Etiket: Alper Gezeravcı

  • Alper Gezeravcı Dünya’ya döndü

    Alper Gezeravcı Dünya’ya döndü

    ürkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) ekibi, Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ayrıldı.

    Yaklaşık 48 saat süren yolculuğun ardından Axiom-3 ekibi Dünya’ya iniş yaptı.

    SpaceX, ayrılmanın ardından tüm uçuş ve iniş sürecinin otomatik pilot aracılığıyla gerçekleştiridiğini belirtti.

    İlk Türk astronot Alper Gezeravcı Dünya'ya döndü - 1

    YEDİ POTANSİYEL İNİŞ NOKTASI BELİRLENDİ

    Şirket, Dragon uzay aracının ISS’ten ayrılmasının iniş bölgesindeki hava koşullarına bağlı olduğunu belirtti. Atmosfere girişin ardından sürtünmenin etkisiyle yavaşlayacak olan Dragon kapsülü paraşütlerin açılmasının ardından iniş yapacak. Planlı inişin, ABD’nin Florida eyaletinin doğusundaki Atlas Okyanusu ve batısındaki Meksika Körfezi’nde bulunan 7 potansiyel iniş noktasından birine yapılması bekleniyor.

    KAYNAK: NTV

  • İlk uzay yolculuğuna dair değerlendirme

    İlk uzay yolculuğuna dair değerlendirme

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın, Dünya’ya dönüş yolculuğuna başladı. Gezeravcı, Axiom-3 ekibiyle Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonundan Çarşamba günü saat 17.20’de ayrıldı. Kapsülün hava şartlarına bağlı olarak bugün 16.30’da Dünya’ya inmesi öngörülüyor. Teorik Fizikçi Kozmolog Doç. Dr. Nihan Katırcı, Astronot Alper Gezeravcı’nın Ax-3 görevini değerlendirdi. Galaksimizdeki milyarlarca galaksiden oluşan galaksi kümesi arasında sadece biri olduğumuzu ve güneş sistemindeki üçüncü gezegen olduğumuzu ve 1995’te ilk kez keşfedilen yaşanabilir gezegenin henüz ulaşılabilir bir mesafede olmadığını (>20 ışık yılı) ifade etti.

    “ISS dünyadan sadece 400 kilometre uzakta uçakla 50 dakikalık bir sürede gidilebilir bir mesafe”

    Uluslararası Uzay İstasyonunun (ISS) yerçekimsiz ortam olduğuna dair ifadeler yer çekimi ivmesinin olmadığı gibi bir yanlış anlaşılmayı da beraberinde getirdiğini ifade eden Katırcı, “ISS dünyadan sadece 400 kilometre uzakta uçakla 50 dakikalık bir sürede gidilebilir bir mesafe, yerçekimi dünya yüzeyinden sadece yüzde 10 daha az. ISS kararlı yörüngesini korumak için 28 bin kilometre/saat hızla dönüyor, bu nedenle ağırlıksız bir ortam sağlanıyor, ağırlığınız hala var ama onu dünya yüzeyi tarafından dengeleyen tepki kuvveti yok” dedi.

    “Kütleçekim bir kuvvet değil”

    Albert Einstein’ın kütleçekim kuramından önce özel görelilik kuramına değinen Doğuş Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Nihan Katırcı, “Kütleçekim bir kuvvet değil, Einstein’ın Newton’dan farkı zamanı da konum gibi gözlemciye göre değiştiğini kabul edip, dört boyutlu uzay zamanı, doğada maksimum bir iletişim hızı (ışık hızı) olması gerektiğini düşünmesi; bu düşünce Kopernik devrimi sayesinde öğrendiğimiz şekilde, temel fizik yasaları herkes için aynı şekilde çalışıyor. Bu şekilde aslında iki cismin birbirine bir kuvvet uygulamadığı uzay zamanın kütle tarafından büküldüğünü ve bükülen uzay zamanın diğer kütleyi çektiğini keşfetti. GPS teknolojisini her an kullanıyoruz, ama Einstein bu teorilerin oluşma evresinde de doğuş evresinde de zerre kadar teknoloji kaygısı gütmüyordu çünkü bilim adamının böyle kaygıları olmaz, özgür düşünmek, düşünceyi özgürleştirmek bu sayede olur” şeklinde konuştu. Katırcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “29 Nobel ödülüne ev sahipliği yapan İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nin içindeki DAMPT (Department of Applied Mathematics and Theoretical Physics) Uygulamalı Matematik ve Teorik Fizik Merkezinde teknoloji sanayi anlamında hiç bir katkısı olmayan yüzlerce bilim insanı araştırmacı istihdam ediliyor. Hawking, Barrow gibi alanında öncü bilim insanları temel bilimlere katkı sağlamak amacıyla kimsenin gündelik hayatını etkilemeyecek (diye düşünülen) konularda çalışıyor. Caltech ve MIT Üniversitelerine bağlı Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory (LIGO) Kütleçekim Dalgaları Lazer Girişimölçer Gözlemevi 40 yıl süreli bir proje olarak desteklendi ve milyonlarca araştırmacıyı istihdam etti ve sonunda kütleçekim dalgalarını gözlemlediler. Uzay çalışmalarına bu bakış açısı ile yaklaşılması gerekiyor.”

