Etiket: araştırma

  • İngiltere’de uzmanlar uyardı: Bu kış gripten 60 bin kişi ölebilir

    İngiltere’de uzmanlar uyardı: Bu kış gripten 60 bin kişi ölebilir

    İngiltere’de bu kış gripten ölümlerin son 50 yılın en yüksek seviyesinde olabileceği açıklandı. Tıp Bilimleri Akademisi’nin araştırmasına göre geçen yılki karantina uygulamaları sonucu gribe karşı bağışıklığının zayıflaması nedeniyle 60 bin kişi hayatını kaybedebilir. ABD’de de halka grip aşısı olmaları çağrısı yapıldı.

    İngiltere’de Tıp Bilimleri Akademisi’nden dikkat çeken bir uyarı yapıldı. Ülkede bu kış, grip nedeniyle 60 bin kişinin hayatını kaybedebileceği açıklandı.

    Yapılan araştırmada geçen yıl corona virüsün yayılmasını yavaşlatmak için uygulanan kısıtlamaların diğer solunum yolu virüslerinin engellenmesine yardımcı olduğu belirtildi. Gribe karşı bağışıklığın zayıflamasının, bu yıl 15 bin ila 60 bin kişinin gripten ölmesine neden olabileceği ifade edildi.

    Gripten her yıl ortalama 11 bin kişinin öldüğüne dikkat çeken uzmanlar İngiltere’de bu yıl grip vakalarında büyük artış yaşanmasının beklendiğini açıkladı, geniş kapsamlı bir aşılamanın bu riski azaltmaya yardımcı olabileceği de vurgulandı.

    “DOĞAL BAĞIŞIKLIK YOK”

    İngiltere Kamu Sağlığı Direktör Yardımcısı Profesör Jonathan Van-Tam “Kısıtlamalar nedeniyle geçen yıl çok fazla kişi grip olmadı, bu yüzden toplumumuzda her zamanki kadar doğal bağışıklık yok” dedi.

    Van-Tam, halka en kısa sürede grip aşısı olmaları çağrısında bulundu

    Sağlık yetkilileri, bu yıl grip ölümlerinin, Hong Kong gribinin Birleşik Krallık’ı kasıp kavurduğu 1968’den bu yana en yüksek seviyede olabileceğinden endişe ediyor.

    Benzer bir çağrı da ABD’de yapıldı. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri bu kış hem corona virüs hem de grip salgınının bir arada yaşanacağına dikkat çekerek halka grip aşısı olmalarını tavsiye etti.

  • 6 ayda yüzde 50 düşüş

    6 ayda yüzde 50 düşüş

    ABD’de yapılan yeni bir araştırmada Pfizer-BioNTech aşısı ile ilgili yeni veriler yayımlandı. The Lancet’te yayımlanan ve yaklaşık 3,4 milyon kişinin incelendiği araştırmada, aşının enfeksiyona karşı koruma yeteneğinin ilk ayında yüzde 88 olduğu ancak beş ay sonra yüzde 47’ye düştüğü bildirildi. Çalışmada, aşının hastaneye yatış ve ölümü önlemedeki etkinliğinin koronavirüsün daha bulaşıcı olduğu belirtilen Delta varyantına karşı dahi en az altı ay boyunca yüzde 90’dan yüksek kaldığını açıklandı.

    Türkiye’de de kullanılan Pfizer-BioNTech koronavirüs aşısı ile ilgili yeni bir araştırma yayımlandı.

    Önemli tıp dergilerinden The Lancet’te yayımlanan çalışmada, aşının Covid-19 enfeksiyonuna karşı koruma yeteneğinin ilk ayında yüzde 88 olduğu, ardından beş ay sonra yüzde 47’ye düştüğü tespit edildi.

    ABD’nin Güney Kaliforniya bölgesindeki yaklaşık 3,4 milyon kişi üzerinde yapılan çalışmada, aşının ilk kullanıma sunulduğu Aralık 2020 ile Ağustos 2021 tarihleri arası incelenirken, aşının hastaneye yatış ve ölümü önlemedeki etkinliğinin, daha bulaşıcı olduğu tespit edilen Delta varyantına karşı bile en az altı ay boyunca yüzden 90’ın üzerinde olduğu aktarıldı.

