Etiket: ak parti genel başkan yardımcısı

  • “Tam bağımsız milli savunma sanayini kurmanın bedelini ödetmeye çalışıyorlar”

    “Tam bağımsız milli savunma sanayini kurmanın bedelini ödetmeye çalışıyorlar”

    AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanlığı Deneyim Paylaşım Toplantısı, Yusuf Ziya Yılmaz başkanlığında Samsun Büyükşehir Belediyesi Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon’da Samsun, Ordu, Trabzon ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlarının katılımı ile yapıldı. Çok sayıda partili ve meclis üyelerinin de katıldığı toplantının basına açık kısmında konuşan Yılmaz, TUSAŞ’a yapılan saldırı ve sosyal medyada yapılan algı çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

    “Tam bağımsız milli savunma sanayini kurmanın bedelini ödetmeye çalışıyorlar”
    Yılmaz, “Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş.’ye(TUSAŞ) yapılan hain menfur saldırıyla yaşama sevincimiz tahrip edildi. 5 şehidimiz için dünden beri Türkiye ağlıyor. Dün onların Ankara’da cenazeleri defnedildi. İçimiz kan ağlıyor. Türkiye’nin adeta kalbi diyebileceğimiz bir tesise hain teröristler saldırdılar. Tabii, Türkiye’nin tam bağımsız, milli savunma sanayinin kalbi olan o tesis ve o tesislerin bu ülkenin, bu coğrafyanın ne kadar önemli tesis olduklarını onlar biliyorlar ve oradan, kalbinden Türkiye’yi vurmayı hedefliyorlar. Demek ki onların canını orası çok acıtıyor. Demek ki onlar için o bizim yıllardır söylediğimiz tam bağımsız milli savunma sanayimizi kurmamız gereğine dönük olan vurgularımızın ne kadar haklı sebepler içerdiğini gösteren güzel bir olay. Onların en çok canını yakan bir yer olduğunu göstermesi. O bakımdan bu bizim hırsımızı arttıracak. Bu bizim tam bağımsız milli savunma sanayi kurma mücadelemizle ilgili motivasyonumuzu yükseltecek. TUSAŞ’ta dün hiç bir şekilde mesaiye ara verilmemesi hakikaten güzel bir gelişme. Dün sabah sanki hiçbir şey olmamış gibi o tam bağımsız milli savunma mücadelesinin inşası için ‘Biz bir neferiz, arkadaşlarımız şehit oldu. Onların cenazelerine katılırız. Oradan da geliriz işimizin başına’ diyen o kahramanlar yine dün orada işlerine, güçlerine devam ettiler. Allah, hayatını kaybedenlere rahmet eylesin. Yaralılarımız da var hastanelerde. Rabbim onlara şifa versin. Hayat devam ediyor. Bu coğrafyada bu topraklarda bu tam bağımsızlığı tam bağımsız milli savunma sanayini kurmanın da bedelini bize ödetmeye çalışıyorlar. Demek ki bu kolay olsaydı bundan önce de yapılabilirdi. Ama gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanımızın bu konudaki vurguları daha doğrusu AK Partimizin bu konudaki savunma sanayi politikalarındaki bağımsızlığı ve dışa bağımsızlığı elde etmek için verilen mücadelenin haklı sebeplerini bu olaydan da görüyoruz” diye konuştu.

