Etiket: ak parti

  • Son seçim anketi yayınlandı! Kararsızların sayısı artışta

    Son seçim anketi yayınlandı! Kararsızların sayısı artışta

    MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin son seçim anketine göre barajı sadece AK Parti ve CHP geçiyor.

    MetroPOLL Araştırma, ‘Türkiye’nin Nabzı Eylül 2020’ anketinin sonuçlarını paylaştı.

    “Bu pazar milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yöneltildiği ankete göre, AK Parti’nin oy oranı yüzde 32.3.

    CHP’nin oy oranı yüzde 17,7 olurken, İYİ Parti yüzde 8.8, HDP yüzde 8.1, MHP ise yüzde 7.3 olarak kaydedildi.

    Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi yüzde 0,7 oy alırken, Ali Babacan‘ın kurduğu DEVA Partisi’nin oy oranı yüzde 1.

    Ankete göre ‘Kararsızım’ diyen seçmenlerin oranı yüzde 11.2 olarak açıklandı. Bununla birlikte ankete katılanların yüzde 6.9’ü protesto oy kullanacağını açıklarken, katılımcıların yüzde 4.2’si yanıt vermemeyi seçti.

    EN ÇOK OY KAZANAN İYİ PARTİ

    Daha önce yaptığı araştırmalarla karşılaştırmalı bir tabloyu da paylaşan MetroPOLL’ün aktardığı verilere göre, Eylül ayında en çok oy kaybeden parti CHP olurken, en çok oy kazanan parti ise İYİ Parti.

    Ağustosta CHP’nin oyu yüzde 21,2 olarak görülürken, Eylül ayında yüzde 17,7’ye düştü. AK Parti ise yüzde 31.3’lük oy oranından yüzde 32.3’e yükseldi.

    Araştırmaya göre, protesto oylarında ve kararsızlarda da artış yaşandı. Ağustos’ta katılımcıların yüzde 11,2’si ‘Kararsızım’ derken, temmuz ayında da aynı oran ölçüldü. Protesto oylarında ise bir önceki aya göre yüzde 0.2’lik bir düşüş yaşandı.

  • Bursa Milletvekili Gürel’in Covid-19 testi pozitif çıktı

    Bursa Milletvekili Gürel’in Covid-19 testi pozitif çıktı

    AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, Covid-19 test sonucunun pozitif çıktığını açıkladı.

    Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, koronavirüs testinin pozitif çıktığını belirtti. Vatandaşlardan önlemlere uyulması uyarısında bulunan Gürel, şu ifadeleri kullandı:

    “TBMM, 27. Dönem 4. Yasama Yılı açılış öncesinde tedbir amaçlı Bursa’da yaptırdığım Covid-19 PCR test sonucum pozitif çıkmıştır. Durumum gayet iyi, herhangi bir olumsuzluk ve şikayetim yok. Doktorum, süreci evde geçirmemizi uygun gördüler. Vatandaşlarımızdan maske, mesafe ve temizlik kurallarına suretle uymaları ricasında bulunuyorum. Bu virüse yakalanan tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor, dua ediyor, dua bekliyorum.”

  • Davutoğlu: İstifa etmeseydim Türkiye krize girerdi

    Davutoğlu: İstifa etmeseydim Türkiye krize girerdi

    Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkanlığı ve başbakanlığı bırakma süreci hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

    Davutoğlu, “Ben istifa etmeseydim Türkiye krize girerdi. Sayın Ecevit’le sayın Sezer’in yaşadığı krizde ‘kim haklı’ diye mi soruldu yoksa Ecevit mi sorumlu tutuldu? Öyle bir mücadeleye girmiş olsaydık AK Parti bölünür belki de ben Başbakan kalırdım” ifadelerini kullandı.

    Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu Nedir Ne Değildir programında soruları yanıtladı.

    Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:

    “AKADEMİK METİN YAZMAZSAM ÖLÜRÜM”

    “Ben tarihi akışta kendisine rol biçmeyenin hayatını anlamlandıracağı kanaatinde değilim. Ben siyasetçi olmak için programlamadım hayatımı akademisyen olmak için programladım. Bütün günüm siyasetle dolu ama ben akademik metin yazmazsam ölürüm. Dışişleri Bakanı iken uçağa girdiğimde onlar brifinglerini sunarlar, ben kitaplarımla başbaşa kalırım. Bu bir hayat tarzı.

    “BU COĞRAFYANIN HAKKINI VERMEK ZORUNDAYIM”

    Ben Latin Amerika’da yaratılmadım, Afrika’da da yaratılmadım. Burada yaratıldım. Bu coğrafyanın hakkını vermek zorundayım. 4 yıl içinde 6 Türkçe 2 İngilizce kitap yazdım. Ben bir Türküm ve Müslümanım. Bütün vatandaşlarımı eşit görerek bu kimlikten hiçbir zaman gocunmadım. Ben Türkiye’nin gücüne inandığım için Stratejik Derinlik diye iddialı bir kitap yazdım. Bu kitaplardan kimlerin rahatsız olduğuna bakın ve onların Türkiye’deki uzantılarına bakın. Arkasında bu misyona açılmış bir savaş var.

    Gannuşi 2005 yılında Türkiye’ye geldiğinde Türkiye’ye giriş yasağı vardı. Türkiye’nin en önemli yayın organı beni Başbakanlık’ta ziyaret etti. Şüpheli bir şahsın Başbakanlık’ta ne işi var, Davutoğlu’yla ne görüşüyor? diye yazdı. Halid Meşal geldiğinde terörün arkasında benim de çıktığımı söyleyerek bir büyük gazetemiz çıktı. Kimlerin bunlardan rahatsız olduğunu anlatmak içindir bu örnekler.

    “TÜRKİYE’NİN EKSENİNİ DEĞİŞTİRİYOR DİYENLER VARDI”

    Beşar Esad’la görüştüğümde Türkiye’nin eksenini değiştiriyor diyenler vardı. Kimlerin bunlardan rahatsız olduğunu çıkartabilirsiniz. Annan Planı, Kudüs görüşmelerinden rahatsız olanlar oldu. İsrail’le görüşme yaptığımızda da, Gazze’de eşimle direndiğimiz zaman rahatsız oldu. Wikileaks’ta yayınlanan belgelerde benim için ‘Ortadoğu’nun en tehlikeli adamı’ bizden bahsetti. Birileri Stratejik Derinlik gibi kitabın yazılmasından ve Türkiye’nin merkez olmasından rahatsız oldular, bunu da doğal karşılarım.

    “ŞU SORUYU BİR GÜN SAYIN ERDOĞAN’A SORABİLİRSENİZ”

    Yüzde 49,5 almış Başbakan olarak pat diye bıraktınız sorusunu basit çerçeve olarak görürüm. Pat diye bir şey olmaz. Bir ilim adamını diğerlerinden ayırt eden fark süreç analizi yapabilmesidir. İlim adamı noktasal, konjonktürel analizi yapmaz süreç analizi yapar. Başbakanlık yaparken ne konularda ciddi mücadeleler verdiğimi… Ya ilkelerimden vazgeçecektim. İmar yasasından, şefaflık yasasına, ihale yasasına kadar vesaire vesaire. Şu soruyu bir gün sayın Erdoğan’a sorabilirseniz, siz yüzde 49,5 almış bir Başbakan’ı kendi partisinde imza toplattırarak istifa ettirmesinin sebebini sorarsanız. Nitekim Türkiye’nin geldiği yerin sorumluları o imzaları atanlar ve o talimatı verenlerdir.

    “İSTİFA ETMESEYDİM TÜRKİYE KRİZE GİRERDİ”

    Ben istifa etmeseydim Türkiye krize girerdi. Sayın Ecevit’le sayın Sezer’in yaşadığı krizde ‘kim haklı’ diye mi soruldu yoksa Ecevit mi sorumlu tutuldu. Öyle bir mücadeleye girmiş olsaydık AK Parti bölünür belki de ben Başbakan kalırdım.

