Etiket: Alinur Aktaş

  • Eski Bakan Eroğlu’ndan Başkan Aktaş’a ziyaret

    Eski Bakan Eroğlu’ndan Başkan Aktaş’a ziyaret

    Eski Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı makamında ziyaret etti. Buluşmada, geçmişte yapılan ve önümüzdeki süreçte yapılması planlanan çalışmalar hakkında istişarelerde bulunuldu. Türkiye’ye büyük hizmetlerde bulunan ve önemli projelere imza atan Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nu Bursa’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İSKİ’de ve DSİ’de uzun yıllar görev alan Veysel Eroğlu’nun Bakanlığı döneminde de şehre önemli yatırımların yapıldığını hatırlattı. Bursa’ya yapılan hizmetlerden dolayı Bursalılar adına teşekkür eden Başkan Aktaş, “Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun tecrübesiyle Bursa’nın merkezinde ve ilçelerinde önemli işler hayata geçirildi. Bursa’ya büyük katkıları olan bir ismi şehrimizden ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kendisinin tecrübelerinden istifade etmek istiyoruz. Devam eden işler ve yapılacak olan işler hakkında görüşmeler yaptık. Bakanımıza destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

    Bursa’da bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu dile getiren Eski Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İTÜ’deki öğrencilik yıllarında ilk stajını yaptığı Bursa’ya karşı ayrı bir gönül bağı olduğunu ifade etti. Bursa’ya olan vefa borcunu İSKİ ve DSİ dönemlerinde yaptığı projelerle ödemeye çalıştığını anlatan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa, muhteşem bir şehir. Bu şehre hizmet, bizim için vazifedir. Bakanlık dönemimde Bursa için birçok büyük projeye imza attık. Türkiye’de en çok yatırım yapılan yerlerden birisi de Bursa’dır. Göletler, mesire alanları yaptık, çiftçilerimize ve orman köylülerimize ciddi destekler sağladık. Derelerin çoğunu ıslah ettik. Şehrin birçok noktasını ağaçlandırdık. Bursa’da 15 tane bal ormanı oluşturduk. Tüm ilçelerimizde otomatik meteoroloji ölçüm istasyonları kurduk. ‘4 Mevsim Uludağ’ adıyla proje geliştirdik. Şuanda da Çınarcık Barajı inşa ediliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi muhteşem bir şekilde şehre su getirecek ve 2071 yılına kadar şehrin su ihtiyacı çözülmüş olacak. Yine Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Uludağ’a arıtma tesisi ve diğer tesisler inşa ediliyor. Tekrar göreve aday gösterilen Başkanımız Alinur Aktaş’a Bursalıların da gerekli teveccühü göstereceğine inanıyorum. Başkanımız Alinur Aktaş’ın tecrübeleriyle daha güzel işlere imza atacağına yürekten inanıyorum. Benim de Bursa’nın hizmetkarı olduğum unutulmasın. Her zaman bu şehrin emrindeyiz. Fahri hemşeri olarak Bursa’nın ve Büyükşehir Belediyesi’nin yanındayım. Dünyanın incisi Bursa için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Ziyaretin sonunda Başkan Alinur Aktaş tarafından Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na günün anısına çini vazo hediye edildi.

  • Bursa’da “İkinci Zaman”

    Bursa’da “İkinci Zaman”

    Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sergi açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Kültür AŞ Genel Müdürü Fetullah Bingül, Sergi Küratörü İsmail Erdoğan ile serginin oluşmasına eşsiz eserleri ile katkı sağlayan Hikmet Barutçugil, Ali Lei Gong, Cemal Toy, Ahmet Öğreten, Engin Korkmaz, Levent Karaduman, Dağıstan Çetinkaya, Aygül Okutan, Said Lei, Zafer Örs, Mehlika Hilal Kırca, Yasin Yaman, Büşra Yurtseven, Hüseyin Ünlü, Ömer Faruk Boyacı ve çok sayıda Bursalı sanatsever katıldı.

    Bursa’yı çok sevdiğini ve bu şehir için bir şeyler yapabilmeyi hep düşündüğünü ifade ederek sözlerine başlayan Küratör İsmail Erdoğan, “Bursa için neler yapabileceğimi hep düşündüm. Çünkü bu şehir için bir şeyler yapma ihtiyacı hissediyordum. Çeşitli buluşma ve karşılaşmalar sonucunda Bursa’nın gerçekten hakkını verebilmek anlamında, sanatçılarla Bursa’yı buluşturma ve bunları güzel ürünlere dönüştürme noktasında ne yapabiliriz sorularına cevap olarak bu sergimiz ortaya çıktı. Kendi alanında Türkiye’nin önde gelen sanatçıları ile farklı ülkelerden gelen sanatçılarımızın bir arada olduğu 15 sanatçımız ile 40’ın üzerinde eser ile bu seçki ortaya çıktı. Fotomanüpilasyon, sulu boya, yağlı boya, grafik tasarımın da içine girdiği minyatür sanatı ve farklı üsluplarda çok özel eserlerin olduğu bir seçki oluştu. Başta bu eşsiz serginin ortaya çıkmasına katkı sunan sanatçılarımıza, buna alan açan Başkanımız Sayın Alinur Aktaş’a ve Kültür AŞ Genel Müdürü Fetullah Bingül’e ve siz değerli katılımcılara çok teşekkür ediyorum” dedi.

    “Bursa’da ikinci bir zaman daha vardır”

    İkinci Zaman Sergisi’nin kendisini heyecanlandırdığına değinen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Özellikle yaşadığımız şehri daha iyi algılayabilmek adına özellikle kültürü sanatı, medeniyeti ve yaşanmışlıkları ile bu kadar zengin bir şehirde, bunları şehir insanına daha iyi anlatabilmek, öğretebilmek ve bunu resmedebilmek hatta bazen fotoğraflayabilmek işin çok daha anlamlı ve değerli kısmı. Bu sergi ve bu çalışma da beni en çok heyecanlandıran çalışmalardan bir tanesi oldu bunu samimiyetle ifade etmek istiyorum” dedi. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir adlı eserinde Bursa için kullandığı ifadeleri okuyarak sözlerine devam eden Başkan Aktaş, “ ‘Cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve imanları vardı. Taş, ellerinde canlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu. Duvar, kubbe, kemer, mihrap, çini, hepsi Yeşil’de dua eder, Muradiye’de düşünür ve Yıldırım’da harekete hazır, göklerin derinliğine susamış bir kartal hamlesiyle ovanın üstünde bekler. Bu şehirde muayyen bir çağa ait olmak keyfiyeti o kadar kuvvetlidir ki İnsan Bursa’da ikinci bir zaman daha vardır diye düşünebilir.’ Büyük edebiyatçımızın gördüğü ve hissettiği bu ihtişamı ortaya çıkartmak için yapılması gereken çalışmalar var ama sanata da ciddi şekilde ihtiyaç var. Zira sanatın dünyamızı güzelleştiren, bakış açımızı zenginleştiren ve ruhumuzu besleyen yönünü her zaman aklımızda tutuyoruz. Farklı kültür, sanat programlarıyla da şehrimizi buluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

