Etiket: anne

  • Evlat nöbetindeki ailelerden HDP kararına tepki

    Evlat nöbetindeki ailelerden HDP kararına tepki

    3 Eylül 2019 tarihinde farklı şehirlerden Diyarbakır’a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin evlat direnişi bin 285 gündür kararlılıkla sürüyor. Evladını terörün pençesinden kurtarıp çadırdaki ailelere destek gayesiyle oturma eylemine devam eden Ayşegül Biçer, depremin ve yaşattığı acıların konuşulması gerektiği yerde siyasetin konuşulmasının sadece gündemi meşgul ettiğini söyledi.

    Aileler adına yaptığı açıklamada Kürtlerin artık gözünü açtığını ve uyanmaya başladığını dile getiren Biçer, “Bizlerin yaklaşık 4 yıldır burada bulunma nedenimiz, kendilerini Kürtlerin savunucusu olarak tanıtan terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantısı HDP’nin evlatlarımızı, canımızı, insanımızı ve hayatımızı istismar ederek ölüme götürmesine karşı bir duruş sergilememizdir. Bugüne kadar bizim bu duruşumuz neticesinde, evlatlarımız düştükleri hain tuzaklardan kaçarak geri gelmeleri ile birlikte kafasına vur seçim zamanı oyunu al dedikleri Kürtler, artık uyanmaya başladı. Bu yüzden terör örgütünün ve siyasi uzantılarının bu coğrafyada varlıkları zamanla yok olma sürecine girdi. Şer merkezi olan Diyarbakır HDP il başkanlığından kaçtılar” dedi.

    “HDP’nin derhal kapatılması gerekmektedir”

    Anayasa Mahkemesinin HDP ile ilgili kararına tepki gösteren Biçer, “Terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP nefessiz kalmışken Anayasa Mahkemesinin HDP’nin devlet desteğinden yararlanmasına onay vermesi tekrar oksijen desteği almıştır. Bu karar ile terör örgütüne finans sağlanmıştır. Devletin ödediği bu paradan şehidin, yetimin, fakirin ve bu milletin hakkı vardır. HDP’ye değil maddi destek verilmesi derhal kapatılması gerekmektedir. Bölge halkı huzuru, istikrarı ve sükuneti yakalamışken bu verilen kararı protesto ediyor ve kabul etmiyoruz. 6+1 ve dış destekçilerin seçim programlarında ve vaatlerinde Kürtler yoktur. Kürtlerden nasıl oy devşiririz planları vardır. Kürtler, PKK ve siyasi uzantılarından bıkmış, bir an evvel kurtulmak istiyor. Kürtlerin varlığı ve kazanımları yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde verilmiş. PKK ve siyasi uzantılarının vaatleri kan, gözyaşı ve bölücülük getirmiştir. Kürtler tek bayrak ve tek vatan çatısı altında yaşamak istiyor. Bölgesel demokratik özerklik gibi bir bölünme istemiyor. Bu dayatmadır, Amerika’nın ve Türkiye düşmanlarının bölme planlarıdır. Bizim başka gidecek yerimiz yok. Sendelersek, düşersek elimizden tutan olmayacaktır. Bizler sırtımızı devletimize, imanımıza ve yüce Allah’ımıza dayamışız” diye konuştu.

    Son yıllarda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terör olaylarının bitmesiyle birlikte huzur ve güvenin sağlandığını söyleyen Biçer, şunları kaydetti:
    “Kürtler bu 3 aylık dönemde provokasyonlara, sahte yaklaşımlara, yalanlara ve istismara karşı daha dikkatli olmalıdır. ‘Seçim zamanı oyunu, sonrasında malını ve canını al’ zihniyetinden kurtulmalıdır. PKK ve HDP yıllardır bu coğrafyaya kan ve gözyaşı getirdi. Bakın son yıllarda Doğu ve Güneydoğu terör belasından ve siyasi uzantılarından kurtulunca huzur bulmaya, gelişmeye başladı. Bu huzur ortamını kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Bizler Diyarbakır anne ve babaları olarak ne pahasına olursa olsun bayrağımızın gölgesinde devletimizin yanındayız.”

