Etiket: ameliyat

  • Fransa’da bulamadığı şifayı Diyarbakır’da buldu

    Fransa’da bulamadığı şifayı Diyarbakır’da buldu

    Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haktan Karaman ile sosyal medya üzerinden görüşen S,Ç, şikayetlerini aktardığı Karaman’ın, hastalığının kök hücre tedavisiyle giderilebileceğini iletmesi üzerine Fransa’dan Diyarbakır’a geldi.


    S.Ç.’nin ameliyat süreci hakkında bilgilendirme yapan Karaman, hastaların tedavi uygulandığı gün taburcu edilmesini sağladıklarını söyledi. Karaman, “Hastamız Fransa’da ikamet ediyor. Tedavi amaçlı olarak bizi sosyal medyadan takip edip, komşusuna uyguladığımız işlemin neticesini görerek geldi hastanemize. Hastamız, uzun yıllardır bel fıtığı yaşayan biridir. Fakat bundan 1 yıl kadar önce durumunun kötü olması nedeniyle kendisine Fransa’da bel fıtığı ameliyatı yapılmış. Ameliyattan hemen sonra düzenlenmiş ve toparlanmış. Ancak 2 ay sonrasında hastamızın yeniden şikayetleri başlamış ve hayat konforu olumsuz etkilenmiş. Fransa’da platin takılması için büyük bir ameliyat önerilmiş. Hastamız da bize başvurduktan sonra değerlendirdiğimizde, hastaya kök hücre tedavisi önerdik. Çünkü hastanın fıtıklaşan bölgesinde bir yırtık tespit ettik. Bu yırtık, günümüzde kök hücre tedavisiyle artık tedavi edilebilir hale gelmiş durumdadır. Biz de hastamızın bu şikayetine yönelik olarak bu tedaviyi uygulayacağız” dedi.


    Kök tedavisinin görüntüleme eşliğinde yapılması gerektiğine dikkat çeken Karaman, şunları kaydetti:

    “Kök hücre tedavisi, körlemesine yapılan bir tedavi değildir. Mutlaka görüntüleme eşliğinde yapılıyor. Hastamıza tedavi uygularken floroskop cihazını kullanmaktayız. Uygulama anına geldiğimiz zaman hastanın ilgili bölgesinin tam olarak görüntüsünü görmekteyiz. Burada birebir koordineli bir şekilde özel iğne şeklinde olan elektrodumuz var. Onunla beraber ekrandan göre göre ilerletiyoruz. Daha sonra doğrulamak için yerimizi boya veriyoruz. Dağılımı gördükten sonra hastamıza kök hücreyi verip işlemimizi tamamlamış oluyoruz.”


    Ameliyat sürecinin 2 etaptan oluştuğunu ifade eden Karaman, “Ameliyat süreci 2 etaptan oluşmaktadır. Birinci evre, hastanın göbek kısmında bulunan, içinde kök hücrelerinin zengin olduğu yağ alma işlemidir. Bu işlem yaklaşık 20 dakika kadar sürmektedir. Daha sonra hastamızı dinlenme odasına alıp, yaklaşık 1 saat kadar beklerken biz o sırada cihazlarımızla yağ dokusu içerisinde bulunan kök hücreleri ayıklayıp hareketlendiriyoruz. Daha sonra hastamızın şikayeti hangi bölgedeyse işlemi oraya uyguluyoruz. Ameliyat süreci yaklaşık 2 buçuk saatlik bir işlem oluyor” diye konuştu.

  • “Sahra hastanelerinde ameliyat yapılabiliyor”

    “Sahra hastanelerinde ameliyat yapılabiliyor”

    Merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen depremlerin ardından yaraların hızla sarıldığı Hatay’da sahra hastanelerinin kurulumu devam ediyor. Hatay’da bulunan sahra hastanelerinde açıklamalarda bulunan Bakan Koca, “Burada bütün sağlık çalışanları arkadaşlarımız ülkenin her köşesinden gelmiş oldular. Olağanüstü gayret gösterme çabası içerisindeyiz. Burada bulunan sağlık çalışanı 7 bini bulmuş oldu. Sahra hastanelerini bir taraftan kurmaya başladık. Bu sahra hastanesinde hem ameliyat yapılabiliyor olacak hem yoğun bakımları olan, tomografisi de olan hastaneden bahsediyorum. İki gün sonra bir sahra hastanesi devreye girmiş olacak. 12 sahra hastanesi birimi burada faaliyet göstermiş durumda. Önümüzdeki günlerde buradaki hasta yoğunluğunu giderek azaldığını görüyoruz. Üniversite hastanemizin kullanılabilir olduğunu görüyoruz. 2 günden beri üniversite hastanemizi kullanmaya başladık. Bütün riskli hastayı da tedavi edeceğimiz bundan sonraki süreçte üniversite hastanesi olacak. Deprem bölgesinde toplam 77 sahra hastanesi söz konusu ve her geçen gün bunların sayılarını da arttırmış oluyoruz. Özellikli de konteynır kentlerin oldukları yerlerde de bunların sayılarını arttırmak istiyoruz. İlaç sorununu da yine bu hastaneler üzerinden çözmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz dizinden ameliyat oldu

    A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz dizinden ameliyat oldu

    Türkiye Futbol Federasyonu, A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz’un dizinden başarılı bir operasyon geçirdiği duyurdu. Konuyla ilgili, TFF’nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “A Milli Takım Teknik Direktörümüz Stefan Kuntz, Almanya’da dizinden başarılı bir operasyon geçirmiştir. Planlı olarak yapılan bu ameliyat sonrası Kuntz’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, kendisinin en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Beyninin yarısı kafatası dışında doğdu

    Beyninin yarısı kafatası dışında doğdu

    Kahramanmaraş’ta yabancı uyruklu bir ailenin El Abbud adını verdiği bebek, beyninin yarısı kafatasının dış kısmına çıkmış olarak dünyaya geldi.

    Hastaneye getirilen bebek burada 11 günlük iken ameliyata alındı. Başarılı bir şekilde ameliyatı tamamlanan bebek sağlığına kavuştu.

    Beyin Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İdris Altun, “Beynin yarısından fazlası kafatası kemiği dışında doğan bebek, başarılı bir ameliyat ile normal hale getirildi. Herhangi bir sıkıntısı olmayan bebeğin kontrolleri sağlıklı şekilde takip ediliyor” dedi.

  • Bursa’da ‘Göz Bankası’ 706 hastaya ışık oldu

    Bursa’da ‘Göz Bankası’ 706 hastaya ışık oldu

    Organ bağışında yıllardır liderliği elinde bulunduran Bursa bölgesi, nakil sayıları ile kornea nakli bekleyen hastalara umut olmaya devam ediyor. Bu çerçevede Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kornea nakli bekleyen hastalara hizmet vermek amacıyla 2013 yılında kurulan Göz Bankası’nda, kurulduğu günden bu yana 706 kornea alındı.

    Göz Bankası, yalnızca Bursalılara değil, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen çok sayıda hastaya hizmet verirken, yıllar süren bekleme süreleri yerine haftalar içinde nakil olma imkanı sunuyor.

    Göz Bankası’nın, Türkiye’nin en önemli nakil merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Vatandaşlarımız, şifa bulmak için kilometrelerce uzaklıktan buraya gelip, nakil başvurusunda bulunuyor. Bu merkeze kayıt olup, bekleyen vatandaşlarımız, haftalar içinde nakil olma şansı bulabiliyor” dedi.

    Türkiye’de 3 bin 121 kişinin kornea nakli olabilmek için sıra beklediği bilgisini veren Dr. Yavuzyılmaz, “Bursa bölgemizde ise şu an 54 vatandaşımız nakil için sıra bekliyor. Göz Bankamızda, kurulduğu günden bu yana toplam 706 kornea alındı. Bursa bölgesindeki nakil merkezlerine kayıtlı vatandaşlarımız sadece kornea nakli değil, diğer organ nakil işlemlerinde de 2009 yılına göre 10 kat daha fazla organ nakli olma şansına sahip olabilmektedirler” ifadelerini kullandı.

