Etiket: antalya

  • 2 kilometrelik piknik kuyruğu

    2 kilometrelik piknik kuyruğu

    Antalya’da sıcak hava ve nemden bunalanlar hafta sonu mesire alanlarına akın etti. 1 saatte 300 aracın giriş yaptığı Topçam Mesire Alanı önünde 2 kilometrelik araç kuyruğu oluştu.

    Turizmin başkenti Antalya’da sıcak havadan bunalan vatandaşlar hafta sonu piknik alanlarını doldurdu. Hava sıcaklığının 30 derece, nem oranının ise yüzde 75’leri gördüğü kentte, Antalya-Kemer karayolu üzerinde Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Topçam Mesire Alanı girişinde sabah erken saatlerde araç kuyruğu görülmeye başladı. Saat 08.00’de açılan mesire alanında önceden yer bulmak için 4 araç saat 06.00’giriş kapısına gelerek beklemeye başladı. Güvenlik görevlileri saat 06.30’da araçların sıra olduğunu işletme yönetimine bildirince açılış saati de öne çekildi. Saat 07.00’de araçları içeri almak için görevliler ateş ölçerle tek tek ölçüm yaptı.

    1 SAATTE 300 ARAÇ GİRİŞ YAPTI

    Otomobil ve kamyonetlerin giriş ücreti 25, yaya girişin 9 lira olduğu mesire alanı giriş kapısında oluşan 2 kilometrelik uzun araç kuyruğu havadan da görüntülendi. İlk 20 dakikada mesire alanına 150 araç alındı. 1 saatlik süre içinde 300 araç kapasiteli mesire alanı tamamen dolarken içeri alınmayanlar ise geri döndü. Saat 07.00’de kapılarını açan ve 08.00’de tamamen dolan mesire alanında vatandaşlar hem piknik yapıp hem de denize girebiliyor. Fiziki mesafe kurallarına göre düzenlenen alanda banklar arasında en az 5 metrelik boşluklar bulunuyor.

    Mesire alanına Antalya dışında Afyonkarahisar, Isparta, Burdur, Manisa ve Uşak gibi çevre illerden gelenlerin de giriş yaptığı görüldü. Uzun kuyruğun ardından içeri giren vatandaşlar ise çok beklemeden hızlı bir şekilde içeri girebildiklerini söyledi. Görevliler de tüm kuralları uygulayarak vatandaşları içeri alıp sağlığı ön planda tutan bir hizmet sunmaya çalıştıklarını söyledi.

  • Cenazeye katılmadılar diye husumetli oldular! Çıkan kavgada 2 kişi öldü

    Cenazeye katılmadılar diye husumetli oldular! Çıkan kavgada 2 kişi öldü

    Antalya’da, cenazeye katılmama nedeniyle 6 aydır husumetli olan iki aile arasında çıkan kavgada, ölü sayısı 2’ye çıktı.

    Olay, dün saat 17.00 sıralarında Kepez ilçesi Kütükçü Mahallesi Kütükçü Köprüsü önünde meydana geldi. Cenazeye katılmama nedeniyle 6 aydır husumetli olan Muşlu iki ailenin üyeleri, akşam saatlerinde yol ortasında karşılaştı. Taraflar birbirlerine taş, sopa,çapa, balta ve bıçakla saldırdı. İki aileden 12 kişinin katıldığı kavgada, Huni Karadeniz (19) yaşamını yitirdi. R.G., Vehbi Gündüz (28), F.G., M.K. ve S.K. ise bıçakla yaralandı.

    İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Huni Karadeniz’in olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirleyen sağlık ekipleri, 5 yaralıyı ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastanelere götürdü.

    OLAY YERİNDE BIÇAK, BALTA, ÇAPA

    Kavgaya karışanlardan 4’ü polis tarafından gözaltına alınırken, kaçan C.K. ve E.K.’nin yakalanması için çalışma başlatıldı. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede, 3 bıçak, 5 kazma sopası, 1 balta ve 1 çapa ele geçirildi.

    SABAHA KARŞI YAŞAMINI YİTİRDİ

    Yaralılardan Vehbi Gündüz de tedaviye alındığı hastanede sabaha karşı yaşamını yitirdi. Huni Karadeniz ile Vehbi Gündüz’ün cenazeleri, polis nezaretinde morgdan alındı.

