Etiket: antikor

  • Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    ABD’li bilim insanlarının koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ antikor keşfettiği iddia edildi.

    Yerel medyada yer alan haberlere göre, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bulunan Pittsburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir grup araştırmacı, Covid-19’a neden olan virüsü ‘tamamen ve spesifik olarak nötr hale getiren’ ‘en küçük biyolojik molekülü’ izole ettiklerini belirtti. ABD’li araştırmacılar, koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ bir antikor keşfettiklerini iddia ediyor.

  • Anne sütlerine antikor geçiyor

    Anne sütlerine antikor geçiyor

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Covid-19 geçirmiş ve antikor geliştirmiş kadınlar eğer çocuk doğururlarsa anne sütlerine o antikor geçiyor. Dolayısıyla anne sütü Covid-19 geçirmese bile bir bebek için diğer hastalıklardan koruyan antikorlar gibi birçok koruyucu özellik içerir” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Hollandalı bilim insanlarının anne sütünde koronavirüsü engelleyebilecek miktarda antikor bulunduğu açıklanan çalışmasında, Covid-19 geçirmiş annelerin doğan bebeklerine bakıldığını söyledi. Bu doğrultuda anne sütünde antikorun incelendiğini belirten Ceyhan, “Covid-19 geçirmiş ve antikor geliştirmiş kadınlar eğer çocuk doğururlarsa anne sütlerine de o antikor geçiyor. Bu zaten genel bir olaydır; anne sütünün özelliğidir. Anne, anne sütü yoluyla bebeğine verir. Dolayısıyla anne sütü Covid-19 geçirmese bile bir bebek için diğer hastalıklardan koruyan antikorlar gibi birçok koruyucu özellik içerir” diye konuştu.

    ‘ANTİKOR ÇALIŞMASI YENİ ÇALIŞMA’

    Prof. Dr. Ceyhan, Covid-19 geçirmiş annenin kanında ona karşı antikor varsa bebeğine onları da geçirdiğini kaydederek, “Bu bebeği bir süre korur. Bu süre hastalıktan hastalığa değişir. Genellikle bu 4 ay ile 12 ay arasında sürebilir. Bazı hastalıklarda daha kısa, bazı hastalıklara karşı daha uzun olmak üzere devam eder. Bebekte kızamık, suçiçeği, hepatit gibi birçok hastalığın ilk 6 ayda çok daha nadir görülmesinin nedeni de budur. Anne sütündeki antikor çalışması yeni bir çalışmadır; ancak annenin Covid-19 geçirmiş olması şartıyla. Yani Covid-19 geçirmemiş bir annenin sütüyle bebeğine Covid-19’a karşı koruyucu antikor geçirmesi söz konusu da değildir” dedi.

    ‘VİRÜSE KARŞI ETKİLİ OLABİLECEĞİNİN ALAKASI YOK’

    Anne sütünün tam anlamıyla etkili aşısı bulunmayan virüse karşı etkili olabileceğinin mümkün olmadığını vurgulayan Ceyhan, “Buradaki antikor direkt anneden geliyor. Hâlbuki biz aşıda direkt kişinin vücuduna zararsız bir şekilde onun mikrobunun bir antijenini verip, kendinin antikor yapmasını arzuluyoruz. Burada öyle bir durum söz konusu değil. Belki şöyle diyebiliriz; plazma tedavisinde hastalığı geçirmiş olanların antikor içeren kanının sağlıklı kişilere verilmesine benzer bir durum bu. Anne Covid-19 geçirmemişse zaten böyle bir durum söz konusu değil” diye konuştu.

