Etiket: arama kurtarma

  • 27 kişiyi kurtarmışlardı, o anları anlattı

    27 kişiyi kurtarmışlardı, o anları anlattı

    Depremin hemen ardından Hatay’a giden AKUT Kocaeli ekibi, 34 kişiyle alanda bulundu. Türkiye genelinde AKUT 30 ekiple 227 kişiyi enkazdan sağ çıkarırken, Kocaeli ekibi ise 27 kişiyi yıkıntıların arasından kurtardı. Enkaz altında 1 kediye de canlı ulaşan ekipler, 17 cenazeyi de çıkardı. Bölgedeki arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Kocaeli’ye dönen ekip, yaşadıkları tecrübeleri ve gördükleri manzaraları anlattı.

    “Bu deprem, tüm ekiplerimizin aynı anda operasyona çıktığı belki de AKUT tarihindeki ilk operasyondu”

    Türkiye’nin çok büyük bir afet yaşadığını söyleyen AKUT Kocaeli Ekip Lideri Abdurrahman Eke, “Belki de yeryüzünde, karada yaşanmış en büyük doğal afeti yaşadık. Benim için ayrı bir önem taşıyordu çünkü benim ailemde Hatay’da. Çocukluğumun, gençliğimin, üniversite yıllarımın bile geçtiği şehir Hatay. Deprem günü saat 04.20 sıralarında telefonum çaldı. Acil durum yönetimi sorumlumuz aradı, ‘Kahramanmaraş 7.8 deprem, hemen çıkın’ şeklindeydi deprem mesajı. Aklıma hemen ailem geldi çünkü Hatay’da deprem kuşağında ve zaten bu depremde en çok etkilenen illerden biriydi. Telefon geldikten hemen sonra derneğe geçtim, saat 04.30 civarı buradaydım. Ortalama 05.30 – 06.00 arası bütün malzemeleri araçlara yükledik. Yaklaşık iki araçlık malzememizle beraber 30 kadar gönüllümüz Yeşilköy’den intikal etmek için alana geçti. Türkiye genelinde AKUT’un 30 tane arama kurtarma ekibi var. Bu deprem, tüm ekiplerimizin aynı anda operasyona çıktığı belki de AKUT tarihindeki ilk operasyondu. Gittiğimiz zaman manzaranın bu kadar fena olacağını tahmin etmemiştik. Toplam 30 ekibimiz 227 vatandaşımızı bulundukları zor şartlardan sağlıklı şartlara canlı olarak çıkarttı. 10 tane hayvan dostumuzu canlı olarak çıkardık. 200 tane de vatandaşımızın cenazesini enkaz altından çıkardık” diye konuştu.

    “Buraya geldikten sonra bunun ne kadar ciddi bir travma olduğunu daha iyi anladım”

    Karşılaştıkları her enkaz manzarasının yürek yakıcı olduğunu ancak duygularına hakim olarak çalışmak zorunda olduklarını belirten Eke, “Ben ve arkadaşlarım, diğer ekiplerdeki bütün arkadaşlarım enkazda yapması gerekeni yaptı ve duygularına hakim olarak oradan pek çok vatandaşımızı canlı olarak çıkarmayı başardı. Beni en çok etkileyen olay; bir canlı vatandaşımızı çıkardıktan sonra orada 4 kişilik bir ailenin birbirine sarılmış halde cansız olarak çıkarılması beni çok etkiledi. Tabii ki orada bunu belli etmemeye çalıştım ama buraya geldikten sonra bunun ne kadar ciddi bir travma olduğunu daha iyi anladım. Biz hem afet öncesinde hem afet sonrasında psikososyal eğitimleri alıyoruz. Sağ olsun gönüllülerimiz, içimizde bulunan psikiyatrist ve psikolog arkadaşlar da operasyona giden bütün ekip üyelerine seans düzenlediler” dedi.

