TBMM Genel Kurulu’nda özel hastanelerin kanunsuz faaliyetlerine ilişkin uygulamalarına yönelik araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili görüşme yapıldı. Görüşmelerin sonunda komisyon kurulması kabul edildi. Komisyon 3 ay görev yapacak ve gerektiğinde Ankara dışında görev yapabilecek.
Etiket: araştırma
-
Yeni bir fay ortaya çıktı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Sivas’ta meydana gelen depremin yeni bir fayı ortaya çıkarttığını belirterek bu alanda araştırma yapılması gerektiğini söyledi. Aktif tektonik, paleosismoloji ve sismotektonik alanlarında önemli çalışmalara imza atan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, Sivas’ta geçtiğimiz gün 10 dakika arayla meydana gelen iki depremin MTA’nın aktif fay haritasında yer almayan bir noktada meydana geldiğini belirterek, bu alanda araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Koçbulut, “Sivas’ta meydana gelen derem şehir merkezinin yaklaşık 20 kilometre güneydoğusunda, Karayün bölgesinde meydana geldi. Bu bölge Deliler fayının, Tecer segmentinin kuzeydoğu ucuna yakın bir bölge ama depremin çözümüne baktığımızda Deliler fayı ile bu deprem arasında bir ilişki kuramıyoruz. Çünkü Deliler fayı sol yana atımlı bir fay ama dün olan depremler tamamen purenormal faya yakın bir durumda. Yani normal fay karakteri gösteriyor. Böylelikle dünkü depremlerin Deliler fayıyla ilişkili olmadığını düşünüyoruz. Deliler fayına yakın bir alanda, normal karakterli çalışan ve diri fay haritasında olmayan, MTA’nın diri fay haritasında gözükmeyen bir bölge ve bu bölgenin çalışılıp fayın ortaya çıkartılması gerekmekte” dedi.
“Sivas’ta 5 büyüklüğün üstünde deprem beklenmiyor”
Koçbulut Sivas’ta bulunan faylarda 5 büyüklüğün üstünde bir deprem beklenmediğini ifade edip, Sivas’ın kuzeyinden geçen Kuzey Anadolu fay zonunda ise büyük bir deprem oluşabileceğini vurgulayarak, “Sivas ve çevresinde deprem üreten faylarımız var. Bunlar, Deliler fayı, Kızılırmak fay zonu, Divriği fayları, Gürün fayları var. Bu faylar en fazla 4.5-5 büyüklükte deprem üretebilir. Bunlar fayın uzunluğu ve üzerindeki hareket miktarına bağlı olarak hesaplanıyor.Konunun uzmanı olmayan kişilerin ‘Sivas’ta şu büyüklükte deprem olacak’ şeklinde açıklamaları var. Olacaksa neye göre ve hangi fay üzerinde olacak. Bu fayın hareket mekanizması nedir. Üzerinde ne kadar yıllık hareket var. Bunları da ortaya koymak lazım. Halkımız rahat olsun, Sivas’ta 5’in üstünde deprem üretebilecek fay yok.
Ancak Sivas’ın kuzeyine çıktığımızda özellikle; Koyulhisar, Suşehri ve Tokat’ın ilçeleri; Reşadiye, Niksar gibi, Erzincan yönünde Refahiye gibi Kuzey Anadolu fay zonu var. Bu fay zonu üzerinde tabii ki büyük depremler oluşabilir. En büyüğü de Erzincan’ın doğusunda Yedisu segmentinde büyük bir deprem beklendiğini zaten sürekli söylüyoruz. Bingöl bölgesinde de bunu söylüyoruz. Bu bölgelerde sismiş boşluk olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.
