Siyah-beyazlı kulüpten konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Futbol A Takımımızın Fatih Karagümrük ile oynadığı müsabakanın 15. dakikasında geçirdiği rotasyonel travma sonrası sol diz ön çapraz bağ yaralanması tespit edilen oyuncumuz Amir Hadziahmetovic ameliyat oldu.
Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde Prof Dr. Alper Kaya ve Sağlık Kurulu Koordinatörümüz Doç. Dr. Kerem Ülkü tarafından gerçekleştirilen operasyonda oyuncumuza artroskopik ön çapraz bağ ve ALL rekonstrüksiyonu uygulandı.
Amir Hadziahmetovic’in rehabilitasyon sürecine en kısa zamanda başlanacaktır.” denildi.
Etiket: ameliyat
-
Beşiktaş’ta Amir Hadziahmetovic ameliyat oldu
-
Milli hentbolcu Beyza Karaçam, ön çapraz bağ ameliyatı oldu
Antrenman sırasında talihsiz bir sakatlık geçiren A Milli Hentbol Takımı oyuncusu Beyza Karaçam, sol bacağında oluşan ön çapraz bağ yırtılması ve buna bağlı olarak da menisküs yaralanması sebebiyle ameliyat oldu. Memorial Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Haldun Orhun tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyonla sağlığına kavuşan milli sporcu, fizik tedavi ve rehabilitasyon desteği sonrası yeniden sahalara dönecek.
Gerçekleştirilen operasyonla ilgili bilgi veren Haldun Orhun, “Beyza, hastanemize geldiğinde sol dizinde ön çapraz bağ yırtığı mevcuttu. Modern cerrahi yöntemlerle ön çapraz bağ ameliyatı ve menisküs onarımı tedavisi uyguladık. Yakında fizik tedavi çalışmalarına başlayacağız, hızlı bir iyileşmeyle yakın zamanda aktif spora dönmesini arzuluyoruz” dedi.
Bağ yırtıklarının çoğunlukla gençlerde ve sportif aktivite yapan sporcularda görülen sakatlanmaların başında geldiğini anlatan Orhun, “Spor sırasında meydana gelen, sporcuların aktif spor faaliyetlerini ve günlük yaşantılarını olumsuz yönde etkileyen ön çapraz bağ yaralanmaları oldukça sık karşılaşılan durumların başında geliyor. Bağ yaralanmaları sporcunun aktif spor faaliyetlerini etkilediği gibi günlük yaşantısını da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Vücudumuzun en büyük ve harekette hayati önem taşıyan eklemi olan dizimizde, fonksiyonların yerine getirebilmesi ve güçlü olabilmesi için ön çapraz bağların tam anlamıyla işlevini görmesi gerekiyor. Ön çapraz bağ yırtılmalarında uygulanan artroskopik cerrahi (kapalı ameliyat) müdahaleyle sporcuların kısa sürede fonksiyonel bir dize kavuşmasını sağlıyoruz. Sporcular, ameliyattan sonra ortalama 3 haftada tam olarak günlük hayatlarına, 3 aydan 6 aya kadar kısa bir sürede ise profesyonel spor faaliyetlerine geri dönebiliyor” diye konuştu.
Hırvatistan’ın HC Lokomotiva Zagreb takımında forma giyen Beyza Karaçam, A Milli Kadın Hentbol Takımı forması ile son olarak EHF EURO 2024 6. Eleme Grubu maçlarında oynarken, 2023 IHF Dünya Şampiyonası Avrupa Elemeleri ve 5. İslami Dayanışma Oyunları’nda şampiyon olan takım kadrolarında da yer almıştı. Karaçam’ın hentbol sahalarına en kısa sürede dönmesi bekleniyor.
-
Timektomi ameliyatı yapılan ilk çocuk
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde ilk defa çocuk hastaya timektomi ameliyatı yapıldı. Myastenia gravis rahatsızlığından dolayı hastaneye gelen 16 yaşındaki genç kız, yapılan tetkikler sonrasında tedaviye alındı. Tedavinin ardından ilk defa gerçekleştirilen timektomi ameliyatına alınan genç kızın sağlık durumunun iyi olduğu ve şikayetlerinin azaldığı tespit edildi.
