Etiket: antalya

  • 9 ayda tamamlandı! Bayramda teslim edilecek

    9 ayda tamamlandı! Bayramda teslim edilecek

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve 10 gün süren Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınında 50 bini orman 75 bin hektarlık alan zarar gördü. 8 kişinin yaşamını yitirdiği ve binlerce hayvanın yok olduğu yangında yaklaşık 1200 ev, iş yeri ve 600 ahır yanarak kullanılamaz hale geldi.

    Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yanan evleri ve ahırları yeniden inşa etmek için yaraları sarmaya başladı. Yangının üzerinden geçen 9 ayda evler teslim edilme noktasına geldi. Yöre mimarisine uygun olarak inşa edilen evler tek ya da çift katlı, kiremit çatılı, örme taş kullanılarak ve yangına dayanıklı malzemeden inşa ediliyor.

    ‘BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU TAMAMLANDI’

    Bir yılda bitirilmesi planlanan evlerin büyük bölümünün Ramazan Bayramı’nda mağdurlara teslim edilmesi bekleniyor. Yangının en çok zarar verdiği Kalemler Mahallesi’nde evlerin büyük bölümünün tamamlandığı görüldü. Kapı ve pencereleri de takılan 30 evin bayramda teslim edileceği bildirildi. Diğer evler de çalışmalar sürüyor.

    YÖRESİ MİMARİSİ ÇOK BEĞENİLDİ

    Kalemler Mahallesi Muhtarı Mustafa Cansız, evlerin yöre mimarisine uygun inşa edilmesi projesinin çok ilgi gördüğünü söyledi. Yangın mağdurlarının büyük kesiminin AFAD tarafından dağıtılan konteynerlerde yaşadığını ve bir an önce evlerine taşınmayı beklediklerini belirten Cansız, “Bazı mağdur vatandaşlarımızın yanan evlerinin yerine yenisinin yapılması mümkün olmayınca, hazine arazisine yapıldı. Oralardan da çekiliş usulüyle ev sahiplerine evleri teslim edilecek. Binalar yangından 4 ay sonra yapılmaya başlandı. Evler 4- 5 ayda hızla yükseldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ramazan Bayramı’nda anahtarları teslim edeceğini duyduk. İnşallah teslim edilir” dedi.

    KONTEYNERDEN EVLERİNE GEÇECEKLER

    Mahallede oturan Hasan Keçer de evinin tamamen yandığını anlattı. Aylardır konteynerde yaşamaya çalıştığını belirten Keçer, “Evim hem yandı hem de yıkıldı. TOKİ tarafından evlerimiz yapılıyor. İnşaatlarda sona gelindi. Bir ayda teslim edileceğini hatta bazılarının Ramazan Bayramı’nda teslim edileceğini duyduk. Evin içine de dışına da baktık. Tam köy evi” diye konuştu.

    ‘TRAKTÖRÜMÜZ DE YANMIŞTI ONU DA VERDİLER’

    Hatice Akca da evinin tamamlanmak üzere olduğunu görünce sevindiğini söyledi. Kapı ve pencerelerinin takılmasının ardından evini teslim alacağını belirten Akca, “Yangında yalnızca canımı kurtarabilmiştim. Sıcaktan kulaklarım yanmış ve hastaneye götürülmüştüm. Geri geldiğimde evim yanmıştı. Traktörümüz de yanmıştı. Çok şükür onu da verdiler. Evimizi de Ramazan Bayramı’nda teslim ederlerse çok iyi olacak” ifadelerini kullandı.

    ‘İNŞALLAH ÇİFTE BAYRAM YAŞARIZ’

    Köyün tamamının yandığını, eşiyle birlikte ancak canını kurtardığını belirten Ahmet Özen iki katlı yapılan evinin bitmesini heyecanla bekliyor. Diğer yangın mağdurları gibi AFAD’ın sağladığı konteynerde yaşayan Özen, “Bayramdan önce dahi teslim edilebilir deniliyor. Evimi çok beğendim. Kendim yaptırmaya kalksam mümkün değil maliyetini karşılayamam. İnşallah çifte bayram yaşarız” dedi.

  • Tarih verdiler! Meyve ve sebze fiyatları düşecek

    Tarih verdiler! Meyve ve sebze fiyatları düşecek

    Türkiye’nin örtü altı üretim merkezi Antalya’da havaların ısınmasıyla birlikte ürün artışı yaşanırken, fiyatlar geçen haftaya göre yarı yarıya düştü. Hale giren ürün üç katı arttı, yeni mahsulle birlikte fiyatların 20 gün içinde normal seviyesine ineceği belirtildi.

