Etiket: antalya

  • Atölyeler dönüştürüyor

    Atölyeler dönüştürüyor

    Yaklaşık 15 yıldır kağıt hamurundan heykel yapan emekli öğretmen Nazan Uzungül Köse, çocuklara kağıt hamurunu tanıtmak için bir elma atölyesi kurduklarını belirtti. Kağıt hamurunun ülkede çok yaygın kullanımı olmadığını ifade eden Köse, hamuru yumurta kolilerini suda ıslatıp süzdükten sonra tutkal ve boyayla karıştırarak elde ettiğini anlattı.

    Köse, “Seramik daha çok tanınıyor ama kağıt hamuru ülke ekonomisi için önemli. Artık sanat olarak kağıt hamuru da tanınmalı, fark edilmelidir” dedi. Kağıt hamurundan elma yapmayı deneyen 10 yaşındaki Nisan Yüksel, hamurun geri dönüşüm malzemeleriyle yapılmasının çevre kirliliğini önlemek için önemli olduğunu söyledi.

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Menekşe Suzan Teker, atık soğan kabuklarından elde ettikleri doğal boyayla tişörtlere desenler oluşturduklarını anlattı.

    Moda tasarım bölümü öğrencisi İclal Şimşek ise atık kumaşlardan tasarımlar yaptıklarını belirterek “Atık kumaşlarla kestim, biçtim ve tasarladım. Yeni ve kullanılabilir kıyafetler yaptım” dedi.

    “Ata tohumu”

    Ata Tohum Takas Derneği’nden Aygül Sancak ise “Atalık tohum bize atalarımızdan, dedemizden, ninemizden kalmış, sürdürülebilir, tohum alıp ekerek koruyabildiğimiz tohumlar. 2016’dan bu yana atalık tohumlarımızı koruyoruz” dedi. Sancak, çocuklarla birlikte atalık tohumları bardaklara dikerek bitki yetiştirme yöntemleri hakkında bilgi verdi.

    Hayat Sevince Güzel Derneği’nin kurucusu ve başkanı Yasemin Örenboz ise dernek üyeleriyle birlikte atık, kırılmış, eskimiş malzemelerin üzerine mandala çalışması yaparak geri dönüşüme destek verdiklerini söyledi. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde eskimiş tavalardan yapılan tabloların bulunduğu ‘Antalya’nın Havaları, Havasından Geçilmez Tavaları’ sergisi de katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.

    Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen çevre çalıştayın ilk günü doğa ve çevre programları yapımcısı Güven İslamoğlu ve keman sanatçısı Canan Anderson’un konuk olduğu ‘Dönüştüren Sahne’ programıyla sona erdi.

  • Dirençli epilepside konforlu yöntem

    Dirençli epilepside konforlu yöntem

    Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, epilepsi hastalığı beynin anormal elektrikle deşarjların yayılmasına bağlı ortaya çıkan anormal davranışlar, duyumlarla seyreden kronik bir hastalık olduğunu kaydetti.

    Epilepsinin toplumda görülme sıklığı yaklaşık yüzde 1 olduğunu ve kadın ile erkekte eşit olarak görüldüğünü dile getiren Gömceli, “Her zaman çocukların hastalığı, çocukluktan başlayan bir hastalık olarak bilinmekle beraber öyle bir hastalık değildir. Her yaşta olabilir, sebepleri değişiyor çünkü. İki önemli piki var, çocukluk döneminde daha çok görülme eğilimi var. Ama bir de ileri yaşlarda yani yaşlılık döneminde daha sık rastlanıyor ama her dönemde epilepsi nöbeti görülebiliyor” diye konuştu.

    “İnsanlar epilepsi hastalığının etiketini almak istemiyorlar”