Yapılan timektomi ameliyatının hastalığın tedavisi ve klinik seyrine katkı sağladığını ifade eden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Ağar, “Myastenia gravis (MG) anormal nöromusküler iletimin neden olduğu otoimmün bir hastalıktır. MG’li hastalarda görülen timus bezi anormallikleri; yüzde 10-15 olguda timoma, yüzde 70 olguda ise lenfoid folliküler hiperplazi şeklindedir. Yaptığımız ameliyatlarla buna bağlı semptomları ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Gelişen teknolojiler ve yeni cerrahi teknikler ile yapılan timektomi ameliyatları daha az komlikasyonlu ve daha konforlu hale gelmiştir. Son yıllarda göğüs cerrahi alanında sık kullanılmaya başlanan VATS ile daha küçük kesilerden bu ameliyatları yapabilmekteyiz. Biz de hastanemizde bu yöntemi tek kesiden UNI-VATS ile yaparak bu gelişime dahil oluyoruz. İlimizde erişkin hastalara yaptığımız bu vakalara yakın zamanda 16 yaşında bir çocuk hastamızı da ekleyerek bir ilke imza atmış olduk. Hastamız ameliyat sonrası iki gün takip edilerek şifa ile taburcu edilmiştir. Bu başarılı ameliyatın gerçekleştirilmesinde büyük destekleri olan ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Hastanın spesifik durumu sebebiyle anestezi uygulamasının son derece hassas olduğunu vurgulayan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uzm. Dr. Gülay Gül, “16 yaşında miyastenia gravis tanısı olan bayan hasta timektomi açısından göğüs cerrahisi kliniğince tarafımıza danışıldı. Ameliyat öncesi çocuk nörolojisi ile beraber değerlendirilen hasta, ameliyat sırasında uygulanacak anestezi yöntemi açısından değerlendirildi. Anestezisi özellikli olan hasta için ameliyathanede uygun hazırlıklar yapılarak ameliyata hazır hale getirildi. Ameliyat sonrası hastamız sorunsuz bir şekilde servise gönderildi” ifadelerini kullandı.
-
‘Whipple’ ameliyatıyla hayata tutundu
60 yaşındaki Selime Özdemir, uzun süre önce şişkinlik ve mide ağrısı şikâyetleri ile bir sağlık kuruluşuna başvurdu. Yapılan tetkiklerinde pankreas başında yaklaşık 4×4 santimetre boyutunda kistik kitle belirlenmesi üzerine hasta, Medical Park Ordu Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Salih Can Çelik’e başvurdu. Hekimin yaptığı tahlil ve tetkiklerin ardından hastaya cerrahinin en zorlu ameliyatlarından biri kabul edilen ve Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılabilen ‘whipple ameliyatı’ yapılması kararı verildi.
Ordu’da ve çevre bölgelerde zorlu cerrahi operasyonlar gerçekleştiren Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Salih Can Çelik, uzun yıllardır Ordu’da yapılmayan whipple ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Çelik ve ekibinin yaptığı müdahale, 60 yaşındaki hastanın iyileşmesi adına umut ışığı oldu.
“Whipple ameliyatı, pankreas hastalıklarında etkin rol oynuyor”
Hastanelerinde ileri teknolojik cihazlar ve tıbbi donanıma sahip olduklarını söyleyen Opr. Dr. Çelik, yaklaşık 5 saat süren operasyonun başarılı sonuçlandığını söyledi.
Opr. Dr. Çelik, “Safra yolu ve pankreas tümörleri son derece sinsi seyreden hastalıklardır. Tanı konulması zordur, genellikle de rutin kontrollerde tesadüfen tespit edilir. Hastamız Selime Özdemir rutin kontrolleri sırasında yapılan ultrasonografide, pankreasında kitle şüphesiyle başvurdu. Hastanın genel sağlık durumu, medikal geçmişi ve mevcut semptomlarına dayanarak yapılan kapsamlı testler ve muayeneler sonucunda, maalesef pankreas bölgesinde kistik pankreas kitlesi tespit edildi. Bu zorlu durumdan hastamızı kurtarmak için whipple ameliyatı yapılmasına karar verdik. Hasta ve yakınları ile durumu görüştük, ameliyat hazırlıklarımızı tamamladık. Yaklaşık 5 saat süren operasyon sonrası pankreasın baş kısmı, on iki parmak bağırsağı (duodenum), safra kesesi, midenin çıkış kısmı, safra kanalının bir kısmını aldıktan sonra gerekli anastomozlar (organların dikilmesi) yapılarak ameliyat sonlandırıldı. Hastamızı kontrol amaçlı yoğun bakımda takip ederek ertesi gün serviste takiplerine devam ettik. Yaklaşık 1 hafta servis takibinden sonra hastamızı sağlıkla taburcu ettik” ifadelerine yer verdi.
