Etiket: antalya

  • Cinsel saldırı sanığını dövdüler

    Cinsel saldırı sanığını dövdüler

    Antalya’da Çiğdem Yaylak’ı çalıştığı iş yerinden eve bırakma bahanesiyle alıp götürdüğü marangoz atölyesinde tecavüz ettiği iddia edilen ve olayın travmasıyla intihara teşebbüs ederek yüzde 99,9 engelli kalmasına sebep olduğu öne sürülen Murat K. (36), saldırıya uğradı. İş yerinin önünde kimliği belirsiz kişilerin darbettiği Murat K., “Cep telefonumu açamıyorum. Binlerin üzerinde tehdit mesajları geliyor. Ailem ve ben sokağa çıkamaz hale geldik” dedi.

    30 Eylül 2019 tarihinde olay Antalya’da meydana geldi. Eğlence merkezinde çalışan bir çocuk annesi Çiğdem Yaylak, iddiaya göre, iş bitimi patronunun söylemesi üzerine Murat K. isimli müşterinin aracına binerek taksi durağına bırakılmak üzerine yola çıktı.

    Durağa gelindiğinde Murat K., araçtan inmesine izin vermediği Çiğdem Yaylak’ı dövdü. Ardından kadını otomobiliyle marangozhanesine götürdü. Burada kadını dövmeyi sürdüren Murat K., Çiğdem Yaylak’a tacizde bulundu.

    Cep telefonu ile annesi Hülya Baran’ı arayan Çiğdem Yaylak, “Anne ben ölüyorum. Oğluma iyi bak” dedikten sonra Murat K. müdahale ederek, telefonu elinden aldı ve kadına cinsel saldırıda bulundu. Anne Hülya Baran’ın ısrarlı aramaları sonrası telefonu açan Murat K., “Kızına şu an tecavüz ediyorum” dedikten sonra telefonu kapattı.

    Daha sonra Çiğdem Yaylak’ı marangozhanenin birinci katına çıkaran Murat K., G.K. adlı çalışanını çağırarak, genç kadına zorla uyuşturucu kullandırttı. Yaylak’ın çantasındaki 850 TL’yi de alan Murat K., kadına saatlerce cinsel saldırıda bulundu. Murat K. daha sonra aracına aldığı Çiğdem Yaylak’ı bilmediği bir yerde bırakarak ayrıldı.

    İKİ ŞÜPHELİ SERBEST

    Polise giden Çiğdem Yaylak şikayetçi olurken, gözaltına alınan Murat K. ile G.K., üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, iftira atıldığını öne sürdü. Ancak olay anına ait iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen Siber Suçlar Şube Müdürlüğü, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini tespit etti. Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtları kurtarıldı. Murat K. ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

    Hazırlanan iddianamenin ardından 2 şüpheli hakkında Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘nitelikli yağma’ suçlarından dava açıldı.

    Genç kızın avukatı Bilgenur Yalçın da şüphelilerinin avukatının kendisini cinsel saldırıyla, ailesini de öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.

    İŞ YERİ ÖNÜNDE DÖVDÜLER

    Tutuksuz yargılanan Murat K., bu sabah iş yerinin önünde kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. Başından yaralanan Murat K., “Bulunduğum bölgede bana bakış açıları değişti. Cep telefonumu açamıyorum. Binlerin üzerinde tehdit mesajları geliyor. İş yeri çıkışında beni darbettiler. Ailem ve ben sokağa çıkamaz hale geldik” dedi.

    “İLİŞKİ YAŞIYORDUK”

    Çiğdem Yaylak ile bir yılı aşkın süre ilişki yaşadıklarını öne süren evli ve 2 çocuk babası Murat K., olay gecesi tartıştıklarını söyledi. Murat K., “Ayrılmak istediğimi söyleyince bana hırçın bir şekilde saldırdı ve ağır hakaretler ettiği için olaylar bu boyuta geldi. Onun haricinde onunla hiçbir sorunumuz yoktu. Onu zorla götürmedim. Onunla daha önce de defalarca o iş yerinde birlikte olduk. Ayrılmak istiyordum. Tecavüz etmediğim doktor raporlarında da var. Böyle bir durum olsaydı mahkeme beni tutuklardı. Şikayetçi olaydan 4 gün sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden raporlar aldı. Hepsi temiz çıktı” diye kendisini savundu.

    Silinen kamera kayıtlarıyla ilgili olarak Murat K., mahkemedeki ifadesinde, “Müşteki iş yerime gelmişti. Eşimin öğrenmemesi için kamera kayıtlarını ben sildirmiştim” diye konuşmuştu.

    “KIZIM SANIKLA SEVGİLİ DEĞİLDİ”

    Öte yandan dün olayla ilgili açıklamalarda bulunan Çiğdem’in annesi Hülya Baran, şunları söyledi:

    “Evet, kızım intihara teşebbüs etti. 11 yıl önceki ilk teşebbüsü ailevi sorunlardan kaynaklandı. Bunu zaten medya yazdı. İkincisi de 5-6 yıl önceydi. 4 yıllık beraberlik yaşadığı ve sevdiği kişinin dayağından kurtulmak için kendisini 5’inci kattan attı. Kızım buna rağmen bu kişiyi sevdiği için şikayetçi olmamıştı. Evladımın birçok yerinde platin var. Ama yine de hayata tutunmayı başardı. Kızım, sanıkla sevgili değildi. Çok güzel bir hayatımız vardı. Ta ki kızımın başına bu olay gelene kadar. İnsanların başına her şey gelebilir. Bizim davamızla, geçmişte yaşadıklarının bir bağlantısı olmadığını düşünüyorum. Sanık kendilerinden avukatımız aracılığı ile para talebinde bulunduğumuzu iddia ediyor. Biz asla para talebinde bulunmadık. Varsa böyle bir şey ispatlasınlar. Sanık kendisi etrafımızdaki insanlar vasıtası ile uzlaşma talebinde bulundu. Madem suçlu değildi, neden aracıları gönderdi. Neden bize para teklif etti.”

