Etiket: ak parti

  • Fakıbaba’nın yeni partisi belli oldu

    Fakıbaba’nın yeni partisi belli oldu

    Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, AK Parti’den ve vekillikten istifa etti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Fakıbaba, “AK Parti Üyeliği ve Milletvekilliğinden istifamla ilgili açıklamamı Milletime saygılarımla arz ediyorum” dedi. Öte yanan Fakıbaba’nın İYİ Parti’ye geçeceği iddiası Ankara kulislerini hareketlendirdi. Fakıbaba’nın çarşamba günü gerçekleşecek olan İYİ Parti’nin grup toplantısında Genel Başkan Meral Akşener tarafından parti rozeti takılarak, İYİ Parti’ye katılacağını aktarıldı.

    İYİ PARTİ’YE KATILACAĞINI RESMEN AÇIKLADI

    İstifa kararının ardından Sözcü gazetesine konuşan Fakıbaba ‘Çarşamba günü İYİ Parti’ye katılacağınız iddia edildi, doğru mu?’ sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

    “Doğrudur. Söylemiyordum ama konuşulmaya başlayınca söyleyeyim. İYİ Parti’ye katılıyorum. Bağımsız bir insanım. Vekillikten de istifamı gönderdim. Etik olarak da Fakıbaba’ya yakışan bir olay. Ben ne AK Partiliyim ne de vekilim. Özgür vatandaş olarak parti seçmem hakkım vardır. Sıfırdan başlıyorum İYİ Parti’ye geçiyorum. Milletvekilliğini bırakmakla AK Parti seçmenine saygısızlık yapmadım. Meral Hanım’la iki kez görüştüm ve ikna oldum…” dedi.

    FAKIBABA’DAN İSTİFA AÇIKLAMASI

    “2003’te üyesi olduğum AK Parti’de değişik makamlarda görev yapma fırsatı buldum. Bu fırsatı bana veren bütün büyüklerime ve Şanlıurfa halkına teşekkür ediyorum.
    Bu yıl içerisinde çok değerli arkadaşlarım oldu. Onlardan ayrıldığım için üzgünüm.

    Ancak siyasi ve ahlaki anlayışıma uygun olmayan bazı kişilerle bundan böyle beraber olmayacağım için de mutluyum.

    AK Parti üyeliğinden ve AK Parti için bana oy veren hemşehrilerime saygısızlık olmasın diye milletvekilliğinden de istifa ediyorum. İnşallah aldığım bu karar ülkem için hayırlara vesile olur.”

  • AK Parti’ye katıldığını açıkladı

    AK Parti’ye katıldığını açıkladı

    CHP’den seçilen, ardından Memleket Partisi’ne geçen ve oradan da istifa eden Bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, AK Parti’ye geçtiğini resmen duyurdu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini partiye davet ettiğini belirten Çelebi, “Yoluma Cumhur İttifakı çatısı altında AK Parti’de devam edeceğim” dedi.

    Çelebi, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Yüce Türk Milleti,

    Türk Silahlı Kuvvetlerinin namuslu ellerinde yetişen asker kökenli bir milletvekili olarak yol haritasını çizen şehitlerimiz ve beni bugünlere getiren aziz milletimizdir. Açıktan tarafım. PKK-Öcalan severlerin hoş görüldüğü denklemlerde olmam düşünülemez!

    -Vatan ve millet bütünlüğümüzü,

    -FETÖ, PKK terör örgütleriyle kararllı mücadeleyi,

    -Milli konuları (Mavivatan, S400, Kıbrıs, Azerbaycan, Sözde Soykırım, Tezkereler, Savunma Sanayisi) önceleyen siyasi anlayışımın gereği olarak;

    Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetimizin neferi, Atatürk’ün askeri, Türk Milletinin sesi olarak yoluma Cumhur İttifakı çatısı altında AK Parti’de devam edeceğim. Kurulan yeni dünya düzeninde bölgemizdeki EGEMENLİK mücadelemiz akamete uğramadan devam etmelidir.

    Davet ederek şahsımı onurlandıran Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Halkımızın dertlerine çareler üretmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çok çalışmaya devam edeceğim. Özellikle Kahraman Güvenlik Güçlerimizin, şehit aileleri ve gazilerimizin hak ve hukukuna yönelik düzenlemeler için katkı sunacağım.

    Mücadelemiz, dirayetimiz, direncimiz, inancımız mensubiyetinden gurur duyduğumuz Türk Milletinin var oluş gayesine hizmet, Türkiye’nin tarihsel devamlılığına sonuna kadar destektir.

    Saygılarımla.”