    “Uzay teknolojisinin tek başına bir ülkenin geliştirmeye çalışacağı bir şey değildir”

    Son olarak, uzay çalışmalarının önemine vurgu yaparak 2025’ten sonra tek uzay istasyonunun Çin Uzay İstasyonu (CSS) olacağını söyleyen Katırcı, “Sonuç olarak ülkelerin yirmi yıllık kalkınma, ‘bilimde ve sonra da teknolojide’ planlarında bu çalışmaların önemi büyük. Üstelik Hindistan’ın 1969’da Japonya’nın 2003’te uzay ajanlarının kurulduğu ve şu anki uzay bütçelerinin bizim bütçemizin (TUA 2023 bütçesi 2 milyon) 70 katı olduğunu düşünürsek. Hindistan’ın bu kadar erken kurulmuş uzay ajansına karşın ilk uydusunu Sovyetler Birliğinin atması, ilk roketinin Almanlar tarafından yapılması da uzay teknolojisinin tek başına bir ülkenin geliştirmeye çalışacağı bir şey olmadığını gösteriyor. 50-60 yıl gibi bir sürede şekillenecektir” şeklinde konuştu.

  • Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu başladı

    Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu başladı

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) ekibi, Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ayrıldı.

    Axiom Space, aralarında Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı’nın da içinde yer aldığı Ax-3 ekibinin, Dragon kapsülüyle ISS’den ayrılışını canlı olarak yayınladı.

    Dönüş yolculuğunun yaklaşık 48 saat sürmesi bekleniyor. Kapsülün cuma günü 16.30’da Dünya’ya inmesi öngörülüyor.

  • İlk Türk astronot Gezeravcı’nın Dünya’ya dönüşü yine ertelendi

    İlk Türk astronot Gezeravcı’nın Dünya’ya dönüşü yine ertelendi

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın Dünya’ya yolculuğu üçüncü kez ertelendi. Uzay taşımacılığı şirketi SpaceX tarafından yapılan açıklamada, Gezeravcı’nın da aralarında bulunduğu Ax-3 ekibinin uzaydan Dünya’ya dönüş yolculuğunun, inişin gerçekleşeceği Florida kıyılarındaki olumsuz hava şartlarının devam etmesi nedeniyle ertelendiği belirtildi. Mürettebatın sağlıklarının yerinde olduğu vurgulanan açıklamada, “Ekipler, bir sonraki uygun kenetlenme fırsatı için hava şartlarını izlemeye devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

    Ax-3 ekibinin Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ne zaman ayrılacağı paylaşılmadı.

    2 kez ertelendi

    ISS’ten 2 Şubat’ta ayrılması beklenen Ax-3 ekibinin dönüşü, Florida kıyılarındaki olumsuz hava şartları nedeniyle önce 5 Şubat Pazartesi’ye, daha sonra ise 6 Şubat Salı’ya ertelenmişti.

    19 Ocak’ta fırlatılmıştı

    Gezeravcı ve beraberindeki 3 astronotu SpaceX’in Dragon uzay aracıyla yörüngeye taşıyacak olan Falcon-9 roketi, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden 19 Ocak saat 00.49’da başarılı bir şekilde fırlatılmıştı. Dragon uzay aracı, yaklaşık 36 saat süren uzay yolculuğunun ardından 20 Ocak TSİ 13.40’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenmişti. Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kaldığı 14 gün boyunca programına uygun şekilde 13 deneye imza attı.
    (FBY-ŞG-D)

  • Adadan Uzaya: “Alper Abi cevap bekliyoruz”

    Adadan Uzaya: “Alper Abi cevap bekliyoruz”

