Etiket: almanya

  • Bursalı Mert’in ölümünün üzeri kapatılıyor!

    Bursalı Mert’in ölümünün üzeri kapatılıyor!

    Almanya’da yüksek lisans yaparken Nürnberg Erlangen şehrinin tren istasyonunun yaya trafiğine kapalı bölümünde 5 Ekim 2019 tarihinde cansız bedeni bulunan ve işkence sonucu öldüğü söylenen 24 yaşındaki Orhangazili ODTÖ mezunu Mert Çokluk’un davasında Bayvera Eyalet Meclisi skandal bir karara imza attı. Çokluk ailesinin avukatının alınmadığı son duruşma sonrasında raporları da yayınlamadan Mert Çokluk’un intihar sonucu öldüğüne karar veren Bavyera Eyalet Meclisinin bu kararı, Orhangazi’de yaşayan ailesini bir kez daha yaraladı.

    Almanya’nın Nürnberg Erlangen şehrinde master yaparken yaya trafiğine kapalı bir tren istasyonunda ölü olarak bulunan Mert Çokluk davasına Almanya’nın Berlin şehrinde avukatlık yapan Prof. Dr. Abdurrahim Vural el atmıştı.

    Dava ile ilgili ise 10 Eylül 2020 tarihinde Bavyera Eyalet Meclisi’ne, cinayetle ilgili meclis araştırması yapılması için başvuruda bulunmuştu. Hukukçu Prof. Dr. Abdurrahim Vural’ın konuyla ilgili meclis araştırma başvurusunu dikkate alan Bavyera Eyalet Meclisi, Mert Çokluk cinayetini görüşmek için 11 şubat 2021 günü kapalı oturumda bir araya gelerek konuyu görüştü ve Mert Çokluk’un intihar ettiğine dair karara vardıklarını belirterek, bir skandala imza attı! Bavyera Eyalet Meclisi’nin konuyla ilgili skandal kararından sonra, Almanya’da ki Türk toplumunda, ”Bavyara Eyalet Meclisi’de mi olayı örtbas etmek istiyor, olayın aydınlatılmasını istemiyor mu ve olaya intihar süsümü vermek istiyor” soruları sorulmaya başlandı.

    Konuyla ilgili hukukçu Prof. Dr. Abdurrahim Vural, ”Bavyera Eyalet Meclisi Mert Çokluk cinayetinin üzerine gidememiştir. Zaten bu durumun böyle olacağı baştan belliydi, konuyu görüşmek için kapalı oturum yapmalarından anlaşılıyordu ve bu düpedüz bir skandaldır. Normalinde Bavyera Eyalet Meclisi gönderdiğimiz önergelerle ilgili kararlarında bu zamana kadar bize İçişleri Bakanlığı’nın savunmasını ve meclis tutanaklarını hep gönderirdi. Ne hikmetse, Mert Çokluk olayı görüşmesi kararında göndermedi ve bu bir şüpheli, skandal olaydır! Bu olaya intihar süsü veriyorlar ve bu olayın açıklığa kavuşmasını istemiyorlar. Bavyera Eyalet Meclisi, Mert Çokluk cinayetini intihar diyerek kapatmak istiyor, bunu da İçişleri Bakanlığı’nın savunmasını ve meclis tutanaklarını gizleyerek yapıyor. Bavyera Eyalet Meclisi’ne İçişleri Bakanlığı’nın savunmasını ve meclis tutanaklarını göndermesi için ihtarda bulunduk ve bir hafta süre verdik. Verdiğimiz süre içinde İçişleri Bakanlığı’nın savunması ve meclis tutanakları gönderilmediği takdirde, hızlı bir şekilde dava açarak, İçişleri Bakanlığı’nın savunmasını ve meclis tutanaklarını alacağız. Ayrıca Bavyera Eyalet Meclis, oturumu gizli yaparak kamuoyunu bilgilendirmek istemiyor, olaya intihar süsü vermek istiyor ve olayın araştırılmasını istemiyor” dedi.

