Etiket: antalya

  • Kan kustu, bağırsakları yırtıldı, ölümden döndü

    Kan kustu, bağırsakları yırtıldı, ölümden döndü

    Antalya’da bir lunaparkta go-kart sporu yaparken kemeri yanlış bağlanan 17 yaşındaki Furkan Özkaya, ölümden döndü. Bağırsakları yırtılan ve iç kanama geçiren Özkaya’ya, 6 saatlik ameliyatta yaklaşık 50 dikiş atıldı. Furkan ve ailesi, yetkililer ve çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Olay, 2 Temmuz akşamı Konyaaltı ilçesindeki bir lunaparkta meydana geldi. Arkadaşlarıyla lunaparka eğlenmeye giden Furkan Özkaya, daha önceden tecrübesi olmadığı go-kart sporu yapmak istedi. İddialara göre, iş yeri çalışanlarına “Güvenli mi?” diye soran Furkan, “Tehlikesi yok, araç bir yere çarparsa lastikten geri seker” yanıtını aldı. Kız arkadaşının kullandığı, ancak direksiyonu arızalı diyerek sürmekten vazgeçtiği go-kart aracına bindirilen Furkan Özkaya’nın kemeri, omuzdan çapraz bağlanmak yerine, karın bölgesinden yatay bağlandı. Kız arkadaşı ise başka bir go-kart aracına bindirildi.

    Kemer bağlandıktan sonra nefes almakta zorlandığını söyleyen Özkaya’yı, görevliler dikkate almadı. Sonrasında tek başına go-kart kullanmaya başlayan Furkan Özkaya, tur bitmeden direksiyon tutukluk yapınca go-kart aracı etrafı lastikle muhafaza edilen direğe çarptı. Başındaki kaskı çıkan ve araçta acı içinde kıvranan Furkan Özkaya, go-karttan inip yere yığıldı. İş yeri çalışanları diğer sürücülerin turu tamamlaması için genci apar topar önce pist dışına, ardından park alanı dışındaki otoparka çıkardı. Çağırılan ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Özkaya’nın bağırsaklarının yırtıldığı ve iç kanama geçirdiği belirlendi. 6 saatlik ameliyatla bağırsakları dikilen, iç kanaması durdurulan Özkaya, yoğun bakımdaki tedavisinin ardından servise alındı ve 11’inci günde taburcu edildi.

    SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

    Furkan Özkaya ve ailesi, parktaki sorumlular hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yaşadıklarını anlatan Furkan Özkaya, “Arkadaşlarımla lunaparka eğlenmeye gittim. Kız arkadaşımla birlikte go-karta binmek istedik. Go-kartın tehlikeli olmadığı ve en fazla lastiğe çarpıp aracın geri gideceği söylendi. Ama öyle olmadı. Çarptığım anda, lastiğin içinden geçtiği direk beni yaraladı. Kemer yanlış bağlanmıştı. Normalde kemerin omuzdan çapraz bağlanması gerekiyormuş ama benim kemerim karın bölgesine yandan bağlanmıştı. Kaza anında göğüs tarafım öne gidince, kemer karın bölgemi sıktı. Ağrıdan yürüyemiyordum. Kendimi yere bıraktım. Ama beni zorla kaldırıp yürüttüler. Müşteriler rahatsız olmasın diye beni dışarı attılar. Ambulans çağırmadılar. Biz ambulansı aradık” dedi.

    ‘ARAYIP SORMADILAR BİLE’

    Hastanede kan kustuğunu, kanlı idrar yaptığını belirten Furkan Özkaya, “İç kanama geçirdim. Bağırsaklarım yırtılmış, karın bölgem su toplamış. Acilen ameliyata aldılar ve 6 saat süren bir operasyon geçirdim. Yoğun bakımda kaldım. Şu an karın bölgemde 50’ye yakın dikiş var. Beni park yetkilileri aramadı, sormadı. Beni en çok üzen de bu oldu. Bu onların da başına gelebilirdi. Benimle dalga geçtiler, gülüyorlardı. ‘Erkeksin kalk bir şey olmaz’ dediler. Dalga geçmeleri hoş bir şey değildi. Çalışanlar ilgileniyordu ama patronları gelip onlardan işlerinin başına gitmelerini istedi” diye konuştu.