    Balıkesir’in Marmara İlçesinde (Marmara Adası) bulunan Saraylar İmam Hatip Lisesi öğrencileri, kendilerine yardımcı olan Okul Müdürü Okan Keskin ve Öğretmenleri Ömer Sağır’ın yardımları ile Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ile telsiz üzerinden irtibata geçti. Çağrıda bulunan öğrencilerin gözü kulağı istasyonda göre yapan Alper Gezeravcı’dan gelecek haberde. ISS- Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunan Alper Gezeravcı ile telsiz üzerinden görüşme yapmak isteyen Saraylar Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri günlerdir yoğun uğraş veriyor. Okullarında kurulan Amatör Telsiz İstasyonundan ISS’yi gece gündüz takip eden öğrenciler uzay istasyonunda bulunan Türk Astronot Alper Gezeravcı’dan gelecek cevap çağrısını heyecanla bekliyorlar.
    Kendi yaptıkları anten ile seslerini ISS’e ulaştırmayı başaran lise öğrencileri ISS’de bulunan sistemler aracılığı ile Avrupa’dan birçok amatör telsizci ile bağlantı kurdular. Astronotların henüz çağrılarına cevap vermediğini söyleyen gençlerin kulağı 400 kilometre yukardan gelecek seste. Tatil dönemi olmasına rağmen günde 2 3 defa okula gelen öğrenciler, zaman zaman da araziye çıkarak Alper Gezeravcı’nın amatör telsiz çağrı işaretini kullanarak çağrı yapıyorlar. Öğrencilerin büyük bir gayretle astronotlara seslerini ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Okul Müdürü Okan Keskin, “Bu yılın Türkiye Yüzyılı olması münasebetiyle gerçekleşen ülkemizin insanlı ilk uzay misyonunun heyecanını öğrencilerimizle birlikte yaşamak istedik. Bu sebeple amatör telsizci olan matematik öğretmenimiz Ömer Sağır’ın telsiz ekipmanlarını kullanarak okulumuz bünyesinde bir amatör telsizcilik eğitim istasyonu kurduk. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü okulumuza özel uluslararası çağrı işareti tahsis etti. Öğrencilerimiz kendi emekleri ile bir anten yaptılar. Tatil boyunca büyük bir istekle gece gündüz okula gelerek uluslararası uzay istasyonuna çağrı yapıyorlar.Alper Gezeravcı’nın sesini kendi sistemlerimizle okula doğrudan telsiz bağlantısı ile duyduk. Ancak randevumuz olmadığı için o esnada çağrı yapmadık. Öğrencilerimiz ISSe bağlanan diğer ülkelerin amatör telsizcileri ile görüşme yaptılar. Bu etkinliğin öğrencilerimizde oluşturduğu vizyon ve zihin patlaması bizi çok memnun etti” dedi.
    12. sınıf öğrencisi Muhammet Mustafa Altun, “Yaşadığımız adada imkânlar çok kısıtlı. Özellikle kışın yapacak çok fazla şey bulamıyoruz. Bu yüzdenokulumuzda amatör telsiz kulübü açılınca hemen katılmak istedim.
    Alper Abi uzaya çıktığından beri her gün gece gündüz uluslararası uzay istasyonunu takip edip çağrı yapıyoruz. Öğretmenlerimiz bize astronotların cevap vereceğini söyledi ancak istasyondaki telsizle irtibat sağladığımız halde henüz cevap vermediler. Biz kendi yaptığımız antenle uzaya sesimizi ulaştırmanın heyecanını yaşıyoruz. 12. sınıf olduğum için mezun olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Bu faaliyetin bitmesini istemiyorum” dedi.

  • Alper Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu ertelendi

    Alper Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu ertelendi

    Astronot Alper Gezeravcı’nın dönüş yolculuğunda erteleme yapıldı. SpaceX, Florida kıyılarındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle, Alper Gezeravcı’nın içinde bulunduğu Ax-3 ekibinin ISS’ten ayrılışının ertelendiğini duyurdu. Dragon kapsülü en erken 5 Şubat Pazartesi günü ISS’ten ayrılacak. Gezeravcı’nın bugün Türkiye saatiyle 14.00’te ISS’ten ayrılması bekleniyordu. Ax-3 ekibi için dün uğurlama töreni düzenlenmişti.

    BAKAN KACIR’DAN AÇIKLAMA

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Kacır, bir sonraki ayrılmanın (tahmini) 5 Şubat 2024 saat 17.00’da gerçekleşeceğini, Dünya’ya dönüşün de 6 Şubat 2024’te saat 17.50’de beklendiğini söyledi.

    14 GÜNDE 13 DENEY YAPTI

    Alper Gezeravcı, 14 günlük uzay görevi sırasında 13 deney gerçekleştirdi. Gezeravcı sosyal medya mesajında, “Uzayda yaptığım deneyler, Dünya’nın sınırsız güzelliklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Attığımız her bir adım Dünyamızın geleceği için.” ifadelerini kullandı.

    DÜNYA’YA GERİ DÖNÜŞ NASIL OLACAK?