    Polis, yeni bir olay yaşanmaması için geniş güvenlik önlemi aldı. Morgdan önce Huni Karadeniz’in, 2 saat sonra ise Vehbi Gündüz’ün cenazesi alındı. Cenazelerin, toprağa verilmek üzere Muş’un Malazgirt ilçesine götürüleceği belirtildi.

    CENAZEYE KATILMAMA HUSUMETİ

    Taraflar arasındaki husumetin, 6 ay öncesine dayandığı ortaya çıktı. Olaydan 6 ay önce C.K.’nin kardeşi E.K’nin öldürüldüğü, diğer aile cenazeye katılmayınca taraflar arasında husumet oluştuğu kaydedildi.

  • Beyin tümörüyle savaşan Melek hayatını kaybetti

    Beyin tümörüyle savaşan Melek hayatını kaybetti

    Antalya’nın Demre ilçesinde 5 yıldır beyin tümörüyle mücadele eden Melek Tokgöz (14), yaşam savaşını kaybetti. Küçük Melek’in anne ve babası, “Meleğimiz uçtu” diyerek, gözyaşı döktü.

    Demre’nin Büyük Kum Mahallesi’nde oturan Şerife- Birdal Tokgöz çiftinin kızı Melek, 5 yıl önce beyninde görülen tümör nedeniyle ameliyat edilip, kitle temizlendi. Geçen yıl Melek’in beyninde küçük bir kitle olduğunun belirlenmesi üzerine yeniden tedaviye başlandı. Yaklaşık bir yıldır Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde tedavi gören Melek Tokgöz, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Anne ve babası, “Meleğimiz uçtu” diyerek, gözyaşı döktü.

    Küçük Melek’in cenazesi, ailesinin, yakınlarının ve sevenlerinin katıldığı törenle Demre Merkez Mezarlığı’nda toprağa verildi. Son üç yıldır sağlık nedeniyle okula gidemeyen Melek Tokgöz, Demre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisiydi. Eve gelen öğretmenler, Melek’e eğitim veriyordu.

  • Kan donduran olay! Önce bebeğini sonra kendini attı

    Kan donduran olay! Önce bebeğini sonra kendini attı

    Antalya’da, oturduğu 9 katlı apartmanın çatısına çıkan Gülay G. (27), 1 yaşındaki bebeği Yağız’ı attıktan sonra kendisini boşluğa bıraktı. Anne ve bebeği yaşamını yitirdi.

    9’uncu kattan boşluğa bıraktı

    Olay, saat 15.00 sıralarında, Akkuyu Mahallesi’ndeki Onursal Konut Sitesi’nde meydana geldi. Sitedeki apartmanın 1’inci katında oturan Gülay G., 1 yaşındaki bebeği Yağız’ı da yanına alıp, 9 katlı binanın çatısına çıktı. Önce bebeğini binadan atan Gülay G., ardından kendisini de boşluğa bıraktı.

    Bileğinde kesik izleri çıktı

    Anne ile bebeği, kanlar içinde yerde kalırken, olayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Gülay G. ve Yağız bebeğin yaşamını yitirdiği tespit edildi. Yapılan incelemede, Gülay G.’nin bileğinde kesik izi olduğu görüldü. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Serinlemek için girdiği ırmakta can verdi

    Serinlemek için girdiği ırmakta can verdi

    ANTALYA’nın Serik ilçesinde serinlemek için ırmağa giren Caner Aykurt (31), boğuldu.

    Olay, öğle saatlerinde Serik ilçesinin Belkıs Mahallesi Köprüçay Irmağı Şahintepesi Piknik Alanı’nda meydana geldi. Antalya’da yaşayan ve arkadaşı ve kardeşiyle piknik yapmak için Serik’e gelen Caner Aykurt, sıcaktan bunalınca serinlemek için ırmağa girdi. Bir süre sonra suda çırpınan Caner Aykurt’u gören kardeşi Cüneyt Aykurt ve arkadaşı Osman Tanay, çevredekilerden yardım istedi. Bölgede piknik yapanlar, ırmağa girip Aykurt’u çıkardı. Çağırılan sağlık ekiplerinin yaklaşık 30 dakika boyunca kalp masajı uyguladığı Caner Aykurt, kurtarılamadı.

    Caner Aykurt’un cansız bedeni, yapılan incelemenin ardından Serik Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı.