    Organ bağışı sayılarının artmasının nakil bekleyen vatandaşlara umut ışığı olduğunu belirten Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Levent Özdemir ise “Göz Bankası, Yüksek İhtisas Hastanemiz bünyesinde yer alıyor. Burada alınan 706 korneanın, 303’ü Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanemizde gerçekleşirken, 403’ü ise ilimizde ve ülkemizde kornea bekleyen hastalara nakledildi. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı organ bağışında bulunmaya ve hayata ışık olmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Bursaspor kalecisi Erhan Erentürk ameliyat oldu

    Bursaspor kalecisi Erhan Erentürk ameliyat oldu

    Bursaspor’dan kaleci Erhan Erentürk’ün sağlık durumuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

    “Sakatlığı bulunan futbolcumuz Erhan Erentürk, başarılı bir ameliyat geçirdi. Futbolcumuzun Ocak ayında yapılan Antalya kampımızda sol el 4. Parmak pif ekleminde çıkıklı kırık yaralanması oluşmuştur. 15 Mart 2022 tarihinde yapılan muayenesinde sakatlığının geçmediği, kırığın kapanmadığı ve eklem çıkıklığının devam ettiği görülmüş ve futbolcumuzun parmağını daha sağlıklı kullanabilmesi adına ameliyat olmasına karar verilmiştir. Erhan Erentürk, bugün sabah saatlerinde başarılı bir ‘parmak kırığı ameliyatı’ geçirmiştir. Futbolcumuzun tedavisine devam edilecek, sahalardan ne kadar uzak kalacağı ise yapılacak kontrollerin ardından netlik kazanacaktır. Erhan Erentürk’e geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor ve en kısa zamanda yeşil sahalara dönmesini temenni ediyoruz.”

  • Mucize değişim! 19 yılda 45 ameliyat geçirdi

    Mucize değişim! 19 yılda 45 ameliyat geçirdi

    2 yaşındayken yüzü yanarak tanınmaz hale gelen Buse Kamalı, 19 yıl sonra yeni yüzüne kavuşmanın sevincini yaşıyor. 19 yılda 45 ayrı yüz ameliyatı geçirip hayalleri gerçek olan genç kızın yeni yüzü gülmeye başladı.

    Akile ve İlhan Kamalı çiftinin kızları Buse Kamalı, 2004 yılında henüz daha 2 yaşındayken evlerinde çıkan yangında mahsur kaldı ve vücudu ile yüzünün büyük kısmı yandı.

    Balıkesir’e bağlı Susurluk ilçesinde ikamet ettikleri 2002 yılında ikinci kızları Buse’yi kucaklarına alan Kamalı çifti, iki yıl sonra adeta kabus yaşadı. Oturdukları evde elektrik kontağından çıkan yangında mahsur kalan 2 yaşındaki Buse, ailenin ve itfaiye ekiplerinin çabalarıyla kurtarılabildi.

    Evleri yanan aile, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde göç etti. Yangında vücudunun, ellerinin ve yüzünün çok büyük kısmı yanan minik Buse, henüz o yaşlarda minik bedeniyle başladığı zorlu tedavi yolculuğunda çok büyük mesafe kat etti.

    2 yaşından bu yana 45 ameliyat geçirdi

    Talihsiz yangının ardından minik kızlarının yeniden eski yüzüne kavuşabilmesi için amansız bir mücadeleye başlayan Akile ve İlhan Kamalı çifti, çalmadık kapı, gitmedik hastane bırakmadı.

    Başlatılan bağış kampanyasına Türkiye’nin ve Dünyanın birçok yerinden yardım aktı. Bağışlanan yardımlarla güç bulan Buse, 2 yaşından bu yana tam 45 kez ameliyat oldu. Son ameliyatını önceki gün olan Buse’nin burnuna operasyon yapıldı. Her ameliyat ve operasyonun ardından yüzü ve vücudu biraz daha eski hâline dönen Buse’nin yüzündeki değişim gözlerindeki mutluluğa da yansıdı.

    Minik bedeniyle tam 45 kez ameliyat olan cesur yürekli Buse’nin yeni bir yüz hayali gerçek oldu. Baba İlhan Kamalı, aile olarak kızları Buse için canla başla çabaladıklarını ve ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceklerini söyledi. Baba Kamalı, “Kızımızdaki değişim fotoğraflarından da net bir şekilde anlaşılıyor. Her geçen kızımız biraz daha iyileşiyor. Allah önce devletimizden, sonra milletimizden razı olsun” dedi.

  • Koronavirüsten öldü, bebeği karnından ameliyatla alındı

    Koronavirüsten öldü, bebeği karnından ameliyatla alındı

    Ordu’da, 6 aylık hamile olan 23 yaşındaki Cemile Filar, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Hamile olan genç kadının karnındaki bebeği ise ameliyatla alındı.