    Gezeravcı ve beraberindeki 3 astronot, Uzay istasyonuna kenetli halde 14 gündür kendilerini bekleyen Dragon kapsülüne geçecek.  Dünya’ya dönüş yolculuğu ise 12 saat sürecek.

    Kapıların kapatılmasının ardından, uzay istasyonundan ayrılacak kapsül daha sonra kontrollü olarak yavaşlayıp dönüşe geçecek. Atmosfere girişi sırasında saatte 27 bin kilometre hızla ilerliyor olacak.

    Ses hızının 20 katını aşan bu süratte, kapsülün dış katmanındaki sıcaklık 7 bin derecenin üzerine çıkıyor. Bu sıcaklığa karşı SpaceX, PICA denen ısı kalkanını kullanıyor.

    Atmosfere girişin ardından sürtünmenin etkisiyle yavaşlayan Dragon Kapsülü paraşütlerin açılmasının ardından iniş yapacak.

    Planlı inişin, ABD’nin Florida eyaletinin doğusundaki Atlas Okyanusu ve batısındaki Meksika Körfezi’nde bulunan 7 potansiyel iniş noktasından birine yapılması bekleniyor.

  • Tarihi uzay yolculuğu tamamlandı

    Tarihi uzay yolculuğu tamamlandı

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde yer aldığı Ax-3 ekibi için Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) uğurlama töreni düzenlendi. Ax-3 ekibinin 3 Şubat’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan ayrılması bekleniyor. Dünyaya dönüş yolculuğu ise 12 saat sürecek.

    “Onur ve mutluluk duyuyorum”

    Axiom Space, aralarında ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın da bulunduğu Ax-3 ekibi için hazırlanan veda törenini canlı olarak yayımladı. Gezeravcı, veda töreninde yaptığı konuşmada, “Gurur duyduğumuz tarihimizin devamı niteliğinde adım attığımız yeni Türkiye Yüzyılı’nda icra ettiğimiz Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirmiş olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.

    “Hikayenin başlangıç noktası”

    Gerçekleştirdikleri bu görevin geleceğin teminatı gençler için ilham verici bir başlangıç olmasını dileyen Gezeravcı, “Bu, bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası değil. Bundan sonraki yolumuz tüm milletimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.

    13 bilimsel deneye imza attı

    Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kaldığı 14 gün boyunca programına uygun şekilde 13 deneye imza attı.

    Miyeloid

    Gezeravcı, “Miyeloid” deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin, astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı.

    Miyoka ve Uyna

    Uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlayacak “Miyoka” deneyini yapan Gezeravcı, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkı sunması beklenen “Uyna” deneyini de gerçekleştirdi.

    Message

    Yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıran “Message” deneyine ilişkin de çalışmalar yürütüldü.

    Pranet ve Gmetal

    Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer’in proje yöneticiliğini yaptığı “Pranet” deneyini de gerçekleştiren Gezeravcı, TÜBİTAK MAM’dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil’in proje yöneticisi olduğu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan “Gmetal” deneyine de imza attı.

    Extremophyte

    Gezeravcı, ayrıca, Tuz Gölü’nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran “Extremophyte” deneyini yaptı.

    Crıspr-Gem ve uzman

    Gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan ” Crıspr-Gem ” ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı “uzman” deneyleri de bu süreçte gerçekleştirildi.

    Algalspace ve Vokalkord

    Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran “Algalspace” ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak “Vokalkord” deneylerini de sürdürdü.

    Oksijen saturasyonu

    “Oksijen Saturasyonu” deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflendi.

    Metabolam

    Gezeravcı, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlayan “Metabolom” isimli deneyiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) son bilimsel çalışmasını gerçekleştirdi.

  • Astronot Gezeravcı için ISS’te veda töreni düzenlenecek

    Astronot Gezeravcı için ISS’te veda töreni düzenlenecek

    Bakan Kacır sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Artık bizim de istasyonda adımız, uzayda izimiz var” notunu düşerek, “Bugün 17:50’de Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ‘Veda Töreni’ düzenlenecek” ifadelerini kullandı.

  • Erdoğan’dan muhalefete Alper Gezeravcı tepkisi

    Erdoğan’dan muhalefete Alper Gezeravcı tepkisi

    Erdoğan, Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya gönderilmesi ile ilgili ’turistik gezi’ yorumlarına ilişkin de, “Esasen bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez. İnşallah önümüzdeki dönemde kendi roketimizi işte bu programlarla yetiştirdiğimiz astronotlarımızla uzaya göndereceğiz. Bakalım o zaman bu güruh, kendi roketimize nasıl bir kulp takacak yaşayıp göreceğiz” ifadelerini kullandı.

