Etiket: antalya

  • Yanan ormanlar filizlerini vermeye başladı

    Yanan ormanlar filizlerini vermeye başladı

    Orman yangınları birçok ağacı küle çevirirken, doğa kendini onarmaya çalışıyor. Antalya ve Muğla’da yangında kül olan alanlarda yeni filizler kendiliğinden çıkmaya başladı.

    Türkiye’nin en büyük orman yangınlarının yaşandığı Antalya ve Muğla’da topraklar filizlenmeye başladı.

    28 Temmuz’da başlayıp günlerce süren yangında göre sadece Antalya ve Muğla’da 124 bin hektar, Türkiye genelinde ise 178 bin hektar alan yangınlarda yok oldu.

    Manavgat’taki yangın alanında olduğu gibi Muğla’da da yanmış alanlarda doğanın kendini yenilediğinin ilk işareti olarak hayıt çiçekleri ve sandallar filizlenmeye başladı.

    İki hafta civarında süren Muğla’daki yanan alanlarda ilk filizler Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden yaban hayatı uzmanı Dr. Yasin İlemin tarafından görüntülendi.

    “HAYIT, SANDAL GİBİ MAKİ TÜRLERİ SÜRGÜN VERDİ”

    Yangının yaban hayatına etkileriyle ilgili saha çalışmaları gerçekleştiren İlemin, “Yangınların üstünden neredeyse 3 hafta geçti. Hayıt, sandal başta olmak üzere maki türleri tekrar toprak altından sürgün veriyor ve yeşeriyor” dedi.

    “İLK YAĞMURLARI BEKLİYORLAR”

    Etrafa doğal olarak yayılmış kızılçam tohumları da olduğunu söyleyen İlemin, “İlk yağmurları bekliyorlar sabırsızlıkla. Orman Genel Müdürlüğü çoğu yeri doğal haliyle bırakacak, gerekirse en az müdahaleyle ağaçlandıracak” diye konuştu.

    “HALA HAYAT VAR”

    İlemin, yanan alanlarda hala yaşam olduğuna dair kanıtlar olduğunu da belirtti. “Kızılbaşlı örümcek kuşu yanmış ormanın ortasında bir ahlata konmuş. Yanmış ormanın içinden ağaçkakan sesleri geliyor” diyen İlemin, şunları söyledi:

    “Bu sesler yangına rağmen kızılçamın kalın kabukları altında hala böcekler olduğuna önemli bir kanıt. Kızılçam yansa bile yangına karşı geliştirdiği kalın kabuklarının altında böcekleri korumuş ve alana kuşları davet ediyor.”

    “KARINCALAR KIŞ HAZIRLIKLARINA BAŞLADI”

    Toprak altında kendini korumuş karıncaların yeni delikleri açtığı ve çoktan kış hazırlıklarına başladığını da anlatan Dr. İlemin, “Çalışmalarımız ilgili kamu kurum ve STK’lar ile koordineli olarak devam ediyor. İzleme çalışmaları hayata geçireceğiz. . Yeter ki biz artık doğayı ıslah etmeyi bırakalım. Devam edersek o bizi mutlaka ıslah eder” diye ekledi.

  • Ses kaydı ortaya çıktı: “Benzin döke döke gittim”

    Ses kaydı ortaya çıktı: “Benzin döke döke gittim”

    Antalya’da Akseki ve Manavgat orman yangınlarını çıkardığı iddiasıyla tutuklanan Ali Y.’yi kız arkadaşının kaydettiği ses kaydı ele verdi. Kayıtlarda Ali Y.’nin, “Benzinle döke döke, yaka yaka gittim” demesi dikkat çekti.

    Türkiye’yi kasıp kavuran orman yangınlarıyla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Antalya’daki yangınlarla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığının koordinasyonunda yürüyen soruşturmalarda dehşet verici detaylara ulaşıldı. Antalya’da Akseki ilçesinin Manavgat sınırındaki bölgelerinde çıkan yangın bir süre sonra Manavgat’ın ormanlarına da sıçramış binlerce hektar alan kül olmuştu. Ayrıca bir vatandaş ve iki orman işçisi de hayatını kaybetmişti.

    Hürriyet gazetesinden Musa Kesler’in haberine göre, bu yangınlarla ilgili olarak Özlem T. (40) adlı bir kadın jandarmaya bir ses kaydı teslim etti. Konuşmalarda Ali Y. (40) adlı kişi bu ormanları nasıl yaktığını anlatıyordu.

