Etiket: anıt

  • Kazakistan’da yapılan anıt Kepez’de sergilenecek

    Kazakistan’da yapılan anıt Kepez’de sergilenecek

    Kepez Belediyesi, Yeni Emek Mahallesi’nde, 7 bin metrekare alana yapılan parka, Kazak halk şiirinin büyük ustalarından biri olan ve iki asrın ozanı olarak bilinen, aynı zamanda dombra çalmada da usta olan Jambıl Jabayev’in ismi verilmişti. Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün yenileme çalışmasını tamamladığı Jambıl Jabayev Parkı’na, Kazakistan’da milli çalgı olarak kabul edilen dombranın anıtı dikildi. Başkan Mesut Kocagöz, geçtiğimiz günlerde makamında ağırladığı Kazakistan Cumhuriyeti Antalya Başkonsolosu Kuat Kanafeyev ile anıt projesiyle Kazakistan ile Türkiye arasındaki dostluk, kardeşlik ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yaşatılmasını amaçladıklarını söylemişti.

    Kazakistan’dan getirilen anıt, parka yerleştirildi

    Kazakistan’da yapımı tamamlanan dombra anıtı, diplomatik kargoyla getirilerek, parka yerleştirildi. Ünlü Kazak heykeltıraş Murat Mansurov imzasını taşıyan heykelin çevresinde peyzaj çalışması yapıldı. Jambıl Jabayev Parkı’ndaki dombra anıtının açılış töreni yarın saat 16.00’da yapılacak. Başkan Kocagöz’ün ev sahipliğinde düzenlenecek törene Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Zhambyl Bölgesi Vali Yardımcısı A. G. Tamabek, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yerkebulan Sapiyev ile Kazak Heykeltıraş Murat Mansurov’un katılması bekleniyor. Kazakistan’da her yıl Temmuz’un ilk pazar günü Ulusal Dombıra Günü olarak kutlanır. Dombra, sadece bir müzik enstrümanı değil, aynı zamanda Kazak halkının kültürünün ve ruhunun bir sembolü olarak görülüyor.

  • Fotoğrafın çekildiği yere anıt yapıldı

    Fotoğrafın çekildiği yere anıt yapıldı

    Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale Ruhu’nu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolünün anlatılması için ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi hayata geçirildi.

    109 yıl sonra o tarihi fotoğrafın çekildiği noktaya Atatürk Anıtı yapıldı

    Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Atatürk’ün cephedeki orijinal fotoğrafı ile fotoğrafı çeken fotoğraf makinesi Alganer’in torunları tarafından 2007 yılında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığına hediye edildi. Fotoğraf ve fotoğraf makinesi, müzenin en nadide parçaları arasında bulunuyor.

    ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolü anlatılacak

    Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Eceabat ilçesine bağlı Bigalı köyü yakınlarında tespit edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki ilk karargahı ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının çalışmasıyla ihya edildi. Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Kara Muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş alanlarının kapalı alanlardan çıkarılarak ziyaretçilere açılması, tarihsel veriler doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’ye intikalinden başlanarak kara muharebelerinde kullandığı yolda, ziyaret rotaları oluşturularak Tarihi Alanı’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor.
    ‘Mustafa Kemal Yolu’, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk adım attığı 25 Şubat 1915 tarihinden 18 Mart Zaferine dek 289 gün boyunca cephe ve karargah alanları dahil tüm hareket alanını kapsıyor. Atatürk’ün 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale’ye gelip, 19. Tümen Karargahı’nı Maydos’ta kurmasıyla başlayan ve Bigalı, Kemalyeri, 180 Rakımlı Tepenin Güneyi, Düztepe’nin Güneyi ile Çamlıtekke’de kurmuş olduğu karargahları izleyen rotayı canlandırmalar aracılığı ile deneyimleme fırsatını ziyaretçiye sunan proje, Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşlarındaki rolünü anlatarak, kara savaşlarının önemine dikkat çekiyor. Mustafa Kemal Yolu’nda çocuklar için özel alanlar tasarlanırken, konaklamalı turlar içinde kamp alanları oluşturulacak. Çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı 17 kilometrelik yolun bu yıl ziyarete açılması planlanıyor.

    Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşımıza olan inancın pekiştiği ve hem Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, hem de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’ndaki inisiyatifi, cesareti, ileri görüşlülüğü ve ortaya koymuş olduğu büyük özveri bütün tarih için çok önemli kayıtlardır. Çanakkale’deki ortaya çıkan bu cesaret ve kararlılıkla buradan arkadaşlarıyla beraber Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve daha sonra yine aynı ekiple beraber Cumhuriyetimizi kurması hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslında Çanakkale Cumhuriyet‘tir. Çanakkale Kurtuluş Savaşı‘dır, milli mücadeledir. Bu milletin ayağa kalktığı yerdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu, milletin kalbine girdiği ve tüm Türk milleti tarafından tanınmaya başladığı bir yerdir. Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak biz de Çanakkale Tarihi Alanda bu önemli olayı gelen ziyaretçiye aktarmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Mehmetçik‘le birlikte nasıl şartlarda, hangi şartlarda düşmana karşı koyduğunu, nasıl düşmanı Çanakkale’den geçirmediğini, nasıl ortaya büyük bir kahramanlık koyduğunu daha iyi göstermek amacıyla Atatürk’ün savaşmak için Çanakkale’ye gelip ilk adım attığı günden 289 gün boyunca kaldığı ve ayrıldığı güne kadar nerede konakmış, nerede karargah kurmuş, nerede bulunmuşsa üç yıllık çok özverili bir çalışmanın sonucunda bununla tespit ettik ve 18 kilometrelik bir Mustafa Kemal Yolu güzergahı çıkardık. Gelen ziyaretçi bu yolu yürüyerek buradaki tarihi atmosferi daha iyi anlama imkanı sahip olacak. O günkü Mehmetçiğin hangi şartlarda buralarda büyük bir zafer ortaya koyduğunu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklardır” dedi.

    Mustafa Kemal Yolu projesiyle, Tarihi Alan’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siperde çekilen tarihi fotoğrafının bulunduğu noktada Atatürk Anıtı yapıldığını da ifade eden Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti:
    “Mustafa Kemal Yolu’nun güzergahlarından birisi olan o Çanakkale dendiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün düşmanı gözetleyen meşhur fotoğrafının çekilmiş olduğu dokuz numara siperi önemli uğraşlar ve çok yetkin tarihçilerin çalışmasıyla tespit ettik ve aynı pozu arkasındaki askerler ile beraber heykelleştirdik, anıtlaştırdık ve oraya monte ettik. Artık Mustafa Kemal Yolu güzergahında Atatürk’ün Hayri Alganer tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı orada ölümsüzleşmiş olacak. Gelen ziyaretçi tam o noktada belki de bir tarihi atmosfer yaşamış olacak. Tarihi Alan tam bir açık hava müzesi haline gelmeye devam ediyor. Buradaki bütün tarihi olayları, tarihi şahsiyetleri unutmamak ve unutturmamak üzere gelecek kuşaklara aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’deki o tarihi olayı, o büyük kahramanlığı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü her zaman hayırla yad etmek için çalışmaların içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Çanakkale bu milletin ortak değeri, ortak parçasıdır. Çanakkale Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir.”

  • 109 yıl önce fotoğrafının çekildiği noktaya anıt yapıldı

    109 yıl önce fotoğrafının çekildiği noktaya anıt yapıldı

    Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale Ruhu’nu yaşatmaya devam ediyor.

    Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolünün anlatılması için ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi hayata geçirildi.
    109 yıl sonra o tarihi fotoğrafın çekildiği noktaya Atatürk Anıtı yapıldı

    Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Atatürk’ün cephedeki orijinal fotoğrafı ile fotoğrafı çeken fotoğraf makinesi Alganer’in torunları tarafından 2007 yılında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığına hediye edildi. Fotoğraf ve fotoğraf makinesi, müzenin en nadide parçaları arasında bulunuyor.

    ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolü anlatılacak

    Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Eceabat ilçesine bağlı Bigalı köyü yakınlarında tespit edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki ilk karargahı ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının çalışmasıyla ihya edildi. Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Kara Muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş alanlarının kapalı alanlardan çıkarılarak ziyaretçilere açılması, tarihsel veriler doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’ye intikalinden başlanarak kara muharebelerinde kullandığı yolda, ziyaret rotaları oluşturularak Tarihi Alanı’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor.