    Toplumda sık görülmesine rağmen, herkesin çevresinde bir epilepsi hastasının olmadığını dile getiren Gömceli, “Ciddi toplumsal etiketlenme ve baskıya uğrayan bir hasta kesimidir. Hasta ve ailesi yanlış bilgilendirme nedeniyle, doğru sanılan yanlışlar nedeniyle hastalığını saklama eğiliminde oluyor. O nedenle bu konuda çok fazla toplumsal farkındalık çalışması yapıyoruz. Halkı ne kadar çok bilgilendirebilirsek bu konuda bilgi ne kadar artarsa, bu konudaki baskıların da azalacağı yönünde düşünüyorum. Aslında yüz yıllar öncesinde epilepsi hastalığı öncelikle akıl hastalığı olarak tanımlanmış. O nedenle insanlar böylesi bir hastalığın etiketini almak istemiyor, üstlenmek istemiyor. Çünkü diğer insanlar bunun bir beyin hasarı olduğunu, zeka özrü ile sanki özdeşmiş gibi algılıyor toplum belki öyle bilgilendirmeler nedeniyle. Ya da bazı hasta insanlar bulaşıcı olduğunu düşünüyor, bazı insanlar hiç iyileşmeyeceğini düşünüyor. O nedenle ciddi bir baskı altında kalıyorlar” diye konuştu.

    “Beyni olan herkes epilepsi hastası adayıdır”

    Epilepsi hastalarına karşı oluşan ön yargılardan bahseden Gömceli, “Bu hastaların toplumda, soyutlanması gerektiği, bu nöbetlerinin sürekli tekrarlayacağı, evlilik, iş yaşamları olamayacağı gibi ön yargılar var. Halbuki öyle değil. Beyni olan herkes epilepsi hastası adayıdır. Dirençli epilepsi olanlar dışında tüm hastalarımız normal yaşamını sürdürür. Dirençli olanlar dışında da yeni yaklaşımlarımız var. Epilepsi hastaları da gayet güzel meslek sahibi olur, evliliğini sürdürür, çocuğunu doğurur, hayattaki hiçbir şeye engel değil. Bu konudaki bilgilendirme ne kadar artarsa hastalarımızda aslında o kadar rahatlayacaktır. Onların hastalıkları ile ilgili saklama kaygıları azalacaktır diye düşünüyorum” dedi.

    Epilepsi cerrahisi

    Epilepsinin tedavisinde epilepsi pilinin yanı sıra cerrahi yönteminin de uygulandığını dile getiren Gömceli, “Doğru uyarıcı tanı yapılır ve doğru ilaç seçilirse genelde hastaların yarısında yüzde 47 oranında ilk ilaçta nöbetler duruyor. Yüzde 20-25’lik kısımda değişen ikinci ilaçlar ya da farklı bir ilaç yaklaşımı uyguluyoruz. Ama yüzde 30’luk bir kesim var ki ilaçla tedavisi çok mümkün olmuyor. Bu hastaların nöbetleri, atakları devam ediyor, bu duruma da biz dirençli epilepsi diyoruz. Dirençli epilepsi için en efektif altın standart yaklaşımlarımızdan birisi epilepsi cerrahisidir. Sadece epilepsi nöbetleri için ameliyat olabilir” diye konuştu.

    “Dirençli nöbetlere mahkum değilsiniz”

    Öncelikle epilepsinin nöbet tipini ayırt ettiklerini ifade eden Gömceli, “Bazı nöbetler ameliyata hiç uygun değil onları biliyoruz ve hiçbir sınıfa sokmuyoruz. Nöbetlerin çıktığı odağı saptamaya çalışıyoruz. Eğer odak çıkarılabilir bir yerdeyse çıkarıldığında hastaya bir zararı olmayacaksa ki bunlar için de birtakım psikolojik testler yapıyoruz. Bu durumda cerrahi öneriyoruz. Gerçekten hasta büyük bir fayda görüyor. Hastaların nöbetleri kontrol altına alınıyor, ilaç sayısı azalıyor. Şöyle bir durum yok, ‘ameliyat oldum hemen ilaçlarım kesilecek’ Hayır en az 1 yıl aynı ilaçlara devam ediyoruz. 1 yıl sonra ilaçları azaltarak kesin bir karar veriyoruz. Ama yaşam kalitesini çok artıran, hastayı çok veya yakınlarını çok mutlu eden bir şey epilepsi cerrahisi. O nedenle bu konuda da bilinirliğin farkındalığın artması çok önemlidir. Böyle bir seçenek olduğunu çoğu hasta bilmiyor, çoğu hasta bu dirençli nöbetlerin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Farklı ilaç kullanıyorum ama kullansam da geçiriyorum kullanmasam da geçmeyecek gibi düşünüyor bazı hastalar. Epilepsi hastalarının böyle bir seçenekleri olduklarını bilmesi bizim için çok önemli.
    Bazen hasarlı dokuyu MR’da görüyoruz o odaktan kaynaklandığını görürsek, işimiz kolay. Ama bezen hiç bir bulgu vermeyen hastalarımızı da biz sırf odağı bulduğumuz için tedavi edebiliyoruz, o nedenle çok kıymetli bir yaklaşım” ifadelerine yer verdi.