    “Olabilecek İstanbul depremine karşı nasıl müdahale etmemiz gerektiği konusunda bir çalışmamız var”

    Abdurrahman Eke, muhtemel İstanbul depremine hazırlandıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Bizim muhtemel bir Marmara depremine karşı eylem planımız vardı. Zaten AFAD’ımızın, yani devletimizin resmi arama kurtarma biriminin yapmış olduğu rutin eğitimler ve tatbikatlar var. AKUT olarak biz hem Birleşmiş Milletler’in uluslararası arama kurtarma birliğine (INSARAG) hem de AFAD’a akredite olmuş bir ekibiz. Dolayısıyla risk azaltma planlarıyla 81 ilde bu eğitimler, bu çalışmalar sürekli AFAD tarafından ortaklaşa olarak paydaşlarla yapılıyor. Bizim de AKUT olarak olabilecek bir İstanbul depremine karşı nasıl müdahale etmemiz gerektiği konusunda bir çalışmamız var. Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Çanakkale gibi yakın ekipler, olabilecek İstanbul depremine karşı ilk müdahale edecek ekipler çerçevesinde İstanbul’a müdahale edebilecek bir çalışmamız, eylem planımız, malzememiz, eğitimlerimiz ve hazırlığımızın hepsi tamamlanmış durumda. Fakat Kahramanmaraş depremi bize şunu gösterdi; gerçekten çok büyük bir coğrafi alanda meydana gelirse arama kurtarma ekiplerini, malzemelerini gerek AKUT olarak gerekse diğer STK’lar olarak çok ciddi sayıda artırmamız gerekiyor. Gönüllülüğe çok önem vermemiz gerekiyor”


    “Gerçekten o an canlı ihbarların çok geldiği bir andı”

    Deprem bölgesindeki çalışmaları sırasında sosyal medyadan çok sayıda ihbar aldıklarını da vurgulayan Eke, “Hem sosyal medya üzerinden ana kamptaki arkadaşlarımıza hem de sahada çalışan arama kurtarma ekipleri olarak bizlere çok ciddi ihbarlar geldi. Sosyal medya konusunda gerçekten halkımızın çok dikkat etmesi gerekiyor. Orada çok ciddi bir örnek yaşadık. Antakya’dan bir doğum ihbarı geldi, enkazın altında bir kadın var ve doğum gerçekleşmek üzere diye. Karayoluyla gitmemiz mümkün değildi ama hızlı müdahale etmemiz gerekiyordu. Hemen orada jandarma ve AFAD ile irtibata geçtik. Biz ihbarı doğruladık, jandarma ihbarı doğruldu. Çünkü bir askeri helikopterin gelip kalkması ciddi bir teyitten geçiyor. Dolayısıyla 3 arama kurtarmacı ve 3 doktor arkadaşımızla beraber bölgeye gittik. Bölgeye gittiğimizde belli bir noktada helikopter bizi indirdi. Belli bir noktadan sonra araçla gitmek mümkün değildi. Sağ olsun vatandaşların da yardımıyla malzemeleri oraya götürdük ama enkaz altında olan kadının eşi maalesef bize, ‘Eşim hayatını kaybetti, ben sadece cenazesini çıkarmak için böyle bir ihbarda bulundum’ diye söylemişti. Gerçekten o an canlı ihbarların çok geldiği bir andı. Çünkü biliyorsunuz ilk 72 saat, altın saatler bizim için çok önemli. Dolayısıyla hem zaman olarak hem de insan ve iş gücü olarak orada 7-8 saat kaybettik. Belki bunu başka bir enkazda canlı çıkarmaya yönelik harcayabilirdik. O yüzden sosyal medyadan yapılan ihbarlara vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Doğruluğundan emin olmadıkları hiçbir ihbarı yapmazlarsa hem bizim hem de diğer arama kurtarma ekiplerinin işlerini kolaylaştırırlar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Trafolar, kahramanlar için konuştu

    Trafolar, kahramanlar için konuştu

    Türkiye’yi derinden etkileyen Kahramanmaraş depreminin ilk gününden bugüne afet bölgesine entegre olan UEDAŞ, teknik desteğin yanı sıra sosyal sorumlulukla da desteğini sürdürüyor.