    Karar aileyi bir kez daha yaraladı

    17 ay önce Almanya’da master yaparken ölüsü bulunan Mert Çokluk ile ilgili Bavyera eyalet meclisinin aldığı karar Bursa’nın Orhangazi ilçesinde yaşayan ailesini bir kez daha yaraladı. Orhangazi’de çiftçilik yapan ve oğlunun Almanya’da cinayete kurban gittiğini ifade eden Mert Çokluk’un babası Bekir Çokluk Bavyera Eyalet Meclisi’nin verdiği karara tepki göstererek, oğlum 5 ekim 2019’da masterını bitirmek üzereyken, tren istasyonunda cansız bedeni bulundu. Trenin önüne geçip intihar ettiğini söylediler bize. Oysa cenazemizi otopsi yaptırmadan gönderdiler bize. Otopsiyi İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yaptırdık. Otopsi raporu, ölüm şekli anlaşılamamıştır diye çıktı. Oğlumun cenazesi üzerinde çok insanlık dışı işkence izleri vardı. Örneğin ayak tırnaklarının biri sökülmüş. Omuzlarının üzerinden şiş batırılmış. Darbeli matkapla işkence yapmışlar. Kesinlikle intihar edecek bir çocuk değildi. Çok başarılı bir çocuktu. Orada masterını tamamlayıp Hollanda’ya doktorasını yapmak için geçecekti. Hazmedemediler. Bırakmak istemediler. Zaten bize sabah 07:30’da trenin önüne atladı dediler. Oysa ön otopsi raporunda ölüm saati 03.30 olarak görünüyor dedi. İstanbul’dan çok iyi bir avukat tuttuklarını belirten Bekir Çokluk, avukatımız Alman Emniyetinden dosyayı talep etti. Boş dosya verdiler. Görgü tanığı var dediler. Ne görgü tanığı, ne ismi ne de ifadesi yok. Hepsi uydurmaca. Hiçbir sonuca ulaşamadık. Dış işleri bakanlığımız Alman içişleri bakanlığından olayın aydınlatılması için aydınlatıcı raporlar istedi, hiçbir rapor vermediler dedi. Almanya’daki bir tanıdığımız vasıtası ile olayın ancak Meclis tahkikat komisyonu ile aydınlatılabileceğini öğrendiklerini belirten baba Bekir Çokluk, Bayvera Eyalet meclisinde bir komisyon kuruldu. Günleri sürekli uzattılar. En sonunda Bavyera Eyalet Meclisi duruşmaya bizim avukatı bile almadan karar oturumu yaptı. Size 1 hafta içinde raporları vereceğiz dediler, raporları da vermediler. Alman içişleri bakanlığı savunma ve oturum ile ilgili hiçbir şey vermeyin demiş. Herşey gizleniyor. Çocuğum kim tarafından öldürüldü bilmiyoruz. Alman içişleri bakanlığı insanlık suçu işliyor. Neden gizleniyor dedi. Gece yarıları hala uyandığını ve bir daha uyuyamadığını ifade eden Bekir Çokluk devletimizden rica ediyorum, Alman hükümetinden bu raporları istesinler. 17 ay oldu bu süreç böyle geçiyor. Devlet büyüklerimden rica ediyorum bize yardımcı olsunlar. Biz daha ileri gidemiyoruz. Bu kadar yapabiliyoruz dedi. Bavyera Eyalet Meclisi dosyayı bize vermiyor, dosyayı kapatmaya çalışıyorlar. İntihar diyorlar diye devam eden Bekir Çokluk, benim çocuğumun ölümünden 3 ay önce de Yozgatlı bir ailenin çocuğu da balkondan düşüp öldü diyerek öldürülmüş. Onu da aynı gerekçelerle olayı kapatmışlar dedi. Almanya’da 17 aydır başka Türk çocuk öldürülmedi. Devletimiz bu olayları çok araştırması gerekiyor. Bunlar tıpkı Suudi Arabistanlılar’ın yaptığı gibi özel timleri ile öğrencilerimizi, çocuklarımızı yok etmeye devam ederler” dedi.

  • Bursaspor’da Ali Akman’ın sözleşmesi feshedildi

    Bursaspor’da Ali Akman’ın sözleşmesi feshedildi

    Spor Toto 1’inci Lig ekibi Bursaspor’da, Ali Akman’ın sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiği bildirildi.