  • Süt kuzuları günde 2 defa anneleriyle buluşuyor

    Süt kuzuları günde 2 defa anneleriyle buluşuyor

    Çağlayan beldesinde sürüde bulunan 500’e yakın koyundan çoğu yavrularını dünyaya getirdi. Koyunlar gündüzleri kendilerine açık alanda oluşturulan alanda bulunurken, yavrular ise ağılda bekliyor. Sabah saatlerinde yemleri verilen koyunlar, daha sonra yavrularına kavuşuyor. Koyunlar ikinci kez akşam saatlerinde yavruları ile buluşuyor. Bu durum yavrular büyüyene kadar yaklaşık 2 ay boyunca her gün tekrarlanıyor. Kuzuların anneleriyle buluşma anlarında ise ilginç görüntüler ortaya çıkıyor.


    Sürüdeki çoğu koyun yavrularını kokularından bularak emziriyor. İkiz kuzu dünyaya getiren koyunlara ise sahipleri yardımcı oluyor. İkiz kuzuların aç kalmaması için kucağına alarak annelerinin yanına götüren kadına firari kuzular da zaman zaman eşlik ediyor. İkiz kuzular annelerinden süt emerken diğer bazı kuzuların da ısrarla süt emmeye çalışması ilginç görüntüler oluşturuyor.


    Çağlayanlı sürü sahibi, zor bir iş yaptıklarını belirterek, “İşimiz hayvancılık, küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyoruz. Sıkıntılarımız çok. Üretimimiz Allah’a çok şükür rızık neyse o, geçimimizi yapıyoruz bununla. Yaylada otlayacaklar, otaracağız. Burada şu an yem veriyoruz, annesini emiyor kuzular. Burada besliyoruz anlayacağınız. Ama yem fiyatları pahalı, çok yüksek” dedi.

  • Yetim çocuk ve anneleri misafir edildi

    Yetim çocuk ve anneleri misafir edildi

    Fadıloğlu, “Allah, bir daha böyle acılar yaşatmasın. Hayat devam ediyor. Hayatımızı normale döndürmemiz gerekiyor. Tabii özellikle küçük yavrularımızın psikolojik durumlarıyla ilgili sıkıntılarımız olabilir. Bu sıkıntıları yenmemiz lazım. Bugün, bu etkinlikte olmamızın nedeni de bu” dedi.
    Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ilde etkili olan deprem afetinin ardından yetim çocuklar ve annelerine yönelik Şehitkamil Belediyesi Gençlik Kampı’nda düzenlenen etkinliğe 100’ün üzerinde yetim çocuk ve annesi katıldı.

    Programa katılan yetim çocuk ve annelerini yalnız bırakmayan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, özellikle çocuklarla yakından ilgilendi. Hem çocuklar hem de anneleriyle uzun süre sohbet eden Başkan Rıdvan Fadıloğlu, çocuklara; balon, pamuk şeker, patlamış mısır ve yemek ikram etti. Uzman eğitmenler nezaretindeki çocuklar, ip parkuru, tırmanma duvarı, geleneksel çocuk oyunları ve beceri koordinasyon parkurundaki etkinliklere katılırken, anneler ise doğa yürüyüşü etkinliğine katıldılar.


    “Allah, bir daha böyle acılar yaşatmasın”

    Gerçekleştirilen etkinliğe ilişkin açıklamada bulunan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, “Öncelikle bu yaşanan afette, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah, bir daha böyle acılar yaşatmasın. Dünyada yaşanmamış bir olay yaşadık. Tabii Gaziantep, diğer vilayetlere göre daha hafif atlattı ama Adıyaman’da Kahramanmaraş’ta Hatay’da ve diğer iller çok büyük sıkıntı yaşadı. Şu anda normale dönmeye çalışıyoruz. Hayat devam ediyor. Bugün yetim çocuklar ve annelerimizle bir arada olalım istedik. Annelerimiz ve çocuklarımızın, doğa ile iç içe olmasını istedik.

