Etiket: antalya

  • Antalya’da inşaatta kimliği belirsiz erkek cesedi bulundu

    Antalya’da inşaatta kimliği belirsiz erkek cesedi bulundu

    Antalya’da, atıl haldeki bir inşaatın asma katında, kimliği belirsiz erkek cesedi bulundu.

    Muratpaşa ilçesi Aşık Veysel Caddesi üzerinde bulunan atıl durumdaki inşaatın asma katında, 20-25 yaşlarındaki bir erkeğe ait ceset görenler 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine adrese giden ekipler, üzerinde kimlik bulunmayan cesedi, yapılan incelemenin ardından ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi.

  • Evden kötü kokular gelince öldüğü ortaya çıktı

    Evden kötü kokular gelince öldüğü ortaya çıktı

    Antalya’da yalnız yaşayan KOAH hastası Tevfik Yılmaz’ın (51) evinden kötü koku gelmesi üzerine komşuları, polisi aradı. İtfaiye merdiveniyle balkondan eve giren polis, Yılmaz’ın cansız bedeniyle karşılaştı.

    Olay, dün saat 23.30 sıralarında, Muratpaşa ilçesine bağlı Konuksever Mahallesi’nde meydana geldi. 4 katlı binanın 2’nci katındaki dairede yalnız yaşayan, KOAH hastası olan ve makinelere bağlı yaşayan Tevfik Yılmaz’ı bir süredir göremeyen komşuları, evinden de kötü koku gelmesi üzerine 112 Acil Çağrı Merkezi’ne durumu bildirdi. İhbarın ardından eve gelen polis ekipleri, kapıyı uzun süre çaldı; ancak açan olmayınca itfaiye ekiplerinden yardım istedi. Polis ekipleri, adrese gelen itfaiye ekiplerinin merdiveniyle 2’nci katta bulunan evin balkonuna çıktı. Buradan eve giren polis ve sağlık ekipleri, Yılmaz’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Yaklaşık 5 gün önce öldüğü değerlendirilen Tevfik Yılmaz’ın cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

  • Erkek çocuğunu taciz eden şüpheli adliyede

    Erkek çocuğunu taciz eden şüpheli adliyede

    Antalya’da, iş yerinde H.G. (13) adlı erkek çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla esnaf tarafından yakalanıp, polise teslim edilen E.K. (55), ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. E.K.’nin, suçlamaları kabul ettiği kaydedildi.

    Olay, dün öğle saatlerinde, Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi 675 Sokak’ta bulunan iş yerinde meydana geldi. Şüphe üzerine güvenlik kamerası görüntüsünü izleyen iş yeri sahibi, E.K.’nin, H.G. adlı erkek çocuğunu taciz ettiğini gördü. Bu sırada iş yerine gelen E.K., çalışanlar tarafından yakalandı. İhbar üzerine gelen polis, E.K.’yi gözaltına aldı. Esnafın tepki gösterip, darbetmesi üzerine şüpheli, hızla ekip otosuna bindirilerek, emniyete götürüldü.

    Sağlık kontrolü sonrasında Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği tarafından ifadesi alınan E.K., işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Emniyetteki ifadesinde suçlamaları kabul ettiği belirtilen E.K’nin, darbedilmesi sonucu üzerindeki gömleğin yırtıldığı görüldü.