    Çalışmada aşının Delta varyantına karşı etkinliğinin ilk ayın ardından yüzde 93 olduğu, dört ay sonra ise yüzde 53’e düştüğü bildirilirken, diğer koronavirüs varyantlarına karşı etkinlik ise yüzde 97’den yüzde 67’ye düştüğü vurgulandı.

    ‘DELTA, AŞIDAN TAMAMEN KAÇAN BİR VARYANT DEĞİL’

    Çalışma ile ilgili konuşan Kaiser Permanente Güney Kaliforniya Araştırma ve Değerlendirme Departmanından çalışma lideri Sara Tartof, “Bize göre bu, Delta’nın aşı korumasından tamamen kaçan bir varyant olmadığını gösteriyor” dedi.

    Tartof, “Öyle olsaydı, aşılamadan sonra muhtemelen yüksek koruma görmezdik, çünkü bu durumda aşılama işe yaramazdı. Düşük başlar ve düşük kalırdı” diye konuştu.

    PFİZER: AŞI VARYANTLARA KARŞI ETKİLİ

    ABD’li ilaç şirketi Pfizer’ın kıdemli başkan yardımcısı ve baş sağlık görevlisi Luis Jodar ise, “Varyantlara özel analizimiz, aşının Delta da dahil olmak üzere mevcut tüm endişe verici türlere karşı etkili olduğunu açıkça gösteriyor” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde de ABD Stanford Üniversitesi ve Emory Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, iki doz Pfizer-BioNTech aşısı olanların bağışıklığının 7 ay sonra oldukça azaldığı tespit edilmişti.

  • Tüketicinin favorisi ‘Gemlik zeytini’ oldu

    Tüketicinin favorisi ‘Gemlik zeytini’ oldu

    Araştırma Şirketi Areda Piar, bu ay ki Benim Markam araştırmasında sofraların vazgeçilmezi zeytini masaya yatırdı. ‘Hangi zeytin türünü daha çok tüketiyorsunuz?’ sorusuna katılımcıların cevabı ise yüzde 34.3 ile Gemlik zeytini, yüzde 31.2’ ile ise Sele zeytin oldu.

    Farklı tür ve yapısıyla tüketicilere çeşit imkanı sunan zeytinin, sofralara nasıl ulaştığı araştırıldı. 1-5 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilen ve bin 100 kişinin katıldığı Benim Markam araştırmasına göre, tüketicilerin yüzde 34.3’ü tercihini Gemlik zeytininden yana kullandı. Tüketici eğilimlerini düzenli olarak ele alan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI (Bilgisayar Destekli Web Anketi) yöntemiyle gerçekleşti.

    KIRMA, DOLGULU VE ÇİZME ZEYTİN….

    ‘Tat değişirse zeytinimi değiştiririm’ diyenlerin oranı yüzde 81.4 olurken, zeytin tüketiminde marka tercihimi ‘kalitenin düşmesi’ belirler diyen vatandaşların oranı ise yüzde 72.3 oldu. Katılımcıların yüzde 81.4’ü tat ve lezzet değişirse satın aldığı markayı değiştireceğini belirtirken, yüzde 72.3’ü ise marka tercihimi ‘kalitenin düşmesi’ etkiler dedi. Araştırmada yer alan, ‘Hangi zeytin türünü daha çok tüketiyorsunuz?’ sorusuna katılımcıların yüzde 34.3’ü Gemlik zeytini, yüzde 31.2’si ise sele zeytin cevabını verdi. İlgili soruya verilen diğer cevaplar şöyle;

    “Kırma zeytin yüzde 11, dolgulu zeytin yüzde 6.6, çizme zeytin yüzde 4.3,ayvalık zeytini yüzde3.6, hurma zeytin yüzde 2.6, eşek zeytini yüzde 2.2, çekişte zeytini yüzde 2.1, domat zeytin yüzde 2.”

