Etiket: alarm

  • İstanbul Otogarı’nın kolonları çürüyor

    İstanbul Otogarı’nın kolonları çürüyor

    İstanbul’un Avrupa Yakası’nda 29 yıldır hizmet veren, her gün binlerce insanın kullandığı Bayrampaşa’daki otogarın alt katlarındaki birçok bölümünde kolon ve kirişlerin sıvaları dökülmeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesince işletilen otogarda, dökülen sıvalar nedeniyle kolon ve kirişlerin içerisindeki demirler de açığa çıktı. Demirlerde korozyona bağlı paslanmaya da rastlandı.

    Özel bir Üniversite’nin İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Sinan Cansız, Büyük İstanbul Otogarı’nın kolon ve kirişlerinin sürekli olarak ağır tonajlı otobüslerin etkisine maruz kaldığını söyledi.

    Ağır tonajlı otobüsler gibi diğer araçların da kirişlerde ve kolonlarda ciddi etkilere sebep olduğunu belirten Cansız, “Araçlar, betonda ve demirlerde oluşacak yorulma etkisiyle beton dayanımında azalmalara sebep olabilir. Beton dayanımında meydana gelen azalmanın etkisiyle kolon ve kirişlerdeki demirler havayla temas etmekte ve demirlerde korozyon oluşmaktadır. Bazı yıllarda meydana gelen depremlerde hasar gören taşıyıcı kolon ve kirişlerin güçlendirilmemesi durumunda ve sürekli dış çevre koşullarına maruz kalmanın da etkisiyle beton içerisindeki demirlerde korozyon ilerlemektedir.” diye konuştu.

    “Hız arttıkça kolon ve kirişlere ilave yük oluşturur”

    Cansız, korozyona maruz kalmış bir demirde her yıl 0,25 milimetre çapında azalma meydana geldiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

    “Eğer korozyon engellenmezse ve sürekli devam ederse ortalama 10-15 yıllık süreçte taşıyıcı kolon ve kirişler taşıma güçlerinin yaklaşık yarısını kaybetmektedir. Otogarda bazı köprü kolon ve kirişlerde ciddi bir korozyon oluştuğu gözükmektedir. Bunların önlem alınarak tamir edilmesi gerekmektedir. Bu hususta açıkta olan demirlerin acil bir şekilde koruma betonuyla kapatılarak hava ile temasının kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca beton dayanımının C20’den düşük olması durumunda demir açıkta olmasa bile korozyon başlayabilmektedir. Koruma betonuyla kapatılmış olsa bile beton niteliklerinin zayıf olması durumunda hava betonun içine nüfuz ederek içerisindeki demiri korozyona uğratmaya devam eder. Bu gizli korozyon tehlikesini engellemek için belirli aralıklarla en ciddi konumlardaki kolon ve kirişler koruma betonu kaldırılarak demirler tetkik edilmeli, gerekirse koruma betonuna hava geçirmesini engelleyecek katkılar eklenmelidir.”

    Cansız, otobüsün, otogar içerisinde ulaştığı hız arttıkça ağırlığının yanında hızın da etkisiyle kolon ve kirişlere ilave yük oluşturduğunu dile getirerek, terminaldeki otobüslerin hız limitlerinin daha düşük seviyelere indirilebileceğini kaydetti.

    Dr. Sinan Cansız, ağır tonajlı araçların yüküne maruz kalması sebebiyle otogarda belirli aralıklarla taşıyıcı yapılardan karot alınarak Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018 esaslarına göre tahkik edilmesi gerektiğini vurguladı.

    “Kolonlarda beton diye bir şey kalmamış, çürümüş, demirleri kalmamış”

    Otogardaki bir otobüs firmasında şoför olarak çalışan Ahmet Canitez, uzun yıllardır Büyük İstanbul Otogarı’nda görev yaptığını söyledi.

    Otogarın AVM olarak yapıldığını, daha sonra otogara çevrildiğini dile getiren Canitez, “Otobüs ve metro geçtiği zaman alt katlarda ses ve kolonların titremesi hissediliyor. Bakım olarak burada hiçbir şey yok. Gereken şeyler yapılmıyor. Sadece görüntü olarak boya, altta iki temizlik yapıyorlar, başka bir şey yok.” dedi.