  • İşkenceci eşini öldüren Melek İpek, üniversiteye hazırlanıyor

    İşkenceci eşini öldüren Melek İpek, üniversiteye hazırlanıyor

    Antalya’da, işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i (36) öldürmekten tutuklu Melek İpek’in (31), yeniden üniversiteye hazırlanmaya karar verdiği öğrenildi. Melek İpek’in hedefinin tıp fakültesini kazanmak olduğunu açıklayan Avukat Ahmet Onaran, sosyal medya hesabından hazırlık kitaplarını paylaşarak, “Bu kitapların anlamı çok büyük; yeniden, en başından başlamak ve onlarca şey” dedi.

    Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

    MELEK İPEK’İN HEDEFİ TIP

    Döşemealtı L Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Melek İpek’in, pazartesi günü kızlarıyla birlikte cezaevi şartları altında görüşüp hasret giderdiği öğrenildi. Avukatı Ahmet Onaran, Melek İpek ve kızlarının görüşmesinin iyi geçtiğini belirterek, İpek’in hayatında önemli bir karar aldığını açıkladı. Melek İpek’in yeniden üniversite sınavına hazırlandığını aktaran Onaran, İpek’in tıp fakültesini kazanmak istediğini kaydetti. Melek İpek’e üniversiteye hazırlık kitapları götürdüğünü anlatan Avukat Onaran, İpek’in her şeye rağmen yeniden hayata tutunmak için adımlar attığını açıkladı.

    CEZAEVİNDE KIZLARIYLA GÖRÜŞTÜ

    Sosyal medya hesabından cezaevinde üniversiteye hazırlık kitaplarının yer aldığı fotoğrafı paylaşan Ahmet Onaran, “Bu kitapların anlamı çok büyük; yeniden, en başından başlamak ve onlarca şey. Üzerimdeki tüm selam ve mesajlarınızı ilettim. Melek ve evlatları daha iyi, pazartesi kızları ile cezaevi şartlarında görüştü, gönderdiğiniz mektupları sevinç ve göz yaşı ile okuduğunu ve hepinizi çok sevdiğini söyledi. Dosyanın tekemmülünde (gelişiminde) güzel şeyler oluyor. Melek için çıktığımız bu yolda hiç yeise (umutsuzluğa) kapılmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Melek için adalet tecelli edecek” dedi.

  • Küçük kızı 1.5 yıldır taciz ettiği ortaya çıktı

    Küçük kızı 1.5 yıldır taciz ettiği ortaya çıktı

    Antalya’da alışveriş için gelen 14 yaşındaki Y.K.’ye sarılarak maskesini çıkartmaya çalışıp, tacizde bulunan market sahibi Yeter K. (47), polis tarafından gözaltına alındı. Market sahibi Yeter K.’nin küçük kızı 1.5 yıldır taciz ettiği ortaya çıktı.

    Olay, Muratpaşa ilçesi Soğuksu Mahallesi’nde meydana geldi. Alışveriş yapmak için gelen Y.K.’nin kolundan tutan market sahibi Yeter K., “Neredeydin. Sen niye bu kadar güzelsin. Senin sevgilin var mı?” diye sordu. Daha sonra sarılıp tacizde bulunan market sahibi Yeter K’yi eliyle ittiren Y.K., eve gidip, odasına kapandı. Sürekli gözyaşı döken Y.K., olayı anne ve babasına anlatınca yaşanan taciz olayı ortaya çıktı.

    Markete giden küçük kızın babası H.K, kendisine ‘Ben ettim, sen etme’ diye yalvaran market sahibini polise şikayet etti. Markete gelen Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, Yeter K.’yi gözaltına aldı. Sağlık kontrolü sonrasında ifadesi alınan Yeter K., adliyeye sevk edildi.

    Yeter K.’nin küçük kızı 1.5 yıldır taciz ettiği ortaya çıktı.

  • İşkenceci kocasını öldürmüştü! Avukatlardan itiraz dilekçesi

    İşkenceci kocasını öldürmüştü! Avukatlardan itiraz dilekçesi

    Antalya’da, işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i (36) öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Melek İpek (31) için adliyeye gelen avukatlar ‘tutukluluğa itiraz’ dilekçesi verdi. Avukat Merve Özer Er, müvekkillerinin tek mağdur olmadığının ortaya çıktığını ifade ederek, “Maktulün şiddet ve eziyetine maruz kalan başka bir kadın daha olduğu ortaya çıktı. Dosyaya yeni giren belgeler de içimizi acıtmaya devam ediyor maalesef” dedi.

    Döşemealtı ilçesinde oturan Melek İpek, ellerini kelepçeleyip sabaha kadar işkence ettiğini öne sürdüğü 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i 8 Ocak sabahı av tüfeğiyle vurarak öldürüp jandarmaya teslim oldu. Çiftin kız çocukları C.D. (9) ve İ.N. (7) savcılık kararıyla Melek İpek’in anne ve babasının yanına yerleştirildi.

