Etiket: almanya

  • Almanya yeni aşılama kampanyası başlatılıyor

    Almanya yeni aşılama kampanyası başlatılıyor

    Almanya Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler ile ortak basın toplantısı düzenleyen Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Almanya’da koronavirüse  karşı aşı olma oranının hala düşük seviyelerde olduğunu belirterek, Covid-19’a karşı yeni bir aşı haftası kampanyası başlatacaklarını duyurdu.

    Koronavirüse karşı aşılama kampanyalarının hız kesmeden devam ettiği Almanya’da, Covid-19’a karşı yeni bir aşılama kampanyası başlatılıyor. Almanya’da salgın hastalıklarla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler ile ortak basın toplantısı düzenleyen Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn yaptığı açıklamada, Almanya’da Covid-19’a karşı aşı olma oranının yüzde 60 seviyelerinde olduğunu belirterek, bu oranının halen düşük seviyelerde olduğuna dikkat çekti. Her bir aşı kararının, sonbahar ve kışın ne kadar güvenli bir şekilde geçirileceğini belirleyeceğinin altını çizen Spahn, Almanya’da Covid-19’a karşı yeni bir aşı haftası kampanyası başlatacaklarını kaydetti.

    Sağlık Bakanı Spahn, federal hükümetle eyalet hükümetleri arasındaki son toplantıda 3G tedbirleri ile sonbahar ve kış aylarına girme kararı aldıklarını hatırlatarak “3G, yani aşılı, test olmuş ve hastalığı atlatmış olanlar, kapalı alanlara ve etkinliklere girebilecekler. Yine tıbbi maskeler, toplu taşıma ve mağazalarda kullanılmaya devam edecek. Ama en önemlisi aşı, aşı, aşı. Daha fazla vatandaşımızı aşı olmaya ikna etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Aşı olmanın önemini ülkede bilmeyen yok”

    Basın toplantısında yeni Covid-19 aşı kampanyasını da tanıtan Spahn, aşı oranlarını yukarı çekmeyi ortak hedef olarak belirlediklerini belirtti. Şimdiye kadar farklı alanları kullanarak, çeşitli dillerde pek çok aşı kampanyası yürüttüklerinin altını çizen Spahn, “Aşı olmanın önemini ülkede bilmeyen, duymayan yok sanırım. Federal ve eyaletler düzeyinde hep birlikte yeni bir aşı haftası başlatıyoruz. Pek çok kuruluşu ve farklı aktörleri de kampanyaya dahil ettik. Hier wird geimpft (burada aşı olunur) sosyal medya hashtagi ile de duyurumuzu yapacağız” dedi.

    Aşı kişisel tercih olarak kalacak

    Covid-19 aşısı olmanın toplumu da etkileyen kişisel bir tercih olduğunu kaydeden Bakan Spahn, “Aşı kişisel bir tercih ve öyle de kalmalı. Ama bu başkalarını da etkileyen bir tercih. Bu tercih ailedeki diğer bireyleri, iş arkadaşını ve toplumu etkiliyor. Her bir aşı tercihi, sonbaharı ve kışı nasıl atlatacağımızı belirleyecek. Aşı olmayanların çoğunlukta olduğu bölgelere bakarsanız, insidans değerlerinin 10, 12, hatta 14 kat daha yüksek olduğunu görürsünüz. Bugün yoğun bakım servislerinde tedavi görenlerin yüzde 90-95’i aşı olmayanlardan oluşuyor. Buna rağmen aşı olmayanların sayısı hala çok yüksek. 18 ay çok zor bir dönem geçirdik. Almanya tarihinin en ağır krizini geçirmemize rağmen diğer ülkelerle kıyasladığımızda iyi bir duruş sergiledik. Mesela İngiltere’de nüfus oranına göre bizden 2 kat fazla Covid-19’a bağlı ölüm vakası oldu. Bu süre zarfında bütün hastalara tedavi hizmeti verebildik”

    Ayrıca Spahn, kendisine yöneltilen yeni bir sokağa çıkma yasağı olup olmayacağı sorusuna, “Tartışma tam tersine gitmeli. Kendimizi yeniden özgürlüğe ve normalliğe aşılamak için araçlara sahibiz. Uzun bir yol kat ettik, ama yine de bazılarını bizimle bu yolu takip etmeye ikna etmemiz gerekiyor” şeklinde cevap verdi.