    Sezon sonu sözleşmesi biten ve Almanya Bundesliga ekiplerinden Eintracht Frankfurt ile ön protokol imzalayan Ali Akman’ın Bursaspor ile olan sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi.

    18 yaşındaki forvet, Alman ekibiyle ön protokol imzalamasının ardından yeşil-beyazlı kulüp tarafından kadro dışı bırakılmıştı.

    Öte yandan konuyla ilgili  Bursaspor Kulübü’nden yapılan bildiride şu ifadelere yer verildi:
    “Daha önce kulübümüz tarafından kadro dışı bırakılan Ali Akman’ın sözleşmesi, kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda karşılıklı olarak feshedilmiştir.”

  • Almanya’dan Türkiye’ye getirilen 2 cenaze karıştı

    Almanya’dan Türkiye’ye getirilen 2 cenaze karıştı

    Almanya’da hayatını kaybeden 70 yaşındaki Mustafa Özdemir ile Mehmet Zeki Yıldırım’ın cenazeleri karıştı. Türkiye’ye getirilip Trabzon’da toprağa verilen Mehmet Zeki Yıldırım’ın cenazesi, mezar yeniden kazılıp çıkarılarak memleketi Elazığ’a gönderildi. Elazığ’da teşhis için morga giden Yıldırım’ın yakınları ise Özdemir koronavirüsten öldüğü için karantinaya alındı.

    Almanya’da 1 hafta önce koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Trabzonlu Mustafa Özdemir ile yine aynı ülkede, öğrenilemeyen nedenle vefat eden Elazığlı Mehmet Zeki Yıldırım’ın cenazeleri, yurt dışındaki işlemlerinin ardından uçakla Türkiye’ye gönderildi. Mustafa Özdemir’in yakınları Trabzon Havalimanı’nda teslim aldıkları cenazeyi, salgın önlemleri eşliğinde Akçaabat ilçesi Akçaköy Mahallesi’nde toprağa verdi.

    Elazığlı Mehmet Zeki Yıldırım’ın yakınları ise kente getirilen cenazeyi teşhis etmek için morga gitti. Ancak cenazenin Yıldırım’a ait olmadığı belirlendi. Yapılan araştırmada, cenazelerin karıştığı saptandı. Yıldırım’ın cenazesinin Trabzon’da toprağa verildiği, Mustafa Özdemir’in cenazesinin ise Elazığ’a getirildiği tespit edildi. Morga teşhis için giden Yıldırım’ın yakınları, Özdemir koronavirüsten yaşamını yitirdiği için karantinaya alındı.

    Akçaabat ilçesindeki mezar yeniden kazılıp, Mehmet Zeki Yıldırım’ın cenazesi çıkarılarak Elazığ’a yollandı. Mustafa Özdemir’in cenazesi de Trabzon’a gönderildi. Mustafa Özdemir’in cenazesi Akçaabat’ta toprağa verildi.

     

  • Ozan Kabak, Liverpool’da

    Ozan Kabak, Liverpool’da

    Premier Lig’in son şampiyonu Liverpool, Almanya’nın Schalke 04 ekibinde oynayan milli futbolcu Ozan Kabak’ı sezon sonuna kadar kiralık olarak kadrosuna kattı.

    Alman temsilcisi Schalke 04’te futbol hayatını sürdüren milli futbolcu Ozan Kabak, artık İngiltere’de oynamaya devam edecek. İngiliz ekibi Liverpool, Ozan’ı kadrosuna kattığını açıkladı. İngiliz takımının resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, 20 yaşındaki futbolcunun sezon sonuna kadar kiralandığını duyuruldu.Ozan Kabak, Liverpool’da 19 numaralı formayı giyecek.
    Galatasaray altyapısından yetiştikten sonra A takıma yükselen Ozan, ilk yurtdışı deneyimini Alman ekibi Stuttgart’ta yaşadı. Milli futbolcu daha sonra Schalke 04’e transfer oldu.
    20 yaşındaki futbolcu, Schalke 04 ile bu sezon 14 resmi karşılaşmada görev aldı

  • Angela Merkel’in halefi belli oldu

    Angela Merkel’in halefi belli oldu

    Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin genel başkanlığına Armin Laschet seçildi. Laschet göçmenlere yakınlığı nedeniyle partisi içinde “Türk Armin” olarak tanınıyor.

    Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in halefi belli oldu.

    Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Başbakanı Armin Laschet, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin olağan kurultayında parti genel başkanı seçildi.

    ARMİN LASCHET KİMDİR?

    Armin Laschet, Almanya’nın en kalabalık nüfusa sahip eyaleti olan Kuzey Ren Westfalya’nın uyum bakanı olarak da görev yapmıştı.

    Laschet ayrıca Hristiyan Demokrat Birlik’in genel başkan yardımcılığını yapan beş milletvekilinden de biriydi. Laschet, mülteci krizi sonrasında Merkel’in izlediği “açık kapı” politikasına verdiği destekle biliniyor.

    Türkiye’yi de “Almanya için önemli bir ülke” olarak nitelendiriyor. Lashet, Merkel’den sonra Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi Almanya’nın politikasına yön verecek isim. Hristiyan Birlik Partisi’nin yeni lideri; Almanya’da 26 Eylül’de yapılacak genel seçimler için başbakan adayı değil. Ancak genel seçimlerde başbakanlık için yarışacak potansiyel adaylar arasında yer alıyor.

    Başbakan Merkel,, partisinin oy kaybetmesi üzerine Ekim 2018’de sürpriz bir şekilde genel başkanlık ve başbakanlık görevleri için yeniden aday olmayacağını açıklamıştı.

  • Covid-19’a karşı etkinliği kanıtlandı

    Covid-19’a karşı etkinliği kanıtlandı

    Almanya Duisburg Essen Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışma, ada çayının Covid-19’a karşı hem koruyucu hem de tedavi edici özellikte olduğunu ortaya koydu.

    Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, yaptığı açıklamasında, Covid-19 hastalığını önlemek için ada çayı ve ebegümeci karışımının kaynatılmasıyla elde edilen gargaranın kullanılmasını önerdi. Ada çayı ve ebegümeci karışımıyla yapılacak gargaranın Covid-19’a karşı koruyucu etkisi olduğuna dikkati çeken Saraçoğlu, “Sabah, öğle, akşam bununla gargara yapın. İnanın yüzbinlerce insanın hayatı kurtulur bu sayede” ifadesini kullanmıştı.

    Saraçoğlu’nun önerisi doktorlar tarafından tartışılırken, aralık ayında yayınlanan son araştırmanın sonuçları ada çayının Covid-19’a karşı etkinliği konusundaki tartışmalara ışık tuttu. İnsan hücreleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmayla, ada çayının Covid-19 hastalığı üzerindeki etkisi kanıtlandı. Duisburg Essen Üniversitesi Viroloji Enstitüsü Öğretim üyesi Vu Thuy Khanh Le-Trilling ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, ada çayının içeriğindeki etkin maddelerin Covid-19’a karşı antiviral aktivesi olduğu ortaya çıkarıldı.

    TEDAVİ EDİCİ OLDUĞU DA İSPATLANDI

    Laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda, ada çayının infüzyon tekniğiyle sıcak suya geçen etkin maddelerinin insan hücreleri üzerindeki etkinliği araştırıldı. Bilimsel çalışma, ada çayının Covid-19’a karşı sadece koruyucu özellik içermekle kalmadığı, aynı zamanda tedavi edici özellik de taşıdığını ispatladı. Araştırma kapsamında önce insan hücreleri Covid-19 virüsüyle hastalandırıldı. Sonra belirli aralıklar ve dozlarla ada çayının kurutulmuş bitkisinden elde edilen çay, hastalıklı olan bu hücrelere ilave edildi. Ada çayı ayrıca maymun hücrelerinde de denendi ve ada çayının koruyucu etkisini ölçmek amacıyla hücreler Covid-19 virüsü ile muamele edilerek hastalandırılmaya çalışıldı. Araştırma sonucunda ada çayı bitkisinin hem hastalıklı hücreyi tedavi ettiği hem de sağlıklı hücreleri virüse karşı koruduğu görüldü. Makalede, Covid-19’a karşı koruyucu özelliğinden dolayı ada çayının gargara olarak kullanılması da önerildi. Bilimsel makalede ayrıca ada çayının Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) kayıtlarında güvenilir bir bitki olduğuna da değinildi. Ada çayı ve ebegümeci bitkisinin antiviral etkisine dair kayıtların Avrupa İlaç Ajansı’nda da (EMA) yer aldığı ifade edildi.