    ‘Mustafa Kemal Yolu’, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk adım attığı 25 Şubat 1915 tarihinden 18 Mart Zaferine dek 289 gün boyunca cephe ve karargah alanları dahil tüm hareket alanını kapsıyor. Atatürk’ün 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale’ye gelip, 19. Tümen Karargahı’nı Maydos’ta kurmasıyla başlayan ve Bigalı, Kemalyeri, 180 Rakımlı Tepenin Güneyi, Düztepe’nin Güneyi ile Çamlıtekke’de kurmuş olduğu karargahları izleyen rotayı canlandırmalar aracılığı ile deneyimleme fırsatını ziyaretçiye sunan proje, Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşlarındaki rolünü anlatarak, kara savaşlarının önemine dikkat çekiyor. Mustafa Kemal Yolu’nda çocuklar için özel alanlar tasarlanırken, konaklamalı turlar içinde kamp alanları oluşturulacak. Çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı 17 kilometrelik yolun bu yıl ziyarete açılması planlanıyor.

    Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşımıza olan inancın pekiştiği ve hem Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, hem de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’ndaki inisiyatifi, cesareti, ileri görüşlülüğü ve ortaya koymuş olduğu büyük özveri bütün tarih için çok önemli kayıtlardır. Çanakkale’deki ortaya çıkan bu cesaret ve kararlılıkla buradan arkadaşlarıyla beraber Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve daha sonra yine aynı ekiple beraber Cumhuriyetimizi kurması hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslında Çanakkale Cumhuriyet‘tir. Çanakkale Kurtuluş Savaşı‘dır, milli mücadeledir. Bu milletin ayağa kalktığı yerdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu, milletin kalbine girdiği ve tüm Türk milleti tarafından tanınmaya başladığı bir yerdir.

    Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak biz de Çanakkale Tarihi Alanda bu önemli olayı gelen ziyaretçiye aktarmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Mehmetçik‘le birlikte nasıl şartlarda, hangi şartlarda düşmana karşı koyduğunu, nasıl düşmanı Çanakkale’den geçirmediğini, nasıl ortaya büyük bir kahramanlık koyduğunu daha iyi göstermek amacıyla Atatürk’ün savaşmak için Çanakkale’ye gelip ilk adım attığı günden 289 gün boyunca kaldığı ve ayrıldığı güne kadar nerede konakmış, nerede karargah kurmuş, nerede bulunmuşsa üç yıllık çok özverili bir çalışmanın sonucunda bununla tespit ettik ve 18 kilometrelik bir Mustafa Kemal Yolu güzergahı çıkardık. Gelen ziyaretçi bu yolu yürüyerek buradaki tarihi atmosferi daha iyi anlama imkanı sahip olacak. O günkü Mehmetçiğin hangi şartlarda buralarda büyük bir zafer ortaya koyduğunu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklardır” dedi.

    Mustafa Kemal Yolu projesiyle, Tarihi Alan’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siperde çekilen tarihi fotoğrafının bulunduğu noktada Atatürk Anıtı yapıldığını da ifade eden Tarihi Alan Başkanı

    İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti:

    “Mustafa Kemal Yolu’nun güzergahlarından birisi olan o Çanakkale dendiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün düşmanı gözetleyen meşhur fotoğrafının çekilmiş olduğu dokuz numara siperi önemli uğraşlar ve çok yetkin tarihçilerin çalışmasıyla tespit ettik ve aynı pozu arkasındaki askerler ile beraber heykelleştirdik, anıtlaştırdık ve oraya monte ettik. Artık Mustafa Kemal Yolu güzergahında Atatürk’ün Hayri Alganer tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı orada ölümsüzleşmiş olacak. Gelen ziyaretçi tam o noktada belki de bir tarihi atmosfer yaşamış olacak. Tarihi Alan tam bir açık hava müzesi haline gelmeye devam ediyor. Buradaki bütün tarihi olayları, tarihi şahsiyetleri unutmamak ve unutturmamak üzere gelecek kuşaklara aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’deki o tarihi olayı, o büyük kahramanlığı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü her zaman hayırla yad etmek için çalışmaların içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Çanakkale bu milletin ortak değeri, ortak parçasıdır. Çanakkale Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir.”

     

  • ‘İlk Adım Anıtı’ yerleştirildi

    ‘İlk Adım Anıtı’ yerleştirildi

    Beyoğlu Belediyesi tarafından Cumhuriyetin 100. Yılında Kurtuluş Savaşı’nda kahramanlık destanı yazan milletin ve mücadeleye liderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasını yaşatmak için Karaköy Rıhtımına “İlk Adım Anıtı” yerleştirildi. Anıtın açılışına İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı. Saygı duruşu ile başlayan tören, iki öğrencinin İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okuması ile devam etti. Daha sonra, İstanbul Valisi Davut Gül ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız kürsüye çıkarak günün anlam ve önemini anlatan konuşmalarını yaptı. Konuşmaların ardından “İlk Adım Anıtı” öğrencilerin de katılımıyla açıldı.