    Farklı üsluplar Bursa’da buluştu

    Başkan Aktaş, içinde barındırdığı özgün eserlerle Bursa’yı hazine sandığına benzeterek “Bursa’mız, sakinlerine doyulmaz bir lezzet yaşatırken, misafirlerine de bir daha gelmenin ilhamını fısıldamakta. Ki İsmail Bey’de bundan etkilenenlerden biri. Siz Bursa ile ilgili bir şeyler yapmayı istemişsiniz, Allah’ta size bunu nasip etti. Bu sergi inşallah tarihe de not olarak düşülecektir. Her çağda kendini yeniden üreten şehrimiz ne kadar tasvir edilse, anlatılsa, yazılsa azdır diye düşünüyorum. Bu doğrultuda minyatürden hat sanatına, resimden ipeğin naif dünyasına bir dizi tasarım fikrinden yola çıkan Bursa Kültür AŞ Genel Müdürümüz ve Küratör İsmail Erdoğan rehberliğinde Türkiye’nin önde gelen sanatçıları Bursa’yı resmetti. Bir sergiden öte Bursa’nın güzelliklerini farklı açılardan gören ve gösteren bu proje çerçevesinde üretilen eserler Bursa’ya ilişkin ürünler üzerine nakşedilerek kalıcı çalışmalara da kapı araladı. Sadece sergilenen değil, hayatımıza kattığımız ürünlere de dönüştü. Bu çerçevede Yasin Yaman’ın bir çalışmasını çocuklar için üretilen bir yapbozda veya Cemal Toy’un çalışmasını ipek bir mendilde görebiliyoruz. Yeşil Cami’yi Aygül Okutan’ın ebrusunda ya da Yeşil Türbe’yi Said Lei’nin minyatüründe seyredebiliyoruz. Yerli ve yabancı sanatçıların farklı üsluplarla Bursa’da buluştuğu ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dan ilhamla ‘İkinci Zaman’ ismini verdiğimiz serginin şehrimize değer kattığını özellikle ifade etmek isterim. 15 gün açık kalacak olan sergimizin, sonraki zamanlarda şehrimizin farklı mekânlarında da sanatseverlerle buluşturmayı planlıyoruz. İkinci Zaman sergimize eserleriyle katkı sağlayan değerli sanatçılarımıza teşekkür ediyor, projeye emek verenleri kutluyorum” dedi.
    İkinci Zaman Sergisi açılış programı kurdele kesimi sonrası serginin incelenmesi ile sona erdi.

  • Bursa Büyükşehir’de toplu sözleşme sevinci

    Bursa Büyükşehir’de toplu sözleşme sevinci

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ Genel Müdürlüğü, BİNTED Genel Müdürlüğü, BURULAŞ Genel Müdürlüğü, Kültür AŞ şirketi ile HAK-İŞ Sendikası’na bağlı Hizmet-İş ve Özgüven-Sen sendikaları arasındaki toplu iş sözleşmesi, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Fuaye Alanı’nda düzenlenen törenle imzalandı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, toplu iş sözleşmesinin imzalanacağı alana alkışlar, konfetiler ve tezahüratlar arasında girdi.

    “Her bir kardeşimin ayrı ayrı katkısı var”

    Başkan Aktaş, belediye personelinin merakla beklediği maaşlardaki iyileştirme oranlarını personelin yoğun katılım gösterdiği toplantıda kamuoyu ile paylaştı. Personele seslenen Başkan Aktaş, zor zamanlardan ve sıkıntılı günlerden geçtiklerini ancak çok güçlü bir aile ve kurum olduklarını söyledi. Ailenin her bir ferdinin çok değerli ve kıymetli olduğunu belirten Başkan Alinur Aktaş, her buluşmada çalışanları dinlediğini, kulak verdiğini ve çözüm üretmeye çalıştığını ifade etti. Aktaş, sahada, direksiyon başında veya masa başındaki her bir çalışanın büyük aşkla ve özveriyle çalıştığını bildiğini dile getirdi. Birlik ve beraberlik ruhuyla 6 yılı geride bıraktıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Bugüne kadar şehrimize hizmet etmiş tüm büyüklerimize teşekkür ediyorum. Ben çok kutlu bir şehre hizmet ediyorum. Bu şehrin her bir karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış. Çanakkale’de en fazla şehit veren vilayet burası. Bu şehir Osmanlı’nın 6 tane padişahına, yüzlerce Allah dostuna ev sahipliği yapıyor. Bu şehir kadim medeniyetimizin izlerini her bir köşesinde taşıyor. Bursa’nın her bir köşesinde çalışan arkadaşlarımızın izi var, alın teri var. Ne mutlu sizlere ki Bursa’nın geleceğinde hayırla ve duayla yad edileceksiniz. Ekip ruhuyla çalışarak birçok zorluğa el birliğiyle karşılık verdik. Dünyayı esir alan pandemi yaşadık. Herkes evlerindeydi, biz sokaklardaydık. Asfalt yaptık, kilit parke yaptık, ilaçlama yaptık, garibanların evlerine sıcak yemek olarak gittik. Allah hepinizden razı olsun. Büyük bir deprem yaşadık. Deprem bölgesinde her bir kardeşimin ayrı ayrı katkısı var. Büyükşehir Belediyesi Antakya’da evde bakım oldu, erzak dağıtımı oldu, 3 tane konteyner kent oldu. Sel oldu, taşkın oldu, yangın oldu sizin özveriniz ve fedakarlığınızla ben o şehirlerde göğsümü gere gere gezdim. Hep beraber bunları gerçekleştirdik. Bugüne kadar şehrimize, farklı şehirlerde ve Balkanlar’daki çalışmalarda destek veren arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Arkadaşlara talimat verdim”

    Aktaş, kısa bir süre önce Cumhur İttifakı’nın aldığı karar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tebligatıyla kendisine belediye başkanlığı görevinin tebliğ edildiğini hatırlattı. Aldıkları emaneti en güzel şekilde yerine getirip, kutlu şehre 5 sene daha hizmet etmeyi Allah’tan dileyen Başkan Alinur Aktaş, salgının, depremin, dünyadaki ekonomik değişimlerin, Ukrayna-Rusya savaşı, Gazze’deki soykırımın ülke ekonomisine verdiği sıkıntıların herkes tarafından bilindiğini ifade etti. Ülkeye hizmet eden, bayrağına saygılı tüm sendikaların baş tacı olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Hiçbir çağrıya gerek kalmadan arkadaşlara talimat verdim. Acilen toplu iş sözleşmesi zamanı olmamasına rağmen ek protokol oluşturulmasıyla alakalı bir talimat verdim. Farklı rakamlarda yansımalar oldu. Nihayetinde bir protokol gerçekleştirdik. Fakat enflasyonun etkili olduğu ortamın, hakeza devlet memurlarıyla alakalı devletimizin maaş ayarlamalarıyla yaptığı çalışmaların sizlerde de bir beklenti oluşturduğunu, ama her şeyden öte her birinizin bir ev geçindirdiğini, işi, aşı, alın teri için bunu hak ettiğini bilen insanım. Dönem dönem birebir yaptığım görüşmelerde de veya toplu buluşmalarımızda aynı şeyleri ifade ettim. Sizlerin birçoğu son dönemde özellikle özlük haklarınızla alakalı konudan ziyadesiyle bahsettiniz” dedi.