    Yoğun bakımdaki gençlerin sayısı artıyor

    Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, toplumu aşı olmaya çağırarak ve Almanya’daki Covid-19 durumunun kötüleşmesi ihtimali konusunda uyarıda bulundu. Wieler, Almanya’da aşılananların sayısını büyük ölçüde artıramadıkları taktirde, mevcut 4. dalganın büyüyebileceğinin altını çizdi. Yoğun bakım ünitelerinde giderek kötüleşen duruma da değinen Wieler, “Buralarda tedavi gören hasta sayısı son 2 haftada neredeyse 2 katına çıktı. Aynı zamanda giderek daha fazla genç hasta yoğun bakım ünitelerinde tedavi görmekte” ifadelerini kaydetti.

    Covid-19 aşısı olmanın önemine dikkat çekerek, herkesi aşı olmaya çağıran Wieler, “Lütfen aşı olmayanlar aşı olsun. Aşı olanlara Covid-19 yüzde 10 oranında daha az bulaşıyor. Yani aşı yüzde 90 koruma sağlıyor. Kim aşı olmazsa, büyük ihtimalle önümüzdeki dönemde Covid-19’a yakalanacak. Bunlardan bir kısmı yoğun bakım servislerinde tedavi görmek zorunda kalacak. Ne yazık ki aralarından bazıları da hayatını kaybedecek” dedi.

  • Almanya ve Belçika’da felaket En az 105 ölü 1300 kişi kayıp

    Almanya ve Belçika’da felaket En az 105 ölü 1300 kişi kayıp

    Almanya’da şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısı 93’e yükselirken, kayıp sayısı 1300 olarak açıklandı.

    Almanya’da etkili olan şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketinde can kaybı artmaya devam ediyor. Sel felaketi ve fırtınadan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 93’e yükseldi.

    Hayatını kaybedenlerin 29’unun Rheinland-Pfalz eyaletinde, 30’nun Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde olduğu açıklandı. Rheinland Pfalz eyaletine bağlı Ahrweiler’da kayıp olan 50 kişi hakkında herhangi bir açıklama yapılmazken, yağışların yarına kadar etkili olması bekleniyor.

    Rheinland-Pfalz İçişleri Bakanı Roger Lewentz, görevlerinin selden etkilenen riskli bölgelerdeki halkın tahliyesi ve hayatını kaybedenlerin cansız bedenlerine ulaşmak olduğunu ifade etti.

    Polis tarafından yapılan açıklamada ise, arama-kurtarma çalışmalarının devam ettiği ve can kaybı sayısının artmasından endişe edildiği kaydedildi. Alman ordusunun da arama-kurtarma çalışmalarına 850 askerle destek verdiği kaydedildi.

    Almanya’da geçtiğimiz çarşamba günündeki bu yana ülkenin batısındaki Kuzey Ren-Vestfalya ile Rheinland Pfalz eyaletlerini etkisi altına alan şiddetli yağış sonucunda pek çok yerleşim yerinde su baskınları ve seller yaşanırken, çok sayıda ev ve araç hasar gördü.

    ABD’ye resmi ziyarette bulunan Başbakan Angela Merkel hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, selden etkilenenlere yardım sözü verdi.

    Başkent Washington DC’de gazetecilere açıklama yapan Merkel, hükümetin selden etkilenenlere nasıl yardım edebileceği konusunda Maliye ve İçişleri Bakanlarıyla temas halinde olduğunu belirtti.

    Merkel ayrıca, birçok ülkenin Almanya ile dayanışma içerisinde olduğunu aktararak, farklı ülkelerden yardım teklifleri aldıklarını açıkladı.

    BELÇİKA’DA DA CAN KAYBI YÜKSELİYOR

    Belçika’da İSE şiddetli yağışların ardından meydana gelen sellerde hayatını kaybedenlerin sayısı 12’ye yükselirken, 5 kişinin kayıp olduğu bildirildi.

