN YARISI STATÜKOYA KARŞI DEĞİŞİM TALEBİNİ AÇIK BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMUŞTUR”

    Millet İttifakı’na destek vermiş olan değerli vatandaşlarıma da sesleniyorum. Asla ümitsizliğe de olası tahriklere de kapılmayınız. Seçim neticeleri bir iktidar değişimine yol açmamışsa da toplumun yarısı statükoya karşı değişim talebini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Erdoğan’ın dün geceki üslubu sizi yanıltmasın. Cumhur İttifakına destek verenlerin iktidarın uygulamalarını ve otoriter yolsuzluk düzenine dayalı statükoyu benimsediği düşüncesine kapılmayınız. Onların bu tercihi, oluşturulan korku ikliminin eseridir. Onlarla köprüleri atmayalım, yeni köprüler kuralım. Kutuplaşma tuzağını biz bozalım.

    “BU ÇABA 200 YILLIK MODERNLEŞME, 150 YILLIK MECLİS, 100 YILLIK CUMHURİYET, 75 YILLIK DEMOKRASİ TARİHİMİZİN BÜTÜN ANA DAMARLARINI BİR ARAYA GETİREN BİR TOPLUMSAL BARIŞ PROJESİDİR”

    Altılı Masa ve sonucunda oluşan Millet İttifakı’nın siyasi tarihimiz içindeki önemine ilk günkü gibi inanıyorum. Biz sadece altı lider olarak bir araya gelmedik; birbirini tanıma şansı olmayan kitleleri de ortak bir demokratik toplum hedefinde buluşturduk. Yine söylüyorum: bu çaba 200 yıllık modernleşme, 150 yıllık Meclis, 100 yıllık Cumhuriyet, 75 yıllık demokrasi tarihimizin bütün ana damarlarını bir araya getiren bir toplumsal barış projesidir. Bu toplumsal barış projesine destek veren bütün liderlere ve zorlu seçim mücadelesinde omuz omuza mücadele veren parti teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum. Bu süreçte yeni dostluk köprüleri kuruldu, yeni bir iklim oluştu. Ülkemizin bu dostluk köprülerine ve bu toplumsal barış iklimine ihtiyacı var.

    Özetle, bu toplumsal barış projesi asla başarısız olmamıştır. Bu misyon yeni şartlara uyum sağlayacak şekilde yeniden değerlendirilmeli, bu çabalarla oluşan toplumsal zemin ise mutlaka korunmalıdır. Ülkenin muhafazakar, milliyetçi ve laik akımların gittikçe radikalleşen otoriter formlarına karşı özgürlükçü muhafazakarlığın, özgürlükçü milliyetçiliğin ve özgürlükçü laikliğin ortak bir zeminde ve gelecek vizyonunda buluşması son derece değerlidir. Bu misyonun gerektirdiği şekilde Erdoğan liderliğinde oluşan Cumhur İttifakı ve seçim yaklaşırken aralarına katılan yeni bileşenleri de dahil olmak üzere sergilenen otoriter yaklaşımların daima karşısında olacağız.

    “ÖNÜMÜZDE BİZİ BEKLEYEN EN BÜYÜK TEHLİKE DÜN SEÇİM NETİCESİNİN ORTAYA ÇIKARDIĞI ORTADAN İKİYE YARILMIŞ TOPLUM GÖRÜNTÜSÜNÜN KEMİKLEŞEREK KALICI HALE GELMESİDİR”

    Bir bütün olarak toplumumuzun bütün kesimlerine de seslenmek istiyorum. Önümüzde bizi bekleyen en büyük tehlike dün seçim neticesinin ortaya çıkardığı ortadan ikiye yarılmış toplum görüntüsünün kemikleşerek kalıcı hale gelmesi ve bu parçalanmanın yetmişli ve doksanlı yıllarda olduğu gibi otoriter dikta heveslilerince istismar edilmesidir. Sayın Erdoğan’ın dünkü konuşması bu kaygıyı azaltmadığı gibi artırmıştır. Aslında birbirine karşı imiş gibi görünen veya iktidar tarafından böyle gösterilen bu yüzde ellilik topluluklar aynı ideal ve özlemin peşindedirler: bağımsız ve güçlü bir ülke, özgür ve demokratik bir toplum, insan onuruna yakışır bir hayat standardı.