  • 52 sağlık personeli Covid-19’a yenik düştü

    52 sağlık personeli Covid-19’a yenik düştü

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Türkiye’de şu ana kadar 52 sağlık personelinin koronavirüsten hayatını kaybettiğini, bunlardan 26’sının hekim olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, koronavirüsle mücadelede basit önlemlerin yeterli olabileceğini, ancak pandeminin başından bu yana fiziki mesafe, hijyen ve maske kurallarına uyulmadığını söyledi. Prof. Dr. Yalçın, “Vaka sayısının bu aylarda beklediğimiz düzeye inmemesinden bunu fark ediyoruz. Bu düzeylerin inmemesi, solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı sonbahar ya da kış mevsiminde daha yoğun bir hasta profiliyle karşılaşacağımız anlamına gelebiliyor. O nedenle bu aylardaki önlemler, bu basit önlemlerin çok ciddi sürdürülmesi önemli. Bu önlemleri aslında toplum biliyor, öğrendi, çok vurgulanıyor. Medyanın burada çok ciddi katkısı var. Fakat uygulamakta bir şekilde imtina ediliyor. Şu ana kadar 52 sağlık personeli hayatını kaybetti. Bunlardan 26’sı hekim. Hekimler ve sağlık çalışanları ciddi bir uğraş veriyor. Bu basit önlemleri hiç bir zaman göz ardı etmeden sürdürmekte yarar var” diye konuştu.

    DÜNYADA DURUM CİDDİ

    Dünyada da aynı problemin ciddi şekilde devam ettiğini belirten Prof. Dr. Yalçın, “Buna ilişkin veriler de var. Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin haftalık olağan toplantılarında ya da değişik alanlarda paylaştıkları veriler var. Burada olayları en az zararla atlatabilmek önemli. Sayıların düşmesine katkıda bulunabilmek çok önemli. Lütfen tekrar dikkat edelim, bu kuralları yerine getirelim, aksi takdirde bu olumsuz durum bizi ciddi bir şekilde sarsabilir” dedi.

    HASTALAR ANTALYA DIŞINDAN

    Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yaz tatili için tercih edilen yerlerin başında Antalya ve çevresinin geldiğini, kentteki olguların önemli bölümünün kent dışından gelen vakalar olduğunun görüldüğüne dikkat çekerek, şöyle konuştu:

    “Birkaç pozitif hastayla devam ederken Antalya dışından gelen hastalarla bu sayıların artış gösterdiğini, yatış oranlarının arttığını gözlemledik. Bu nedenle geçmişte birtakım kısıtlamalar vardı ve bunların katkısı oldu. Dikkat etmek gerekiyor, güzel bir tatil kenti, insanların gelmesi de doğal. Bu önlemlerin herkes tarafından yeterince uygulanmasının ciddi bir yeri var. Maske, mesafe, temizlik gibi kuralları her zaman hatırda bulundurmak gerekiyor. Antalya aslında nüfus olarak bakıldığında hastalık oranı olarak çok geri sıralarda. Bu bizim için avantaj ama dışarıdan gelen olguların olumsuz yansıyabileceğini de düşünmek mümkün.”

    NİŞAN VE DÜĞÜNE DİKKAT

    Toplu yapılan birtakım etkinliklerin de vaka artışında ciddi etkisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, “Asker uğurlamaları, nişan ve düğün gibi törenler gördük. Bir araya gelme ve insanların bir anda birçok ciddi önlemi almadığını gördük. Bunlar da sayıların artmasında ülke çapında katkıda bulunuyor. Şimdi ağustos ayındayız, Türkiye için bu aylarda hastalığın iyice düşmesi öngörülüyordu. Çünkü Türkiye kuzey yarımkürede ve güney yarımküre şu anda daha fazla sorunlu kesim” diye konuştu.

    AŞI 2021 YILINDA MÜMKÜN

    Aşının önem kazandığını, yaklaşık 150 ayrı grubun aşı çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “En yakın olarak aşının kullanıma girmesi 2021 yılının başlarında mümkün olabilir. Fakat o zamana kadar, aşılar en azından klinik kullanıma girene kadar, ciddi bir şekilde önlemleri yerine getirmek önemli korunma vasıtası olarak görülüyor” dedi.