    AK Parti’nin Eskişehir Aday Tanıtım Toplantısı sonrası gençlerle buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere yönelik yapılan çalışmaları ve projeleri anlattı. Çeşitli müjdeler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin merak ettiği soruları da yanıtladı. Uzay çalışmaları hakkında müjde vererek, astronot yetiştirme programına değinen Erdoğan, Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya gönderilmesi ile ilgili ’turistik gezi’ yorumlarına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

    “Birilerinin gündemi de, önceliği de başka. Kafaları öylesine karışık, kalpleri öylesine nasır tutmuş durumda ki, milletin ortak sevinçlerinden rahatsızlık duyacak, ülkenin ortak kazançlarını sabote etmeye kalkacak kadar zavallı bir haldeler. Ufukları kendi bireysel hırslarından ibaret olan bir güruh, ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın yaptığı işe ne dediler? ’Turistik gezi.’ Ayıptır. Ne dediler? ’Bu kadar para harcanır mı?’ Evet, devlet olursan adam gibi adam olursan harcanır. Bu turistik gezi değil. Bu sizleri, bu nesli işte uzaya hazırlamak için atılmış adımlardır. Tabii bu işler Bay Bay Kemal’in musluk açılışına benzemez. Ne yapıyordu İstanbul’daki başkanları? Alıyor, götürüyor İstanbul’a orada musluk açılışı yapıyorlar. Ne yapıyorlar? Buradaki gibi bol bol heykel dikmeye gidiyorlar. Internet üzerinden yaptıkları toplantıyı teknoloji devrimi sanmaya, başkalarının bitirdikleri işin düğmesine basıp sahiplenmeye benzemez bunlar. Bu işlerin her birinin arkasında çok büyük vizyon, çok büyük hazırlık, çok büyük emek, çok büyük gayret var. Esasen bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez. İnşallah önümüzdeki dönemde kendi roketimizi işte bu programlarla yetiştirdiğimiz astronotlarımızla uzaya göndereceğiz. Bakalım o zaman bu güruh, kendi roketimize nasıl bir kulp takacak yaşayıp göreceğiz. Bunları söylerken elbette gençlerimizin daha pek çok beklentisi, sıkıntısı, derdi, tasası olduğunu da biliyoruz. Hepsi de gündemimizde. Şundan emin olun, gençlerimizin daha önceki meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü meselelerini de, bundan sonra ortaya çıkan meselelerini de yine biz çözeriz. Çünkü biz gençlerimizi araç olarak değil, yol arkadaşı olarak, geleceğimizi emanet edeceğimiz cevherler olarak görüyoruz.”

    “Gençlerin önünü her alanda biz açtık”

    AK Parti ile gençlerin her alanda önünün açıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “Bürokraside, üniversitede, iş dünyasında partimizin gençlik kollarında birlikte çalıştığımız binlerce isim biliyoruz. Görüldüğü gibi gençlerimizin önünü her alanda biz açtık. Tabii bunun için sizlerin kendinizi çok iyi yetiştirmeniz gerekiyor. Bu konuda ben sizlere güveniyorum. Rahmetli üstadın, ‘Zaman bendedir ve mekan bana emanettir’ şuurunda gençlik idealini bugün gerçeğe dönüştürecek olan nesil sizsiniz. Kim var diye seslenildiğinde sağına ve soluna bakmadan fert fert ’Ben varım’ cevabını veren, ’Benim olmadığım yerde kimse yoktur’ inancına sahip gençlik hayalimizi asla kaybetmeyeceğiz. Gençler, öyleyse şimdi soruyorum size. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymaya hazır mıyız? Surda açılan mukaddes gedikten akın akın Türkiye Yüzyılı’na doğru koşmaya hazır mıyız? Artık ne yandan esersen es dediğimiz rüzgarın yönüne bakmadan hedeflerimize yürümeye hazır mıyız? ’Mukaddes emaneti ne yaptınız’ diye sorulduğunda alnı ak bir şekilde cevabımızı vermeye hazır mıyız? Medeniyetimize, inancımıza, tarihimize, kültürümüze layık bir şahlanışta ayağa kalkmaya hazır mıyız? İşte benim milletimin gençliği bu. İşte benim gönlümün geçtiği bu. İşte benim geleceğimin gençliği bu. Rabbim hepinizden razı olsun. Sevgili gençler hayat, doğumdan ölüme kadar süren ve nesillerden nesillere aktarılan bir bilgi, tecrübe, birikim devridaimidir, mücadele sürecidir. Kendinizi geliştirmeyi ve mücadeleyi bıraktığınız anda maddi ve manevi her anlamda yıkıma uğramanız kaçınılmazdır. Her kuşak bir sonraki için önden giden aklı mesabesindedir. Ben sizin bu heyecanınızı görünce 31 Mart akşamını, artık Nebi kardeşimin emaneti devraldığı akşam olarak görüyorum. Siz şu anda karanlığı aydınlatan gençlersiniz. 31 Mart gecesini de sizler aydınlatacaksınız.”

