Etiket: antalya

  • 10 yıl sonra ‘vazife malulü’ sayıldı

    10 yıl sonra ‘vazife malulü’ sayıldı

    Askerlik görevini yaparken nöbet kulübesinde başından vurulmuş halde ölü bulunan, önce ‘İntihar etti’ denilen ve 10 yıl süren dava sonrası ‘görev malulü’ olarak kabul edilip, şehitlik verilen Murat Oktay Can’ın davasında başa dönüldü. Ailenin başvurusu üzerine mezarı açılıp, kafatası incelendikten sonra hazırlanan raporda adli tıp uzmanları, ‘İntihar da olabilir birisi de vurmuş olabilir’ dedi. Dosyanın yeniden mahkemeye taşınması bekleniyor.

    Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu’nda askerlik görevini yaparken, 5 Ekim 2009’da, nöbet kulübesinde başından vurulmuş halde bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Piyade Er Murat Oktay Can’ın cenazesi, Antalya’da yaşayan ailesine teslim edildi. Oğlunun intihar edecek biri olmadığını belirten ve öldürüldüğünü savunan Oktay Can, olayı yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, ilk yargılama sonunda olay yeri bilgilerine dayanarak, Murat Oktay Can’ın intihar ettiğini belirtip, davayı sonuçlandırdı. Bunun üzerine Oktay Can, dosyayı bir üst mahkemeye taşıyıp, şüpheli ölümlerle mücadele etmek isteyen aileleri bir araya toplamak için Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği’ni kurarak başkanı oldu.

    10 YIL SÜREN DAVA SONUÇLANDI

    Yıllarca farklı mahkemelerde hakim karşısına çıkan ve istedikleri sonucu alamayan Can ailesini üzen bir karar da askeri savcılıktan geldi. Askeri savcılık, soruşturma sonrası olayın intihar olduğuna hükmetti. Oktay Can’ın savcılığa itirazı da reddedildi. Oktay Can, intihar olayında idarenin kusuru olduğu gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2’nci Daire Başkanlığı’na dava açtı. Mahkeme, 2013’te ölüm olayında idarenin kısmen kusurlu olduğu gerekçesiyle 5 bin TL maddi, 1500 TL de manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

    Oktay Can, 2016’da avukatı İsmail Kılıç aracılığıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurarak, çocuğunun vazife malulü sayılmasını istedi. SGK’nın bu talebi reddetmesi üzerine avukat Kılıç, Ankara 17’nci İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, ‘ölümün, askerlik vazifesinin neden ve etkisiyle meydana geldiği ve hizmetin kusurlu işlenmesi nedeniyle idarenin de sorumlu olduğu’ sonucuna vararak 2019 yılının Şubat ayında şehitlik verilmesine hükmetti ve aileye aylık bağlanmasına karar verdi.

    MEZARI AÇILIP KAFATASI 8 AY İNCELENDİ

    Kararın ardından mücadelesine devam eden Oktay Can, Tunceli Cumhuriyet Savcılığı’na yeniden dilekçe verdi. Can, oğlunu kimin, hangi silahla vurduğunun tespit edilmesini istedi. Savcılık, Piyade Er Murat Oktay Can’ın Antalya Andızlı Mezarlığı’ndaki mezarının açılıp kafatasının incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Başkanlığı ve Morg İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini istedi. Mezar, aile huzurunda 2020 yılının Aralık ayında açılarak kafatası alındı ve 8 ay sonunda rapor hazırlanarak Tunceli Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.

    RAPORDA İNTİHARA AÇIKLIK GETİRİLEMEDİ

    11 sayfalık raporun çoğunda olay günü yapılan incelemenin ardından tutulan rapora yer verilirken, incelenen kafatasıyla ilgili oy birliği ile verilen kararda şunlar kaydedildi:

    “Kişinin kafatasında 1 adet silahlı mermi çekirdeği giriş yarası ve aynı şekilde 1 adet çıkış yarası tespit edildi. Yaralar, harabiyetleri dikkate alındığında tek başına ölüme neden olabilecek nitelikte. Kişinin ölümüne neden olan atışın bitişiğe yakın (0-2 cm) atış mesafesinden yapılmış olduğu ve kişinin kafatası kırıkları ve beyin kanaması sonucu öldüğü tespit edildi.”