    Kendi bünyesinde kurduğu arama kurtarma takımıyla da Hatay’daki enkaz çalışmalarına katılan UEDAŞ, tüm ülkenin seferber olduğu afet mücadelesinde ‘Trafolar Konuşuyor’ projesi ile bölgede çalışanlara minnetini duyurdu.


    2013 yılında hayata geçen Trafolar Konuşuyor projesi bugüne kadar kadına şiddetten kan bağışına, madde bağımlılığından emniyet kemerine kadar birçok toplumsal konuyu ele alarak farkındalık çağrısında bulundu.


    Yapılan çalışmayı gören vatandaşlar ise, “Çok büyük bir afet yaşadık. Oraya gidenlerden Allah razı olsun. Buraya da böyle resmetmeleri çok güzel olmuş” dedi.

  • Enkazdan ”çığlık sesi geldi”

    Enkazdan ”çığlık sesi geldi”

    Kahramanmaraş 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerden etkilenen Gaziantep’in İslahiye ilçesinde vatandaşlar bölgede bulunan polislere depremde yıkılan bir binanın enkazından çığlık geldiğini söyledi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, ihbar üzerine Demokrasi Meydanı yakınlarında bulunan binanın enkazına gitti.

    Enkazda arama yapan ekipler, bir süre ise dinleme yaparak sesi ve geldiği yönü tespit etmeye çalıştı. Depremin ardından geçen 24 gün sonra gelen ihbar üzerine heyecanlanan ekipler, yaptıkları araştırmada gerçeği kısa sürede tespit etti.

    Sesin yırtıcı bir kuşa ait olduğunu, kuşun ise enkazın yanında bulunan hasarlı ve boşaltılan bir binada yuva yaptığını tespit etti.
    Çığlığa benzeyen sesin kuşa ait olduğu belirlenmesi üzerine ise ekipler, diğer enkaz çevreleri ile ara caddelerde devriye attı.

  • Malatya’da arama kurtarma çalışması devam ediyor

    Malatya’da arama kurtarma çalışması devam ediyor

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, saat 12.04’te Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ ve çevredeki diğer illerde de hissedildi.

    Saha tarama çalışmaları sonucunda arama kurtarma çalışmaları devam eden iki bina olduğunu duyuran AFAD, Malatya’da meydana gelen depremde 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 110 kişinin yaralandığını açıkladı. Depremde 29 bina yıkılırken, 32 vatandaşın da yaralı olarak kurtarıldığı bildirildi.

    Malatya merkezde Battalgazi ilçesi Zafer Mahallesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi’nde bulunan 7 katlı Çeçen apartmanı ile aynı mahallede bulunan Buhara Apartmanı’nda arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

    Öte yandan, Malatya Valisi Hulusu Şahin de bölgeye gelerek enkazdaki arama kurtarma çalışmalarını yerinde takip etti.

  • Malatya’da arama kurtarma çalışmaları sürüyor

    Malatya’da arama kurtarma çalışmaları sürüyor

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, saat 12.04’te Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde 5.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

    Yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elazığ ve çevredeki diğer illerde de hissedildi. Sahadaki tarama çalışmaları sonucunda, yıkılan binalar olduğunu duyuran AFAD, şehrin farklı noktasında arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.

    Malatya’da enkaz altında kalan vatandaşların kurtarılması için arama kurtarma ekipleri çalışmalarına devam ederken, Battalgazi ilçesi Zafer Mahallesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi’nde bulunan 7 katlı Gürbüzbey apartmanındaki 3 kişiyi arama kurtarma çalışması sürüyor.


    Öte yandan, Yeşilyurt İlçesi Şeyh Bayram Mahallesi’ndeki ağır hasarlı binadan eşya çıkartırken depreme yakalanarak enkazda kalan baba ve kızı, ekipler tarafından bulundukları yerden çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.