    “Eşit işe eşit ücret”

    Artışlardan Bursa Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ Genel Müdürlüğü ve iştiraklerin bünyesinde görev yapan toplam 10 bin 357 çalışanın istifade edeceğini dile getiren Başkan Aktaş, “Hangi iştirak şirketimizde olursa olsun Bursa’ya yapılan hizmetler açısından bütün çalışanlarımız aynı değere sahiptir. Eşit ücret şartlarında çalışmalıdır düşüncesiyle hareket ediyoruz. Mimar olsun, mühendis olsun, genel sekreter, genel sekreter yardımcısı olsun, daire başkanı veya şube müdürü olsun, temizlikçi, çaycı veya mutfakta çalışan olsun. Hepsi bizim için önemli. Hepsi değerli. Önceki dönemlerde hayata geçirmeye başladığımız eşit işe eşit ücret çalışmalarımızda, en çok çalışanımızı istihdam ettiğimiz Binted özelinde, çalışanlarımızın 198 ücret grubunda yer alan farklılıklarını ortadan kaldırarak, 15 ücret grubunda toplamıştık. Sendikalarımıza bu konuda verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Farklı şirketlerde farklı şartlarda çalışan benzeri işler yapıp farklı maaşlar alan arkadaşlarımız vardı. Bunları bir araya getirmek çok kolay değil. Bizim arkadaşlarımız bu manada daha müreffeh bir hayat seviyesine ulaştırmak ama dengeyi sağlamak gibi bir zorunluğumuz vardı” diye konuştu.

    “Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek”

    Hem iştiraklerde hem de diğer Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ bünyesinde çalışanların ücretlerini üst seviyeye çıkartmakla alakalı bir çalışma yaptıklarını anlatan Başkan Aktaş, “Yemek yardımını yüzde 50 oranında arttırarak 157 TL’ye çıkardık, bu da aylık net 3 bin 450 TL yemek yardımı anlamına geliyor. Aile ve çocuk yardımını bugün itibariyle devlet memurlarına ödenen tutarlara çıkararak ve yüzde 312 oranında artırıldı. Bu ödenekler bütün iştiraklerimiz bünyesinde eşitlenerek çalışanlarımıza 2 bin 100 TL tutarında yansıtılacak. İş riski ve ek sorumluluk primlerinde yüzde 40 ilâ yüzde 184 oranında bir artış sağladık. Bugün yaptığımız ek protokoller ve sözleşmeler Ocak 2024 itibariyle yürürlüğe girecek. Şubat’ta aldığınız maaşlarınızı zamlı alacaksınız. Hiçbir bahaneye sığınmadık. Hiçbir geciktirmeye bugüne kadar maruz bırakmadık. Bugünden sonra da inşallah bıraktırmamayı Rabbim bizlere nasip etsin. Toplu iş sözleşmeleri ve ek protokoller ile yüzde 70 ilâ yüzde 88 arasında değişen oranlarda ücret artışı yapacağız. Bu aydan itibaren toplu iş sözleşmesine ve ek protokollere göre asgari ücret artışları ve benzeri enflasyon artışlarıyla alakalı sözleşmeler zaten var. 45 saat çalışma sisteminde çalışan arkadaşlarımız için en düşük ücretli kadrolarında görev yapan 3 yıl kıdemli evli ve 2 çocuk sahibi olanlar için en az ücret 33 bin 700 TL’ye yükseldi. 42,5 saat esasıyla çalışan arkadaşlarımızın alacağı en düşük maaş ise 32 bin 250 TL olarak belirlendi” dedi.

    “Hayırlı uğurlu olsun”

    Yapılan anlaşmaların 3 yıl yürürlükte olacağını ifade eden Başkan Aktaş, “Şubat ayı başından itibaren de tam bir şekilde hesaplarınıza yatacağını ifade etmek isterim. Bilindiği gibi promosyon paraları var. Geçmişte bir bankayla anlaşma yapmıştık. Oradan gelen promosyon paralarının hepsi kuruşuna kadar hesaplarınıza yattı. Daha sonra o bankayla olan anlaşmamızı iptal ettik. Başka bir bankayla anlaşma yapınca yeni promosyon paraların da tamamı hesaplarınıza yattı. Buna benzer gelişme olduğunda aynı şekilde hesabınıza yatırılacağından hiçbir arkadaşımızın şüphesi olmasın. Bir kuruşunuzu dahi zayi etmeyeceğimizi dün olduğu gibi bugün sonra da sizlere tekraren ifade etmek istiyorum. Yeni maaşlarımız hayırlı uğurlu olsun. Allah hayırlı günlerde çoluk çocuklarınızla harcamayı nasip etsin. Ayrıca bana özellikle işlerle alakalı biraz daha farkların olması gerektiği ifade edilmişti. O çalışmaları bu hesaplara yansıttık. Artık mazeret üretmeden hep beraber el birliğiyle dün olduğu gibi bugün de yarın da canımızı dişimize takarak çalışma üretme zamanı. Tekrar hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.
    Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı.

    “Yüzde 70 ile 88 arasında değişim”

    Yapılan iyileştirme ile şirketlerin 45 saat çalışma sistemindeki en düşük ücretli kadrolarında görev yapan 3 yıl kıdemli, evli ve iki çocuklu çalışanın kadro net ücreti en az 33 bin 700 TL’ye çıkarılmış oldu. Bu rakam 42,5 saat çalışma sistemi için 32 bin 250 TL olarak belirlendi. Yapılan düzenleme ile yemek yardımı yüzde 50 oranında arttırılarak 157 TL’ye çıkarılırken, bu da aylık net 3 bin 450 TL yemek yardımı anlamına geliyor. Aile ve çocuk yardımı ise devlet memurlarına ödenen tutarlara çıkarılarak yüzde 312 oranında arttırılması ile evli ve çocuklu çalışanlara destek olundu. Bu ödenekler bütün iştiraklerin bünyesinde eşitlenerek çalışanlara ilave net 2 bin 100 TL tutarında katkı sağlayacak. İşin yapılış şekli açısından zorluk teşkil eden meslek gruplarında görevli çalışanların iş riski ve ek sorumluluk primlerinde yüzde 40 ilâ yüzde 184 oran aralığında artış sağlandı. Ocak 2024 itibariyle yürürlüğe girecek olan toplu iş sözleşmeleri ve ek protokoller ile yüzde 70 ilâ yüzde 88 arasında değişen oranlarda ücret artışı sağlanmış oldu.

    İmza törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Hak İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Bursa Milletvekilleri Mustafa Yavuz ve Refik Özen, Özgüven-Sen Sendikası Genel Başkanı Ömer Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, MHP İl Başkanı Muhammet Tekin, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç, Binted Genel Müdürü Nurcan Kırçova, Demiryol-İş Sendikası Sakarya Şubesi Başkanı Cemal Yaman, Hizmet İş Sendikası Bursa 2 Nolu Şubesi Başkanı Enes Şeker, HAK-İŞ ve Türk-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikaların başkanları, yönetim kurulu üyeleri, şube başkanları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, çok sayıda belediye yöneticisi ve personel katıldı.

  • Bursa’da Uluslararası Genç Yıldızlar Müzik Festivali

    Bursa’da Uluslararası Genç Yıldızlar Müzik Festivali

    Her yıl düzenlenen, bu sene 4´üncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Genç Yıldızlar Müzik Festivali’ne 14 farklı ülke ve 21 farklı şehirden katılan 576 sanatçı hazırladıkları eserlerle Bursalı sanatseverlerin karşısına çıktı.

    Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen festivale Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Kuzey Uluslararası Müzik Yarışması Direktörü Anna Van Debre, Festival Sorumlusu Elena Çekiç ve çok sayıda Bursalı müziksever katıldı. Festivalde ilk olarak Devlet Sanatçısı Piyanist Gülsin Onay sahne aldı.

    Kuzey Uluslararası Müzik Yarışması Direktörü Anna Van Debre, “Bursa Uluslararası Müzik Festivali birçok ülkeden profesyonel genç müzisyenleri bir araya getirmekte. Festival her yıl daha da fazla katılımcıyı çekmekte olup belki de gelecekte dünyadaki en ünlü festivallerden biri olacak. Genç Yıldızlar Festivali’ni organize ettikleri için Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve Sayın Başkan Alinur Aktaş’a şahsen şükranlarımızı sunarız. Genç yeteneklere verdiğiniz destek ve konukseverliğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Festival katılımcıları, şehriniz Bursa’nın güzellikleri ve insanların sıcak davranışlarıyla unutulmaz hatıralarla buradan ayrılacaklar. Organizatörlere ve katılımcılara nice başarılar diliyoruz” dedi. Genç Yıldızlar Müzik Festivali Organizatörü Elena Çekiç ise Spivakof Vakfı’ndan gelen teşekkür mektubunu okudu.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, müzik ve sanatın evrenselliği ve kapsayıcı gücüne değinerek “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız etkinliklerle, aktivitelerle, çeşitli alanlarda düzenlediğimiz ulusal ve uluslararası festivallerle ve tiyatro çalışmalarıyla sanatın, müziğin evrenselliğini, kapsayıcılığını ortaya koymaya çalışıyoruz. 18 Ocak Perşembe günü başlayan festivalimizde 14 ülke ve 21 farklı şehirden gelen kıymetli sanatçılarımız ve genç yıldızlarımız üç gün boyunca piyano ve keman dalında birbirinden özel icraalar sergiledi. Master Class eğitimlerinin ve çeşitli konserlerinde sergilendiği programımız da hemşehrilerimize unutulmaz bir müzik şöleni sunduğumuzu ifade etmek istiyorum. 14 farklı ülkeden misafirlerimiz var. Katılan tüm misafirlerimize, genç yeteneklere teşekkür ediyorum. Kültür Daire Başkanlığı’mıza, Orkestra Şube Müdürlüğü’müze ve ekip arkadaşlarımıza da bu organizasyonun kusursuz bir şekilde devamı için verdikleri gayret için teşekkür ediyorum. Bursa gibi köklü bir tarihe sahip, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehirde de çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini ben özellikle burada hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.

    Özbekistan vali yardımcısı Husniddin Mamatov ve Devlet Flarmoni şefi Alim Şahmuratov kendi performanslarından sonra Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Nurullah Yıldız’a ve Genç Yıldızlar Müzik Festivali Organizatörü Elena Çekiç’e hediye taktim etti. 4. Genç Yıldızlar Müzik Festivali kapanış programında sergilenen sahne performanslarının ardından katılımcılara plaket takdim edildi.

  • Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi açılışında

    Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi açılışında

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Tunç, “Anayasamızın Ailenin Korunması başlıklı 41. Maddesinde 2010 yılına kadar; ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar’ denilmekteydi. Anayasamızın bu maddesinde 2010’daki değişikliğine kadar çocuk hakları yoktu. Yaptığımız değişiklikle maddenin başlığını; ‘Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları’ şeklinde değiştirerek, devlete, çocukların her türlü istismara ve şiddete karşı koruma yükümlülüğü getirdik. Ayrıca; her çocuğun korunma ve bakımdan yararlanma hakkı olduğunu ve yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babasınca kişisel ilişki kurma hakkına sahip olacağını hüküm altına aldık. Böylece, çocuk haklarıyla ilgili uluslararası belgelerde kabul gören evrensel ilkeleri anayasal güvenceye kavuşturarak; ailenin korunmasıyla; güçlü ailenin geleceği olan çocukların korunmasını, aynı maddede bütünleştirdik” dedi.

    Çocuğun üstün yararını gözetecek olan, en başta aile olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç, “Bunun için biz aileyi, toplumun temel taşı sayıyoruz. Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği gibi ‘Biz aileyi toplumun nüvesi, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız’. Bu çerçevede, son 21 yılda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aile hukuku ve kadın hakları alanında Anayasal düzeyde sessiz devrim niteliğinde birçok düzenleme yaptık. 2003 yılına kadar aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere ihtisaslaşmış bir mahkeme yoktu. Aile mahkemelerinin kurulmasını sağlayarak bu konudaki önemli bir eksikliği giderdik. Anayasanın 10. maddesinde 2004 yılında yaptığımız değişiklikle kadınlar ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu, devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğuna ilişkin düzenleme ile 2010 yılında da bu maksatla alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağını hüküm altına alarak kadınlara pozitif ayrımcılık düzenlemesini Anayasal güvenceye kavuşturduk. 21 yıldır politikalarımızın temeline hep insanı koyduk. Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan adalete varıncaya kadar her alanda insanı güçlendirdik. Güçlü ailenin yolunun; kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla güçlü insandan geçtiğini biliyoruz. Bu anlayışla; insanı ve aileyi güçlendirerek, toplumu güçlendirmenin gayretinde olduk. İşte bu amaçla; 2011 yılında Aile Bakanlığını kurarak ülkemiz için önemli bir eksikliği gidermiş olduk. Bütün dünyanın sorunu olan, ülkemizde de hepimizi derinden yaralayan; kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin korunması amacıyla önemli bir yasal düzenlemeyi hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.

    “2012 yılında yürürlüğe giren 6284 sayılı kanunla; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesini hedefledik” diyerek sözlerini sürdüren Tunç, “2020 yılında; Adalet Bakanlığı bünyesinde de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın kurulmasını sağlayarak, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere; adli süreçte suç mağdurlarının korunmasını amaçlayan kurumsal yapıyı oluşturduk. Önceki Yasama döneminde Dördüncü Yargı Paketinde, Türk Ceza Kanununda kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında önemli düzenlemeleri hayata geçirdik” diye konuştu.

    “Kadınlara karşı koruma kalkanını daha da güçlendirdik”

    Eşe karşı işlenen; ‘Kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçları için cezayı artırıcı nedenlerin, boşanılan eşi de kapsamasını sağladıklarını ifade eden Tunç, “Yine bu suçların; kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettik. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutuklama nedenlerini düzenleyen 100.maddesinde, Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına aldık. Israrlı takip eylemini Türk Ceza Kanunumuzda müstakil, ayrı bir suç şeklinde düzenledik. Böylece kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirdik. Çünkü ısrarlı takibi, kadınların özgürlüğüne saldırı olarak görüyoruz. Bu nedenle kadınları huzursuz edecek ve onların yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirecek hareketlere maruz kalmamalarını önemsiyoruz” ifadelerine yer verdi.