    ELİ SARILI HALDEYDİ

    İlk olarak Özlem T.’nin ‘şahit’ sıfatıyla ifadesi alındı. Özlem T., “Telefonumdaki bir program ile görüşmelerimi kaydediyorum. Kayıtlar çoğaldığında silerim. Ancak Ali ormanı yaktığını anlattığı için bu ses kaydını silmedim. Ali telefonla beni aramıştı ‘Güçlüköy’ün Manhayıt mevkisindeki yangını bin lira karşılığında ben çıkardım. Hatta yangını çıkarmak için para veren kişi 250 lira da fazla verdi. Bu kişi bana ‘Yakalanırsan sarhoş ve madde bağımlısı olduğunu ve hiçbir şey hatırlamadığını söyle’ diye talimat verdi. Bana ormanı yaktıran ve para verenler farklı kişiler. Parayı vereni biliyorum ama yaktıranın kim olduğunu bilmiyorum. Çıkan yangının kimin işine yaradığını da bilmiyorum’ dedi. Ama bu talimatı ve parayı verenlerin kim olduğunu bana söylemedi” diye konuştu.

    1 Ağustos’ta Güneykaya’da bir çeşmenin yanında buluştuklarını belirten Özlem T., “O esnada köyün olduğu taraf ve dağlar yanıyordu ve yangın söndürme uçakları geçiyordu. Ben ‘Ne olmuş buralara’ diye sorduğumda, sarılı haldeki elini göstererek ‘Bunun hesabını verecekler, burayı ben yaktım’ dedi. Yüz yüze görüşmemizde para meselesinden bahsetmemişti. Ali önceden de madde kullanırdı. Ancak en son gördüğümde madde bağımlığının ileri düzeyde olduğunu gördüm. Onun madde parası için orman yakacağını düşünmezdim. Ama son gördüğüm haliyle yapabileceğini düşünüyorum. Yangını anlattığı ses kaydını jandarmaya teslim ettim. Yangının suçlularının ve azmettiricilerinin yakalanması için elimden geleni her şeyi yapmaya hazırım” dedi.

    ÖZLEM’İ ETKİLEMEK İÇİN

    Ses kaydı ve bu ifade üzerine Ali Y. gözaltına aldı. Sorguda madde bağımlısı olduğunu belirten Ali Y., “Özlem’i etkilemek için yangını benim çıkardığımı söyledim. O gün alkol ve bali kullanmıştım, kafam iyi değildi. O yüzden o yangını benim çıkardığımı söyledim. Hatta kendi oturduğum Güneykaya’yı da yakacağımı söyledim. Ancak Özlem ile böyle bir görüşme yaptığımı hatırlamıyorum. Görüştüğüm zaman bali, alkol ve üzerine de çakmak gazı kullanmıştım. O yüzden hatırlamıyorum. Ormanı yaktığımı söylersem Özlem’i etkileyebileceğimi düşündüm. Parayla ilgili bahsetmemin sebebi demek ki paraya ihtiyacım varmış da paradan bahsetmişimdir. Konuşmanın devamında yakın zamanda ‘Güneykaya’yı da yakacağım’ dediğimi hatırlıyorum. 15-16 yıldır madde bağımlısıyım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Paraya düşkünlüğüm vardır. Parayı da çok severim. Bu sebeple Özlem’le görüşmemde yangını bana bin liraya yaptırdıklarını söylemiş olabilirim” diyerek kendisini savundu.

    Tutuklanan Ali Y. ve bağlantılı olabileceği kişilerle ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Öte yandan suçlamaları reddeden Ali Y. yangın sırasında ve sonrasında başka yerlerde olduğunu iddia etti. Ancak HTS kayıtları ve görgü şahitlerinin ifadeleriyle bu beyanlarının doğru olmadığı da ortaya çıktı.

  • Yanan ormanda ilk hayıtlar filizlendi

    Yanan ormanda ilk hayıtlar filizlendi

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 10 gün süren 50 bin hektardan fazla alanın zarar gördüğü orman yangını sonrası yanan alanlarda ilk filizlenen bitkiler Akdeniz’e özgü maki türü, mavi-mor renklerde çiçek açan ‘hayıt’ isimli bitkiler oldu.

    Türkiye’de en büyük orman yangın olarak kayıtlara geçen Manavgat yangını, toplamda 75 bin hektarda etkili oldu. Yerleşim yerleri ve tarım alanları haricinde 50 bin hektarı aşkın orman yok oldu. Bir taraftan yangından etkilenen yerleşim yerleri, diğer taraftan da bölgenin yeniden ağaçlandırılması için çalışmalar yürütülürken, ormanın doğal olarak kendini yenilemesiyle ilgili, bölgeden ilk sevindirici haber de geldi.

    Kuş ve doğa gözlemcisi Gökçe Coşkun, Manavgat’ta yanan ormanlarda incelemelerde bulundu. Coşkun, Beydiğin bölgesinde yanan alanlarda yeni filizlenmiş ‘hayıt’ isimli bitkileri görüntüledi. Ormanla birlikte bölgede makiliklerin de yandığını belirten Coşkun, “Maki bitkisi olan hayıt onlardan biri. Köklerinden yeniden yükselmeye başlamış. Mavi ve mor renklerde, aralıklarla beyaz da bulunan çiçekler açar ve oldukça güzel kokarlar. Yangın söndürüldükten sonraki bir haftalık süreçte yanan alanlarda ilk filizlenen hayıt çiçekleri oldu diyebiliriz” diye konuştu.