    Olay yerinde fenalık geçiren Aykurt’un kardeşi Cüneyt Aykurt ile arkadaşı Osman Tanay’a sağlık ekibi müdahale etti.

  • İddia için 40 metreden denize atlayan genç, öldü

    İddia için 40 metreden denize atlayan genç, öldü

    ANTALYA’da, arkadaşlarıyla girdiği iddia üzerine 40 metrelik falezlerden denize atlayan adı öğrenilemeyen Rus genç hayatını kaybetti. Rus gencin denize atlaması ve su üzerinde hareketsiz kalması, cep telefonu kamerasıyla çekilen görüntülere anbean yansıdı. Gencin suda çırpındığını gören ve yardım etmek için denize giren Erhan Uludağ ise polislere “Lütfen yaşıyor deyin” dedi.

    Olay, saat 16.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Çağlayan Mahallesi’nde meydana geldi. Sahil bandındaki falezler üzerine gelen Rus genç, arkadaşlarıyla iddiaya girdiğini, daha önce 90 metre yükseklikten denize atladığını ve bulunduğu noktadan da atlayacağını söyleyerek, çevredekilerden kendisini videoya çekmesini istedi. Çevredekiler cep telefonu ile kayıtta olduğu sırada 40 metrelik falezlerden kendisini bırakan genç, denize hızla çarptı. Genç denize düştükten sonra hareketsiz kalınca endişelenen çevredekiler, durumu sağlık ekiplerine bildirdi.

    Yaklaşık 15 dakika boyunca su üzerinde hareketsiz yatan genci gören Erhan Uludağ kıyafetlerini çıkarıp, yardım için denize girdi. Uludağ, genci kayalık bölgeye çıkarıp, kalp masajı yaptı. Bu sırada olay yerine gelen deniz polisi genci bota çıkarttı. Yol boyunca kalp masajının yapılmaya devam ettiği genç, Kaleiçi Yat Limanı’na getirildi. Burada sağlık ekiplerinin yaptıkları kontrolde, Rus gencin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Üzerinden kimlik çıkmayan, 18- 20 yaşlarında olduğu değerlendirilen yarı çıplak vaziyetteki gencin vücudunda çizikler olduğu, başında da kanama olduğu görüldü. Bu sırada Sahil Güvenlik ekiplerihce denizden çıkarılan Erhan Uludağ da limana aynı noktaya getirildi. Çıkarıldığı yerde oturan Uludağ, polis ekiplerine “Atladıktan sonra suda çırpındığını gördüm. Kıyafetlerimi çıkarıp denize girdim. Kıyafetlerim önemli değil yeter ki iyi olduğunu söyleyin. Yaşıyor deyin” dedi.

    Yapılan incelemenin ardından gencin cansız bedeni kimliğinin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

    ÖLÜM ANI KAMERALARA YANSIDI

    Rus gencin falezlerden atlamadan önce, çevresindekilerle yaşadığı diyalog cep telefonu kameralarına yansıdı. Bir grup gencin yanına gelen Rus, “Beni kameraya çekin. Falezlerden atlayacağım” dedikten sonra atlama yapacağı noktaya gidiyor. Burada tişörtünü çıkartan genç, 40 metre yükseklikten denize atlıyor. Bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydeden kişinin, “Bir arkadaşıyla iddiaya girmiş. Atlayacağını söyledi ve atladı. Vallahi helal olsun. Daha önce 90 metreden atlamış. Biraz dinlendikten sonra bu tarafa yüzecekmiş. Şimdi kayalıklara tutundu” sözleri kayıtlara yansıdı. Gencin denize atlama anını çeken kişi, “Abi hareket etmiyor” dedikten sonra kaydı sonlandırıyor. Görüntülerde Rus gencin atlaması ve su üzerinde hareketsiz kalması görülüyor.

  • Rahim nakline talep arttı

    Rahim nakline talep arttı

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde, 8 Ağustos 2011’de dünyanın başarılı ilk rahim nakli yapılan Derya Sert’in 4 Haziran’da anne olmasının ardından rahim nakli başvurularında patlama oldu. Operasyonu yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, doğumdan sonra rahim nakli olmak isteyen adayların çığ gibi artığını, ancak mevzuat ve kanuni altyapı gerektiğini söyledi.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e (32), 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, AÜ Hastanesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu gebe kaldı. Ancak kese büyüyemediği için gebelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi. Sert çifti, erkek bebeklerine ‘Ömer Özkan’ adını verdi.

    AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ile Anabilim Dalı Başkanı eşi Prof. Dr. Özlenen Özkan, Derya Sert’e yapılan nakli ve bebeğinin doğumunu, ‘tutan, sonucu olan, dünyanın ilk başarılı rahim nakli’ olarak nitelendirdi.

    NAKİL LİTERATÜRE GEÇTİ

    Bilimsel makalenin henüz çıkmadığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Sunum ve bilimsel tartışmalarımız olacak. Geri bildirimler çok çok sevindirici. En azından beklentiler, ilk naklin başarılı olması, bunun adının ilk başarılı rahim nakli olarak geçmesi çok önemli. İlk yaşayan rahimdi. Eğer doğum yaptıramadan rahmi alsaydık sonucu olmamış rahim nakli olacaktı. İlk başarılı rahim nakli olması ve literatüre bu şekilde geçmiş olması çok önemli. Bununla ilgili tepkiler çok güzel” dedi.

    TUTAN SONUCU OLAN İLK

    Daha önce başka bir ülkede canlıdan rahim nakli yapıldığını, 99’uncu günde alınmak zorunda kalındığını hatırlatan Prof. Dr. Özkan, “Başarısız oldu, tutmadığı için alındı. Bu tutan, sonucu olan, dünyanın ilk rahim nakli. Bunun için benim bir ad vermeme gerek yok, bu da bu şekilde kabul edilecek. Bunun ötesinde yapılanlar bizden sonra oldu, geç de olsa doğurdu ama önemli olan sonucunun güzel olması, anneye büyük bir risk getirmemiş olmamız. Sağlıklı bir şekilde şu anda işlerimiz yolunda gidiyor” diye konuştu.

    ÖMER ÖZKAN BEBEK KİLO ALIYOR

    Yeni doğan Ömer Özkan Sert’in şu an için hiçbir sıkıntısı olmadığını, beklendiği gibi tedavisinin sürdüğünü belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan ise “O düşük doğum ağırlığını telafiye çalışıyor. Bebeğimiz kilolarını almaya çalışıyor. Pediatrist arkadaşlar çok güzel bakıyorlar. Bir kilonun altında. Bir kiloyu bulduğunda görürsünüz. Günlük gerektiği kadar kilo alıyor. Beslenmesi sadece anne sütüyle gerçekleşiyor” dedi.

    İŞLEM BİTTİ, RAHİM ALINDI

    Rahim naklinin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, “Yüz, kol, böbrek ve diğer hayat kurtarıcı nakillerde biz bir nakil yapıyoruz ve hayat boyu ilaç almak zorunda kalıyor insanlar. Tüm bunlar bir risk. Çünkü bu organların da bir ömrü var. Ama rahim naklinde işlem bittikten sonra rahmi de çıkartıyorsunuz. Çocuk doğuyor ve ilacı kesiyorsunuz. Böylece hayat boyu ilaç kullanmasına gerek kalmıyor, bunun böyle bir güzelliği var” diye konuştu.

    ‘BİRAZ DAHA SABIR GEREK’

    Rahim naklinin ilk yapıldığı andan itibaren sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından insanların bilgi sahibi olmak ve bu konuda yardım almak için başvurduklarını ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, “Sürecin başladığı o dönemde tabi ki bu konuda bir mevzuat yoktu ve özel izinle gerçekleşti, artık kanuni bir altyapı gerektiriyor. Süreç içinde biraz sabırlı olmaları gerektiğini söylüyoruz. Çok şükür süreç çok olumlu gidince inanılmaz bir şekilde başvuru oluyor. Buradan şöyle bir çağrı yapalım, insanların bir süre daha sabırlı olmaları gerekiyor. Derya Sert’in doğumundan sonra rahim nakli olmak isteyen adayların sayısı çığ gibi arttı” dedi.

    ‘YAPILABİLDİĞİNİ GÖSTERDİK’

    Bu naklin dünyada yapılabilirliğini gösterdiklerini ifade eden Prof. Dr. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Henüz dünyada kabul edilmiş bir altyapısı yok. Bunun için de bir mevzuat gerekiyor. Her hasta için özel izin alınması mümkün değil. Bununla ilgili girişimler var. Bu hiçbir şekilde devlet kontrolü dışında yapılabilecek bir işlem değil. Onun için biraz daha sabırlı olunmasını istiyoruz. Yakın zamanda bunlarla ilgili altyapının oluşacağını düşünüyorum. Kanuni mevzuat yakında oluşturulacaktır. Bence yüzde 90’ından fazlası hazırlanmış belgemiz, dokümanımız elimizde mevcut.”