    İyi hal indirimini düzenlenmesi

    Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan ‘İyi hal indirimi düzenlemesi’ni de tekrar gözden geçirdiklerini aktaran Bakan Tunç, “Böylece failin, yargılama safhasında salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışları indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladık. Suç mağduru kadınların talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirileceğini düzenleyerek, kadınların adalete erişimi hususunda önemli bir adım daha attık” dedi.
    Çocuk haklarının aynı zamanda insan hakkı da demek olduğunu savunan Tunç, “Bu noktada çocuklarımızı adli sürecin yıpratıcı etkilerinden korumak için gereken tedbirleri gecikmeksizin almak durumundayız. Bu sebeple, hazırlığına başladığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planında; çocuk adalet sistemini onarıcı adalet yaklaşımıyla yeniden yapılandırılması ve mağdur odaklı bir yaklaşım benimsenmesini somut bir hedef olarak ortaya koyacağız. Son 21 yılda, geleceğimiz olan çocuklarımızın haklarını koruyan ve genişleten, az önce değindiğim 2010 Anayasa değişikliğinin yanında birçok yeniliğe de imza attık. 2005 yılında; çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri içeren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu çıkardık. Ceza mevzuatımızda yaptığımız diğer değişikliklerle ‘çocuk ceza adaleti’ sistemini geliştirdik” şeklinde konuştu.

    Uygulayıcılara yol göstermek maksadıyla ‘Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği’ uygulamaya koyduklarından söz eden Bakan Tunç, “Çocuk Koruma Kanunu ile çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamayacağı ve çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiğini düzenledik. 15 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı 5 yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerden dolayı tutuklama kararı verilemeyeceğini hüküm altına aldık. Çocuklar ve yetişkinlerin iştirak halinde suç işlemeleri durumunda soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin ayrı yürütülmesi gerektiği yönünde yasal düzenleme yaptık. Ülkemizde çocukların yetişkinlerden ayrı ve çocuğun üstün yararı ilkeleri dikkate alınarak adli işlemlerinin yerine getirilebilmesi maksadıyla çocuk mahkemesi sayısını 83’e, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısını da 12’ye çıkardık” dedi.

    “Uyuşturucu ile mücadelede etkin adımlar attık”

    “Son 21 yılda, uyuşturucu ile etkin bir şekilde mücadele ederek evlatlarımızı bu illetten uzak tutmak için gerekli adımları attık diyerek sözlerine devam eden Tunç, “Bu çerçevede, 5237 sayılı Kanun 188 ve 191. maddelerinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile kullanma suçlarının okul ve yurt binaları çevresinde işlenmesini arttırıcı sebep olarak belirleyerek uyuşturucunun çocuklarımızdan uzak durmasını sağladık. Yine uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezasını 15 yıldan aşağı olmamak üzere hapis olarak belirledik” diye konuştu.
    Bakan Tunç sözlerini şöyle sürdürdü; “Çocukların taraf olduğu ceza dosyalarındaki adli sürecin makul sürede bir an önce hızlı bir şekilde tamamlanması için adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede; kanun yolu incelemelerinde “Dosya Gönderme Formu”nda ‘Dosyanın Öncelik Durumu’ bölümünde gerekli güncellemeleri yaparak suça sürüklenen çocuk ibaresi ekledik ve bunu UYAP ekranına yansıttık. Kavramlar ve kelimeler, bizim bir konuyu hangi açıdan ele aldığımızı gösterir. Durduğumuz yeri, bakış açımızı gösterir. Örneğin Çocuk Koruma Kanunu’nda çocuğun bir suçu işlediği değil, bir suça sürüklendiği kabul edilmiştir. Tüm bunların yanında çocuk yargılamalarında ihtisaslaşmanın sağlanması için gerekli adımları attık. 2021 yılında Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararıyla, çocuk ağır ceza ve çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde, bu mahkemelerin görev alanına giren suçlara ilişkin davaların belirli mahkemelerce görülmesini hüküm altına aldık. Yine Çocukların kolluk güçleri ile anne veya babadan koparıldığı çirkin görüntülere de son verdik. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararlarının icrasını artık, İcra Dairelerince değil; adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerimiz tarafından çocuk dostu şekilde oluşturulan ‘Çocuk Görüşme Merkezlerinde’ uzmanlar tarafından yerine getirilmektedir”

    159 bin 284 işlem gerçekleştirildi

    Sosyal çalışmacı ve psikologlar eşliğinde 800 çocuk görüşme merkezinde bu hizmetleri vatandaşlarımıza Adalet Bakanlığı olarak ücretsiz sağladıklarını aktaran Tunç, “Tüm ülke çapında faaliyet gösteren 800 Çocuk Görüşme Merkezinde, şu ana kadar 2 bin 58 çocuk teslimi ve 20 bin 343 kişisel ilişki dosyası olmak üzere toplamda 22 bin 401 dosyada 159 bin 284 işlem gerçekleştirilmiştir. Son 21 yıldır politikalarımızın temeline, çocuğun üstün yararını mutlak bir şekilde koyuyoruz. Çocukları suçtan olabildiğince uzak tutabilmek, adli süreçlerde ikincil örselenmelerine engellemek her zaman önceliklerimiz arasında yer aldı. Bu bakış açısından hareketle, Adalet Bakanlığı olarak; mağdur odaklı adalet anlayışını hayata geçirmenin gayreti içinde olduk. Suç mağduru kadın ve çocukların, faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteği ile özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan ‘Adli Görüşme Odaları’ oluşturduk. Artık söz konusu çocuk ve mağdurların ifade ve beyan alma işlemleri fail ile yüz yüze gelmeden bu özel ortamlarda gerçekleştirilmektedir. Böylece mağdurlar, maruz kaldıkları eylemleri duruşma salonunda birçok kişinin huzurunda anlatmak zorunda kalmamaktadır. Bugün itibariyle 81 ilde 162 Adliyede 170 Adli Görüşme Odalarında 100 binin üzerinde adli görüşme gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.

    “396 bin 599 sosyal inceleme raporu hazırlandı”

    Hazırlanan ‘Mağdura Yaklaşım Kılavuzu’nda çocuklara ayrı bir başlık açtıklarını söyleyene Tunç, “ Uzmanların, pedagogların, psikologların ve yargı çalışanlarının çocuklarla sağlıklı iletişim kurabilmesi için dikkat edilmesi gereken hususları burada ortaya koyduk. Ayrıca 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 167 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz; başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmektedirler. Suç mağdurları, müdürlüklere başvurarak adli süreç boyunca bilgilendirilmekte, ihtiyaç duydukları hizmetlere yönlendirilmekte ve psiko-sosyal destek hizmetlerinden yararlandırılmaktadır. Bu çerçevede, bu müdürlüklerde görev alan sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglardan oluşan adli destek görevlileri tarafından çocuklar ve taraflar hakkında gerekli tedbirlerin de alınmasını sağlamak maksadıyla; 2023 yılında toplam 131 bin 371 sosyal inceleme raporu hazırlanmış, yine 2023 yılında 31 bin 38 ifade işlemine eşlik edilerek çocuk ve mağdurlara psiko-sosyal destek sağlandı. Kurulduğu günden bu yana da “mış, destek olunan ifade işlemi sayısı da 105 bin 855’a ulaşmıştır. Adaletin kapısı olan adliyenin kapısından giren çocuklarımız adliyede yanında, adli destek mağdur hizmetleri müdürlüklerimizi bulmaktadır. Çocuklarımızın adli süreçlerde bir başına, çaresiz, yapayalnız kalmalarına hiçbir zaman gönlümüz razı olmaz” dedi.