    “Sokak hayvanlarıyla ilgili algı Türkiye’yi sardı, sarmaladı”
    Sokak hayvanları katlediliyormuş gibi bir algı oluşturulduğunu ve aylarca kamuoyunu meşgul ettiğini dile getiren Yusuf Ziya Yılmaz, “Bundan bir 3 ay önce sokak hayvanlarıyla ilgili köpürtülmüş, sanki Türkiye’nin sokaklarında her gün hayvanlar toplanıyor, her gün hayvanlar katlediliyor, öldürülüyor. Belediyelerde, ülkede, iktidarda sokak hayvanlarıyla ilgili konuya hiç ilgili değilmiş gibi bir algı üretildi. Değerli arkadaşlar, biz Samsun’daki Güçten Düşmüş Sahipsiz Hayvan Bakım Merkezi’ni 2001 yılında yaptık. Hatta kedi kasabası da yaptık. Köpeklerin onları rahatsız etmeyecek mesafede bir yere yaptık. Oraya belki de Samsun’un içerisinde bu klinik ne kliniği falan diye sorabileceğiniz ölçekte mimarisiyle, içindeki donanımlarla, aletiyle, edevatıyla 2001 yılında yani bundan 22-23 sene önce yapmışız. Türkiye’de sokak köpekleriyle ilgili hiçbir hizmet yapılmıyor diye bir şey köpürtüldü. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2,5 ay bu sokak hayvanlarıyla ilgili yapılması gereken şeyler konuşur oldu. Bizim 2001 yılında yaptığımız işlerden hiç de farklı bir şey çıkmadı ortaya. Demek ki biz onu daha önce yapmışız. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız o süreçte dayanamadı. Beni bir gün aradı. ‘Sanki, Türkiye’de biz bu işlerle ilgili hiçbir şey yapmıyormuşuz gibi konuşuluyor’ dedi. ‘Kocaeli’de sokak hayvanları ile ilgili yaptığımız tesislerin incelenmesi için bir ekip gönderir misiniz?’ dedi. Ben ‘göndermeme gerek yok. Ben yaptıklarınızın hepsini biliyorum, eline sağlık’ dedim. Yani kısacası bundan 2,5 ay önce sokak hayvanlarıyla ilgili bir olay vardı. Köpürdü, inanılmaz bir algı, Türkiye’yi sardı, sarmaladı. Gündemimiz hep oraya gitti. Türkiye sanki sokak hayvanlarına karşı hayvana karşı daha doğrusu duyarsız bir milletmiş gibi dışarıya karşı kötü bir algının oluşmasında etkili oldu” şeklinde konuştu.

    “Psikolojik algı yönetimi gündeme sokuluyor”
    Birçok alanda algı yapıldığını ve insanların korkuya sürüklendiğini vurgulayan Yılmaz, “Onu devam eden bir süreç içerisinde ondan önce ekonomiyle ilgili şeyler vardı, felaket tellallıkları vardı. ‘Ekonomi battı gitti, bu alışveriş merkezleri daha doğrusu gıda alışverişini yaptığımız bu 3 harfli merkezlerde inanılmaz bir fiyat kontrolsüzlüğü var. Buralarda herkes istediği gibi her gün zam yapıyor’ diyen bir konuyla da en az bir 15-20 gün Türkiye çalkalandı durdu. İşte burada psikolojik algı yönetimi gündeme sokuluyor. Biri gündeme sokulduğunda öncekinin etkisi azalıyor. Devam eden süreç içerisinde bir gıda güvenliği ile ilgili, köfte möfte meselesi ile ilgili başlayan bir şey öyle köpürdü ki insanlar lokantaya giderken ‘acaba burada nasıl et yeniliyor, nasıl et üretiliyor’ diye bir panik içerisinde oraya gidemeyecek hale geldiler. Devam eden zaman içerisindekilerin hepsini biliyorsunuz. Tekrarlarsam sanki o algı yönetiminin bir parçası olacağım. Ama siz unutuyorsunuz. Niye unutuyorsunuz biliyor musunuz? En bu tarafta olanı, en yakın olanı hatırlıyorsunuz. Çünkü bir öncekini unutturuyorlar. Onu bitiriyorlar, tüketiyorlar. Ondan sonra başka bir şeyi buluyorlar. İşte Diyarbakır olayı vardı. O bitti. Ondan sonra şimdi sağlıkta bir güvensizlikle ilgili olayı köpürtüyorlar. Değil mi? Sanki hastanelerin tümünde sağlıkla ilgili inanılmaz bir dezenformasyon süreci işletiyorlar. Kısacası bunu şunun için anlatıyorum. Herkes işini yapıyor. Yani onlar işte böylesine bir negatif algıyla birlikte ülkede iyi şeyler yapılmıyormuş gibi veya yapılanlar kalitesizmiş gibi bir algının üretilmesiyle ilgili meşgul olacaklar. Biz de Allah’ın izniyle ülkemize en kaliteli hizmeti yapan ve bu hizmetin ortaya çıkardığı sonuçlarla insanımızın kafasındaki algıyı oluşturacak olan bir süreci sizlerle birlikte inşallah üreteceğiz ve yaşayacağız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
    Toplantıya ayrıca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse, ilçe belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

  • “Her saygısızlık insanlık suçudur”

    “Her saygısızlık insanlık suçudur”

    Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

    “İsveç makamlarının Kurban Bayramı günü bir cami önünde Kur’an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesini lanetliyoruz.

    İsveç Yüksek Mahkemesi’nin nefret suçlarını himaye eden tutumunu şiddetle kınıyoruz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılmış her saygısızlık insanlık suçudur. Bu lanetli eylemlere karşı siyasi ve hukuki her zeminde en güçlü şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz”  ifadelerini kullandı.