    SİNEK VE BÖCEK İSTİLASI

    Bölgedeki gözlemlerini de anlatan Coşkun, yangın çok geniş alanı etkilediği için habitat kayıplarının çok fazla olduğunu kaydetti. Yanan alanlarda sinek istilasının çok yoğun olduğunu ifade eden Coşkun, “Alana diğer böcekler de akın etmeye başlamış. Çekirge, karınca, yusufçuk gibi türlerden çokça gördüm. Orman içinde çokça yusufçukla karşılaştım. Yanmış dal ve ağaçlara konuyorlardı” dedi.

    KUŞLAR DA YANAN ALANDA

    Yanan alanlardaki kuşlarla ilgili de bilgi veren Coşkun, “Az sayıda kırlangıçlar uçuyor. Değişik bölgelerde 25 büyük baştankara saydım. Zeminde dolaşıp böcekleri yiyorlardı. Yanan ağaç dallarında ötleğenlere de denk geldim. Yangın sınırında alakarga ve alaca ağaçkakanlar dolaşıyordu. Yangının batı kısmı Beydiğin mevkisinde 6 kuzgun ve 1 şahin, diğer alanlarda ise 3 şahin ve 1 kerkenez gördüm. Yangın sonrası kaynaklarda belirtildiği gibi alanlara yırtıcı kuşlar akın edebiliyor. Şahin tam yanan kısımların üzerinde dolanıyor, ara ara dalışa geçiyordu. Kuzgunlar birçok yerde birden fazla leşe saldırıyordu” ifadelerini kullandı.

    AKARSULAR CAN ÇEKİŞİYOR

    Yer yer küçük bitki filizlerinin çıktığını da gözlemleyen Coşkun, şöyle konuştu:

    “Bunlara yangın sonrası toprağın ilk umutları diyebiliriz. Yangın belirli bölgelerde yüksek sıcaklıklara ulaştığı için ağaç iskeleti bile bırakmamış. Ancak bazı bölgelerde iğne yaprakları üzerinde bulunan yerler var. Kısmi ağaçsız bölgeler sayesinde ise orman içinde yangından etkilenmemiş alanlar kalmış. Genel anlamda beklediğimden daha az yaban hayvan yangından direkt etkilenmiş. Ancak bu yangının dolaylı etkileriyle birçok olumsuz sonuç ortaya çıkabilir. Bunlardan en önemlisi bölgede can çekişen küçük akarsulardaki suyun kirlenmesi. Akarsu diyorum ama ne yazık ki akan sulardan pek eser yok bölgede. Hepsi ıslah edilmiş veya kum, mermer ocağı tarafından yok edilmiş.”

    RESTORASYONU KUŞLAR YAPSIN

    Restorasyonu kuşların yapması önerisinde de bulunan Coşkun, “Yanmış ağaç ve çalıları yangından sonra kuşlar tünek olarak kullanır. Dışkılarıyla bu bölgelere tohum taşırlar. Bu şekilde yanmış bu bölgelerde tekrardan bitki örtüsü şekillenmeye başlar. Unutmayalım, ormana ve doğaya en iyi yapacağımız şey, onu kirletmemek. Başta çöpleri ve molozların bu alanlara atılmasına engel olmamız lazım. Yanan ormanlar kendini yeniler ama atılan pet şişeyi gidip çöpe atamaz” diye konuştu.

    ALAGEYİKLERE RASTLAMADI

    2020 yılında Beydiğin bölgesine salınan 15 erkek alageyikle ilgili, büyük bir alan olmasına rağmen, yürüyerek ve 2 saate yakın dronla tarama yaptığını anlatan Coşkun, “Herhangi bir alageyik leşine rastlamadım. Üzerlerinde verici olan bu alageyikler umarım güvendedir. İkinci olarak merak ettiğim tür ise Oymapınar bölgesinde yuvası olan balık baykuşu. Giriş kapalı olması ve yaşadığı yere ancak tekneyle gidileceğinden ulaşmam mümkün olmadı. Ancak alanın komple yanmış olması beni epey üzdü. Diğer üreme alanlarını ziyaret ettim, bir sıkıntı yok. Orman içinde en fazla yaşamını yitirmiş kaplumbağalar ve Eynif Ovası’na yakın yüksek kesimlerde bir sincapla karşılaştım. Ancak alan çok geniş olduğu için 12 saatlik taramam bile yeterli olmadı” dedi.

  • Antalya ve çevresine yağış tahmini

    Antalya ve çevresine yağış tahmini

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmini Uzmanı Abdullah Macit, orman yangınları ile mücadelenin devam ettiği Antalya ve çevrelerinde cumartesi günü yerel yağışlar beklendiğini, hava sıcaklığının 32 dereceye kadar azalacağını belirtti.

    Türkiye’nin 8 gündür mücadele ettiği orman yangınlarında hava koşullarının da etkileyici rolü bulunuyor.