“Karın ağrınızın sebebi olabilir”
Opr. Dr. Çelik, pankreasın kistik tümörleri ve dikkat edilmesi gerekenlere değinerek, “Pankreasın kistik tümörleri oranı giderek artmaktadır. Pankreasın kistik tümörleri tüm pankreas tümörlerinin (hem iyi, hem kötü huylu) yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Bu kistik lezyonların çoğunluğu belirti vermez. Hastaların bir kısmı pankreatit, sarılık, karın ağrısı, şişkinlik ve erken doyma gibi semptomlarla başvurabilirler. Pankreasın kistik tümörlerinde, görüntüleme yöntemlerinin daha sık kullanılması ile birlikte tanı konulma oranı giderek artmaktadır. Bu kistik lezyonların radyolojik ve klinik özelliklerine göre cerrahi gerekebilmektedir” diye konuştu.
“Uzman hekime danışmak önemli”
Kanser ameliyatlarının öneminden bahseden Opr. Dr. Çelik, “Kanser hastalarında uygulanan cerrahi işlem, hastaların ‘survey’ dediğimiz beklenen yaşam süresini etkileyen en önemli kriterdir. Alanında uzman cerrahın, tıp alanındaki son gelişmeleri takip etmesi, kanser ameliyatlarında geniş deneyiminin yanı sıra, tüm güncel tekniklere de hakim olması önemlidir. Kanser hastasının genelde bir kez cerrahi operasyon şansı bulunmaktadır. Çünkü kanser cerrahisinde uygun olmayan ve yetersiz yapılan cerrahi nedeniyle hastaların evresi değişmekte, bununla birlikte alacağı tedavi de değişmektedir. Bu durum da hastanın erken nüks yani kanserin tekrarlaması ve vücuda yayılmasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
“Korktuğum gibi olmadı”
5 saat süren ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Selime Özdemir, “Salih hocamın hastalığıma dair gerçekleştirdiği başarılı ameliyat bizler için büyük bir umut ışığı oldu. Korku dolu gözlerle kapısını her çaldığımda sakin tavrı, açıklamaları ve gösterdiği özen, ailecek bu zorlu süreçte rahatlamamızı ve güven duymamızı sağladı. Hastası olmanın ötesinde, insanlara olan duyarlılığı ve samimiyeti, bizlere umut veren bir dokunuştu. Hocamız gibi uzman ve insancıl bir hekimle karşılaşmak gerçek bir şanstı. Ameliyatın başarıyla sonuçlanmasında gösterdiği beceri, bilgi birikimi ve insan sevgisi için öncelikle doktorum Salih Can Çelik’e ve Ordu’da böyle bir hizmeti bizlere sundukları için Medical Park Ordu Hastanesi’ne teşekkür ediyorum” dedi.
-
Ameliyat sırasında hastaya yumruk attı
Çin’in Guigang kentindeki bir göz hastanesinde 2019 yılında bir doktorun ameliyat sırasında hastaya yumruk attığı ortaya çıktı. Ameliyathanedeki güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde doktorun 82 yaşındaki kadın hastanın yüzüne 3 kez yumruk attığı, doktorun vurmasının ardından hareket eden hastaya hemşirenin müdahale ettiği görüldü.
Hastanenin çatı kuruluşu AIER Göz Hastanesi Grubu, olayın yaşandığı tarihte merkeze bildirilmediğini, ancak görüntülerin ortaya çıkmasının ardından doktorun açığa alındığını, hastane yöneticisinin ise görevden alındığını duyurdu. Yapılan açıklamada, doktorun lokal anestezi ile ameliyat edilirken başını ve gözlerini birçok kez hareket ettiren hastaya farklı bir dil konuştuğu gerekçesiyle “kaba kuvvetle” müdahale ettiği belirtildi.
Hastane yönetiminin ameliyattan sonra özür dileyerek 500 yuan (yaklaşık 2 bin 100 lira) tazminat ödediğini ifade eden kadının oğlu yerel medya kuruluşlarına yaptığı açıklamada, annesinin sol gözünün kör olduğunu ancak bunun nedeninin bilinmediğini söyledi.