    “Gençlerimize taahhüt ettiklerimizi 8 ayda gerçekleştirdik”

    Genel seçimlerde gençlere yönelik verilen sözlerin 8 ay içerisinde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Erdoğan, “Türk siyasetinde gençleri merkezine alan tek parti AK Parti’dir. Siz bakmayın birilerinin seçim arifesi gençlik edebiyatı yaptıklarına. Onlar, sadece bu işin lafını etmeyi bilir. Onlar, sadece bu işin istismarını yapmayı bilir. Onlar sadece gençleri yalanlarına alet etmeyi bilir. Biliyorsunuz, mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri için milletimizin takdirine sunduğumuz seçim beyannamemizde gençlerimize yönelik taahhütlerimiz vardı. Seçimlerin üzerinden henüz 8 ay geçmişken, biz bu taahhütlerin hepsini de gerçekleştirdik. İndirimli telefondan ücretsiz internete, üniversite kredi ve burslarının yükseltilmesinden yeni evlenen çiftlere kredi desteğine kadar tüm sözlerimizi tuttuk veya adımını attık. Belediyelerimiz de gençlerimize hizmet konusunda adeta yarış içinde. Sadece son mahalli idareler seçiminin yapıldığı 2019’dan bugüne kadar AK Partili belediyeler, gençlerimizin hizmetine binin üzerinde spor salonu yaptık, binin üzerinde. Çeşitli büyüklükte 621 millet kıraathanesi ve kütüphanesi. Şimdi millet bahçelerine kadın kıraathaneleri yapacağız. Nebi kadınlar için kıraathane yapacağız. Çünkü AK Parti, bir farklılığın ortaya çıktığı oluşumdur. Donanımlarıyla beraber 555 gençlik merkezi ve 541 bilgi evi, hayatın lezzetlerini tadabilmeleri için 525 yöresel lezzet mekanı. Çok amaçlı faaliyetlere hizmet edecek 464 konferans salonu ve 256 tiyatro salonu. Gelişmelerine katkıda bulunmak için 205 müze, 76 bilim merkezi, 51 dijital kütüphane, diğer bilimlerle birlikte yaklaşık 4 bin 300 tesisi sunduk. Sevgili gençler, dikkat ediniz bunlar sadece son 5 yılda sizlere kazandırdığımız hizmetler” diye konuştu.

    Gençler sizlerle gurur duyuyorum”

    Konuşmasında tarihi örnek gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

    “Şayet biz kendi zihin ve gönül hazinemizi sizlere yani ardımızdan gelen nesillere açmazsak tarih önünde sorumlu oluruz. Gençlerimiz de gerçekleştirdiğimiz buluşmaları hasret giderme yanında, işte böyle bir paylaşımın da vesilesi haline getirmeye çalışıyoruz. Gençler ben de sizlerle gurur duyuyorum. Ve Rabbime hamlediyorum. Ya Rab bana böyle genç, dinamik yol arkadaşları nasip ettiğin için sana hamdolsun. Her ne kadar gelişen, teknolojiyle birlikte çeşitlenen yeni iletişim mecraları, klasik usulleri tehdit ediyor olsa da biz onları da kullanarak sizlerle muhabbetimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla birlikte tesis edilen küresel nizamın temellerinden sarsıldığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda kararlılıkla ilerlerken, hiçbir mecrayı ve hiçbir mesajı ihmal etme lüksümüz yok. Bunun için hem yüz yüze hem yaygın olarak kullanılan diğer mecraları kullanarak herkesle ama özellikle de gençlerimizle yakın teşviki mesai yapacağız. Hem kendimizi sizlere anlatacağız hem sizlerin çağı kucaklamanın ötesinde geleceğe uzanan hayallerinden istifade edecek hem de heyecanımızı birleştirerek sinerji oluşturacağız.”