    “BU ZOR ŞARTLARDA ŞİARIMIZ KUTUPLAŞMA DEĞİL KUCAKLAŞMA OLMALIDIR”

    Demokrasi tarihimizde hiçbir siyasiye nasip olmamış bir tecrübemi paylaşarak bu kanaatimi pekiştirmek istiyorum. 2015 yılındaki iki seçimde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak büyük çoğunluğu muhtemelen bu seçimlerde Cumhur İttifakı’na oy vermiş AK Partililere hitap ettiğim İstanbul (Maltepe), İzmir (Konak), Samsun (Cumhuriyet) ve Bursa (Gökdere) meydanlarında bu kez Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak AK Partiye muhalif Millet İttifakı seçmenlerine hitap ettim. Benim için hem son derece duygusal hem de sınama niteliği taşıyan tecrübelerdi. İki farklı kutbu temsil ettiği düşünülen iki kitle ile de coşku yüklü duygusal iletişim bağı kurduğumda şunu fark ettim: Yüreğinizle konuştuğunuzda milletimizin farklı kesimlerinin duygularını buluşturabilirsiniz. Kitleler farklı idi ama ben hemen hemen aynı milli duyguları ve aynı demokratik vurguları öne çıkarmıştım ve aynı coşkuyla karşılanmıştım. Bugün de kendime ve partime biçtiğim en önemli misyon iktidar sahiplerinin otoriter yolsuzluk düzenini korumak için kutuplaştırma taktiği ile birbirine hasım hatta düşmen kılmaya çalıştığı bu kitleleri ortak bir gelecek vizyonunda buluşturmaktır. Bu zor şartlarda şiarımız kutuplaşma değil kucaklaşma olmalıdır.

    “MİLLET İTTİFAKI İÇİNDE KAYNAŞTIRICI BİR MİSYON, SEÇİM SATHI MAHALLİNDE ENERJİK BİR GÜÇ KAYNAĞI OLDUNUZ”

    Son olarak bütün bu zorlu süreçlerde kendilerine hiçbir çıkar ve makam vaat etmememe rağmen beni hiç yalnız bırakmayan vefakar Gelecek Partisi kadrolarına seslenmek istiyorum. Sizler yeni parti kurma ortamı açısından herkesin korku ikliminde sustuğu Cumhuriyet tarihinin en zor dönemlerinden birinde samimiyetle ve cesaretle çağrımıza kulak verdiniz, mahallelerinizdeki konfor alanlarından çıktınız ve ayağa kalktınız. Fiili saldırılara, hukuki davalara, baskılara, dışlamalara direnerek sadece bir parti kurmadınız, ülkenin siyasi iklimini değiştirdiniz. Ekonomik zorluklara rağmen kimseye boyun eğmeden özgürlükçü demokrasi mücadelesinde milletimizin gür sesi oldunuz. Millet ittifakı içinde kaynaştırıcı bir misyon, seçim sathı mahallinde enerjik bir güç kaynağı oldunuz. Teşkilatlarımız olarak adayımızın olmadığı illerde dahi büyük bir gayretle gece gündüz çalıştınız.

    “ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE HER DÜZEYDE YAPACAĞIMIZ İSTİŞARELERLE BAŞTA YEREL SEÇİMLER OLMAK ÜZERE YENİ SİYASİ KONJONKTÜRDEKİ YOL HARİTAMIZI BELİRLEYECEĞİZ”

    Bugün yeni bir başlangıç günüdür. Her zamankinden daha büyük bir azim ve kararlılıkla çınar yaprağının beş kolunu oluşturan adalet, demokrasi, refah, eşitlik ve siyasi ahlak mücadelemize devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde her düzeyde yapacağımız istişarelerle başta yerel seçimler olmak üzere yeni siyasi konjonktürdeki yol haritamızı belirleyeceğiz. TBMM’ndeki on cesur yürek arkadaşımızla insanlarımızın hakkını ve hukukunu koruyacak, daha büyük birlikteliklerin önünü açacağız. Bu vesile ile Aziz İstanbul’umuzun Fethi’nin 570. yılı kutlar, çağ kapatıp, çağ açarak Hz. Muhammed’in övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve fetih şehitlerimizi rahmetle anarım.”

  • “Yapılan çirkin yorumlar kabul edilemez”

    “Yapılan çirkin yorumlar kabul edilemez”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Seçim sonrasında deprem bölgesinin oy tercihleriyle ilgili yapılan üzücü, çirkin yorumlar asla kabul edilemez. O bölgede yaşayan kardeşlerimizi incitmeye kimsenin hakkı yok” dedi.