Görüntülerin yayınlanmasının ardından yetkililer olayla ilgili soruşturma başlattı.Ameliyat sırasında hastaya yumruk attı pic.twitter.com/997NN7bmWu
— Line TV (@linetv) December 22, 2023 -
Kepçe kulağa ameliyatsız çözüm
Son yıllarda yenidoğanlardaki kulak şekil bozuklukları hakkında farkındalık oldukça arttı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Kuğu, bozuk şekilli kulak yapılarının ne gibi problemlere yol açtığını ve nasıl tedavi edildiğini anlattı. Kepçe kulak, kıvrık kulak, fincan kulak gibi doğuştan gelen deformiteler olduğunu aktaran Kuğu, kıkırdak kaynaklı olarak anne karnında şekil bozukluğuna uğrayan kulakların doğumdan sonraki ilk 3 ayda uygulanan tedavi ile 6 haftalık sürede kalıcı olarak düzelebileceğini söyledi.
Uygulanan tedavi yönteminde özel kalıp ve bantlama yöntemlerinin uygulandığını, herhangi bir dikiş ya da kesi işleminin uygulanmadığını ifade eden Kuğu, “Yenidoğanlarda işitme taraması yapıldıktan ve işitmesinin normal olduğunu gördükten sonra kulak şekline dikkat etmek gerekiyor. Kulak şekil bozuklukları özellikle biz çocuk hastalıkları doktorlarının ve ailelerin farkındalığının artmasıyla gündeme gelen durumlardan biridir. Tamamen estetik olarak kulaklarda bir kıvrım bozukluğunun olması, kepçe kulak olması, onun dışında kulak kepçesindeki iç bükey ve dış bükey çizgilerin düzgün seyretmemesi gibi durumlara dikkat ederek yenidoğanları değerlendirmemiz gerekiyor. Eskiden ninelerimiz, bebeklerin kulak şekillerinin düzgün olması için bebeğin başına bağladıkları tülbentler vardı, bunlar deformiteleri düzeltmede etkili yöntemlermiş. Günün sonunda bizim bu yaptığımız kalıplama sistemi de aslında benzer bir mantıkla geliyor. Yalnız tedavide önemli bir nokta var,bu da bebeğin ilk 6 haftasında şekil bozukluğunun tespit edilmesi. çünkü doğum sonrası bebeğin ilk 6 hafta boyunca kanındaki östrojen miktarı oldukça yüksek olması kulak kıkırdağının yeniden şekillendirilmesine imkan veriyor. bebek 3 aylık olduğunda artık kanda östrojen miktarının düşmesiyle kıkırdak sertleşip, şekil alamaz hale geliyor. 1 ila 1 buçuk ayda fark edilen şekil bozukluklarında bizimle iletişime geçildiği zaman en kısa sürede kulağa kalıplama yapıp, bantlıyoruz. Burada herhangi bir kesi ya da dikiş yapılmamaktadır” dedi.
“Bu uygulama bebek annenin kucağında ve uyuma konforundayken yapılan bir işlemdir”
Ameliyatsız olarak uygulanan işlemin bebeğin uyuduğu sırada bile yapılabildiğini, tedavi sürecinde anne ve bebeğe herhangi bir olumsuz durum oluşturmadığını belirten Uzman Dr. Özlem Kuğu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu uygulama, bebek annenin kucağında ve uyuma konforundayken yapılan bir işlemdir. Kulağın etrafındaki saçları tıraş ediyoruz sonra üzerine kalıbını yerleştirip, kalıbının kapağını kapatıyoruz. Kalıbımızın üzerine bir kapak olduğu için bebeğin herhangi bir işitme fonksiyonunu engelleyici bir durum olmuyor çünkü kapağımız delikli bir yapıya sahip. Bunun yanında annenin emzirme ve bebeğin uyuma konforunu düşürmüyor. 10 günlük kontrollerle beraber 6 haftalık süreci tamamladıktan sonra işlemi sonlandırıyoruz ve yaptığımız işlem kalıcı olarak bir düzelme sağlıyor ki bence en önemli nokta bu. Aslında bizim çocuğu korumaya çalıştığımız şey akran zorbalığıdır. En korktuğumuz şeylerden birisi, ileride çocuğumuzda özgüven eksikliği, öz değer ve öz saygı gibi duyguların zarar görmesidir. Özellikle estetik kaygılarla beraber çocuğumuzun ileride kepçe kulak denilerek, arkadaşlar arasında dalga geçilme, rencide olma gibi oluşabilecek psikolojik problemleri ve bununla beraber kulaklık kullanımı, maske ve gözlük kullanımı gibi ileride sıkıntı olabilecek durumları göz önüne alıyoruz.”