  • Başkan Dündar, Ömer İleri’yi Fetih Müzesi’nde ağırladı

    Başkan Dündar, Ömer İleri’yi Fetih Müzesi’nde ağırladı

    Bir dizi program için Bursa’ya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı Dr. Ömer İleri, Osmangazi Belediyesi tarafından Bursa’ya kazandırılan, dünyanın en büyük tam panoramik müzesi, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ne hayran kaldı.

    Başkan Mustafa Dündar ile birlikte müzeyi gezerek bilgiler alan Dr. İleri, Bursa’nın fethedildiği 6 Nisan 1326 tarihinin 3 boyutlu resmedildiği kubbeye çıktığında, kendisini zaman tüneli içerisinde fetih gününe ışınlınmış gibi hissettiğini söyledi.

    Kendisinin de tarihe büyük bir merak duyduğunu ve bu konuda pek çok eser incelediğini belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ömer İleri, “Şahsen tarihe de meraklı bir insan olarak çok etkileyici buldum. 23 yıl süren kuşatmanın ardından Bursa’mızın kan dökülmeden gerçekleşen fethinin canlandırıldığı bu ortamda bulunmak, oldukça heyecan verici” dedi.

    Dr. İleri; “Kendimi Işınlanmış Gibi Hissettim”

    AK Parti Bursa il yöneticilerinin de eşlik ettiği ziyarette, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi ile ilgili düşüncelerini paylaşan Dr. İleri, “Bursa’mızın fethinin canlandırıldığı bu ortamda bulunmak oldukça heyecan verici. Bursa’da böyle büyük ve kapsamlı bir panoramik müze kurulmuş olması, beni çok sevindirdi. Bursa, tarımı, sanayisi ve yeşil doğası ile de ön plana çıkıyor ancak, Bursa bizim tarihi kalemiz. Böyle bir müzenin olması çok çok isabetli olmuş. Oldukça fazla bir emek harcanmış. Hakikaten insanı alıp o yıllara götürüyor. Son derece keyifli bir gezinti yaptık. Resmin bulunduğu kubbeye çıktığımda, zaman içerisinde ışınlanmış gibi oldum. Gerek ses, gerek görsellik olsun çok güzel düşünülüp uygulanmış. Son derece ayrıntılı çalışılmış, bir anlamda sanat eseri diyebilirim. Ben, tarihimizi anlatan böylesine muhteşem bir eseri Bursa’ya ve ülkemize kazandıran Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar ve ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Osmangazi Belediye Başkanı Başkan Mustafa Dündar, ziyaretin sonunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bilgi ve İletişim Teknoloji Başkanı Dr. Ömer İleri’ye, Orhan Gazi’nin miğferinin replikasını hediye etti.

  • AK Parti’li Efkan Ala: “Bir ülkenin cumhurbaşkanına ‘kaçacak’ demek, o ülkeye suikast düzenlemektir”

    AK Parti’li Efkan Ala: “Bir ülkenin cumhurbaşkanına ‘kaçacak’ demek, o ülkeye suikast düzenlemektir”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Yıldırım Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan 48 dönümlük Balaban Mesire Alanı’nın açılışında muhalefete yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yaptığı açıklamalara değinen Ala, “Milletimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu öyle bir iştir ki burada yaptığınız işlerin de yapmadığınız işlerin de bedelini milletimiz sahada öder ya da işi yaptıysanız onun da o hizmetten yararlanarak keyfini ve getirisini elde eder. Ama yapmazsanız da alternatif olarak onun maliyetini öder. Yine özellikle bu alanlarda bir sözü söylerseniz de bunun bir karşılığı vardır söylemeseniz de bir karşılığı vardır. Siyasette de bu daha çok geçerlidir. Bizim için bahar, bizim için kuşlar ötüyor, bizim için ağaçlar açmış. Ama Ukrayna’daki insanlar için bir cehennem. Ama Suriye’deki insanlar için cehennem. Etrafımız gerçekten 10 yıldır kaynıyor. Burada Türkiye bu kadar problemli bir alanda gelişmesini ekonomik, sosyal, siyasal açıdan reformlarını yaparak devam etti. Bundan sonra da bunu sürdürmek azmindedir. Ama siyaset kıymetli kardeşlerim, tek parti iktidar olsa bile sadece ona ait değildir. Aynen şu anda iklim ilkbahar olduğu için biz ne kadar güzel bu ilkbaharı bu güzel ortamda hissediyor isek siyasette iklimin oluşmasına da bir ülke için hangi iklimin oluşacağını siyasette bulunan bütün aktörler birlikte katkıda bulunur ya da onu birlikte bertaraf ederler. Türkiye’nin siyasi atmosferini, iklimini zemheriye yani kışa çevirmek hiç kimsenin lehine değildir. Eğer bir ihanet yoksa bir cehalet” dedi.