  • Almanya’da öldü, parmak izinden FETÖ firarisi olduğu ortaya çıktı

    Almanya’da öldü, parmak izinden FETÖ firarisi olduğu ortaya çıktı

    Almanya’da 10 gün önce yaşamını yitiren ve getirildiği Antalya’da parmak izi incelenen kişinin, FETÖ’den aranan Ramazan Gülbağı (32) olduğu tespit edildi.

    Almanya’da 10 gün önce hayatını kaybeden kişinin cansız bedeni, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Alınan parmak izi örneklerinden ölen kişinin, Ramazan Gülbağı olduğu belirlendi. Yapılan inceleme sonucu Gülbağı’nın, FETÖ’den arandığı tespit edildi. Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için yapılan otopsinin ardından Gülbağı’nın cenazesi, yakınlarına teslim edildi. Ramazan Gülbağı’nın cenazesi, toprağa verilmek üzere Burdur’un Gölhisar ilçesine götürüldü.

  • Normalleşme sürecinde ilk kez hayranlarıyla buluştu

    Normalleşme sürecinde ilk kez hayranlarıyla buluştu

    ANTALYA’nın Serik ilçesinde, Sibel Can, normalleşme sürecinde ilk kez hayranlarıyla buluştu. İzleyiciler, ateşleri ölçülüp, maske takarak konser alanına alınırken, sosyal mesafe kuralına uyulduğu gözlendi. Sibel Can, “Gerçekten sizleri çok özledim. Sizlerle birlikte olmak, sahnede olmak çok güzel” dedi.

    Normalleşme sürecinde hem bölgedeki ilk konser olan hem de Sibel Can’ın ilk kez hayranlarıyla buluştuğu konser, otelin amfi tiyatrosunda yapıldı. Konser öncesi gelen yerli ve yabancı müşterilere girişte ateş ölçümü yapıldı, maske ve Türk bayrağı verildi. Konser alanında da sosyal mesafeye dikkat edildi. İzleyicilere konser boyunca maskelerini takmaları ve sosyal mesafeye uymaları söylendi.

    Konser öncesi hep birlikte 10. Yıl Marşı söylendi. Ardından Sibel Can sahneye çıktı. Yaklaşık 2 saat süren konserde Can, “Gerçekten sizleri çok özledim. Alkışlarınızı görebilir miyim? Sizlerle birlikte olmak, sahnede olmak çok güzel. Hepimizin için gerçekten kötü ve zor bir süreçti. Ama sağlıkla atlattık. Yine tabii dikkat edeceğiz. Her şey yeniden başlamış gibi hep iyi olsun. Hep güzel olsun. Bu tabii ki hepimiz için geçerli. Sevdiklerimizle çoluğumuzla, çocuğumuzla hep mutlu olalım. Güzellikler yaşayalım” dedi.

  • Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Dünyada ilk! Kadavradan alınan rahimle anne oldu

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde, Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından 8 Ağustos 2011’de dünyanın başarılı ilk rahim nakli yapılan Derya Sert (32), anne oldu. Kadavradan alınan rahimle hamile kalan Derya Sert, 4 Haziran günü erkek bebek dünyaya getirdi. Prof. Dr. Ömer Özkan’a teşekkür eden Sert ailesi, bebeğe doktorun adını verdi.

    AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve uzman ekiplerin katılımıyla, basın toplantısı düzenlendi. AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, özellikle organ nakli olmak üzere bütün branşlarda yetkin hekimlere sahip bir hastane olduklarını belirterek, “Çok sağlam laboratuvar altyapısı ve hastanenin tüm çağdaş tedavi seçeneklerini hastalarımıza sunmaktayız. Bölgemizin ve şehrimizin en önemli sağlık merkezlerinden bir tanesi. 2011 yılında Ömer Özkan hocamızın başkanlığındaki bir ekip kadavradan rahim nakli yapmıştı Derya Sert isimli hastamıza. O zamandan beri hastamız takip ediliyordu. İlk embriyo transferle gebeliği, 2013 yılında ben başhekimdim ve sizlerle paylaşmıştım. Ama daha sonra o doğuma kadar yaşamamıştı. Bugünkü paylaşacağımız güzel haber, Derya Sert hastamız embriyo transferinden sonra çok başarılı bir gebelik geçirdi ve 4 Haziran’da sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi. Bu başarıda emeği geçen özellikle Ömer Özkan hocamız başta olmak üzere, ekipte yer alan tüm hekim arkadaşlarımıza personelimize, dışarıdan bu sürece destek veren diğer hekimlerimize çok teşekkür ediyorum, üniversitemiz adına. Hem ülkemiz için hem de tüm dünya ölçeğinde böyle bir başarıya imza attıkları için” dedi.

    DÜNYADAKİ İLK NAKİL

    Sürecin 8 Ağustos 2011 tarihinde başladığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Özüne bakarsanız bu süreç içerisinde Derya Sert’in özeli, dünyada kadavradan yapılan başarılı ilk rahim naklidir. 2000 yılında Suudi Arabistan’da yapılan ve 99 gün sonra başarılı olmayarak alınan rahim naklinden sonra o süreçteki tecrübelerimizi, klinik çalışmalarımızı kliniğe yansıttık ve Derya Sert’e o tarihte naklimizi yaptık. Tabi dünyada önemli güzel bir tepki topladı ve Avrupa, Japonya, Endonezya’ya kadar tutun, dünyanın birçok merkezinden ziyaretler oldu ve o kliniklere yardımlarımız, mevzuat çıkarmaları ameliyat olması için her türlü teknik desteği ve bilgi birikimimizi yansıttık. Hastamızı ziyaret ettiler. Ameliyat tekniğimizi mümkün olduğunca hem klinik literatürde hem de canlı olarak sunumlarımızı yaptık” diye konuştu.

    SAĞLIK BAKANLIĞI VE DERYA SERT’E TEŞEKKÜR

    Sonraki süreçte gebelikler olduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, “Ama hem hastayı sıkmayacak, zarar vermeyecek şekilde hem de biz literatüre katkımız olacak şekilde çalışmalarımıza devam ettik süreç içerisinde tabi önemli çalışmalar oldu. Herkesin büyük oranda katkısı oldu. En son yaptığımız transferden sonraki durumda da bugün karşınızda mutlu şekilde buradayız. Özellikle o süreçte dünyada yapılmayan rahim nakline bize izin veren Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına teşekkür ediyorum. Her türlü altyapıyı, teknik desteği ve kanuni mevzuatlarla gerekli tüm destekleri özel izinle verdiler. Bu süreci yakından takip ederek, hastayla ilgili bilgileri sürekli bizden alarak takip ettiler. Ayrıca Derya Sert’i de bize olan inancından dolayı teşekkür ediyorum. Hem bize inandı ve sonuçta mutlu bir şekilde bugünleri gördük” dedi.

    TÜRK TIBBINA ÖNEMLİ KATKILARI OLACAK

    Süreçteki tüm ekip arkadaşlarına da teşekkür eden Prof. Dr. Özkan, “Burada mutlu olduğumuz kısım, bir sevinci yaşıyoruz, Derya da anne olmanın sevincini yaşıyor. Ama daha önemlisi Derya 10 sene boyunca bu sevinci almak için yaşadığı süreçte aslında tıbba çok büyük katkıda bulundu. Bunu tabi bilimsel yayınlarda sunacağız. Gebelik süreci, rahmi bile olsa gebelik yaşamamış birçok anneye umut olabilecek bazı bulgular saptadık. Yıllardır söylerdim moleküler çalışmalar devam ediyor, bu çalışmalarla ilgili güzel bulgular var. Bunları inşallah bilimsel literatürde kadın doğum uzmanlarımız takip edecek ve Türk tıbbına önemli katkılarımız olacak” diye konuştu.

    ‘SERT BEBEK’ DİYORUZ

    Eşi ve bölüm başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bu süreci başından beri takip ettiklerini de anlatan Prof. Dr. Özkan, “Sağlıklı bir şekilde çocuğumuzu doğurtma imkanı bulduk. 4 Haziran günü 28 haftalık olarak 760 gram doğurttuk. Küçük bir bebek olmasına rağmen çok güzel bir takiple literatüre uygun. Cinsiyeti erkek, anne babası karar verecek. Biz şu anda ‘Sert bebek’ diyoruz. Takiplerini de böyle yapıyoruz. Doğduktan sonra rahmi almış olduk ve bu konuda anne de çok rahatlamış oldu” dedi.