  • 8 yaşındaki kardeşini bıçaklayarak öldürdü

    8 yaşındaki kardeşini bıçaklayarak öldürdü

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde, ağabeyi S.Y.’nin (18), ormanlık alanda bıçaklayıp öldürdüğünü söylediği Seyit Taha Y.’nin (8) cenazesi yakınlarına teslim edildi. Gözyaşları arasında alınan Seyit Taha Y.’nin cenazesi toprağa verilmek üzere Yozgat’ın Sorgun ilçesine götürüldü.

    Olay, dün saat 15.30 sıralarında Manavgat’ın Türkbeleni mesire alanının Kasaplar Mahallesi’ne bakan tarafındaki ormanlık alanda meydana geldi. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Şelale Polis Merkezi’ne gelen S.Y., ilkokul öğrencisi kardeşi Seyit Taha Y.’yi Türkbeleni ormanlık alanına götürüp, bıçakla öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine S.Y.’yi gözaltına alan polis, sağlık ekipleri eşliğinde bölgeye giderek inceleme yaptı.

    Orman yolundan yaklaşık 300 metre içeri giren polis S.Y.’nin belirttiği noktada, Seyit Taha Y.’nin cansız bedeniyle karşılaştı. Vücudunun çeşitli yerlerine aldığı bıçak darbeleriyle yaşamını yitirdiği belirlenen Seyit Taha Y.’nin cesedi, yapılan incelemenin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Komşuları tarafından S.Y.’nin psikolojik sorunları olduğu ve ailesinin kardeşine daha fazla ilgi gösterdiği iddiasıyla kıskançlık yaşadığı öne sürüldü.

    Seyit Taha Y.’nin cansız bedeni bugün yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Manavgat’ta şoförlük yapan baba Osman Y. ile eşi ve diğer yakınları Adli Tıp Kurumu morgu önünde büyük üzüntü yaşadı. Seyit Taha Y.’nin cenazesi, işlemlerinin ardından toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi. Ailenin cenazeyi Yozgat’ın Sorgun ilçesine götüreceği öğrenildi.

  • Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Antalya’da Likya mimarisiyle yapılmış tahıl ambarları, binlerce yıldan bugüne kalan en önemli kültürel miraslardan biri olarak biliniyor. Antalya bölgesinin tarım kültürü ve sivil mimari açısından önemli mirası olan tarihi ahşap tahıl ambarları, tez konusu da oldu.

    Antalya’nın batı ilçelerindeki tarımsal üretim alanlarında yoğunlaşan ahşap tahıl ambarları, binlerce yıllık sivil mimari geleneğinin bugüne kadar gelen en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Ancak çoğu kullanılmayan bu mimari şaheserlerin yok olma tehlikesi olduğu belirtiliyor. Bu ambarların en güzel örnekleri Kaş, Finike, Elmalı ve Konyaaltı ilçelerinde zamana direniyor.

    Ambarlar hakkında detaylı araştırma yapıp, tez hazırlayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Naciye Küçük, metal çivi kullanılmadan sedir ve çam ağacından inşa edilen yapıların korunması gerektiğine işaret etti. Küçük, “Tarihi ahşap yapıların planları ve mimarisi çok eskilere, Likya anıt mezarlarına ve Likya evlerine uzanıyor. Likya mezar odaları gibi semer damlı ve kırma çatılı olarak, kare planlı, tek giriş olarak şekillenen ambarların, tıpkı mezar odalarındaki defin mekanları gibi dikdörtgen şeklinde gübse olarak adlandırılan bölümleri bulunuyor. Tarladan sofraya, buğdaydan ekmeğe insan yaşamı için önemli olan gıda ve beslenme kültürünün binlerce yıllık evrimine tanıklık eden tahıl ambarları, insanın coğrafya ile kurduğu ilişkinin öyküsünü anlatıyor. Bu öykü hepimizin ortak kimliği ve geçmişini oluşturan kesittir. Coğrafyayla insan gelecekte geçmişteki kadar aynı dili konuşmayacaktır” dedi.