    “Bir ülkenin cumhurbaşkanına kaçacak demek, o ülkeye suikast düzenlemektir”
    Efkan Ala konuşmasını söyle sürdürdü:
    “Herhangi bir ülkeden Türkiye’ye bakan insan, Türkiye’de bu işler olurken, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanı Türkiye’nin cumhurbaşkanına, bu kadar badire atlatmış cumhurbaşkanına, bu kadar işi başarmış bir kadronun liderine ve ülkenin Türkiye Cumhuriyeti’nin 85 milyonun cumhurbaşkanına kaçacak yol ve arkasından iki ülke arasındaki sivil toplum örgütlerinin birbirine yaptığı yardımları gerekçe gösteriyoruz. Arkadaşlar bir ülkenin cumhurbaşkanına ‘kaçacak’ demek, o ülkeye suikast düzenlemektir. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye Cumhuriyeti en önemli kararları alırken, NATO ile birlikte NATO içerisinde Avrupa’nın güvenliğini nasıl sağlayabiliriz diye kafa yoran ve masada olan birkaç ülkeden biri iken ve yanı başımızda Ukrayna ve Rusya savaşında dünyanın gıpta ettiği inisiyatifi alıp oradaki savaşın durdurulması için Türkiye’de ülkelerin dışişleri bakanlarını bir araya getirip görüştürebilen tek ülke iken, kalkıp böylesine sıkıntılı bir dönemde ve bölgede o ülkenin bu işleri başaran, 15 Temmuz’u tarihin çöplüğüne gömmüş, 28 Şubat’ı kaldırıp atmış, muhtıraları elinin tersiyle itmiş bir kadro ve liderine, Cumhurbaşkanına ‘kaçacak’ deyip arkasından böyle gülünç bir gerekçeyi millete sunmanın ciddiyetle bağdaşır bir durumu var mı? Yani hiç olmazsa insan siyaset yaptığı milletine saygı duymalıdır. Hiç bilmiyorsa edep takınmalıdır. Bir millet bu kadar büyük bir badire atmış, bu kadar tarihte şanlı şöhretli işler yapmış bir milletin meclisteki ikinci büyük partinin genel başkanının söylediği her sözün nereye gidebileceğini ve nasıl bir etki doğurabileceğini hesap etmesi lazım. Bir ülkeye böyle bir kötülük yapılabilir mi? Ne demektir yani bir ülkenin cumhurbaşkanı ‘yurtdışına kaçacak’ demek, o ülkede çöküntü demek. Düşünün 15 Temmuz’da kaçmamış, 17-25’te kaçmamış, muhtıra verilmiş kaçmamış, darbe teşebbüsü olmuş kaçmamış. Kardeşim bundan büyük ne açıklayabileceksin ki bu kişi yurtdışına kaçacak? Bu nasıl bir ahlaksızlıktır. Bu ülkeye nasıl bir suikasttir. Bu nasıl ülkeyi hançerlemektir?”
    Söylenilen her sözün de, yapılan her işin de Türkiye’ye ya getirisi ya maliyeti olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerektiğini belirten Ala, “Herkes ciddi olmalıdır. Türuat oynatmıyoruz. Biz sanatçıları izleriz, saygı duyarız ama siyaset alanı her bir cümlenin getirisinin ya da maliyetinin 85 milyona mal olduğu bir alandır. Yanlış bir şey söylerseniz bilin ki bunun maliyetini 85 milyon öder. Yanlış bir şey yaparsanız bilin ki bunun maliyetini 85 milyon öder. Doğru bir cümle kurarsanız bunun getirisini 85 milyon paylaşır, doğru bir iş yaparsanız onun getirisini bütün millet paylaşır. Onun için değerli kardeşlerim iş bilmiyor söz bilmiyorsanız lütfen biraz ciddiyet diyorum, biraz ciddiyet” dedi.

  • Ak Partili Mehmet Özhaseki koronavirüse yakalandı

    Ak Partili Mehmet Özhaseki koronavirüse yakalandı

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki , koronavirüse yakalandığını duyurdu.