    Ahmet Davutoğlu, deprem bölgesindeki seçmenlere yönelik yorumlara ilişkin bugün Twitter hesabından açıklama yaptı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

    “Seçim sonrasında deprem bölgesinin oy tercihleriyle ilgili yapılan üzücü, çirkin yorumlar asla kabul edilemez. O bölgede yaşayan kardeşlerimizi incitmeye kimsenin hakkı yok. Depremzede kardeşlerimi sevgiyle, muhabbetle kucaklıyorum. Yaraları hep birlikte saracağız.”

     

     

  • Ahmet Davutoğlu: “Para basıp asgari ücret artırılmaz”

    Ahmet Davutoğlu: “Para basıp asgari ücret artırılmaz”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bir dizi programa katılmak için Bursa’nın İnegöl ilçesine geldi.

    Davutoğlu’na; Genel Başkan Yardımcısı İzzettin Küçük, partisinin İl Başkanı Alparslan Yıldız ile partililer eşlik etti.

    Burada konuşan Davutoğlu;

    “Erdoğan her hafta bir müjde açıklasa da açlık sınırını unutuyor. Geçen sene asgari ücret 2 bin 850 lira iken açlık sınırı 3 bin 50 liraydı. Hemen hemen aynıydı. Bu sene asgari ücret 5 bin 500 lira, açlık sınırı 7 bin 500 lira. Yani asgari ücret alan açlık sınırının altında yaşıyor. Yılbaşında seçim için para basıp asgari ücreti artıracağız diyor. Para basarak asgari ücreti artırsan 3 ay sonra asgari ücret yine yetmez hale gelir.” dedi.

    Konuşmasına devam eden Davutoğlu; “Esnaf ve çitftçi bu kadar dertliyken, bir grup hiç bir şey üretmeden evde ense yaparak para kazanıyor. Peki nasıl? Güya faize savaş açan sayın Erdoğan, faizin en katmerlisini dinimizi de istismar ederek, neredeyse her bir evi faizli yapacak şekilde ‘Kur Korumalı Mevduat’ diye bir şey çıkardı. Yani siz parayı bankaya yatırıyorsunuz, hiç bir şey üretmiyorsunuz, oturup o parayla faizini alıyor, üstüne bir de dolar farkını alıyor ve servetinize servet katıyorsunuz.  10 ayda hazineden buraya 85 milyar lira aktarıldı.  Peki bu adamlar kim? Faiz baronları. O da yetmedi bu adamlara 110 milyar lira da Merkez Bankası’ndan kaynak aktarıldı. Etti mi size 195-200 milyar lira. Yıl sonuna kadar 290 milyar lira sizin bizim cebimizden bu faizcilere aktarılacak. Bu ne demek? Buradaki çiftçilerin, esnafın, ev hanımının cebinden 3 bin 500 lira 1 yıl içinde bu faiz baronlarına aktarıldı. Millet fakirse sömürüldüğü için fakirdir. Kim sömürüyor ? Bu faiz baronları, imar baronları, uyuşturucu baronları sömürüyor” ifadelerine yer verdi.

    Bartın’ın Amasra İlçesi’nde maden ocağında meydana gelen patlamaya da değinen Davutoğlu; “Madencimiz şehit olur, Cumhurbaşkanı çıkar der ki; “Kader planımız var”.  Bu millet kadere inanır ama senin inandığın gibi değil sayın Erdoğan. Dinimizi istismar ederek, maden şehitlerimize orda olan ihmalleri örtemezsiniz” dedi.

     

  • Ahmet Davutoğlu Bursa’ya geliyor

    Ahmet Davutoğlu Bursa’ya geliyor

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu 21 Ekim Cuma günü Bursa İnegöl’e geliyor.

    Öğlen saat 12’de başlaması planlanan Davutoğlu’nun programı şu şekilde:

    12.00 – Karşılama

    12.55 – İnegöl Organize Sanayi Camii Cuma Namazı

    13.45 – İnegöl Taşıyıcılar Kooperatifi Ziyareti

    15.00 – İnegöl OSB Metal Sanayi 5. Sokak Esnaf Ziyareti

    16.00 – İlçe Binası Açılış Töreni ve Halk Buluşması (Hava muhalefeti nedeniyle açılışın iptal olmasına karşılık salon toplantısı düzenlenecek)

    17.00 – İlçe Binası Toplantı Salonunda Basın Toplantısı

    18.25 – Ebu İshak Camii Akşam Namazı

  • Akşener’den Davutoğlu’na ziyaret

    Akşener’den Davutoğlu’na ziyaret

    Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu’nu parti genel merkezinde ziyaret etti. Saat 16.00’te basına kapalı olarak başlayan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Ziyaretin sebebinin, 3 Temmuz’da İYİ Parti’nin ev sahipliğinde yapılması planlanan altılı masanın beşinci toplantısına davet ve toplantı gündemi olduğu öğrenildi.