  • Skandallarıyla ünlü krala kötü haber

    Skandallarıyla ünlü krala kötü haber

    Evlendikten sadece üç ay sonra kendisine ‘resmi sevgili’ ataması yapan ve pandeminin vurduğu ülkesini bırakıp haremiyle Almanya’da ultra lüks otele kapanan Tayland Kralı, resmi sevgilisinin çıplak fotoğraf skandalından sonra şimdi de Almanya’nın gündeminde. Alman Hükümeti, Kral’ın Almanya’dan siyaset yapmasının kabul edilemez olacağını söylerken, muhalefet milletvekilleri ise persona non grata (istenmeyen kişi) ilan edilmesini istedi.

    Evlendikten sadece üç ay sonra kendisine ‘resmi sevgili’ ataması yapan ve pandeminin vurduğu ülkesini bırakıp haremiyle Almanya’da ultra lüks otele kapanan Tayland Kralı, kendini artan protestoların hedefinde bulmuştu. Monarşi karşıtı protestoların gerçekleştiği Tayland sokakları gazete manşetlerine taşınırken, ülke çıplak fotoğraf skandalıyla çalkalanmıştı. 1400’ü aşkın uygunsuz fotoğraf dünyanın dört bir yanındaki gazete manşetlerini süsleyince rezalet daha da büyümüştü. Kral şimdi, 20 cariyesiyle lüks otele kapandığı Almanya’da gündem oldu.

    Milliyet’in haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn’un hükümdarın 2016 yılında tahta geçtiğinden bu yana zamanının çoğunu harcadığı Almanya’ya yeniden girmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.

    68 yaşındaki Kral, aldığı yeni yetkilerin sınırlandırılmasını ve başbakanın istifasını talep eden öğrenci liderliğindeki kitlesel protestoların ortasında ekim ayında Tayland’a döndü.

    Ancak Kral, tüm protestolara rağmen 2020’nin çoğunu Almanya’daki ultra lüks otelde haremiyle geçirmişti. Kral Rama X adıyla bilinen Vajiralongkorn ve hareminin Bavyera’ya geri dönmeyi planlayıp planlamadığı belli değil.

    Otellerin salgın nedeniyle kapanması gerekmesine rağmen, kendisi ve çevresi ilk koronavirüs karantinası sırasında otelde kaldığı için hem ülkesinde hem de Almanya’da kriz yaratmış ve bolca eleştirilmişti.

    Dışişleri Bakanlığı, muhalefetteki Sol Parti’nin meclis sorusuna yanıt olarak, Kral’ın Almanya’yı ziyaret etmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.

    ‘PERSONA NON GRATA’ İLAN EDİLEBİLİR

    Sol Parti milletvekillerinden Sevim Dağdelen, Kral’ın vizeye ihtiyacı olmadığı için Alman hükümetinin ne kadar kalacağını etkileyemeyeceğini, ancak son çare olarak persona non grata, yani istenmeyen kişi ilan edilebileceğini söyledi.

    “ALMANYA’DAN SİYASET YAPMASI KABUL EDİLEMEZ”

    Buna cevaben, bir Dışişleri Bakanlığı kaynağı “Yabancı bir devlet başkanının ülkeye girmek için vizeye ihtiyacı olmasa bile, Almanya toprak egemenliği nedeniyle kalmayı kabul edip etmeme konusunda özgürdür” dedi.

    Alman hükümeti, Kral’ın Almanya’dan siyaset yapmasının kabul edilemez olacağını söyledi ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ekim ayında yaptığı açıklamada, davranışlarını izlediğini söyledi.