    Tabii bu psikolojiyi atlatmak kolay değil, hakikaten insanın etkilenmemesi mümkün değil. Ancak az öncede belirttiğim gibi hayat bir şekilde devam ediyor ve bununla yaşamaya alışacağız. İnşallah bundan sonra bu büyüklükte deprem olmayacağını bilim adamlarımız açıklıyor. Artçı depremler olabilir, bundan da kendimizi koruyarak, hayatımızı normale döndürmemiz gerekiyor. Tabii özellikle küçük yavrularımızın psikolojik durumlarıyla ilgili sıkıntılarımız olabilir. Bu sıkıntıları yenmemiz lazım. Bugün, bu etkinlikte olmamızın nedeni de bu. Yavaş yavaş tüm sıkıntılı durumları üzerimizden atacağız. Bir an önce normale döneceğiz” şeklinde konuştu.


    “Deprem psikolojisini üzerimizden atmak adına çok güzel bir etkinlik”

    Etkinlikle ilgili değerlendirmede bulunan Hatice Kılıç, “Ülkemizde ve şehrimizde çok büyük bir deprem oldu. Bizler de çocuklarımızla birlikte bu depremden bayağı bir etkilendik, bayağı bir üzüldük, dışarıda kaldık. Sağ olsun Şehitkamil Belediyemiz, Belediye Başkanımız, depremden sonraki andan itibaren her türlü desteği ve yardımları bizlere sundular. Bugün de hem bizlerin hem de çocuklarımızın deprem psikolojisini üzerimizden atmak adına çok güzel bir etkinlik düzenlendi. Psikolojimiz gerçekten hepimizin bozuldu, geceleri uyuyamıyoruz. Ama çok şükür belediyemiz sayesinde atlatmaya çalışıyoruz. İnşallah da hep birlikte bu yaraları saracağız. Ben Başkanımıza ve ekibine, bizlere böylesine güzel bir etkinlik düzenledikleri için çok çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Çocuklarıyla balkondan atlayarak kurtuldu

    Çocuklarıyla balkondan atlayarak kurtuldu

    ‘Asrın felaketi’ olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7, ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde 44 bin 374 kişi hayatını kaybetti. Binlerce ev de deprem nedeniyle yıkılırken insanlar çadırkent ve konteyner kentlerde yaşamını sürdürüyor.


    Depremin en çok etkilediği illerden olan Hatay’da ise depremden kurtulan insanların hikayeleri yürekleri burkuyor.
    Bu ailelerden birisi de Selva (60) ve Muhanna Genç (60) çifti. Çift, Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Yeşilpınar Mahallesi’nde zihinsel engelli Dila (32) ve Ali (28) isimli çocuklarıyla hayatlarını sürdürürken 6 Şubat’ta felaketi yaşadı. 2 katlı müstakil evlerinin 2.katında oturan çift, ilk depremde evlerinin kolonlarının patlamasıyla kapılarını açamadıkları için çocuklarıyla birlikte balkondan atladı.


    Öğle saatine kadar otomobillerinde kalan Genç ailesinin ikinci depremde ise evlerinin bir bölümü tamamen yıkıldı.
    Şimdi çadırda kalan aile, zihinsel engelli çocuklarıyla yeni bir eve geçmenin özlemini kuruyor.

    “Kendi canımı unuttum”

    İhlas Haber Ajansı’na konuşan Selva Genç, “Deprem günü çok kötüydü. Kendi canımı unuttum, çocuklarımı kurtarmanın telaşına düştüm. Önce ben atladım sonrada eşim çocukları bana attı. Çok kötüydü, her şey biran da oldu. Yıllardır oturduğum evim yerle bir oldu ikinci depremde” dedi.