    “Bu vatanın tesadüfen elimize geçmediğini bilmemiz gerekiyor”

    Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Bu vatanın tesadüfen elimize geçmediğini ve elimizde tesadüfen kalmayacağını bilmemiz gerekiyor. İşte bunun için, bu memleketin bize vatan olmasında katkısı olan bütün şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyoruz. Onların yaptığı mücadeleyi tarihe not düşerek hatırlıyoruz, hatırlatıyoruz. İnşallah ikinci yüzyılda, Türkiye Yüzyılında kardeşliğimizi güçlendirerek, birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edip, ikinci yüzyılın sonunda, Türkiye Yüzyılının sonunda Türkiye’nin hedeflediği Dünyanın 10 güçlü ülkesinden biri olduğunu torunlarımız, yavrularımız görmüş olacak” dedi.

    “Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizimdir, Türkiye bizimdir ve hep öyle kalacaktır”

    Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ise “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün buradan karşı yakaya, Sarayburnu’na, oradan Bandırma Vapuru ile Anadolu’ya Milli Mücadele’yi başlatmak üzere yola çıktığı, ilk adımın atıldığı yer. Beyoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü iki defa uğurladı. Birincisinde, Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü buradan Anadolu’ya uğurladı. İkincisi, 1938’de vefatıyla birlikte ay yıldızlı bayrağımıza sararak ebedi istirahatgahına, milletimizin gönlüne bir bayrak olarak uğurladık. Bu toprakların çocukları olarak Cumhuriyet hepimizin. Cumhuriyeti hep birlikte kurduk ve hep birlikte koruyacak, onu muasır medeniyet seviyesinin üzerine de hep birlikte taşıyacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet, bugün Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak hepimize yüklediği bir sorumluluk var. Selçuklu bizimdir, Sultan Alparslan bizimdir. Osmanlı bizimdir, Fatih Sultan Mehmet Han bizimdir. 1919 bizimdir, 1923 bizimdir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizimdir. Bayrağımız bizimdir, Cumhuriyet bizimdir. Türkiye bizimdir ve hep öyle kalacaktır” diye konuştu.

  • Dünyada benzeri yok

    Dünyada benzeri yok

    Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, tarihte insanoğlunun süreç içerisinde hep su kenarlarına yerleşerek yerleşim merkezi kurduklarını belirterek, Anadolu’da kurulu büyük medeniyetlerden birisi olan Hititler’in de Beyşehir Gölü kenarında günümüzde de Eflatunpınar olarak bilinen alanda önemli bir açık hava tapınağı tesis ettiğini söyledi. Bu tapınakla ilgili araştırmacıların eserlerine bakıldığında bölgenin alelade seçilmiş bir bölge olmadığını gördüklerini anlatan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Eflatunpınar ve yakınlarında yer alan Fasıllar anıtlarının kurulduğu bölgede tarihteki Hitit egemenliğinden söz ederek, “Eflatunpınar’ın doğal bir kaya üzerinde değil, bir havuzun, yani su kaynağının, bir pınarın etrafında andezit taşlardan, itinalı bir işçilikle bir araya getirilmiş bir tapınak olduğu görülüyor. Geçmişte açık hava tapınağı olarak yapılmış olan bu tapınak, günümüzde bir açık hava müzesi niteliğinde. Ülkemizin önemli turizm bölgelerinden olan Konya’da, yine Konya’nın da önemli turizm yörelerinden olan Beyşehir’de yer alan Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı’nı bugün bir açık hava müzesi şeklinde değerlendirmek mümkün görünüyor” dedi.

    “Anıt, suyun tasarruflu kullanılmasıyla ilgili sembollerle dolu”