    “ALMANYA’DA DEVLET İŞİ YAPMIYOR”

    Dışişleri Bakanlığındaki kaynak, Kral’ın Almanya’daki önceki ziyaretleri sırasında devlet işi yaptığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi.

    Tayland sarayının medyaya yorum yapmama politikası var ve Kral’ın Avrupa’da geçirdiği zamanlar hakkında hiçbir bilgi verilmedi.

    Taylandlı protestocular, Kral’ın Avrupa’da kalmasının maliyetinden ve Güneydoğu Asya krallığındaki yokluğundan şikayet ediyor.

    KRALI ELEŞTİRMEK SUÇ

    Geçtiğimiz aylarda Taylandlı yetkililer, aralarında 16 yaşındaki bir öğrencinin de bulunduğu en az 35 protestocuyu kraliyet ailesini karalamakla suçladı.

    Tayland Kralı’nı ve monarşiyi eleştirenlere 15 yıla varan ağır hapis cezaları öngören ceza kanununun 112. maddesi, son zamanlarda ülkede tartışma konusu oluyor.

    Vajiralongkorn, 1 Mayıs 2019’da uzun süredir sevgilisi olan ve orduda general rütbesinde olan Suthida Vajiralongkorn Na Ayudhya ile evlenmişti. Dünya eşine az rastlanır düğünü konuşurken, özellikle gelinin Kral’ın ayaklarına kapandığı fotoğraf gündem olmuştu.

    Kral ve Kraliçe yan yana tahtta otururken, Sineenat Wongvajirapakdi resmen baş metres ilan edilmişti. Kral’ın, hepsi boşanmayla sonuçlanan önceki üç evliliğinden yedi çocuğu var.

    Geçen ekim ayında, Sineenat’ın resmi metres ilan edilmesinin ardından, üç aydan kısa bir süre sonra Kral, atamayı iptal eden bir emir verdi.

    Bu emirin ardından, Sineenat Wongvajirapakdi serbest bırakıldı ve Kral’ın Almanya’da lüks bir otelde bulunan haremine geri çağrıldı.

    Son olarak Tayland, geçtiğimiz haftalarda uluslararası bir skandalla dünya gündemini meşgul etmişti. Tayland Kralı’nın resmi sevgilisinin düşmanları, monarşi karşıtı aktivistlere kadının cinsel içerikli çıplak fotoğraflarını göndermişti.

    Sineenat Wongvajirapakdi’nin 2012 ve 2014 yılları arasında çekilmiş, çoğu çıplak olan 1400 kadar fotoğrafı dağıtılmıştı.

    Sineenat’ın kendisi tarafından çekildiği düşünülen fotoğraflar, Tayland monarşisi hakkında eleştirel makaleler yazan İngiliz gazeteci Andrew MacGregor Marshall’a gönderilmişti.

    Fotoğrafların gönderildiği bir diğer kişi olan Japonya’da yaşayan aktivist Pavin Chachavalpongpun, isimsiz zarfı ağustos ayı sonlarında aldığını, üzerinde Fransa’dan posta damgası olduğunu ve fotoğrafların saklandığı bir SD kart içerdiğini söylemişti. Pavin ayrıca neredeyse tüm fotoğrafların özçekimler olduğunu aktarmıştı. Bazıları banyoda ya da resmi metres Sineenat’ın arabasında çekilmişti.

    Tayland Kralı ve sadık başbakanı Prayut Çan-oça kendileri için tehlikeli ve skandallarla geçen 2020 yılını atlatmayı başardı. Ancak demokrasi ve hükümdarın zenginliği ile gücünün sınırlanmasını talep eden gençlerin önderliğindeki sokak protestolarına acımasızca maruz kaldı.

    Şimdiyse Kral Rama X ve Başbakan Prayut Çan-oça şu anda zorlu bir Ocak ayı ile karşı karşıya. Koronavirüs salgını yeniden canlanıyor ve monarşi karşıtı sokak protestoları sürüyor. Tayland ekonomisinin 2020’de yüzde 7,7 küçüldüğü bildirildi. Gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 20’sini temsil eden harap olmuş devasa turizm endüstrisinin yakın zamanda canlanması beklenmiyor.