    Belçika’nın doğusunu vuran şiddetli yağışların yol açtığı sel felaketinin bilançosu artıyor. Liege, Verviers, Valon Brabant, Namur, Limburg meydana gelen selde hayatını kaybedenlerin sayısının 12’ye yükseldi.

    En az 5 kişiden haber alınamadığı, arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğü ifade edildi.

    Valon bölgesinde 21 binden fazla kişinin elektriksiz kaldığı, Antwerp kenti ve Lüksemburg ile Flaman Brabant bölgelerinde de büyük hasar oluştuğu aktarıldı.

    Yollardaki araçların da sel sularına kapılarak sürüklendiği görüldü.

  • Almanya’da sel: 42 can kaybı

    Almanya’da sel: 42 can kaybı

    Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletindeki Eifel bölgesinde aşırı yağışlar nedeniyle sel meydana geldi. Dün gece altı bina çökerken, 42 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Sel sebebiyle 70’den fazla kişinin kayıp olduğu bildirilirken, 25 binanın çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu aktarıldı.

    Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletindeki Eifel bölgesinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle sel meydana geldi.

    Bonn şehrinin güneyindeki Ren Nehri’ne dökülen Ahr nehrinin taşarak evlere büyük hasar verirken 6 binanın çöktüğü aktarıldı.

    Polis, selde 42 kişinin hayatını kaybettiğini, 70’den fazla kişinin de kaybolduğunu belirtirken, yaklaşık 50 kişinin ise evlerin çatılarında mahsur kaldığını söyledi.

    Polis sözcüsü, “İtfaiye ve kurtarma ekiplerinin konuşlandırıldığı pek çok yer var. Henüz çok net bir resmimiz yok çünkü kurtarma çalışmaları devam ediyor” dedi.

    25 binanın çökme tehlikesi altında olduğu aktarılırken, demiryolu ve karayolu taşımacılığının kesintiye uğradığı ve önemli bir ticaret arteri olan Ren’de nakliye çalışmalarının askıya alındığı bildirildi.

    Bitburg-Plüm bölgesin de de su baskınları sebebiyle durumun tehlikeli olduğu ifade edilen haberde, Waxweiler kasabasında 5 kişinin, etrafı suyla çevrilmiş bir evde mahsur kaldığı, kurtarma ekiplerinin botlarla eve ulaşamadığı kaydedildi.

    Almanya Meteoroloji servisi, Perşembe ve Cuma günü, güneybatı Almanya’da, Ren Nehri’nin yukarı kesimlerinde daha fazla şiddetli yağmur yağacağını konusunda uyarıda bulundu.

    Yüzlerce askerin kurtarma çalışmalarında polise yardım ettiği aktarılırken, tanklar vasıtasıyla yolları temizleme çalışması sürüyort.

    Yollarda süren çalışmalarda toprak kaymalarından ve devrilen ağaçlardan temizlerken, helikopterler çatılarda mahsur kalan kişileri kurtarmaya çalışıyor.

    Rheinland-Pfalz eyalet başbakanı Malu Dreyer, “Bu bir felaket. Ölüler, kayıplar ve birçok insan hala tehlikede. Acil servislerimizin tümü 24 saat faaliyette ve kendi hayatlarını riske atıyor” dedi.

  • Merkel’den Türkiye açıklaması: İşbirliği yapmalıyız

    Merkel’den Türkiye açıklaması: İşbirliği yapmalıyız

    Almanya Başbakanı Merkel, Federal Meclis’te yaptığı açıklamada, “Türkiye ile birçok konuda farklı düşünce içerisinde de olsak Türkiye ile işbirliği yapmalıyız. Türkiye’nin taleplerinin AB liderlerinin kabul etmesini bekliyorum” dedi.

    Almanya Başbakanı Angela Merkel, Federal Meclis’te gerçekleştirdiği konuşmasında AB liderlerinin Türkiye’nin taleplerini kabul etmesini beklediğini söyledi.

    Başbakan Merkel, Brüksel’de yapılacak olan Avrupa Konseyi zirvesi öncesi Federal mecliste zirvenin ağırlıkla başlıkları olan iklim koruması, corona virüs, Rusya ve İngiltere ile ilişkiler ve mülteciler konusunda Federal meclisi bilgilendirdi.