    Yurtta sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, yangın bölgesindeki hava durumu da kontrolü zorlaştıran etkenler arasında yer alıyor.

    MGM Hava Tahmini Uzmanı Abdullah Macit, hava durumu tahminlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Macit, özellikle güneyde etkili olan sıcaklığın yangınların üzerindeki etkisiyle ilgili, “Bugünlerde maalesef özellikle rüzgarın kuzeyden esmesinden dolayı fön etkisi yapıyor, nemi özellikle çok fazla düşürüyor. Şöyle bir örnek vereyim; özellikle rüzgar kuzeyde olduğu zaman 10’dan daha aşağı 5’e kadar düşüyor. Rüzgar güneyde olsaydı nem 70-80’lere kadar çıkıyor. Arada bu kadar büyük bir fark var. Yüksek sıcaklık ve kuzeyden gelen rüzgar ile beraber düşük nem orman yangınları için maalesef çok fazla etkili yapıyor” dedi.

    ANTALYA BÖLGESİNDE SAĞANAK BEKLENTİSİ

    Hava Tahmini Uzmanı Macit, perşembe ve cuma günü de güneyde yüksek sıcaklık beklendiğini belirterek, “Özellikle önümüzdeki günlerde perşembe ve cuma günü yüksek sıcaklıklar bekliyoruz. Ancak cumartesi günü hissedilir derecede azalış ile birlikte yerelde özellikle Antalya ve çevrelerinde sağanak yağış da bekliyoruz. Hafta sonu da hava sıcaklıkları mevsim normallerinde seyredecek” diye konuştu.

    Cumartesi günü Antalya’da sıcaklığın 32 dereceye kadar düşeceğini belirten Macit, “Daha sonra tekrar artıyor; ama en azından yarın ile cumartesi günü arasında 8-10 derecelik farkımız olacak. Sıcaklıkların düşeceğini buna bağlı olarak da rüzgarın dönmesi ile nemin artacağını söyleyebiliriz, beklentimiz bu. Her zaman söylediğimiz gibi düşük nem ve yüksek sıcaklık; en büyük faktörümüz bunlar olduğu sürece maalesef orman yangınları oluyor” bilgisini verdi.

    HAFTA SONU YAĞIŞ

    Abdullah Macit, perşembe ve cuma günü güney kesimlerde yağış beklemediklerini, hava sıcaklıklarının yine mevsim normallerinin 4 ile 9 derece üstünde seyredeceğini hatırlatarak, “Ama cumartesi günü Antalya çevrelerinde yerel yağışlarımız var. Hava sıcaklıklarının azalarak mevsim normalleri civarında seyretmesini bekliyoruz. Özelikle cumartesi günü yurdun iç kuzey ve doğu kesimlerinde aralıklı yağışlarımız var” dedi.

    Yağışların İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya ve Batı Karadeniz’de etkili olmasını beklediklerini söyleyen Macit, “Yağışların yerel olarak kuvvetli olmasını bekliyoruz. Bununla ilgili uyarılarımızı cuma günü yayımlayacağız. Hafta sonunda da yurdun büyük bölümünde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar görüleceğini ve hava sıcaklıklarının da mevsim normallerine ineceğini söyleyebilirim” açıklamasında bulundu.

    Hava Tahmini Uzmanı Macit, Marmaris’te 3 Ağustos itibarıyla 45,5 ile tüm zamanların en yüksek sıcaklık rekorunun kırıldığını söyledi. Macit, Antalya’da da 3 merkezde yine sıcaklık rekoru kırıldığını belirtti.

  • Başkan Alper Taban: Yüreklere birlikte su serpelim

    Başkan Alper Taban: Yüreklere birlikte su serpelim

    İnegöl Belediyesi, orman yangınlarıyla mücadele eden Manavgat için yardım kampanyası başlattı. 7 Ağustos Cumartesi gününe kadar toplanacak olan yardımlar, hafta sonu bölgeye ulaştırılacak.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuzda başlayan ve onlarca şehirde çıkan yangınlar tek tek kontrol altına alınmaya çalışılırken, Türkiye’nin dört bir yanından yangın bölgesine giden ekipler de ara vermeden alevlerle mücadelesini sürdürüyor. İnegöl Belediyesi de yangınla mücadele için 20 tonluk tanker ve 2 personeli bölgeye sevk etmişti. Bir yandan yangınla mücadele sürerken, İnegöl Belediyesi Manavgat için yardım kampanyası da başlattı.