    Murat Oktay Can’ın ölümüne neden olan silahın tespitine ilişkin savcılığın sorusu üzerine ise adli tıp uzmanları, “Atışın ne tür bir silahla yapıldığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı ve olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu” değerlendirmesinde bulundu.

    Raporun en önemli kısmı olan Murat Oktay Can’ın intihar mı ettiği yoksa biri tarafından mı öldürüldüğüne açıklık getirilemedi.

    12 YIL SONRA YENİDEN MAHKEME YOLU

    Oğlunun ölümünün ardından vazife malulü olarak şehitliğini aldıklarını ancak vuran kişileri tespit etmek için işin peşini bırakmadığını anlatan Oktay Can, “Savcılarımız olaya büyük önem verdi. Oğlumun mezarı yeniden açıldı. İki mermi iddiası vardı. Bir rapor geldi ve burada hangi tür silahtan merminin çıktığı tespit edilemediği yazıyor. 2 santim yakınlıktan ateş edilmiş. Bu eylem bir kişi tarafında da yapılmış olabileceği yazıyor. Davamız 12 yıl sonra sil baştan alınacak. Suçlular tespit edilecek inşallah” dedi.

    Can ailesinin avukatlığını yapan Tamer Mahmutoğlu da “Adli tıp kurumu Murat Oktay Can’ın kendisini vurduğunu yüzde 100 tespit edemedi. Başka birisi tarafından da vurulabileceğine oy birliğiyle karar vermiş. Cesedin yanında kovan ve kurşunun bulunmaması nedeniyle kurşunun tüfek mi tabanca mı hangi silahtan çıktığı belirlenemediği için kişinin kendisini vurduğuna yüzde 100 kanaat getirilemedi” diye konuştu.

  • Kuyumcuyu öldürüp 2 kilo altınla kaçtı

    Kuyumcuyu öldürüp 2 kilo altınla kaçtı

    Antalya’da kuyumcu dükkanına giren kar maskeli soyguncu, iş yeri çalışanı Abuzer Atakan Gür’ü (48) tabancayla öldürüp yaklaşık 2 kilo altını alarak kaçtı.

    Olay, saat 08.30 sıralarında Kepez ilçesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’ndeki Arıkaya Kuyumculuk’ta meydana geldi. Başında kar maskesi kuyumcu dükkanına giren soyguncu, silahı iş yeri çalışanı Abuzer Atakan Gür’e doğrulttu.

    Bu sırada Gür ile soyguncu arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında Gür’ü göğsünden vuran şüpheli, yaklaşık 2 kilo altın bilezik ve takıları alarak kaçtı.

    İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Abuzer Atakan Gür’ün yaşamını yitirdiğini belirledi.

    İş yerinin güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis ekipleri, saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

  • Melek İpek davasında yeni gelişme! İtiraz reddedildi

    Melek İpek davasında yeni gelişme! İtiraz reddedildi

    Antalya’da, kendisine işkence yapıp, ölümle tehdit ettiği iddiasıyla eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeğiyle öldüren, 2 çocuk annesi Melek İpek’e (31) meşru savunmada sınırın aşılmasının maruz görülebilecek heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi dolayısıyla ceza verilmemesine yapılan itiraz, istinaf mahkemesince reddedildi.

    Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak, çıplak halde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek de kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Cumhuriyet savcısının ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasını istediği iddianamede, Melek İpek’in 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması talep edildi. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, ‘meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez’ hükmü gereğince İpek’in tahliyesine karar verdi. Melek İpek, 3’üncü duruşmada 108 gün sonra tahliye edildi.

    Karşı tarafın yakınlarının tahliye kararına itirazı üzerine dosya, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nce görüşüldü. İstinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine hükmeden Ceza Dairesi, 1’inci derece mahkemesinin meşru savunmada sınırın aşılmasının maruz görülebilecek heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi dolayısıyla verdiği, ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı hukuka uygun buldu.