    Elektrikli motosiklete bindirilip otoparka götürüldüğünü ifade eden Özkaya, “Ağrılarım var. Kendimi yavaş yavaş toparlıyorum. Doktorlar psikolojik tedavi almam gerektiğini söyledi” ifadelerini kullandı.

    ‘OĞLUM ÖLÜMDEN DÖNDÜ’

    Bülent Özkaya ise oğlu ile birlikte 12 gün boyunca çok sıkıntı çektiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

    “Oğlumun midesinden gelen kanı şırıngayla çektim. Bir baba olarak acının en büyüğünü yaşadım. Çocuğum ameliyata girerken, ‘Baba ben yaşayacak mıyım? Size kavuşacak mıyım?’ dediği an dünya başıma yıkıldı. Oğlumu bir eşya gibi, koma pozisyonundayken elektrikli bisiklet denen taşıtla, diğer müşteriler etkilenmesin diye başka bir bölgeye götürmüşler. Hiçbir müdahalede bulunmamışlar. Ayrıca oğlum koma pozisyonunda hareket etmemesi gerekirken, ona alaycı bir şekilde ‘Sen erkek değil misin? Kalk yürü’ diyerek oğluma büyük acı çektirmişler. Kimsenin başına böyle bir şey gelmesini istemiyorum. Böyle işletmelerin gerekli tedbirleri alması lazım. Ne bir hemşire ne bir sağlık çalışanı, hiçbir şekilde müdahale etmemiş. Go-kart çalışanları kendi yöntemleri ile çocuğu yürütmüşler ve iç kanamaya sebep olmuşlar. 50’nin üzerinde dikiş var. Ölüm tehlikesi geçirdi.”

    Özkaya ailesinin avukatı Ali Korkmaz da müvekkilinin ciddi hayati tehlike geçirdiğini belirterek, “Şüphelilerin ve bilgi sahiplerinin ifadeleri alındı. Adli tıp ve bilirkişi raporunu bekliyoruz. Sorumluların cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız. Bu tür kazalar görmezden gelinebilecek kazalar değildir. Soruşturma ‘taksirle yaralama’dan açıldı ve devam ediyor. Kim sorumlu ise onların yargılanmasını sağlayacağız” diye konuştu.

    KIZ ARKADAŞI ANLATTI

    Yaşananlara tanıklık eden, polis merkezinde ifadesine başvurulan Furkan Özkaya’nın kız arkadaşı H.A., o gün arkadaşının kaza yaptığı go-karta önce kendisinin bindiğini, ancak direksiyonu arızalı olduğu için başka bir araca bindirildiğini söyledi. H.A., “Görevlinin Furkan’ın kemerini sıkı bir şekilde bağladığını gördüm. Sonrasında Furkan sadece tek lastiğin koruduğu direğe çarptı. Kazadan sonra araçtan indim ve Furkan’ın yanına gittim. Telefonumun şarjı bittiği için 112’yi arayamadım. Görevliler ise Furkan ile dalga geçiyordu. Sonrasında birinden cep telefonu istedim ve ambulansı aradım” dedi.

     

  • Önce keşif yaptı ardından çaldı

    Önce keşif yaptı ardından çaldı

    Antalya’nın Serik ilçesine arkadaşının yanına tatile gelen Azerbaycan uyruklu Faik Hacılı’nın bankta bıraktığı ve içinde 2 bin 500 lira para, pasaport ve çeşitli eşyalarının olduğu çantayı çalan K.K. (24), yakalandı. Adliyeye sevk edilen K.K., tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.