    ‘SALGINI ÖNLEYECEK ÖZELLİĞİ YOK’

    Prof. Dr. Ceyhan, özellikle risk grubundaki kişiler için anne sütünün salgında koruyucu olabileceğine ilişkin açıklamayla ilgili ise şunları söyledi:

    “Bence yanlış bir düşünce. Çünkü bu durumun olabilmesi için annelerin yarısından çoğunun Covid-19 geçirmiş olması lazım. Hâlbuki oranlar çok alt seviyede. Kanında antikor bulunduran anne oranı örneğin; bizde genel toplumu düşünürseniz yüzde 1 ile 2 civarındadır. En yüksek yerde yüzde 7 civarında bulunuyor. Dolayısıyla bir salgını önleyecek özelliği yok. Ayrıca bu bir süre bebeği korur. Diyelim ki çocuğu 6 ay korudu, 6’ncı aydan sonra koruyucu özelliği kalmayacaktır. Onun için anne karnından da geçen antikorlar var. Diyelim ki anne Covid-19 geçirdi, sadece anne sütüyle değil çocuğu rahminde taşırken de zaten bebeğe antikor veriyor. Bir süre sonra o da azalıyor. Anne sütü aldığı sürece oradan da antikor alıyor. Anne sütünden aldığı antikor, anne karnındayken geçirilen enfeksiyonun oluşturduğu antikor kadar yüksek düzeyde olmuyor. Özellikle 3-4 günlükteki anne sütü, son derece kıymetlidir. Genel anlamda koruyuculuk içeren birçok bağışıklık maddesi barındırıyor.”

  • Dünyada ilk kez Adıyaman’da atlar üzerinde denendi!

    Dünyada ilk kez Adıyaman’da atlar üzerinde denendi!

    Adıyaman’da başlatılan ‘Covidsra’ isimli anti serum çalışması ile atlar, kendilerine enjekte edilen cansız Covid-19 virüsünü 45 günlük süreçte antikora dönüştürüyor. Uzmanlar, dünyada ilk kez denenen çalışmanın ikinci aşamasında atlardan elde edilen antikorları hayvanlar üzerinde test etmeye hazırlanıyor.

    TÜBİTAK’ın desteklediği proje kapsamında Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut başkanlığındaki ekip serum ihracatı yapan Vetal A.Ş. laboratuvarlarında ‘Covidsera’ ismini verdikleri Covid-19 serumu çalışması başlattı. 1 Nisan’da başlatılan çalışmalar kapsamında, pozitif vakalardan alınarak çoğaltılan Covid-19 virüsleri cansız hale getirildikten sonra herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan atlara enjekte edildi. Akademisyenler tarafından yakından takip edilen süreçte, cansız virüslerin enjekte edilmesinden 45 gün sonra atlar antikor üretmeye başladı.

    ’45 GÜNDE İLK AŞAMA TAMAMLANDI’

    Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut, geçmiş dönemlerde yılan ve akrep serumlarında, atlara toksin verilerek plazma alındığını hatırlatarak, bu çerçevede Covid-19 serumu üretmek adına çalışma başlattıklarını söyledi. Hazırladıkları projenin kabul edilmesinin ardından çalışmalara başladıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Turgut, “Şu anda yaptığımız çalışma dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Daha önceleri atlar üzerinde çalışmalar yapılarak antikorlar alınabiliyordu. Bunun en bariz örneği de yılan ve akrep serumlarıdır. Biz buradan yola çıkarak cansız virüsleri atlara verirsek antikor üretebilir miyiz düşüncesiyle yola çıktık. Buradan yola çıkarak hastalarımızdan aldığımız virüsleri önce çoğalttık sonra cansız hale getirdik ve atlara verdik. Yaptığımız takip sonunda 45’inci günde atlardan antikor almaya başladık” dedi.

    ‘ANTİ SERUM, HASTAYI SAĞLIĞINA KAVUŞTURUR’

    Plazmaferez cihazıyla alınan antikorların yine atlarda test edildiğini anlatan Rektör Turgut,

    “Atlardan 45’inci günden itibaren almaya başladığımız antikorları şu anda hayvanlarda test etmeye başlıyoruz. Bu ikinci aşamada da antikorlarla oluşturduğumuz serumun başarısını hedefliyoruz. Dünyada benzer şekilde uygulama ve çalışmalar yapıldı ve elde edilen serumlar birçok hastalıkta kullanıldı. Bizim bu çalışmamızda elde edeceğimiz serum ise Covid-19’a karşı kullanılacak. Testlerimiz bir iki ay daha sürecek. Ama şu anda bu aşamaya gelmek bile büyük başarı ve dünyada öncü olduğumuzu gösteren bir çalışmadır. Ayrıca aşı ile serum arasındaki farkı da insanlarımızın bilmesi lazım. Aşı sağlıklı insanlara yapılarak hastalıktan korunması sağlanır. Bizim ürettiğimiz bu serum başarılı olursa hasta insana uygulayarak sağlıklarına kavuşmalarına olanak tanıyacağız” dedi.