  • Yangından kurtarılan koyun Bursa’da doğum yaptı

    Yangından kurtarılan koyun Bursa’da doğum yaptı

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde günlerce süren orman yangınından yaralı olarak kurtulan ve tedavisi için Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirilen ‘Barış’ isimli hamile koyun, doğum yaptı.

    Akdeniz ve Ege’de peş peşe çıkan yangınlarda yaralanan hayvanlar, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gönüllülerince kurtarılıp 21 gün boyunca tedavi edildikten sonra Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirildi.

    Yangında dumandan etkilenen ve yanıkları oluşan bir koyunun tedavi altına alındıktan sonra hamile olduğu anlaşıldı. Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde özenle bakılan koyun, geçen hafta doğum yaptı. Doğan kuzu, sevinçle karşılandı.

    ‘BİZİM İÇİN HARİKA BİR DUYGU’

    HAYTAP Saha Sorumlusu Zuhal Arslan “Maalesef Manavgat yangınında yanan koyunlarımızdan bir tanesi. Sağlık durumu kötüydü. İlk aldığımızda ultrasonla baktık ve hamile olduğunu anladık. Tedavisi başladı ve iyileşti. Bursa’ya Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne geldi ve burada doğum yaptı. Bu da bizim bebeğimiz. Tabii ki yavru burada çok güzel karşılandı. Sonuçta yangından kurtarılan bir koyun yeni hayatına farklı, küçük bir hayat daha kattı. Bizim için harika bir duygu. Annesinin adını ‘Barış’ koymuştuk. Bebeğimize henüz bir isim koymadık ama çok yakında onun da bir ismi olacak” dedi.

      

  • ‘Kokteyl aşı’ insan deneylerine hazır

    ‘Kokteyl aşı’ insan deneylerine hazır

    Akdeniz Üniversitesi’nde çalışmaları devam eden kokteyl Covid-19 aşısı, insan deneylerine hazır hale geldi. Nicotiana Benthamiana adlı yeşil bitki yapraklarından üretilerek hem spike proteini hem de nukleokapsid proteinini hedefleyen kokteyl aşının, çocuklarda da güvenle kullanılabileceği bildirildi.

    Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarlan Mammedov ve ekibinin 1,5 yıldır üzerinde çalıştığı kokteyl Covid-19 aşısı, insan deneylerine hazır hale geldi. Nicotiana Benthamiana adlı yeşil bitki yapraklarından üretilen kokteyl aşıda hem spike proteini hem de nukleokapsid proteini hedeflediklerini belirten Sağlık Bakanlığı Aşı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mammedov, 1 kilo bitkiden yaklaşık 5 bin doz aşının üretilebileceğini, aşının çocuklarda da güvenli kullanılabileceğini söyledi.

    İLK KEZ NUKLEOKAPSİD PROTEİNİ HEDEFLENDİ

    SARS-CoV-2 virüsünün çok mutasyona uğradığı için mevcut aşıların etkisinin azaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Mammedov, dünyada ilk kez spike proteinin yanında nukleokapsid proteini hedef aldıklarını söyledi. Geliştirdikleri aşının umut verici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarlan Mammedov, “Çünkü burada iki antijen var. Spike proteini ile nukleokapsid protein. Mevcut aşılardaki spike proteinde az değişiklik oluyor ama nukleokapsid proteinde değişiklik daha az oluyor. O nedenle mevcut mutasyonlara karşı etkili” dedi. Geliştirdikleri aşının protein bazlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mammedov, “Aşımızın vücutta iki antikor üretmesini hedefledik. Kokteyl dememizin nedeni bu. Böylelikle aşının koruyuculuğunu iki kat artırıyor” diye konuştu.

    ANTALYA’DAN ÇIKAN AŞI ÇALIŞMALARI DÜNYANIN GÜNDEMİNDE

    Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden çalışmalarının bir kısmının dünyanın en prestijli dergisi olan Viruses’da yayımlandığını kaydeden Prof. Dr. Mammedov, hayvan deneylerini tamamladıklarını, patent başvurusu yaptıklarını ve artık insan deneylerine geçilebileceğini belirtti. Prof. Dr. Tarlan Mammedov, aşıyla ilgili Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerinin devam ettiğini kaydetti.