    “Allah onları bana bağışladı”

    Tek tesellisinin çocuklarına bir şey olmaması olduğunu belirten Genç, “Çocuklarımı kurtardığım için çok mutluyum. İyi ki onlara bir şey olmadı. Daha önce de 2 kez evlat acısı yaşamıştım. Allah onları bana bağışladı” diye konuştu.

  • Depremde ailesini kaybeden annenin feryadı

    Depremde ailesini kaybeden annenin feryadı

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat günü meydana gelen iki ayrı deprem 11 ilde etkili oldu. Yıkılan binalarda enkaz altında kalan 42 binden fazla insan hayatını kaybederken yüz binlerce vatandaş evsiz kaldı. Depremin en çok etkilediği illerden biri de Hatay oldu. Hatay’da Antakya Devlet Hastanesinde hemşirelik yapan karı koca Emine (28) Ahmet (29) Yıldırım, çocukları Zeynep ve Erbap Yıldırım (2) ile çocuklara bakmaya gelen teyze Seher Güngör (21) enkaz altında kaldı.

    Baba Mahmut Güngör (56) depremden sonra Hatay’daki çocuklarına ulaşamayınca hemen akrabalarıyla birlikte Hatay’a gidip onları kurtarmak için mücadele başlattı. Ancak günlerce yapılan çalışma sonucunda damadı, torunu Zeynep ve kızı Emine’nin cansız bedenine ulaştı. Diğer kızı Seher ve torun Erbap sağ olarak kurtarıldı. Seher Güngör de hastanede hayatını kaybetti. Torun Erbap’ın ise ayağı kesildi. Aileden geriye bir tek 2 yaşındaki Erbap kaldı. Baba Güngör, damadı, iki kızı ve torununun cenazesini Adana’da Kabasakal Mezarlığında toprağa verdi.

    Anne Ümmü Gülsüm Güngör ise mezarda iki kızı, torunu ve damadının mezarlarına sarılarak gözyaşlarına boğuldu. Güngör, Hatay’a yeğenlerine bakmak için depremden iki gün önce giden kızı Seher Güngör’ün mezarına sarılıp toprağa öperek, “Ben sana gelinlik giydirecektim kefen giydirdim. Beyaz kefenlerle gittin kuzum sen. Beyaz kefenlere karıştın kuzum sen” diye ağlaması yürekleri yaktı. Anne Güngör’ün daha sonra torunu Zeynep’in mezarına sarılıp, “Zeynep’im küçücük Zeynep’im. Hanginize sarılayım ben hanginize. Hanginizle hasret gidereyim ben. Kuzum ciğerim Emre’m. Seher’im, Emine’m ciğerim kuzum” demesi herkesi duygulandırdı.

    Baba Güngör ise, “Depremde eniştem, iki kızım, bir torunum öldü. Kurtaramadık, biri sağ çıktı kurtaramadık. Bir torunumu kurtardık onun da ayağı kesildi. Kızım ve damadım hemşire Antakya Devlet Hastanesinde, diğer kızım da iki gün önce yeğenlerine bakmak için Hatay’a gitmişti. O da orada depreme yakalandı. Bina depremde yıkılmış. Biz de Adana’dan gittik. Köylüler sağ olsun yardım ettiler ama kurtaramadık” dedi.

  • Anne adaylarına uyarı

    Anne adaylarına uyarı

    Hamilelik sırasında aşırı alkol tüketimi ile yüz değişikliklerinin yanı sıra zihinsel ve fiziksel gelişim sorunlarına yol açan fetal alkol spektrum bozukluğu (FASD) arasındaki ilişki uzun süredir biliniyordu. Ancak, Hollanda’da yapılan yeni bir çalışma, hamilelik öncesinde çok düşük miktarda alkol tüketmenin bile bebeklerin yüzünde çeşitli değişikliklere yol açacağını ortaya koydu.