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten açıklama

    Sözcü Çelik: AK Parti ailemize katılan Mehmet Ali Çelebi milletvekilimize hoşgeldiniz diyoruz. Tebrik ediyoruz. Cumhur ittifakı yoluna kararlılıkla devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

  • CHP’li Sarıbal iktidarın tarım politikasını eleştirdi

    CHP’li Sarıbal iktidarın tarım politikasını eleştirdi

    Beyaz altın olarak bilinen başta tekstil endüstrisinin olmak üzere 60’tan fazla endüstri ürününün hammaddesi olan pamuk hasadı başladığını ama alım fiyatının maliyetinin altında kaldığını aktaran Sarıbal, şunları söyledi:

    Pamuğun kilosu en az 20 lira olmalı

    “AK Parti döneminde pamuk ekim alanları 2002 yılına göre 2020 yılında yüzde 50 azalmıştı. 2020 yılından sonra ülkemizde ve dünyada pamuk fiyatlarının yükselmesi ile ülkemizde ekim alanları arttı. 2020 yılında 3,6 milyon dekar, 2021 yılında 4,3 milyon dekar, 2022 yılında, tahmini yaklaşık 5 milyon dekar alanda pamuk üretimi yapıldı. Üretim alanlarındaki artış rekolteye de yansıdı. 2020 yılında 1,8 milyon ton olan pamuk rekoltesi 2021 yılında 2,3 milyon tona çıktı. Bu yıl da 2,5 milyon ton pamuk üretimi beklenmektedir.

    Artan bu üretime rağmen ülkemiz tarımsal ürünler içerisinde en fazla pamuk ithalatına para ödemektedir. 2003 yılından bugüne kadar 16,4 milyon ton pamuk ithalatına 28,7 milyar dolar para ödendi.

    Bir kilo pamuk tarlada yaklaşık 15 liranın üzerinde ama açıklanan fiyat 13-14 lira. Üreticiler bu fiyatlarla nasıl tekrar ekim yapsın? Mazot fiyatı 4 kat, taban gübresi 4-5 kat ve elektrik fiyatı da artmış, niye eksin? Eğer pamuğun kilosu 20 liranın altında olursa gelecek yıl pamuk ekimi azalacaktır. 15 liraya mal olan pamuğu siz 13-14 liraya alıyorsanız onu sürdüremezseniz. Pamuk üretiminde çiftçinin zarar etmeyeceği bir fiyat olmalı. Çiftçinin cebine toplamda 20 liranın altında para girmemeli. Pamuk üretiminde kota tamamen kaldırılmalı. Çiftçi ne kadar getiriyorsa o alınmalı. Ayrıca pamuğun kilosuna 1 lira 10 kuruş olarak ödenen fark ödeme desteğinin en az 2,5 liraya çıkartılı ve pamuk alımı yapan kooperatif, birlik ve küçük tüccarlara Ziraat Bankası üzerinden sıfır faizli kredi desteği verilerek piyasayı regüle etmesi sağlanmalıdır.”

    Ülkeyi şeker krizine soktular

    Hasadı devam eden şekerpancarında da fiyatların çiftçinin beklentilerinin altında olduğunu ifade eden Sarıbal, şekerpancarı üretiminde de ciddi politik hataların yapıldığını söyledi.

    Geçen yıl 18 milyon ton şekerpancarı üretildiğini ve bu yıl ise 19 milyon ton olması beklendiğini belirten Sarıbal, “Geçen yıl üretimin düşük olması ülkemizi şeker krizine sokmuştu. Üstelik bu beceriksiz yönetim yüzünden ithalatçı olduğumuz şekerde içerideki 297 bin ton şekeri 129 milyon dolara sattık. Bu yıl ise onun sonucu olarak ilk 8 ayda 295 bin ton şekere 211 milyon dolar para ödedik. Biz geçen yıl 15 kasımda şeker ihracatının durdurulması gerektiğini ifade etmiş ve hükümetin tedbir alması yönünde çağrı yapmıştık. Aralık sonunda hükümet nihayet şeker ihracatını durdurdu ama geç kalındı. Son bir yılda şeker fiyatları %300 oranında arttı. Elindeki 297 ton şekeri 129 milyon dolara satan hükümet, şekerdeki fiyat artışının önüne geçmek için 400 bin ton şekerin ithal edilmesi için izin verdi. Yılbaşından bugüne kadar ithal edilen yaklaşık 300 bin ton şekere 211 milyon dolar ödendi” dedi.