    Serik’e bağlı Belek Mahallesi’ne, Azerbaycan’dan tatile gelen Faik Hacılı, arkadaşı Mehmet Ağıtcı’nın iş yerine geçti. Arkadaşı, 16 Temmuz günü akşam saatlerinde, iş yerini kapattığı sırada dükkanın önüne gelen Hacılı, içinde 2 bin 500 lira, pasaport ve çeşitli eşyalarının bulunduğu çantayı bankta bırakıp, yine içeri girdi. Dışarı çıktığında çantasını bulamayan Hacılı, panik yaşadı. İş yerinin güvenlik kamerasını kontrol eden Mehmet Ağıtcı ve Faik Hacılı, çantayı hırsızlık şüphelisinin çalıp gittiğini gördü. Hacılı, olayı polise bildirip, şikayetçi oldu.

    HIRSIZLIK GÜVENLİK KAMERASINDA

    Şüphelinin çantayı alıp, gittiği anlar ise güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Görüntülerde Faik Hacılı’nın, arkadaşının iş yerinden çıkıp, elindeki çantayı banka bırakarak, tekrar iş yerine döndüğü, kısa süre sonra olay yerinden geçen şüphelinin çantayı fark ettiği analr yer aldı. Kısa süre etrafta keşif yapan şüphelinin daha sonra çantanın bulunduğu banka oturduğu ardından da çantayla birlikte olay yerinden ayrıldığı görüntülere yansıdı.

    YAKALANDI

    Polis, güvenlik kamerası görüntülerinden yola çıkarak, şüphelinin K.K. olduğu bilgisine ulaştı. Otelde çalışan K.K., yakalanarak, gözaltına alındı. Birçok suçtan kaydı olduğu belirlenen K.K., işlemlerinin ardından ‘hırsızlık’ suçundan sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    ÇANTAYI DEREYE ATMIŞ

    Olayı anlatan Mehmet Ağıtcı, “Arkadaşımın çantasındaki paraları aldıktan sonra çantayı içindeki evrakla birlikte Belek Mahallesi’nde bulunan Acısu Deresi’ne atmış” dedi.

     

  • Aranırken evine dönen İlknur kaçırılmış

    Aranırken evine dönen İlknur kaçırılmış

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde kayıp olarak aranan ve dün evine dönen 17 yaşındaki genç kızın, sosyal medya üzerinden tanıştığı kişi tarafından zorla kaçırıldığı ortaya çıktı.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde, staj yaptığı otelden ‘Hastaneye gideceğim’ diyerek ayrılan İlknur Polat (17), dün akşam evine geri döndü.

    İlknur’un kaçırıldığı ve dün polis merkezi önüne getirilerek, bırakıldığı ortaya çıktı. Anne Ümmihani Polat, İlknur’un eve dönmesiyle bayram sevinçlerinin ikiye katlandığını söyledi.

    Manavgat’ta 5 yıldızlı otelde staj yaparken, pazar günü saat 14.00 sıralarında, ‘Hastaneye gideceğim’ diyerek ayrılan ve bir daha kendisine ulaşılamayan İlknur Polat’ın, kimliği açıklanmayan kişi tarafından kaçırıldığı, dün akşam ise Kepez ilçesinde polis merkezi yakınında bırakıldığı ortaya çıktı.

    Polis ekipleri de Polat’ı Manavgat’taki ailesine teslim etti.

    “AİLEMİZE ZARAR VERECEKLERİNİ SÖYLEYİP ZORLA GÖTÜRMÜŞLER”

    Anne Ümmühani Polat, “Şüphelendiğimiz üzere kızımızı sosyal medya üzerinden tanıştığı şahıs zorla kaçırmış. Kızımın anlattığına göre, staj gördüğü otelde çalışan ablasına ve ailemize zarar vereceklerini söyleyip, kızımı zorla götürmüşler” diye konuştu.