  • 6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde bir araya geldi. DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen çalışma yemeğine sırasıyla gelen liderler, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından kapıda karşılandı. 6 muhalefet partisi liderinin 19.45’te başlayan yuvarlak masadaki çalışma yemeği, basına kapalı olarak gerçekleştirildi. 5 saat süren toplantının ardından ortak yazılı açıklama yapıldı.

    ‘DEMOKRATİK İLKELERE DAYANAN BİRLİKTELİĞİMİZ, SİYASİ MÜHENDİSLİK ÇABALARINDAN ETKİLENMEYECEKTİR’

    6 siyasi partinin imzasını taşıyan ortak açıklamada, 28 Şubat’ta yapılan toplantı hatırlatılarak “Toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak bizler, Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan bir iş birliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş’ konusunda tam bir mutabakata varmış ve ortak mutabakat metnimizi 28 Şubat’ta milletimizle paylaşmıştık. ‘Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek üzere 12 Şubat tarihindeki toplantımızda kararlaştırdığımız iş birliği alanlarını değerlendirmek ve ilerletmek amacıyla bugün tekrar bir araya geldik. Öncelikle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturduk. Geçtiğimiz ay içinde yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdik ve bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun, milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma daha grubu oluşturduk. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi de değerlendirdik” ifadelerine yer verildi.

    ‘BÖLGEMİZDE İSTİKRAR VE BARIŞ TEHDİT ALTINA GİRMİŞTİR’

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin pahalılığa, işsizliğe, yoksulluğa yol açtığı ve ekonomik kırılganlıkları arttırdığı ifade edilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalar ağır bir hayat pahalılığına, işsizliğe ve yoksulluğa yol açmış, ekonomik kırılganlıklar ciddi biçimde artmıştır. Bu konularla birlikte derin bir uluslararası krize yol açan Rusya- Ukrayna savaşını da ele aldık. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırması ile bölgemizde istikrar ve barış tehdit altına girmiştir. Bu kriz bize akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha göstermiştir. Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz; bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inancımız, Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnimiz ve sürdürdüğümüz iş birliği, milletimizin geleceğe dair umudunu ve inancını artırmıştır. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmaktır. İktidarın ayrıştırma ve kutuplaştırma politikalarının tam tersine, birlik ve uzlaşı ile çalışmalarımıza devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”

  • Ahmet Davutoğlu’ndan ittifak açıklaması

    Ahmet Davutoğlu’ndan ittifak açıklaması

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Gelecek Partisi olarak herkesle konuşuruz. Buna iktidar partisi de dahildir. Bunlar ilkesel iş birliğidir. İttifak ise şu anda gündemde olan bir şey değil” dedi.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Sivas ziyaretinin ikinci gününde, kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Otelde düzenlenen toplantıya yazılı ve görsel medyanın temsilcileri ile Gelecek Partisi İl Teşkilatı katıldı. Davutoğlu, dışişleri bakanı ve başbakan olduğu dönemlerde birçok kez Sivas’ı ziyaret ettiğini belirterek, kendisini Sivas’ta karşılayan ve ağırlayan herkese teşekkür etti.

    Toplantıda bir gazetecinin ittifak ile ilgili sorusuna yanıt veren Ahmet Davutoğlu, “İttifak meselesi, seçim ortamına girildiği zaman konuşulacak bir konudur. Her zaman ifade ettim. Gelecek Partisi olarak kendi doğrularımız ve kendi vizyonumuz ile Anadolu’da milletimize yeni bir ufuk çizmek için ortaya çıktık. Yasaklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere, hukuksuzluklara, yoksulluğa karşı çok tutarlı, ilkeli bir çıkışımız ve duruşumuz var. Burada kastettiğim, ittifaklar bağlamında değildir. Gelecek Partisi olarak herkesle konuşuruz. Bizimle konuşmak isteyen herkesle konuşuruz. Buna iktidar partisi de dahildir. İlkesel iş birliği yapar, parlamenter sistem konusunda partiler ile görüşürüz. Bunlar ilkesel iş birliğidir. İttifak ise şu anda gündemde olan bir şey değil” diye konuştu.