    Antalya’da uzun süredir devam eden soğuk ve yağışlı hava yerini güneşli günlere bıraktı. Soğuk hava sebze üretimi yapan çiftçiyi olumsuz etkiledi. Bu süreçte çiftçi günlerce don nöbeti tutarken, aşırı nemli giden hava nedeniyle hastalıklarla da mücadele etmek zorunda kaldı.

    Seralardan çıkan ürünün az olması Antalya’da Toptancı Hali’ne de yansıdı. Ürün azlığı nedeniyle bazı ürünlerin fiyatlarında yükseliş yaşandı. Kentte havaların ısınmasıyla birlikte seralardaki özellikle domates, salatalık, patlıcan, kabak, biber çeşitlerinin üretiminde artış başladı. Hale giren ürün geçen haftaya göre üç kat artarken, fiyatlar ise neredeyse yarı yarıya düştü.

    Halde domatesin fiyatı 4-12 TL, patlıcan 7-13 TL, salatalık 4-7 TL, sivri biber 11-25 TL, kabak 2-4 TL, dolmalık biber 10-24 TL olarak belirlendi.

    “Üretim az olunca fiyat yüksek oluyor”

    Aksu ilçesinde salatalık üretimi yapan Ali Celbiş, havaların ısınmasıyla birlikte ürünlerin çoğalmaya başladığını belirtti. Kış döneminde iklim şartlarına bağlı olarak ürünün az olması nedeniyle fiyatların da yüksek olduğuna değinen Celbiş, “Yüksek görünüyor ama üretim az. Gün geçtikçe ürün çoğalır ve vatandaşımız daha ucuza tüketmeye başlar. Bugün salatalığı 7 TL’ye hale verdim ama vatandaşımıza ulaşıncaya kadar sanırım 20 TL’ye kadar yükselir. Arada çok fark var. Nasıl olduğunu biz de anlayamıyoruz. Burada çiftçi kazanmıyor, çünkü girdi maliyetleri çok yüksek. Biz kazanmıyoruz. Biz düşüğe maledelim, tüketicimiz de ucuza yesin. Yerli tohum üzerinde çalışma yapılsın, bir fidenin fiyatı 7-8 TL oldu. Girdiler belimizi büküyor yoksa biz üretiriz” diye konuştu.

    “Fiyatlar düşüyor”

    Havaların ısınmasıyla ürünün arttığını ancak fiyatların düşüşe geçmesiyle yine çiftçinin kazanamadığını ifade eden Celbiş, ”Ürün bol ama bu kez fiyat düşük. Bizden 7 liraya çıkan ürün vatandaşa ulaşıncaya kadar 20 TL oluyor. Buna çare bulmamız lazım. Çiftçiyle vatandaşın buluşabileceği ortam olsa çok güzel olur. Bugün salatalığı hale 7 TL’ye bıraktım. Markete gitsem şu an 19 TL 99 kuruştur. Kendi ürünümüze bakıyoruz garibimize gidiyor. Domates ise 6 ile 12 TL arasında gidiyor. Kalitesine göre değişiyor. Domatesin fiyatları güzel ama üretimde sıkıntı var. Yağış oldu, hastalıklar oldu. Maliyetler yüksek olduğu için domatesin fiyatı çok aşağı düşer çiftçi kazanamaz, ithal etmek zorunda kalırız. Yeni en geç bir ay içinde rafta olur. Fiyatlar düşecek vatandaşımız rahat olsun. Çiftçi ucuz gönderiyor ama tüketici pahalı yiyor” dedi.

    “20 güne fiyatlar düşecek”

    Domates üreticisi Doğukan Celbiş, bazı tarım ürünlerinde fiyatların yüksek olmasının havanın soğuk ve aşırı yağışlar nedeniyle üretimde sıkıntı yaşanmasından kaynaklandığını bildirdi. Havalardan kaynaklı kısıtlı üretimin geçici olduğunu ve ürünlerin artmaya başladığını ifade eden Celbiş, “Şu an domates halde 6 ile 12 TL arasında gidiyor. 15-20 gün içinde fiyatların daha da düşmesini bekliyoruz. 10 TL’den domates satmak bizi kurtarır ama daha aşağısı zarar olur. Çünkü girdiler geçen yıla oranla üç kat arttı. Havalar ısındıkça ürün artacak, bu kez sürümden kazanabiliriz. Kışın ise ürün az, fiyat yüksek oluyor” diye konuştu.

    “3 günde fiyatı 12 TL düştü”

    Patlıcan üreticisi Merve Celbiş, ekim ayında toprakla buluşan fidelerin yaklaşık 3 ay sonra ilk hasadını vermeye başladığını belirti. Haziran ayının sonuna kadar patlıcan hasadının devam edeceğini ifade eden Merve Celbiş, “İklim şartlarından dolayı kışın verim düşük oluyor, talep fazla olunca fiyatlar yükseliyor. Zam şampiyonu oluyor. Havalar ısınmaya başladı, üretim artmaya başlayacak. Bugün hale 13 TL’ye patlıcanı bıraktık. Ama dışarı üreticiye bu 25-30 TL’ye yansıyabiliyor. 3 gün önce biz patlıcanı hale 25 TL’ye satıyorduk, bugün ise yarı yarıya düşüş oldu. Havalar ısındıkça verim artacaktır. Mayıs ayında ürün çok çıkar ve fiyatlar düşer” dedi.