    ‘YALNIZCA TARİHİ MİRAS DEĞİL’

    Ambarların mimari miras olmadığını, yaşamın bütününe dokunduğunu vurgulayan Naciye Küçük, “Bu ambarlar kentteki kültürel mirasa göre daha az korunabiliyor. Yaklaşık 10 yıldır yaptığım araştırma ve gözlemlerde, tahıl ambarlarının giderek yok olduğunu gördüm. Bu nedenle bu konuda çalışmayı seçtim. Bu çalışmaya, ambarların toplu olarak bir arada olduğu Kaş ilçesine bağlı Bezirgan Mahallesi’nde başladım. Daha sonra Antalya geneline yaydım. Ortaya 150 sayfalık bir tahıl ambarları tezi çıktı. Tahıl ambarları yalnızca tarihi bir miras değil, gerisinde insanın bütün yaşamını kapsayan bir tarih barındırıyor. Bu nedenle korunmalı, restore edilmeli ve gelecek kuşaklara taşınmalıdır” diye konuştu.

    ‘EN BÜYÜK AMBAR ÖRNEKLERİ ELMALI’DA’

    Antalya çevresinde, biri konut içinde diğeri konut dışında olmak üzere iki tür ambar olduğunu aktaran Küçük, şöyle konuştu:

    “Antalya’nın batı ilçelerinde özellikle Elmalı ilçesine bağlı Karamık ve Beyler mahallelerinde 100 tondan fazla kapasitesi bulunan ambarlar var. Bu da bölgedeki geçmişteki yığınsal üretimin bir göstergesi. Yine Elmalı’nın diğer mahallelerinde konut içinde ve dışında küçük ambarlarda vardır. Ambarlar konusunda yaptığım araştırmalarda, üçüncü gruptaki ambarların köylerin belli bölgesinde, harman yeri olarak kullanılan alanın yanında toplu olarak inşa edilmiş olduğunu gördüm. Bunları bir bekçi bekliyor. Bunlar Konyaaltı ilçesindeki Sinan Değirmeni’nden başlıyor. Kaş’a bağlı Gökçeören ve Bezirgan mahallelerinde yoğunlaşıyor. Bu üç yerleşim yerindeki ambarlar, konut yanında değil, toplu olarak bir arada bulunuyor. Bunlar bölgenin üretim geçmişinin önemli tanıkları. Bunların toplu olarak inşa edilmeleri, sürekli bir bekçinin beklemesi yayla ile sahil arasındaki göç yaşamı. Bunlar yayladan sahile göç ederken ürünlerini ve bazı eşyalarını sakladığı birer kasadır. Ancak Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’nde 250 olan ambar sayısı bugün 100’e düşmüş durumda. Kalanlar da bir bir yok olmaya yüz tutmuş durumda. Hazırlanacak bir restorasyon projesiyle gelecek kuşaklara taşınmalıdır.”

    ‘BU KÖKLÜ GELENEK YAŞATILMALI’

    Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’ndeki ambarların 2012 yılında, Kaş’ın Gökçeören ile Konyaaltı’ndaki Sinan Değirmeni’ndeki ambarların ise 2013 yılında ‘kültür varlığı’ olarak tescil edildiğini; ancak korumaya yetmediğini kaydeden Naciye Küçük, “Ambar sahipleri basit onarımları dahi yapamadığından ambarların yok oluşu hızlandı. Finike’nin Yazır Mahallesi’nde geçmişte sayısı 300 olan ancak bugün 150’ye düşen ambarların ve sivil mimari örneği olan köy evlerinin tespiti ve tescili yapılmalı. Bir Türkmen yerleşkesi olan Yazır Mahallesi tarihi, doğası ve insanı ile birlikte koruma altına alınmalıdır. Likya coğrafyasıyla kesişen bölgedeki ambarlar, geçmişin mimari kültüründen izler barındırıyor. Bölgedeki ambarların formu, geçmişin konut mimarisi ve kaya mezarlarında ya da lahitlerde görülen özgün formlardan izler taşımaktadır. Bu köklü geleneği yaşatmak, yok olmasının önüne geçmek, gelecek kuşaklara taşımak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının öncülük yapması gerekiyor” dedi.