    Antalya Barosu’na kayıtlı avukatlar Melek’in davasına bakmak için adeta seferber oldu. ‘Tutukluluğa itiraz’ dilekçesi vermek için bugün Antalya Adliyesi’ne gelen avukatlar, gazetecilerin sorularını cevapladı.

    SORUŞTURMA DERİNLEŞTİRİLDİ

    Avukat Ahmet Onaran, soruşturma ile ilgili çok önemli gelişmeler olduğunu belirterek, “Biz bugün burada avukat meslektaşlarımla birlikte tutukluluğa itiraz dilekçisi vermek için toplandık. Biraz sonra itirazımızı yapacağız. Savcılık, çok disiplinli, ciddi, samimi ve hızlı bir soruşturma yürütüyor. Soruşturma derinleştirilmiştir. Dosya kapsamında yeni bilgi ve belgelere ulaşılmış. Olayın sıcaklığından biraz uzaklaşılmış. Maktulün profiline yönelik çok önemli detaylar vardır. Bir kısmı kamuoyu ile paylaşılacak niteliktedir. Bir kısmı da değildir. Maktulün daha önce silahlı tehditten ceza aldığı, iki davadan sanık olarak yargılandığı, bu vakayı işlediği anda dahi dava dışı bir hanımefendinin koruma kararı olmasına rağmen bu işlemi işlemiştir. Maktulün profili bu olayın aydınlatılmasında çok önemlidir” diye konuştu.

    “MELEK İPEK YENİ YENİ KENDİNE GELİYOR”

    Melek İpek ile cezaevinde görüştüklerini de sözlerine ekleyen Avukat Onaran, “Dün hastane kontrolleri yapıldı. Tomogrofisi çekildi. Yeni yeni kendine geliyor. Çocukları gayet iyi. Teyzesi, anneannesi ve dedesi bakıyorlar. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çocukların rehabilitasyonu ile ilgililer” dedi.

    Avukat Merve Özer Er ise müvekkillerinin tek mağdur olmadığının ortaya çıktığını ifade ederek, “Maktulün şiddet ve eziyetine maruz kalan başka bir kadın daha olduğu ortaya çıktı. Dosyaya yeni giren belgeler de içimizi acıtmaya devam ediyor maalesef” ifadelerini kullandı.

    Avukat Diler Egemenlik de tutukluluğun her zaman cezalandırma yöntemi olarak kullanılmadığına işaret ederek şöyle konuştu:

    “Bugün müvekkilimizin mağduriyetinin engellenmesi için devletimizin ona sahip çıkarak güvenliğini sağladığını düşünmekteyiz. Bu arada tehditlerde kullanılan bıçak da bulundu,”

    Avukatlar daha sonra ‘tutukluluğa itiraz’ dilekçesi vermek için Antalya Adliyesi’ne girdi.

     

  • Bursaspor kamp çalışmaları için Antalya’ya gitti

    Bursaspor kamp çalışmaları için Antalya’ya gitti

    TFF 1 .Lig ekiplerinden Bursaspor, yaklaşık 10 gün sürecek olan kamp çalışmaları için Antalya’ya gitti.
    TFF 1.Lig’de genç kadrosuna rağmen sürpriz sonuçlara imza atan ancak dün oynanan Ziraat Türkiye Kupası Son 16 maçında Antalyaspor’a elenen Bursaspor, kamp çalışmalarına başlıyor.

    Devre arasını Antalya’da yapacağı kampla değerlendirecek olan yeşil beyazlılar, bugün yola çıktı. Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde İstanbul’a hareket eden oradan da hava yoluyla Antalya’ya geçecek olan Bursaspor, ilk antrenmanını yarın yapacak.

    Hazırlık maçı yapması beklenmeyen yeşil beyazlılar, henüz tarihi açıklanmayan TFF 1. Lig’in 18’inci haftasında oynayacakları Adana Demirspor karşılaşmasına da direk olarak kamp çalışmaları yaptığı bölgeden geçecek.

    Yaklaşık 10 gün sürecek olan kamp çalışmalarında Teknik Direktör Mustafa Er’in de futbolcuları ekstra motive etmesi ve dış dünya ile bağlantılarını azamiye indirmesi bekleniyor.

     
  • 7 aydır kayıptı! Cesedi bulundu

    7 aydır kayıptı! Cesedi bulundu

    Antalya’da 7 aydır kayıp olan Kazakistan uyruklu Arailym Orynbayeva’nın (22) cesedi, ormanlık alanda ağaçta asılı bulundu. Genç kızın intihar ettiği üzerinde durulurken teşhis için morga gelen annesi Saltanat Orynbayeva, “İnşallah kızım değildir” diye dua ederek içeriye girdi. Kızının cesedini teşhis eden Orynbayeva, çıkışta gözyaşlarına boğuldu.

    Olay, 8 Mayıs tarihinde Konyaaltı ilçesi Sarısu Mahallesi’nde meydana geldi. Annesi Saltanat Orynbayeva ve kardeşleriyle birlikte yaşayan Arailym Orynbayeva, 8 Mayıs günü annesiyle tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine genç kız, evden çıktıktan sonra cep telefonunu kapattı. Son olarak Sarısu bölgesindeki ormanlık alana doğru giderken görülen Orynbayeva’dan bir daha haber alınamadı. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, aramayı bırakmadı. AKUT ve beraberinde AFAD ile ormanda uzun süre arama yapan ekipler bir sonuç alamadı.