    Dünyanın en zengin hükümdarlarından biri olan Kral Maha Vajiralongkorn’un ise 2021’de gücünü koruyarak, giderek artan uluslararası ve kamusal spot ışıklarına uyum sağlamaya çalışması bekleniyor.

    Ancak yine de salgındaki hızla artan vaka artışları ve devam eden protestoların, Tayland’ı panik ve krizin eşiğine getirdiği belirtiliyor.

  • Almanya’da vahim tablo: Krematoryumlar cesetlerle doldu

    Almanya’da vahim tablo: Krematoryumlar cesetlerle doldu

    Almanya’da Meissen kentinde yer alan krematoryumdaki yoğunluk, koronavirüsün ağır bilançosunu gözler önüne serdi. Krematoryumdaki çalışanlar, “Her ay 750’nin üzerinde koronavirüsten dolayı hayatını kaybedenlerin cesetleri geliyor. Tam kapasite çalışıyoruz. Endişeliyiz” dedi. 

    Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından bu yana 1 milyon 814 bin 565 vakanın tespit edildiği ve 37 bin 180 kişinin hayatını kaybettiği Almanya’da cesetlerin yüksek sıcaklıklarda yakıldığı bir krematoryum merkezindeki görüntüler kan dondurdu. Alman medyası,  Meissen kentindeki bir krematoryumun Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişilerdeki artış nedeniyle tam kapasiteli çalıştığını görüntüledi.

    KREMATORYUM CESETLERLE DOLDU, TAŞTI

    Kentte yer alan krematoryumdaki yoğunluk, koronavirüsün ağır bilançosunu gözler önüne serdi. Görüntülerde, krematoryumda Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden yüzlerce cesetlerinin yer aldığı tabutlarla dolup taştığı görüntülendi. Alman basınına konuşan çalışanlar, krematoryuma her ay 750’nin üzerinde koronavirüsten dolayı hayatını kaybedenlerin cesetleri geldiğini ifade etti. Çalışanlar, krematoryumunun tam kapasite çalıştığını ifade ederek,” Endişeliyiz. Her ay yüzlerce insan, uzun süredir oturup dinlendiğimizi hatırlamıyorum” dedi.

  • Fazla doz aşı yapılınca hastanelik oldular

    Fazla doz aşı yapılınca hastanelik oldular

    Almanya’da bir huzurevindeki 8 çalışana koronavirüs (Covid-19) aşılarının şırıngalarının hazırlanması sırasında yapılan hata nedeniyle fazla doz verildi. Aşı olan çalışanların 5’i hastaneye kaldırıldı.

    Olay, Almanya’nın Mecklenburg-Western eyaletindeki Stralsund kentinde bulunan bir huzurevinde meydana geldi.

    BioNTech ve Pfizer tarafından geliştirilen koronavirüs aşısında şırıngaların hazırlandığı sırada yapılan hata nedeniyle 8 huzurevi çalışanı fazla doz aldı. Çalışanlardan 5’i hastaneye kaldırıldı.

    Hastaneye kaldırılan çalışanların grip semptomları gösterdiği ifade edilirken; BioNTech’ten yapılan açıklamada, huzurevi çalışanlarının normale dönecekleri belirtildi. Fazla doz aşı alan diğer 3 çalışanın da evlerinde karantinada oldukları bildirildi.

  • Almanya’da Covid-19’dan ölen Türklerin sayısı bini geçti

    Almanya’da Covid-19’dan ölen Türklerin sayısı bini geçti

    Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle vefat eden Türklerin sayısının bini geçtiği öğrenildi.

    Yerel makamlardan edinilen bilgiye göre, bugüne kadar Türk misyonlarına, hayatını kaybeden 1006 kişinin cenaze işlemleri için müracaat yapıldı.

    Almanya’da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışmalar yürüten Robert Koch Enstitüsünden (RKI) yapılan açıklamaya göre, ülkede son 24 saatte 32 bin 195 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu.

    Böylelikle toplam vaka sayısı 1 milyon 587 bin 115’e yükseldi.

    Son 24 saatte 802 kişinin virüs nedeniyle yaşamını yitirmesiyle toplam can kaybı da 28 bin 770’e çıktı.