İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’e, bugün partililer tarafından İYİ Parti Genel Merkezi’nde doğum günü sürprizi yapıldı. Genel merkezde meşaleler ile karşılanan Akşener, doğum günü pastası kesti. 67’nci yaşını kutlayan Akşener’e, çeşitli hediyeler verildi.
Etiket: akşener
-
“Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeli”
Deprem nedeniyle Diyarbakır’da görevlendirilen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir takım temaslarda bulunmak üzere dün kent merkezine geldi. Bugün Diyarbakır Valiliğini ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı konusundaki kararı ile birlikte kimsenin adaylığa engel olamayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı Seçimi’nde aday olmasının anayasal hakkı olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, “Bunun önünde anayasal ya da kanuni engel bulunmamaktadır. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını ve gerekçelerini Yüksek Seçim Kuruluna sundular, YSK da nihayetinde Cumhurbaşkanımızın adaylığının anayasal olduğunu ve adaylığına herhangi bir engelin bulunmadığını açık, net bir şekilde ifade etti ve adaylığı kesinleşti. YSK’nın kararı anayasa ve yasalarımıza uygun doğru bir karardır. Anayasamızın 79. maddesine göre YSK’nın verdiği kararlar kesin kararlardır.
Bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesi dahil başka bir mercie başvuramaz. Bu başvuru yasağı bireysel başvuruyu da kapsamaktadır. Herhangi bir şekil ve suretle YSK kararları ne Anayasa Mahkemesine ne de diğer yargı mercilerine taşınabilir. Geçmişte bunu deneyenler olmuş ve Anayasa Mahkemesi çok net bir şekilde yetkisizlik nedeniyle bu başvuruları reddetmiştir. İşin doğrusu anayasadaki bu açık, yoruma imkan vermeyen hükümlere, Anayasa Mahkememizin daha önce bu konuda verdiği açık, net ve tartışmasız kararını reddedileceğini de bile bile bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak beyhude bir gayrettir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçimi kazanmayı Cumhurbaşkanımızın adaylık hakkını gasp etmeye bağlayanlar, artık bundan vazgeçmelidir. Bu iş bitti, bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik bir rekabeti birlikte yapalım. Milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yolu veya başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımızın adaylığına da, Allah’ın izniyle seçilmesine de engel olamayacaklardır” dedi.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün katıldığı bir iftar programında seccadenin üzerinde çekilmiş fotoğrafı ile ilgili gazetecilerin sorusu üzerine Bakan Bozdağ, bu hareketin büyük bir saygısızlık olduğunu söyledi.“Seccadeye ayakla basılmasının çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim”
Müslümanların ibadet yaptığı seccadeye ayakkabı ile basarak kirletmenin Kılıçdaroğlu’na ve yakınındakilere yakışmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
“Ülkenin cumhurbaşkanlığı gibi yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların manevi, kültürel medeniyet değerlerini ve dini değerlerini çok iyi bilmesi icap eder, onlara saygı duyulması icap eder. Türk milletinin yüzde 99’u Müslüman’dır. Ramazan ayındayız ve Müslümanların büyük bir kısmı Ramazan ibadetlerini yerine getirmektedir. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir şekilde kıyama durdukları, rükûa gittikleri ve secde ettikleri ve kendisinin bizzat temiz olması gereken seccadeye ayakkabılarıyla basarak kirletmek Kılıçdaroğlu’na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı gaflet ya da gaf diye geçirmek de mümkün değildir. Seccade sonuçta halı, kilim veya kumaştan yapılmış. Ama onların hepsinden farkı sadece ve özel olarak namaz ibadetini yerine getirmek maksadıyla yapılıyor olması ve tek kişilik bir namazgah olmasıdır.Çünkü namaz ibadetinin şartlarından bir tanesi temizliktir. O yüzden de ayakkabıyla hiç kimse seccadeye basamaz. Namaz müminin miracıdır. Seccadeye ayakkabıyla basılması bizim toplumumuzun medeniyet değerlerine, Müslümanların kullandığı bazı sembollere çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim. Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına baktığımızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgatıcı olmadı. Çünkü daha önce başörtüsüne ‘1 metrekarelik bez parçası’ denilmişti. Başörtülü kadınların yükseköğrenim, ortaöğrenim hakkından yoksun bırakılmasını hak hukuk adalet adın hep savunmuş, doğru bulmuş, bu konuda düzeltici her adımı yargıya taşınmıştı. Ayrıca başörtülü kadınların kamuda istihdamına da karşı çıktılar. Siyaset yapma hakkına da hep karşı çıktılar. İmam hatip liselerinin katsayı zulmü nedeniyle ayrımcılığa muhatap olunmasına da hep karşı çıktılar. Liselerde Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatını ders olarak konulmasına da karşı çıktılar. Ayasofya’nın ibadete açılmasına da karşı çıktılar.