    Kendilerinin ve jandarmanın, şüphelinin babasını sürekli arayarak kızlarının geri getirilmesini istediklerini söyleyen Polat, “Dün akşam büyük kızıma mesaj göndermişler, ‘Kardeşini bırakacağız’ diye. Kızımı Antalya’da Kepez ilçesinde polis karakolunun yakınlarında bırakarak, ‘Polislere eve gitmek istediğini söyle sana yardımcı olurlar’ demişler” dedi.

  • Annesi evi terk etti, 4 çocuk baygın halde bulundu

    Annesi evi terk etti, 4 çocuk baygın halde bulundu

    Antalya’da 4 çocuk annesi kadın evi terk etti, yaşları 1,3,5 ve henüz 5 aylık olan çocuklar evde baygın halde bulundu. Annenin yemek yapmayı bilmediği için mamayla beslendiği ileri sürülen çocuklar, polis ve sağlık ekiplerince evden çıkartıldı. Çocuklarını vermek istemeyen baba sinir kriz geçirirken, çocuklar sağlık ekiplerinin kontrolünün ardından kontrol ve tedavi amaçlı hastaneye kaldırıldı.

    Yürekleri sızlatan olay Antalya’nın Kepez ilçesine bağlı Kültür Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, bir apartmanın giriş katında yaşayan 4 çocuk annesi Gizem Y. (26), bir gün önce eşi Onur Y. (32) ile tartıştıktan sonra evi terk ederek başka bir şehre gitti. Komşular evde bulunan çocukların uzun bir süredir iyi bakılmadığını ve son durumlarının kötü olduğunu fark ederek 112 Acil Çağrı Merkezini aradı.

    İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ekipleri, içeriye girdiklerinde 1,3,5 yaşında ve henüz 5 aylık çocukların bazılarının baygın, bazılarının da halsiz olduğunu fark etti. Bunun üzerine eve acil olarak sağlık ekipleri talep edildi. Bu sırada baba Onur Y. eşini arayarak eve gelmesini söyledi. Polis ekiplerinin de telefondan görüştüğü Gizem Y., geleceğini ancak uzak bir şehirde olduğu için ancak gece saatlerinde Antalya’ya gelebileceğini söyledi.

    Baba, sağlık ekipleri gelince çocukları vermek istemedi

    Ekipler bunun üzerine çocukların sağlık kuruluşuna götürüleceğini ve tedavi olmaları gerektiğini anne ve babaya iletti. Çocuklarını vermek istemeyen Onur Y., polis ekiplerine uzun süre direndi. Tüm bu olanlar yaşanırken bir çocuğun da yerde baygın vaziyette uzandığı görüldü. Polis ekipleri çocukları kucaklayarak sağlık ekiplerine teslim etti. Onur Y. çocukların devlet korumasına alınacağını öğrenince ise sinir krizleri geçirdi, güçlükle sakinleştirildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapılan çocuklar, kontrol ve tedavileri yapılmak üzere hastaneye götürüldü. Onur Y. de ekip otosuna bindirilerek polis merkezine götürüldü.

    “Anne yemek yapmayı bilmiyor, 5 yaşındaki çocuk bile mama yiyor”

    Çiftin komşulardan Yasemin Şimşek, 4 ay önce mahalleye taşınan ailenin, maddi durumunun iyi olmadığını ve mahallelinin kendilerine yardım ettiğini anlattı. Anne ve babanın çocuklara bakma konusunda maddiyat yanında bilinçsiz olduğunu da ileri süren Şimşek, “Geldiklerinde kıyafetleri ve televizyon vardı. Başka hiçbir eşyaları yoktu. Komşular olarak biz çamaşırlarını yıkıyorduk. Tüm komşular birleşip ev eşyaları aldık. Aile bütünlüğü bozulmaması için devlet tarafından danışman ve maaş desteği verildi. Daha sonra anne de ayrıldı. Anne 2 gündür yok ve yemek yapmayı bilmiyor. Sadece mama veriliyor. 5 yaşındaki çocuk bile mama yiyor. Çocuklar hem sıcak hem temizlik hem de yeterli beslenemedikleri için halsiz ve hastalar. Midelerinde sıkıntıları vardı. Baygın şekildeydiler, biz de artık fazla dayanamadık ve polise bildirdik” dedi.