  • Alper Gezeravcı sorular yanıtladı

    Alper Gezeravcı sorular yanıtladı

    Uzaya çıkan ilk Türk vatandaşı Alper Gezeravcı, Türkiye Uzay Ajansı’nda bulunan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    “Bizlere bu onur ve gururu yaşatan, Türk milletine uzay kadar sonsuz müteşekkirim”

    Gelecek nesillerin hayalini gökyüzünün ötesine, uzayın derinliklerine aktardığını dile getiren Gezeravcı, “Benim buradaki varlığımdan ziyade, beni buraya taşıyan şanlı bayrağımızın, istasyonda asılı olduğu yerden her geçişimde, iradesi ve kararlılığı ile buraya adım atan devletimizin, milletimize yaşattığı mutluluk, gurur ve heyecanı hissediyor ve ürperiyorum. Ülkemin yanımda olduğunu bilmek, desteğini hissetmek çok değerli, bana yaşattığı gurur çok büyük. Uzayı, uzayda kalıcı insan varlığının simgesi olmuş bu istasyonu tarif edebilirim; ama yaşadığım gururu tarif etmek çok zor. Bizlere bu onur ve gururu yaşatan, Türk milletine ve iradesi ve kararlılığı ile buraya adım atan devletimize uzay kadar sonsuz müteşekkirim” ifadelerini kullandı.

    “Havacılık eğitim ve tecrübelerim, bu eğitim süreçlerini çok rahat geçirmeme vesile oldu”

    Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşmadan önce havacılık eğitim ve tecrübelerinin yanı sıra görevin, fizyolojik gerekliliklerini karşılamaya yönelik alçak basınç çemberi ve santrifüj eğitimleri aldıklarına değinen Gezeravcı, “Bu eğitimlerde, bir uzay aracının fırlatma ve yörüngede seyir şartlarında ani ivmelenmelerini çok kısa sürede yaşamanın insan vücudundaki etkilerinin ne olduğu ve bu maruz kalınan etkilere karşı nasıl mukavemet gösterileceği konusunda eğitim verildi. Vücudumuz yerçekimi kuvvetine maruz kalırken, görevlerimizi yerine getirebilmek için gerekli bedensel yeteneklerimizi geliştirdik. Geçmiş havacılık eğitim ve tecrübelerim, bu eğitim süreçlerini çok rahat geçirmeme vesile oldu. Ardından, fırlatmanın gerçekleştirileceği Falcon-9 roketi ve Dragon uzay aracının normal operasyonuna ve her ihtimale karşı acil durum senaryolarına yönelik eğitimleri aldık. Sonrasında ise, uzay istasyonunun normal operasyonu ve acil durum prosedürlerini öğrendik. Ardından, kendi görevimize özgü ve gerçekleştireceğimiz bilimsel deneylerin teorik ve sonrasında uygulamalı eğitimlerini, Türk bilim adamlarımızın da katkılarıyla, tamamladık. Son olarak ise, görevin sonunda dünyaya dönüş sürecinde karşılaşabileceğimiz, suya iniş sonrası acil durum senaryoları için hayatta kalma eğitimleri aldık” dedi.

    “Yüz çehrem dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor”

    Uzaya ilk çıktığımız andan itibaren vücudumda bazı belirgin değişiklikler meydana geldiğini belirten Gezeravcı, şöyle devam etti:
    “Uzay ortamını, dünyadakinden ayıran en önemli fark yerçekimi ve hissettiğimiz etkilerin bir çoğu buna bağlı. Örneğin, burada, normalde, tüm vücuduma dağılması gereken sıvılar, yer çekimi olmadığı için üst kısımlarda birikiyor. Yüz çehrem bu nedenle dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Yerçekimi olmadığı için, normalde vücut ağırlığımı taşıyan iskelet ve kas sistemim, burada aynı yükü hissetmiyor. Bu da kemik yoğunluğumun ve kas kütlemin burada zaman içinde azalmasına neden oluyor. Bundan dolayı, görevimizin planlı takvimi dahilinde, yerdeki eğitim sürecinde pratik ettiğimiz şekilde, bu etkiyi azaltmak için özel egzersiz programlarımızı uyguluyoruz. Ben şu an için bunu fazla hissetmesem de uzun süreli uzay görevlerinde bu durum çok daha fazla hissediliyor ve önemli hale geliyor. Ayrıca, yine vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıkları oluşabiliyor. Çok şükür, şu ana kadar ben böyle bir problem yaşamadım. Hem Türk hem de yabancı bilim insanları tarafından, uzayda yaşamanın vücut üzerindeki etkilerini anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütülüyor. Hatta, ben de bu konuda Türk Bilim insanlarının çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı çalışmalar yürütüyor ve veriler topluyorum.”