    Genç kızın son olarak gittiği yerleri cep telefonu sinyallerinden belirleyen polis, bu sabah saatlerinde yine Sarısu bölgesi Anltınyaka Yolu üzerindeki ormanlık alanda arama çalışması başlattı. AFAD ekiplerinin dahil olduğu arama çalışmalarına Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri de destek verdi. Ormanlık alanda arama yapan polis, Arailym Orynbayeva’nın cansız bedenini bir ağaçta asılı buldu. Genç kızın intihar ettiği üzerinde durulurken, cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Cinayet bürosu ekipleri, annesi Saltanat Orynbayeva’yı teşhis için morga çağırdı. Kısa sürede Adli Tıp Kurumu morgunun önüne gelen Orynbayeva, içeriye girmeden önce “İnşallah kızım değildir” diye dua etti. Kızının cesedini teşhis eden Kazak anne, gözyaşları içerisinde dışarıya çıktı. Saltanat Orynbayeva’yı yanındaki arkadaşı sakinleştirmeye çalıştı.

  • İşkenceci kocasını öldürmüştü! İfadesi kan dondurdu

    İşkenceci kocasını öldürmüştü! İfadesi kan dondurdu

    Antalya’da, ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeği ile vurup öldüren Melek İpek (31), jandarmadaki ifadesinde işkence ve cinayeti detaylarıyla anlattı. Kan donduran cümlelerin yer aldığı ifadede Melek İpek, “Öldürmemesi için yalvardım. Kızlarımın üstüne kapandım. Tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. Gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım. Çıplak halde ve ellerim kelepçeliydi. Avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda buldum kendimi. Baygınken ters ilişkiyle anal pozisyonda tecavüz ettiğini hissettim. Rambo bıçağıyla göğsümden yaraladı. Çay kaşığı ve saç tel tokaları ile kelepçeyi açmaya çalıştık ama açamadık” dedi.

    Döşemealtı ilçesindeki evlerinde önceki gece çıplak halde kocasının kelepçeli işkencesine maruz kalan ev kadını Melek İpek, servis şoförü eşi Ramazan İpek’i av tüfeği ile öldürüp, jandarmayı arayarak teslim oldu. 8 ve 6 yaşlarında 2 kız çocuğu annesi olan İpek, jandarmadaki ifadesinde, cinayete giden süreci ve işkence gecesi yaşadıklarını detaylarıyla anlattı. Melek İpek, 12 yıllık eşi Ramazan İpek’le evliliğinin ilk başlarından beri maddi sıkıntılardan kaynaklı huzursuzluklarının olduğu, kıskanç tavırlar nedeniyle kavga ettiklerini söyledi. Fiziksel şiddete maruz kaldığını anlatan Melek İpek, çok kez karakola ifade verip rapor almayı istediğini, fakat eşi Ramazan İpek’in büyük kızı C.’nin doğumundan sonra ‘Sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm’ diyerek tehdit ettiğini belirtti. Silahlara olan tutkusu nedeniyle eşi Ramazan İpek’ten korktuğunu, bu yüzden şikayette bulunmadığını anlatan Melek İpek, yaklaşık 7 ay önceki kavgalarında eşinin kendisine şiddet uyguladığı için yaralandığını, ‘Seni buracıkta öldürüp kıyma yapar köpeklere yediririm, kimse senin izini bile bulamaz’ diyerek tehdit ettiğini söyledi.

    EŞİNİN GENÇ KIZLA İLİŞKİSİ

    2011 yılının Aralık ayında ilk kızına hamileliği sırasında eşi Ramazan İpek’in, M.A. isimli 17-18 yaşlarındaki kızı evlerine getirdiğini, korkudan ve endişenden dolayı bir şey diyemediğini anlatan Melek İpek, eşi ve eve getirdiği kızı öpüşürken gördüğünü ve bu nedenle kavga ettiklerini söyledi. Doğum nedeniyle 10 gün annesinin evinde kaldığını anlatan Melek İpek, kendi evine geldiğinde yatak odasında M.A.’nın yatakta çıplak bir şekilde uzandığını görünce elinde bebeğiyle sinir krizi geçirdiğini aktardı. Eşi Ramazan İpek’in, kendisini, ailesini ve bebeği öldürmekle tehdit ettiğini belirten Melek İpek, korktuğunu, M.A’nin yaklaşık 3-4 ay boyunca evde kaldığını, eşiyle M.A’nın ilişkisinin yaklaşık 7-8 yıl boyunca sürdüğünü söyledi.

    Yaklaşık 1 yıl önce Ramazan İpek’in M.A’yı eve getirdiğini, M.A’nın ondan ayrılmak istediğini söylediğini anlatan Melek İpek, “Ramazan sinirlendi. Bugün bana yaptığı gibi M.A.’yı kelepçeledi. Yumruk ve tekme atma suretiyle vurdu. Evde bulunan av tüfeğinin dipçiğiyle vurdu. Ben bu duruma engel olmaya çalıştım ancak silahı bana doğrultup ‘Bu işe karışırsan seni öldürürüm’ dedi. Ben de korktum ve müdahale edemedim” dedi.