    Anıtın gerektiğinde tasarruflu bir şekilde suyun kullanılmasıyla ilgili bir takım sembolleri de barındırdığını aktaran Hüseyin Muşmal, “Etrafında pınardan kaynayan sular, kanallar marifetiyle havuza toplanmakta, suyun azaldığı dönemlerde havuzdaki sudan da istifade edildiği görülmekte. Bu pınarın suları da Beyşehir Gölü’ne kadar uzanan bir dere halinde ulaşmakta. Biz istiyoruz ki, bölgemizdeki özellikle kültür varlıkları, hangi döneme ait olursa olsun, ister Türk dönemi dediğimiz Selçuklu, beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olsun, ister Türk dönemi öncesi dediğimiz Bizans, Roma, Hitit, hatta Neolotik döneme ait bu bölgede medeniyetlerin bırakmış olduğu tarihi kültür varlıklarının günümüze ulaşmış, değerli önemli kültür varlıklarının gelecek nesillere ulaşmasına imkan tanımak ve bu günde özellikle dünya üzerindeki yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret eden insanların daha güzel, daha kolay ziyaretlerine imkan tanıyabilmeleri için düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bölgenin çok kıymetli bir kültür varlığı olan Eflatunpınar’ın bu nedenle etrafının düzenlenerek, hatta gerekirse bir bilgilendirme platformu oluşturularak etrafında kurulacak kamera sistemleri ile ziyaretçi sayısının tespit edilmesinin hem güvenliği hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin ülke ve Konya turist potansiyelini ortaya çıkarması açısından son derece önemli olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Muşmal, “Böylece bölgemize gelen ziyaretçi sayılarını bilirsek, bu ziyaretçilerin bölgede, eser etrafında geçirdikleri vakti tespit edebilirsek eserle ne kadar ilgilendiklerini tespit edebilirsek, orada sunacağımız hizmet, orada ortaya konulacak çalışmanın tespiti açısından da bize önemli veriler verecektir. Biz de bu kez şunu söyleyebileceğiz: Evet, Konya’da önemli bir açık hava müzesi durumunda olan Eflatunpınarı’na yılda 5 bin turist gelirken Fasıllar bölgesinde bulunan Hitit Anıtı’na 3 bin turist geliyor. Acaba turistler bu bölgeyi daha iyi mi tanıyorlar, daha iyi mi anlatılmış, bölgemizin değerleri daha iyi mi insanlara aktarılmış ya da ulaşım imkanları mı sıkıntılı, insanların ulaşmalarında problemler mi var? Bunların masaya yatırılması mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.

    Beyşehir’deki kutsal anıt ve havuzunun dünyada bir eşinin olmadığını da araştırmacıların söylediğini anlatan Prof. Dr. Muşmal, M.Ö. 13. yüzyılda yapılan anıtı diğerlerinden ayıran bir özelliğinin de olduğunu vurguladı. Bir pınarın etrafında andezit taşları ile özel olarak işlenerek yapılan bu anıtın çok ilgi çekici bir eser olduğunun altını çizen Muşmal, “Bu andezit taşları belki bu Fasıllar bölgesindeki maden bölgesinde işlendi, getirildi. Belki de Eflatunpınarı’na yakın olan Sadıkhacı civarındaki andezit taşlarından yapıldı, bilmiyoruz. Ama kaya oymak suretiyle değil, parça parça yapılmak suretiyle, özel olarak bir kompozisyon etrafında yapılmış, birleştirilmiş. Tanrılar, tanrıçalar işlenmiş bir kompozisyon halinde oraya çok büyük bir önem verdikleri anlaşılıyor. Suya çok önem verdikleri anlaşılıyor. Zaten, insanın suya önem vermemesi mümkün değil. Eski çağlardan itibaren de günümüze kadar insanlar suya çok değer vermiş. Suyun bulunduğu bölgelerde önemli semboller ve abideler ortaya koymuşlar. İvriz, bunun örneği Konya’da. Eflatunpınar bunun örneği, kompozisyonu itibariyle, bulunduğu coğrafya itibariyle bir bütün halinde bir abideyi oluşturması açısından Eflatunpınar anıtının, abidesinin Türkiye’de ve dünyada örneğinin bulunmadığını araştırmacılar söylüyor. Alanla ilgili Hititologlar ve tarihçiler ve eski çağ tarihçileri bunları böyle söylüyor. Belki yakın benzer örnekler vardır ama ülkemizde bunun örneği bulunmuyor. Bu muhteşem eser bilim camiası tarafından yazıtı olmadığı için tamamen dini nitelikli, aynı zamanda Hititlerin sanatsal ve politikacı gücünü yansıtan eser olarak değerlendirilmektedir” dedi.

    Anıtın mutlak surette muhafaza edilmesi gerektiğini, etrafının daha düzenli hale getirilmesi ve korunması gerektiğini kaydeden Muşmal, “Elbette Konya Müze Müdürlüğü’müz orada yaptığı yüzey ve kurtarma kazısı çalışmaları marifetiyle havuzu temizledi. Havuzdan anıtın kompozisyonuna ait bazı parçaları çıkardı, etrafını tel örgüyle çevirdi, düzenledi. Hayvanların belki havuzu kullanmasının önüne geçilmiş oldu ama daha tertibatlı, daha düzenli, daha kontrol altında tutulabilir bir seviyeye devletimizin, ülkemizin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın getireceğine inanıyoruz. Hem de böylece biz eşi benzeri bulunmayan bir anıtı etrafında yapmış olduğumuz düzenleme ile yüz akımız olarak dünyaya gösterebilir ve anlatabiliriz” diye konuştu.