    Koronavirüs test sonucu pozitif çıkan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Mehmet Özhaseki’nin tedavisine evde devam ediliyor.

    Özhaseki, ”Herkesten hayır dualarını eksik etmemesini istirham ediyorum.Yoğun tempo içinde irtibatlı olduğum dostlarımızın dikkatli olmalarını hususen rica ediyorum. Rabbim tüm hastalarımıza acil şifalar versin” sözlerine de yer verdi.

  • Özhaseki, Bursa’da Tarihi Yolculuğa Çıktı

    Özhaseki, Bursa’da Tarihi Yolculuğa Çıktı

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Osmangazi Belediyesi’nin vizyon projelerinden ‘Panorama 1326 Bursa’ Fetih Müzesi’ni gezerek tarihi bir yolculuğa çıktı.

    694 YIL ÖNCESİNE YOLCULUK

    Bir dizi program için Bursa’ya gelen AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Osmangazi Belediyesi tarafından inşa edilen dünyanın en büyük tam panoramik müzesi ‘Panorama 1326 Bursa’ Fetih Müzesi’ni ziyaret etti. Bursa’nın fethi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş hikâyesinin 3 boyutlu olarak anlatıldığı müzeye hayran kalan Özhaseki, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’dan müzenin mimari ve sanatsal özellikleri hakkında bilgi aldı. 42 metre açıklığındaki kubbe bölümüne çıktığında gördüğü manzara karşısında şaşkınlık yaşayan Özhaseki, duygularını “Sanki başka bir aleme geldik” sözleriyle ifade etti. Bursa’nın 23 yıl süren kuşatma sonunda kan dökülmeden el değiştirdiği tarihi buluşma gününü tasvir eden panoramik resmi dikkatlice inceleyen Mehmet Özhaseki, tarihi ışık tutan böyle bir eseri hayata geçirdiği için Başkan Dündar’ı tebrik etti.

    ÖZHASEKİ: “FETİH MÜZESİ’Nİ GEZİNCE İNSANIN İÇİ FERAHLIYOR”

    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin çok güzel bir eser olduğunu daha önce duyduğunu dile getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Ancak, bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Gezince etkilenmemek mümkün değil. Müthiş bir sanat eseri olmuş. Belediyelerimiz park ve yol yapmak, çöpleri toplamak gibi temel hizmetlerini yerine getirirken bir yandan da tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkıyor. Tarihi ve kültürel değerlerimizi de bu tür eserler ile vatandaşlarımıza aktarmalarını da takdire şayan buluyorum. Bu eserler, bize belediyeciliğin geldiği noktayı gösteriyor. Bundan 20-30 sene önceki belediyeler çöpleri toplamakta dahi sıkıntılar yaşarken, bizim misyonumuza sahip arkadaşlarımızın görevlere gelmesiyle birlikte şehirlerimiz Avrupalı şehirler ile yarışacak düzeye geldi. Bunun en güzel örneklerinden birisi de Bursa’da yaşanıyor. Artık her türlü sıkıntının kendi imkanları ile kalkabilen belediyelerimiz var. Gördüklerimiz karşısında çok mutlu oluyoruz. Değerli başkanımız Mustafa Dündar’ı bu güzel eseri Bursa’ya ve ülkemize kazandırdığı için tebrik ediyorum” dedi.

    OSMANLI’NIN İLK AKÇESİNDEN BASTI

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki, müzenin hediyelik eşya bölümünde bulunan hatıra sikke basma setine oturarak Osmanlı’nın ilk akçesinden bastı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, ziyaretin anısına Özhaseki’ye Osman Gazi’nin biblosunu hediye etti.

    Osmangazi Belediyesi

  • AK Parti’li Ünal’dan, Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti’li Ünal’dan, Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Kemal Kılıçdaroğlu, Biden’ın açıklaması kendisine sorulduğunda alaycı bir üslup ve çirkin yakıştırmalarla Fahrettin Altun’a saldırarak konuyu geçiştiriyor.” ifadesini kullandı.

    Ünal, Twitter hesabından, “Kemal Kılıçdaroğlu, Biden’ın açıklaması kendisine sorulduğunda alaycı bir üslup ve çirkin yakıştırmalarla Fahrettin Altun’a saldırarak konuyu geçiştiriyor. Asıl soru şudur, Biden Ocak’ta ‘Erdoğan’ı sizinle devireceğini’ söylediğinde siz 7 ay boyunca neden sustunuz?” paylaşımında bulundu.