“Çocukluğunda bu tarz deneyimlere maruz kalmış ebeveynler bu işlemi yaptırmaya daha yatkın”
Uzman Dr. Özlem Kuğu, yapılan kulak şekil bozukluğunu düzeltme işleminin deneyimli doktorlar eşliğinde yapılması gerektiğini söyledi.
Yenidoğanlardaki ince deri ve kıkırdak yapısının yanlış bir işlem sonucu zarar görebileceğini ve doku kayıplarının yaşanabileceğini belirten Kuğu, “Yaklaşık 10 gün aralıkla yapılan kontrollerde maksadımız, tamamen cilt bütünlüğünü bozmadan, bebeğe bir enfeksiyon kaynağı oluşturmadan, bu işlemi yapabilmektir” ifadelerini kullandı.
-
Ağrılara ameliyatsız çözüm
Zonguldak’ta Elmas Park’ta vatandaşlar kamburluk, duruş bozukluğu ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklar fizyoterapistler tarafından tedavi ediliyor. Vatandaşlar ağrılarından ameliyatsız şekilde kurtulma imkanı buluyor.
Fizyoterapistler; Zeynep Akdemir ve Ali Eren Yıldırım, kamburluk, duruş bozukluğu, bel fıtığı, boyun fıtığı, sırt ağrıları, boyun düzleşmesi rahatsızlıklarına ameliyatsız çözümler sunabiliyor.
Fizyoterasiptler açtıkları merkezde fizik tedavide ameliyatsız çözümler sağladıklarınıbelirttiler.
-
Gençlerbirliği’nde Fırat Tulgayoğlu, ameliyat edildi
MKE Ankaragücü ve Gençlerbirliği arasında 18 Kasım Cumartesi günü oynanan TSYD Ankara Kupası karşılaşmasının ikinci yarısında oyuna girerek sakatlık yaşayan ve ilk müdahalesi sahada yapılan Gençlerbirliği’nin 17 yaşındaki futbolcusu Fırat Tulgayoğlu’nun ayak bileğinde kırık tespit edildi.
Başarılı bir operasyon geçiren genç oyuncu Tulgayoğlu’nu, ameliyatın ardından Gençlerbirliği Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu ziyaret ederek, futbolcusuna geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Geçirdiği ameliyat sonrası yaklaşık 4-6 ay sahalardan uzak kalması beklenen Fırat Tulgayoğlu’nun sağlık durumuyla ilgili olarak Gençlerbirliği Spor Kulübü Doktoru Doç. Dr. Gürhan Dönmez şu açıklamayı yaptı:
“MKE Ankaragücü karşılaşmasının ikinci yarısında yaşadığı sakatlık sonrası sporcumuz Fırat Tulgayoğlu’nun sol ayak bileğinde bimalleolar kırık ve sindezmoz kompleksi yaralanması tespit edilmiş olup Prof. Dr. Egemen Turhan tarafından ameliyatı yapılmıştır. Sporcumuzun en az 4-6 ay süreyle sahalardan uzak kalması beklenmekte olup ameliyat sonrası rehabilitasyon ve sahaya dönüş süreci sağlık ekibimiz tarafından planlanmıştır.” -
Mario Balotelli ameliyat oldu
Mavi-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, “Oyuncumuz Mario Balotelli, dizinde yaşadığı rahatsızlık nedeniyle dün ameliyat oldu. İtalya’da gerçekleştirilen başarılı operasyon sonrası Mario Balotelli, Başkanımız Murat Sancak ve başkan danışmanımız Gökhan Göktürk ile telefon görüşmesi yaptı. Bir an önce iyileşerek, Türkiye’ye dönmek istediğini belirten oyuncumuza geçmiş olsun diliyoruz. Geçmiş olsun Mario” denildi.