Bu zihniyet CHP zihniyetinin ta kendisidir. Geçmişten günümüze baktığımızda bu zihniyetle helalleşme adıyla yeni dönem başladığını ifade etti herkes. Ama belli ki bilinç altı, henüz hakimiyetini yitirmemiş durumda. O yüzden Kılıçdaroğlu’nu kınadığımı buradan ifade etmek isterim. Bazıları ‘mücahit Kılıçdaroğlu’ diyor. Seccadeye ayaklarıyla basan bir mücahide şahit olduk. Anlaşılan mücahitliğe yeni bir boyut kazandırıyor. İslam ve Müslümanlar böylesi bir saygısızlığı asla hoş görmezler. Bunu da kınadığımızı ifade etmek isterim. Bunu kınamamak, esasında burada tutum ve tavır almamak yanlış olur. Biz doğru olanı yapıyoruz. Burada istismarı yapan, oruç tutmadığı halde iftara gidenlerdir. Burada istismarı yapan, cuma namazını kılmadığı halde seçim vakti cuma namazında cami cami gezenlerdir. Böyle şey mi olur. Herkes kimin ne olduğunu ve ne yaptığını iyi biliyor.”
İYİ Parti İstanbul il binasına isabet eden kurşuna ilişkin de Bozdağ, resen soruşturma başlatıldığını ifade etti.“Meral Akşener’i Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum”
İçişleri Bakanlığı ve kolluk kuvvetlerinin araştırmaları neticesinde kısa sürede faile ulaşıldığını belirten Bakan Bozdağ, “İYİ Parti’nin binasına yapılan saldırıyı dün kınadık. İçişleri Bakanlığımız ve kolluk kuvvetlerimiz yaptığı araştırma neticesinde kısa süre içerisinde şüpheli faile ulaştılar ve yakaladılar. Şu anda faille ilgili adli süreç devam ediyor. Tabii bu olayla ilgili dün yaşananlar fevkalade üzücü. Çünkü bir partinin il başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor. Ama kim kurşunladı, ne zaman kurşunladı, nasıl kurşunladı, kurşunlayanın kimliği ne, kurşunlamanın sebebi ne, yakalandı mı, bütün bunlara dair bir bilgi yok. Hiç kimse bir şey bilmiyor. Elde başka hiçbir delil yok.
Sıcağı sıcağına hemen Akşener ve diğer liderler açıklamalar yaptı. Adeta olayı yapanı biliyorlarmış gibi, yaptıranı biliyorlarmış gibi. Olayla ilgili bir takım kendilerince kabulleri var ve o kabuller üzerinden hem Cumhurbaşkanımızı hem de partimizi ima eden, hedef gösteren alelacele açıklamalar yapılıyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Ülkenin yönetimine talip siyasi partilerin genel başkanları böyle olaylar olduğu zaman önce hakikat nedir diye oturup bunları değerlendirir ve ona göre hareket eder. Sosyal medyada atılan iftiralara, uydurulan yalanlara veyahut başka delile dayanmadan zanna dayalı değerlendirmelere göre hareket etmek siyasi partilerin genel başkanlarına yakışmaz, yakışmamıştır. Dün Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef alan imalarda bulunan Akşener ve diğer liderler ortaya çıkan hakikat karşısında eminim ki utanmışlardır. Söylediklerinden dolayı eminim pişman olmuşlardır. Onun için Cumhurbaşkanımızdan Meral Akşener’i özür dilemeye davet ediyorum. Böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir” dedi.
-
Akşener’den faiz ve enflasyon mesajı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Meral Akşener, şubat ayında enflasyonun düşeceğinin söylendiğini; ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek mart ayında, son 20 yılın zirvesini görerek yıllık enflasyonun yüzde 61,14’e çıktığını söyledi.
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonun aralık ayında düşeceğine yönelik açıklamasını anımsatarak “Biliyorsunuz bu arkadaşlar, bu sıralar, vatandaşa tavsiye vermeyi, bir alışkanlık haline getirdiler. Tabii Nebati Bakan da, patronunun gerisinde kalacak değil ya; o da fırsatını yakalamışken, vatandaşa çok önemli bir tavsiyede bulundu. Ne dedi? Sabredin. Gerçekten ibretlik. Yani, Nebati Bakan aslında diyor ki; ‘Derin bir yoksullukla mı mücadele ediyorsun? O zaman sabredeceksin. Mübarek ramazan gününde, artan gıda fiyatları karşısında eziliyor musun? O zaman sabredeceksin. Aldığın asgari ücret, açlık sınırının altına mı düştü? O zaman sabredeceksin.’ Milletimizi el birliğiyle, içine soktukları ekonomik krize karşı, geliştirdikleri dahiyane çözüm; sabretmek” diye konuştu.