    “Tüketiciye müjde”

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’nde komisyonculuk yapan İsmail Erten, “Öncelikle tüketicilere müjde verelim. Bugüne kadar çok sıkıntı çektiler, hep yüksek fiyattan ürün aldılar. Hava şartlarından dolayı Antalya’da çok soğuk bir dönem geçirdik. Üretimin az olması, havanın yağışlı gitmesi fiyatları çok etkilemişti. Ama bugün itibarıyla geçen hafta 26 TL olan patlıcan bugün 10-13 TL, geçen hafta 13-14 TL olan kabak bugün 2-4 TL, geçen hafta 30-35 bandında olan biber çeşitleri bugün 20-25 seviyesinde, domates geçen hafta 20-25 arasıyken bugün 6 ile 12 TL arasında işlem görüyor. Dolayısıyla bütün fiyatlar yarı yarıya düşmüş durumda. Bu düşüş devam edecek. Havaların ısınmasıyla tüketicilerimiz daha ucuza ürün yiyeceklerdir” diye konuştu.

    “Halde ürün artışı üç katına çıktı”

    Havaların hızla ısınmaya başladığını söyleyen Erten, “Geçen haftaya göre üç kat hale ürün girişi var. Soğuktan dökmeyen sebzeler tetikteydi, ısıyı görünce ürün artışı olacak. Verim yükseldi, günden güne fiyatlar düşecektir” dedi.

    Rusya’nın fiyatlarda fazla bir rol oynamadığını anlatan Erten, “Avrupa Birliği ülkeleri yeterince üretim yapamadı, Türkiye’ye talep doğdu. Bir de Polonya’ya çok sayıda Ukraynalı’nın gelmesiyle o yöne doğru ihracat aşırı derecede artmıştı. Şu anda oralarda da üretim arttı. Avrupa’da fiyatlar düşüşe geçti, azda olsa onun da etkisi var” dedi.

  • Savaşın Antalya ihracatına faturası ağır

    Savaşın Antalya ihracatına faturası ağır

    Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin (BAİB) verilerine göre 1 Ocak’tan 6 Nisan’a kadar olan dönemde 144 ülkeye toplamda 689 milyon 2 bin dolarlık ihracat gerçekleşti. Geçen yıl aynı döneminde 654 milyon 413 bin dolarlık ihracata göre yüzde 5,3’lük artış yaşandı. Toplam ihracatta, geçen yıla göre yükseliş gösteren Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz’den, Rusya ve Ukrayna’ya ihracatta, savaşın başladığı 24 Şubat’tan 6 Nisan’a kadar olan sürecin verileri de ortaya çıktı.

    24 Şubat günü Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş sonrası Antalya’nın en önemli ihracat pazarlarından olan bu iki ülke ihracatı ciddi düşüş gösterdi. BAİB verilerine göre, 24 Şubat- 6 Nisan arasında Ukrayna’ya geçen yıl aynı dönemde 13 milyon 17 bin dolar olan ihracat geliri, bu yıl savaş sebebiyle yüzde 65,3’lük düşüşle 4 milyon 522 bin dolara inerek, 8 milyon 495 bin dolar kayıp gerçekleşti. Savaş sürecinde Rusya’ya ihracat da geçen yıl aynı tarihlerde 23 milyon 441 bin dolar iken, bu yıl yüzde 48 düşüşle 12 milyon 185 bin dolara gerileyerek, 11 milyon 256 bin dolar kayıp oluştu. Savaş sürecinde iki ülkede de Antalya’nın en çok ihracat kaybı yaşadığı sektör, yaş meyve sebze sektörü oldu.

    EN BÜYÜK SORUN NAKLİYE

    Şu an itibarıyla hem Rusya hem de Ukrayna’ya ihracatın sıkıntılı da olsa devam ettiğini belirten BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, Rusya’daki kaybın yüzde 48’i, Ukrayna’daki kaybın da yüzde 65’i bulduğunu dile getirdi. En büyük sıkıntının nakliye, yani ürünlerin gönderiminde yaşandığını anlatan Çavuşoğlu, “Rusya için Ukrayna tarafı kapalı. Gürcistan, Ermenistan kara yolu da çok kötü olması nedeniyle tercih edilmiyor, gidiyor ama yeterli değil. Belarus üzerinden giderse yol çok uzun ve başka sıkıntılar da yaşanıyor. O yüzden şu günlerde özellikle deniz yolu tercih ediliyor” dedi.