    Uzman çavuş olan eşiyle birlikte, İstanbul’dan tatil için memleketi Ordu’nun Kabataş ilçesine gelen 6 aylık hamile Cemile Filar, geçen hafta perşembe günü evde rahatsızlanınca Fatsa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Covid-19 şüphesiyle hastaneye yatırılan Cemile Filar’ın test sonucu pozitif çıktı. Filar, sağlık durumunun ağırlaşması üzerine önce Çorum’a, ardından da Ankara Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Filar, yapılan tüm müdahalelere rağmen, dün sabaha karşı hayatını kaybetti. Filar’ın bebeği ise ameliyatla alınıp kuvöze kondu.

    Filar’ın cenazesi, yakınları tarafından, Ankara Şehir Hastanesi’nin morgundan alınıp Kabataş ilçesi Yeniceli Mahallesi’ne getirildi. Cemile Filar, burada kılınan cenaze namazının ardından gözyaşlarıyla toprağa verildi.

  • ‘Yehova Şahidi’ hastaya kan nakilsiz ameliyat

    ‘Yehova Şahidi’ hastaya kan nakilsiz ameliyat

    Antalya’da, inancı gereği kan alması ve vermesi yasak olan ‘Yehova Şahidi’ Sema Gülükoğlu’nun (46) miyom ve çikolata kist ameliyatı, kan nakli yapılmadan gerçekleştirildi.

    Antalya’da yaşayan Sema Gülükoğlu, iki ay önce rutin kontrol için gittiği doktorunun rahim dışında gelişen büyük bir miyom ve çikolata kisti teşhisi karşısında şaşırdı. Gülükoğlu, hiçbir ağrı ve belirti göstermeyen hastalığının tedavisi için arayışa girdi. Dostlarının tavsiyesiyle tanıştığı Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, hastalığını tedavisi için ameliyatın şart olduğunu söyledi. Sema Gülükoğlu, doktoruna ‘Yehova Şahidi’ olduğunu, inançları gereği kan almaları ve vermelerinin yasak olduğunu kaydetti. Gülükoğlu’nun, ameliyatının kansız yapılması gerektiğini belirtmesi üzerine doktoru, özel durumu nedeniyle ameliyatını yapabileceğini kaydetti.

    Prof. Dr. Selahattin Kumru, Sema Gülükoğlu’na ameliyatın risklerini anlattı. Kanama olasılığına karşı ameliyat öncesi ve sonrasında ilave tedbirler alındı. Hastanın da tüm riskleri aldığına ve kabul ettiğine dair yazılı onam alındı. Operasyon öncesinde, sırasında ve sonrasında kan ya da kan ürünü kullanılmadan hastanın ameliyatı gerçekleştirildi.

    ‘İYİ Kİ BÖYLE DEĞERLİ DOKTORLARIMIZ VAR’

    Yaklaşık bir ay önce özel bir hastanede yapılan ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Sema Gülükoğlu, Prof. Dr. Selahattin Kumru’nun kan vermeden ameliyatını yapacağını duyduğunda çok mutlu olduğunu ifade etti. Doktorunun inancına saygı duyduğunu öğrendikten sonra çok mutlu olduğunu ve kendisini psikolojik olarak rahat hissettiğini söyleyen Gülükoğlu, şöyle konuştu:

    “Doktorum ‘Bu ameliyatı yapamam’ deseydi çok üzülecektim. En büyük isteğim kansız yani kan nakli olmadan ameliyatımın yapılmasıydı. Bu konuyu hocama açtığım zaman saygıyla karşıladı ve bizimle iş birliği yaptı, ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyatımın kansız olmasını istememin en önemli sebebi inancımla bağlantılı. Çünkü Yehova Şahitlerinden biriyim. Bizler için hayat çok kutsaldır ve kan hayatı temsil eder. Bizler hayata gerçekten çok saygı gösteriyoruz. Sağlıkla da ilgili en iyi tedavileri almak isteriz. Bu yüzden bu şekilde ameliyat olmayı arzuladım. Ameliyatım çok başarılı geçti. Ameliyattan iki gün sonra taburcu oldum. Üçüncü gün de deniz kenarında yürüyüş yaptım. Kendimi çok iyi hissediyorum. İyi ki böyle değerli doktorlarımız var.”