    Öte yandan çocukların gerekli sağlık kontrol ve tedavilerinin ardından Antalya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edileceği öğrenildi.

  • HES kodu olmayan turistleri otobüsten indirdi

    HES kodu olmayan turistleri otobüsten indirdi

    Antalya’ya tatil için gelen Ukraynalı anne ile kızı, bindikleri özel halk otobüsünün sürücüsü tarafından HES kodları olmadığı gerekçesiyle indirilmek istendi. Anne ile kızı inmek istemeyince çağrılan polis ekip aracıyla otellerine bıraktı.

    Sabah saatlerinde Muratpaşa ilçesinde Konyaaltı istikametinden gelen ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı özel halk otobüsüne binen Ukrayna uyruklu anne ile kızı, iddiaya göre biniş kartlarına HES kodu tanımlanmadığı için kartlarını kullanamadı. Anne ile kızı, buna rağmen otobüsün arkasına geçip oturdu. Bu şekilde otobüse binemeyeceklerini söyleyen sürücü Mehmet Saygılı, anne ile kızdan araçtan inmesini istedi. Otellerine gitmek isteyen anne ve kızı, otobüsten inmek istemedi.

    Bunun üzerine polisi arayan sürücü Mehmet Saygılı, yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye gelen polis, anne ile kızını otobüsten indirdi. Sürücü Saygılı’nın kendilerine kötü davrandığını söyleyen anne ile kızı, tek isteklerinin otele gitmek olduğunu belirtti. Polis, Ukraynalı anne ile kızını ekip aracına bindirip, otellerine bıraktı.

     

  • Türkiye’nin 5’inci çift kol nakli gerçekleşti

    Türkiye’nin 5’inci çift kol nakli gerçekleşti

    Türkiye’nin 5’inci çift kol naklini Yavuz Ayılmazdır’a (34) yapan ekibin başında yer alan Prof. Dr. Ömer Özkan, “Zorlu fakat başarılı geçen ameliyat sonrası hastamız, yoğun bakımda izlenmektedir. Şu an genel durumu iyi” dedi.

    Antalya’da geçirdiği beyin kanamasının ardından Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’ne kaldırılan, evli ve 1 çocuk babası polis memuru Sami Şahin’in beyin ölümü gerçekleşince ailesi, organlarını bağışlama kararı aldı. Sami Şahin’in kalbi ve karaciğeri, AÜ Hastanesi’nde bekleyen hastalara nakledilirken, akciğeri Ankara Şehir Hastanesi’ne, böbreği de İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderildi. Korneaları da AÜ Hastanesi’nde 2 hastaya nakledildi.

    İLK KOL 7 SAATTE NAKLEDİLDİ

    Sami Şahin’in kollarının nakli için uygun olduğu belirlenen, 9 yaşındayken dinamit patlaması sonucu ellerini bilek hizasından kaybeden Yavuz Ayılmazdır ile irtibata geçildi. İstanbul’da yaşayan Ayılmazdır, pazartesi günü saat 21.00 sıralarında Antalya’ya davet edildi. Ağabeyi Bayram Ayılmazdır ile yola çıkan Ayılmazdır, saat 23.00 sıralarında kente geldi. AÜ Hastanesi’nde son tetkikleri yapılan Ayılmazdır, saat 02.00 sıralarında Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından ameliyata alındı.