    “DÜŞÜK PROFİLLİ BAŞBAKANLIK YAPIYORDUM”

    Türkiye öyle bir krize girerdi ki, terörle mücadele yürütüyoruz. Ya ben boyun eğecektim, şahsiyetsiz, düşük profilli başbakanlık yapıyordum, ki hayatımda böyle bir şey yapmadım. Yüreğim yana yana ayrılmayı daha uygun gördüm. Ben bana oy verenlerin adına onurla mücadele verdim. Çok çetin bir mücadele verdim. Bugün MKYK’da o imzayı atan arkadaşların hepsinin vicdanına soruyorum; o imzayı tekrar atar mısınız? Birkaç tanesi hariç, onlar zaten organizatör.

    “PARTİ İÇİNDE BANA KARŞI DARBE YAPTILAR”

    Birileri parti içinde bana karşı darbe yaptılar, 15 Temmuz’da Türkiye’ye karşı darbe yapmaya kalkıştılar. Osmanlı’dan gelen hariciye geleneğini sonuna kadar korudum. Genelkurmay, MİT ve Dışişleri Bakanı arasındaki koordinasyon ilk defa oturdu. Daha önce Genelkurmay Daire Başkanlığı’nın Kıbrıs’la ilgili politika tayin ettiği alandan çıktı, dış politika Dışişleri’nde yapıldı. Biz Dışişleri Bakanlığı olarak KPSS’den kim gelirse onu alırız. KPSS’de bir şeyler yaşanmışsa onu mu kontrol edecektim?

  • AK Parti Sözcüsü: Ermenistan orada işgalcidir

    AK Parti Sözcüsü: Ermenistan orada işgalcidir

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor.

    Sözcü Çelik’in açıklamalarından satır başları;

    “Sayın Emine Erdoğan hanımefendi öncülüğündeki sıfır atık projesi uygulamaya konuldu. İstanbul Havalimanı’nın risk belgesine sahip olması gibi istisnai durumlar, başka ülkelerde olmayan öncülüklerimiz var.

    KUVEYT EMİRİ’NİN VEFATI

    Kuveyt Emiri’nin vefat ettiğine dair bir haber var. Allah’tan rahmet diliyoruz. Dost ve kardeş Kuveyt halkına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye’nin terörle mücadelesi dünyanın en meşru mücadelesidir.

    Ermenistan’ın Azerbaycan’a haksız, hukuksuz, barbarca saldırısı sonucu Azerbaycan’da da şehitlerimiz var. Kardeş Azerbaycan’ın yanlarında olduğumuzu ifade ediyor, başsağlığı diliyoruz.

    DİYARBAKIR ANNELERİ

    Diyarbakır annelerinden Çetin Ailesi evlatlarına kavuştu. İçişleri Bakanlığımız ve yetkili kurumlarımız üstün gayret sarfediyorlar. Erdal Çetin 13 yaşında iken terör örgütü tarafından dağa çıkarılmıştı. Şimdi bu çocuk güzel bir gelecek kurmak için ailesine kavuştu. Her zaman bu kürsüden Diyarbakır annelerinin vicdan nöbetine selamlarımızı gönderiyorum. Bazı muhalefet partilerin bu konuya hiç girmemesi çok dikkatimizi çekiyor. Bu bir vicdan hareketedir. Olur olmaz her konuda söz söyleyen partilerin bu konuda hiçbir şey söylememesi vicdani açıdan kabul edilebilir değildir. Çocuk yaşta dağa götürülen bu çocukların geleceğini kurtarmak için annelerin verdiği mücadeleye en azından biz de sözlerimizle, duruşumuzla destek vermeliyiz. Uluslararası basının birtakım ekstrem olaylarında gösterdiği hassasiyeti bu konuda göstermediklerinin altını çiziyorum.

    AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ÇATIŞMASI

    Türkiye sonuna kadar Azerbaycan’ın yanındadır. Azerbaycan ve Türkiye aynı kadere, aynı geleceğe, aynı değerlere sahip iki ülke. Ermenistan’ın sivil yerleşim yerlerine saldırısı uluslararası hukukun açık ihlalidir. Uluslararası toplum Ermenistan’ı kınamalıdır.Ermenistan’ın haksız saldırısını kınıyoruz. Ermenistan sivilleri hedef alarak köylere saldırdı. Ermenistan işgal ettiği toprakları terk etmelidir. Ermenistan işgal ettiği toprakları terk ettiği anda sorun çözülür. Kimsenin Ermenistan saldırdıktan sonra Azerbaycan’a itidal tavsiye etmesi gibi bir yaklaşımı kabul edilemez.

    ABD’NİN RUM TARAFINI ZİYARETİ

    ABD’nin sadece Rum tarafını ziyaret etmesi ya da bir ay içinde iki kere Yunanistan’a giderek tek yönlü destek açıklamaları bölge barışına hizmet etmez.

  • AK Parti Bursa Milletvekili Gözgeç, kadın kooperatifleri ile bir araya geldi

    AK Parti Bursa Milletvekili Gözgeç, kadın kooperatifleri ile bir araya geldi

    AK Parti Bursa Milletvekili, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Emine Yavuz Gözgeç, kadın kooperatifleri ile bir araya geldi.

    Orhaneli Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nde, Gözgeç, Tarım ve Orman İl Müdürü Hamit Aygül, Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz ile Bursa’daki kadın kooperatifi başkanları, istişare toplantısı gerçekleştirdi.

    Gözgeç, burada yaptığı konuşmada, kentte Tarım Bakanlığı’na bağlı 6, Ticaret Bakanlığı’na bağlı 5 kadın kooperatifi olduğunu belirtti.

    Kadın kooperatiflerini güçlendirmeyi hedeflediklerini aktaran Gözgeç, şunları kaydetti:

    “Kadın istihdamının artırılması ve göçün önlenmesinde kooperatifçilik, çok önemli. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2021 yılında, kadınların kooperatifler yoluyla güçlendirilmesi projesinin hayata geçirileceğini açıkladı. Bu proje ile bin kadına danışmanlık eğitimi verilmesi planlanıyor. Danışmanlık hizmeti ile kadın kooperatifçiliğinin daha da gelişeceğine inanıyoruz. Ticaret Bakanlığı da geçtiğimiz günlerde kadın kooperatiflerine hibe destek programını açıkladı. Hükümetimizin 11. Kalkınma Planı’nda kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi, özellikle belirtilmiştir. Kooperatiflerimizin tüm dünyaya mal ve hizmet pazarlayabilmelerini, ihracat yapar konuma gelmelerini arzu ediyoruz. Kadın kooperatiflerinin kamu, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve üniversitelerin işbirliği ile örnek çalışmalar ortaya koyacağına inanıyorum.”

    Gözgeç, Bursa olarak, kadın kooperatiflerinde diğer illere örnek olmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Bursa’da köy kadın derneklerinin, kadın kooperatiflerinin sayısı, her geçen gün artıyor.” ifadesini kullandı.

  • Erdoğan: Biz geleceğinde partisi, iktidarı, umuduyuz

    Erdoğan: Biz geleceğinde partisi, iktidarı, umuduyuz

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde bir kesim, kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için, ısrarla birileri bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. Hamdolsun 19 yıldır bu tuzağa düşmedik. Hep kendi vizyonumuzun, gündemimizin, projelerimizin peşinden gittik. Bugün de yarın da aynısını yapacağız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Geçen ay 19 yaşını tamamlayan AK Parti’nin siyasette, yönetimde, icraatta, bölgesel ve küresel politikalarda da rüştünü ispat etmiş, tarihe damgasını vurmuş bir parti olduğunu ifade eden Erdoğan, “Milletimizin huzuruna çıktığımızda her alanda anlatacak hikayemiz, gösterecek eserimiz, bırakınız günleri, haftaları sayıp dökecek icraatımız var. Türkiye’de kuruluşundan itibaren girdiği her seçimden istisnasız birinci çıkan tek parti AK Partidir. Çünkü bizim partimiz sürekli kendisini yenilemeyi başaran, sürekli kendisini bir sonraki mücadeleye hazırlayan, sürekli dinamik kalabilen bir partidir. İnşallah 7’nci Olağan Kongre sürecimizi bu çerçevede çok daha büyük bir atılımın dönüm noktası haline dönüştüreceğiz” dedi.