    BOŞANMA MESAJLAŞMASI

    Eşi Ramazan İpek’in bir yıl önce arkasından pompalı av tüfeğiyle bir el ateş ettiğini söyleyen Melek İpek, eşinin alkol ve kenevir kullandığını belirterek kendisini çok kıskandığını, cinayetin yaşandığı 7 Ocak akşamı eve geldiğinde eşinin tavırlarında değişiklik olduğunu anlattı. Melek İpek, ifadesinde şunları söyledi:

    “Aynı odada oturmamıza rağmen benim cep telefonuma WhatsApp mesajlaşması üzerinden ‘Ben ayrılmak istiyorum’ şeklinde mesaj attı. Ben de ‘Sen bilirsin’ diye cevap yazdım. Tekrar ‘Diğer odaya gider misin’ diye mesaj attı. Ben de cevap vermeden çocukları alarak diğer odaya gittim.”

    Aynı evin içerisinde mesajlaşmaya devam ettiklerini belirten Melek İpek, “Eşim ‘Çocukların velayeti hakkında konuşmak istiyorum, madem gelmiyorsan çocukların biri sende biri bende kalsın’ diye mesaj attı. Ben de ‘İkisi de sende kalsın ayırmayalım, ben nasıl olsa daha sonra senden çocukları alırım’ diye mesaj attım. Bu şekilde boşanmamız üzerine mesajlaştık. Ancak hiç konuşmadık” diye konuştu.

    İŞKENCE SAATLERİ BAŞLADI

    Saat 22.30 sıralarında çocuklarıyla uyku saati geldiği için yatmak için hazırlandıklarını kaydeden Melek İpek, şunları anlattı:

    “Eşim benim adıma ruhsatlı olan yivli av tüfeğiyle içeri girdi. Tüfeğim normalde salonda duvara dayalı kılıfın içinde dururdu. Bana ‘Son duanı et kelimeyi şahadet getir’ dedi. Tüfeği bana doğrulttu. Ben de öldürmemesi için yalvardım. Tüfeği ateşleyeceğini anlayınca çocuklarımın önüne geçtim. İki kızım birbirine sarılmış ağlıyorlardı. Eşimin elindeki tüfeği elimle ittim, amacım çocuklarımı uzaklaştırmaktı. Bu esnada eşim ateş etti, çıkan mermi camdan dışarı gitti, biz yaralanmadık. Eşim tekrar tüfeği bana doğrulttu, ben tekrar öldürmemesi için yalvardım. Bu sefer tüfeği çocuklarımıza yöneltti. Beni “Sana önce çocuklarının acısını yaşatacağım, sonra seni öldüreceğim’ diye tehdit etti. Ben iki kızımın eşim tarafından öldürüleceği düşüncesi ile çok korkup kızlarımın üstüne kapandım. Bu sefer tüfeğin dipçiği ile kafama vurdu. Bundan dolayı gözüm, yüzüm, kolum ve omzumdan yaralandım. Beni saçından sürükleyerek diğer odaya getirdi burada yumruk ve tekme ile yüzüme ve vücuduma vurdu. Cebimdeki telefonu aldı kafama ve yüzüme telefonla vurdu. Çığlık attığım için susmamı söyledi ve boğazımı şiddetli bir şekilde sıktı. Bunun etkisiyle gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, karardı. ‘Diğerlerine daha azını mı yaptığımı düşünüyorsun’ diye bağırdı. Elinden kurtuldum, kaçmaya çalışırken yakaladı yumruk ve tekme atmaya başladı. Çığlık atmaya devam edince tekrar boğazımı sıktı bu esnada ben bayıldım.”

    BANYODA TECAVÜZ ETMİŞ

    Uyandığında kendini çıplak vaziyette bulduğunu belirten Melek İpek, “Ellerim kelepçeliydi. Boynum ellerime, ellerim ayaklarıma, eşimin avda kullandığı naylon iple cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda buldum. Eşim bana soğuk su tutuyordu. Kendime biraz geldiğimde eşimin ben baygınken ters ilişkiyle anal pozisyonda tecavüz ettiğini acıyla hissettim. Bu arada ben üşüdüğüm için tir tir titriyordum. Eşim ise banyoda çıplak vaziyette bir şey olmamış gibi duş alıyor, duvarları yıkıyordu. Duvarda ve klozetin üstünde kan izlerim vardı bunları yıkıyordu. Banyoyu temizledikten sonra ayrıldı” diye konuştu.

    Eşinin 15-20 santim uzunluğundaki Rambo bıçağıyla yanına döndüğünü belirten Melek İpek, “Ben yerde cenin pozisyonunda olacak şekilde banyoda bekliyordum. Sol göğsümün altına bıçağı dayadı, sol eli bıçağı tutuyordu. Sağ eliyle baskı yapıp bana ‘Buranın biraz daha altından bıçaklarsam ciğerine girer, biraz üstüne sokarsam kalbini delerim ama buradan yaparsam daha çok acı çekerek ölürsün’ derken vücudumun farklı bölgelerinde bıçağı gezdirerek ucunu hissettiriyordu. Ben o an bıçakla keseceğini hissettim sürekli ağlayarak öldürmemesi için yalvarıyordum. Çığlık atıp yardım isteyemiyordum, çünkü bağırdığım takdirde öldüreceğim yönünde tehdit etti. Seni öldüreceğim çocukları da buraya yatıracağım” şeklinde konuştu.