“Halkımız rahat olsun”
Koçbulut, alınacak tedbirlerle depremin felakete dönüşmesinin önlenebileceğini ifade ederek şunları kaydetti: “Ülkemiz büyük depremler yaşadı. Halkımızda panik havası var. Özellikle Sivas’ta depremden sonra oluşan bir panik havası var. 4.7 büyüklükteki deprem çok büyük bir deprem değil. Sivas’ta herhangi bir binanın sıvasında bile çatlak oluşturmamıştır.Bu depremlerde bir yıkım söz konusu olmaz ancak biz depremlere hazırlıklı olmalıyız. Deprem her zaman olacak çünkü bu bir doğa olayıdır. Biz teknik insanlar olarak ve yerel yöneticiler olarak yapacağımız imar planlarında, yapacağımız mühendislik yapılarında gerekli teknik çalışmaları yapıp, depreme göre mühendislik yapıları oluşturursak bu depremleri felakete dönüştürmeyiz. Bir afete dönüştürmeyiz.”
-
Depreme dirençli İzmir için sıra Karşıyaka’da
İzmir’de Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor. Yapı envanteri ve zemin çalışmalarıyla beraber kara ve denizde depremsellik araştırması yürüten Büyükşehir, bütünlüklü bir bakış açısıyla İzmir’i gelecekte etkisine alabilecek riskleri belirliyor. 30 Ekim 2020’de meydana gelen İzmir depreminin ardından pilot bölge olarak Bornova’da zemin araştırması çalışmalarını tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı mikrobölgeleme çalışmalarına Karşıyaka ile devam edecek.
2 bin hektarlık alan taranacak
İlçe sınırları içerisinde yaklaşık 2 bin hektarlık bir alan için ihale süreci başlatıldı. Bornova’da olduğu gibi Karşıyaka’da da sondajlar, binlerce arazi ve laboratuvar deneyi ile jeofizik veri toplama çalışması yapılacak. Proje kapsamında ilçenin paleosismolojisi, tsunami tehlikesi ve zemin indeks özelliklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Merkez 11 ilçede yürütülmesi planlanan mikrobölgeleme çalışmaları, kentin zemin yapısına ve risk durumuna göre aşamalı olarak yapılacak. Çalışmalar Karşıyaka’dan sonra Bayraklı, Konak ve Narlıdere ile devam edecek.Karşıyaka’da 22 bin 554 binanın envanteri çıkarılacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi mikrobölgeleme çalışması ile beraber Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile imzaladığı protokol ile Yapı Stoku Envanter Projesi ve bina kimlik belgesi çalışmalarını da yürütüyor. Yapı envanteri çalışmalarına, 30 Ekim İzmir depreminden en çok etkilenen Bayraklı’dan başlayan ekipler 33 bin 100 yapının envanterini çıkardı. Çalışmanın ikinci etabında Bornova’da 61 bin 673 yapının envanteri tamamlandı. Pilot bölge olarak belirlenen Bayraklı ve Bornova’daki çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte toplam 94 bin 773 yapı için envanter çıkartılmış oldu. Yıl sonuna kadar Karşıyaka’da bulunan 22 bin 554 yapının envanterinin çıkarılması hedefleniyor. Çalışmanın uzun vadede kent bütününde bulunan 906 bin 115 yapıda tamamlanması planlanıyor.Bornova’da neler yapıldı?