    “TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ”

    Mülteciler konusunun taraf ülkelerle ortak çalışma yapılması halinde çözüleceğini söyleyen Başbakan Merkel, “Türkiye ile birçok konuda farklı düşünce içerisinde de olsak Türkiye ile işbirliği yapmalıyız. Türkiye’nin taleplerinin AB liderlerinin kabul etmesini bekliyorum” dedi.

    “PATENTLERİN SERBEST BIRAKILMASI YANLIŞ BİR YAKLAŞIM”

    Salgınla mücadele konusunda uluslararası mücadelenin önemine değinen Merkel, AB ülkeleri ortak hareket etmelerini yoksul ülkeler için aşı üretiminin artırılmasını savundu.

    Aşı patentlerinin serbest bırakılmasına karşı olduğunu belirten Merkel, “Patentlerin serbest bırakılmasının yanlış bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Aşıların daha da geliştirilmesi, ancak fikri mülkiyetin korunması ile başarılı olacaktır” dedi.

    Avrupa’nın Rusya ile ilişkilerine değinen Merkel, Rusya ile ilişkilerin daha fazla bozulmasını önlemek için AB’ye Rusya ile müzakereleri başlatma çağrısında bulundu.

    Merkel, Federal Meclis’teki hükümet açıklamasında, Rusya’nın “provokasyonları” karşısında, AB’nin “Rusya ve Rusya Devlet Başkanı ile doğrudan temas kurması gerektiğini” söyledi.

    AB burada “tartışma formatları” oluşturmalıdır. Merkel, AB’yi Rusya’ya karşı daha birleşik bir tavır almaya çağırdı.

  • İkinci dozu farklı aşılardan oldular

    İkinci dozu farklı aşılardan oldular

    İlk doz Covid-19 aşısını 16 Nisan’da AstraZeneca ile yaptıran Almanya Şansölyesi Merkel, ikinci doz aşısını Moderna oldu. İtalya Başbakanı Draghi’nin de Alman mevkidaşı gibi ikinci dozu farklı bir aşıdan olduğu belirtildi.

    Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in ikinci doz koronavirüs aşısını olduğu açıklandı.

    Alman Haber Ajansı’nın (DPA) hükümet sözcüsüne dayandırdığı haberinde, Merkel’in ikinci doz aşıyı “birkaç gün önce” yaptırdığı bildirildi. İlk doz koronavirüs aşısını 16 Nisan’da AstraZeneca ile yaptıran Merkel’in, ikinci doz aşısını Moderna olduğu belirtildi.

    Şansölye Merkel’in ilk dozu viral vektör aşısı yaptırdığı, ikinci dozu ise başka bir teknoloji içeren mRNA aşısı olduğu aktarıldı.

    İTALYA BAŞBAKANI DA İKİ DOZU FARKLI OLDU

    İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin sözcüsü de geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, başbakanın ikinci doz koronavirüs aşısını farklı bir aşıdan yana seçtiğini belirtti.

    73 yaşındaki Draghi’nin ilk doz koronavirüs aşısını AstraZeneca olduğu, ikinci dozu ise Pfizer-BioNTech olmayı tercih ettiği bildirildi.

    Başbakan Mario Draghi’nin iki dozu farklı aşılardan olmasının ardından ise, İtalya’da ‘karıştır ve eşleştir’ adı verilen ve iki aşının farklı teknolojilerden yapılması konusu tartışmalara yol açtı.

    YÜKSEK DÜZEYDE BAĞIŞIKLIK KAZANDIRABİLİR

    Geçtiğimiz ay İspanya’da Carlos III Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan ve Combivacs adı verilen yeni bir araştırmaya göre, ilk koronavirüs aşısı dozunu AstraZeneca olmuş kişilerin ikinci doz olarak BioNTech / Pfizer olabilecekleri açıklanmıştı.

    670 gönüllü üzerinde gerçekleştirilen araştırma, iki dozun farklı aşılardan yapılması üzerine gerçekleştirilen ilk çalışma olurken bu durumun insanlara yüksek düzeyde bağışıklık kazandırabileceği bildirilmişti.