    RUS LİMANLARINDA HAZIRLIK

    Deniz yoluyla ihracattaki sorunları anlatan Çavuşoğlu, “Deniz yolunda Rusya’ya TIR’ları geçirecek gemiler yeterli değil, bir firma 15 gün önce bir gemi koydu ve iki günde bir sefer yapıyor ama şu an için bu da yeterli değil. Firmalarla görüşülüyor, daha büyük gemiler ve farklı limanlar için. Rus limanlarında özellikle TIR’la giriş için gümrük kapısı yok. Port Kavkaz ve Novorossiysk limanlarında gümrük kapısı oluşturulması için çalışmalar yapılıyor. Bunlar olursa sıkıntımız kalmayacak” dedi.

    ‘ÜRÜNLER SINIRDAN TESLİM EDİLEBİLİYOR’

    Ukrayna’ya ise 24 Şubat’tan sonra 15 gün hiç ürün gitmediğini, sıfıra düştüğünü belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:

    “Daha sonra gıda, özellikle sebze ihracatı başladı. İlk zamanlar limon, domates ve biber ihracatı oldu. Şu anda biber azaldı ama limon, domates ve acil gıdalar gidiyor. Birkaç gündür para hareketi problemi de azaldı, transferler daha kolaylaştı. Ukrayna için özellikle nakliyede şoför sıkıntısı yaşanıyor. Ürün gönderimi devam ediyor ancak birçok şoför içeriye girmek istemiyor, o yüzden ürünler sınırdan teslim edilebiliyor. Ama bazı şoförler cesaret gösterip Kiev’e kadar gidebiliyor.”

    80 MİLYON DOLAR ALACAK VAR

    İki ülkeden savaş öncesi dönemde gönderilen ürünlerle ilgili Antalya’nın 80 milyon dolara yakın alacağının tahsilatıyla ilgili sorunun devam ettiğini de anlatan Çavuşoğlu, “Önceki alacaklara ilişkin herhangi bir gelişme yok. 80 milyon alacaktan yok denecek kadar az bir kısmı tahsil edilebildi. Ukrayna ve Rusya kaynaklı çalışan firmalarımız için bir yıl ödemesiz ve faizsiz KGF kredi taleplerimiz de değerlendirilme aşamasında ve henüz bir gelişme yok” diye konuştu.

    AVRUPA PAZARI BÜYÜDÜ

    Çavuşoğlu, Ukrayna ve Rusya’da yaşanan sıkıntıya karşın, Avrupa’da iklim ve doğal gaz problemi nedeniyle rekolte düşüşü yaşanmasına bağlı olarak Türkiye’den talebin arttığını söyledi. Çavuşoğlu, “Türkiye’nin şansına, mevcut diğer pazarlardaki sıkıntılardan dolayı bu pazarlardaki talepler arttı. Eğer Ukrayna- Rusya arasındaki bu savaş yaşanmıyor olsaydı, bu yıl ihracatta patlama yaşanırdı” dedi.

  • Sağlık ocağında pencereden muayene

    Sağlık ocağında pencereden muayene

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Yüksekalan Mahallesi’nde bulunan 30 No’lu M. İhsan Oğul Aile Sağlığı Merkezi’ne giden hastalar, ilginç durumla karşılaşıyor. Hastalar, önce etrafı şeffaf branda ile kapalı alanda bulunan görevliye kimlik numarasını söylüyor ardından görevli, hastalara doktorun ya dışarı geleceğini ya da yan taraftaki odanın camına giderek, görüşeceğini belirtiyor.

    KAPALI CAM ARKASINDA REÇETE YAZILIYOR

    İlk önce büyük şaşkınlık yaşayan hastalar, sağlık merkezi önüne kurulan brandanın altında doktorun gelmesini bekliyor. Gelen doktor, hastaya şikayetini sorduktan sonra reçete yazmak için tekrar odasına gidiyor. Bazı doktorlar ise odalarında kapalı camın arkasında, hastaya ne şikayeti olduğunu soruyor ve reçete yazıyor.

    TELEFON IŞIĞIYLA BADEMCİĞE BAKILIYOR

    Sağlık merkezinde yaşanan bu olay ise cep telefonu kamerasıyla görüntüleniyor. Doktorun, muayene olmak isteyen hastayı önce sağlık merkezi dışına çağırdığı görülüyor. Hastanın “İçeri geçilmiyor mu?” sorusuna doktor, “Pandemi nedeniyle biz hasta olmayalım, diye hastaları içeri almıyoruz, 2 kez Covid geçirdim” diye cevap veriyor.

    Hastanın diğer sağlık merkezlerinde içeri alındığını söylemesi üzerine doktor, “Bizim havalandırmamız yeterli değil” yanıtını verirken, kapı önündeki kişiye ne şikayeti olduğunu soruyor ve telefonunun ışığıyla bademciğine bakıyor.