Bornova’da yaklaşık 7 bin hektarlık bir alanda mikrobölgeleme çalışması yapıldı. Bin 350 noktada açılan sondaj kuyularında 40 bin metre derinlikte sondaj yapıldı. Açılan kuyulardan alınan kaya ve toprak numuneleri üzerinde, laboratuvarda 28 bin deney yapıldı. Bornova Havzası’nı bir bütün olarak ele alan, bölgenin zayıf ve nitelikli zeminlerini belirleyecek çalışmalar sayesinde, yerleşime uygun alanlar belirlenecek. Doğrudan yapılaşmayı etkileyecek bilgilerin elde edileceği modelleme ile güvenle yaşanabilecek şehirler için sağlam zeminler netleştirilecek.Yapı envanteri dönüşüm stratejisine altlık oluşturacak
Yapı envanteri çalışması ile binaların envanteri çıkarılarak, deprem etkisindeki davranışlarına göre önceliklendirmesi yapılacak. Böylelikle bölgesel bazlı sonuçlara ulaşılacak. Elde edilen bu sonuçlarla İzmir’e özgü kentsel iyileştirme modelleri ve dönüşüm stratejileri geliştirilecek. Ayrıca yapı envanteri projesi kapsamında her bir yapıya ait bina kimlik belgesi oluşturuluyor. Bina kimlik belgesi, kentlilerin yaşadığı bina hakkında en kapsamlı bilgiye etkin, aracısız ve hızlı bir şekilde doğrudan erişimesini sağlıyor. İzmir’de talep gelmesi halinde ücretsiz olarak ruhsatlı ve projeli konut türü yapılarda ön inceleme çalışması da yapılıyor. Bugüne kadar 6 bin yapı için başvuru yapıldı, inceleme çalışmaları devam ediyor.Deprem Master Planı’na altlık oluşturacak
İzmir’de yürütülen yapı envanteri, depremsellik ve zemine ilişkin çalışmalar kent genelinde yaygınlaştırılacak. Deprem Master Planı’na altlık oluşturacak yapı-zemin etkileşiminden kaynaklı tüm tehlike ve riskler belirlenip gerekli önlemler alınacak. Yürütülen afet risk azaltma çalışmaları Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan her tür ve ölçekteki mekânsal planlama süreçleriyle, arazi kullanım ve yapılaşma kararlarına yön verecek. Tüm veriler belediye tarafından yapılacak kentsel yenileme projelerine, büyük ölçekli yatırımların hazırlanmasına ve uygulanmasına altlık teşkil edecek. -
Balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor
Özalp ilçesinde bulunan Yumruklu ve Saray ilçesindeki Beyarslan (Çeçen) göletlerinde balık ölümlerinin olduğu ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri tarafından bölgeye gidilerek yerinde incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemelerde göletlerin çevresinde ölmüş sazan balıklarının iskeletlerinin olduğu görüldü. Yumruklu ve Beyarslan (Çeçen) göletlerinde yerinde yapılan analizlerde (PH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk) herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ayrıca göletlerde su numunesi alınarak incelenmek üzere Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne gönderildi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada; yerinde ölçülen parametre (PH, Ç.O., sıcaklık, tuzluluk, E.İ.) değerleri sazangiller için uygun olduğu, kışın göletlerin yüzeyinin buzla kaplı olmasından dolayı havayla temasının kesildiği ve göletlere kış aylarında su girişi olmadığından dolayı göletlerin içerisinde su sirkülasyonu meydana gelmediği, bu nedenle sazan balıklarının çözünmüş oksijen yetersizliğinden ölmüş olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin enstitüde yapılacak diğer su analiz sonuçlarından sonra belli olacağı belirtildi.
Ayrıca ekipler, laboratuvar sonuçları belli oluncaya kadar göletteki balıkların tüketilmemesi ve hayvanlara gölet suyunun içirilmemesi uyarısında da bulundu.
-
Covid-19 ile ilgili dikkat çeken araştırma
Küresel Hastalık Yükü (GBD) çalışmasının 1950-2021 yıllarında 195 ülkedeki ölüm oranları ve beklenen yaşam süreleri analizinin yanı sıra anketler, nüfus sayımları ve diğer kaynaklardan elde edilen verilerden yararlanılan araştırmada, özellikle Covid-19 salgını dönemine odaklanıldı.
Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsünce (IHME) yürütülen araştırmada, dünya genelinde beklenen yaşam süresinin 2019 ile 2021 arasında 1,5 yılı aşkın azaldığı ve geçmişteki artışların keskin şekilde tersine döndüğü saptandı.
“Yetişkinler üzerinde derin etki bıraktı”
IHME’de görev yapan araştırmacılardan Dr. Austin E. Schumacher, Covid-19 salgınının dünya genelindeki yetişkinler üzerinde derin etki bıraktığını belirterek, “Salgın sırasında, ülkelerin ve bölgelerin yüzde 84’ünde beklenen yaşam süresi azaldı. Bu durum, yeni patojenlerin yıkıcı potansiyel etkilerini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
Beklenen yaşam süresi, bir kişinin ortalama ne kadar yaşadığını ortaya koyan istatistiki bir ölçüt.