    22 GÜNLÜK OLDU

    Yeni doğan servisinden yoğun bakım uzmanı Dr. Hakan Ongun, 28 haftalık olarak 760 gram doğan bebeğin şu anda 22 günlük ve 910 gram olduğunu belirterek, “Doğduğu andan itibaren hiç entübe olmadı. Şu anda da yeni doğan yeni bakım ünitesinde göğüs içerisinde destek tedavisine devam ediyoruz. Tümüyle anne sütüyle sonda aracılığıyla beslenmeye devam ediyor. Büyümesine gelişmesine tüm yeni doğan ekibi olarak destek olmaya çalışıyoruz, takipteyiz” dedi.

    TEK BİR EMBRİYO TRANSFERİ

    Prof. Dr. Ömer Özkan ve Özlenen Özkan’ın bu işin mimarı olduğunu belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Biz de elimizden geldiği kadar katkıda bulunduk ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gurur duyuyorum. 4.5 senedir beraber çalışıyoruz. Bu süreçte birtakım denemeler yaptık, eksikler neler, bunları bulduk ve daha sonra da son dönemde transferini yaptık. Tek bir embriyo transfer ettik. Bundan önce kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerini uygulayarak bu hasta için en uygun neyin olduğunu bulmaya çalıştık. Ve bunun sonucu bir embriyoyu transfer ettik ve sonuçta 4 Haziran günü bir canlı doğumla emeğimizin karşılığını gördük” diye konuştu.

    PROF. ÖZLENEN ÖZKAN: ÇOK AĞLADIM

    Bu projenin çok özel bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Biz birçok kez karşınıza çıktık, ama benim için belki de hayatımın en güzel projelerinden bir tanesiydi. Ben de doğum yaptım ama Derya’nın yaptığı doğumda çok ağladım. Çok ciddi emek var, 10 yıl içinde biz başka nakiller yapabilirdik ama Derya üzerine eğildik ve çok ciddi bulgulara ulaştık. En büyük emek doktor Ömer Özkan’ın, bize verdiği ışıkla dünyada rahim nakillerine bundan sonra sahip olacak anneleri ve bebeklerinin vesilesi odur. Onunla çalışmak bizim için çok büyük keyif. Çalışma arkadaşı ve bir kadın olarak çok teşekkür ediyorum kendisine. Sağlık Bakanlığı bize ilk günden itibaren çok büyük destek verdi. Çok güzel bebeğimiz oldu. İnşallah Derya ve Mustafa Sert ailesi büyüdü, kocaman bir aile oldu. Küçük bebek Sert de inşallah Ömer Özkan gibi insanlık için hayırlı bir şahsiyet olur” dedi.

    DOĞUM SEZARYENLE YAPILDI

    Dünyadaki ilk başarılı rahim naklinden sonra böyle mutlu bir haber vermekten mutluluk duyduklarını belirten kadın doğum uzmanı Prof. Dr. İnanç Mendilcioğlu, “Uzun süre bu hastamızın takibinde bulundum. Olası risklere karşı gerekli bilgiye sahiptik. Çok sıkı takip yaptık ve pandemi süreci de eklendiğinde risk biraz daha arttı. Gebemizin takibinde 28’inci haftada anne ve bebeğin sağlığı için doğumun uygun olduğunu hep beraber tartışarak karar verdik ve 28’inci haftada doğurttuk. Sezaryenle bir doğum oldu ve sonrasında herhangi bir sorun olmadı. Şu anda bebeğimiz stabil bir şekilde takipte. Türk ve dünya tıbbına hayırlı olsun” diye konuştu.

    Çok önemli tıp olaylarıyla basın mensuplarının karşısına çıktıklarını dile getiren Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Organ nakli merkezinin başarısı belli. Kuruluşundan bu yana çok önemli işler yapıldı. Ömer Özkan hocamız ve ekibinin bu kompozit doku nakilleriyle beraber aslında dünyada en çeşitli ve en farklı nakil yapılan merkezlerden biri haline geldik” dedi.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e, 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu gebe kaldı. Ancak kese büyüyemediği için gebelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi.