Etiket: Ankara

  • “Avrupa’da birinci, dünyada da dördüncüyüz”

    “Avrupa’da birinci, dünyada da dördüncüyüz”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci, dünyada da dördüncüyüz” dedi.
    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü çerçevesinde gerçekleştirilen ‘Geleceğe Nefes İnsanlığa Nefes” Programı’na katıldı. Program kapsamında Orta Doğu’da yaşanan insanlık dramına da değinilerek, ağaçlandırma sahasında ‘Geleceğe Nefes İnsanlığa Nefes Gazze Hatıra Ormanı’ kuruldu.

    “Dikilen her bir fidanda devam eden bir soykırımın, uygun bir lisanla itirazı dile getirilmiş olacak”
    Video gösterimi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü mesajıyla başlayan etkinlikte konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Geleceğe Nefes İnsanlığa Nefes cümlesini bunu yıl boyunca söylemeye devam edeceğiz. Türkiyemizin dört bir tarafında yediden yetmişe bütün vatandaşlarımız diktikleri her bir fidanda, bugünlerde bütün dünyanın gözleri önünde devam eden bir soykırımın, uygun bir lisanla itirazını dile getirmiş olacak.

    İnsanlığın özellikle Ortadoğu ve genelinde de neredeyse bütün İslam coğrafyasında ayaklar altına alındığı bir dönemde diktiğimiz her fidanın insanlığın ihtiyacı olan umudu simgelemesini istiyoruz. Her bir fidan geleceğe nefes daha yeşil ve daha sağlıklı bir Türkiye’nin de teminatı olacaktır. Yalnız ülkemizin değil bizim kadim kültürümüzden ve geçmişimizden geldiği şekliyle de yaşadığımız dünyanın da reçetesi olacaktır” açıklamasında bulundu.

    “Yeşil kalkınma devrimi diktiğimiz her fidanda gelecekteki kuşaklar için bir nefes olacaktır”
    Bakan Yumaklı, ‘Orman vatandır, orman umut dolu yarınlardır’ cümlesinin hayatlarını şekillendiren temel bir inanç olduğunu vurgulayarak, “Bugün burada bu inançla bir arada olmamız bu topraklara, bu toprakların bize sunmuş olduğu değerlere ve tüm canlılara olan bağlılığımızın ülkemize olan sevgimizin ve sorumluluğumuzun da aynı zamanda nişanesidir.

    Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner liderliğinde şekillenen yeşil kalkınma devrimi bugün diktiğimiz her fidanda gelecekteki kuşaklar için bir nefes, ülkemizin yarınları için de bir umut olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Ağaçlandırma çalışmalarına Avrupa’da birinci, dünyada da dördüncüyüz”
    Türkiye’nin ormanlıklarını arttırmak, doğal zenginliklerini koruyarak güçlendirmek için Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilatı olarak 24 saat sahada olduklarını kaydeden Yumaklı, “Dünyada orman varlığı azalırken, ülkemiz orman varlığını arttıran nadir ülkelerden bir tanesidir. 22 yılda 7 milyarın üzerinde tohum ve fidanı toprakla buluşturduk. 2,6 hektarlık alan arttırıldı ve 24,3 hektarlık bir orman ulaştı. Bu çalışmalarla ağaçlandırma çalışmalarına Avrupa’da birinci, dünyada da dördüncüyüz” bilgilerini aktardı.

    Bakan Yumaklı, geçmişte erozyonun konusunun çok büyük problemlerden biri olduğunu dile getirerek, erozyon sonucunda kaybedilen toprakların büyük bir çaba ve emekle yeniden yeşillendirdikleri söyledi. Yumaklı, yapılan çalışmalar sayesinde erozyonla kaybolan toprak miktarını azalttıklarını

    4,5 kat azalttıklarının altını çizdi.
    Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise 7 Ekim 2023’ten bu yana bir yılı aşkın süredir Filistin ve Gazzelilerin, İsrail’in acımasız soykırımıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, bu etkinliği Gazzelileri anma etkinliğine dönüştürdüğü için başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere herkese teşekkür etti.

    “Fidanların toprakla buluşturulması, gelecek nesillere yeşil bir Türkiye bırakmak için atılan kıymetli adımlardır”
    Dünyanın geleceğini ilgilendiren iklim değişikliği, çölleşme, kuraklık gibi tehditlere karşı mücadele etmenin, herkesin üzerine düşen bir sorumluluk olduğunun altını çizen Göktaş, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2019 yılında başlatılan ağaçlandırma seferberliği, bu amaçla ülkemize kazandırılan önemli bir değerdir. Her yıl 11 Kasım’da milyonlarca fidanın toprakla buluşturulması, gelecek nesillere daha yeşil bir Türkiye bırakmak için atılan kıymetli adımlardır” diye konuştu.