    Bununla birlikte, Dünya SAğlık Örgütü (DSÖ), gelişmemiş karaciğerleri nedeniyle kimyasal maddeleri düzgün bir şekilde işleyemedikleri için, bir fetüsün alkolü ne kadar güvenli bir şekilde tolere edebileceğinin bilinmediğini belirtiyor. Sağlık yetkilileri, herhangi bir riski minimumda tutmak için kadınlara hamilelik sırasında hiç alkol almamalarını tavsiye ediyor.

    Yeni, çalışma kapsamında 3 binden fazla 9 yaşındaki ve yaklaşık 2 bin 500 tane 13 yaşındaki çocuğun fotoğrafları, yüzündeki 200 farklı noktayı tanımlayan bir yapay zeka algoritması ile değerlendirildi. Annelere hamilelik sırasında ve hamilelikten hemen önce ne kadar alkol tükettikleri soruldu.

    Rotterdam Erasmus Tıp Merkezi’nden Prof. Dr.  Gennady Roshchupkin, “Bu çalışma için, yüzün yüksek çözünürlüklü 3D görüntülerini çeken ve 200 benzersiz ölçüm veya ‘özellik’ üreten yapay zeka tabanlı bir algoritma geliştirdik. Doğum öncesi alkol maruziyeti ile ilişkileri araştırmak için bunları analiz ettik ve annenin alkol tüketimiyle ilişkili belirli yüz özelliklerini göstermek için ısı haritaları geliştirdik.” diye konuştu.

    Diğer taraftan, hamile kalmadan önce veya çocuklarının doğumundan önceki herhangi bir noktada üç ay boyunca içki içmeyen anneler çalışmada kontrol grubu olarak yer aldı. Ardından bu grup, hamile  kalmadan önce alkol tüketen  ancak hamileyken bırakan kadınlar ve hamileliği boyunca alkol alan kadınlarla karşılaştırıldı.

    Ekip, hamilelikten önceki üç ay içinde haftada 12 gramdan az alkol (330 ml’lik bir bira veya 175 ml’lik bir kadeh şaraba eşdeğer) içen kadınların bile, hafifçe değişmiş yüzlere sahip bebekleri olduğunu buldu. Prof. Dr. Roshchupkin, hamilelikten önceki bu küçük alkol alımı ile yüz değişiklikleri arasında önemli bir ilişki olduğunu söyledi.

    Araştırmanın ilk yazarı ve bir doktora öğrencisi olan Xianjing Liu ise “Dokuz yaşındaki çocuklarda doğum öncesi alkol maruziyeti ile yüz şekli arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulduk. Anneler ne kadar çok alkol alırlarsa, çocukların yüzündeki değişiklikler o kadar arttı.” dedi.

    Öte yandan çalışma, anne karnında alkole maruz kalan çocukların burun ucunun kalkık, burnunun kısalmış, çenesinin kalkık ve alt göz kapağı ile ilgili bölgelerin içe dönük olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu buldu.

    Prof. Dr. Roshchupkin, yüzün bir çocuğun genel sağlığını yansıttığı için bir “sağlık aynası” olduğunu ve bu çalışmanın alkol maruziyetinin daha derin sorunlara yol açabileceğini gösterdiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

    “Yüzün genel sağlığı yansıttığını vurgulamak önemlidir. Yani bu, yüz farklılıklarıyla birlikte alkolün sağlık üzerinde başka etkileri olabileceği anlamına geliyor. Bunu elbette kesin olarak bilmiyoruz ama daha dikkatli olmakta fayda var ve bunu daha fazla araştırmamız gerekiyor.

    Hamilelikte güvenli bir alkol tüketimi düzeyi olmadığını ve hem anne hem de gelişmekte olan fetüs için en iyi sağlık sonuçlarını sağlamak için hamile kalmadan önce bile alkol içmeyi bırakmanın tavsiye edildiğini vurgulamak çok önemlidir.”

     

    Çalışmanın bulguları Human Reproduction adlı bilimsel dergide yayımlandı.