    AŞININ HAM MADDESİ OLAN BİTKİ, TOPRAKSIZ ÜRETİLEBİLİR

    Covid-19 virüsünün antijenlerini ‘Nicotiana Benthamiana’ adlı yeşil bitki yapraklarından ürettiklerini belirten Prof. Dr. Mamedov, “Bu bitkiyi topraksız olarak yüksek miktarda üretebiliriz. Biz şu anda laboratuvarda üretiyoruz” dedi. Yaklaşık 1 kilo bitkiden 5 bin insanı aşılayacak kadar doz üretebileceğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Mammedov, “Ümit ediyorum ki kokteyl aşı insan deneylerine başlayacaktır. Düşünüyoruz ki 5 mikrogram dozundaki aşı yeterli koruyuculuk sağlayabilir. Bizim aşımız çocuklarda da 2 mikrogram doz olarak güvenle kullanılabilir. Bence bizim aşımız en güvenli aşıdır. Çünkü protein bazlı. Bir problem olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

    MUTASYONLARA KARŞI ETKİLİ

    Doktora öğrencileri Burcu Güleç, Damla Yüksel, İrem Gürbüz Aslan, Merve Ilgın, Fadime Demirel ve yüksek lisans öğrencileri Öznur Berfin Ülgen, Ramazan Talha Palaz ile birlikte 3 laboratuvar ve 1 iklim odasında ‘Transient Bitki Ekspresyon Sistemi’ ile bir tür tütün bitkisi olan Nicotiana Benthamiana’nın, iklim odasında 22-24 derecede yüzde 50-60 nem seviyesinde özel formülasyonu sonucu üretilen aşının çalışmaları 1,5 yıldır devam ediyor. Prof. Dr. Tarlan Mammedov, 1500’den fazla koronavirüs proteininin analizinin yapıldıktan sonra sürdürülen çalışma sonucu üretilen kokteyl aşının, koronavirüsün birçok mutasyonuna karşı etkili olabileceğini söyledi.

  • Telli kamyonetle aslan safarisine tepki

    Telli kamyonetle aslan safarisine tepki

    Antalya’da, orman alanı içindeki eğlence merkezince kurulan ve telle çevrili kamyonetle gezilen ‘aslan safarisi’ bölgesine hayvanseverler tepki gösterdi. Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, “Burası nasıl ruhsatlandırıldı, ruhsatsızsa açılışına nasıl izin verildi?” dedi.

    Kepez ilçesi Göçerler Mahallesi’nde faaliyet gösteren ve içinde birçok eğlence alanının bulunduğu işletme, geçen günlerde ‘aslan safarisi’ adıyla uygulamaya başladı. İşletme, uygulamayı sosyal medya hesabından ‘Vahşi dostlarımızla tanışmak için Aslan Safari’yi ziyaret edin’ başlığıyla video paylaşarak duyurdu. Videoda safari için gelenlerin etrafı telle çevrili kamyonet ile aslanların bulunduğu alanda gezdiği, ellerindeki maşa ile aslanları etle beslediği görülüyor.

    Telle çevrili kamyonet içinde 20 dakika boyunca aslanların arasında gezmenin bedeli ise yetişkinler için 100 lira, 6-12 yaş arası çocuklar için 75 lira, 0-6 yaş arası çocuklar için ise ücretsiz. Hayvanseverler, yeni başlayan bu uygulamaya aslanların doğal yaşam alanlarında olmadığı ve Türkiye’de aslan parkı adı altında bir ruhsatlandırma şekli olmadığı gerekçesiyle tepki gösterdi. Antalya Candost Derneği ise işletmenin ruhsatsız olduğunu belirterek, işletmenin incelenmesi için yetkili kurumlara müracaatta bulundu.

    ‘5 DÖNÜM ALANDA 11 ASLAN TUTULUYOR’

    Alanın açıldığını sosyal medya üzerinden gördüklerini söyleyen Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, “Hepimiz şaşırdık ve araştırmaya başladık. Türkiye’de ‘aslan parkı’ adı altında bir ruhsatlandırma şekli yok. İnsanların gittiği, ücretli girişi olan 5 dönüm alan içerisinde 1’i yavru, 11 aslan tutuluyor. Bu aslanların Balıkesir’deki üretim çiftliğinden geldiğini öğrendik. Türkiye’ye çok yabancı bir konu, bu üretim çiftliğinin de ruhsatı var mıdır; belli değil” dedi.