    Fiyatlar maliyetin altında

    Pamukta olduğu gibi şekerpancarı alım fiyatının maliyetlerin altında kaldığını vurgulayan Sarıbal, “Bugün şekerin dekara maliyeti 6 bin 500 lira ile 7 bin lira arasındadır. Türkşeker, bu sezon için şeker pancarı alım fiyatına ton başına 1450 lira olarak belirledi. Ülkemizde dekara şeker verimi ortalama 6 ton olup, 6 tonun altında üretim yapan her çiftçi bu alım fiyatı ile zarar etmektedir. 6 ton üzerinde üretim yapan çiftçimiz ise ancak ayakta kalabilmektedir. Bir sonraki üretim sezonu için teşvik edici bir fiyat değildir” diye konuştu.

    İthal edilen şeker, fabrikaların satış değerinden fazla

    AK Parti döneminde 10 şeker fabrikasının 682 milyon dolara özelleştirilerek satıldığını hatırlatan Sarıbal şöyle devam etti:

    “AK Parti döneminde şeker ithalatına ödediğimiz para 10 tane şeker fabrikasının özelleştirmesinden elde edilen paranın iki katından fazladır. AK Parti iktidarları döneminde ithal edilen 1,7 milyon ton şeker ithalatına 873 milyon dolar para ödendi. Ayrıca şekerin yan ürünü olan 5,3 milyon ton melas ithalatına ise 788 milyon dolar ödendi. Sadece bu iki ürün için AK Parti döneminde 1 milyar 660 milyon dolar ödeme yapıldı. Paranın korkunçluğuna bakar mısınız?

    AK Parti’nin temsilcileri her ağızlarını açtığında “yerli – milli” diyor ama işte faturası bu. Bundan daha büyük ihanet mi olur? Ülkemize yetecek kadar pamuk ve şeker üretme imkanı varken ithalatı tercih ediyorlar.”

    Çiftçi borcu 242 milyar lirayı geçti

    TBMM’deki basın açıklamasında çiftçi borçlarını da gündeme getiren Sarıbal, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde kayıtlı 2 milyon 700 bine yakın çiftçinin bankalar olan borcunun sadece 2,4 milyar lira iken bugün 2 milyon 100 bin civarında olan çiftçilerin sadece bankalara borcunun 242 milyar lirayı geçtiğini söyledi. “AK Parti iktidarı döneminde çiftçi sayısı düşerken borcu 101 kat arttı” diyen Sarıbal, “Son bir yılda çiftçinin borcu 97 milyar lira artmış. Çiftçi üretim maliyetlerinden kaynaklanan açığını borçlanarak sürdürmektedir.

    Tarım Kanunu 21. Maddesine göre Gayrisafi Milli Hasılanın (GSMH) %1’den az olmamak üzere çiftçiye destek verilmesi gerekirken, yasanın yürürlüğe girdiği 2007’den bugüne bu oranın yarısını bile çiftçiye ödemediler. Tarım Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bugüne çiftçilere ödenmeyen destek miktarı toplamı 327 milyar liradır” dedi.

    Bu kötü gidişi düzelteceğiz

    Sarıbal, 2017’den önce her yıl şubat, mart, nisan aylarında açıklanan Tarımsal Desteklemeler Tebliği’nin hala açıklanmadığını söyledi. Tebliğin yayınlanmamasından en fazla etkilenen kesimin ise besiciler olduğunu kaydeden Sarıbal, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Yani çiftçi besliyor. Belirli bir ağırlığa geldikten sonra kasaba ve Et Balık Kurumuna götürüp kestiriyor. 2011 yılında kasaplık hayvan başına 250 lira destekleme yapılmış. 2011 yılında etin kilosu 15 liraydı. Kesilen hayvanlardan %1 stopaj alınıyor. Etin kilosu 15 lira, 250 lira destekleme yapıldığında 40-45 lira stopaj çiftçiden kesiliyor. 2011 yılında çiftçinin cebine 205 lira çiftçinin cebine giriyordu. Bugün de destekleme 250 lira. Et kesimi 100 lira. Bir dana 300 kilo geldiğinde yaklaşık 30 bin lira gelir elde ediliyor. 30 bin liranın stopajı 300 lira ediyor. Ödenen destek ise 250 lira. Çiftçi neden 50 lira zarar etsin. Bu durumda ne oluyor, kesimler başka yerlere yapılıyor. Çiftçi zorlanıyor. 2011 yılından bugüne kadar hiç değişme olmamış. Kasaplık dana kesim desteğinin en az 1500 lira olması lazım ki 2011 yılının desteklemesine denk gelsin. Bu olmazsa çiftçi birliklere gitmiyor. Yasal olmayan kesimlere gidiyor.

    Bir başka sorun ise süt inekleri kesime gitmeye devam ediyor. Süt inekleri kesime gitmeye devam ederse yarın bırakın kasaplık danayı ne dişi dana ne erkek dana bulabileceğiz ne de sağılacak süt ineği bulabileceğiz.