    “Çocuk İzleme Merkezlerini kurduk”

    Bakan Tunç şöyle devam etti; “Ayrıca suç mağduru olduğundan şüphelenilen çocuklarımızın adli süreçlerde ikincil örselenmesini önlemek amacıyla, diğer kliniklerinden farklı fiziksel özelliklerde, bütün adli, tıbbi ve psikososyal işlemlerin tek seferde yapılmasına imkân verecek şartların sağlandığı, çocuk dostu bir ortam olan Çocuk İzleme Merkezlerini kurduk. Söz konusu Merkezleri; 4 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Çocuk İzlem Merkezi Başbakanlık Genelgesi” ile faaliyete geçirmiştik. Bu genelge sonrasında 2019 yılında Ceza Muhakemesi Kanunun 236. Maddesinde yaptığımız değişiklikle Çocuk İzleme Merkezlerini yasal dayanağa kavuşturduk. Hâlihazırda ülkemizde 67 ilde 70 Çocuk İzleme Merkezi hizmet vermekte ve ülke geneline yaygınlaştırmaya devam ediyoruz”

    Bursa’da açılışını yaptıkları Çocuk Adalet Merkezi’yle çocuğun üstün yararını gözettiklerini belirten Tunç, “Ülke çapında yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Çocuk Adalet Merkezleriyle; Çocuğun bir suçlu gibi yargılandığını değil, devletin şefkatli elinin kendisini suçtan uzak tutmak için seferber olduğunu iliklerine kadar hissetmesini, çocuklara yönelik adli süreçteki tüm işlemlerin çocuk dostu bu merkezlerde yerine getirilmesini, çocukların; hâkim, savcı ve pedagogları aynı zamanda bir abi, bir abla gibi görmesini istiyoruz. Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerde olumsuz etkilenmelerinin önüne geçilmesini, mağdur çocukların ikincil travma yaşamalarını önlemeyi, böylece çocukların kendisinin yargılandığını değil, kendisine yardımcı olunduğunu görmesini ve hissetmesini, hedefliyoruz” dedi.

    “Bu düşüncelerle kurguladığımız Çocuk Adalet Merkezinin ilkini Erzurum Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle Erzurum’da faaliyete geçirmiştik. Ardından Çocuk Adalet Merkezi kurulması için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile protokol imzaladık” diyen Bakan Tunç, “Bugün de burada çocuk adalet merkezlerini yaygınlaştırma çalışmalarımız çerçevesinde daha önce Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığınca kullanılan bu yapıyı Bakanlığımızca yapılan restorasyon işlemleri sonrasında Bursa Çocuk Adalet Merkezi olarak hizmete açıyoruz. Çocuk Adalet Merkezini; çocuk mahkemeleri, Cumhuriyet başsavcılığı çocuk bürosu ile adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğünü bir arada yapılandırdık. Merkezi, fiziki mekân olarak tamamen çocuk dostu şekilde tasarladık. Merkezdeki duruşma salonu, yetişkinlerin yargılandığı duruşma salonlarından farklı olarak çocuğun katılım hakkını güçlendiren ve istişareyi öne çıkaran bir şekilde düzenledik. Merkezde ayrıca baro, çocuk polisi, adli tıp uzmanı, aile ve sosyal hizmetler görevlisi ile klinik uygulamalar yapabilmeleri için üniversitelerin hukuk fakültesi ile psikoloji bölümü öğrencileri için yer tahsis etti” dedi.

    Konuşmasının sonunda Filistin’de yaşanan zulme de değinen Bakan Tunç, “Bugün biz burada çocuğun üstün yararını, çocuk haklarını konuşurken; maalesef Filistin’de bütün dünyanın gözü önünde çocuk katliamı devam ediyor. Gazze’de bir insanlık suçu, savaş suçu işleniyor. Soykırım yapılıyor. Bugüne kadar 24 binden fazla Filistinli şehit edildi. Şehit olanların 10 binden fazlası çocuk, 7 binden fazlası Kadın maalesef. Yani şehit olan Filistinlilerin yüzde 70’ten fazlası çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Gazze’de masum sivillerin üzerine bombalar yağdırılıyor. Dünyanın gözü önünde insan hakları, çocuk hakları, insanlığın bütün ilkeleri, ahlakın ve hukukun bütün ilkeleri ihlal ediliyor. Ancak üzülerek görüyoruz ki; Uluslararası kuruluşlar sessiz. Sürekli insan hakları, çocuk hakları diyenler, demokrasi savunuculuğu yapan, kendilerini demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden ülkeler suspus haldeler. Türkiye olarak biz hep Filistinli kardeşlerimizin yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz. Akan kanın durdurulması noktasındaki mücadelemizi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürdürmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşanan zulmü lanetleyerek, kınıyorum” dedi.

    Açılış törenine, Bakan Yılmaz Tunç’un yanı sıra Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, milletvekilleri, belediye başkanları, protokol üyeleri ve adliye personeli katıldı.

  • GUHEM’de uzay yolculuğu heyecanı

    GUHEM’de uzay yolculuğu heyecanı

    Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu SpaceX’e ait uzay aracı, ABD yerel saatiyle 16.49’da (TSİ 00.49) NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatıldı. Tarihi ana tanıklık etmek için Bursa’daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) düzenlenen etkinliğe Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan da katıldı.

    Tarihi ana tanıklık eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve beraberindekiler, uzay aracının fırlatılmasını ve başarılı bir şekilde yol almasını kurulan dev ekranda izledi. Bakan Tunç, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında Türkiye’nin uzay yolculuğuna çıkan Alper Gezeravcı’nın uzaya gidişini Bursa’da vatandaşlarla beraber izlediğini söyledi. Türkiye için çok büyük bir an olduğunu aktaran Tunç, “Bugünü hiç unutmayacağız. Türkiye’nin artık bilimde, uzay teknolojisinde, sanayide ve diğer alanlarda nasıl ilerlediğini hep beraber görüyoruz. Türkiye Yüzyılı bilimin de yüzyılı olacak inşallah. Bu yüzyıl çocuklarımızın, gençlerimizin omuzunda yükselecek” dedi.

    Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da Türkiye olarak büyük bir gurur yaşadıklarını belirterek, “Allah kısmet ederse kardeşimiz 14 gün sonra tekrar aramıza katılacak ve orada yaşadıklarını bize anlatacak. Bugün bu noktaya gelmemizde Sayın Cumhurbaşkanımızın çok büyük katkıları var. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlarımıza, milletimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Kendimize güvenmemiz lazım. Çok büyük bir şey başardık. Ülkemizin bundan sonra daha güzel şeyleri yapacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

    Hayatındaki en özel anlardan birini yaşadığını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, “Geleceğin Alper’leriyle bu ana tanıklık etmek benim için de hayatımdaki en özel anlardan bir tanesi. Ülkemizin geleceği Allah’ın izniyle çok güzel. Çocuklar, kendinize güvenin çok çalışın, çok güzel işler yapacaksınız. Ülkenin geleceği sizlerle çok daha aydınlık olacak. Bugün Alper kardeşimiz bir ilk oldu ama sizler de gelecekte birer Alper olacaksınız. Biz buna yürekten inanıyoruz. Ben bu güzel ana tanıklık eden herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ise, “Türkiye’nin 100. Yılında ortaya koymuş olduğu uzay misyonu, uzay görevi ve vizyonu bizim en büyük yol haritamız oldu. Allah’a şükürler olsun ilk astronotumuzu bu akşam yolladık. Bu saatte gençlerimiz burada aslında Türk insanın bilime olan, teknolojiye olan ilgisini gösteriyor. Buradaki gençlerden bir çok bilim insanı çıkacak. İnşallah ilk adımımız ama bizler çalışkan bir milletiz. Aradaki farkı çok kısa zamanda kapatacağız tekrar hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

    Bu arada GUHEM’in Gezeravcı’nın uzay yolculuğuyla ilgili Youtube üzerinden yaptığı canlı yayını 300 bini aşkın kişi izledi.

  • SKB’de gündem: Dirençli şehirler ve iklim değişikliği

    SKB’de gündem: Dirençli şehirler ve iklim değişikliği

    Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen danışma kurulu toplantısına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Dr. Ahmet Recep Tekcan, SKB Ulusal Ağ Koordinatörü Nalan Fidan ve danışma kurulunda yer alan akademisyenlerden Prof. Dr. Cengiz Türe, Prof. Dr. Emine Didem Evci Kiraz, Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, Prof. Dr. Handan Türkoğlu, Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, Prof. Dr. Mustafa Sarı, Prof. Dr. Başak Aydem Çiftçioğlu, Prof. Dr. Gül Sayan Atanur katıldı. Toplantıda, Kasım ayında Utrecht’te gerçekleşen Sağlıklı Şehirler Ağı Teknik ve İş Toplantısı hakkında bilgilendirme yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün politik bildirisinin şehirlere adapte edilmesi noktasında önerilerin münazara edildiği toplantıda yer alan akademisyenler, Dünya Sağlık Örgütü’nün çeviri kitaplarının yayın editörlüğünü paylaştı. 2025 yılı Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Şehirler Toplantısı’nın Bursa’nın ev sahipliği yapması ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin 2024 yılının ekim ayında yapılması planlanan meclis ve konferansına yönelik tema önerileri de görüşüldü.

    Dirençli şehir vurgusu

    Aynı zamanda Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin de başkanı olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, gündemlerindeki başlıca konunun dirençli şehirler ve iklim değişikliği olduğunu söyledi. Dünya genelinde pandemi süreci, depremler ve doğal afetler nedeniyle şehirlerin dayanıklılığı ve dirençliliğinin çok daha önemli hale geldiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Kurulduğu 2005 yılından beri daha sağlıklı şehirler oluşturmak için emek ve hizmet veren ve başkanlığını yürüttüğüm Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin danışma kurulundaki değerli akademisyenlerle bir araya geldik. Hem bugüne kadar yapılan çalışmaları hem en son Utrecht’te yapılan oturumun değerlendirmeleri yapıldı. 2024 ile ilgili konu başlıkları ve yeni vizyonlar belirlendi. Genel sekreterimize, danışma kurulunda hizmet eden tüm akademisyenlerimize ve arkadaşlarımıza katkıları için çok teşekkür ediyorum. İnanıyor ve ümit ediyorum ki yeni dönemde de özellikle bu tip iklim değişikliği ve kuraklığın çok konuşulduğu bu süreçte de özellikle Sağlıklı Kentler Birliği gündeme damga vurmaya devam edecek. Sağlıklı Kentler Birliği her geçen gün artan üye profiliyle de Türkiye’nin önemli birliklerinden biri olduğunu gösterecek” diye konuştu.

  • Yalın çalışmalar ödüllendirildi

    Yalın çalışmalar ödüllendirildi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, var olan kaynakların en etkin şekilde kullanılarak en verimli hizmetin sunulabilmesi amacıyla, kamuda örneklerine fazla rastlanılmayan yalın yönetim sistemini 2020 yılında uygulamaya başladı. Türkiye’de yerel yönetimlere örnek olarak başlatılan uygulama kapsamında yapılan çalışmalarla, vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şey gereksiz ve israf olarak tanımlandı. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde 2023 yılındaki yalın uygulamaların ödüllendirilmesine yönelik düzenlenen törene Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan, Genel Sekreter Yardımcıları ile Belediye iştiraklerinin Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve Yalın yönetim ekipleri katıldı. Ödül töreni öncesinde Yalın Uygulamalarla ilgili çalışma yapan ekipler arasında Yalın Uygulamalara dair kelimelerle ilgili bir oyun oynandı. Ödül takdimi öncesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Alper Bayrak, Yalın Belediyecilik ve ödüllendirme sistemi ile ilgili bilgiler içeren bir sunum gerçekleştirdi.

    “Tasarruf önemli”

    Bursa’ya hizmet söz konusu olduğunda mesai mefhumu gözetmediklerini vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Her dönemin kendine göre bazı zorlukları vardır ama 2020 yılı başında başlayan pandemi süreci, akabinde maalesef ülkemizin güneyinde meydana gelen yangınlar, kuzeyindeki seller ile devam etti. Geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem, bütün ülkeyi sarstı. Deprem bölgesinde de çok önemli hizmetlere imza attık. Bursa’ya gelen depremzede kardeşlerimizi ağırlama noktasında hassasiyet gösterirken, altyapıdan evde bakım hizmetlerine kadar tüm belediyecilik hizmetlerimizi deprem bölgelerinde de gerçekleştirdik. Depremzede kardeşlerimizin yüzlerinde biraz olsun tebessüm görebilmek bizler için çok kıymetliydi. Bu çalışmalarda her birinizin emeğinin olduğunu biliyorum. Bursa’mızın bir uçtan bir uca 17 ilçesinde 1060 mahallesinde 10 bin 800 metrekarelik alanın tamamına bir sürü hizmetler götürmeye çalışıyoruz. Tüm bu yaşanılan sıkıntıların günümüze ekonomik anlamda yansımaları da var hiç kuşkusuz, kaynakların doğru ve verimli kullanılması da kaçınılmaz bir durum. Bu sadece il veya ilçe belediyeleri için değil bütün kamu kurum, kuruluşları ve özel sektör için gerekli bir durum. İnsanların beklentileri o kadar arttı ki bu noktada da elimizdeki kaynakları en verimli şekilde kullanmamız gerekiyor. Özel sektör yalın yönetimi yıllardır uyguluyor. Temeli Kaizen felsefesine dayanıyor. İnancımız gereği de Cenab-ı Allah ‘yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz’ diyor. Gerçekten tasarruf kıymetli ve önemli. Vatandaş için değer üretmeyen her şey, gereksizdir, önemsizdir, israftır. Tüm motivasyonumuzla yalın yönetim araçlarını kullanarak sıfır israf hedefine odaklandık. Büyük bir özveri ve fedakarlıkla burada çalışıyorsunuz. Yaptığınız bu fedakarlığın da sadakat ve dürüstlükle birleştirildiğinde ne kadar değerli olduğunu da tekrar ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

    618 proje

    Yalın hedefler doğrultusunda sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde 618 proje gerçekleştirildiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yalın hedefler, kaynakların doğru ve verimli kullanımı noktasında 618 proje gerçekleştirildi. Elde ettiğimiz sonuçlar da doğru yolda olduğumuzun en büyük göstergesidir, kanıtıdır. Bu törende de arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeler neticesinde belirlenen, 2023 yılı iyileştirme çalışmalarını ödüllendirmek amacıyla bir aradayız. Mevcut iş ve görevleri devam ederken bu işe de ekstra mesai harcayan arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum, dereceye giren arkadaşlarımızı da kutluyorum” dedi.