    Bölgede yangınlar sebebiyle onlarca ev, yüzlerce hayvan telef oldu. Bölgedeki mağdur vatandaşlar ile söndürme çalışmalarına katılanlara destek amacıyla İnegöl Belediyesi “Yüreklere Birlikte Su Serpelim” sloganıyla yardım kampanyası başlattı. Başkan Alper Taban’ın duyurduğu yardım kampanyasının 7 Ağustosa kadar süreceği ve 7 Ağustos Cumartesi günü toplanan yardımların bölgeye sevk edileceği açıklandı. Alper Taban, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

    “Ülkemiz bir felaketle yüzleşiyor. Ciğerlerimiz, ormanlarımız yanıyor. Manavgat yangınların ilk başladığı nokta ve burada halen alevler yükseliyor. Bölgede çok ciddi kayıp var. Köyler, evler yok oldu. Bir ekibimizi söndürme çalışmalarına destek olması adına sevk ettik. Ancak yardım malzemesi noktasında da ihtiyaç var. Buna da sessiz kalamazdık. Karınca misali biz de vatandaşlarımızın destekleriyle bir yardım kampanyası başlatma kararı aldık. Bugün vakit Manavgat için birlik vakti diyerek vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Su, makarna, nohut, pirinç gibi kuru gıdalar, hijyen malzemeleri, yazlık giyim, havlu, nevresim takımı, yorgan ve yastık gibi yardım malzemelerini kabul edeceğiz. Ancak eşyaların kullanılmamış olmasını rica ediyoruz. Yardımları ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız 153 çözüm merkezimizi arayarak bilgi alabilir. Yine 777 0016 nolu telefondan Umuteli Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüzle irtibata geçebilirler. Yardımlar cumartesi günü bölgeye sevk edilecek. Bu 3 günde vatandaşlarımızın elinden gelen desteği göstereceğine inancımız tam. Bizler de İnegöl Belediyesi olarak AFAD ile istişare halinde belirlediğimiz bu listede yer alan özellikle çocuk giyim, yöre halkının kullanımına uygun şekilde kıyafetler ve gıda kolisi temini gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımızın da kampanyaya destek vermesini arzu ediyoruz.”

  • Vahşice katledilen Azra son yolculuğuna uğurlandı

    Vahşice katledilen Azra son yolculuğuna uğurlandı

    Antalya’da cinsel saldırıya uğradıktan sonra vahşice öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu, Osmaniye’de son yolculuğuna uğurlandı. Azra’nın tabutuna mezuniyet cübbesi serildi.

    Antalya’da cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu, bugün Osmaniye’de son yolculuğuna uğurlandı.

    Antalya Adli Tıp Kurumundaki otopsisinin ardından yakınları tarafından teslim alınan Azra Gülendam Hatyaoğlu’nun cenazesi, tören için Cumhuriyet Mahallesi’ndeki İstiklal İlkokulu bahçesine götürüldü.

    Cenaze törenine Haytaoğlu’nun babası Mustafa, annesi Mezide, ablası Ezgi Tuğba ve kardeşi Hazan Haytaoğlu, yakınları, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, AK Parti Osmaniye milletvekilleri Mücahit Durmuşoğlu ve İsmail Kaya ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    Bakan Yardımcısı Demirtaş, baba Mustafa Haytaoğlu’na başsağlığı diledi, onu teskin etmeye çalıştı.

    Üzerine Türk bayrağı örtülen tabuta, ablası Ezgi Tuğba Haytaoğlu, Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi kardeşi için mezuniyet cübbesi serdi.

    Cenaze namazının ardından Haytaoğlu’nun naaşı, Durmuşsofular köyündeki mezarlıkta defnedildi.

    Üniversite öğrencisinin, Kadirli ilçesi Cumhuriyet Mahallesi İstiklal İlkokulu bahçesindeki cenaze töreni öncesi anne Mezide Haytaoğlu, kızının Gazetecilik bölümünde eğitim aldığını ve gazeteciliği çok sevdiğini söyledi.

    Antalya’da 28 Temmuz’dan beri kızlarından haber alamayan Haytaoğlu ailesinin durumu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirmesinin ardından arama çalışması başlatılmış, genç kızın cesedi Varsak ormanlık alanında gömülmüş halde bulunmuştu.

    Şüpheli M.M.A. çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.

    ”ARTIK SON BULSUN”

    Konuşmasında yetkililere de seslenen Haytaoğlu, “Başka annelerin de ciğeri yanmasın artık. Artık son bulsun. Benim kuzum şehit oldu. Cumhurbaşkanımızdan, Süleyman Soylu bakanımızdan yardım istiyorum. Kuzumu Allahı’ma emanet ettim, nurlar içinde yatsın, yavrumu topraklar sıkmasın. Allah’ım emanetini geri aldı” ifadelerini kullandı.