    Kısacası AK Parti iktidarı tarımı çökertmeye devam ediyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşanan bu temel sorunların tümünü gidereceğiz. Bu ülkede çiftçinin zarar etmeyeceği, çiftçinin güleceği, üreticinin insanca yaşayacağı, insanca işine sahip olacağı ve tüketicinin istediği miktarda ürüne ulaşacağı yeni bir düzeni hep birlikte kuracağız.”

  • AK Parti’den Onur Şener açıklaması

    AK Parti’den Onur Şener açıklaması

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı’nın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bütün dünyayı sarsmaya devam eden Rusya-Ukrayna krizinde Rusya’nın Ukrayna’ya ait 4 bölgeyi ilhak kararı sonrası yeni bir aşamaya geçildiğini ifade eden Çelik, bu aşamanın pozitif bir aşama olmadığını belirterek, “Bu gelişme ile barış umutları, ateşkes umutları daha uzak belirsiz bir zaman ötelenmiş oldu” dedi.

    Türkiye’nin Kırım’ın ilhakından bu yana sürdürdüğü ilkeli duruşu devam ettirdiğini söyleyen Çelik, “Cumhurbaşkanımız barışın sağlanması için büyük bir performans ortaya koymaya devam ediyor. Bunlardan en önemlisinden biri dünyayı açlık krizi ile karşı karşıya kalmaktan kurtaran büyük bir diplomatik hamleydi” dedi.

    “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini bekliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esir takasında gösterdiği diplomatik başarının herkes tarafından takdir edildiğini ifade eden Çelik, “200 savaş esirinin mübadelesi konusunda Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu katkıyı herkes takdir ediyor. Bu, diplomasinin bir takım sonuçlar üretmesi bakımından son derede kıymetliydi. Bu İlhak kararıyla birlikte ateşkesle ilgili durum ötelenmiş gibi duruyor. Türkiye’nin ortaya koyduğu irade dışında bir irade yok. Savaşın devam etmesine, derinleşmesine dönük tehditlerin karşılıklı restleşmeyle ortaya çıktığını görüyoruz. İlhak konumundaki tutumumuz ilkesel bir duruştur. Savaş sadece acı, yıkım ve insanlar için kayıplar meydana getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini bekliyoruz. AB’nin bu konuda çok çekimser bir tavır ortaya koyduğunu görüyoruz” açıklamasında bulundu.

    Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya-Ukrayna’nın barış konusunu rekabete dönüştürmesini eleştiren Çelik, ”Diplomatik çalışmaları çıkar ilişkisine dönüştürmesi talihsiz bir açıklamadır” dedi

    AB’ye çağrıda bulunan Çelik, ”Bu diplomatik zaafın sembolü olarak ortaya çıkmıştır. AB’nin kriz zamanında ortaya koyduğu kapasitesini Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü çabaya tam destek halinde ortaya koyması önemlidir” diye konuştu.

    Yunanistan’la yaşanan gerilimle ilgili de konuşan Çelik, ”Bazı müttefiklerimiz de, ABD, Yunanistan’daki üslere silah yığarken genelde şöyle argümanı ifade ediyorlar, ‘Rusya’nın saldırgan politikası’. Bu çok anlamlı bir tablo üretmiyor. Yunanistan elde ettiği bu desteği Türkiye’yi taciz etmek, Türkiye’nin hak ve hukukuna tecavüzkar bir tutum için kullanıyor. Ege’de Yunanistan’a bu desteği verenlerin gereken tavrı da alması gerekiyor. Ege’de, Akdeniz’de bu şekildeki hesapsız silah desteğinin Yunanistan’ın devlet politikası ele alındığında ne NATO için ne de bölgenin barışı için olumlu sonuçlar ele almayacaktır. Bu silahları verenler, bu üsleri kuranların Yunanistan’a hukuk konusunda hiçbir uyarı yapmadığını görüyoruz. Yunanistan’a verilmesi gereken mesaj masaya oturması, masadan kaçmamasıdır. Türkiye diplomasi devletidir, masaya oturulduğu zaman çözülmeyecek sorun yoktur. Bu konuda müttefiklerimizin yaptığı işin son derece basiretsiz, yanlış bir iş olduğunun altını çizmek isterim” dedi.
    Mescid-i Aksa’ya yönelik radikallerin ihlallerini bir kez daha kınadıklarını söyleyen Çelik, ”Mescid-i Aksa’nın hukuki statüsüne dönük hiçbir tavize müsaade edilmemelidir. Bunlar konusunda acilen tedbir alınması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.