    Yalın uygulamalarda geliştirdikleri projeleriyle ilk üçte Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ile Bilgi İşlem Daire Başkanlığı yer aldı. Yalın uygulamalarda yılın ekip lideri, Yalın Uygulamalarda yılın ekip üyesi, Yılın mentörleri ve Yalın Kazanım ödülleri kategorilerinde ödüller takdim edildi. Tören, kategorilerinde ödüllerin takdim edilmesinin ardından aile fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.

  • Can dostlara Büyükşehir şefkati

    Can dostlara Büyükşehir şefkati

    Soğukkuyu Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’nde 2023 yılı boyunca 4 bin 396 tedavi, 16 bin 340 parazit uygulaması, 7 bin 067 kısırlaştırma ve 7 bin 133 aşı olmak üzere toplamda 35 bin 501 adet tedavi gerçekleştirildi. Yine aynı dönemde mahalle gönüllüleri, sivil toplum kuruluşları ve hayvan severlerin de katılımı ile 17 ilçe genelinde besleme faaliyetlerine ağırlık verildi. Belirlenen 163 noktada haftada 2 kez olacak şekilde düzenli besleme ve alan temizliği yapılırken, sokak hayvanlarının beslenmesi için yıl boyunca 55 tondan fazla mama harcandı. Havaların soğuması ile birlikte ‘can dostlarının barınma ve beslenmesi için’ 17 ilçede ormanlık alanlar, baraj kenarları, park alanları ve sahil kenarları gibi yerlere 102 adet köpek ve kedi kulübesi yerleştirildi.

    Büyükşehir Belediyesi, bakım ve besleme faaliyetlerinin yanı sıra hayvan sağlığı ve sevgisi konularında eğitim çalışmalarına da ağırlık veriyor. Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde görevli veterinerler, belirli periyotlarla, ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrencilere yönelik eğitim çalışmaları düzenliyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi tarafından Uludağ Üniversitesi ve Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Müdürlüğü uzmanlarınca gönüllü vatandaşlara, Yerel Hayvan Koruma Görevlisi eğitimi verilmesi sağlandı.

    Her can kıymetli

    Bursa’da ‘sahipsiz sokak hayvanı’ kavramını ortadan kaldırmak adına önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tüm can dostlarına Büyükşehir olarak sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Gümüştepe Mahallesindeki tedavi ve rehabilitasyon merkezinin yakın zamanda hizmete alınacağını dile getiren Başkan Aktaş, “Bu anlamda Sokak Hayvanları Tedavi Merkezimizde özverili bir çalışma sergiliyoruz. Sokakta yaralı, hasta veya bakıma muhtaç bir hayvan olduğu ihbarı bize ulaşır ulaşmaz ekiplerimiz derhal harekete geçiyor. Sadece bu yıl 35 binden fazla tedavi hizmeti verdik. Takdir edersiniz ki sadece Büyükşehir olarak her noktaya ulaşmamız mümkün değil. Özellikle sokak hayvanları konusunda sivil toplum kuruluşları ile işbirliği halindeyiz. Besleme noktasında onlara mama takviyeleri veriyoruz. Birlikte bakım ve besleme faaliyetleri gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

  • Bursa Havuzlu Park’ta çalışmalar hızlandı

    Bursa Havuzlu Park’ta çalışmalar hızlandı

    Uluslararası müsabaka yapılabilecek şekilde 1935 yılında Bursa’ya kazandırılan, Bursalıların yaz aylarında serinlemek için en önemli durağı olan şehrin simgelerinden Havuzlu Park, uzun süre atıl durumda kaldıktan sonra Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti. Bursalıların burayı sadece 3 ay değil yıl boyu kullanabilmesi amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından üzeri balon sistemi ile kapatılan Havuzlu Park, 2011 yılında da ek gelir getirmesi amacıyla Bursaspor’a devredilmişti. Bursaspor tarafından da verimli şekilde işletilemeyen, gerekli bakım ve onarımları yapılamayan Havuzlu Park, yeniden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne geçmişti. Son 4 yıldır da terk edilen tesislerin yeniden ihya edilmesi için Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan projeye hız verildi.

    Çatı imalatı başladı

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle hayat bulan proje kapsamında Havuzlu Park’ın bulunduğu yaklaşık 30 bin metrekare alan sil baştan yenileniyor. Mevcut yapının yerine daha modern tekniklerle, fonksiyonel olarak daha uygun, kullanıcı kapasitesi artırılmış, ulusal müsabakaların da düzenlenebileceği standartlarda proje tasarlandı. Proje inşaat alanı 8 bin 500 metrekare olan yapı, iki blok olarak kurgulandı. Tesisin girişi, mevcuttaki yapı gibi parselin güney tarafından olacak. Ana blok; idari birimler, danışma, bekleme-sergi ve fuaye alanı, spor faaliyetlerinin yürütüleceği idari birimler, seminer odası, otopark ile parka ve tesise hizmet edecek restoran ile servis birimlerinden oluşacak. Diğer blok olan spor bloğunun alt katında soyunma odaları, duşlar, hamam ve sıcak su havuzları ile açık havuzların teknik birimleri yer alacak. Havuz katında ise; FINA standartlarına uygun tam olimpik kapalı yüzme havuzu ile açık yüzme havuzu bulunacak. Açık havuzun bir kısmının derinliği artırılarak, atlama havuzu olarak da kullanılabilecek. Mevcut atlama kulesinin yerine FINA standartlarına uygun 10 metrelik bir atlama platformu planlandı. Açık havuzlun kotunda hizmet verecek şekilde spor salonu, ofisler, çok amaçlı bir salon ve kafeterya tasarlandı. Kaba inşaatın tamamlandığı projede çelik çatı imalatlarına başlandı. Diğer taraftan da duvar örme ve elektrik mekanik imalatları devam ediyor.

    Bursa’nın önemli değeri

    Havuzlu Park’ın, Bursalılar için bir spor tesisi olmanın ötesinde sosyal ve kültürel açıdan da önemli bir değeri olduğunu kaydeden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu değeri yeniden kente kazandırmak için yoğun mesai harcadıklarını söyledi. Bursa’nın sporda da marka bir kent olması hedefiyle kente yeni tesisler kazandırmanın yanında amatör spor kulüplerine de her türlü desteği verdiklerini hatırlatan Başkan Aktaş, “Bursa’nın önemli değeri olan bu tesislerin içler acısı hali kente yakışmıyordu. Gerçekten kentin göbeğinde önemli bir tesis. Buranın yeniden ayağa kaldırılması için modern ve ayrıcalıklı bir proje hazırladık. Bakanlığımızın da desteğiyle başlattığımız inşaat hızla devam ediyor. İnşallah çalışmalar tamamlandığında Havuzlu Park, eski hareketli günlerine yeniden kavuşacak” dedi.