    ‘AKLIMIZDA ÇOK SORU VAR’

    Telle çevrili kamyonetin korunaklığı konusunda şüpheleri olduğunu belirten Yanık, “Bir tel örgülü aracın içerisinde ziyaretçiler arazide geziyor. Araçta bir sorun çıkarsa insanlar orada mahsur kalacak. Hayvanlar kaçarsa bedelini yine hayvanlar uyutularak ödeyecek. Bir aslanın günde 10 kiloya yakın et yemesi gerekiyor. Burada günde 100 kilodan fazla et bulunması gerekiyor. Bu etler nereden karşılanıyor belli değil. Aklımızda çok soru var” diye konuştu.

    ‘MEVZUATA AYKIRI’

    Hayvanseverlerin sosyal medyadaki görüntülere tepki gösterdiğini söyleyen Yanık, “En büyük sorun ise buranın ruhsatsız olması. Burası nasıl ruhsatlandırıldı, ruhsatsızsa nasıl açılışına izin verildi? Bunları öğrenmek adına yetkili kurumlara dernek olarak başvurularımızı yaptık. Mevzuata aykırı olduğu için hayvanların doğal yaşam alanlarına götürülmesini talep ettik. Gerçekten şaşırtıcı. Balıkesir’de bir aslan üretim çiftliği olması çok enteresan. Ülkemizde yasak olan, sadece hayvanat bahçelerinde bulunabilen yaban hayvanları bunlar. Özel kişilere verilmesine, buralara bu şekilde parklar yapılmasına nasıl müsaade edildi bilmiyoruz” dedi.

  • Ormanda suçüstü yakalandı!

    Ormanda suçüstü yakalandı!

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde aynı bölgede dördüncü noktayı yakmaya çalışan şüpheli suçüstü yakalandı.

    Antalya Manavgat’ta bulunan Sorgun çamlığında arka arkaya yükselen dumanlar üzerine ekipler harekete geçti. Üç ayrı noktada arka arkaya başlayan yangın ekiplerin müdahalesiyle büyümeden söndürülürken, jandarma bölgede geniş çaplı arama başlattı.

    Ormanı yakmaya çalışan şüpheli, dördüncü noktadan yanındaki çakmakla yangın çıkarmaya çalışırken jandarma ve orman görevlileri tarafından suçüstü yakalandı.

    Yakalanan şüpheli diğer taraftaki yangını söndüren vatandaşlar tarafından tartaklanmak istenirken, jandarma şüpheliyi olay yerinden uzaklaştırdı.

    Yangın bölgesinde ekiplere yardım eden vatandaşlar, yangın söndürmeye çalışan şüphelinin devamlı aynı noktalarda üzerindeki tişörtü çıkartıp elinde alkol kutusuyla dolaştığını söyledi.

  • Selde kaybolan Buse’den 2,5 yıldır haber yok

    Selde kaybolan Buse’den 2,5 yıldır haber yok

    Antalya’da 24 Ocak 2019 tarihinde Kemer ilçesinde yaşanan şiddetli yağmur ve çıkan hortum sonrasında sel sularına kapılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Kader Buse Acar’ın kayboluşunun üzerinden 2.5 yıl geçti. Kızının zaman zaman sosyal medyadan fotoğraflarını paylaşan acılı babanın son paylaşımında, “Lütfen beğenmeyin! Acım çok ağır. Okuyun. Beğeniye gerek yok. Ben üzgünüm, yorgunum, bitkinim” demesi yürekleri burktu.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Doğu Akdeniz Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde 2. sınıfta öğrenim gören Buse Acar, 24 Ocak 2019 günü annesi Ayla Acar’ın kullandığı otomobille babası Ahmet Acar’ın sanayi sitesindeki dükkanına gitmek üzere evlerinden çıktı.