    Onur Şener’in öldürülmesi

    Müzisyen Onur Şener’in öldürülmesi ile ilgili de konuşan Çelik, ”Üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isterim. Burada Genel Başkanımız, MYK’mız adına acılı ailesine başsağlığı diliyorum. Arkadaşlarımız aileyi ziyaret edecek, yanlarında olacaktır. Bu cinayetin canavarca hislerle yapıldığı çok açık. Bütün dava sürecini yakından takip edeceğiz. Gereken cezayı almaları için takipçileri olacağız. Gereken hukuki süreçler takip edilecektir. Bundan büyük bir üzüntü duyduğumuzu, eşinin, güzel evlatlarının fotoğraflarını gördüğümüzde içimizin parçalandığını ifade etmek isterim” dedi.
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine değinen Çelik, ”6’lı masa, 7’li masa, 8’li masa ne yapacaklarına kendileri karar verir. Kimin hangi ülkeye gittiği, hangi ülkede siyaset yaptığı bizi ilgilendiren bir durum değil ama siyasetin basireti, feraseti diye bir şey var. Bir yıldan az zaman kalmış seçime, Kılıçdaroğlu partisine çağrıda bulunuyor. Kendisinin aday olmak istediğini söylüyor. Partisi seferberlik halinde ‘yanındayız’ diye tweet atıyor. Düşük dozda da olsa seçime yönelik durumlar başlamış durumda. Dünyanın her yerinde gerçek demokrasi söz konusu olduğunda milletin icazet vermesi önemlidir. Kimseye şundan icazet mi alıyorsunuz diyemem. Bir takım yetkililer ‘Türkiye’de muhalefeti destekleyeceğiz’ derken biraz daha basiretli davranmak gerek. Bu manidar yaklaşımlardan uzak durmak daha sağlıklı bir yaklaşım olabilirdi. Bunun kamuoyunda bir tartışmayı alevlendirdiğini görüyoruz” diye konuştu.

    “Her türlü diplomasi masasını devirmeye çalışan şahıs bu şahıs”

    Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Çelik, ”Yunan Dışişleri Bakanı sürekli olarak savaş kışkırtıcılığı yapan, gerilim düşmanlığı yapan birisi. Bunun söylemlerini ortaya koyduğunuzda Avrupa’daki bakanlar bu şahsın söylemlerinin marjinal olduğunu söylüyor. Yunan siyasetçiler Dendias’ı ciddiye almayın, iç politikada kendini öne çıkarmak için söylüyor diye açıkça ifade ediyorlar. Gece gündüz kışkırtıcılık yapıyor, ondan sonra Türkiye isterse masaya oturturuz. Bütün kışkırtıcılığı yapan sizsiniz. Her türlü diplomasi masasını devirmeye çalışan şahıs bu şahıs. Bütün dünyanın gözü önünde buraya kavga çıkarmak adına geldiği, Yunan çevreleri mutlu etmek için konuştuğu herkes tarafından görüldü. Yunanistan 6 aylığına Dendias’a konuşma yasağı koysa tansiyonun düşmesine katkı sağlamış olur. Yunan siyasetinin geleceğini düşünen varsa, alacakları tedbir Dendias’ın az konuşmasını sağlamak olmalı” dedi.

    “Böyle davranış, yakışıksız tutum hiçbir şekilde kabul edilemez”

    Kayseri 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdürü Albay İlhan Coşkun’un subay, astsubay, ve ailelerine başörtü yasağı getiren kararının ardından Tokat’taki 30 Ağustos törenlerinde bazı rütbeli askerlerin Vali Numan Hatipoğlu’nun elini sıkmayan görüntülerinin ortaya çıktığının belirtilmesi üzerine Çelik, ”Gerek Tokat Valisi elinin sıkılmamış olması, gerek daha önce Kayseri’de gerçekleşen olay asla kabul edilemez. Devlet adabına, emir komuta zincirine uymayan meseleler. TSK hukuka bağlı, merkezine disiplini koymuş büyük ve güçlü bir okul. Orada valiye karşı yapılan bu saygısızlık Türk subayına yakışmaz. Bunun bilincinde olarak daha olay olur olmaz MSB tarafından gereken soruşturma açılmış, tahkikat yapılmış, bu kişiler açığa alınmış, Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir. Böyle davranış, yakışıksız tutum hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu orduya zarar vermeye dönük bir teşebbüstür. MSB bu bakımdan hukuki süreci başlatmış ve işletmiştir. Olay duyulmadan da süreç başlamıştı. 28 Şubat dönemindeki çirkin anıları canlandıran bir yaklaşım. Bundan bu millet çok çekti. Bu vesayet artığı davranışları hatırlatması ayrıca üzüntü verici olmuştur. Eskiden kalmış yönetmeliğin hala ortalıkta dolaşması son derece yanlıştır. Milletin değerlerine bağlılık, anayasaya bağlılık burada esastır” açıklamasında bulundu.