    Canitez, otogardaki bu görüntünün kendisini endişelendirdiğini belirterek, “Biz aşağıda araçların tamirlerini ve bakımlarını yaptırıyor, dinleneceğimiz zamanlarda da otobüsü otogarın altına çekiyoruz. Alt kısımlarda otogarın titrediğini hissediyoruz. Kolonlarda beton diye bir şey kalmamış, çürümüş, demirleri kalmamış. Katliam mı olması lazım buranın yıkılması için.” diye konuştu.

    Büyük otobüslerin her birinin en az 20 ton olduğunu, kolonların böyle bir ağırlığı taşıyamayacağını dile getiren Canitez, can güvenliğinden endişe ettiğini, alt kısımlardaki peronlarda otobüsten inen yolcuların da bu durumdan tedirginlik yaşadığını anlattı.

    “Biz de yolcular da görüntüden endişe duyuyoruz”

    Otobüs şoförü Şaban Kut ise otogarda bulunan kolon ve kirişlerin zarar gördüğünü, zamanla açığa çıkan demirlerin sıvayla kapatıldığını belirterek, “Biz de yolcular da görüntüden endişe duyuyoruz. İki gün sonra başımıza düşecek yani. Zaten deprem tehlikesi var. Depremde ilk etkilenecek yer burası.” dedi.

    Kut, yeni bir terminal yapılması gerektiğinin altını çizerek, otogarda her yerin berbat olduğunu, hizmeti yeterli bulmadıklarını kaydetti.

  • Şap alarmı: köyler karantinada

    Şap alarmı: köyler karantinada

    Hastalığın önlenmesi amacıyla canlı hayvan pazarı ile 99 köyde karantina uygulaması başlatıldı. Valilikten yapılan açıklamada; kent genelinde son günlerde şap hastalığının artış gösterdiği, hastalığın büyükbaş hayvanlarda oldukça ağır seyrettiği belirtildi.

    Verim kaybına neden olan hastalığın yayılımının önlenmesi amacıyla bazı tedbirlerin alındığı ifade edilen açıklamada, “Tarım ve Orman il ile ilçe müdürlüklerine gelen ihbarların titizlikle değerlendirilmesi, alınan numunelerin hızlı bir şekilde Şap Enstitüsü Müdürlüğü’ne gönderilmesi sağlanmıştır. İlimiz merkeze bağlı 37, Göle’de 38, Hanak’ta 20, Damal’da 4 olmak üzere toplamda 99 köye karantina işlemi uygulanmıştır. Ayrıca hayvan sağlığı ekiplerimizin sağlık tarama faaliyetleri devam etmektedir” denildi.

    Açıklamada ayrıca, 500 litre dezenfektan dağıtımı yapıldığı ve hayvan hareketlerini önlemek amacıyla Ardahan Canlı Hayvan Pazarı’nın da geçici süreliğine kapatıldığı belirtildi.

  • Oy kullanılan okulda fare alarmı

    Oy kullanılan okulda fare alarmı

    13. Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinde İskenderun’da da vatandaşlar sandık başına gitti. Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi’nde ise davetsiz misafir seçmen ve görevlileri ayağa kaldırdı. Bir anda oy kullanılan sınıfta görülen fare herkesi alarma geçirdi. Kimi fareden korkup sıraların üzerine çıkarken kimi de fareyi etkisiz hale getirmek için harekete geçti.

    Fare sınıf içinde kaçmaya çalışırken, eline sopa alan görevliler de fareyi etkisiz hale getirmeye çalıştı. Bu durumu gören bazı vatandaşlar ise kahkahaya boğuldu. Fare nedeniyle bir süre oy kullanma işlemine ara verildi. Fare bir süre sonra etkisiz hale getirilince, oy verme işlemi kaldığı yerden devam etti.