  • PAKUT ismi tescillendi

    PAKUT ismi tescillendi

    Pamukkale Belediyesinin gönüllü personelinden oluşan PAKUT (Pamukkale Belediyesi Arama Kurtarma Timi) 2020 yılında 17 Ağustos depreminin 21. yıl dönümünde kuruldu. 2 yılda yüzlerce saat eğitim alan 25 kişilik ekip, afetlere karşı eğitimlerin yanı sıra, ileri seviyelerde görev yapabilmesi için gerek teorik gerekse saha eğitimlerini gerçekleştirdi. Pamukkale Belediyesi Arama Kurtarma Timi, son olarak AFAD’ın verdiği tüm tatbikat ve yapılan sınavlardan başarıyla geçerek, Hafif Ekip Kentsel Arama Kurtarma Akreditasyonunun sahibi olmayı başarmıştı.

    Hayat kurtardılar

    PAKUT, asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş merkezli, ülkemizin 11 ilini etkileyen depremin ilk gününden itibaren Hatay’da arama kurtarma çalışmaları gerçekleştirdi. Birçok hayatı enkaz altından çıkaran PAKUT’un ismi de tescillendi. Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuru olumlu cevaplandı ve Pamukkale Belediyesi Arama Kurtarma Timi PAKUT adı tescillenmiş oldu. Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, “Gönüllülerimizden oluşan PAKUT ekibimiz, uzun bir eğitim döneminin ardından asrın felaketi olarak tüm ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş depreminde depremzedelerin yardımına koştu. Hatay’da ki arama kurtarma çalışmalarında canla başla görevlerini yerine getiren PAKUT’un isim tescili için deprem öncesinde yaptığımız başvuru sonuçlandı. Artık, Pamukkale Arama Kurtarma Timi ekibimiz PAKUT ismi Türk Patent tarafından marka tescil belgesini aldı. Hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.

  • Aydın’da arama kurtarma ekibi çiçeklerle karşılandı

    Aydın’da arama kurtarma ekibi çiçeklerle karşılandı

    Ülke genelini yasa boğan büyük depremin ilk gününden bu yana bölgede çalışmalara destek veren Aydın Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, Aydın’a döndü. Çalışmalarını tamamlayarak evine dönen ekipler, çiçeklerle karşılandı. Enkaz altında birçok kişiyi sağ çıkaran Aydın’ın kahramanları, uzun zaman sonra mesai arkadaşlarıyla yeniden buluşarak hasret giderdi. Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ve mesai arkadaşları tarafından alkışlarla karşılanan ekiplere çiçek takdim edildi.

    Aydın’ın kahramanlarına teşekkür edilerek Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan paylaşımda “Depremin ilk gününden itibaren canla başla çalışan arama kurtarma ekiplerimiz Aydın’a döndü. Vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu her an ve tüm afetlerde yanlarında olmaya devam edeceğiz. Ülkemize geçmiş olsun” ifadeleri yer aldı.

  • Hayat kurtaran köpeklerin eğitim aşaması

    Hayat kurtaran köpeklerin eğitim aşaması

    Arama-kurtarma köpeklerinin önemi, ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde gözler önüne serildi. Özel yetiştirilen köpekler enkaz altında kalan binlerce vatandaşın hayatını kurtardı. Hayat kurtaran köpekler ise bu aşamaya gelene kadar birçok zorlu eğitim ve sınavdan geçiyor. Koku alma, fiziksel yeterlilik gibi eğitimleri alan köpekler AFAD tarafından düzenlenen sınavları geçtikten sonra arama-kurtarma köpeği olabiliyor.

    “Bir köpeğin 2 yıl içerisinde tam net hazır olabileceğini söyleyebiliriz”

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Arama Kurtarma Birimi’nin köpek eğitmeni Yıldıray Ortahisar, eğitimler hakkında bilgi verdi. Yıldıray Ortahisar, “Arama-kurtarma köpekleri belirli aşamalardan geçerek korku, koku alma gibi eğitimleri göz önünde bulundurarak seçiliyorlar. Akabinde koku alma duyuları üzerinde yoğunlaşarak üst düzey bir eğitime tabi tutuluyorlar. Aynı zamanda bizlerde bu süreçte zorlu bir eğitimden geçiyoruz. Samsun AFAD İl Müdürlüğünde köpeğimle beraber 6 ay kadar bir eğitim aldım. Farklı çeviklik parkurlarında köpeğin fiziksel performansını geliştirmeye yönelik eğitimler düzenleniyor.