  • İngilizler dövme için Antalya’yı tercih ediyor

    İngilizler dövme için Antalya’yı tercih ediyor

    Koronavirüs salgını önlemlerinin hafifletilmesi ve İngiltere’den uçuşların başlamasıyla birlikte Antalya’ya gelen turistler, denizden sonra soluğu dövme stüdyolarında aldı. Dövme yaptırmak için rezervasyon yaptıran İngiliz turistler, Türk dövme sanatçılarının çizimlerinin çok iyi olduğunu söyledi.

    Dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde yasakların kaldırılmasıyla tatil için Antalya’yı seçen İngiliz turistler, internet üzerinden ulaştıkları Türk dövme sanatçılarına dövme yaptırmak için günler öncesinden rezervasyon yaptırıyor. Türk sanatçıların çalışmalarını sosyal medya üzerinden takip ettiklerini anlatan turistler, tatil programlarında dövme yaptırmak için de zaman ayırıyor.

    Londra’dan gelip, iki arkadaşıyla birlikte 5 gündür tatil yaptığını anlatan spor salonu işletmecisi Elvin Simkings, dövme yaptıran turistlerden biri oldu. Dünyanın farklı ülkelerine gittiğinde her noktada bir dövme yaptırıp, anılarını vücudunda biriktirdiğini anlatan Simkings, “Buraya gelirken aklımda dövme yaptırmak yoktu. Fakat arkadaşım Türk dövme sanatçılarının çok iyi olduğunu söyledi. Meraklandım ve sosyal medyayı taradım. Otelime yakın bir dövme stüdyosu olduğunu öğrendim. Randevu alıp, ön görüşme yaptım. İstediğim dövmeyi 3 saat içinde yapacağını söyledi. Randevulaştık ve iki farklı dövme yaptırıp ülkeme dönüyorum” dedi.

    ‘ALMAN VE İNGİLİZLER ÇOK İLGİ GÖSTERİYOR’

    Yurt dışından oldukça ilgi gördüklerini anlatan dövme stüdyosu işletmecisi Celine Lecoutre Balcı, koronavirüs sürecinde uçuşların başlamasıyla birlikte tatil için gelecek turistlerin kendilerinden de randevu talep ettiğini belirtti. Balcı, “Antalya’da birçok stüdyo var. Sosyal medya üzerinden bize ulaşıyorlar. Alman ve İngilizler çok ilgi gösteriyor. 10 Ağustos’tan itibaren Ruslar da gelecek. Şimdiden bizden randevu alanlar oldu. Buraya tatil için gelenlerin birçoğu yaptıracağı dövmeyi öncesinde belirliyor” diye konuştu. Turistlerin burada dövme yaptırmasının başlıca nedenlerinden birinin de fiyatların uygunluğu olduğunu hatırlatan Balcı, “Avrupa’ya göre fiyatlar çok uygun. Üstelik hijyenik şartlar da oldukça üst düzey. Bu nedenle bir yandan tatil yaparken dövmelerini de yaptırıyorlar” ifadelerini kullandı.

    Dövme sanatçısı Burak Balcı ise, “Koronavirüsün ardından hızlı bir ilgi artışı oldu. Önceki yıllara göre daha düşük şartlarda seyrediyor. Turistler bizden kaliteli dövme istiyor. Birçoğu kendi dövmesini seçiyor. Fakat biz onlara bazı önerilerde bulunuyoruz. Bu dönem İngilizler oldukça fazla” dedi.