    14 SAAT SÜRDÜ

    Prof. Dr. Özlenen Özkan, eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın başkanlık ettiği 30 kişilik ekip, çift kolu Yavuz Ayılmazdır’a 14 saatte nakletti. İlk olarak sağ ardından sol kolun nakledildiği Ayılmazdır, yoğun bakıma alındı.

    ‘GENEL DURUMU İYİ’

    Hastanın sağlık durumuyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ömer Özkan, “5’inci çift kol naklimiz yaklaşık 14 saat süren operasyonla Yavuz Ayılmazdır’a yapıldı. Hastamız 9 yaşındayken kaza sonrası her 2 elini kaybetmişti. Zorlu fakat başarılı geçen ameliyat sonrası hastamız yoğun bakımda izlenmektedir. Önceki hastalarımız için olan süreç bu hastamız için de geçerlidir. Yakın zamanda olası bir komplikasyon gelişmediği takdirde yoğun bakımdan çıkıp servis takibi planlanmaktadır. Şu an genel durum iyi, bulguları stabildir” diye konuştu.

  • Kayıp dağcıdan 35 gündür haber alınamıyor

    Kayıp dağcıdan 35 gündür haber alınamıyor

    Antalya’da Musa Dağı ve Likya yoluna yürüyeceğini belirterek, 35 gün önce kaldığı konaklama merkezinden ayrılan dağcı, adeta sırra kadem bastı. Ankara’dan özel olarak getirilen 22 kişiden oluşan Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timinin kayıp kişiyi bulmak için havadan ve karadan yaptıkları çalışmada dağcının izine rastlanmadı. Arama çalışmalarının halen devam ettiği bildirildi.

    Kemer ilçesinin turizm beldesi Ulupınar Mahallesi Çıralı Sokak’ta faaliyet gösteren bir işletmeye gelerek konaklamaya başlayan Mustafa Yıldırım (60), konakladığı kamp merkezinden 24 Mayıs Pazartesi günü ayrıldı. Ayrılırken Musa Dağı’na çıkacağını ve Likya yolunu yürüyeceğini belirten Yıldırım’dan bir daha haber alınamadı.

    HATTI İNCELEMEYE ALINDI

    Öte yandan Yıldırım’ın telefonunda kullandığı hattı incelemeye alan ekipler, son sinyalin Maden Koyu yakınlarından geldiğini belirledi.

    Bunun üzerine su altı timi boğulma riskine karşı Maden Koyundan Tekirova sahiline kadar olan alanı taradı.

    Yapılan aramalarda şuana kadar bir ize rastlanmadı. Çalışmaların zaman zaman bölgede devam ettiği öğrenildi.

  • Sokakta düşük yapan kadın, bebeğini çöpe attı

    Sokakta düşük yapan kadın, bebeğini çöpe attı

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde cadde ortasında düşük yapan kadın, panikle bebeğini çöpe attı. Yapılan kontrollerde 5 buçuk aylık olduğu değerlendirilen cenin, kesin ölüm sebebinin araştırılması için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    KADINI KANLAR İÇİNDE GÖRENLER 112’Yİ ARADI

    Korkunç olay adresi Antalya’nın Muratpaşa ilçesi. Cadde üzerinde 35 yaşındaki S.A.’nın kanlı bir şekilde dolaştığını gören vatandaşlar, durumu 112 ve polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen 112 ekipleri, genç kadına ne olduğunu sorunca genç kadın ifadesinde cadde üzerinde düşük yaptığını ve çocuğunu çöpe attığını söyledi. Bunun üzerine çevrede bulunan çöplerde arama yapan ekipler, kadının 50 metre uzaklığında bulunan çöp içerisine atılmış 5 buçuk aylık cenini gördü.

    5 BUÇUK AYLIK CENİN ÇÖPTE BULUNDU

    Cenin olay yerine gelen doktor tarafından çöpün içerisinden alınarak, kesin ölüm nedenin araştırılması için Antalya Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Akli dengesinin yerinde olmadığı öğrenilen kadın ise olay yerinde 112 ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalesinin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine tedavi altına alındı.