‘KİMSE SABRETMEK ZORUNDA BIRAKILMAYACAK’
Akşener, Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu olmadığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Er ya da geç, o sandık milletimizin önüne gelecek. Ve sandık geldiğinde, milletimiz ‘İYİ Parti’ diyecek. Ve İYİ Parti iktidarında, kimse sabretmek zorunda bırakılmayacak. Hesabını kitabını yaptık. Biz geleceğiz ve enflasyon canavarını da, faiz belasını da, en geç 12 ay içerisinde çözeceğiz. Hiç merak etmeyin. Büyükşehirlerde kiralar uçtu, gitti. Orta ve alt gelir seviyelerinde, 2 bin liradan aşağı kira kalmadı. Mahkemeler, kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. Öğrenciler, memurlar, işçiler, barınacak ev bulamıyorlar. Kiraların artışı, ev sahiplerini, kiracılarını evlerinden çıkartmaya itiyor. İnsanlarımız, panik içinde, barınma sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Şimdi biz böyle söyleyince, ‘Konut satışları rekor yaptı.’ diye zırvalayacak troller olacak. Evet, konut satışı devam ediyor. Ama nasıl devam ediyor? Vatandaşlık garantili, konut satışlarıyla devam ediyor. Müteahhit zengin etme garantili, projelerle devam ediyor. Milletimiz için, bırakın ev satın almak, artık kiralamak bile, neredeyse imkansız bir hale geliyor.”
‘ELEKTRİK ZAMLARINI GERİ ALIN’
Meral Akşener, iktidara elektrik zamlarını geri almaları konusunda çağrıda bulunarak şöyle konuştu:
“Buradan iktidara bir çağrıda bulunmak istiyorum; elektrik zamlarını geri alın. Hem de, ivedilikle geri alın. Nisan ayındayız. Sıcaklar artmaya başladı. Birçok bölgemizde, tarım ürünleri, ilk defa bu ay, sulanmaya başlayacak. Çiftçilerimiz, tarlalarına su verirken, elektrik zamlarıyla yüzleşecekler. Yalnızca bu yıl, tarımsal sulamada kullanılan elektriğe, yüzde 100’ün üzerinde zam geldi. Koca bir kış, Türk milletini, soğuğa ve karanlığa mahkum eden elektrik zamları, bu sefer de, sofralarımızın bereketini kaçıracak. Elektrik dağıtım hizmeti özelleştirilirken, milletimizin, alın terinden sağlanan karlar karşılığında, altyapı yatırımı yapılacağı sözü verilmişti. Ama Isparta örneği bize, bu yatırımların yetersiz kaldığını gösterdi. Bizim anlayışımıza göre; ucuz enerji, ailelerimizin rızkıdır. Sanayicimize, çiftçimize, ucuz enerji sağlamak, devletin, en temel görevlerinden biri olmalıdır. Ucuz enerji, üretimi sürdürmenin ve istihdamı arttırmanın ön koşuludur.”
‘BİZLERE BIRAKILAN TÜRKİYE’Yİ BİZ SİZLERE BIRAKAMADIK’
Meral Akşener gençlere seslenerek; “Sevgili gençler; Bizlere bırakılan Türkiye’yi, biz sizlere bırakamadık. Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu fırsat eşitliğini, biz sizlere sunamadık. Atatürk’ün Türkiye vizyonunu, sizlere yaşatamadık. Bu konuda, sadece iktidar değil, bizler de sorumluyuz. Kendinizi güvende hissetmediğinizi, huzursuz ve endişeli olduğunuzu biliyoruz. Kendinizi özgür hissetmediğinizi, mutsuz olduğunuzu, genç gibi yaşayamadığınızı biliyoruz. Adaletsizlikten çok yorulduğunuzu, taciz davasının da, orman yangınının da peşine düşmek zorunda bırakıldığınızı biliyoruz. Liyakatsizlikten çok sıkıldığınızı, milletçe yaşadığımız bu kara komediye karşı, mücadele ettiğinizi biliyoruz. Hiç merak etmeyin bu mücadelede, yalnız değilsiniz. Sizleri anlayacak, dinleyecek ve taleplerinizi duyuracağız. Bu mücadelede, kimsesiz değilsiniz. Yaşadığınız sorunlara çözümler bulacak, sizi kimsesiz bırakmayacağız. Ve şunu asla unutmayın ki; üzerimize düşen ne varsa yapacak ve bu kutlu mücadeleyi, mutlaka kazanacağız. Güneşli günlerin keyfini, hep birlikte süreceğiz” ifadelerini kullandı.