    “1 ay sonra normal yaşamlarına dönüyorlar”

    Epilepsi cerrahisinin geçiren hasta hakkında bilgiler veren Gömceli, “Mesela yeni ameliyat olan hastamız ilk gecesini yoğun bakımda geçirdi, şu anda kata çıktı bilinci açık konuşuyor. Kol bacaklar hareketli, ayağa kalktı yürümeye başladı. İki üç gün içerisinde taburcu olur. Yaklaşık 15 gün ile 1 ay arasında evde bir takip dönemi geçirmesini istiyoruz. Ondan sonra normal yaşamlarına dönüyorlar” açıklamasını yaptı.

  • Kara taşıtları sayısı 1 milyon 432 bin 636 oldu

    Kara taşıtları sayısı 1 milyon 432 bin 636 oldu

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Ekim ayı motorlu kara taşıtları verisini açıkladı. Buna göre, Ekim ayında 184 bin 767 adet taşıtın trafiğe kaydı yapılırken Erzincan’da trafiğe kayıtlı araç sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 69 bin 149 oldu. Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 44,0’ını motosiklet, yüzde 40,9’unu otomobil, yüzde 8,4’ünü kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,7’sini minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

    Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 7 azaldı. Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre minibüste yüzde 4,1, otomobilde yüzde 2,5 artarken motosiklette yüzde 14,1, kamyonette yüzde 11,1, özel amaçlı taşıtta yüzde 11,1, traktörde yüzde 6, otobüste yüzde 2,2 ve kamyonda yüzde 1,1 azaldı.
    Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80,4 arttı. Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste yüzde 196,4, motosiklette yüzde 158,8, otomobilde yüzde 72,3, otobüste yüzde 28,7, kamyonda yüzde 17,3, özel amaçlı taşıtta yüzde 3,0, traktörde yüzde 2,3 artarken kamyonette yüzde 5,3 azaldı.

    Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 28 milyon 365 bin 819 oldu

    Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,0’ını otomobil, yüzde 17,4’ünü motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 7,7’sini traktör, yüzde 3,4’ünü kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
    Ekim ayında 723 bin 1 adet taşıtın devri yapıldı. Ekim ayında devri(1) yapılan taşıtların yüzde 62,1’ini otomobil, yüzde 16,1’ini kamyonet, yüzde 12,9’unu motosiklet, yüzde 3,7’sini traktör, yüzde 2,4’ünü kamyon, yüzde 2,0’ını minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
    Antalya’da motorlu kara taşıtları sayısı 2023 Ekim ayı itibarıyla 661 bin 299’u otomobil olmak üzere 1 milyon 432 bin 636 oldu. Isparta’da 93 bin 381’i otomobil olmak üzere 208 bin 247, Burdur’da 61 bin 499’u otomobil olmak üzere 158 bin 362 oldu.

  • Turist ailenin valizinden çıkanlar şok etti

    Turist ailenin valizinden çıkanlar şok etti

    Alanya’da 5 yıldızlı bir otelin görevlileri tatili bitip otelden ayrılacak Rus turist ailenin tavırlarından şüphelendi.

    Turistlerden bavulları açmasını isteyen görevliler içinde otele ait çok sayıda malzeme olduğunu gördü. Bavullarda yapılan aramada; şampuan, sabun, bez terlik, kahvaltılık küçük reçel, bal kutuları, kuruyemiş ve su şişeleri ve otelin çeşitli ürünleri çıktı. İki poşet dolusu lokum peroneli şoke etti. Bazı personel, ‘pazar yerini geçmiş burası’ sözleriyle tepkisini dile getirdi. Otel yönetimi turistlerden şikayetçi olmadı, ürünlerini geri aldı. Turistlerin valizlerinden çıkan malzemeler, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

  • Boğula tehlikesi geçiren adamı kurtarmaya çalıştılar

    Boğula tehlikesi geçiren adamı kurtarmaya çalıştılar

    Olay, dün öğleden sonra Alanya ilçesi İncekum Plajı’nda yaşandı. Mobilyacılık yapan Yunus Baykara, öğle saatlerinde dört arkadaşı ile birlikte İncekum Plajı’na denize girmek için geldi. Soğuk havaya rağmen Baykara, dalgalı denize girdi. Bir süre yüzen Baykara, dalgaların kendisini yormasıyla yorgun düştü. Boğulma tehlikesi geçiren genç, güçlükle de olsa kendi imkanlarıyla kıyıya ulaşmayı başardı.