    Rektör Turgut öte yandan çalışmaların başarıyla sonuçlanması halinde seri üretim yapmalarının da mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

  • Bursa’da sanayi tesislerinde antikor testlerine devam ediliyor

    Bursa’da sanayi tesislerinde antikor testlerine devam ediliyor

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, kentte üretimin sağlıklı ve kesintisiz sürmesi amacıyla başlatılan Kovid-19 antikor testleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi üretim tesislerinde yapılmaya devam ediyor.

    BTSO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kovid-19 antikor testleri son olarak Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi’nde uygulandı.

    Belirti göstermeyen hastaların tespiti ve hastalığın yayılmasının önlenmesi açısından büyük önem taşıyan antikor testleri kapsamında, OSB ve sanayi kuruluşlarında çalışan işçilerden fabrikalarda kan örnekleri alınıyor. Testlerin sonuçları birkaç gün içinde e-nabız sisteminden görüntülenebiliyor.

    Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, 1 Haziran itibarıyla başlayan normalleşme sürecinde önceliklerinin işletmelerin üretim gücünü ayakta tutmak olduğunu belirtti.

    Üretim gücünü korumayı başaran şehirler ve ülkelerin salgın sonrası avantajlı konuma geçeceğini vurgulayan Burkay, şunları kaydetti:

    “Bursa, 17 organize sanayi bölgesi ile Türkiye’de üretim ve istihdamın merkezi konumunda yer alıyor. Salgın dolayısıyla üretimine ara veren veya yavaşlatan üretim tesislerimiz yeniden üretime başladı. BTSO olarak bizler de bu dönemde kentimizde üretimin kesintisiz devamı ve çalışan sağlığının korunmasına yönelik Kovid-19 tedbirlerini hızla hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda organize sanayi bölgelerimiz ve sanayi üretim tesislerimizdeki çalışanlara yönelik başlattığımız antikor testleri devam ediyor.”
    Son bir aylık dönemde 10 binden fazla çalışana antikor testi yapıldığını belirten Burkay, “Demirtaş OSB ile başladığımız testler, son olarak Hasanağa OSB’de gerçekleştirildi. Firmalarımızdan gelen talepler doğrultusunda testler uygulanmaya devam edecek. Ülkemizin salgınla mücadelesine önemli bir katkı sağlayan bu projemize destekleri dolayısıyla Sağlık Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    “Normalleşme ile üretime güçlü bir dönüş yaptık”

    Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Korun da normalleşme süreciyle sanayide toparlanmanın başladığını bildirdi.

    Sanayideki elektrik, doğal gaz ve su tüketiminin düzenli takibini yaptıklarını kaydeden Korun, son verilerin üretimde artışa işaret ettiğini vurguladı.

    Normalleşmeyle üretime güçlü bir dönüş yaptıklarını belirten Korun, “Bölgemizde üretim yapan sanayicilerimiz özellikle son 1-2 haftada işlerinin önemli ölçüde arttığını söylüyor. Vardiyaları artırmak zorunda kalan iş yerlerimiz var. Sanayimiz açısından bu son derece sevindirici bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bu süreçte üretimin aksamadan devam etmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Korun, şu ifadeleri kullandı:

    “Çalışanlarımızın sağlığı açısından antikor testlerini çok önemsiyoruz. Çünkü hiçbir belirti göstermeden taşıyıcı olan insanlar var. Bu insanların hastalığı bulaştırma ihtimali söz konusu. Bunun öğrenebilmesi adına yapılan antikor testleri çok önemli. Bursa’da bu işin öncülüğünü yapan BTSO’ya ve bakanlıklarımıza teşekkür ediyoruz. Bölgemizde yapılan testlerin sonuçlarına göre alacağımız tedbirlerle üretimin kesintisiz devam etmesini sağlayacağız.”