Araştırmanın detayları, “The Lancet” adlı dergide yayımlandı.
-
Kapadokya’nın Bezirhaneleri araştırılıyor
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığı’nın izni ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin desteği ile yürütülen ‘Nevşehir ve Aksaray Bezirhaneleri Yüzey Araştırması Projesi’nin üçüncü dönemine başlandı.
NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Savaş Maraşlı başkanlığında Doç. Dr. Alper Altın, Dr. Öğretim Üyesi Enes Kavalçalan, Dr. Ahmet Arı ve öğrencilerden oluşan araştırma ekibi tarafından yürütülen proje ile birlikte Ürgüp ve Avanos ilçeleri ile bu ilçelere bağlı köy ve kasabalarda araştırma ve incelemeler gerçekleştirildi.
NEVÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Savaş Maraşlı NEVÜ’nün Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından ‘Doğal ve Kültürel Miras Turizmi’ alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Üniversitesi olarak ilan edilmesiyle birlikte Üniversite olarak ihtisaslaşma vizyonuna yönelik önemli projeler yürüttüklerini söyledi.
Maraşlı bu çerçevede ‘Nevşehir ve Aksaray Bezirhaneleri Yüzey Araştırması Projesi’ ile Kapadokya’nın somut kültürel mirasını araştırarak gün ışığına çıkarılacak yeni veriler ile bölgenin ve ülkenin kültür ve tarihine önemli kazanımlar sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Proje ve yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi de veren Doç. Dr. Savaş Maraşlı, Orta Anadolu Bölgesi’nin tarımında önemli yeri olan keten ve ızgının ham madde olarak kullanıldığı bezirhanelerin geleneksel yöntemle yağ elde edilen üretim atölyeleri olduğunu söyledi.
Maraşlı; “Yaptığımız araştırma ve incelemelerde aydınlanmada, beslenmede ve sağlıkta önemli yeri olan beziryağının çıkarıldığı bu yerel atölyelerin Kapadokya Bölgesi sınırları içerisinde çok sayıda örneğine rastladık. Kırsaldaki kültürel mirasın önemli bir parçasını oluşturan bu yapıların bölgenin mimarlık tarihine olduğu kadar sosyoekonomik ve kültürel yapısına ve hafızasına ışık tutacağı kanaatindeyiz” dedi.
-
Yıkım sahalarında enkaz ayrıştırması yasaklandı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde etkilenen 11 il den biri olan Malatya’da ağır hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma işlemleri sürüyor.
Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından ihale edilen firmalar tarafından gerçekleştirilen yıkım işlemlerinde yüklenici firmaların ihale şartnamelerine uymadığının tespit edildiği kentte yıkımlar için yeni kararlar alındı.
Vali Hulusi Şahin başkanlığında Afet Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantı sonrası alınan kararlara ilişkin yapılan yazılı açıklamada yıkım sahasında enkaz ayrıştırma işlemlerinin yapılamayacağı belirtilerek işlemlerden kamusal alanlar ile vatandaşların olumsuz etkilenmemesi için yüklenici firmaların gerekli tedbirleri alması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada ihale şartnamesinde belirtilen hususlara uymayan firmalara cezai işlem uygulanacağı vurgulandı.
-
Kayıp Denizaltından kötü haber geldi
Denizaltıda 5 kişi bulunuyordu
Kaybolan denizaltıda 58 yaşındaki İngiliz milyarder ve kaşif Hamish Harding, 77 yaşındaki Fransız kaşif Paul-Henry Nargeolet, OceanGate Expeditions’ın CEO’su ve kurucusu Stockton Rush, 48 yaşındaki Pakistan doğumlu İngiliz işadamı Shahzada Dawood ve 19 yaşındaki oğlu Suleman bulunuyordu.