    ‘ELLERİMİ ARKADAN KELEPÇELEDİ’

    Eşinin kendisine banyoda işkence ettiği sırada çocuklarına bağırdığını aktaran Melek İpek, “Çocukları odadan çıkmamaları konusunda uyardı. Çocukları görmedim ve seslerini duymadım. Ellerimi çözdü, kelepçeyi çıkarttı ve ‘duşunu al kapıda bekliyorum’ dedi. Kapıyı açık bırakarak banyonun önünde beni izledi. Ben duşumu aldım havluya sarıldım eşimle birlikte diğer odaya gittik. Bu esnada beni öldürmekten vazgeçtiğini düşünüp rahatladım. Tekrar kelepçeyi getirdi kaçmaya yeltendim ancak başaramadım. Beni yakaladı ellerim arkada olacak şekilde çok sıkı kelepçeledi” dedi.

    Melek İpek, eşinin odada bulunan çekyatı yatak haline getirdiğini, kendisinin çıplak bir şekilde yatmasını istediğini ileri sürdü. Elleri ters kelepçeli olduğu için canının yandığını ifade eden Melek İpek, şöyle devam etti:

    “Yatamıyordum. Kelepçeyi çıkarmasını istedim. Bana ‘Sessiz yat yoksa balkondan aşağı atarım seni. Gecenin karanlığında değil gündüz gözü ile öldürüp parçalayacağım’ dedi. Kızlarım diğer odada idi. Büyük kızım C.’nin kusma sesi geldi onlara bağırarak ‘Yatın uyuyun öldürtmeyin kendinizi’ dedi. Yerde yer yatağında yattı ben yatakta ters kelepçeyle dönmeye çalıştıkça koltuktan ses çıkıyordu. Yanıma geldi kelepçeyi söktü ve önden ellerimi kelepçeledi ve yerdeki yer yatağının yanına yatırdı. Ben açık olan kanepenin alt boşluğunda idim. Beni buraya sıkıştırarak hareket etmemi engelledi. Bu şekilde eşim uyudu ben korku ve üşüdüğüm için sabaha kadar uyuyamadım. Sabah ezanı okunurken kendimden geçmişim. Eşim beni uyandırarak servisi yapıp geleceğini söyledi. ‘Ben gelinceye kadar burada bekle geldiğimde yarım kalan işimi halledeceğim’ diyerek gitti. Evin dış kapısını kilitlemedi. Akşam ateş ettiği silah salonda duvara dayalı şekilde duruyordu. Baktım mekanizması yoktu. Beni öldürmesin diye silah aradım, ancak bulamadım.”

    SAÇ TOKASIYLA KELEPÇEYİ AÇAMADI

    Evde sabit telefonları olmadığını, kızlarının cep telefonunu eşinin sakladığını ve bulamadığını belirten Melek İpek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kelepçenin anahtarını aradım, bulamadım. Kızlarım ile birlikte çay kaşığı ve saç tel tokaları ile kelepçeyi açmaya çalıştık ama açamadık. Kızım C.’nin yardımıyla üstümü çarşaf ile sardım ve komşumuz Turgut Yaraşlı’nın evine gittim. Evleriminiz arası yaklaşık 100 metre uzaklıktadır. Bunun sebebi eşim bazen milli parklardan ceza yememek için tüfeğini Turgut’un evine bırakır. Kapıyı Turgut’un eşi Semra Yaraşlı açtı, bana ‘ne bu halin’ diye sordu. Ben de korkumdan bir şey söylemek istemedim. Sorularını yine kavga ettim diye geçiştirdim. Kendilerinde eşimin tüfeğinin olup olmadığını sordum. Semra bana tüfeğin kendilerinde olmadığını söyledi. Ben de eve gittim. Semra benim kelepçeli olduğunu görmemesi için ellerimi örtmüştüm. Evde çocuklarım ile birlikte eşimi beklemeye başladık. Çocuklarım sürekli bana ‘Babamız bizi öldürecek mi?’ diye soruyordu. Hatta C. korkudan altına işedi. Bu arada eşimin arabasının sesini duyunca kızlarım, ‘Anne babam geldi, bizi öldürecek mi? diye korkudan ağlamaya başladılar. Ben çocukların olduğu odadan çıktım evin girişindeki soldaki ilk odaya girdim. Eşim aşağıdan küfrederek ve bizi öldüreceğini söyleyerek eve çıkıyordu. Kapıya tekme atarak içeri girdi. Evin içinde bağırmaya başladı. Ben odanın bir köşesinde sinmiş bir şekilde duruyordum.”

    SON ANDA KUŞ SİLAHINI GÖRDÜ

    Tam bu sırada daha önceden görmediği odadaki küçük kuş silahının gözüne çarptığını anlatan Melek İpek, “Ellerim kelepçeli olmasına rağmen silahı elime aldım. Derdim bana sabaha kadar sistematik işkence yapan eşimi korkutmaktı. Bu arada odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. Eşimle yüz yüze geldik. Aniden üstüme atılmaya kalkıştı. Bir arbede yaşanırken kontrolsüz şekilde silah patladı. Ben önce öldüğümü düşündüm. Sonra eşimin odanın kapı girişinde yığıldığını, kan aktığını gördüm. Hemen eşimin cebindeki cep telefonunu aldım. Telefonunu açmaya çalıştım. Şifresini bilmediğim için açamadım. Telefonu yüzüne gösterdim şifrenin açılması için. Ancak açılmadı. Sonra acil aramalar çıktı bende 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım. Eşimi vurduğumu acil jandarma ve ambulansa haber verilmesini istedim. Yaşananların şokuyla eşimin başında çömelmiş vaziyette bekledim. Kapı çaldı jandarma ve ambulans geldi. Kelepçelerimi jandarma çözdü, ben de üzerimi giyindim. Daha sonra işlemler için gözaltına alındım. Ben bu yaşananlardan dolayı üzgünüm ve pişmanım. Ancak böyle kötü bir olay olmasaydı ben ve 2 kız evladım ölmüş olacaktı. Bana sabah kadar işkence yapan eşimi, namusumu temizledim” diyerek ifadesini tamamladı.