-
Akşener: Biz projeye değil ranta karşıyız
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, geçen cuma günü Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünün kutlandığını hatırlatarak, cuma hutbesinde Atatürk’ün anılmadığını söyledi. Akşener, “Çanakkale harbi dendiğinde akla ilk gelen isim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ancak her ne hikmetse; milli günlerimize denk gelen cuma namazlarının hutbelerinde Diyanet yönetiminin aklına Atatürk gelmiyor. Elmalılı Hamdi Yazır’a yüce dinimizin mukaddes kitabı Kur’an-ı Kerim’in tefsirini yaptıran, sadece 1923 yılında 126 caminin bakımını yaptıran, Gazi Mustafa Kemal’in adı bizzat kendisinin kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aklına gelmiyor. Hatta, hutbelerde onun adını anmamak için adeta özel bir çaba harcanıyor. Vefasızlığa bakar mısınız?” diye konuştu.
‘BİZİM KARŞI OLDUĞUMUZ ŞEY SOYGUNDUR’
Aynı gün 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de açıldığını anımsatan Akşener, “Ülkede taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun. Biz meseleye öncelikle böyle bakarız; ancak bu taşın nasıl konulduğuyla da elbette ilgileniriz. İYİ Parti olarak sıklıkla bir şeyin altını çiziyoruz; biz projeye değil, ranta karşıyız. Çünkü o rant devletin hazinesinden çıkıyor. Milletimizin helal parası, haramzadelerin cebine indiriliyor. Bay kriz, proje görünümlü tezgahlar üzerinden milyonlarca doları, rantın 5 atlısına bir çırpıda ödüyor. Pandemide vatandaşına iki yılda layık gördüğü nakit desteğin katbekat fazlasını o rant çetesinin tek bir üyesinin cebine aynı gün koyuveriyor. İşte bizim karşı olduğumuz şey bu soygundur” ifadelerini kullandı.
‘ÜLKEMİZDE BİR DEVLET KRİZİ OLDUĞUNUN İTİRAFI’
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yabancı yatırımcılara, ‘Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun, bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cumhurbaşkanımız var’ diye açıklama yaptığını ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyle bir rezalet görmedi. Bu açıklama; ülkemizde bir devlet krizi olduğunun itirafıdır. Aslında Nebati bakan diyor ki; ‘Biz, kanun, yasa, yönetmelik tanımıyoruz. Sizler de, Türkiye’ye yatırım yaptığınız takdirde; Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarıyla veya kurumlarıyla bir sorun yaşarsanız bize gelin. Biz sizin adınıza, bütün yasal şartları ortadan kaldıralım. Yani Türkiye’de kurumsal bir devletle muhatap olmayın, gelin doğrudan kişilerle muhatap olun’ diyor. Neresinden bakarsanız bakın, içinde yaşadığımız bu ucube sistemin, ucubeliğinin, bundan daha net bir ifadesi ve tarifi olamaz” diye konuştu.
‘ASIL MESELE DİNDAR OLMAK DEĞİLMİŞ’
Akşener, Adana’da Furkan Vakfı üyelerinin eylemine polisin müdahalesiyle ilgili de, “Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, başörtülü bacıları konusunda çok hassastır. Her fırsatta başörtülü kadınlarımızın hakkından hukukundan bahseder. Biz sanıyorduk ki; Sayın Erdoğan için bu ülkenin tüm dindar kadınları birer kız kardeştir. Meğerse işin aslı öyle değilmiş. Başörtülü olmak, dindar olmak, Müslüman olmak, Sayın Erdoğan’ın bacısı olmak için yeterli bir kriter değilmiş. İşte biz Adana’da tüm çarpıcılığıyla aslında bu gerçeği gördük. Adana’da yaşananlar, bize gösterdi ki; Sayın Erdoğan’ın bacısı olmak için başörtülü olmaktan önce, kendisine tabi olmak gerekliymiş. Yani asıl mesele, dindar olmak değil yandaş olmakmış. Başörtülü kadınlarımızın hukuku AK Parti’ye oy verdikleri sürece kutsalmış, yani oyunu basarsan baş tacısın itiraz edersen copu yersinmiş” ifadelerini kullandı.