  • 9 yaşındaki Mahra’dan 23 gün sonra acı haber geldi

    9 yaşındaki Mahra’dan 23 gün sonra acı haber geldi

    Antalya’nın Serik ilçesinde köpekten kaçarken yola çıkan ve kamyonun çarpmasıyla ağır yaralanıp, 23 gündür yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi veren 9 yaşındaki Mahra, hayatını kaybetti.

    Olay, Serik ilçesine bağlı Belek Mahallesi’nde 5 Mart Cumartesi sabahı meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bahçeye inmek için evden çıkan 9 yaşındaki Mahra Melin Pınar, boş bir araziye geldiğinde başıboş köpeklerin kendini kovaladığını görünce yola fırladı. O esnada İrfan Y.’nin kullandığı kamyonun tekerleği, Mahra’nın sağ bacağının üstünden geçti.

    23 GÜNDÜR YOĞUN BAKIMDAYDI

    Olayı fark eden kamyon şoförü araçtan indi ve yaralanan küçük kızın yanına gitti. Çevredekilerin yardımıyla 112 Acil Servis ve polis ekiplerine haber verildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralanan küçük kız ambulansla Antalya’ya sevk edildi.

    23 gündür yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Mahra, bugün hayatını kaybetti. Acı haberi alan aile ise gözyaşlarına boğuldu.

  • Ayşekadın fasulyesinde fiyat rekoru

    Ayşekadın fasulyesinde fiyat rekoru

    Bu yıl çok sert geçen kış mevsimi nedeniyle birçok örtü altı sebze ürünü fiyatları da ciddi miktarlara ulaştı. Havanın eksi dereceleri görmesi nedeniyle Antalya ve bölgesindeki seralarda zirai don olayları yaşandı. Bitkilerin aşırı soğuk nedeniyle strese girmesi ve verimin düşmesi, piyasaya ürün sevk miktarını da ciddi ölçüde düşürdü. Üründeki düşüş ise girdi maliyetlerindeki artışla birlikte mevsim boyunca fiyatlara yansıdı. Biberden domatese, patlıcandan salatalığa sebze ve meyvelerdeki yüksek fiyattan hem tüketici hem üretici şikayetçi.

    KİLOSU 80-100 TL

    Semt pazarlarında son günlerin fiyat rekorunu ise ayşekadın fasulye kırdı. Kış mevsim şartlarının devam ettiği süreçte, sadece Antalya’da Gazipaşa-Alanya bölgesi ağırlıklı olmak üzere Kumluca ve Demre bölgelerinde çok az miktarda üretilebilen ayşekadın fasulyenin kilogramı, pazarda 80 ila 100 TL’ye satışa sunuluyor.

    FASULYE MEVSİMİ DEĞİL

    Muratpaşa Yeşilbahçe Mahallesi’ndeki semt pazarında tezgah açan Celal Karaman, Gazipaşa’dan getirdiği az miktardaki ayşekadın fasulyenin kilosunu 80 TL’den satışa sundu. Saat 07.00’de tezgah açtığını belirten Karaman, öğle saatlerine kadar sadece 1 kilo fasulye satabildiğini söyledi. Fasulye fiyatının yüksek olmasının nedeninin soğuk hava ve mevsimi olmamasına bağlayan Karaman, “Şu an sadece Gazipaşa’da çıkıyor. Az çıktığı ve alıcı çok olduğundan fiyatı pahalı, maliyet de yüksek şu an. Bugün fazla değil, 1 kilo satabildik. Gazipaşa’da serada yetiştirilebiliyor, şu an açıkta olmaz zaten” dedi.

    SOĞUK HAVANIN ETKİSİ SÜRÜYOR

    Diğer ürünlerin fiyatlarının da yüksek olduğunu anlatan Karaman, “Domates Demre’den geliyor. Bize gelişi 21 TL, masrafları hariç, hal çıkış ücreti, mazot parası, poşetin kilosu 50 TL. Patlıcan 25 TL, salatalık 20-25 TL, biberler 50 TL, kırmızı kapya 25 TL. Cin biber 80 lira, o da olmadığından. Pazarda şu an bir tek bende var” diye konuştu.

    KİLOSUNU 100 TL’YE SATIYOR

    Aynı pazarda fasulyenin bulunduğu iki tezgahtan diğerinin sahibi Nasuh Çağıl ise kilosunu 100 TL’den satışa sunuyor. Çağıl, fasulyenin fiyatının yüksek olmasının nedenini şöyle açıkladı:

    “Sert bir kıştan çıktık, havalar soğuk ondan dolayı ürün yok. Şu anda sadece Gazipaşa-Alanya bölgesinde üretim var. Kumluca, Demre, Mersin’de ise çok az. Seralarda şu an zaten her şey zor üretiliyor. Günlük sattığımız 5-10 kilo, ama bu fiyata bile çiftçiyi kurtarmıyor.”