    ‘SOSYAL MESAFE AYARLANAMADIĞI İÇİN RİSK ARTIYOR’

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Covid-19 Virüs Salgını Danışma Kurulu Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, vücuda yapılan dövmelerin Covid-19 riski açısından değerlendirmesini yaptı. Dövmenin yakın temas halinde yapıldığını aktaran Prof. Dr. Yalçın, sosyal mesafeyi ihlal ettiği için risk oluşturabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Dövme işlemlerinde risk yok. Dövme yapılırken olası hasta kişilerin salgıları o alana temas ettiğinde virüs bulaşabilir. O yüzden dövme yapan kişi ve yaptıran kişinin kesinlikle maske takması gerekiyor. Maske takılması halinde hastalıklı bireyler arası salgı azalıyor ve buna bağlı riskte azalıyor. Dövme yapımı esnasında kişiler arası yakın temas oluyor. Mesafe kuralı ayarlanmadığı için doğal olarak risk atıyor. Mümkün olan en kısa sürede bitirmekte yarar var. Dövme yapıldıktan sonra kısa süreli de olsa o alanı yıkamak önemli” uyarısında bulundu.

  • Dünyada bir ilk! Kadavradan nakil ile bebeğine kavuştu

    Dünyada bir ilk! Kadavradan nakil ile bebeğine kavuştu

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde, 9 yıl önce dünyanın başarılı ilk rahim naklini olan Derya Sert’in (32), 4 Haziran’da dünyaya getirdiği Ömer Özkan bebek ile ilk fotoğrafı ortaya çıktı.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e, 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, AÜ Hastanesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu hamile kaldı. Ancak kese büyüyemediği için hamilelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi. Sert çifti, erkek bebeklerine ‘Ömer Özkan’ adını verdi.

    BEBEĞİYLE BULUŞTU

    Derya Sert’in, bebeğiyle buluştuğu anları gösteren ilk fotoğraflar da ortaya çıktı. Sert, beslenme saatlerinde yoğun bakım odasında bebeğini beslemeye başladı.

    BEBEĞİN DURUMU İYİ

    AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan, Derya Sert’in bebeği ‘Ömer Özkan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Özkan, bebeğin anne sütüyle beslenmeye devam ettiğini, hızla kilo aldığını söyledi.

  • Rusya’dan ilk yolcular geldi

    Rusya’dan ilk yolcular geldi

    Rusya’dan Türkiye’ye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ara verilen tarifeli uçak seferlerine yeniden başlandı.

    Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Vnukovo Havalimanına gelen yolcular, bugün 02:15’te yola çıkacak Türk Hava Yolları (THY) uçağında yer almak için işlemlerini yaptırdı.

    Çoğunluğunu Rus vatandaşlarının oluşturduğu yolculardan bazıları, İstanbul üzerinden Antalya’ya giderek tatil yapmayı hedeflediklerini söyledi.

    Geçen yıl ağırladığı yaklaşık 7 milyon Rus turistle Türkiye, Rus vatandaşlarının en çok ziyaret ettiği ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

    Türkiye ile Rusya arasındaki uçuşlar, Kovid-19 salgını nedeniyle mart ayında durdurulmuştu.

  • Karım beni aldattı dedi, başka kadınlarla fotoğrafları çıktı

    Karım beni aldattı dedi, başka kadınlarla fotoğrafları çıktı

    Antalya’nın Elmalı Belediye Başkanı İYİ Partili Halil Öztürk ile eşi Sümeyra Tilki’nin (31) ‘yasak aşk’ yaşadığını ileri süren Ahmet Tilki’nin (38), evli bir kadınla fotoğrafları ortaya çıktı. Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin o fotoğrafların evlenmeden önce çekildiğine yönelik iddiasına, “Bu fotoğrafları ortak yaşadığımız evde buldum. 3 adet cep telefonuyla beraber. Ayrıca bu kadınla da telefon konuşmaları var, dokümanlar mevcut” cevabı verdi.

    Elmalı ilçesinde yaşayan Ahmet Tilki’nin, eşi Sümeyra Tilki ile Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün ‘yasak aşk’ yaşadığına ilişkin iddialarıyla ilgili olayda, yeni gelişme yaşandı. Asıl aldatılan kişinin kendisi olduğunu öne süren Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin başka bir kadınla fotoğrafını paylaştı.