    “Böylesi kıymetli çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz”
    Bakan Göktaş, tüm vatandaşların bu seferberliğe gönülden katılımının her daim kendilerine güç verdiğini aktararak, “Türkiye’nin ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada yer alması hepimizi gururlandırıyor. Bu başarı, yalnızca bugünün değil, yarının da kazancıdır ve Bakanlık olarak da çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren böylesi kıymetli çalışmaları her daim desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından Bakan Göktaş ve Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa’ya ‘Şehrin En Köklüsü’ kitabı hediye edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dua okumasının ardından, Gazze Hatıra Ormanı’na fidanlar dikildi ve önceden dikilmiş fidanlara can suyu verildi. Ormana, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan adına da fidan dikimi gerçekleştirildi.

  • ‘‘Engelsiz Yaşam Merkezi”

    ‘‘Engelsiz Yaşam Merkezi”

    Pursaklar Belediyesi, ilçedeki özel gereksinimli vatandaşların sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunmalarını sağlayan Engelsiz Yaşam Merkezi, engelleri ortadan kaldırıyor. Ankara’nın Pursaklar Belediyesi tarafından hizmet veren Engelsiz Yaşam Merkezi, bireysel ve grup eğitimlerin yanı sıra özel gereksinimli vatandaşlarım sosyal yaşama daha kolay adapte olmalarına katkı sağlıyor.

    Engelsiz Yaşam Merkezi’nde, özel gereksinimli vatandaşların, el becerilerinden motor becerileri geliştirme kurslarına, eğitim seminerlerinden sohbetlere, spor etkinliklerinden kültür gezilerine vb. birçok etkinlik düzenleyerek gün boyu keyifli ve eğlenceli vakit geçirmeleri sağlanıyor. Tesise gelecek olan vatandaşlar, aileleriyle birlikte burada düzenlenecek olan etkinliklere katılım sağlarken çeşitli gezilere katılma fırsatı da buluyor.

    ‘‘Engelsiz Yaşam Merkezimizde her gün birbirinden farklı etkinlikler düzenliyoruz”
    Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin; ‘‘Özel gereksinimli kardeşlerimizin, gündelik hayatlarını kolaylaştırmak adına Engelsiz Yaşam Merkezimizde her gün birbirinden farklı etkinlikler düzenliyoruz. Tesisimizi, özel gereksinimli kardeşlerimizin hayat kalitesini yükseltecek, ihtiyaçlarına cevap verecek bir merkez haline dönüştürdük. Amacımız kardeşlerimize faydalı olmak. Hem aileleri hem de engelli kardeşlerimizin yüzünden tebessüm hiç eksik olmasın” dedi.

  • Yan baktın tartışması kanlı bitti

    Yan baktın tartışması kanlı bitti

    Edinilen bilgiye göre, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde bir benzin istasyonundan araçlarına benzin almak için gelen S.T.Ç ve H.M.Ö adlı şahıslara kendi araçlarının camını silen E.K, A.K ve H.B.Ç adlı şahıslar, “Ne bakıyorsunuz?” diyerek laf attı. Tartışmanın büyümesi üzerine E.K, A.K ve H.B.Ç yanlarında getirdikleri silahla ateş etmeye başladılar. Kurşunların isabet ettiği S.T.Ç ve H.M.Ö çeşitli yerlerinden yaralandı. Zanlılar hızla olay yerinden yaya olarak kaçtı. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Benzin istasyonuna gelen sağlık ekipleri yaralılara olay yerinde ilk müdahalelerini yaparak ambulansla hastaneye sevk etti.

    Kaçan şahıslar için çalışma başlatan polis ekipleri, E.K, A.K ve H.B.Ç’yi suç aleti ile birlikte yakaladı.

  • Dumansız sobalar kışın gözdesi

    Dumansız sobalar kışın gözdesi

    Havaların soğumasıyla birlikte, ısıtma sistemlerine olan talep hızla artarken, çevre dostu pelet sobalar öne çıkmaya başladı. Ankara Ulus Sobacılar Çarşısı’nda soba imalat eden Enes Çetik, bu sobaların yüksek ısı verimliliği sağladığını vurguladı. Çetik’e göre, pelet sobalar, duman çıkarmadan, çevre dostu pelet yakıtı ile çalışıyor ve saatte 1 ile 3 kilogram arası pelet tüketiyor.
    “Sobalarımız gözle görülecek duman çıkarmıyor ama baca ve cam bağlantısı gerektiriyor” diyen Çetik, kaliteli pelet kullanımının sobanın performansı üzerinde büyük etkisi olduğunu ifade ediyor.

    Çevre dostu ısınma seçeneği

    Pelet sobaların Türkiye’de yaygınlaşmasında öncülerden Aybar Metal sahibi Volkan Aybar, üç yıl önce başladıkları üretimde dünyanın en verimli yakıtlarıyla çalıştıklarını belirterek, “Bu sobalar, kalori değeri yüksek, duman çıkarmayan, zehirlemesi olmayan temiz bir ısınma sağlıyor” diyen Aybar, bu sayede hem yurt içinde hem yurt dışında büyük talep gördüklerini ekledi. Pelet sobaların çevreye zarar vermemesi, onları klasik sobalardan ayıran en önemli özelliklerden biri olarak görülüyor” diye konuştu.

    “Kullanıcıların tercihi pelet kalitesine bağlı”

    Pelet sobalarda kullanılan yakıtın kalitesi de ısınma performansını doğrudan etkilediğine dikkat çeken Enes Çetik, kullanıcıların bazı karışık peletleri tercih ettiğinde, sobanın beklenenden daha az verim sağladığını kaydederek, “Yüzde yüz çam peletleri çok daha yüksek performans verirken, sunta ve MDF karışımlı peletler daha düşük ısı sağlıyor” şeklinde konuştu.
    Çetik, kalitesiz pelet seçiminden dolayı kullanıcıların sık sık yanma sorunlarıyla karşılaştığını, doğru pelet kullanımı, sobanın maksimum verimlilikte çalışmasını sağladığını söyledi.

    Fiyat aralıkları ve modeller

    En küçük model pelet soba, 70 metrekareye kadar ısıtma kapasitesine sahip ve fiyatı 8 bin 500 TL olduğunu bildiren Çetik, bu küçük modellerin oldukça talep gördüğünü ancak daha geniş alanlar için farklı modellerin de mevcut olduğunu söyleyerek, “Üstten üflemeli, 250 metrekareye kadar ısıtabilen modellerimiz 45 ila 50 bin lira arasında değişiyor” bilgisini verdi.

    Yerel üretim ve yüksek talep

    Pelet soba satıcısı Volkan Aybar, patentlerini aldıkları bu sobaları üç yıl önce piyasaya sürdüklerini ve o günden bu yana büyük ilgi gördüklerini vurgulayarak, “Patentimizi aldık ve şu an talebi karşılamakta zorlanıyoruz. Üretimimiz Ankara Ulus Sobacılar Çarşısı’ndaki atölyemizde devam ediyor” ifadelerini kullandı.

  • 10 Kasım mesajı

    10 Kasım mesajı

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86’ncı yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında, “Atatürk bizlere sadece bir vatan değil, aynı zamanda fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerle aydınlanacak bir gelecek miras bırakmıştır” ifadelerine yer verdi.

    TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Palandöken’in mesajında şu ifadeler yer aldı:
    “Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz devlet adamı, bağımsızlık mücadelemizin büyük önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 86. yıl dönümünde bir kez daha minnet, saygı ve rahmetle anıyoruz.

    Atatürk, milletimizin zor koşullar içinde varoluş mücadelesi verdiği bir dönemde, bağımsızlık ve egemenlik ruhunu ateşlemiş ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek milletimizi zafere taşımıştır. Onun azmi ve ileri görüşlülüğü sayesinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihin en karanlık sayfalarından aydınlık yarınlara uzanan bir yol bulmuş, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi dünya tarihine örnek bir bağımsızlık destanı olarak yazılmıştır.

    Bugün Atatürk’ün aziz hatırasına olan borcumuzu ödemek için onun ‘En büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimize sahip çıkmak, ilke ve devrimlerine bağlı kalmak, bilimi, aklı ve çağdaş medeniyeti rehber edinerek yolumuza devam etmek en büyük görevimizdir. Atatürk bizlere sadece bir vatan değil, aynı zamanda fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerle aydınlanacak bir gelecek miras bırakmıştır.

    Bu mirasa layık olmak ve ülkemizi onun hedef gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak hepimizin sorumluluğudur. Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bağımsızlık mücadelesinin tüm kahramanlarını, vatan uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.”

  • Bakan Kurum’dan milletvekiline sert yanıt

    Bakan Kurum’dan milletvekiline sert yanıt

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği yabancı maden şirketlerinden komisyon aldığı iddiasına ilişkin, “Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız” dedi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, sözlerine Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremden dolayı tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı.

    “11 ilimizde TOKİ binası yıkılmadı”
    6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde gösterdiği performans ile beğeni toplayan TOKİ konutlarını hatırlatan Bakan Kurum, “11 ilimizde TOKİ ile yapmış olduğumuz sosyal konut seferberliği kapsamında bir binamız dahi yıkılmadı. Hiçbir vatandaşımızın canına ve malına zarar gelmedi. Bu bakış açısıyla projelerimizi yapıyor, zemin artı 4 katı geçmeyecek, Hataylıların Hatay’da Adıyamanlıların Adıyaman’da Kahramanmaraşlıların Kahramanmaraş’ta yeniden daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşanması bakış açısıyla projelerimizi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir”
    Bakan Kurum, “Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir. Bu devlet 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlatmış. Bugüne de kadar 130 bin konutu teslim gerçekleştirmiş. 7 Temmuz gününden bugüne 70 bin konutun ihalesini yaptık” ifadesini kullandı.

    “AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış”
    Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    Deprem konutları bakanlığımızın bütçesi ile yapmıyoruz. Bakanlığımızın bütçesi ile yapılan kısmı kentsel dönüşüm. Biz orada vatandaşımız mağdur olmasın diye AFAD’dan hak sahibi olanları AFAD’dan, olamayanları da Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız bünyesinde hak sahibi yaparak aynı statü de değerlendiriyoruz.

    Deprem konutlarıyla ilgili bütçeyi merkezi bütçeden AFAD’a aktarıyor. AFAD’dan doğruca bakanlığımıza aktarılıyor. Kentsel dönüşüm alanlarında da bütçeyi bakanlığımız karşılıyor. Bu kapsamda AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış. Bu kaynağın tamamı da deprem konutlarında kullanılmıştır.”

    “2025 yılı sonunda 453 bin yuvayı teslim edeceğiz”
    Kurum, 2024 yılı sonuna kadar deprem bölgesinde inşa edilecek konut sayısı hedeflerini de açıklayarak, “130 bin konutun teslimini gerçekleştirdik 2024 yılı sonunda konut teslim sayısını 200 bin rakamına ulaştıracağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 11 ilimizde 453 bin yeni yuvayı afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Evine girmemiş tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız” diye konuştu.

    Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibariyle 81 ili kapsayan yeni sosyal konutu projesini de başlatacaklarını belirterek projenin özellikle deprem bölgesindeki kiracı vatandaşların en çok yararlanması için çaba sarf edileceğini ifade etti.

    Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin Bakan Kurum’dan ÇED raporu açıklaması
    Bakan Kurum, 13 Şubat 2024’te Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasıyla ilgili Bakanlığına yöneltilen eleştirilere ise şöyle yanıt verdi:
    “Türkiye bir hukuk devletidir. Bakanlıkların görev kapsamı hukuk devletinde anayasayla bakanlıklara verilmiştir. Attığımız her adım kanunladır. Kanun bakanlığa şu yetkiyi verdi. ‘Git bu işletmeleri çevreye etkileri yönünden değerlendir’ demiş. Yani bu işletmenin kurulması aşamasında 22 farklı kurumdan görüş alınmış. Hepsi olumlu.”

    Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Bu kurumlardan gelen görüşte ilgili firmaya denilmiş ki ‘Şu tedbirleri alman kaydıyla ben sana ÇED raporunu veriyorum’. Bakanlığımız her ÇED raporunda olduğu gibi burada da incelemelerini yapmış. Kurumların ayrı ayrı görüşlerini almış. Biz bu işletmenin çevre mevzuatına göre iş yapıp yapmadığını 135 kere incelemişiz.

    En üst sınırdan idari para cezası ve işletmeyi kapatan benim. Bunları yapmış olmamıza rağmen ÇED raporu üzerinden yerel seçimden itibaren bunu siyasi malzeme yapmanın doğru olmadığı görüşündeyim. Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ve işletmeyi kapatarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. Kanunun tüm cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin bu işletmeye karşı uyguladık. Bu konu can konusudur. Bu konu istismar edilemez.”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği, “İliç’in acısı tap tazeyken hem doğayı hem işçilerin canını kurban ettiğinizi burada saklıyorsunuz. Görünen o ki sizin vatanseverliğiniz yabancı maden şirketlerinden tekellerden aldığınız komisyon kadar” iddiasına “Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız” yanıtını verdi.

    Bunun üzerine Bakan Kurum, “Çirkin iftirası, hazımsızlığın, düşmanca tutumunun saygısızlığının kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz. Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız. Şayet sizde biraz şeref ve haysiyet kırıntısı varsa kanıtlayacaksınız. Eğer kanıtlayamazsanız ben zaten şeref ve haysiyetten nasipsizlerle daha fazla konuşacak bir şeyim yok” ifadelerini kullandı.
    Hararetli geçen tartışmaların ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2025 yılı bütçesi 219 milyar 294 milyon 468 bin lira olacak şekilde kabul edildi.

  • Ankara’da “Selam Türk’ün Bayrağına” adlı konser

    Ankara’da “Selam Türk’ün Bayrağına” adlı konser

    Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin 4’üncü yılı dolayısıyla, “Selam Türk’ün Bayrağına” adlı konser düzenlendi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bu zaferle, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik tarihi bir fırsat kapısı açılmıştır” dedi.
    Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin 4’üncü yılı dolayısıyla, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY), Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği ve Ahmed Cevad Enstitüsü ev sahipliğinde “Selam Türk’ün Bayrağına” adlı konser düzenlendi. ATO Congresium’da gerçekleştirilen konser, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Opera Balesi ve TRT Çok Sesli Korosu yer aldığı.

    Konser öncesinde bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bu zaferle, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik tarihi bir fırsat kapısı açılmıştır. Ermenistan’ın da bunun bilincinde olarak hareket etmesini umut ediyoruz. Zira, Kafkasya bölgesinin artık çatışmaya değil, dostluk ve iş birliğine ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.

    Bölgenin istikrar ve refahı için kapsamlı bir normalleşmenin bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Güler, “Bölge ülkelerine, yeni ekonomik ve ticari imkanlar sağlayacak ve kalıcı barışa hizmet edecek Zengezur Koridoru’nun da anlaşmalar doğrultusunda hayata geçirilmesini bekliyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü çabayı gösteriyoruz” dedi.
    Etkinliğe katılan Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı ve aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Türkolog Prof. Dr. Ruhi Ersoy da yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

    “Sayın Genel Başkan’ımız Devlet Bahçeli Beyefendi siyasetin ötesinde Türk dünyasında gönül köprüleri kurmak, Azerbaycan ile Türkiye ilişkilerinin köklü geçmişini, güçlü geleceğe taşımak için kültür sanat faaliyetleri, akademik çalışmalar yapmak üzere partimiz bünyesinde Ahmed Cevad Enstitüsünü kurdu.”

    Konserin ev sahipliğini üslenen Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, yaptığı konuşmada, “İkinci Karabağ Savaşı ülkemizin milli birliğini daha da güzelleştirdi. Ülkemizi güzelleştirdi. İşgal altında olmak gibi ağır bir yükü üzerimizden attık. Azerbaycan halkının vatan savaşında devleti ve milletiyle yanımızda olan kardeş Türkiye sevincimizi paylaştığımız ülkelerin başında geliyor.

    Savaş zamanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet yetkililerinin Azerbaycan’ı defalarca ziyaret etmesi, politik ve manevi desteğini esirgememesi, ‘Azerbaycan’a karşı adım atan karşısında Türkiye’yi görür.’ diyerek bütün dünyaya açık mesaj vermesi ülkemiz arasındaki dayanışmanın en büyük göstergelerinden biridir” dedi.

    Konsere Bakan Güler’in yanı sıra, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı ve aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Türkolog Prof. Dr. Ruhi Ersoy ve çok sayıda davetli katıldı.

  • Karabağ zaferine özel etkinlik

    Karabağ zaferine özel etkinlik

    Azerbaycanlı ressam Pervana Aliyeva’nın ‘Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan’ adlı resim sergisi, Keçiören Belediyesi Estergon Türk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
    Keçiören Belediyesi ve Azerbaycan Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı iş birliğinde Karabağ’ın Zafer Günü dolayısıyla Estergon Türk Kültür Merkezi’nde resim sergisi açıldı. Azerbaycanlı ressam Pervana Aliyeva’nın ‘Altın çember’ temalı ‘Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan’ adlı resim sergisi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sanatçının bireysel çalışmalarının yanı sıra Azerbaycan kültürünü yansıtan çalışmalarının da yer aldığı serginin açılışında, iki ülke arasındaki dostluğu ve kültürel bağları güçlendirme mesajı verildi.