    Bunun dışında koku alma duyularını geliştirmek için kapalı alanlarda öncelikle kokuyu daha iyi alabilmesi ve buna bağışlık kazanabilmesi için eğitimde geçiyorlar. Eğitim süreci 6 ay sürüyor. Tabii, bu eğitimler temel eğitimler bu eğitimleri tamamlamak eğitim sürecinin bittiği anlamına gelmiyor. Her gün düzenli olarak köpeklerimizin kabiyetlerini geliştirmek adına eğitimlerimizi tekrar etmemiz gerekiyor. Bunu uzun süreli düşünürsek 2 yıl içerisinden tam net hazır olabileceğini söyleyebiliriz. Köpekten köpeğe de fark ettiğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bazı cinsler daha erken tepki verebildiğinden bu süreyi kısaltabilme imkânı var. Arama-kurtarma köpeğinin özellikle oyuncu yönünün olması gerekiyor” dedi.

    “Doğdukları andan bir bakıma seçime tabi tutuluyorlar”

    Özellikle enkaz altında kalanları bulmada arama kurtarma köpeklerinin etkin rol oynadığı ifade eden Ortahisar, “Enkazda ise belirli tekniklerle insanları saklayarak onları kokusuna duyarlılık kazanarak bu köpeklerin insanları canlı bulmalarını sağlıyoruz. Doğdukları andan bir bakıma seçime tabi tutuluyorlar” diye konuştu.

    “Arama kurtarma köpekleri her yıl AFAD’ın düzenlemiş olduğu sınava giriyor”

    Sınav hakkında bilgi veren Ortahisar, “Arama-kurtarma köpekleri her yıl AFAD’ın düzenlemiş olduğu sınava giriyor. Göreve hazırlık için ön sınav dediğimiz bir sınav var. Görev yeterlilik sınavını geçen köpekler, görev için hazırlık aşamasına giriyorlar. Bu sınav temel itaat ve ileri seviye itaati içermektedir. Bu ise köpeğin yönlendirilmesi, parkurdaki performansı ve sizi ne kadar dinlediğidir. Görev yeterlilik sınavında ise enkaz arama, kurtarma sınavındaki performansı değerlendiriliyor” şeklinde konuştu.
    Köpek eğitmeni Yıldıray Ortahisar, eğitimlerini verdiği ‘Dost’ isimli arama kurtarma köpeğinin golden cinsi olduğunu ve bundan önceki ırklarında görüldüğü üzere av köpeği olarak kullanıldığını ve koku alma duyularının çok iyi olduğunu belirtti.

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arama Kurtarma Birimi

    OMÜ Arama Kurtarma Birimi Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın öncülüğünde meydana gelebilecek her türlü afetin, arama-kurtarma çalışmalarında yer almak üzere öğrenci, personel ve gönüllülerin katılımıyla kuruldu. Eş zamanlı bir şekilde ise arama-kurtarma çalışmalarında görev alabilecek köpeklerin yetiştirilmesi için uygulama ve araştırma merkezine ait tesislerde köpek eğitim parkurları ve barınma alanları inşa edildi.

    Ayrıca bu tesislerde köpeklerin eğitiminin yanı sıra köpek eğitmenlerinin de eğitilmesi planlanıyor. OMÜ Arama Kurtarma Birimi Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde meydana gelen depremde 20 kişilik bir ekiple görev aldı.

  • Madenciler Hatay’daki mücadeleyi anlattı

    Madenciler Hatay’daki mücadeleyi anlattı

    67 madenci gönüllü olarak depremin 2. günü gittikleri Hatay’ın Antakya ilçesinde 115 kişiyi enkazdan çıkarırken, 11 kişiyi sağ olarak kurtardı. Depremin 6. günü 5 aylık hamile bir kadını ve depremin 153. saatinde Rabia öğretmeni kurdukları tünel ile kurtaran madenciler, yaşadıklarını hüzün ve sevinçleri unutamazken madenci olmanın ve enkazdan 11 insanı çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Bir hafta boyunca enkaz altında kalan vatandaşları kurtarmak için yaşadıklarını aktaran madenciler, yerin altında yıllarca cevher ararken şimdi bir insanı enkazdan canlı çıkarmak için verdikleri mücadelede yorulmadan çalıştıklarını ifade etti.