    SERALARDA ARALARA SERPİŞTİRİLİYOR

    Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze Meyve Komisyoncular Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, şu an mevsim olarak fasulyenin üretim dönemi olmadığını, bazı seralarda asıl üretilen ana ürün aralarına serpiştirilerek çok az miktarda üretildiği için fiyatın da bu nedenle yüksek olduğunu söyledi. Yılmaz, hale günlük çok az miktarda fasulye geldiğini, gece ilk saatlerde gelen ürünün tükendiğini söyledi. (DHA)

  • Park halindeki aracın bagajından ceset çıktı

    Park halindeki aracın bagajından ceset çıktı

    Antalya’nın Kepez ilçesi Aktoprak Mahallesi’nde bulunan orman yakınında yolda yaklaşık 4 gündür park halinde duran otomobilin yanına gelen bir kişi, aracın kontağının üzerinde olduğunu içinde kimsenin olmadığını görünce de bagajı açtı. Bagajı açtığında ise başında kurumuş kan izleri bulunan bir erkeği hareketsiz halde buldu. Durumun bildirilmesiyle olay yerine sağlık ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Gelen sağlık ekipleri, bagajdaki kişinin hayatını kaybettiğini belirledi.

    POLİS ARAÇLARIYLA ÖNLEM ALINDI

    Olay yerine gelen polis ekipleri, ölen kişinin Nurettin Demir olduğunu belirledi. Polis ekipleri, gazetecilerin ve vatandaşların görüntü almaması için Nurettin Demir’in cesedinin olduğu otomobilin çevresini ekip araçlarıyla kapattıktan sonra güvenlik şeritleriyle de sokağı araç ve yaya girişine kapattı.

    ‘ÇOK TEDİRGİN OLDUK’

    Otomobilin yaklaşık 4-5 gündür park halinde olduğunu ifade eden mahalle sakinlerinden Ayhan Akdal, “Perşembe gününden bu yana burada araç. Terk edilmiş bir vaziyette duruyordu. Çok tedirgin olduk” dedi.

    DARP BULGULARINA RASTLANDI

    Cinayet Büro Amirliği, Olay Yeri İnceleme ekipleri ve savcılığın çalışması sonrası Nurettin Demir’in vücudunda darp izleri olduğu belirlendi. Demir’in cenazesi, ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

  • Yön levhasına çarpan araçtaki 3 genç öldü

    Yön levhasına çarpan araçtaki 3 genç öldü

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde gece saatlerinde Aspendos Bulvarı’ndan Demokrasi Kavşağı alt geçit istikametine giden otomobil, iddiaya göre sürücünün hız nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu refüjdeki yön levhasına çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle araçta bulunan 3 kişi yola savruldu. Otomobil hurdaya dönerken, aracın motoru 300 metre ileriye fırladı.

    Otomobilde bulunan Ali Neymat Tefik (22, Engin Borazan (22) ve Halil Subaşı (21) olay yerinde hayatını kaybetti.

    Kazayı görenler durumu sağlık, itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından gençlerin cansız bedenleri Antalya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

    Kazayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

  • Rusya-Ukrayna savaşı Antalya tarımını vurdu

    Rusya-Ukrayna savaşı Antalya tarımını vurdu

    Antalya’da Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Ziraat Odası gibi kurumların oluşturduğu Antalya Tarım Konseyi, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş nedeniyle iki ülkeye yönelik yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatında yaşanan sorunları, gönderilmiş ürünlerden kaynaklı alacakların tahsil edilememesini ve talepleri raporlaştırdı. Raporda, Antalya tarım sektörünün alacakları ve iki ülkeye yönelik ihracattaki sıkıntılar ve hasar tespiti yer aldı.

    Rapora göre, Ukrayna ve Rusya’ya gönderilen yaş meyve sebze ihracatında toplam 80 milyon dolar, süs bitkilerinde ise 1 milyon dolar tahsil edilemeyen alacak bulunuyor. İki ülkeye yönelik üretilen özel ürünler nedeniyle de yaş meyve ve sebze ihracatında 150 milyon dolar, süs bitkilerinde 2 milyon dolarlık risk olduğu kaydedildi. İki ülkeden iki sektörün alacağının 81 milyon dolar, bu ülkelere gönderilecek ürünlerle ilgili risk miktarının da 152 milyon dolar olmak üzere toplam fatura 233 milyon doları bulduğu belirtildi.

    Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Ukrayna ve Rusya’nın yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri sektörlerinde kentin en önemli pazarlarından olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki savaşın, bu ülkelere yönelik üretim ve ihracat yapanları çok derinden etkilediğini söyledi. Ukrayna’ya savaş zamanında yola çıkarılan 5 milyon dolarlık sebze meyve ile geçen yıl 20 Aralık’tan beri teslimi yapılan 16 milyon dolarlık yaş meyve ve sebze alacağının tahsil edilemediğini aktaran Çandır, “Bankalar kapalı, alıcılara ulaşılamıyor ve önemli bir risk oluşturdu” dedi.

    FAİZSİZ, İKİ YIL ÖDEMESİZ KREDİ TALEBİ

    Alacakların, Rusya ile birlikte hesap edildiğinde toplam 80 milyon dolar olduğunu kaydeden Çandır, para transfer kanalı SWIFT’in kapalı olması, Rusya’daki olağanüstü devalüasyon, rublenin değer kaybetmesi gibi nedenlerin alacakları riske soktuğunu açıkladı. Bu pazarların damak tadı ve mutfak kültürüne uygun üretilen ürünlerden doğacak 150 milyon dolarlık riske de işaret eden Çandır, “İhracatçılarımızın bu krizden çıkabilmek için faizsiz, iki yıl ödemesiz kredi talebi var. Ukrayna’dan alınması güç olan bedellerin de tanzim edilmesini istiyorlar” diye konuştu.

    RUSYA’YA İHRACAT İÇİN TALEPLER

    Rusya’nın domates başta olmak üzere bugüne kadar uyguladığı tüm kısıtlamaları kaldırmasının da sevindirici olduğunu belirten Çandır, “Bu sevindirici bir haber ama bununla ilgili de ihracatçılarımızın genel kaygısı; para transferiyle ilgili. Para hareketini sağlayacak özel bir sistem geliştirilmesi gerekiyor. Bir başka önemli unsur, kara yoluyla Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyatlar. Orası kapandığı için özellikle Gürcistan ve Ermenistan kapılarının açılarak, sevkiyatın buradan gerçekleşmesi. Bir de deniz yoluyla yaptığımız ihracatın gelişmesi için kapalı olan Soçi Limanı gibi limanların açılması” ifadelerini kullandı.

    Antalya Tarım Konseyi’nin 3 sayfalık raporunda, iki ülke arasındaki savaşın, başta Antalya olmak üzere ülkemiz yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatını iki önemli alanda darboğaza soktuğu vurgulandı. Bunlardan ilki; özellikle son üç aydaki sevkiyatların ödemelerinin alınamaması, ikincisi de bu pazarlara yönelik planlanmış, halen hasat bekleyen üretimler. Önümüzdeki aylarda hasat miktarının ciddi şekilde artacağı ve ihraç edilemezse üreticilerin hayati bir gelir kaynağından mahrum kalacakları kaydedildi. Raporda ayrıca Rusya-Ukrayna savaşının Antalya tarımsal ihracatına etkileri ve sektörün talepleri 10’ar maddede anlatıldı.

    BANKALAR DA RİSKLİ KABUL EDİYOR

    Rapora göre, savaştan önce satışı gerçekleşen, tahsilatı yapılamayan ürünlerin ödemelerinin alınması mümkün görünmüyor. Ukrayna’da savaş nedeniyle bankaların kapalı olması, Rusya’da da para transfer kanallarının (SWIFT) kapalı olması nedeniyle tahsilat yapılamıyor. Ukrayna’dan tahsilatların yapılamamasına bağlı olarak, maliyetlerin ihracatçıların üzerinde kalacağı düşünülüyor.

    Ukrayna, Rusya ve Belarus’a da çalışan ihracatçıların, Türkiye’deki bankalar tarafından gayriresmi olarak riskli kabul edildiği belirtildi. Bankaların ihracatçılara, kredilerinin kapatılması yönünde baskı kurduğu, ruble ve Ukrayna Grivnası ile işlemi kapattığı, işlem yapan finansal kurumların da rublenin yüzde 50 devalüasyonuna ilave yüzde 20-25 kesintiyle işlem yaptığı açıklandı.

    TAHSİLAT İMKANSIZ HALE GELDİ

    Rusya ve Belarus’a ihracatta düşüşe rağmen ürün talebi olduğu, ancak birikmiş alacakların tahsilinin neredeyse imkansız hale geldiği ve mevcut koşullarda yapılacak ihracat ve tahsilatların, büyük risk taşıdığı belirtildi. Rusya, Ukrayna ve Belarus başta olmak üzere bölgeye ihracatın nakliye ve gümrük giderlerinin doğrudan ihracatçıdan talep edildiği kaydedildi.