    ‘313 BİN GENÇ ÜYE GÖNÜL BAĞININ GÜÇLENDİĞİNİ GÖSTERİYOR’

    Siyasi partilerin hitap ettikleri toplumla kurdukları en güçlü bağlardan birinin üye çalışmaları olduğuna işaret eden Erdoğan, “Başlattığımız gönül seferberliğiyle bir yandan kongrelerde yeni yönetimlerimizi seçiyor, diğer yandan üye sayımızı artırarak tabanımızı genişletiyoruz. AK Parti sadece bu yıl yaptığı 601 bin yeni üyeyle pek çok partinin toplam üye sayısını geride bırakmıştır. Üstelik bu 601 bin yeni üyenin yarısından fazlasını yani 313 binini 18-25 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. Bu tablo AK Parti’nin gençlerle gönül bağının giderek güçlendiğini gösteriyor. Esasen partide, teşkilat kademelerinde ve ülke yönetiminde çalışmayı tercih ettiği kadrolarda en yüksek genç oranına sahip siyasi teşekkül biziz. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ve en aktif kadın kollarına, gençlik kollarına sahip partisiyiz. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına yayılmış olan 10,5 milyon üyemizle adeta Türkiye’nin sekizde bir oranındaki modeli durumundayız” diye konuştu.

    ‘İLÇE YÖNETİMLERİ YÜZDE 51 ORANINDA DEĞİŞTİ’

    Erdoğan, genel merkezden mahalle ve köy temsilcisine kadar bu büyük mekanizmayı en ahenkli şekilde çalıştırmanın teşkilat yöneticilerinin görevi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “Hangi seviyede olursa olsun AK Parti teşkilatlarında görev almak demek, ülkenin ve milletin geleceğinin inşasında sorumluluk üstlenmek anlamına gelir. Bunun için teşkilatlarımızı çok dikkatli bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Olağan Büyük Kongre sürecimiz koronavirüs salgınının yol açtığı birkaç aylık ötelemeye rağmen belirlediğimiz takvime uygun şekilde yürüyor. Kongrelerimizin hepsi de salgınla mücadele kuralları harfiyen uygulanarak aynı zamanda büyük bir heyecan ve coşkuyla icra ediliyor. İlçe kongrelerimizin önemli bir kısmını tamamladık. Bu kongreler sonucuna göre, yüzde 51 oranında yeni ilçe başkanlarımız ve yeni yönetimleriyle yola devam ediyoruz. Son iki senedeki değişimi göz önüne aldığımızda bu oran yüzde 61’i buluyor.”

    ‘BİZ GELECEĞİN DE PARTİSİYİZ, İKTİDARIYIZ’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongrelerini de ekim ayı ortasından itibaren başlatmayı planladıklarını açıklarken, bazı kongrelere telekonferans yoluyla iştirak ederek bazılarına bizzat katılarak her ilde teşkilatlarla ve milletle kucaklaşacağını bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Amacımız önümüzdeki yıl yapacağımız büyük kongremize milletimizin bağrına bastığı çok güçlü bir teşkilat yapısıyla girmektir. Böylece 2023 yılında partimizi hem Cumhurbaşkanlığı hem milletvekilliği seçiminde bir kez daha zafere taşıyacağımıza inanıyorum. Bizi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’e ilişkin hedeflerimize ve hayallerimize taşıyacak bu sürecin başarısı için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Sizlerin de gördüğü gibi zaman su gibi akıp gidiyor. Kendimizi bu hıza uygun bir çalışma temposuna sokmazsak önce yavaşlamaya ardından durmaya ardından gerilemeye mahkum oluruz. Asıl acısı diğer partilere benzeriz ki, ‘Allah bizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin’ diyorum. Diğer yandan Türkiye’nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, beklenti ve talep tespitleri, analizler, teknik ve siyasi proje hazırlıkları için de şimdiden ‘bismillah’ demeliyiz. Başkalarını böyle bir derdi, böyle bir hazırlığı olmayabilir. Ama AK Parti’nin olmak zorunda, çünkü biz sadece geçmişin, sadece bugünün değil, geleceğin de partisiyiz, geleceğin de iktidarıyız, geleceğin de umuduyuz.”