    “Bir can bir candır, iyi ki madenciyiz”

    Madenci Hamza Karaca, Rabia öğretmene ilk ulaştıklarında zorlu bir süreç başladığını kaydederek, “Bize bir asker enkazdan ses aldığını söyledi. Yaklaşık 2 saat süren çalışma ile dar bir alan açtık ve ulaştık. Rabia öğretmen bir başörtüsü ve çorap istedi verdik. Çok dar bir alandı. Enkaz çok birbirine girmişti yanında annesi vefat etmişti. Bir yudum su içirdik ve kendisini yormamasını söyledik. Kalorifer peteğini keserek çıkardık. Dünyaya bedel bir can. Çok soğukkanlıydı. Sırt üstü çekerek çıkardık. Maalesef annesi vefat etmişti onu da çıkardık. Daha sonra bir başka enkazda 4-5 aylık hamile bir bayan vardı, onun bulunduğu zemin çok kötüydü. Onu da dar bir alan çıkararak madencilik teknikleri ile kendisini çıkardık. İyi ki madenci olmuşuz. Şimdi umarım tüm kurtardığımız canlar iyidir. Kozan’dan gelip kendilerini kurtardığımızı ifade etmiştik. İyi haberlerini almak bizi daha da mutlu eder. Beni Rabia öğretmeni kurtarırken en çok etkileyen elinde bir kağıt vardı ve karanlıktı onu okuyabiliyordu. Bu beni çok etkilemişti” dedi.

    “Aklımız hala orada”

    Madencilerden Mustafa Kara ise 30 yıllık madenci olduğunu, ilk kez böyle bir afet ile karşılaştıklarını ama can kurtardıkça orada büyük bir mutluluk duyduğunu kaydetti. Kara, “Şimdi geldik ama hala aklımız orada. Her anımızda oradaki yaşadıklarımız gözümüzün önünden gitmiyor” diyerek duygularını paylaştı.

    “Anlatırken boğazımız düğümleniyor her birinin ayrı hikayesi var”

    Maden mühendisi Habip Karaduman ise “Anlatması çok zor, ülkemiz adına büyük bir felaketti. 8 günde cansız bedenler çıkardık ama 11 can kurtardık. İtfaiyeciler, madenciler, gönüllüler hep birlikte büyük bir mücadele verdik. Hep bir umut vardı enkazlarda. Enkazdan vatandaşları çıkarırken açtığımız tünellerde artçı depremler vardı. Büyük bir fedakarlıktı ve onlarca kişiyi kurtardık. Çok büyük bir mutluluktu. Unutmadığım 5 aylık hamile bayan yanında vefat eden eşi ile 6 gün boyunca yan yana kalması çok zorluydu ama biz su verdik, maske vermek istedik, ben iyiyim demesi çok zorlu şartlarda ben iyiyim demesi beni çok etkiledi. Allah yardım etmiş. Bizi en çok zorlayan bina yapısını, depremde farklı yerlerde bulmak zorlu bir süreçti. Merdiven boşluğu dediğimiz alanlarda cansız bedenlere ulaşmak bizleri çok üzdü. Keşke yaşam üçgeni olabilseydi. Benim baba mesleğim, çok gururluyum. Oradaki madencilerle ve mücadele eden herkesle gurur duyduk. Keşke olmasaydı ve daha güzel yerlerde tanışsaydık. Uyumadık yemek yemedik ama yorulmadık. Tüm kurtardıklarımızı merak ediyoruz ama umarım iyilerdir” dedi.