    HASTANIN İNANCI SAYGIYLA KARŞILANIR

    Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Selahattin Kumru ise hastanın kendisine muayene için geldiğinde miyom ve çikolata kistleri olduğunu ve bunların ameliyatla alınması gerektiğini kendisine anlattığını ifade etti. Prof. Dr. Kumru, “Hastamız inançlarından dolayı kan transfüzyonu istemediğini söyledi. Biz de saygıyla yaklaştık. Ameliyatta kan transfüzyonu yapılmayacağı için öncesinde her türlü tedbiri aldık. Ameliyat sırasında da kan naklini gerektirmeyecek şekilde çaba harcadık. Hastanın rahmini almadan miyomlarını alabildik. Yumurtalıklarını almadan kistleri çıkardık. Ameliyatta ve sonrasında kan nakli ihtiyacı olmadı. Dolayısıyla kişisel tercihleri ve inançları dolayısıyla kan transfüzyonu istemeyen hastaların ameliyatları için yeterli çaba harcanır, tedbirler alınırsa kan nakli yapılmadan da yapılabilir” diye konuştu.

  • 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı

    20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı

    Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, pandemi döneminde insanların eve kapanması ve hareketin azalması sonucu obezitenin ciddi oranda arttığını söyledi. Banlı, “Pandemi döneminde ilk 3-4 aylık süreçte obezite ameliyatları durmasına rağmen, haziran ayından itibaren 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı. 2019 yılında yine bu sayı 20 ila 25 bin arasındaydı” dedi.

    Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, koronavirüs salgını ile mücadele döneminde obezitenin arttığını söyledi. Banlı, “Pandemi dönemi zor bir dönemdi. İnsanların eve kapandığı ve hareketin azaldığı bir dönem oldu. Obezitede ciddi bir artış oldu. Herkesin kilosunda bir artış oldu. Obezite zaten ciddi bir sorundu. Pandemi de bu ciddi sorunu daha da artırdı. İnsanlar böylece daha fazla kilolara ulaşmış oldu” dedi.

    ’20 BİNİN ÜZERİNDE OBEZİTE AMELİYATI YAPILDI’

    Pandemi döneminde ilk 3-4 aylık süreçte obezite ameliyatlarının da durduğunu hatırlatan Banlı, “Haziran’dan sonra ise tekrar kontrollü bir şekilde obezite ameliyatlarına başladık. Ve o günden de bugüne tüm tedbirleri alarak başarılı bir şekilde yapmaya devam ediyoruz. Fakat 3-4 aylık ara bizde de oldu tabi. Ancak buna rağmen ülkemizde bu dönemde 20 binin üzerinde obezite ameliyatı yapıldı. 2019 yılında yine bu sayı 20 ila 25 bin arasındaydı. Yine eski rakamlara nazaran bu sende yüksek sayıda Türkiye’de obezite ameliyatı yapıldı. Pandemi bunu durduramadı. Çünkü obezite Türkiye’de de bütün dünyada da çok arttı. Doğal olarak ameliyat sayısı da buna paralel olarak artıyor” diye konuştu.

    ‘YABANCI HASTA SAYISI ARTTI’

    Banlı, Türkiye’ye ameliyat olmaya yurt dışından da birçok insanın geldiğini gözlemlediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

    “Önceleri sadece Türk vatandaşlarını ameliyat ediyorduk. Daha sonra bu Türk vatandaşlarının yakınları olan; Avrupa’da çalışan, dış ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarını ameliyat etmeye başladık. Ve son dönemlerde giderek artan bir sayıda yabancı hastaları da ameliyat eder olduk. Balkan ülkelerinden ve özellikle de Avrupa vatandaşlarından bize ciddi bir şekilde hastalar müracaat ediyor. Ülkemizin her yerinde de bu ameliyatlar güvenle ve başarı ile yapılabiliyor. Ve artık İngiliz, İtalyan, Alman, Hollandalı hastalarımız var. Ve bu sayının da giderek artacağını düşünüyorum. Ülkemizdeki çok ciddi sağlık yatırımları, altyapısı ve donanımı çok iyi olan hastaneler, takip konusunda da çok tecrübeli hekimlerimiz var. Dolayısıyla dünya genelinde hastalar kendileri için durumu iyice araştırıp ülkemizin iyi olduğu konusunda ikna olup buraya gelip obezite ameliyatlarını oluyorlar.”