    ‘ÇITAYI SÜREKLİ DAHA YÜKSEĞE ÇIKARDIK’

    Erdoğan, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı bu başarı tablosunun kendilerine verdiği gururun yanında çok büyük sorumluluklar da yüklediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İktidarımızın ilk döneminde, geçmişteki ihmaller ve hatta ihanetler sebebiyle ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermek için çalıştık. Ülkemizin her karış toprağını yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle donattık. Milletimizin her kesimden insanını, ulaşmak için nesiller boyu mücadele ettiği hak ve özgürlüklere kavuşturduk. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü, kabiliyetlerini geliştirdik. Tabii bu sadece bir başlangıçtı. Büyüyen, güçlenen, özgüveni gelişen bir ülke olarak çıtayı sürekli daha yükseğe çıkardık. 2023 hedeflerimizle milletimizin geleceğe ilişkin umutlarına ve beklentilerine cevap verecek bir vizyon ortaya kolduk. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik. Yıllarca Türkiye’yi tek parti faşizmini, vesayet baskısını, darbeleri kullanarak diledikleri gibi yönlendirip perde arkasından yönetenler tabi bu durumdan rahatsız oldular. Türkiye bir anda kendini akılla, mantıkla, tarihle, sosyolojiyle, siyasetle izah edilemeyecek olayların içinde buldu.”

    ‘BUNUN ADI TÜRKİYE MODELİDİR’

    Erdoğan, Gezi olaylarını, FETÖ’nün 17-25 emniyet yargı darbe girişimi, PKK’nın çukur eylemleri ve pek çok şehirde gerçekleştirdiği bombalı saldırıları, DEAŞ’ın Türkiye sınırlarına yönelik tacizlerini, şehirleri hedef alan bombalı eylemlerini ve 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatarak, şunları söyledi:

    “Bunların hiçbirinde de demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin, ülkenin seçimle gelmiş meşru yönetimini yıkma girişimlerine karşı omurgalı bir tavır sergilediklerini görmedik. Tam tersine saldırıları sonuç vermeyen, girişimleri akamete uğrayan terör örgütü üyelerine kapılarını ardına kadar açarak gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır. Demokrasi elbette kaynaklıdır ve ABD’de gelişmiştir ama bugün her iki coğrafyanın da lafzı dışında demokrasiyle uzaktan yakından ilgileri kalmamıştır. Kiminde faşizm, kiminde sömürgecilik, kiminde başka hastalıklar ülkenin yönetimlerini ve toplumsal yapılarını tıpkı kanserli hücrelerin bünyeye yaptığı gibi hızla işgal etmektedir. Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Biz ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya geliştirmeye, hak ve özgürlükleri en geniş manada tesise çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile, biz milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz.”

    Türkiye’nin bu mücadeleyi tüm dostları ve kardeşleri için de vermeye kararlı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu işte bu model üzerinde inşa edeceğiz. AK Parti demek bir yandan günlük işleyişi yürütür ve sorunları çözerken, diğer yandan da böylesine kapsamlı ve köklü tasavvurların peşinde koşmak demektir. Partimiz bu çizgeden ne kadar uzaklaşırsa o derece sığlaşır. Bu sığlık da beraberinde önce milletten kopmayı, ardından milletin desteğini kaybetmeyi getirir. Ülkemizde bir kesim kendileri böyle fiziki icraat ve zihni derinlik sahibi olmadıkları için, ısrarla birileri bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. Hamdolsun 19 yıldır bu tuzağa düşmedik. Hep kendi vizyonumuzun gündemimizin kendi projelerimizin peşinden gittik. Bugün de yarın da aynısını yapacağız” dedi.