    Bir hayli bitkin olan genç kendini kumların üzerine bıraktı. Çok su yuttuğunu söyleyen Baykara’yı arkadaşları ayaklarından havaya kaldırıp suyu boşaltmaya çalıştı. Dinlendikten sonra kendine gelen genç, arkadaşları tarafından kontrol amaçlı sağlık merkezine götürüldü. Gencin dev dalgalar arasından çıkmaya ve kıyıya ulaşmaya çalıştığı anlar kameralara yansıdı.

  • ‘Uluslararası Akdeniz Su Sporları Festivali’

    ‘Uluslararası Akdeniz Su Sporları Festivali’

    Mersin Millet Bahçesi sahil etabında, ‘Rüzgar Deniz, Rota Akdeniz’ sloganı ile düzenlenen Uluslararası Akdeniz Su Sporları Festivali’nin açılışı büyük bir ilgiyle gerçekleşti. Festivalin ilk günkü programına Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Oğuz Aydın, meslek odaları ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sporcular ve su sporuna gönül veren 7’den 70’e yüzlerce vatandaş katıldı.

    Festivalin açılışında konuşan Başkan Mustafa Gültak, seçildikleri günden beri Akdeniz’de hep ilkleri yaptıklarını söyledi. Millet Bahçesi’nin de Mersin’de bir ilk olduğunu belirten Gültak, “Sahil etabı, 90 dönümün üzerinde bir yer var burada. Dolayısıyla biz ne yapıyoruz? Bugün ve yarın uluslararası bir su sporu festivali yapıyoruz. 6 ülkeden farklı sporcuların katıldığı 13 dalda burada birçok oyun yapılacak. Uluslararası çapta bir oyun olduğu için farklı ülkelerden insanlarımız geliyor, Türkiye’den sporcularımız geliyor. Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzün desteklediği takımların, bizlerin desteklediği takımların oyunları olacak. Kumda yapılacak olan hentbol maçlarından, voleybol maçlarından, çim hokeyinden, dalışlardan, 500 metre ve 2 bin 500 metre olmak üzere açık deniz yarışları gibi birçok alanda burada sporlar yapılacak. Yarın itibariyle bitireceğiz ama Mersin’de ilk” dedi.

    Gültak: “Mersin’in ve Akdeniz’in marka değerini yükselteceğiz”

    Mersin’de uzun bir sahil şeridi olmasına rağmen bu tür bir festivalin yapılmamış olmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendiren Gültak, “İnşallah hemen arkamızda bulunan Çamlıbel Su Sporları Merkezi’ni de bitirdiğimizde Mersin’de bir eksiği de tamamlamış olacağız. Çünkü bu sporcularımızı denize ulaştırmak için marinaya tekneleri götürdük, marinadan buraya getirdik. İnşallah onunla birlikte millet bahçesi ve bu aradaki bütün tesisleri koyduğumuzda Mersin’in ve Akdeniz’in marka değerini yükselteceğiz. Hava güzel, bu ayda bu havayı bulmak, bu denizi bulmak kolay değil. Mersin’in Türkiye’de ve dünyada tanınmasını ve Akdeniz’in tanınmasını sağlayacağız. Balık festivalinden sonra denizle alakalı ikinci bir su sporları festivali yapılması de hem mersine hem Türkiye’ye hayırlı olsun” diye konuştu.