    “Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var”
    Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, iki ülke arasındaki dostluk, tarih ve kültürel bağları vurgulayarak, “Azerbaycan deyince aklımıza ilk gelen söz ‘iki devlet, tek millet’ ifadesidir. Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var. Karabağ’ın kurtuluşunun dördüncü yıl dönümünü kutluyorum. Keçiören Belediyesi olarak bütün Türk dünyası yetkililerinin projelerini kendi projemiz gibi görüyoruz. Yapacağımız çalışmalarla birliğimizi daha da güçlendireceğiz” dedi.

    “Türkiye’nin desteği unutulmaz”
    Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde yaşadığı zorlukları dile getiren Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov, “Biz bağımsızlık mücadelemizde çok zor dönemlerden geçtik, çok büyük hüzünlerle karşılaştık. Topraklarımız işgal altında kaldı, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Bu yaşananlar sırasında kimin dost olduğunu iyi tanıdık. Türkiye’nin desteği unutulmaz. Bugün Karabağ’ın kurtuluşu olan bu özel günde bizleri buluşturan Keçiören Belediyesine ve sanatçımız Pervana Aliyeva’ya çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Ressam Parvana Aliyeva, eserlerini Azerbaycan için özel bir gün olan Karabağ Zafer Günü’nde sanatseverlerle buluşturan Keçiören Belediyesine teşekkür etti.

    Azerbaycan kültürünü ve tarihini sanatsal bir bakış açısıyla yansıtan sergideki birbirinden güzel eserleri görmek isteyenler, 11 Kasım’a kadar sergiyi ücretsiz ziyaret edebilecek. Programa Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov, Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir Abbasov, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Dinara İzanova, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı ve büyükelçilik yetkilileri katıldı.

  • Hobi bahçesinde yangın: 2 ağır yaralı

    Hobi bahçesinde yangın: 2 ağır yaralı

    Edinilen bilgilere göre, Ayaş ilçesi Gökler Mahallesi Seyirtepe piknik alanında hobi bahçesinde sobadan yangın çıktı. Meydana gelen yangında Zübeyde B. ile Ramazan B. ağır yaralandı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürülürken ev kullanılmaz hala geldi. Sağlık ekipleri yaralıları şehir hastanesine sevk etti. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.,

  • Veterinerin “ölür” dediği buzağıya gözü gibi bakıyor

    Veterinerin “ölür” dediği buzağıya gözü gibi bakıyor

    Ankara’da çiftçi Şükran Sarıbıyık, veterinerin “Yaşama şansı yok” dediği erken doğan buzağıya özenle bakarak besliyor. 1 haftalık olan buzağı, evin maskotu haline geldi.
    Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı Lalabel Mahallesi’nde çiftçilikle uğraşan Şükran Sarıbıyık’a ait inek erken doğum yaptı. Sarıbıyık, 8 aylıkken doğan buzağıyı veterinere götürdü. Veteriner buzağının yaşama şansının çok az olduğunu ve yapılabilecek bir şeyin olmadığını söylerken, Şükran Sarıbıyık buzağıyı evde beslemeye başladı. Çifkçinin yaklaşık 1 haftadır evde beslediği buzağı, evin maskotu haline geldi.

    “Danıştık veteriner, ‘Bu ölür, bizim yapacağımız bir şey yok’ dedi”
    Buzağıyı hayatta tutmak için evde beslemeye karar verdiğini söyleyen Sarıbıyık, “Sabah namazına kalktım ve ışığı açtım, buzağının sesini duydum. Torunuma telefon açtım ‘Gel, mandırada buzağı sesi var’ dedim. Ardından buzağıyı aldık ve eve getirdik. Saç kurutma makinesiyle buzağıyı kuruttuk, emzirdik. İlk başta kalkamadı, sonra kalktı. Şimdi geziyor. Evde sütünü içiriyorum, evde bakıyoruz ve durumu iyi. Eksik doğmuştu. Veterinere danıştık, veteriner ‘Bu ölür, bizim yapacağımız bir şey yok’ dedi. Ama ben eve getirdim, ilacını vurduk, iğnesini yaptık. Sobanın başında uğraştık. Şimdi canlı duruyor” dedi.