Etiket: albay

  • Emekli albayın cansız bedeni bulundu

    Emekli albayın cansız bedeni bulundu

    Bakırköy Zeytinlik Mahallesi’nde 5 katlı bir binanın bodrum katında yalnız yaşayan emekli albay Erol Sanver’in (85) cansız bedeni bulundu. Apartman sakinleri daireden gelen kokuyu fark ederek ihbar etti. İhbar üzerine olay yerine polis itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin kapalı olan daire kapısını açması üzerine Sanver’in cansız bedeninin yerde olduğu görüldü. 2 çocuk abası emekli albay Erol Sanver’in 5 yıl önce de eşini kaybettiği öğrenildi. Henüz belirlenemeyen nedenle hayatını kaybeden Emekli albayın cenazesi otopsi işlemleri yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Sanver ile ilgili konuşan komşusu Mukaddes Budun “İyi insandı. Kimseye bir zararı yoktu. Eşi de 5-6 yıl önce ölmüştü. 2 oğlu var. Oğulları var ama o kapıyı açmıyordu. Üzüldüm kedilere de bakıyordu. 30 yıllık komşum. Kendi hallerinde insanlar” dedi.

  • Emekli Tümgeneral Bursa’da 15 Temmuz gecesini anlattı

    Emekli Tümgeneral Bursa’da 15 Temmuz gecesini anlattı

    Fethullaçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016 gecesi, Bursa’ya sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan darbeci Albay Yurdakul Akkuş’u nizamiyeden dışarı atan İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Emekli Tümgeneral Saldık, “Sargılı ayağımla onu kovaladım, yakaladım ve yakasına yapıştım. Onu herkesin gözü önünde sürükleyerek dışarı attım. O gece Yurdakul’u dışarı atarak, silahlanan erlerle buluşmasını engelledim. Böylece Bursa’da kanlı bir kalkışmanın önüne geçmiş oldum” dedi.

    Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Bursa’ya sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan Albay Yurdakul Akkuş, İl Jandarma Komutanlığı’na gelip, tüm ilçelere telsiz üzerinden askerlerin silahlanarak sokağa çıkması emrini verdi.

    Dönemin Bursa Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, kalkışma söylentilerini duyup İl Jandarma Komutanlığı’nın nizamiyesine geldi. Tümgeneral Seyfullah Saldık, burada darbeci Albay Akkuş ile karşı karşıya geldi, sürükleyerek, nizamiyenin dışına çıkardı. Tümgeneral Saldık, askerleri, Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na kaçan Akkuş’un peşinden gönderdi. Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine de haber veren Tümgeneral Saldık, darbeci Albay Akkuş’u gözaltına aldırdı.

    ‘HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE SÜRÜKLEYEREK DIŞARI ATTIM’

    Emekli Tümgeneral Saldık, o geceyi şöyle anlattı:

    “Saat 22.45 sıralarında gelen telefon bilgisiyle genelkurmaydan sıkıyönetim emri geldiğini, FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Hemen erkan başkanını arayıp emrin kanunsuz olduğunu ve garnizona gideceğimi, kendisinin de gelmesi gerektiğini söyledim. Büyük bir şok yaşadım ancak kendimi süratle toparladım. Bir gün önce ayak başparmağım çıkmıştı. O sargılı ayağımla 23.00 sıralarında garnizona hareket ettim. Yolda valimizi arayıp bilgi vermek istedim. Heyecanla önceden Bursa’da görev yapan dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu aramışım. Ona darbeyi haber verdim. O da bana ‘Paşam ben Antalya, Karaloğlu’ deyince telefonu kapatıp Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü aradım. Ona, ‘Sayın Valim, ben bu ihanete müsaade etmem. Evden emir verdim, nizamiyeyi kapatın içeri kimseyi almayın dedim. Ben müdahale etmeye gidiyorum. Vatanın ve milletin emrindeyim, dedim. Saat 23.25 sıralarında nizamiyeye girdim. Her zamanki gibi makama çıkmadım bahçeye yöneldim. Evden emir vermiştim nizamiye kapansın, diye. Nizamiyedeki tertiplenmeye baktım zayıf, emir verdim tim komutanına ‘askerleri diz içeriye kimseyi almayın’ diye bir müdahalede bulundum. Gece görevli askerleri görünce onlara yöneldim. Onlara ve nizamiyedekilere yönelik bağıra bağıra bir konuşma yaptım. ‘Arkadaşlar bir emir gelmiş ama bu emir kanunsuzdur. Böyle sıkıyönetim emri olmaz. Biz bu ihanetin bir parçası olmayacağız, kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun’ dedim. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada önüme biri dikildi. Bana yüksek sesle ‘Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedi. Bunu duyunca sinirle onu yumruklayıp yere düşürdüm. Sargılı ayağımla onu tekmeledim. Erkan başkanı beni tuttu. Kendimi toparladım. Tekrar nizamiyeye yöneldim. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. Ben koşunca o da kaçtı. ‘Yakalayın’ dedim kimse oralı olmadı. Ben o sargılı ayağımla peşinden koştum, yakaladım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım”