  • “Benim bebeğim olmadı. Bir anne sıcaklığıyla ısıtsın inşallah”

    “Benim bebeğim olmadı. Bir anne sıcaklığıyla ısıtsın inşallah”

    Kepez Belediyesi ve Kepez Vakfı işbirliğiyle depremzedeler için başlatılan yardım kampanyası tüm hızıyla devam ediyor. Depremin ilk gününde başlatılan yardım kampanyasına destek olmak isteyen vatandaşların yardım seferberliğinde duygulu anlarda yaşanıyor. Kimi çocuğunun bebek arabasını, kimi çocuğuna aldığı bezi depremzedeler için bağışlarken, Feride Ö. de özlemle ördüğü bebek kıyafetlerini bağışladı. Feride Ö.’nün, bağış kolisine yapıştırdığı not ise herkesi duygulandırdı.

    “Benim bebeğim olmadı. Belki Allah nasip eder diye örmüştüm bunları Nasip sizlereymiş. Bir anne sıcaklığıyla ısıtsın inşallah. Sizi çok seviyorum. Sevgilerle hep yanınızdayız. Allah’a emanet olun” diyen Feride Ö.’nün ördüğü bebek kıyafetleri deprem felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş’a gönderildi. Deprem bölgesindeki ekipler, bu anlamlı bağışı Kahramanmaraş Elbistan’da yeni bebeği olan bir anneye teslim etti.

  • Anne ve oğlunu enkazdan sağ kurtardı

    Anne ve oğlunu enkazdan sağ kurtardı

    Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremden etkilenen Hatay Kırıkhan ilçesinde Kdz. Ereğli’nin Kandilli beldesinden olay yerine giden madenciler, anne ve oğlunu bu sabah saat 09.45’te enkaz altından çıkardı. Kırıkhan ilçesindeki arama kurtarma çalışmaları için bölgeye giden madenciler, enkaz altından İhlas Ayaz ve oğlu Yiğit Ayaz’ı çıkardı. Depremzedelerin sağlık durumlarının iyi olduğu bilgisine ulaşıldı.


    Madenciler, arama-kurtarma çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

  • Avucunda annesinin saçları ile enkazdan çıkarıldı

    Avucunda annesinin saçları ile enkazdan çıkarıldı

    Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden en çok etkilenen bölgelerden Hatay’da zelzeleden yaklaşık 60 saat sonra bir binanın enkazından bir erkek bebek çıkarıldı. Bebeğin 20 günlük Kerem Ağırtaş olduğu öğrenilirken kurtarma esnasında kaydedilen görüntüler görenlerin yüreklerini sızlattı. Hafızalardan uzun yıllar silinmeyecek görüntülerde, minik bebeğin avucunda annesinin kopmuş bir tutam saçı olduğu görüldü. Bebek elinde kalan annesinin saçları ile enkazdan alınıp sağlık ekiplerine teslim edilerek hastaneye kaldırıldı.

  • Doğalgaz patlamasında anne ile oğlu hayatını kaybetti

    Doğalgaz patlamasında anne ile oğlu hayatını kaybetti

    22 Ocak Pazar günü, Gölcük Kavaklı Mahallesi 100. Sokak’ta üç katlı apartmanın üçüncü katında doğalgaz patlaması olmuş, patlamanın yaşandığı dairede oturan Hanım Altınkaynak (65) ve oğlu Mikdat Çebi (41) ağır yaralanmıştı.

    Olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi yönlendirilmiş, adeta bütün mahalle sokağa dökülürken soğutma çalışmaları saatler sürmüştü. Sağlık ekipleri tarafından Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’ne kaldırılan anne ve oğlu bir süre sonra Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişti.

    12 gün süren yaşam mücadelesinin ardından önce Hanım Altınkaynak, hayatını kaybederek öğle vakti Gölcük Yunus Emre Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından 17 Ağustos Mezarlığı’na defnedildi. Akşam saatlerinde ise Mikdat Çebi’nin de hayatını kaybettiği öğrenildi. Mikdat Çebi’nin cansız bedeni, Kocaeli Devlet Hastanesi’nde yapılacak otopsinin ardından defnedilecek.