  • Manavgat’taki büyük yangın 8’inci gününde

    Manavgat’taki büyük yangın 8’inci gününde

    Antalya’nın Manavgat ilçesindeki orman yangınlarında 8’inci güne girildi. Alevler, ilçenin batısındaki Demirciler Mahallesi’nde, doğusunda ise Gülendağı mevkisinde sürüyor. Gündoğmuş Çayırucu’ndaki yangını kontrol altına alma çalışmaları devam ederken, ikinci yangın ise ilçenin güneybatısında Alara Çayı’nın Alanya tarafından kuzeybatıya gelme riski taşıyor. 4 ilçede 48 mahalleyi etkileyen yangını söndürmek için 6 bin 524 kişilik personel görev yapıyor. Yangından doğrudan etkilenen 670 kişiden 654’ü ise tedavileri hastanelerde yapılarak taburcu edildi.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz günü saat 12.05’te 4 farklı noktada başlayan orman yangınlarında 8’inci güne girildi. Manavgat’a sınır ilçeler Akseki, Gündoğmuş ve Alanya’nın bazı mahallelerine de sıçrayan yangında, 7 kişi yaşamını yitirdi. İlk yangınlardan birini ilçe merkezinde başlatan C.Y. (16), Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında ‘kasten orman yakmak’ suçundan tutuklandı. C.Y.’nin Manavgat’ın Kavaklı Mahallesi ve Sarılar Mahallesi’ni etkileyen ve bir odun deposu, bir marangoz atölyesi, bazı evlerle birlikte ormanlık alanın zarar gördüğü yangını başlattığı tespit edildi.

    2 İLÇEDE 4 NOKTADA YANGIN SÜRÜYOR

    Antalya’da 28 Temmuz’dan bugüne kadar 19 noktada yangın başladığı, 14’ünün kontrol altına alındı. Manavgat yangını ilçenin batısında Demirciler Mahallesi’nde, doğusunda ise Gülendağı mevkiinde sürüyor. Gündoğmuş Çayırucu’ndaki yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor. İlçenin güneybatısında yangın, Alara Çayı’nın Alanya tarafından kuzey batıya gelme riski taşıyor. Bu sabah erken saatlerden itibaren helikopter ve uçaklarla bölgedeki söndürme çalışmaları yeniden hızlandı.

    YILKI ATLARI TEHLİKEDE

    Manavgat yangını dün ilçenin kuzeybatısında Beydiğin, Sırtköy, Çardak ve Kızıldağ mahallelerinde devam ederek yapımı devam eden Antalya- Konya Karayolu Demirkapı tüneli bölgesini aşarak İbradı ilçesine bağlı Eynif Ovası’na doğru ilerledi. Yangın nedeniyle Eynif Ovası’nın dağlık kesiminde bulunan yaklaşık 50 sürü olduğu belirtilen yabani yılkı atlarının yaşam alanlarının da tehdit altında olduğu belirtildi. Yetkililer, yılkı atlarının yabani olduğunu, bölgede dağınık bir şekilde yaşadıklarını belirterek, yangının ulaştığı alana coğrafi şartlar nedeniyle girilecek yol olmadığını kaydetti.

    8 UÇAK 30 HELİKOPTERLE MÜDAHALE

    Bölgede 6 bin 524 personel, 8 uçak, 2 İHA, 30 helikopter, 456 arazöz, 426 iş makinesi ve 172 itfaiye aracıyla toplamda 1841 araç yangınlara müdahale ediyor. Yangında Antalya’da 48 mahalle doğrudan etkilendi, tamamen boşaltılan mahalle sayısı 31, kısmen zarar gören de 17 mahalle bulunuyor. Yangından doğrudan etkilenen 670 kişiden 654’ü tedavileri hastanelerde yapılarak taburcu edildi, 9’unun da hastanede tedavisi sürüyor. Akseki, Alanya ve Manavgat’ta toplamda 6 bin bağımsız binada tespit yapıldı ve 1071’i konut, diğerleri ticarethane, ahır ve diğer müştemilatlar olmak üzere toplam 1960 birimde hasar, acil yıkılacak yapı tespitleri yapıldı.

    3 BAKAN BÖLGEDE

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da bölgedeki söndürme çalışmalarını koordine ediyor. Çavuşoğlu, koordinasyon merkezinde bulunurken, Kurum ve Karaismailoğlu, yangından etkilenen köylerde vatandaşı ziyaret ediyor, taleplerini dinliyor. Bakan Kurum, bugün, Şişeler, Evrenler Yavşı, Yukarı Işıklar, Salur, Sırtköy ve Sevinçköy’de incelemelerde bulunacak. Bakan Karaismailoğlu ise İbradı’daki yol şantiyesini ziyaret edip Manavgat’ın Yaylaalan, Tilkiler ve Sevinçköy mahallerini ziyaret edecek.

    MİLLETVEKİLLERİ YANGIN SAHASINDA

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde orman yangının başladığı 28 Temmuz’dan itibaren bütün Antalya milletvekilleri sahada çalışmalara katılıyor ve yangın alanlarında gelişmeleri anlık takip ediyor. AK Parti milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, İbrahim Aydın, Tuba Vural Çokal, Atay Uslu ve Sena Nur Çelik; CHP milletvekilleri Çetin Osman Budak, Cavit Arı, Aydın Özer ve Rafet Zeybek; İYİ Parti milletvekilleri Hasan Subaşı ve Feridun Bahşi; MHP milletvekili Abdurrahman Başkan, ‘afet bölgesi’ ilan edilen alanlarda yangından zarar gören vatandaşların dertlerini dinleyip taleplerini yerine getirmeye çalıştı.