  • Berlin’de sokakta maske zorunluluğu kaldırılıyor

    Berlin’de sokakta maske zorunluluğu kaldırılıyor

    Almanya’nın başkenti Berlin’de koronavirüs (Covid-19) kısıtlamalarının gevşetilmesi kapsamında sokakta maske takma zorunluluğu kaldırılıyor. Otobüs, metro, asansör, taksi ve diğer kapalı alanlarda maske takma kuralı ise devam edecek.

    Almanya’da koronavirüs (Covid-19) salgınında vaka sayısındaki düşüşün sürmesi, maske zorunluluğuna ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirmişti. İnsidans değerlerinin düşmeye devam ettiği başkent Berlin’de Covid-19 kısıtlamaları gevşetiliyor. Berlin Senatosu’nun aldığı yeni kararlar kapsamında sokakta maske takma zorunluluğunun kaldırılacağı duyuruldu. Otobüs, metro, asansör, taksi ve diğer kapalı alanlarda ise maske takma kuralı devam edecek. Yeni gevşemeler kapsamında ayrıca, açık alanda bin kişiyi geçmemek kaydıyla toplu etkinlikler düzenlenmesine izin verilirken, kapalı alan etkinlikleri ise 250 kişiyle sınırlandırılacak. Kapalı alanlarda gerçekleştirilecek etkinliklere katılanlardan negatif hızlı test sonucu veya aşı karnesi istenecek. Koşullar yerine getirildiği takdirde sokak festivalleri de düzenlenebilecek.

    Yeni gevşemeler kapsamında kreşler bütün çocuklara tekrar kapılarını açarken, kuaförlerde de sakal kesimi gibi maskenin çıkarılması gereken işlemler haricinde negatif sonuçlu hızlı test istenmeyecek. Açık havuzların ardından kapalı havuzlar ve saunalar da bazı şartlar ve kısıtlamalarla yeniden kullanıma açılıyor. Eğlence parkları gibi işletmeler kapılarını ziyaretçilere açarken, 00.00- 05.00 arasında alkollü içecek servisi, satışı veya dağıtımına yönelik yasak da kaldırılıyor. Berlin’de senatonun aldığı yeni kararlar 18 Haziran Cuma gününden itibaren geçerli olacak.

    İnsidans değerleri geriledi

    Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) yaptığı açıklamaya göre, Berlin’de daha önce 13.6 olarak açıklanan 7 günlük insidans değeri 12.2’ye geriledi. Son 7 gün içinde 100 bin kişi başına 12.2 kişi enfekte olduğunu belirten RKI, son 24 saatte 24 yeni vaka tespit edildiğini ve Covid-19 nedeniyle 9 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Pandeminin başından bu yana yaklaşık 180 bin Berlinlinin enfekte olduğu ve Covid-19’a bağlı can kaybının 3 bin 529’a ulaştığı belirtildi.

    Almanya genelinde de dün 15.5 olduğu belirtilen insidans değerleri 13.2’ye gerilediği ifade edildi. Bütün eyaletlerde insidans değerleri 20’nin altına düşerken, 10 eyalette ise insidans değeri tek haneli rakamlara geriledi.

  • Almanya soykırım yaptığını kabul etti

    Almanya soykırım yaptığını kabul etti

    20. yüzyılın ilk soykırımı kabul edilen ve yüz binlerce Namibyalının Alman sömürgeciler tarafından öldürülmesine ilişkin olarak Almanya ilk kez sorumluluğunu kabul etti. Namibya’ya 1,1 milyar avroluk yatırıma hazırlanıyor.

    Almanya, Namibya’da soykırım yaptığını ilk kez kabul etti. 1904-1908 yılları arasında, yüzbinlerce yerlinin Alman sömürgeciler tarafından öldürüldüğü olaylarla ilgili devlet nezdinde özür dilenirken, Namibya ile ilişkileri geliştirmeye ilişkin adım atıldı.

    1,1 MİLYAR DOLARLIK ÖZÜR

    Almanya, 1884’ten 1915’e kadar Namibya’yı sömürge olarak elinde tutmuştu. Bu yıllarda Alman sömürgeciler tarafından, bağımsızlık mücadelelerini boğmak için yapılan katliamlarda Hereo ve Nama yerlisi yaklaşık 150 bin kişi öldürülmüştü. 1904’ten 1908’e kadar süren katliamlar, toplu infazlar ve çöl sürgünleri de içeriyor.