    Toplam 80 milyon dolar olan yapılmış ihracat için üreticiler, tedarikçiler, işleme, depolama ve nakliyecilerin alacaklarını doğrudan ihracatçıdan talep ettiği de belirtilen raporda, Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan yapılamayan alacakların tahsilinin imkansıza yakın olduğu vurgulandı. Bu ülkeler için üretilen ürünlerle ilgili üretici üzerindeki risk ve yükün de 150 milyon doların üzerinde olduğu açıklandı. Süs bitkileri ihracatında birikmiş alacağın 1 milyon dolar, bu pazarlar için üretimi yapılan ürünlerin oluşturacağı yük ve riskin de 2 milyon doların üzerinde olduğuna yer verildi.

    ‘BANKALAR RUBLE İLE İŞLEM YAPSIN’

    Sektör, ilk ve acil olarak birikmiş alacak tutarı olan 80 milyon dolar karşılığı, teminat mektupsuz ve faizsiz en az 2 yıl ödemesiz 2 yıl vadeli kredi talep etti. Ukrayna için 10 Şubat’tan itibaren yola çıkarılan ürünler için 5 milyon dolar, 20 Aralık’tan itibaren teslimatı yapılan ürünler için de 16 milyon dolar alacak gösterilerek, ivedilikle tanzimi istendi.

    Banka kredi limitleri ve işletme kredilerinin acilen en az 2 katına yükseltilmesi, Rusya’ya ihracatta ruble ile çalışılması ve tahsil edilen rublenin, bankalar tarafından makul bir parite ile TL’ye çevrilmesi talep edildi. Taleplerde, bu pazarlara ihracat yapanların mevcut KDV alacaklarının ivedilikle ödenmesi de yer aldı.

    YENİ PAZAR ARAYIŞI VE DESTEĞİ

    Rusya ve Ukrayna odaklı üretimi devam eden ürünlerin, AB ülkeleri ve benzeri pazarlara sunulması halinde sektör içi rekabet artacağından ürünlerin birim fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanacağı açıklanarak, hızlı, sade ve etkili bir prosedürle alternatif yeni pazarlar araştırma desteği ödemeleri yapılması istendi. Talepler arasında, verdikleri ürünler dolayısıyla ciddi bir mali yük altında bulunan çiftçi ve üreticilerin vergi ve kredi borçlarının faizsiz ötelenmesi de bulunuyor.

    Raporda, Rusya pazarına girişte kullanılan mevcut çok ülkeli ve uzun nakliye rotaları yerine Karadeniz’deki sınır kapıları ve Soçi Limanı ile açık olmayan diğer Karadeniz limanlarının makul koşullarla yeniden yük trafiğine açılması, Gürcistan ve Ermenistan yük taşımacılığı rotalarının yeniden aktif hale getirilerek, kara yoluyla Rusya’ya sevkiyat olanağı sağlanması istekleri de yer aldı.

  • Yangından yaralı kurtulan keçi 2 yavru dünyaya getirdi

    Yangından yaralı kurtulan keçi 2 yavru dünyaya getirdi

    Akdeniz ve Ege’de peş peşe çıkan yangınlarda yaralanan hayvanlar; bölge halkı, hayvanseverler ve Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gönüllülerince kurtarıldı. Yangın bölgelerinde kurulan ilk yardım çadırlarında ilk müdahalesi yapılan kedi, köpek, eşek, koyun, keçi gibi hayvanlardan birçoğu, Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirildi.

    Yangında dumandan etkilenen, başı ile meme kısmında birinci ve ikinci derece yanık olduğu tespit edilen keçi de çiftlikte tedavi edildi. İyileşen keçiye ‘Damla’ ismi verildi. Çiftlikteki başka keçi ile çiftleşen ‘Damla’nın 2 yavrusu da dünyaya geldi. Çiftlikte görevli veteriner hekimlerce yavrulardan birine ‘Çaça’ diğerine ‘Sasa’ adı verildi.

    ‘Damla’nın derin yanıkları olduğunu hatırlatan Emekli Hayvanlar Çiftliği Sorumlu Veteriner Hekimi Mustafa Ağar, “Özellikle meme kısmında ve yüzünde derin yanıklar vardı. Burada yapılan tedavilerin ardından ‘Damla’, hayata tutundu. İyileşmeden sonra kontrolümüz dışında ‘Damla’ çiftleşti ve 5 ay sonra yavruları meydana geldi. Yavrulardan beyaz olana ‘Çaça’, gri olana ise ‘Sasa’ ismini verdik. Şu anda bizimle mutlu bir şekilde yaşıyorlar” dedi.

    ‘Damla’ ve yavrularının artık hep Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde olacağını dile getiren Ağar, “Yavrularını ilk 10 gün yeteri kadar emziremedi. Bizim kontrolümüz altında emzirmesi şekillendi. Şu an yavrularını emzirebiliyor. Keçi ailesinin bundan sonraki yaşamları emekli Hayvanlar Çiftliği’nde devam edecek. Bizimle birlikte olacaklar” diye konuştu.