  • AK Parti’li Turan’dan Kılıçdaroğlu’na tepki

    AK Parti’li Turan’dan Kılıçdaroğlu’na tepki

    Çanakkale’nin Biga ilçesinde düzenlenen, 16. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Teknolojileri Fuarı’nın açılışına katılan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de polisevine yönelik saldırıda teröristin kimliğinin tespit edilmesinin ardından yaptığı açıklama hakkında konuşan Turan, “Türkiye’de muhalefet yapmak, siyasi partilerin farklı görüşlerde olmasının demokrasideki en güzel tatlardan bir tanesi. Ancak siyasi polemik yaparken, kavga yaparken çok ortak, çok kıymetli değerlerin olması, çok önemli diye düşünüyorum. Bayrağımız, milli güvenlik sınırlarımız teröre karşı mücadelemiz. Bunlar çok hassas konular. Üzülerek söylüyorum ki çok özensiz hazırlanan 11 sene önce olduğu iddia edilen o raporda tüm dünyaya bizi, devletimizi, gazetecileri hapse atıyorlar diye şikayet ettikleri kişinin aslında gazeteci değil bir terörist olduğunu herkes görmüş oldu” dedi.

    “Siyasi tarihinde en büyük utanç olarak düşünüyorum”

    Turan, sözlerinin devamında ise, “Ama daha vahimi bu devletin kurumları ilgililerinin kendini öldüren kişinin parmak izinden, DNA testinden diğer bir takım araştırmalardan CHP’nin raporunu adı geçen kişi olduğunu söylemesine rağmen iki gün boyunca konuşmadığını iki gün sonra PKK’nın bu kişi o değil demesinden sonra, ‘a gördünüz mü bak! Bu o değilmiş’ deme ucuzluğunu bir siyasetçiye, bir genel başkana yakıştıramıyorum. Değerli arkadaşlar, ölen kişi bu oldu, bu oldu, başka bir şey. Bir defa CHP’nin kendi çalışmasında ölen kişinin terörist olarak gözükmediği, gazeteci olarak gözüktüğü bir gerçek değil mi? O kişinin bir terör olduğu bir hakikat değil mi? Efendim, dördüncü yarı paketi çıkmış. O pakete CHP destek oldu. Hatta içeri genişletilsin diye önerge verdi. Yani hukuk adına atılan adımlar da kimi nasıl ispat edeceği hukuk konusu olmaz ki. Meclisin konusu olmaz ki. Her suçun bir cezası var. Karşılığı var. Kişi yatmıştır çıkmıştır. Beş yıldır on yıldır bunu bilemiyor. Bu mahkemenin işi. Ama kişi cezaevindeyken bu terör eylemlerinden dolayı cezaevinde olmasına rağmen. Bak gazeteci derseniz, yetmedi bunu dünyaya Türkiye’ye şikayet etmek için kullanırsanız, büyük elçilere şikayet ederseniz bu büyük haksızlık olur. Ama daha kötüsü dün PKK’nın açıklamasına referans alarak devletin kurumlarını değil de terör örgütünün açıklaması referans alarak öldürülen kişi o kişi değilmiş demesini siyasi tarihinde en büyük utanç olarak düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Bundan daha rezil, daha utanç verici bir açıklama olamaz”

    “Bir başka CHP’li kişi televizyonda bir gece ansızın gelemezsiniz. Orası Amerika’nın kendi idare ettiği yer demiş” diyen Turan, “Bir gece ansızın gelemezsiniz orada ABD var demiş. Amerika ilahınız mı? Amerika varsa adım atamaz mı Türkiye? Türkiye egemenliğinin kayıtsız şartsız millete veren bağımsız bir ülke değil mi? Hani siz emperyalizme karşıydınız? Hani siz egemenliğin yanındaydınız? Nasıl bir açıklamadır? Bir daha çiziyorum altını. Diyor ki ilgili kişi Türkiye bir gece ansızın gidemez. Orada Amerika var diyor. Bundan daha rezil, daha utanç verici bir açıklama olamaz” dedi.

  • AK Parti’den asgari ücret açıklaması

    AK Parti’den asgari ücret açıklaması

    Milyonların merakla beklediği asgari ücretle ilgili AK Parti’den bir açıklama geldi.

    Numan Kurtulmuş katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin sorulara yanıt verdi.

    Ekonomi üzerindeki değerlendirmeleri sorulan Kurtulmuş, Covid-19 pandemisiyle başlayan sürecin, dünya ekonomi tarihinin en önemli süreçlerinden olduğunu, insanoğlunun geçen yüz yıllarda yaşadığı en büyük ekonomik krizlerden birisiyle karşı karşıya kalındığını vurguladı.