    ALEVLERE HORTUMLA SU SIKTI

    AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, yangının ilk anlarından itibaren geldiği yangın bölgesinde Manavgat, Akseki, Gündoğmuş ve Alanya arasında mekik dokudu. Köse, dün de alevlerin yükseldiği Manavgat’ın Kızıldağ ve Demirciler mahalleleri arasındaki alanda yangın söndürme çalışmalarına bizzat katıldı. Orman işçilerine yardım eden ve hortumla alevlere su sıkan Köse, tampon bölge oluşturmaya çalışan köylülerin tırmıklı müdahalesine de yardım etti. Köse, yangının başladığı 28 Temmuz’dan bu yana bölgedeki ilçeler ve köyler arasında 7 günde yaklaşık 4 bin kilometre yol katetti.

    HELİKOPTERDEN YÖNLENDİRDİ

    Manavgat doğumlu, orman mühendisi olan ve Türkiye’nin çeşitli illerinde orman müdürlüğü yapan AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ise yangın söndürme çalışmalarının sevk ve idare bölümünde yer aldı. Helikoptere binip havadan alanları inceleyen ve ekipleri yönlendiren Andın, “30 yıllık mesleki tecrübemi Antalya’mızda ve Manavgat’ımızda devam eden orman yangınlarının kontrol altına alınıp söndürülmesi için kullanıyoruz. Yangını havadan sevk ve idare ediyoruz” dedi.

  • Havuza girerek yangından kurtuldular

    Havuza girerek yangından kurtuldular

    Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan ve tarımla uğraşan Harun Yılmaz, geçen hafta iş yerinden yıllık izne ayrıldı. Ailesiyle baba ocağına giden Yılmaz, burada bir anda alevlerin evlerine doğru geldiğini gördü. 3 çocuğunu, eşini ve Alzheimer hastası anneannesini yanına alan Yılmaz, otomobille bölgeden ayrılmaya çalıştı. Girdiği yolda alevlerin arasından geçen Yılmaz, bir süre sonra döndüğü yolun da çıkmaz sokak olduğunu gördü.

    Arkasından aracına doğru gelen alevleri çaresizce izleyen Yılmaz, bu sırada kapısı kapalı olan villayı fark etti. Kendisi ile ailesini duvardan atlayarak villanın bahçesine sokan Yılmaz, yanındakilerle buradaki yüzme havuzuna girdi. Alevlerin iyice yaklaşmasıyla sıcaklık artınca çocuklarını suya sokup çıkaran Yılmaz, panik içinde ağlayan çocuklarını sakinleştirmeye çalıştı. Saatler süren bekleyişin ardından alevler, villanın etrafındaki ormanları yaktı ve son olarak villaya sıçradı. Alevleri gören Yılmaz, villanın çökeceğini düşünerek ailesiyle aracını bırakıp kaçarak, güvenli bölgeye ulaştı.

    GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI

    Yangının ardından ailesiyle birlikte beklediği havuza tekrar giden Harun Yılmaz, villanın yanarak çöktüğünü gördü. Cep telefonu kamerası ile yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatırken video çeken Yılmaz, “Arabayla buraya kadar geldim. Arkamdan çok kuvvetli bir şekilde yangın geliyordu. Kendimiz havuza attık. Üstümüzde alevler vardı. Çocukları havuza batıra çıkara hayatta kaldık. Son anda hayatımızı kurtardık. Bu havuz olmasaydı hepimiz ölüyorduk. Köyümüzde sağlam 5 ev kalmış sadece” dedi.

    ‘DÖNSEM ARABANIN İÇİNDE HEPİMİZ YANACAKTIK’

    Yangının ilk çıkışını gördüklerini ancak evlere ulaşacağını düşünmediklerini söyleyen Yılmaz, “Yıllık izne çıkmış babamı ziyaret gelmiştim. Kozalaklar atınca bir anda yangın evimizin önüne geldi. Kaçarken yanlış yola girmişim. Kaçacak bir yerimiz yoktu. Tekrar dönsem arabanın içerisinde hepimiz yanacaktık. Burada havuz olduğunu görünce korkuluk demirlerinin üzerinden atlayıp buraya girdik. Uzun süre havuzun içerisinde kaldık. Villa tutuştu, yıkılsaydı yine ölecektik. Havuzdan çıktık ve çocukları güvenli bir alana ulaştırınca gidip yardım istedim” diye konuştu.

    ‘BİR ANDA ETRAFIMIZI SARDI’

    Havuzda yanmayız, diye düşünerek suya girdiklerini söyleyen Yılmaz, şunları anlattı:

    “Geldiğimizde alevler bir anda sardı etrafımızı. Havuzda yanmayız, diye düşündüm. Çocukların hepsini kucakladık. Çocuklar ‘Baba öleceğiz’ diye ağlıyordu. Çocukları sürekli suya batırıp çıkarıyorduk. Çocuklarıma bir şey olursa ne yaparım diye düşündüm. Bir şey olsaydı intihar ederdim. Bir baba olarak babalığımı yapamadım, diye. Çocuklarım hala şokta. Uyurken bile ‘Yangın var. Ev yanıyor’ diye bağırıp uyanıyorlar.”