    Melek İpek, jandarmadaki ifadesinin ardından bu sabah adliyeye sevk edildi.

  • Yaşlı kadın evinde dehşeti yaşadı

    Yaşlı kadın evinde dehşeti yaşadı

    Antalya’da evde yalnız yaşayan Hatice Aykut’un (87), ellerini ve ayaklarını bağladıktan sonra darbeden 3 kişi, kolunda bulunan 22 ayar 10 bileziğini gasbetti. Bileklerinde, dudağında ve yüzünün bazı bölgesinde morluklar oluşan Aykut, sürünerek gittiği komşusundan yardım istedi. Operasyon düzenleyen jandarma, şüpheliler Abdullah S. (33), Ayhan T. (30) ve Resul U.’yu (33) gözaltına aldı. Şüphelilerin evine yapılan aramada 7 bilezik, ruhsatsız tabanca ve tüfek ile çok sayıda mermi ele geçirildi.

    Olay, dün saat 05.00 sıralarında Elmalı ilçesi Gölova Mahallesi’nde meydana geldi. Hatice Aykut’un yalnız yaşadığı evine giren yüzü maskeli ve eldivenli 3 kişi, yaşlı kadını ellerini ve ayaklarını bağlayarak darbetti. Şüpheliler, ardından sol kolunda bulunan 22 ayar 10 bileziği alıp kaçtı. Elleri ve ayakları bağlı kanlar içinde kalan Hatice Aykut, sürünerek gittiği komşusundan yardım istedi. Komşularının 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine adrese jandarma ekipleri sevk edildi. Şüphelilerin yakalanması için Antalya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından özel ekip oluşturuldu. İlçede geniş çaplı araştırma başlatan ekipler, kısa sürede şüphelilerin aynı ilçede oturan Abdullah S., Ayhan T. ve Resul U. olduğunu belirledi. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleriyle birlikte operasyon düzenleyen istihbarat ekibi, 3 şüpheliyi dağ evinde gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 7 bilezik, ruhsatsız tabanca ve av tüfeği, çok sayıda mermi, olayda kullanıldığı belirtilen 3 çift ayakkabı ele geçirildi. Sağlık kontrolü sonrasında ifadeleri alınan şüpheliler, adliyeye sevk edildi.

    Olayın şokunu atlatamayan Hatice Aykut, “Koltukta uzanıyordum. Birden bir elin yüzümü kapattığını fark ettim. Kalkmak istedim. Ancak, beni aşağıya doğru bastırıp, gözlerimi ve ağzımı bantlarken, diğeri cep telefonunun ışığıyla kolumdaki bileziklerimi çıkartı. Daha sonra beni yattığım koltuktan aşağıya atıp kaçtılar. Evin içinden sürüklenerek, aşağıya kadar inip, komşularıma seslendim. Bazıları uyuyorlardı. Güçlükle sesimi duyurdum. Yanıma gelip, hemen jandarmayı aradılar. Jandarma kısa süre içinde yakaladı. Bileziklerime kavuştum” dedi.

    Hatice Aykut, yaşananlar sırasında bileklerinde, dudağında ve yüzünün bazı bölgesinde morluklar olduğu söyledi.

    Annesinin yaşadıkları yüzünden zor saatler geçirdiklerini anlatan Tevfik Buca, “Olay sonrası yanına nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Bilezik yüzünden bir insana bunlar yapılır mı? Daha önceden de kapısını çalıyorlardı. Ancak bu kadar olacağını beklemiyordum. Tek sevindiğimiz şüphelilerin adalet önünde hesap verecek olması. Jandarma ekiplerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Kelepçeli koca şiddeti cinayetle sonlandı

    Kelepçeli koca şiddeti cinayetle sonlandı

    Antalya’da Melek İpek (31), ellerini kelepçeleyip kendisini çıplak halde saatlerce döven eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeği ile vurarak öldürdü. Jandarmayı arayıp teslim olan Melek İpek’in aldığı darbeler sonucu gözlerinde şişlik ve morluk oluştuğu görüldü. Ramazan İpek’in ise olay öncesinde sosyal medya hesabından ‘Alkolün müptelası değiliz’ diye alkol fotoğrafı paylaştığı ortaya çıktı.

    Olay, saat 08.00 sıralarında Döşemealtı ilçesi Ilıca Mahallesi’nde meydana geldi. Servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıldır evli olduğu Melek İpek arasında, dün gece yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrasında Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı.

    ÇIPLAK HALDE ELLERİ KELEPÇELİ BULUNDU

    Sabah eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. Melek İpek, tüfekle eşini vurarak öldürdü, ardından da 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi.

    Döşemealtı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, evin çevresinde güvenlik önlemi aldı. Çiftin iki çocuğu olay yerinden uzaklaştırılırken, Melek İpek gözaltına alındı.

    Olayı haber alıp gelen çiftin gözyaşlarına boğulan yakınları, jandarma ekiplerince güçlükle sakinleştirildi.