  • Taştaki ‘tecavüz ediliyorum’ yazısı gerçek çıktı

    Taştaki ‘tecavüz ediliyorum’ yazısı gerçek çıktı

    Antalya’da, taşın üzerine ‘Yaşım 12, adım A. Tecavüz ediliyorum, lütfen yardım edin’ yazan kız çocuğunun, A.K. olduğu belirlendi. Çocuk İzlem Merkezi’nde ifadesine başvurulan A.K.’ye, komşuları H.E.’nin (55) uzun süredir cinsel saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Bir süre önce Adana’ya taşındığı belirlenen H.E., polis tarafından yakalanıp gözaltına alındı.

    Antalya’nın Kepez ilçesi Osman Yüksek Serdengeçti Caddesi’ndeki yeşil alanda bulunan, üzerinde çeşitli yazıların yer aldığı taşın sosyal medyada paylaşılması üzerine, polis hareket geçti. ‘Yaşım 12, tecavüz edildim, adım A. Hala tecavüz ediliyorum. Lütfen yardım edin’ notu yazılı taşı bulan kişilerden alan polis, çalışma başlattı.

    CİNSEL SALDIRIYA UĞRADIĞI ORTAYA ÇIKTI

    Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yazıyı yazan kişinin, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan A.K. adlı kız çocuğu olduğunu belirledi.  Çocuk İzlem Merkezi’nde psikolog eşliğinde ifadesine başvurulan A.K.’nin, uzun süredir komşuları H.E.’nin cinsel istismar ve cinsel saldırısına uğradığı ortaya çıktı.

    ŞÜPHELİ ADANA’DA YAKALANDI

    H.E.’nin bir süre önce Adana’ya taşındığı, zaman zaman kente gelerek A.K.’ye cinsel saldırıyı sürdürdüğü belirlendi. Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin bağlantıya geçtiği Adana İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüpheli H.E.’nin adresini belirleyip, yakaladı. Gözaltına alınan H.E., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.

  • Müstehcen görüntüleriyle tehdit ediliyor

    Müstehcen görüntüleriyle tehdit ediliyor

    Antalya’da 25 yaşındaki S.B. evli olduğunu öğrenince ayrıldığı erkek arkadaşıyla özel görüntülerinin elinde olduğunu belirterek, kendisinden para isteyen kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. S.B., “Benden 10 bin TL istiyor. Vermediğim takdirde görüntüleri herkese izleteceğini, beni de öldüreceğini söylüyor” dedi.

    Kepez ilçesinde yaşayan S.B., bir süre birlikte olduğu T.A.’nın evli olduğunu öğrenince ayrılma kararı aldı. S.B., geçen ay kendisini telefonla arayan kimliği belirsiz kişinin, T.A. ile özel görüntülerinin elinde olduğunu belirterek, 10 bin TL istediğini söyledi. S.B., aynı kişi tarafından parayı vermediği takdirde özel görüntülerinin yayılacağına dair tehdit edildiğini belitti.

    Aranmalar sistematik olarak devam edince polise ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen S.B., 1 aydır her gün defalarca arandığını, artık dayanacak gücünün kalmadığını belirtti.

    S.B., “Eski erkek arkadaşımla birlikteliğimde, onun tarafından çekilen 1 dakikalık görüntü vardı. Beni arayan kişi anlatıyor. Benden 10 bin TL istiyor. Onun tehditleri yüzünden işimi de kaybettim. Aramaya devam ediyor. Bu kişi üzerimde ne olduğuna, yanımda kimin olduğuna kadar biliyor. Psikolojim bozuldu. Beni tehdit ediyor. Başıma bir şey gelmesinden korkuyorum. Ne olur, bana yardım edin” dedi.