    Kurtulmuş, “Gelinen noktada Türkiye, güçlü bir şekilde üreten, ihracatını sürdüren ülke olmaya devam ediyor. Öyle görünüyor ki 2022’de yüzde 7,5 seviyesinde bir büyüme ortalamasına ulaşacak” diye konuştu.

    Vatandaşın alım gücünün artırılabilmesi için de çalıştıklarını söyleyen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün akşam katıldığı televizyon programında, bir kez daha yıl sonunu işaret ederek, bütün vatandaşların alım gücünü artıracak ilave tedbirlerin ortaya konulacağını ifade ettiğini aktardı.

    ASGARİ ÜCRET ZAMMI

    Asgari ücret konusundaki soru üzerine Numan Kurtulmuş, “Bu yılın sonu, önümüzdeki yılın başında bütün bu fiyat artışları göz önünde bulundurularak vatandaşımızın alım gücünü azaltmayacak ve herkesi tatmin edecek, herkesin ‘Bu doğru oldu’ diyeceği bir sonuç için çalışmalar yapılacak. Herkesi tatmin edecek önemli bir asgari ücret açıklamasının olacağını söyleyebilirim.” diye konuştu.

    “Asgari ücrete yapılacak zam yine memur zammıyla benzer orantıda mı olur?” sorusuna karşılık ise Kurtulmuş, “Geçen sene öyle oldu, bu sene de doğru olan budur. Böyle bir yükseliş her iki tarafta da olur” dedi.

  • AK Parti Yıldırım’dan emektarlara vefa örneği

    AK Parti Yıldırım’dan emektarlara vefa örneği

    AK Parti Yıldırım İlçe Teşkilatı, önceki dönemlerde görev alan vefat etmiş teşkilat mensuplarını unutmadı. Vefat eden tüm teşkilat mensuplarının adının geçtiği ve AK Kadrolarda görev alan beş ismin canlandırıldığı filmde 2023’ün önemine vurgu yapılırken izleyenler duygu dolu anlar yaşadı.

    AK Parti’nin Yıldırım İlçesi’ndeki kuruluşundan bu yana serüveninin adeta bir belgesi niteliğindeki yapım ile ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Ali Erbay, bir vefa hareketi olarak aktif görev alsın ya da almasın tüm teşkilat mensupları ile aile şeklinde hareket eden bir siyasi davanın neferleri olmaktan gurur duyduklarını söyledi.

    Ali Erbay, Yıldırım İlçe Teşkilatı olarak partilerinin vefa anlayışının güzel bir örneğini daha sergilemeye çalıştıklarını belirterek, “Yıldırım ilçemizin çeşitli yerlerinde çekimler yaptık. Kalplere dokunan ve bizleri geçmişe götüren aynı zamanda 2023 hedeflerimiz için güzel mesajlar içeren bir film oldu. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu vesileyle ahirete irtihal eden tüm dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Rabbim mekanlarını cennet eylesin” dedi.

  • “Millete hizmet yolunda başlarımızı koyduk”

    “Millete hizmet yolunda başlarımızı koyduk”

    Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Emine Yavuz Gözgeç, Osman Mesten, il ve ilçe yöneticileri, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, önceki dönem bakanlarından Faruk Çelik, Yıldırım’da AK Parti’nin kuruluşundan bu yana görev yapan her kademeden teşkilat mensupları, önceki dönem belediye başkanları ve partililer katıldı.

    AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı Ali Erbay’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıda AK Parti Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Osman Mesten, önceki dönem bakanlarından Faruk Çelik ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz söz aldı.

    Toplantıda konuşan AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, düzenlenen organizasyon için Yıldırım ilçe teşkilatına, her dönemden dava arkadaşına ve AK Parti ailesine katılan yeni üyelere teşekkür etti. Başkan Gürkan, AK Parti üyeliğinin Türkiye’nin istikbalini yöneten bir partiye üye olmak demek olduğunu vurgulayarak, “Bizler yüz yıldır yapılan hizmetleri 20 yılda katlayan bir siyasi partinin temsilcileriyiz. Bu davada beraber olmaktan onur ve gurur duyduğumuz Cumhurbaşkanımızın etrafında bu davanın neferi olmak kolay değil. Osmanlı’yı kuran Osman Gazi, onunla yol yürüyenler sayesinde Osman Gazi olmuştur. Bizde liderimize sahip çıkarsak tarih sahnesinde yerimizi alacağız” dedi.