    Sanayi sitesine yaklaştıkları sırada hortumun etkisiyle otomobil dereye yuvarlandı. Sel sularına kapılıp yaklaşık 200 metre sürüklenen ve dere kenarındaki bitkilere takıldığı sırada kendine gelen ağır yaralı Ayla Acar, bağırarak yardım istedi. Acar yardıma gelenlere “Arabada çocuğum var” deyince kontrol edilen araçta kimseye rastlanılamadı.

    100’e yakın noktadaki arama çalışması sonuç vermedi

    Buse’nin kaybolduğunun anlaşılması üzerine olay yerine gelen askeri, sivil, gönüllü arama kurtarma ekipleri dere yatağında, hortumun güzergahı üzerindeki dağlık alanda, deniz ve deniz altında, sahil şeridinde Buse’yi aradı ancak denizden ayakkabısının teki, otomobilin dereye düştüğü noktada küpe ve çantası dışında bir şey bulunamadı. Dere yatağının kurumasından sonra Buse’nin bulunma ihtimali görülen 100’e yakın nokta, özel sektöre ait iş makinelerinin de desteği ile kazıldı ancak yine bir sonuca ulaşılamadı. Olayın duyulması üzerine başlatılan arama çalışmaları aylarca devam etti. Olay yerine gelen arama kurtarma ekipleri, helikopterler, sualtı timleri tarafından aylarca aranan Buse Acar’ın izine rastlanılamayınca 3 Mayıs 2019’da genç kız için Sanayi Camii’nde gıyabi cenaze namazı kılındı.

    “Lütfen beğenmeyin”

    Kızları ile ilgili sosyal medyadan sık sık fotoğraflı anılarını paylaşan Acar ailesinin paylaşımları adeta yürekleri burkuyor. Kızının son olarak fotoğraflarından oluşturduğu bir videoyu paylaşan baba Ahmet Acar, üzerine şu notu düştü:

    “Lütfen beğenmeyin! Acım çok ağır. Okuyun. Beğeniye gerek yok. Ben üzgünüm, yorgunum, bitkinim. Siz hiç evlat acısı yaşadınız mı? Evet, 24 Ocak’ta Antalya Kemer’de çıkan hortum faciasında kızımız Kader Buse Acar’ı kaybettik.”

  • Hamileyken virüse yakalanan iki anne hayatını kaybetti

    Hamileyken virüse yakalanan iki anne hayatını kaybetti

    Antalya’nın Kumluca ve Finike ilçelerinde doğum yapan iki anne koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Testi pozitif çıkan annelerden biri doğumdan 10 gün sonra ölürken diğerinin ikiz bebekleri sezaryenle alındı. İkiz bebeklerin birinde koronavirüs tespit edildi.

    Antalya’da doğum yapan iki kadın koronavirüsten hayatını kaybetti.

    Kumluca ilçesinde, Ceylin Göktaş (30) hastanede doğum yaptı. Doğumdan bir gün sonra ise koronavirüs belirtileri başladı.

    Hastanede tedaviye alınan Ceylin Göktaş, 10 günlük tedavi sürecinin ardından yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Ceylin Göktaş, bugün Kumluca Hacılevliler Zeytinlik Mezarlığı’nda toprağa verildi.

    FİNİKE’DE DE BİR ANNE ÖLÜMÜ

    Finike ilçesinde de hamile olan ve doğumuna bir ay kalan Nursel Aksoy, koronavirüse yakalandı.

    Nursel Aksoy’un durumu ağırlaşınca ikiz bebekleri sezaryen yoluyla alındı.

    BEBEKLERDEN BİRİNDE KORONA TESPİT EDİLDİ

    Bebeklerden birinde koronavirüs tespit edilirken diğeri sağlıklı bir şekilde doğdu. Ancak anne Nursel Aksoy operasyondan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

    Nursel Aksoy’un cenazesi de Finike Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Antalya Kumluca açıklarında deprem

    Antalya Kumluca açıklarında deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Akdeniz’de Antalya Kumluca açıklarında saat 14.14’te 4,5 büyüklüğünde deprem oldu.

    AFAD’dan yapılan açıklamaya göre deprem saat 14.14’te yerin 26.02 kilometre derinliğinde meydana geldi.