  • 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na ziyaret

    15 Temmuz Şehitler Anıtı’na ziyaret

    Anıta gerçekleştirilen ziyaretçiler havadan görüntülendi. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz günü gerçekleştirdiği hain darbe girişiminde şehit ve gazi olan vatandaşların anısına yapılan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na, hain saldırının 7. yıl dönümü sebebiyle ziyaretçi akını yaşandı. Şehit yakınlarının ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği anıtta Kur’an-ı Kerim ve salalar okundu.

  • Türk-Macar Dostluk Anıtı

    Türk-Macar Dostluk Anıtı

    Ganita mevkiindeki açılışta konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Ganita’da 25. yıl anısına daha önce yapılan anıta, Türk -Macar dostluk anıtı ilave edildiğini ve bu alanın yeniden düzenlenerek açılışı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
    Zorluoğlu, “Binlerce yıllık tarihe sahip, birçok medeniyete ve farklı kültüre ev sahipliği yapmış kadim şehir, Trabzonumuzda, çok özel çok önemli bir etkinlikle bir aradayız. Bugün bizleri burada bir araya getiren en önemli unsur Kanuni Sultan Süleyman. Bütün dünyada ‘Muhteşem Süleyman’ olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı İmparatorluğu’nun en kudretli en güçlü sultanlarından, padişahlarından bir tanesi. Elbette ki Türk Macar ilişkileri çok yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1994 yılında Macaristan’la ortak değerimiz olan Kanuni Sultan Süleyman için önce Macaristan Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman Anıtı ve bir dostluk parkı açıldı. Sonra Trabzon’da Kanuni Sultan Süleyman Anıtı oluşturuldu.

    Ve akabinde Büyükşehir Belediyemizle o zamanki ismi Trabzon Belediyesi ile Zigetvar Belediyesi arasında kardeş şehir ilişkileri başladı, 1998’de de resmiyet kazandı. Dolayısıyla biz bu sene Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Zigetvar kardeş şehir ilişkileri anlamında 25. seneyi kutluyoruz. Bu arada birçok ortak etkinlik de geçtiğimiz yıllarda gerçekleşti. Bugün 25. yıl anısına daha önce yapılan bu anıta Türk -Macar Dostluk Anıtı ilave ederek ve bu alanı genel olarak Ganita’da yaptığımız düzenlemenin bir parçası olarak yeniden düzenleyerek açılışı gerçekleştiriyoruz. Ganita’da böyle bir Türk-Macar Dostluğu Anıtı ve Parkı oluşturmaktan da çok büyük bir mutluluk duyuyoruz. Değerli büyükelçimize ve onun şahsında Macaristan yetkililerine de bize verdikleri katkılardan dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bugün açılışını gerçekleştirmekte olduğumuz Türk-Macar Dostluk anıtı ve bu güzel parkın her iki ülke ve her iki şehir arasındaki olumlu ilişkilere katkı yapacağına olan inancımla tekrar hayırlı olsun diyorum” dedi.

    Macaristan Fahri Konsolosu Umut Durbakayım da Türkiye ve Macaristan’ın geçmişten gelen ve dostluk ve birlikteliği pekiştirmek için bir araya geldiklerini belirterek “Türkiye ve Macaristan’ın geçmişten gelen ve hala devam etmekte olan dostluk ve birlikteliği pekiştirmek için bir araya geldik. Türkiye ve Macaristan tarihi ve kültürel anlamda bir çok ortak değere sahip dostluk ilişkileri çok kuvvetli olan iki ülkedir. Trabzon ve Zigetvar şehirleri 1998 yılında kardeş şehir ilan edilmiş olup iki ülke arasındaki birçok kültürel alanda aktivitelere yer verilmiş ve bu aktivitelerin de devamı yapılmaktadır. Muhteşem tarihimizin güçlü sultanı Kanuni Sultan Süleyman hanın doğum yeri Trabzon olup 1566 yılında Zigetvar kuşatmasında Macar topraklarında hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla cihan padişahımız Sultan Süleyman hanın iki ülke arasındaki birlikteliğin ve kardeşliğin temelinde önemli bir yer almaktadır. Bundan dolayı Türk Macar dostluk anıtının da Sultan Süleyman hanın anıt heykelinin yanı başında olması ayrı bir önem arz etmektedir” diye konuştu.

    Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis ise Trabzon’da bulunmaktan son derece mutluluk duyduğunu ifade ederek “Buruda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hatta duygulandım bile. Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkiler çok iyi ama Trabzon’u Macaristan’da insanlar yeterince tanımıyorlar. Şunu da söylemem gerekiyor Macaristan’ı ve Zigetvar’ı yeterince Trabzonlular da hala tanımıyor. Bu nedenle bugün yeni bir aşamaya geldik. Bundan sonra bütün Trabzon’u Zigetvar’a götüremezsek de Zigetvar’ı Trabzon’a getirdik” şeklinde konuştu.

  • Gemlik’teki şehit anıtları yenileniyor

    Gemlik’teki şehit anıtları yenileniyor

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde Fethi Sekin, Ömer Halisdemir, Mehmet Selim Kiraz ile Gemlikli Şahin Taşkın, Mehmet Güngör, Adil Şeker, Ethem Yaşar, Özcan Yıldırım, Emrah Eker ve Muammer Bıçakçı anıtları yenileniyor.

    Gelecek nesillere aktarılması için Gemlik’teki çeşitli park ve tesislere isimleri verilen şehitler, kıymetli hatıralarına yakışır şekilde yeni anıt taşlarına kavuşuyor.

    Gemlik Belediyesi tarafından yaptırılan anıt taşlar, 170 santimetre yükseklikte, 72 santimetre genişlikte ve 19 santimetre eninde, siyah mermerden imal edildi.

    Yeni anıtlarda ay yıldız içinde şehitlerimizin fotoğrafları, rütbeleri ve isimleri ile “Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz” şeklinde zikredilen Bakara suresinin 154. Âyeti yer alıyor. İlk şehit Ömer Halisdemir’in anıtı yenilenirken, diğer anıt taşlar da önümüzdeki günlerde yerlerini alacak.

  • Bursa’ya Türkiye-Güney Kore kardeşlik anıtı açıldı

    Bursa’ya Türkiye-Güney Kore kardeşlik anıtı açıldı

    Dünyaca ünlü Güney Koreli Sanatçı Young-ho Yoo’nun iki ülke arasındaki kardeşliğin sembolü olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladığı Dünya Aynası – Ayna Adam Heykeli, Bursa Millet Bahçesi’ne dikildi. Böylelikle Bursa, Güney Kore’nin Başkenti Seul’de ve Ekvator’un başkenti Kito’da bulunan aynı heykele ev sahipliği yapan dünyadaki üçüncü şehir oldu.

    Dünya’nın en fazla yurtdışı tatil yapan ülkelerinden biri olan ve 52 milyonluk nüfusunun yaklaşık 32 milyonunun bir haftalık tatilini yurtdışında geçirdiği Güney Kore’ye yönelik başlatılan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa tanıtımlarına bir yenisi daha eklendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi daha önce Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği’nin katkılarıyla BEBKA ve TÜRSAB’ın da katılımlarıyla Güney Kore’de acenteler buluşması yapıp, THY’nin düzenlediği Dünya Golf Kupası’nda Bursa’nın tanıtımını yaparak, etkinlik sponsorları arasında yer almıştı. Güney Kore’nin ünlü sosyal medya fenomenleri ve Güney Kore’nin en büyük 5 seyahat acentesini Bursa’da ağırlayan Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım çalışmalarına bir destek de Güney Koreli sanatçı Young-ho Yoo’dan geldi. Sanatçı, Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, BEBKA, Yunus Emre Enstitüsü, Seul Büyükelçiliği, THY Seul Ofisi’nin girişimleriyle iki ülke arasındaki gönül köprüsünü kuvvetlendirmek amacıyla daha önce Seul’de ve Ekvator’un başkenti Kito’da ‘Dünya Aynası-Ayna Adam’ heykelini Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladı.

    Seul’de hazırlanan ve Bursa’ya getirildikten sonra Millet Bahçesi’ne dikilen 4 metre yüksekliğinde, 4 ton ağırlığında ve paslanmaz çelikten üretilen ‘Dünya Aynası-Ayna Adam’ heykeli törenle açıldı. Törene Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Türkiye’nin Güney Kore Büyükelçisi Durmuş Ersin Elçin, Güney Kore Türkiye Büyükelçi Vekili Jung Kang, Yunus Emre Enstitüsü Seul Temsilcisi Özgür Can Yıldız, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, BEBKA Genel Sekreteri M.Zeki Durak da katıldı.