    Almanya’nın tarihi özrü, yıllardır süren müzakerelerin sonucu olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşaması bekleniyor. Almanya, bu amaçla Namibya’ya 1,1 milyar avroluk yatırım yapma sözü verdi.

    Bu yatırım 30 yıl süre boyunca öncelikle Herero ve Namaların yaşadığı yerleşim yerlerindeki projelerde kullanılacak. Almanya’nın finanse edeceği projeler arasında toprak reformu, tarım, tarımsal altyapı, su tedariki, meslek eğitimi gibi alanlar bulunuyor.

    ORTAK BİR GELECEK İÇİN

    İki ülke arasında beş yılı aşkın bir süredir devam eden müzakerelerin sonucunu Almanya Dışişleri Bakan Heiko Maas kamuoyuyla paylaştı. Maas “Namibya ile ortak tarihimizin en karanlık bölümünü ortak bir biçimde ele alma konusunda uzlaşmaya varabildiğimiz için memnun ve müteşekkirim” dedi. Maas “Suçun tanınması ve özür dilememiz suçun aydınlatılması ve ortak bir biçimde geleceği şekillendirmemiz açısından önemli bir adım” diye konuştu.

    Ölen yüzlerce kişinin kafatasları, antropologların ‘Avrupalıların üstünlüğünü kanıtlama araştırmaları’ için Almanya’ya gönderilmişti. Söz konusu araştırmalarda, Almanya’nın diğer eski sömürgeleri Kamerun, Tanzanya, Ruanda ve Togo’dan çok sayıda kafatası da incelendi. Almanya, iki yıl önce araştırmalarda kullanılan 25 kafatasını bir kilisede düzenlenen törenle Namibya heyetine teslim etmişti. Almanya ile Namibya arasında 2015’ten bu yana resmi özür ve tazminat için müzakereler yürütülüyordu.

    FRANSA’DAN SONRA ALMANYA

    Geçtiğimiz günlerde Fransa da Ruanda soykırımına ilişkin benzer bir girişimde bulundu. Doğu Afrika ülkesi Ruanda Soykırımı’nın 27’nci yıldönümünde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkeye ziyarette bulanarak ülkesinin soykırımdaki sorumluluğunu kabul etti. Macron, resmi ziyaret için gittiği Ruanda’da Soykırım Anıtı’nda yaptığı konuşmada, “Sorumluluklarımızı tanımaya geldim” dedi.

  • Almanya Rusya’dan aşı alacak

    Almanya Rusya’dan aşı alacak

    Almanya, AB’nin ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Ajansı (EMA) onayladığı takdirde yaz aylarında Rusya’nın Covid-19’a karşı geliştirilen Sputnik V aşısından toplam 30 milyon doz satın alacağını duyurdu.

    Saksonya eyaletinin başbakanı Michael Kretschmer, Rusya’nın başkenti Moskova’da yaptığı açıklamada, EMA’nın yeşil ışık yakması halinde Almanya’nın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Rusya’dan toplamda 30 milyon doz Sputnik V aşısı almak istediğini ifade etti.

    Bununla birlikte Sağlık Bakanı Jens Spahn, bu ayın başlarında Almanya’nın Rusya ile Sputnik V’in satın alma anlaşması için pazarlık yaptığını söylemişti. Spahn, Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin bünyesindeki WDR5 radyosunun “Morgenecho” programında yaptığı açıklamada, “Sputnik V” aşısının tedariği için öncelikli konunun Avrupa Birliği (AB) tarafından onaylanması olduğunu ifade etmişti.

    Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de “Sputnik V” aşısının onay alması durumunda eyalet olarak 2,5 milyon doz aşı alımı için ön sözleşme imzalayacağını açıklamıştı.