    OLAYIN ARDINDAN ‘ALKOLÜN MÜPTELASI DEĞİLİZ’ PAYLAŞIMI

    Ramazan İpek’in geceki dayak olayından önce sosyal medya hesabından ‘Alkolün müptelası değiliz’ diye alkol fotoğrafı paylaştığı ortaya çıktı.

    Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Ramazan İpek’in cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

  • 2020’de en fazla kuş türü, Antalya’da gözlendi

    2020’de en fazla kuş türü, Antalya’da gözlendi

    Kuş gözlemcileri tarafından dünyanın en yaygın kullanılan uluslararası kuş gözlem platformu eBird üzerinde yer alan kayıtlara göre, 2020 yılında Türkiye’de en fazla kuş Antalya’da gözlendi. Antalya’da bir yıl içerisinde 289 kuş türü kayıt altına alındı.

    Kuş gözlem platformu eBird kayıtlarında, Türkiye genelinde illere göre yapılan kuş gözlem sayıları ve kuş gözlemi yapan isimler belli oldu. Kayıtlara göre, 2020 yılında Türkiye’de en fazla kuş türü Antalya’da gözlendi. Bir yıl içinde toplam 289 kuş türünün kayıt altına alındığı Antalya’yı, 280 türün kayıt altına alındığı İstanbul izlerken, üçüncü sırada 270 kuş türüyle Ankara yer aldı. İlk 10 il sıralamasında 269 türle Bursa, 265 türle Çanakkale, 244 türle Kars, 242 türle Kayseri, 241 türle Mersin, 238 türle Hatay, 231 türle Muğla yer aldı.

    TÜM ZAMANLARIN LİDERİ MERSİN

    Tüm zamanların kayıt altına alındığı tür sıralamasında ise Mersin 349 türle birinci, Hatay 346 türle ikinci, İstanbul 341 türle üçüncü sırada. Diğer iller Adana 336, Antalya 331, Kayseri 325, Ankara 323, Bursa, Konya ve Muğla 322’şer, Samsun 318, İzmir 314 tür olarak sıralandı.

    KUŞ GÖZLEMİNDE ÜÇÜNCÜ

    Antalya’da 10 yıldır kuş gözlemciliği yapan ve 2020 yılında Antalya’da kuş gözlemi yapan isimler sıralamasında üçüncü olan veteriner hekim Gökçe Coşkun, “Geçen yıl Antalya’da 289 kuş türü kayıt altına alındı. Antalya kuş gözlem ailesi olarak büyük mutluluk içindeyiz. Tüm yıllara baktığımızda Antalya, eBird Türkiye listesinde 331 tür ile beşinci sırada yer alıyor” dedi.

    EN ÖNEMLİ KAYIT AKÇAYLAK

    Özellikle ilkbahar göçünde birçok kuş türünün ilk konaklama veya yaşam alanı olarak Antalya’yı seçtiğini belirten Coşkun, 2020’deki gözlemlerde Antalya için ender görülen veya ilk defa kaydı yapılan türler arasında tepeli patka, duvar tırmaşık kuşları olduğunu kaydetti. Coşkun, Antalya için 2020’deki en önemli kaydın ise akçaylak kuşu olduğunu belirterek, “İlk olarak Özcan Kılıç tarafından Boğazkent’te görüntülendi. Antalya için çok önemli bir kayıttı” diye konuştu.

    HANGİ TÜRLER GÖZLENDİ

    Coşkun, sulak alanlarda çokça İzmir yalı çapkını, çıkrıkçın ördekleri, çamurcun ördekleri, kıl kuyruk ve suna, Akseki ve Feslikan Yaylası gibi yüksek yayla kesimlerinde kar serçeleri, kara isketeler ve gökardıç kuşlarının kayıt altına alındığını kaydetti. Coşkun, Antalya’nın kıyı kesimlerinin çöl iklimini andırdığı için de ilkbahar döneminde çöl kuyruk kakanı ve ender rastlanan çöl koşarı kuşlarının Manavgat sahilinde gözlendiğini dile getirdi.

    KUŞLARIN PEŞİNDE

    2020’de pandemi günlerini unutturan ve moral veren zamanlar geçirdiklerini kaydeden Coşkun, “Doğaya olan sevgimizin yanında ona saygımızı da koruduk. Son iki yılda Antalya’da artan kuş gözlemci sayısı ve deneyimli arkadaşlarımızın desteği bu liderliği almamızı sağladı. Herkese teşekkürler. Kimi zaman deniz kıyısında kum kuşlarını gözlemledik, kimi zaman çayırlıklarda ötücülerin peşindeydik, kimi zaman da Toroslar’da kar serçelerinin peşine düştük” diye konuştu.

    YAŞAM ALANLARI YOK OLUYOR

    Kuşların ve diğer yaban hayvanlarının yaşam alanlarının yok oluşunu zaman içinde görmekten de büyük üzüntü duyduklarına dikkat çeken Coşkun, “Kuruyan akarsular, yok olan sahiller, yanan ormanlar, çöplüğe dönen çayırlıklar. Doğaya değerin artması için onun farkına varan insanların da artması gerekiyor. Çünkü bilmediğimiz bir şeyi korumak mümkün değil. 2021’de daha çok doğaseverle daha fazla kuş gözlemlemeyi umut ediyoruz. Yakında çıkacak Antalya Kuş Gözlem kitabımızın da bu farkındalığı artıracağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.