Denizaltıda bulunan 5 kişinin tamamı hayatını kaybetti
ABD Sahil Güvenliği’nden yapılan açıklamada denizaltıda bulunan 5 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Titanik’in enkazı, Kanada’nın Newfoundland kıyılarının yaklaşık 600 kilometre açığında Atlantik Okyanusu’nun dibinde 3 bin 800 metre derinlikte yer alıyor. Zamanının en büyük yolcu gemisi olan Titanik, 1912’de İngiltere’nin Southampton limanından ABD’nin New York kentine yaptığı ilk yolculuk sırasında bir buzdağına çarparak batmıştı. Gemideki 2 bin 200 yolcu ve mürettebattan en az bin 500’ü hayatını kaybetmişti. Titanik’in enkazı 1985’te keşfedilmesinden bu yana kapsamlı şekilde araştırılıyor.
-
Bölge için en iyi buğday çeşidi araştırılıyor
Büyükşehir Belediyesi ile GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü iş birliğinde 3 Mayıs’ta imzaları atılan “Gaziantep şartlarında Makarnalık ve Ekmeklik Buğdayda Kaliteli ve Yüksek Verimli Çeşit Geliştirme Projesi” protokolü meyvelerini vermeye başladı. Daha yüksek verim ve kaliteyi hedefleyen proje çerçevesinde Oğuzeli Karaburun Kırsal Mahallesi’ndeki 4 dekarlık arazide ekimi yapılan 10’ar çeşit ekmeklik ve makarnalık buğdayların hasat sürecinden olumlu sonuçlar alındı. Çiftçinin ve sanayicinin proteini daha yoğun ve sarılık rengi daha yüksek çeşitlere ulaşımını sağlamak adına yerli ve milli bir altlığı da bulunan projede, test aşamasının tamamlanmasıyla bir ekmeklik, bir de makarnalık buğday çeşidi belirlenerek Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından ürün tescil aşamasına geçilecek. GBB Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanlığı Tarım Şube Müdürü Yusuf Yılmaz, Gaziantep şartlarında kaliteli ve yüksek verimli ekmeklik ve makarnalık buğday projesini GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile birlikte 2 yıldır yürüttüklerini belirterek, “Bugün, Gaziantep şartlarında Makarnalık ve Ekmeklik Buğdayda Kaliteli ve Yüksek Verimli Çeşit Geliştirme Projesi’nin sonuçlarına varıyoruz. En verimli ve en kaliteli ekmeklik ve makarnalık için tescil çalışmalarını yürütüyoruz. Şu an Oğuzeli’ndeyiz ve burada hasat yapılıyor. Burada bir yıllık bir emek var” dedi.
Hedef, sertifikalı tohum ihtiyacının tamamını karşılamak
Yılmaz, son yıllarda iklim değişikliği sebebiyle bölgede daha önce ekilen buğday çeşitlerinin hastalık ve verim bakımından giderek kötüye gitmesinden dolayı böyle bir çalışmayı devreye soktuklarını anlatarak, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak artık kendi buğdayımızı üretip, dağıtacağız” ifadesini kullandı.
Tescil sürecinden de bahseden Yılmaz, bu sürecin GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yürütüleceğini aktararak, “Belirlenen buğday çeşitlerinin isimleri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından konulacak. Çalışmaların neticesini aldıktan sonra anaç buğday olarak çoğaltımını biz gerçekleştireceğiz. Tohumunu ise araştırma enstitümüzden alacağız. Daha sonra da 3 aşamalı sertifikalarımızı çiftçilerimize dağıtacağız. Bu çalışmayla birlikte çiftçilerimizin sertifikalı tohum ihtiyacının tamamını karşılamayı planlıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Hedef, daha kaliteli ve verimli buğdaylarla çiftçiyi ve sanayiciyi buluşturmakŞanlıurfa GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde görevli Memduh Serdar Polat, enstitü çatısı altında buğday ve arpa ıslah programını yürüttüğünü ifade ederek, “İklim değişikliği dolayısıyla son yıllarda üretimde ciddi sıkıntılar meydana gelmeye başladı. Ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda kalitenin az olması önemli bir problem. Bu proje çerçevesinde Gaziantep Büyükşehir ile birlikte daha kaliteli, daha verimli çeşitler ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Uzun yıllardır süren çalışmamızın son kısmına bu gördüğünüz arazide denemeler yaparak, gelmiş bulunuyoruz, güzel sonuçlar aldık. Bugün de hasat günündeyiz. Çiftçilerimize daha kaliteli makarnalık ve ekmeklik buğdayı ulaştırma amacındayız” şeklinde konuştu.