  • 5 ilde hava kirliliği alarmı

    5 ilde hava kirliliği alarmı

    Hava kirliliğinin tehlike seviyesi artarken fabrika dumanları, egzoz gazlar, yangınlar ve birçok etken artışa neden olmaya devam ediyor.

    Temiz Hava Hakkı Platformu’nun raporuna göre, Türkiye’de hava kalitesi en düşük iller arasında sırasıyla Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya yer aldı.

    En temiz havanın ölçüldüğü il ise Hakkari oldu.

    Temiz Hava Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, her ilde fosik yakıtların çok yüksek düzeylerde tüketildiğini dile getirdi.

    Örneklerle durumu açıklayan Gümüşel, “Batman’da bir petrol rafinerisi ve petrol rafinerileri yüksek miktarlarda işlemleri sırasında petrolü refine ederken çok ciddi miktarlarda toz emisyonuna havaya salıyorlar.” dedi.

    Gümüşel, Iğdır’daki hava kirliliğinin önemli bir kısmının kentteki kömürden ısınma nedeniyle sobalarda yakılan kömürden kaynaklandığını belirtti.

    Deprem bölgesindeki toz kirliliğinin asbest olmak üzere birçok tehlikeye neden olduğuna değinen Gümüşel, “Hatay’da İskenderun merkezde bulunan istasyondan aldığımız veriler bölgede çok ağır bir toz kirliliğinin olduğunu söylüyor.” dedi.

    Gümüşel, şöyle devam etti:

    “Hatay’da İskenderun merkezde bulunan istasyondan aldığımız veriler bölgede çok ağır bir gene toz kirliliğinin olduğunu söylüyor.”

    Öte yandan raporda; kanser, kalp-damar, KOAH gibi hastalıklara yol açan hava kirliliğinin ruh sağlığı ve uyku düzenini de olumsuz etkilediğine yer verildi.

  • Zeytinliklerde halkalı leke alarmı

    Zeytinliklerde halkalı leke alarmı

    Küresel ısınma mevsim değişiklikleri nedeniyle zeytinlikler bir yandan kuraklık tehlikesi ile yan yana iken bir yandan da halkalı leke ve dal kanseri gibi riskler ile karşı karşıya. Yağışlar ve yeterli güneşlenme olmadığı için zeytinlik alanlarda Halkalı Leke hastalığına karşı uzmanlar ve yetkililer üreticinin önlem alması konusunda uyarıda bulundu. Halkalı Leke hastalığı ile mücadele yapılmaz ise zeytinlik alanlarda üretimi olumsuz etkileyebiliyor.


    Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytincilik Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak “Mevsimin bahara dönmesiyle birlikte zeytinlik alanlarında hem yıllık yağışların olması hem de havanın bulutla beraber güneşin daha az çıkması nedeniyle halka leke ve dal kanseri hastalığı artış gösterir” dedi.

    Bu hastalığın zeytin ağacında verim düşüklüğüne neden olduğuna dikkat çeken Kıvrak “Halka leke hastalığı fungal bir hastalıktır. Dal kanseri de mantar bir hastalıktır. Bu zeytinliklerde mücadele etmezsek eğer bu hastalıklarla aslında ağaçlar ölmez ama verimden ve güçten düşerler. Bu yüzden bu hastalıklarla mücadele yapmamız gerekiyor.


    Doğru ve zamanında ilaçlamaya için uyarıda bulunan Mücahit Kıvrak “Hastalık için bu dönemde sıvı bakır kullanmak daha yararlı. Bordo bulamacı attığımız zaman bordo bulamacı mevsim nedeniyle hava sıcaklıkları aniden yükselirse dallarda kuruma ve gözlerde yanma yapabilir. Bu yüzden sıvı bakırı tercih etmeli üreticilerimiz. Kuraklık nedeniyle de aşırı budama yapmamalarını öneriyoruz. Aşırı budama yapmadıkları zaman ağaçta sadece gölge alanlarda hafif aydınlatıcı budamalar yaparlarsa ve bakırlı preparatlar kullanırlarsa da bu hastalıkla mücadele etmiş olurlar” dedi.