    ‘HER ŞEYİN NEDENİ BU FOTOĞRAF’

    Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin bu evli kadınla çektirdiği fotoğrafın her şeyin nedeni olduğunu iddia ederek, “Kendisi benimle evliyken evli bir kadınla ilişki yaşıyordu. Ben bunu öğrenince deliye döndü. Zaten fotoğraflar ortada. Herkese ahlak dersi veriyor ama evli, çocuklu bir kadınla birlikte olmaktan da geri durmuyor” dedi.

    ‘TELEFON KAYITLARI DA VAR’

    Ahmet Tilki’nin o kadınla fotoğraflarının yanı sıra telefon kayıtlarının da olduğunu aktaran Sümeyra Tilki, “Bu belgeleri boşanma davamda delil olarak sunacaktım. Ama artık ipin ucu kaçtı. Herkes kendisinin nasıl bir insan olduğunu görsün. Mahkemede fotoğraf, ses kayıtları ve benle evliyken o kadınla yaptığı yazışmaları delil olarak sunacağım” diye konuştu.

    ‘3 TELEFONLA RESİMLERİ SAKLAMIŞ’

    Ahmet Tilki’nin, fotoğrafın 2015-2016 yılına ait olduğu sözlerine yanıt veren Sümeyra Tilki, “Eski bir ilişki ise neden halen benimle birlikte yaşadığı evde 3 adet cep telefonu ve bu resimleri saklamış? Ayrıca bu kadınla da telefon konuşmaları var, dokümanlar mevcut. Kendisi de çok iyi biliyor” dedi.

    ‘KİMSEDEN PARA ALMADIM’

    Öncesinde ilçe jandarma komutanı ile nişanlandığına yönelik eşinin açıklamalarına da yanıt veren Sümeyra Tilki, şöyle konuştu:

    “Bu nasıl bir ahlaksızlık. Benim geçmişteki ilişkilerim kimseyi ilgilendirmez. Geçmiş ilişkilerimin basına yansıtılması büyük terbiyesizlik. Ayrıca bahsi geçen kişiyle nişanlılığımız kötü bir şekilde bitmedi. Ortak almış olduğumuz medenice bir kararla bitti. Kendisine halen sonsuz saygı duyarım. Evlenmeden önceki hiçbir özelim hakkında ne Ahmet Tilki’ye ne de arkasındaki zavallılara hesap verecek en son kişiyim. Bu kadar seviyesiz duruma düşebileceklerine şaşırmadım. ‘Kirli ilişkiyi örtmek için Halil Öztürk, Sümeyra ve babasını parayla yanına çekti’ demiş. ‘Namusumu, şerefimi parayla satacak kadar şerefsiz değilim’ demiş. Halen resmi nikahlı olduğu eşini bu denli çirkin bir oyunla medyanın karşısına çıkaran adamın namus ve şeref seviyesini sorgulamak gerek. Allah’a şükür ki ne babamın ne de benim paraya ihtiyacımız var, bilenler bilir. Kimseden para almadım. Ahmet Tilki gibi rezil bir vaziyette kamera karşısına geçip tilkice hareketlerle duygu sömürüsü yapmadık. Asıl paraya ihtiyacı olan, kendini acındıran ve ‘acaba birileri bana iş verir mi’ diye yüzünü tanıtmak isteyen bir zavallı. Kınıyor ve gülüyorum.”

    İSİMLERİ BİLEKLİK VE TABAKTA

    Sümeyra Tilki, eşinin adı ve birlikte olduğunu iddia ettiği kadının isimlerinin yer aldığı bir bileklikle porselen tabağın fotoğraflarını da paylaştı. Kaligrafiyle isimlerin yazılı olduğu tabaktaki ‘Seni çok seviyorum’ ibaresi dikkati çekti.