  • “Yangın şehre indi, ne olur buraya uçak gönderin”

    “Yangın şehre indi, ne olur buraya uçak gönderin”

    Yangının başladığı 28 Temmuz’dan bu yana Manavgat’ta çalışmalara katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, alevlerin sardığı Gündoğmuş ilçesine geçti. Yangının ilçe merkezine yaklaşması üzerine 2 bin 100 nüfuslu Gündoğmuş’un tahliye edilmesine karar verildiğini belirten Başkan Böcek, yardım çağrısı yaptı. Böcek, “Gündoğmuş’tayız. Şu anda arka tarafta gördüğünüz gibi yangın şehre indi. Ne olur buraya uçak gönderin, helikopter gönderin. Bütün yetkililere sesleniyorum. Yanıyor insanlar” dedi.

    Başkan Böcek, Gündoğmuş halkının, hava desteğinin yetersiz olduğu konusunda kendisine dert yandığını söyledi.

    GÜNDOĞMUŞ MERKEZİ TAHLİYE EDİLİYOR

    Orman yangının yaklaşması üzerine 2 bin 100 nüfuslu Gündoğmuş ilçe merkezinin tahliyesine, saat 17.00 sıralarında başlandı. İlçenin girişinde bulunan Senir Mahallesi ve çıkışındaki Ümütlü Mahallesi’nde devam eden yangın nedeniyle ilçe merkezi, yoğun dumanla kaplandı. Dernek Dağı zirvesinde alevlerin yükselmesi ve ilçe merkezine rüzgarın da etkisiyle hızla ilerlemesi, paniğe neden oldu. Cami hoparlörlerinden ilçenin hızlıca tahliye edilmesi yönünde anonslar yapıldı. Kadın ve çocuklar ile yaşlılar, valizleriyle ilçeden uzaklaşmaya başladı. Bazı kişilerin koyun ve keçilerini kamyonetlere yükleyip, alandan uzaklaşmaya çalıştıkları görüldü.

    Öte yandan ilçe merkezine Antalya Valisi Ersin Yazıcı geldi ve tahliye işlemlerini yerinde inceledi. Gündoğmuş Belediyesi’nce aracı olmayanların tahliyesi için belediye bünyesindeki otobüsler servis aracı olarak kullanılıp, halk güvenli noktaya götürülüyor.

    MANAVGAT’TA 2 MAHALLE TEHDİT ALTINDA

    Manavgat ilçesinin batı tarafındaki Çardak Mahallesi ile Beydiğin Mahallesi arasındaki ormanlık alan büyük ölçüde yanarken, Beydiğin’deki yerleşim alanlarına orman ve itfaiye ekiplerinin yoğun mücadelesi sonucu girişi engellendi. Ancak dağlık alandaki mahallenin ormana yakın kısmındaki üç ev yangında zarar gördü. Yangın rüzgarın da etkisiyle Beydiğin’den Çardak ve Kızıldağ mahallelerine doğru ilerliyor. Yangın çam ağaçlarıyla kaplı ormanda hızla yayılıyor.

  • Manavagat’ta orman yangını 6’ncı gününde

    Manavagat’ta orman yangını 6’ncı gününde

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 6 gün önce çıkan orman yangını devam ediyor. Yangına havadan ve karadan müdahale devam ederken, bu kez alevler Gündoğmuş ilçesi Senir Mahallesi yakınlarından yükseldi.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde 6 gün önce çıkan orman yangını, rüzgarın da şiddeti ile devam ediyor. İlçenin kuzey kesiminde bulunan Beydiğin Mahallesi yakınlarına ilerleyen yangına ekipler, havadan uçak ve helikopter ile karadan ise onlarca arazöz ile müdahale ediyor. Devam eden yangıdan şu ana kadar ikisi itfaiye eri olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti.

    Ekiplere su ve yiyecek dağıtılıyor

    Öte yandan mahalle halkı ise yangının kendilerine doğru geldiğini görünce adeta seferber oldu. Mahallenin önünde bulunan toplanma alanında toplanan vatandaşlardan kimileri ekiplere su dağıttı. Yardım amaçlı toplanan yiyecek ve içecekler ise toplama noktasında toplanarak zaman zaman ekiplere dağıtıldı.

    Gündoğmuş ilçesinden yükselen dumanlar gökyüzünü kapladı

    Öte yandan bir başka yangın haberi de Gündoğmuş ilçesinden geldi. İlçede Senir Mahallesi yakınlarından yükselen dumanlar adeta gökyüzünü kapladı. Yangının büyümesi üzerine olay yerine çok sayıda helikopter ve arazöz sevk edildi. Ekiplerin yangına havadan ve karadan müdahalesi devam ediyor.