  • SAT-2 tipi şap virüsü alarmı

    SAT-2 tipi şap virüsü alarmı

    Türkiye’nin farklı illerinde yaklaşık 2 aydır görülen SAT-2 tipi şap virüsü nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık hayvanlarda görülen bu hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla çeşitli önlemler aldı. Alınan tedbirler istikametinde ithalat, ihracat ve kesim maksatlı sevkler dışındaki tüm hayvan hareketleri yasaklandı. Ayrıca ülke genelindeki hayvan pazarları da kapatıldı. SAT-2 tipi şap virüsü nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talimatı istikametinde, tüm Türkiye’de ikinci bir emre kadar veteriner hekim, veteriner sağlık teknikeri ve teknisyenlerinin izinleri de iptal edildi.

    Elazığ Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ”Ülkemizde görülen şap hastalığının bu türünden dolayı hayvan pazarları kapanmıştır. İkinci bir emre kadar hayvanların satışı ve hareketi yasaktır. Aksi durumda kolluk kuvvetleri tarafından 36a kanunun ilgili maddesine göre hastalıkların yayılmasının önlenmesi amacıyla Bakanlık tedbirlerine uymayanlara 46 bin 159 lira idari para cezası uygulanacaktır” denildi.

    Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çiftçilere gönderilen mesajda ise aşı çalışmalarına başlandığı belirtilerek tespit edilen virüs SAT-2 olup, aşı çalışmalarına özel sektör ve devlet eliyle başlanmış olup üretimi tamamlandığında sahaya verileceği vurgulandı.

  • Barajlar alarm veriyor

    Barajlar alarm veriyor

    İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajda kuraklığa bağlı düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında 10 barajın ortalama su oranı yüzde 89 olarak ölçülürken, son verilere göre bu oran 35.29’a geriledi.

    Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ve İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan Kazandere ve Papuçdere barajlarında da ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında Kazandere Barajı yüzde 100 seviyesinde iken, son verilere göre su seviyesi yüzde 5,31’e, Papuçdere’de ise yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya geriledi.

    Doluluk oranı Ömerli Barajı’nda 91.66’dan 51.34’e, Papuçdere Barajı’nda yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya, Sazlıdere Barajı’nda yüzde 63.87’den yüzde 33.26’ya, Büyükçekmece Barajı’nda yüzde 94.45’ten yüzde 31.45’e, Alibey Barajı’nda yüzde 78.39’dan yüzde 10.87’ye, Terkos Barajı’nda yüzde 85’ten yüzde 31.98’e, Kazandere Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 5.31’e, Elmalı Barajı’nda yüzde 96.56’dan yüzde 35.23’e, Darlık Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 40’a, Istranca Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 33.87’ye geriledi.

  • Kuzey Kore’de kıtlık alarmı

    Kuzey Kore’de kıtlık alarmı

    Kuzey Kore’de tarımsal konularla ilgili İşçi Partisi Merkez Komitesi toplandı. Kuzey Kore’nin resmi Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, iktidardaki İşçi Partisi’nin üst düzey toplantısı sırasında parti yetkilileri, geçen yıl devletin “yeni dönemde kırsal devrim” gerçekleştirme hedefleri konusundaki çalışmalarını gözden geçirdi.

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un düzenlediği Merkez Komitesi toplantısında tarımsal konularda “acil, önemli görevlerin” ve “ulusal ekonomik kalkınmanın mevcut aşamasında ortaya çıkan acil görevlerin” belirleneceği bildirildi. Dün başlayan toplantının ne kadar süreceği belirtilmedi.

    Partinin yalnızca tarıma ilişkin konuları tartışmak için ilk kez bir genel kurul toplantısı düzenlediği aktarıldı.

    Bazı raporlarda, Covid-19 salgınının başlamasının ardından sınırlarını tamamen kapatan Kuzey Kore’de gıda kıtlığının arttığından şüphe edilirken ülkede birçok kişinin açlıktan hayatını kaybetmiş olabileceği belirtilmişti.

