Etiket: ankara üniversitesi

  • Yine Ankara yine sağlık çalışanlarına saldırı girişimi

    Yine Ankara yine sağlık çalışanlarına saldırı girişimi

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisi’nde hasta yakınları, sağlık çalışanlarına saldırı girişiminde bulundu. Sağlık personelinin, kapının açılmaması için arkasına tıbbi cihazları koyarak, kendilerini korumaya aldıkları anlara ilişkin görüntüler, sosyal medyada tepki çekti. Olayla ilgili 5 kişi, gözaltına alındı.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xh9z6

    Ankara’da, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarına saldırının benzeri, dün gece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi’nde yaşandı. Geçirdiği kaza sonucu Çocuk Yoğun Bakım Servisi’ne kaldırılan hastanın yakınları, bilinmeyen nedenle sağlık personeline saldırı girişiminde bulundu. Sağlık çalışanları da yoğun bakım kapısının açılmaması için arkasına tıbbi cihazları koyarak, kendilerini korumaya aldı. Hasta yakınlarına ilk müdahaleyi özel güvenlik görevlileri yaptı. Daha sonra gelen polis ekiplerince hasta yakınları, kapı önünden uzaklaştırıldı. Olaya karışan 5 kişi, gözaltına alındı.

    SENDİKADAN KINAMA

    Sağlık çalışanlarının tıbbi cihazlarla barikat kurup, korku içinde beklerken çekilen görüntüleri, sosyal medyada paylaşıldı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Twitter’daki hesabından olaya ilişkin videolar paylaşılarak, tepki gösterildi. ‘Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti kınıyoruz’ notu ile paylaşılan mesajda, “Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisinde dün akşam hasta yakınları tarafından saldırıya uğrayan ve kapıları tutarak kendilerini korumaya çalışan sağlık emekçilerine yönelik şiddeti kınıyoruz. Sağlıkta şiddete karşı mücadelemiz devam edecek” denildi.

    BİLİM KURULU ÜYESİ KAYA: ÇİRKİN SALDIRIYI KINIYORUZ

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Akın Kaya da saldırıyı Twitter’daki hesabından kınadı. Kaya, “Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde dün gece sağlık çalışanlarımıza yapılan çirkin saldırı ve şiddeti kınıyoruz. Olayla ilgili adli süreçler başlatılmış olup suçluların gerekli cezayı almalarını bekliyoruz” dedi.

    Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, 22 Eylül’de yine hasta yakınları, sağlık çalışanlarına saldırmıştı. Sağlık çalışanları, saldırıdan korunmak için kapının arkasında barikat kurmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca olayla ilgili başlatılan soruşturma sonunda iddianame düzenlenmiş, olaya karışan 5 kişi hakkında ‘görevi yaptırmamak için direnme’ ve ‘kamu malına zarar vermek’ suçlarından 8 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

  • Prof. Dr. Necmettin Ünal aşı çalışmalarına gönüllü denek oldu

    Prof. Dr. Necmettin Ünal aşı çalışmalarına gönüllü denek oldu

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, üniversite bünyesinde klinik deneylere geçmek üzere olan Covid-19 aşı çalışması için denek adayı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, “Bunlar o kadar güvenlik tedbirleriyle yapılan çalışmalar ki, girmekte hiçbir sakınca yok. Yan etki olabilir; ama düşük olasılık” dedi.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, üniversite bünyesinde yürütülen iki ayrı Covid-19 aşı çalışması olduğunu, birinin klinik deneylere geçmek üzere olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, “Etik Kurul başvurusu yapıldı. Yalnız şu anda arkadaşlarımdan aldığım bilgi, bunun insan üzerinde test edilebilmesi için, faz 1, faz 2 ve faz 3 için insan üzerinde kullanılabilecek şartlarda aşının üretilmesi lazım. Şu anda hayvan deneyleri bitti, insan deneyleri başlayacak. Pandemi nedeniyle bunlar 3 fazda yapılacak. Birinci fazı başlayacak, ondan sonra ikinci ve üçüncü faz var. Yani daha biraz zamanımız var. Ben Türkiye’deki aşının 2021 yılında yetişebileceğini pek düşünmüyorum. Yurtdışından gelecek aşıların da tüm topluma uygulanmak için 2021 yılının sonuna kadar geleceğini zannetmiyorum” diye konuştu.

    ‘GÖNÜLLÜ DENEK OLDUM’

    Prof. Dr. Ünal, aşı çalışmaları için gönüllü denek adayı olduğunu da kaydederek, “Halkımızı bilinçlendirmek için ben de bir denek adayıyım. Değişik yorumlar yapılıyor, ‘vay biz denek mi olacağız’ diye, tabii ki olacaksınız. Amerikalı, Alman denek olup, ‘ben olmuyorum kardeşim’ diye bir yol yok. Bunlar o kadar güvenlik tedbirleriyle yapılan çalışmalar ki, girmekte hiçbir sakınca yok. Yan etki olabilir; ama düşük olasılık. Ben kendimi denek olarak yazdırdım. Umut ederim olabilirim” görüşünü dile getirdi.

    ‘KURTULMANIN TEK YOLU MİLLİ AŞI’

    Aşıyla ilgili üretim altyapısının ne kadar yeterli olduğunu bilmediğini ifade eden Prof. Dr. Ünal, şöyle konuştu:

    “Halkın tamamına yetecek kadar aşı üretimi gerekiyor, bu da altyapı gerektiriyor. Bu altyapı yatırımlarının da varsa genişletilmesi, yoksa yeniden yapılmasında bir an önce çok büyük fayda var. Diğer ülkelerde üretilen aşılar, önce o ülke vatandaşları için kullanılacaktır. Türkiye’de 60 milyon kişiyi aşılayacaksak 120 milyon aşılama gerekiyor şu andaki bilgilerle. Belki sonra da devam edecek. Bundan kurtulmanın tek yolu var milli aşımızın üretilmesi. Hakikaten Türkiye’de de bu yönde bir sürü üniversitede çalışma devam ediyor. Şu anda gelinen noktada üretim ve dağıtım ile ilgili altyapının hızla oluşturulması lazım. Yoğun bakımda hasta tedavi ederek bu iş düzelmez, bu iş kökeninde membaında kurutulur. Bunun için şu anda elimizde olabilecek en iyi olanak da aşı.”