    “Yer altıdan hep cevher çıkardık ama can çıkarmak farklı bir duygu”

    Rabia öğretmeni kurtarma çalışmasında yer alan İlyas Beydilli ise her enkazın bir burukluk ve kurtarma mücadelesinin başladığı alan olduğunu belirterek, “Ses dinleme yaptık, tüm arama kurtarma ekipleri ile birlikte büyük bir mücadele verildi. Ülkemiz adına çok üzgünüz. Beni en fazla etkileyen Rabia öğretmen. Küçük bir koridor oluşturduk. Bizi bir asker durdurdu ve yardım istedi. Bir ses duyunca mutlu oluyorsun ve kurtarma mücadelesi başlıyor. Rabia öğretmene yaklaşınca ilk eşarp ve çorap istedi. Biz de temin ettik. 10 metrelik bir koridordan çıkardık. Orada kendini düşünmeden ona maske uzattım, bana maskeyi sen tak dedi. Çıkartıldığında anlatılmaz bir mutluluk vardı. Umarım iyidir. Bir de enkaz altından kedimiz vardı ve onu çıkardık. Bir küçük kedi kadar yer vardı ve ufak bir sopa ile çıkardık. Bizim için tarifi zor duygu. Yer altıdan hep cevher çıkardık ama can çıkarmak farklı bir duygu” dedi.

    “Yerin atında biz olsak dışarda beklentin ne olurdu diye düşünüyor insan”

    67 kişilik gönüllü maden ekibinin de depremzede olduğunu ve insanlar için kendi ailelerini güvenli bölgelere bırakarak mücadeleye katıldıklarını aktaran Ömer Lütfü Doğan ise “Ekiplerimizin gönüllü mücadelesi çok büyüktü. 67 kişilik ekiple herkes elinden geleni yaptı. İnsan empati yapıyor ve yerin altında sen olsan dışardaki insanlardan beklentin ne olurdu diye düşünüyor” diye konuştu.

  • “Zena” isimli kedi kurtarıldı

    “Zena” isimli kedi kurtarıldı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi koordinasyonuyla kentte merkez Sur, Yenişehir ve Bağlar ilçelerinde ilk etapta ağır hasarlı 35 yapının yıkımı için başlatılan çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede merkez Yenişehir ilçesinde Galeria İş Merkezi ve üstündeki sitede arama kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından kontrollü şekilde başlayan yıkım, içeride bir kedinin olduğunun belirlenmesi üzerine durduruldu. Valilikten yapılan açıklamada, depremden etkilenen Galeria Sitesi’nde devam eden yıkım çalışmalarının içeride bir kedinin olduğunun tespit edilmesi üzerine durdurulduğu belirtildi.


    Helikopter kaldırıldı

    AFAD ve itfaiye ekiplerinin kedinin kurtarılması için kontrollü bir şekilde çalışma başlattığı kaydedilen açıklamada, “Kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından yıkım çalışmaları devam edecektir” denildi. İtfaiye ekipleri tarafından kaldırılan 54 metrelik yangın ve kurtarma çalışmalarında kullanılan sepetli şnorkel kedinin bulunduğu noktaya ulaşamayınca kedi kurtarma operasyonunda helikopter kaldırıldı. Helikopterden sarkan bir asker kedinin bulunduğu daireye yetişmeye çalışsa da kedi sesten ürkerek iç tarafa kaçınca kurtarılamadı.

    Ekipler kediyi kurtarmak için drone ile izleme yaptı, tarımda kullanılan drone ile kapan bırakıldı. Kapana girmeyen “Zena” isimli kedi için bu kez AFAD ekiplerince alana getirilen vinç aracılığıyla ekipler sepete binerek 4. kattaki kediyi yakaladı ve aşağı indirdi. İsminin “Zena” olduğu öğrenilen kedinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Kasım Aydın tarafından ilk tedavisi yapılarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Veysel Kızılay, gazetecilere yaptığı açıklamada, binada bulunan 4 kediden birini aldıklarını söyledi.
    3 kedi için çalışmalar devam ediyor


    Enkazda kalan 3 kedi için de gerekli çalışmanın devam ettiğini kaydeden Kızılay, “AFAD ekipleri 4. katta bulunan kedimizi aldı. Muayene ettikten sonra sahibine teslim edeceğiz. Sahibi dün yanımızdaydı, o da depremzede. Bir ayağı kırılmıştı. Kediyi sahibine teslim edeceğiz” dedi.