    ‘TÜRKİYE BUNCA MÜCADELEYİ NEDEN VERİYOR’ DİYORLAR’

    Karşılarındaki zihniyetin çapsızlığını anlamak için sadece son dönemde terör örgütlerine, Türkiye sınırlarına yönelik tacizlere, hava ve deniz haklarını koruma gayretlerine karşı verilen tepkiye bakmanın yeterli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Ne diyorlar? ‘Türkiye niye Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Afrika’da, Balkanlar da, Kafkasya’da, Orta Asya’da?’ Velhasıl ‘Türkiye bunca mücadeleyi niye veriyor’ diyorlar. Onların da haklı olabileceğini varsayarak soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim. Mesela, Türkiye tamamen çekilirse Suriye bir anda barışa, huzura ve özgürlüğe mi kavuşur? Mesela Türkiye orda kurulan tuzağı görmezden gelirse, ertesi gün Kuzey Irak tüm teröristlerden den mi temizlenir? Mesela, Türkiye yaşananlara sırtını dönerse, Libya’da darbeciler köşelerine çekilip ülkenin yönetimini meşru idareye mi bırakır? Mesela, Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağduyulu bir siyasete mi yönelir? Mesela, AB Türkiye tüm haklarından feregat ederse, uzunca bir zamandır ülkemize karşı uyguladığı çifte standardı terk edip bize verdiği sözleri tutmaya mı başlayacak? Mesela, böyle bir durumda bölgede hesabı olan devletler her şeyi bir kenara bırakarak çekip gidecekler mi? Mesela, sürekli ülkemize ekonomik tuzaklar kurmak için çabalayanlar pişman olup bize destek mi verecekler? Şayet bu soruların hepsine gerçekçi ve samimi bir ‘evet’ cevabı verilebilirse, izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hale gelir. Küçük bir kesim dışında Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde bu sorulara aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim duymadım tanımıyorum.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin desteğiyle Türkiye için doğrusu, hayırlısı, iyisi neyse onu yapmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Teşkilatlarımızın yaptıklarımızı ve hedeflerimizi halkımıza çok iyi anlatması bu bakımdan önemlidir. Bizim eksik bıraktığımız her yeri yalan, yanlış, fitne odakları tarafından doldurulması kaçınılmazdır. Bunun için gece gündüz milletimizle birlikte olacağız. Ona kendimizi ifade edeceğiz, vizyonumuzu paylaşacağız” diye konuştu.

  • AK Parti’nin Bursa’daki 5 ilçe kongresi daha tamamlandı

    AK Parti’nin Bursa’daki 5 ilçe kongresi daha tamamlandı

    AK Parti’nin Bursa’da mart ayında başlayan ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ara verilen ilçe kongreleri devam ediyor.

    AK Parti İl Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, bu hafta Keles, Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan ve Nilüfer ilçelerinde kongreler tamamlandı.

    Bugün gerçekleşen Nilüfer İlçe Kongresi’ne AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Bursa milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu, Efkan Ala, Refik Özen, Osman Mesten, Atilla Ödünç, Ahmet Kılıç, Emine Yavuz Gözgeç, Vildan Yılmaz Gürel, Muhammet Müfit Aydın ve Zafer Işık ile çok sayıda partili katıldı. Bir süre önce başkanlığa atanan Eşref Kurem, 315 delegenin tam oyunu alarak başkanlığa seçildi.

    Keles İlçe Kongresi’nde mevcut ilçe başkanı Özcan Yeni, Harmancık’ta mevcut başkan Yakup Bayram, Büyükorhan’da mevcut başkan Kamil Turhan, Orhaneli’de mevcut başkan Ramazan Turhan delegelerin tamamının oyunu alarak güven tazeledi.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, ilçe kongrelerini salgın tedbirlerine uyarak gerçekleştirdiklerini bildirdi.

    Salman, “İlçe kongrelerimizin yapılacağı alanları açık ve geniş mekanlardan seçmeye özen gösterdik. Alanda maske, dezenfektan ve sosyal mesafe kuralları aksatılmadı.” ifadelerini kullandı.

  • AK Parti Sözcüsü’nden Macron’a tepki

    AK Parti Sözcüsü’nden Macron’a tepki

    Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili sözlerine yanıt geldi.

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Macron ‘sorunumuz Türk halkıyla değil Erdoğan’la’ demiş. Sömürgecilerin eski ve ahlaksız bir oyunudur bu” dedi.

    Twitter’dan yaptığı açıklamada Çelik, şu ifadeleri kullandı:

    “Halkları sömürmek içi sahte sevgi gösterisi sunar ama vatansever liderleri hedef alırlardı. Sömürgeci kafanın Cumhurbaşkanımızı hedef alması bizim için gururdur.

    Bizim sizin gibi sömürgeci kafalarla sorunumuz var Bay Macron. Acı çektirdiğiniz haklarla ve sömürmek istediğiniz halklarla insani ve kardeşlik bağımız var. O yüzden sizinle karşı karşıyayız. Tehdit dili kullandığınız ülke Türkiye’dir. Türkiye size en uygun cevapları verecektir.

    Siz Bay Macron burayı kolayca kandırabileceğiniz kabile devletleri ile karıştırmayın. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı ile halkını ayırmaya kimsenin gücü yetmez. “Erdoğan ayrı, Türk halkı ayrı” diyerek oynadığınız oyunu defalarca Afrika’da oynadığınızı biliyoruz.”

    Macron “sorunumuz Türk halkıyla değil Erdoğan’la” demiş. Sömürgecilerin eski ve ahlaksız bir oyunudur bu. Halkları sömürmek içi sahte sevgi gösterisi sunar ama vatansever liderleri hedef alırlardı.

    Sömürgeci kafanın Cumhurbaşkanımızı hedef alması bizim için gururdur.

  • “İdam cezası isteniyorsa gereğini yapmalıyız”

    “İdam cezası isteniyorsa gereğini yapmalıyız”

    Denizli AK Parti Bozkurt ilçesi 7. Olağan Kongresinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği idam cezası tartışmalarına değindi. Özkan, şunları ifade etti:

    Eğer vatandaşlarımız ülke barışını tehdit eden, huzurunu tehdit eden suçlarla ilgili idam cezası istiyorsa biz de parlamentoda bunun gereğini yapmak zorundayız.

    Uluslararası hukuk da buna saygı duymak zorunda. Biz de gereğini en yakın zamanda hayata geçirmek suretiyle yapacak, toplumsal barışımıza, vatandaşlarımızın adalet beklentisine uygun hukuk inşaası üretmeye devam edeceğiz.

  • AK Parti’nin Bursa ilçe kongre takvimi belli oldu

    AK Parti’nin Bursa ilçe kongre takvimi belli oldu

    AK Parti’de geçen mart ayında başlanan ve pandemi sebebiyle ertelenen ilçe kongreleri 11 Eylül Cuma günü Keles ve Harmancık ilçeleriyle kaldığı yerden devam edecek.

    Mart ayının ilk haftalarında Karacabey, Mustafakemalpaşa, Yenişehir ve İznik ilçeleri tamamlanırken dünya genelinde salgın haline gelen ve pandemi ilan edilen Koronavirüs nedeniyle AK Parti Genel Merkezi tarafından bütün faaliyetler ve ilçe kongreleri ertelendi.

    AK Parti’de ilçe kongreleri 11 Eylül Cuma günü Keles ve Harmancık ilçeleriyle kaldığı yerden devam edecek.

    12 Eylül’de Büyükorhan ve Orhaneli, 13 Eylül’de Nilüfer, 19 Eylül’de Gemlik, 20 Eylül’de Gürsu ve Kestel, 26 Eylül’de Mudanya, 27 Eylül’de İnegöl, 2 Ekim’de Orhangazi, 3 Ekim’de Osmangazi ve 4 Ekim’de ise Yıldırım’da yapılacak ilçe kongreleriyle süreç tamamlanacak.