    AK Parti’nin 20 yıllık iktidarının en önemli formülünün ülkenin ve milletin istikbalini düşünerek hareket etmesi olarak açıklayan Başkan Gürkan, “20 yıldır iktidarda olma nedenimiz; her fırsatta vatandaşla hasbihal ederek dertlerine derman olabilmemizdir. Bu akşamki bu güzel organizasyonla aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla ahitleşmiş olduk. Her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile beraber yol yürüyerek zaman ve gayretlerimizi birleştireceğiz. Dünya devletlerine bakılınca, güçlü bir liderimiz, güçlü bir devletimiz ve güçlü bir ekonomimiz var. Bu üçünden biri eksik olursa rotamız şaşar. Liderimizin çizdiği rota ile gemimizi sakin bir şekilde götürüyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla 2023’e giden yolda azim ve gayretle çalışabilmek, millete hizmet edebilmek için bu yola başımızı koyduk” dedi.

  • AK Teşkilatlar Yıldırım’ı dinledi

    AK Teşkilatlar Yıldırım’ı dinledi

    AK Parti Bursa İl Başkanlığı, AK Parti Bursa Milletvekilleri ve üç kademeden il, ilçe teşkilat mensuplarının katılımları ile gerçekleştirdiği ilçe buluşmalarını aralıksız sürdürüyor. Bursa’nın merkez ve en büyük ilçelerinden olan Yıldırım’ın çeşitli mahallelerinde vatandaşlar, esnaflar ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile biraraya gelen AK Parti Bursa Milletvekilleri ve teşkilat mensupları, her kesimden Yıldırım Halkı’nı dinleyerek, ilçenin ve Bursa’nın geleceği için görüş ve taleplerini not aldı.

    Yüz Yüze Gönül Gönüle Bursa ziyaretleri kapsamında ziyaret ettikleri Yıldırım İlçesi’nde Milletvekilleri ve teşkilat mensupları ile biraraya gelen ilçe sakinlerinin ve sivil toplum örgütü mensuplarının görüşlerinin önemine vurgu yapan AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, “Yıldırım İlçemiz ve Bursamız için attığımız her adımda değerli hemşehrilerimizin görüşleri çok önemli.

    Partimizi bugünlere getiren, gücüne güç katan en önemli özelliği hizmet ve yönetim anlayışının merkezine milleti koyan siyaset tarzının en güzel örneklerinden birini daha Yıldırım İlçemizde sergiledik. Bizler milletimizin iradesinin gücüne ve ortak aklın getirilerine inanan bir davanın temsilcileri olarak her zaman olduğu gibi bugün de ve yarın da Yıldırım İlçemizin ve Bursamızın güçlü geleceğini değerli hemşehrilerimizle birlikte şekillendireceğiz. Bu yolda bize destek veren, bizlere güvenen Bursamızın her noktasından, her kesimden hemşehrilerimize teşekkür ediyorum.” Dedi.

  • AK Parti yol haritasını hazırladı

    AK Parti yol haritasını hazırladı

    AK Parti Teşkilatları, 2023 seçimleri için çalışmalarına start verdi. Çalışmalar çerçevesinde il başkanları haftalık çalışmalarını raporluyor, belediyeler vatandaşın ihtiyaçlarını not alıyor. Teşkilatlar ise her bölgede kapı kapı dolaşarak sorunları dinliyor.

    AK Parti, 2023 seçimi yaklaşırken çalışma temposunu her geçen gün biraz daha yükseltiyor. Teşkilatın çalışmalarına ise mitinglere katılım oranları ve anketler yön veriyor. Vatandaşa sahada birebir ulaşılarak hazırlanan anketlerdeki son durum seçime kadar masada olacak, anketlere göre oy oranının düştüğü bölgeler varsa, çalışmalar bir kat daha yoğunlaştırılacak. Mitinglere katılımlar ise bir önceki seçimlerdeki katılım oranlarıyla kıyaslanıyor.

    Tüm bu veriler ışığında bir yol haritası oluşturan AK Parti’nin çalışmalarına, yerel yönetimler de destek veriyor. Teşkilatlar, anket çalışmaları çerçevesinde kararsızlara ulaşıp sorunlarını çözmek için de bir çalışma başlattı. Sahadaki seçim çalışmalarında hem çözüm önerileri hem de beklentiler listelenecek.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan fiyatlarını açıklamıştı, anketlere olumlu yansıdı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından fiyatları açıklanan çay, fındık, ve üzümün seçmenleri olumlu etkilediği ve anket sonuçlarına bu durumun pozitif yönde yansıdığı öğrenildi. AK Parti’den ayrılıp özellikle CHP’ye ya da İYİ Parti’ye geçen seçmen olmadığını ifade eden AK Parti kaynakları, kararsız kalan seçmenlerin sorunlarının çözülürse yeniden AK Parti’ye döneceğini ifade ederken, özelikle asgari ücrete yapılan zammın anketlere kısa sürede olumlu yansıdığı da öğrenildi.