    ALMANLAR SPUTNİK V’YE GÜVENİYOR

    Öte yandan, geçtiğimiz günlerde uluslararası basında, Alman vatandaşlarının ülkedeki ağır işleyen bürokrasi ve dozlardaki yetersizlik nedeniyle Sputnik V aşısını olmak için Rusya’nın başkenti Moskova’ya düzenlenen turlara katıldığı belirtildi. Rus aşısına güvendiğini belirtilen Almanlar, turun maliyetinin iki doz için yaklaşık 1300 euro (yaklaşık 12 bin 720 lira) olduğunu açıklamıştı.

    NÜFUSUNUN YALNIZCA YÜZDE 6,8’İNİN TAMAMEN AŞILADI

    Almanya, gelişmiş bir ülke olmasına rağmen aşılama konusunda dünyada pek çok ülkenin gerisinde bulunuyor. Our Wordin Data’nın verilerine göre, ülkede 20 Nisan tarihi itibariyle nüfusun yalnızca yüzde 6,8’i tam doz aşı oldu.

     

  • 3 ülkeden İran’a ortak bildiri

    3 ülkeden İran’a ortak bildiri

    Fransa, Almanya ve İngiltere, İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimi konusunda ortak bir bildiri yayınladı. Ortak bildiride, İran’ın uranyumu ‘inandırıcı sivil ihtiyacı’ olmayan seviyelerde zenginleştirerek nükleer silah üretimine doğru ‘tehlikeli bir adım’ attığı belirtildi.

    İran, uranyum zenginleştirme seviyelerini nükleer silah kalitesi saflığının çok altında olacak şekilde yüzde 60’a çıkardığını bu hafta başında duyurdu. Fransa, Almanya ve İngiltere tarafından yayınlanan ortak bildiride, “Zenginleştirilmiş uranyum üretimi, nükleer silah üretiminde önemli bir adım oluşturduğu için bu ciddi bir gelişmedir. İran’ın bu düzeyde zenginleştirmeye yönelik inandırıcı bir sivil ihtiyacı yok” denildi. Bildiride “Ayrıca, İran’ın Natanz nükleer tesisine 1000 ek santrifüj kurmayı planladığı ve bunun İran’ın zenginleştirme kapasitesini önemli ölçüde artıracağı haberi ile endişemizi ifade ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

    P5+1 ANLAŞMASI, YÜZDE 3,67’YE İZİN VERİYOR

    İran, 2015 yılında P5+1 olarak bilinen ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya ile nükleer programı konusunda uzun vadeli bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma, uranyumu yalnızca yüzde 3,67 saflık seviyesine kadar zenginleştirmeye izin veriyor.

  • Alman polisi, alzheimer hastası Türk’ü vurdu

    Alman polisi, alzheimer hastası Türk’ü vurdu

    Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir polisin, kimlik kontrolü sırasında bir Türk vatandaşını silahıyla vurarak ağır yaraladığı bir videonun ortaya çıkması sosyal medyada büyük tepki çekti.

    Dün meydana gelen olayla ilgili yayımlanan videoda 66 yaşındaki Habeş Temiz’in, elindeki oyuncak kamyonu polise doğru savurduğu, polisin de yakın mesafeden tabancasıyla Habeş Temiz’e 3 el ateş ettiği görülüyor.

    AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Alman polisi, Alzheimer hastası Türk’e, Türk olduğunu söyledikten ve elinde oyuncak kamyonetlerin olduğu halde vatandaşımıza silah sıkıyor, vuruyor ve vatandaşımız şu an hastanede. Almanya makamları umarım gerekeni yapacaktır.” ifadesini kullandı.

    Polis olayla ilgili yaptığı açıklamada, perşembe günü öğleden sonra polisin silahla vurması sonucu bir kişinin ağır yaralandığını belirtti.

    Açıklamada, şu ifadeler kullandı:

    “Başkasının mülkünde bulunan 63 yaşındaki kişi, polis tarafından uyarılmasına rağmen, polisle işbirliği yapmadığı gibi zamanla daha agresifleşip devriye ekibini tehdit ederek, elinde keskin bir cisimle hücum etti. Biber gazı ve uyarı ateşi işe yaramadı, kişi polis tarafından ateş edilerek vuruldu ve ciddi şekilde yaralandı. Hastaneye kaldırılan kişinin hayati tehlikesi bulunmuyor.”