    “ISS’in 25 yıllık tarihinde ilk kez bu kadar fazla ülkeden astronot aynı anda burada bulunuyor”

    Uluslararası Uzay İstasyonu’nda birçok ülkeden astronotların bulunduğu ve onların hangi faaliyetlerde bulunduğu sorusuna Gezeravcı, “Kalabalık bir astronot ekibi ile görev yapıyoruz. Bizim görevimiz, ISS’in 25 yıllık tarihinde iz bırakan ayrıntısı en kalabalık millet topluluğu. Görev Komutanımız daha önce NASA bünyesinde görev yapmış ve 5 kez uzaya çıkmış çok tecrübeli bir astronot. İtalya ve İsveç’ten 2 arkadaşımla birlikte toplam 4 kişilik bir ekibiz. Ayrıca, biz Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştığımızda, bizi halihazırda orada görevde olan ABD, Danimarka ve Japonya’dan astronot arkadaşlarımız karşıladı. Şöyle güzel ve sıradışı bir ayrıntıyı da aktarayım: Bizim gelişimizle birlikte, ISS’in 25 yıllık tarihinde ilk kez bu kadar fazla ülkeden astronot aynı anda burada bulunuyor. Şu anda burada 7 farklı ülkeden, 9 farklı milliyetten astronot bir arada görev yapmakta” diye konuştu.

    “Uzay istasyonuna gelmeden yiyeceklerimiz buraya gönderildi”

    Beslenme rutinlerinin dünya ile aynı olduğunu belirten Gezeravcı, “Günde 3 öğün besleniyoruz. Nisan ayında Amerika’ya gelir gelmez, eğitim programımızın en başında planlanan faaliyetlerden birisi, uzayda yiyeceğimiz gıda ve içeceklerin seçimleriydi. 70 civarında yemek ve 30 civarında içecek alternatifini gıda mühendisleri eşliğinde denedik, tercihlerimizi belirledik. Gıda ve içecekleri belirlerken ana kriter; günlük hedeflenen kalori miktarını tutturmak ve sağlıklı beslenmekti. Sonrasında belirlediğimiz gıda ve içecekler istasyonda kalacağımız süreye uygun olarak hazırlandı; ve fırlatma öncesinde kargo olarak taşınmak üzere paketlendi. Hatta biz daha uzay istasyonuna gelmeden yiyeceklerimiz buraya gönderildi. Bu özel gıdaların hepsi üretim esnasında vakumlu paketler içinde hava almadan korundu. Böylece hem uzun süreler boyunca tazeliğini korudu ve bozulmadı” değerlendirmesinde bulundu.

    “Türk bilim insanları adına gerçekleştirmem gereken birçok bilimsel deney ve çalışma var”

    Uluslararası Uzay İstasyonundaki yaşamım aslında, buraya gelmeden çok önce, geniş katılımlı bir ekip tarafından tüm detaylarıyla planlandığını ve günlük rutinini aktaran Gezeravcı, şu ifadelere yer verdi:
    “Her gün sabah, günlük faaliyetlerimin başlangıcından yaklaşık 2 saat önce uyanıyorum. Kahvaltımı yapıp, günlük planlama toplantısı başlamadan, brifing içeriklerini ve günlük görev dosyalarını inceleyerek toplantıya hazırlık yapıyorum. Günlük işlerime, görev kontrol merkezi ile planlama toplantısı yaparak başlıyorum. Bu toplantıda, faaliyetlerimizin, istasyondaki diğer faaliyetlerle koordine olabilmesi için tüm günü gözden geçiriyoruz. Toplantının hemen ardından, direkt planlı görevlerimizin icrasına başlıyorum. Her biri farklı uzunluk ve içerikte günlük ortalama 12 ile 15 civarında farklı görev gerçekleştiriyorum. Bu görevlerin içerisinde ülkemizden buraya getirdiğimiz bilimsel deneyler başta olmak üzere dünya üzerinde belirlediğimiz gözlem noktalarının takibi, istasyon içerisinde bana tanımlanmış sorumlulukların yerine getirilmesi, sizlerle yaptığımız bağlantılar gibi farklı yayın bağlantılarının gerçekleştirilmesi, sağlık testlerimizin gerçekleştirilmesi, medikal numunelerin alınması vb. gerçekten aşırı dikkat ve enerji isteyen, yorucu görevler olmasına rağmen, son derece keyifli. Biliyorsunuz burada geçireceğim zaman kısıtlı ve bu kısıtlı zamanda, Türk bilim insanları adına gerçekleştirmem gereken birçok bilimsel deney ve çalışma var. Dolayısıyla, zamanımı çok iyi kullanmak ve planlı tüm faaliyetleri, aylardır hazırlandığımız şekilde eksiksiz tamamlamak zorundayım. Günün sonundaki dinlenme zamanıma kadar, bu planlı faaliyetler aralıksız şekilde devam ediyor. Görevlerin tamamlanmasının ardından, ertesi gün için kendimi hazırlamak üzere dinlenmeye geçiyorum.”