    ‘DIŞARI ATARAK SİLAHLI ASKERLERLE BULUŞMASINI ÖNLEDİM’

    Nizamiyeye döndükten sonra Akkuş’un emriyle toplanan askerlere yeniden darbe emrinin kanunsuz olduğuna dair konuşma yaptığını dile getiren Saldık, şöyle devam etti:

    “Nizamiyenin önünde yaklaşık 300 kişilik bir asker grubu gelmiş. Tekrar onlara konuşma yaptım. Darbe emrinin kanunsuz olduğunu söyledim. Yurdakul Akkuş’un tekrar içeri girme hamlesi oldu. ‘Benim cesedimi çiğnemeden kimse içeri giremez’ dedim. JÖH timine ‘içeri girmeye çalışan olursa vurun’ diye emir verdim. Meğer ben sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’u dışarı atarak onun silahlıktan malzeme alan askerlerle buluşmasını önlemişim. Silahlıkları alıp anahtarları üzerime yerleştirdim. Böylelikle askerlerin silahlanmasını engelledim. Yani bizzat yumruklarımla, yaptığım mücadelemle büyük bir vatan millet sevgisiyle canımı ortaya koyarak garnizona sahip çıktım. Oradan makama geldiğimde öğrendim ki gizlice garnizona girmiş. Birçok eylemler yapmış, erleri silahlandırmış, ilçelere darbe emri vermiş ayaklandırmış. Hemen kontrolü ele aldım. Nerede diye sorduğumda Osmangazi’ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana ‘Sabaha kalabilir mi?’ diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi’de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye’de ilk defa bir sıkıyönetim komutanının gözaltına alınmasını sağladım.”

  • Jandarma atamaları belli oldu

    Jandarma atamaları belli oldu

    Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yer alan kararlara göre, 5 albay tuğgeneralliğe, bir tuğgeneral tümgeneralliğe terfi ettirildi, 4 general ve 24 albay emekliliğe sevk edildi. 21 general yeni görevine atandı, 28’i albay olmak üzere 35 il jandarma komutanının görev yerleri değiştirildi.

    İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tümgeneral Halis Zafer Koç Jandarma Genel Komutan yardımcılığına atandı.

    Van Asayiş Kolordu Komutanlığına Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu atanırken Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığına ilk kez general rütbesi ile atama gerçekleştirildi.

    Bunun yanı sıra bakanlık onayı da dahil olmak üzere 60 albay emekliliğe sevk edildi ve bir general de yurt dışı görevine atandı.

    Açıklamada, “Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde gerçekleştirilen bu atamaların hem bu güzide kurumumuza hem de ülkemize ve aziz milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederiz. Emekli olan kıymetli mesai arkadaşlarımıza görev yaptıkları süredeki hizmetleri için şükranlarımızı sunar, bundan sonraki hayatlarında esenlikler dileriz.” ifadelerine yer verildi.

    Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yer alan karara göre, Sahil Güvenlik Komutanlığında da bir albay tuğamiralliğe terfi ettirildi.

  • TRT’de darbe metni okutan albaya 1512 yıl hapis istemi

    TRT’de darbe metni okutan albaya 1512 yıl hapis istemi

    Savcı, TRT binasını işgal eden eski albay Muhammet Tanju Poshor hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1512 yıl hapis cezası istedi.
    Savcı mütalaasında, 9 sanığın “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapisini isterken çoğu er 264 sanığın ise beraatını talep etti.

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın eylemlerine ilişkin davada 90 sanığın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”ten birer, iki sanığın ise bu suçla birlikte “cumhurbaşkanına suikast” suçundan ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.

    Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonlarda görülen duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih Özdemir esasa ilişkin görüşünü açıkladı.

    Buna göre 90 sanığın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan birer kez, eski Albay Muhammet Tanju Poshor ile eski Yarbay Emin Güven’in bu suçla birlikte “cumhurbaşkanına suikast” suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edildi.

    Sanıklardan 134’ü hakkında ise “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım”dan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis isteminde bulunuldu.