    İnsan insanın aynasıdır

    Kültür Okulları öğrencilerinin Büyükşehir Belediye Orkestrası saz sanatçıları eşliğinde Korece ve Türkçe seslendirdiği şarkılarla başlayan törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ‘Dünya Aynası – Ayna Adam’ heykelini görünce aklına Mevlana’nın “İnsan insanın aynasıdır, birinde bir kusur görürsen o kusur sende de vardır” sözünün aklına geldiğini söyledi. Türkiye ile Güney Kore arasında çok güçlü tarihsel bağlar olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, bundan 70 yıl önce Türk askerinin Güney Kore’nin bağımsızlık mücadelesine destek verdiğini, orada bine yakın şehit ve Türk şehitliği bulunduğunu hatırlattı. Özellikle son 3 yıldır, Türkiye ile Güney Kore arasındaki bağı turizm alanında de en iyi şekilde değerlendirmek için çalıştıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Güney Kore, Dünya’nın en fazla yurtdışı tatil yapan ülkelerinden biri. 52 milyonluk nüfusunun yaklaşık 32 milyonunu, en az bir haftalık tatilini yurtdışında geçiriyor. Biz de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak; Bursa Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği, BEBKA, Yunus Emre Enstitüsü, Seul Büyükelçiliği ve THY Seul Ofisi’nin girişimleriyle iki ülke arasındaki gönül köprüsünü kuvvetlendirecek adımlar atıyoruz. Güney Koreli sosyal medya fenomenlerini ve oranın en büyük seyahat acentelerinin temsilcilerini Bursa’da ağırlıktık. Güney Kore’de ajansla Bursa’nın tanıtımı için çalışmalar başlattık. Ben inanıyorum ki Güney Koreli sanatçı Young-Ho Yoo’nun Bursa’ya bağışladığı bu heykel de iki ülke arasındaki kardeşliğin simgesi olmanın yanında Bursa’mızın tanıtımına da önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu nedenle sanatçımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Kardeşlik bağı çok eski

    Açılış töreni için Güney Kore’den gelen Türkiye’nin Güney Kore Büyükelçisi Durmuş Ersin Elçin, Türkiye’nin Güney Kore ile kardeşlik bağının bilinenin aksine Kore Savaşı’nda değil, M.S. 5’inci yüzyılda başladığını söyledi. Çin’in Mançurya bölgesinde Türkler ve Korelilerin yüzyıllarca birlikte yaşadığını ifade eden Elçin, “Bu yüzden her ülke ülkenin dili de Ural Altay dil ailesinden geliyor. Büyüklere saygı, geleneklere bağlılığı birbirlerinden öğrendiler. Daha sonra Türkler Anadolu’ya, onlar Kore Yarımadası’na yerleşti. Türkiye Kore Savaşında 1 ayda 5 bin askeri Kore’ye gönderdi. Savaş 1953’te bitti ancak, Türk askeri tehdit unsurlarına karşı 1971’e kadar orada kaldı. Türk askeri orada sadece savaşmadı. Sivillere yardım etti, yetimlere sahip çıktı. Çocukların eğitimi için Ankara Okulu’nu açtı. Kore Savaşı’na katılan 21 ülkeden sadece Türklere ‘kardeş, dost’ denmesinin denedi de bu insani yaklaşımlardandır. Son yıllarda Güney Kore’de Türkiye’ye olan ilgi ve merak giderek artıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’ın gayretleriyle Türkiye Güney Kore ilişkilerinde Bursa model şehir oldu. Bugün açtığımız bu heykelin de iki ülke arasındaki bağı daha da kuvvetlendirmesini diliyorum” dedi.

    Güney Kore Türkiye Büyükelçi Vekili Jung Kang da Türkiye Güney Kore kardeşliğini sembolize eden heykelin, iki ülke halkları arasındaki bağı geleceğe taşıyacağını kaydetti.

    Güney Koreli sanatçı Young-ho Yoo’dan, çalışmada birbirine bakan iki insandan birinin Türkiye, diğerinin Güney Kore, birinin Asya diğerinin Avrupa olduğunu söyledi. Yoo, heykeline Bursa’nın en güzel noktasında yer verilmesi nedeniyle Başkan Aktaş’a teşekkür etti.

    Konuşmaların ardından Türkiye – Güney Kore kardeşliğinin sembolü ‘Dünya Aynası-Ayna Adam’ heykelinin üzerindeki örtü, törenle kaldırıldı.