-
Obezite cerrahisi sonrası diyete dikkat
Nur Ateş Şahinkaya yaptığı açıklamada, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi sağlığı bozacak şekilde vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlamaktadır. Dünyayı saran bir salgın olan obezite ile mücadeleye olabildiğince erken başlamanın bu mücadelenin başarısına katkı vereceğini biliyoruz. Obezite ile mücadelede diyet tedavisi, egzersiz tedavisi, yaşam tarzı değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi kullanılsa da son dönemde artan obezite vakalarında obezite cerrahisi veya bariatrik cerrahi olarak da bilinen cerrahi tedavi de oldukça tercih edilir duruma gelmiştir. Sağlık otoritelerinin belirlediği kriterleri sağlayan hastaların ilgili hekim tarafından detaylı değerlendirilmesi ile uygulanan ve obezite ile mücadelede önemli bir yöntem olan obezite cerrahisi sonrasında, diyet yapılması gerekmektedir. Diyet polikliniğine gelen çoğu hasta uygulayacağımız diyet protokolünden bahsedince şaşırmaktadır. Birçok hastamızın beklentisi cerrahi sonrasında iştahlarının olmaması, canlarının tekrar tatlı, hamur işi vb. yiyecekleri istememesi ve diyet yapmadan zayıflayıp istedikleri bedene kavuşmaktır. Ancak obezite cerrahisi sonrasında belli bir disiplin içerisinde uygulanması gereken bir diyet protokolü mevcuttur. Bu diyet protokolünün öncelikli iki hedefi; cerrahi travma sonrası doku iyileşmesi ve yağsız doku (kas) kaybının minimum düzeyde olmasının sağlanması ile yeterli enerji ve besin öğesi gereksinimlerinin karşılanması için besinlerin; erken doygunluk sağlayacak, reflü ve dumping sendromunu minimum düzeyde tutacak, ağırlık kaybı sağlayacak, kaybedilen ağırlığın geri kazanımını engelleyecek özellikte seçilmesidir. Bedenin yağsız dokusu yani kas dokusunun korunması için Amerikan Endokrin Topluluğu, Bariatrik Cerrahi Hastalarında Postoperatif Beslenme ve Endokrin Yönetimi Kılavuzu; postoperatif uzun dönemde yağsız vücut kütlesini koruyabilmek için obezite cerrahisinin hangi yöntemle yapıldığı fark etmeksizin tüm hastaların diyetlerinin günde 60 ila 120 gram protein içermesini önermektedir” ifadelerini kullandı.
“Obezite cerrahisi sonrası en kolay şey kilo vermektir zor olansa verilmiş olan kiloyu sağlıklı bir şekilde vererek bir ömür boyu koruyabilmektir”
Uzman Diyetisyen Nur Ateş Şahinkaya, obezite cerrahisi sonrasında diyet yapmanın sağlığı korumakta çok önemli olduğunu söyledi.
Her hasta için kişisel diyet planlaması yapılması gerektiğini dile getiren Şahinkaya, “Protein gereksinimini tamamlayacak şekilde planlanan hastaya özel diyet, her bir aşaması hastadan hastaya değişiklik gösterecek şekilde 5 basamaktan oluşmaktadır. Bu basamakları 1’inci evre-Açık Sıvı Diyet, 2’nci evre-Tam Sıvı Diyet, 3’üncü Evre-Püre Diyeti, 4’üncü evre-Yumuşak Diyet, 5’inci evre-Devam Programı (Normal Katı Diyet) olarak sınıflamaktayız. Her bir basamağın uygulanma süresi yaklaşık iki hafta olarak düşünülse de hangi hastanın hangi basamakta ne kadar süre kalması gerektiği, bir üst basamağa geçişi veya herhangi bir beklenmedik durumla karşılaşılınca (kusma, ishal, mide bulantısı vs.) gereksiyorsa bir alt basamağa geri dönme aşamaları da obezite cerrahisi sonrası diyet tedavisinin mutlaka diyetisyen tarafından kontrol altında olmasını zorunlu kılar. Obezite cerrahisi sonrası ilk ay, 3’üncü ay, 6’ncı ay ve 1 yıllık süreç oldukça kıymetli bir süreçtir. Özellikle bu süreci bariatrik cerrahi alnında çalışan bir diyetisyen desteğiyle geçirmeniz, cerrahi sonrası gelişebilecek kusma, bulantı, kan şekeri dengesizlikleri, reflü vb. gastrointestinal sistem problemlerinin önlenmesine, kas kütlenizin korunmasına ve saç dökülmesi, tırnakların kırılması gibi vitamin-mineral eksikliklerinin sebep olabileceği diğer komplikasyonların en aza indirilmesine yardımcı olur. Obezite cerrahisi sonrası en kolay şey kilo vermektir, zor olansa verilmiş olan kiloyu sağlıklı bir şekilde vererek bir ömür boyu koruyabilmektir. Tekrar kilo almanın önüne geçmek için de yılda bir diyetisyeninizi ziyaret etmenizi tavsiye edebilirim” dedi.