    Uzmanlar, Kuzey’in sınırlarını kapatmasından dolayı durumu tahmin etmenin zor olduğunu ve ülkede açlık kaynaklı toplu ölümlere ilişkin herhangi bir verinin bulunmadığını bildirmişti.

    Güney Kore’deki özel GS&J Enstitüsünden kıdemli ekonomist Kwon Tae-jin ise 25 Şubat’ta 25 milyon nüfuslu Kuzey Kore’nin halkını beslemek için yaklaşık 5,5 milyon ton tahıla ihtiyacı olduğu bilgisini paylaşarak genellikle her yıl 1 milyon ton açıklarının olduğunu ifade etmişti.

    Açığın kapatılması için 1 milyon tonun yarısını resmi olmayan şekilde Çin’den tahıl ithal ederek dengelediklerini belirten Kwon, Kovid-19 salgını nedeniyle sınır ötesi ticarete getirilen kısıtlamalardan dolayı Çin’den ithalat yapılamamış olabileceğini kaydetmişti.

  • Bursa’da barajlar alarm veriyor

    Bursa’da barajlar alarm veriyor

    Kış aylarında beklenen yağışların gelmemesi, barajların doluluk oranlarını düşürdü. Son dönemlerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık, Bursa’da kuraklık alarmına sebep oldu. Bursa’nın içme suyunun en önemli kısmını karşılayan yıllık 60 milyon metreküp kapasiteli Nilüfer Barajı’nın doluluk oranı yüzde 0’a düşerken, 40 milyon metreküp kapasiteli Doğancı Barajı’nın doluluk oranı ise yüzde 24’e geriledi.


    “Durum ciddi”

    Türkiye geneli kuraklık haritalarını paylaşan BUSKİ, durumun ciddi olduğunu belirttiği açıklamasında, “Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Standart Yağış İndeksi Metodu’na ve Normalin Yüzdesi Metodu’na göre 2023 Ocak ayı meteorolojik kuraklık durumu. Durum çok ciddi. Su tasarrufuna ara vermeden devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.


    Türkiye’nin kuraklık haritası korkutuyor

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Standart Yağış İndeksi Metodu’na ve Normalin Yüzdesi Metodu’na göre 2023 Ocak ayı meteorolojik kuraklık haritasına göre Ege bölgesindeki 9 il dışında Türkiye’nin bütün illerinde aşırı kuraklık yaşandığı görülüyor. Uludağ’da kar kalınlığı 122 santimetre olarak ölçülürken, hava sıcaklığı ise gündüz 1, gece eksi 9 derece olarak tahmin ediliyor.

  • Bazı marketlerde süte alarm takıldı

    Bazı marketlerde süte alarm takıldı

    Daha önce fiyatlardaki pahalılık nedeniyle bebek maması bebek bezi, Ayçiçek yağı, kahve, tıraş bıçağı gibi ürünlere alarm takılmıştı. Bu ürünlere geçtiğimiz günlerde bir temel besin maddesi eklendi. Sadece son 6 ayda yüzde 50 zam gelen süte alarm takıldı.

    Bir Twitter kullanıcısı yaptığı paylaşımla süte de alarm takılarak satılmaya başlandığını duyurdu.

    Alarm takılan iki litrelik sütun market fiyatı 46 liradan satışa sunuluyor. Yetkililer kendilerini hırsızlıktan korumak için bu yönteme başvurduklarını söyleseler de vatandaştan tepki topladılar.

    Kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturan olay sonrası vatandaşın tepkisi gecikmedi. Sosyal medyada tepki veren bir vatandaş, ‘Önce bebek maması şimdi de süt… Türkiye’ye de alarm taktınız” dedi.

    SÜTE 6 AYDA YÜZDE 50 ZAM

    Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ sut fiyatlarına yüzde 30 zam yapmasının ardından çiğ süt litre fiyatı 5,7 liradan 7,5 liraya yükselmişti. Süte sadece son 6 ayda yüzde 50 zam geldi. Büyükşehirlerde çiğ süt tüketiciye 15-17 TL seviyesinden ulaşıyor. Bazı marketlerde ise günlük süt fiyatları  22 TL ile 25 TL arasında değişebiliyor.