Mevcut piyasada ekilen yaygın çeşitlerden farklı olarak daha yüksek protein, sarılık rengi daha yüksek olan çeşitleri Gaziantep adına tescil etmek istediklerinin altını çizen Polat, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik anlamında Türkiye’nin lokomotifi. Biz de ha keza devamlı bu belediye çatısı altından çıkan çalışmaları takip ediyoruz. Gaziantep Büyükşehir, her sene çiftçilerine tohum dağıtıyor. Bu çalışmalar çerçevesinde dışa müptela olmadan kendi adına tescil edilmiş, Gaziantep yöresinde denenmiş, sanayicinin, çiftçinin yüzünü güldürecek buğday çeşitleri şehre kazandırılacak. Bu çeşitler Gaziantep’in yerli ve milli çeşitleri arasında bulunacak” diye konuştu.
-
250 Büyük Firma Araştırması başvuruları başladı
BTSO, Bursa 250 Büyük Firma Araştırması-2022 yılı hazırlıklarına başladı. 25 yılı aşkın süredir yürütülen ve Bursa ekonomisinin gelişimine ışık tutan Bursa 250 Büyük Firma Araştırması, firmaların 2022 yılı performanslarını ortaya koyacak. Araştırmaya katılabilme alt sınırı net üretimden satışlarda 120 milyon TL olarak belirlenirken, firmalar www.ilk250.org.tr internet adresinde yer alan anket formunu kendilerine verilen kurum numarası ve şifre ile doldurarak başvuru yapabiliyor.
Son başvuru tarihi 9 HaziranFirmaların ankette doldurdukları verilerin kontrol edilebilmesi için 2022 yılına ait Kurumlar Vergisi beyannamesi ve tahakkuk fişi veya mali müşavir onaylı kapanış bilançosu ve detaylı gelir tablolarını [email protected] adresine PDF olarak göndermeleri gerekiyor. Araştırma çerçevesinde toplanan veriler yalnızca araştırma ve analiz maksatlı kullanılırken, firmaların açıklanmasını istemediği bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıyor. Bursa 250 Büyük Firma Araştırması’na katılmak isteyen firmalar için başvurular 9 Haziran 2023 Cuma günü mesai bitimine kadar devam edecek.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa 250 Büyük Firma Araştırması’nın Bursa ekonomisine yönelik yürütülen en köklü ve en çerçevesinde saha araştırması olduğunu söyledi. Hazırlıklarına başladıkları 2022 yılı araştırmasını en kısa sürede kamuoyu ile paylaşmayı hedeflediklerini belirten Başkan Burkay, Türkiye’nin sanayi ve ihracat merkezi Bursa’nın küresel ekonomideki gelişmeler ve ihracat pazarlarındaki dalgalanmalara rağmen 2022 yılında güçlü bir performans ortaya koyduğunu hatırlattı. Bursa ekonomisinin 2022’de yaklaşık yüzde 6 büyüme kaydettiğini söyleyen Burkay, “Bursa’mız, ihracat ve sanayi üretimindeki artışın yanı sıra turizm ve hizmetler sektöründeki dinamik performansı ile Türkiye ekonomisinin büyümesine öncülük eden kentlerin başında geldi. Bursa 250 Büyük Firma Araştırmamız da firmalarımızın 2022 yılındaki performanslarını detaylı verilerle ortaya koyacak. İhracattan istihdama, katma değerden dönem karına kadar çok önemli bilgiler sunacak araştırmamız, ekonomimizin geleceği hakkında da yol gösterici olacak.” dedi.
Katılım şartlarını sağlayan tüm firmaların başvurularını beklediklerini ifade eden Burkay, “İhracat” ve “Sektör Liderleri” kategorilerinde sıralamada yer alacak firmaların Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’nde ödüllendirileceğini sözlerine ekledi.