Etiket: alkol yasağı

  • Kamp krizi çözüldü! Sigara ve alkol satışı yasak

    Kamp krizi çözüldü! Sigara ve alkol satışı yasak

    Nilüfer Belediyesi tarafından 2-3-4 Eylül tarihlerinde yapılacak olan Nilüfer Müzik Festivali’ne, bir gün kala Nilüfer Kaymakamlığı tarafından alkol ve kamp yasağı getirildi.

    Günler öncesinden kamp yapmak üzere bilet satın alarak alana gelen katılımcılar, festivalin ilk gününde Balat Atatürk Ormanı girişinde beklemeye başladı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Orhan Sarıbal, Yüksel Özkan ve Erkan Aydın, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz da sabah erken saatlerde Balat Atatürk Ormanı’ndaki festival alanına giderek Kaymakamlık kararı ile yaşanan mağduriyete çözüm aradılar.

    Bursa Valisi Yakup Canbolat ile yapılan telefon görüşmesinde kamplı bilet satışlarının önceden yapıldığı ve yasak kararı nedeniyle aralarında İstanbul, İzmir, Ankara, Eskişehir gibi farklı şehirlerden gelen binlerce kişinin mağdur olduğu bilgisi iletildi. Ayrıca Orhaneli’de yine 2-3-4 Eylül tarihlerinde düzenlenen kamp ve karavan Festivali’nde de çadır kurulacağı hatırlatılarak aynı tarihlere denk gelen Nilüfer Müzik Festivali’nde de kampa izin verilmesi istendi. Yapılan görüşmeler sonucunda Valilik Nilüfer Müzik Festivali’nde kampa izin verdi. Festivalde sigara ve alkol yasağı ise devam edecek.

    Krizin çözülmesi üzerine Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, CHP Bursa Milletvekilleri ve CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz ile birlikte festival alanına girmek için kapıda bekleyen gençlerin yanına giderek gelişmeler hakkında bilgi verdi.
    Sorunun çözümü için çabaladıklarını söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “İki ay önce Kaymakamlık ve Valiliğimize Nilüfer Müzik Festivali için başvuruda bulunduk. Ancak festivale bir gün kala, yani dün itibariyle bazı konularda olumsuzluklar yaşandı. Hem kamp, hem de alkol ve sigara satışıyla alakalı kısıtlamalar getirildi. Milletvekillerimiz ve mülki amirlerle beraber diplomasiyle bu sorunu çözdük. Kamp yasağı kaldırıldı, isteyenler kamp alanında çadır kurup konaklayabilecek. Festival alanında alkol ve sigara satışı ise olmayacak” dedi.

    Bu yıl 6. kez düzenlenecek festival için gerekli bütün önlemlerin alındığını belirten Başkan Erdem, “Bazı illerde de kısıtlamalar oldu. Bugün bu anlamda yaklaşım ve öngörülerinde dolayı milletvekillerimize ve Valimize teşekkür ediyorum. Müzik Festivali başlıyor katılan herkese teşekkürler” diyerek sözlerini tamamladı. Başkan Erdem’in açıklaması, kapıda bekleyen gençler tarafından alkışlarla karşıladı.

    CHP Genel Başkanı Lale Karabıyık da günler öncesinden kamp için biletlerini alarak Bursa’ya gelen müzik tutkunlarının mağdur olmayacağı için mutlu olduklarını belirterek “Sorunlar çok şükür çözüldü. Sizlere iyi eğlenceler diliyorum” dedi.

    Açıklamaların ardından festival katılımcıları alana girerek çadırlarını kurdu.

  • Bursa Barosu alkol yasağını yargıya taşıdı

    Bursa Barosu alkol yasağını yargıya taşıdı

    Bursa Barosu, koronavirüs nedeniyle 29 Nisan- 17 Mayıs arasında uygulanan tam kapanmada, İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda alkollü içki ve marketlerde elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim, hırdavat, züccaciye ürünleri satışını yasaklayan İl Hıfzıssıhha Kurulu kararının iptali istemiyle dava açtı.

    Bursa Barosu adına Sayman Av. Aslı Evke Yetkin tarafından İdare Mahkemesi’nde açılan davanın dilekçesinde, dava konusu kararların, hukuk devletine, yaşama hakkına, çalışma hürriyetine, özel hayatın gizliliğine saygı hakkına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu, bu kararın öncelikle yürütülmesinin durdurulmasına, ardından da iptaline karar verilmesi gerektiği belirtildi.

    ‘KİŞİSEL TERCİH VE ÖZEL HAYATA DOĞRUDAN KISITLAMA GETİRİLMİŞTİR’

    Dava konusu işlemle, kişilerin ‘dışarıdaki hayat’a ilişkin tercihlerine açık ve hukuksuz müdahalenin söz konusu olduğu belirtilen dilekçede, özel hayatın ihlali kapsamında suç işlendiği ve açıkça hukuk devletinin yok sayıldığı ifade edildi. Gerek Anayasa, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile garanti altına alınan hakların idari kararla ihlal edilmesinin kabul edilemeyeceği kaydedilen dilekçede şöyle denildi:

    “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de yer alan ‘korkudan azade yaşama özgürlüğü’ prensibi, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi ve yaşam biçimlerine müdahale edilmemesi noktasında esas alınması gereken bir prensiptir. Keyfi uygulamalar veya tasarruflarla kişilerin özel hayatlarına, kişisel tercihlerine ve yaşam biçimlerime müdahale edilememelidir. Bir hakkın kullanımına kamu otoritesinin müdahalesi ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlık veya ahlakın, başkalarının özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu ölçüde ve yasayla öngörülmüş olma koşulu ile söz konusu olabilir. Dava konusu işlemde yukarıda yer verilen ve yasalarda öngörülen koşullar gerçekleşmemiş, aksine kişisel tercihlere ve özel hayata doğrudan ve kanunsuz bir şekilde kısıtlama getirilmiştir. Oysa devletin temel fonksiyonu, doğuştan sahip olunan bu insan haklarını, özüne dokunmaksızın, sadece pozitif hukuk kaynaklarıyla koruyup geliştirmektir; kanunsuz olarak kısıtlamak, hukuksuz bir şekilde ortadan kaldırmak değildir.”

    Dava dilekçesinde, hukuka açıkça aykırı işlemin süreli olması nedeniyle, ileride telafisi olanaksız/zor zararlar doğuracağı, mahkeme kararının etkili olabilmesi için davalı idarenin cevabı beklenmeksizin yürütmenin durdurulması, yargılamanın duruşmalı yapılıp sonunda iptal edilmesi istendi.