    Mersin’in bir liman şehri olduğunu vurgulayan Mustafa Gültak, “Dolayısıyla limanın genişlemesi tabi ki önemli bir proje. 300 milyon Dolar’ın üzerinde bir yatırım gelecek ve yüzde 25 oranda kapasitesi artacak. Bu şu demektir. Hem Mersin’e faydası olacak hem de Türkiye’ye faydası olacak demektir. Biz bu projeyi baştan beri destekledik ancak bize dava açtılar. Şehrin 3 yılını kötü manada etkiledi. Fakat 3 yıl geciktirse de bugün mahkeme kararları bitti. Liman genişleme alanı büyüyor. İnşallah burada milyonlarca dolarlardan bahsedeceğiz. Bu dolarlar ülkemizde kalacak, ihracat olacak. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük limanının geri kalmasını engellemek Mersin’in kaderiyle oynamak demektir. Mersin’de şuna sesleniyoruz. Odalar ve diğer sivil toplum örgütlerine sesleniyoruz. Sadece bu limanla kalmayalım, ikinci bir limanı da alalım ve yapalım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Bey’le de görüştüğümüzde yap-işlet-devret modeliyle ikinci limana izin vereceklerini, her türlü desteği vereceklerini de söylediler. Biz de buradan Mersindeki konuyla ilgili herkese sesleniyoruz. Gelin bir masaya oturalım. Vali beyin öncülüğünde, milletvekillerimizle birlikte bunu masaya yatıralım. İkinci limanı kazandırdığımız andan itibaren şu olacak. Mersin dünyada 5. veya 6. liman şehri olacak. Bu artık Mersin’i ilgilendiren değil, Türkiye’yi ilgilendiren bir proje. Gelin bu konuyu masaya oturarak konuşalım, netleştirelim ve bakanlığımızın desteğini alarak Türkiye’mizin de kaderini değiştirecek 2. limanı da yapalım diyorum” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından 2 gün sürecek Uluslararası Akdeniz Su Sporları Festivali çerçevesinde ilk günkü yarışma, oyun ve etkinlikler başladı. Yerli ve yabancı 500’ü aşkın sporcu, yelken yarışları, su kayağı, helikopter, can kurtarma, çim hokeyi, plaj hentbolu ve voleybolu, badminton, kite sörf, çim hokeyi ve kaykay gibi farklı 15 dalda yarışmalarla 2 gün boyunca su sporlarındaki hünerlerini sergileyecek.

  • Atatürk’ün ölümünün 85. yıldönümü

    Atatürk’ün ölümünün 85. yıldönümü

    Antalya Valiliği tarafından düzenlenen anma programında Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı. Programa Vali Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve kent protokolü ile siyasi partilerin temsilcileri, çok sayıda kamu kurumu yöneticisi ve vatandaşlar katıldı.

    Saatler 09.05’i gösterdiğinde, Atatürk’ün manevi huzurunda 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra İstiklal Marşı okundu, Türk bayrağı yarıya indirildi. Resmi törenin ardından çok sayıda meslek kuruluşu, siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilci ve üyelerince de Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı. Kentin birçok noktasında da saat 09.05’i gösterdiğinde, saygı duruşunda bulunuldu.

    Anma programı çerçevesinde Atatürk Kültür Merkezi’nde Anma Programı ve Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Salonu’nda Fotoğraf Sergisi düzenlenecek. Öğle saatlerinde ise Türk Yıldızları “Ata’ya Saygı 10 Kasım Özel Gösterisi yapacak.

  • Muratpaşa’da hayat durdu

    Muratpaşa’da hayat durdu

    Tören, Belediye Başkanvekili Hüseyin Sarı’nın Atatürk Anatı’na çelenk sunmasıyla başladı. Belediye çalışanlarının yanı sıra ilçe sakinlerinin de katıldığı törende saat 09.05’te siren ve kora sesleriyle 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından okunan İstiklal Marşı’yla Kent Meydanı’nda bayraklar yarıya indirildi.

    Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ise Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene katıldı.

    Diğer yandan belediyenin eski Lara Caddesi’nde kent parklarında yer alan Deniz Yüzü ve Dağ Yakası kafelerinde de saatler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği 09.05’i gösterdiğinde 2 dakikalığına hayat durdu.

  • Antalya’da aranan 18 firari yakalandı

    Antalya’da aranan 18 firari yakalandı

    İl Emniyet Müdürlüğü Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince aranan şahısların yakalanmasına yönelik Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla çalışma başlatıldı. Aralarında çeşitli suçlardan 2 ila 20 yıl arası değişen hapis cezaları bulunan 18 şahıs yakalandı, 95 şahsa adli ve idari işlem yapıldı.

  • Antalya’da 4,5 büyüklüğünde deprem

    Antalya’da 4,5 büyüklüğünde deprem

    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) alınan bilgiye göre deprem, saat 15.39’da Korkuteli ilçesinde meydana geldi. Yerin 95 metre altında gerçekleşen depremin büyüklüğü 4,5 olarak ölçüldü.