    “TAT DEĞİŞİRSE TERCİH DEĞİŞİR”

    Zeytin tercihinde marka tercihini etkileyen faktörlerin de masaya yatırıldığı araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 81.4’ü tat ve lezzet söz konusuysa tercihini değiştireceğini söylüyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 46.1’i fiyat kalite istikrarına önem verdiğini belirtirken, tercihleri etkileyen diğer faktörler şöyle sıralandı:

    “Gıda güvenliği yüzde 35.7, tavsiye yüzde 23.6, ürünün fiyatı yüzde 23, erişim kolaylığı/ kolay bulunabilirliği yüzde 14.6, besin içeriği yüzde 14.5, üretim tarihi yüzde 8.8, ürün çeşitliliği yüzde 6.5, ürün ambalajı türü, rengi yüzde 5.1, reklam, tanıtım, promosyon yüzde 4.1, raf konumu yüzde 3.1”

    TÜKETİCİNİN ÖNCELİĞİ KALİTE

    Zeytin tercihinde üretici firmalar da büyük önem taşıyor. Araştırmada katılımcılara ayrıca, “Zeytin tüketiminde marka tercihinizi hangileri etkiler-etkileyebilir” şeklinde yöneltilen soruya, yüzde 72.3 oranında kalitenin düşmesi cevabı verildi. Aynı soruya vatandaşların yüzde 71.5’i hileli-ayıplı ürün üretmesi derken, yüzde 51.3 ile fiyat yükselmesi de seçenekler arasında yerini aldı. İlgili soruya, yüzde 16 ile ürüne erişimde zorluk, yüzde 6.9 başka markaların yeni ürünler çıkarması, yüzde 5.7 ile yeni ürün çıkaramamak cevapları verildi.

    “BEKLENTİMİZ KARŞILANIYOR”

    Katılımcılara yöneltilen, “Zeytin tercihinde bulunduğunuz marka beklentilerinizi karşılamakta yeterli midir?” sorusuna yüzde 49.5 ile yeterli cevabı verildi. Aynı soruya çok yeterli diyenlerin oranı yüzde 22.7 olurken yetersiz diyenler yüzde 8.5’te kaldı. Katılımcıların yüzde 19.3’ü ise az yeterli cevabı verdi. Araştırmada, ‘Zeytin tercihinizde hangisi sizin için en önemlidir?’ şeklinde yer alan soruya vatandaşların yüzde 55.3’ü güven yanıtı verdi. İlgili soruya beğeni diyenler yüzde 38.6 olurken, sadakat diyenler ise yüzde 8.1 oldu.

  • Covid-19’u ağır geçiren gençlerde görüldü

    Covid-19’u ağır geçiren gençlerde görüldü

    The Lancet adlı tıp dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, gençler de Covid-19 karşı en az 50 yaş üstündeki hastalar kadar risk altında bulunuyor. 70 bini aşkın kişinin incelendiği araştırma, 19 ile 49 yaş arasındaki hastanede tedavi edilen Covid-19 hastalarının yüzde 40’ının böbrekleri, akciğerleri veya diğer organları ile ilgili sorunlar yaşadığını ortaya koydu. Bilim insanları, ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bu durumun önlenmesi için aşı olma çağrısı yaptı.

    İngiltere’de yapılan yeni çalışma, 2020’de Covid’in ilk dalgasında 302 hastanede tedavi gören her yaştan 73 bin 197 yetişkini inceledi. Çalışmayı yöneten Profesör Calum Semple, ” Veriler, Covid’in grip kadar basit olmadığı gerçeğini güçlendiriyor ve genç yetişkinlerin bile önemli komplikasyonlar yaşadığını gösteriyor” dedi.

    İngiltere’deki yedi üniversite ve Sağlık ve Sosyal Bakım ve Halk Sağlığı Departmanı’ndaki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, Covid-19 için hastanede tedaviye ihtiyaç duyanlarda meydana gelen “komplikasyon” sayısına baktı.

    EN YAYGINI BÖBREK HASARI

    Genel olarak, tüm yetişkin hastaların yaklaşık yarısı hastanede kaldıkları süre boyunca en az bir komplikasyon yaşadı. En yaygın olanı ise, böbrek hasarıydı, onu akciğer ve kalp hastalıkları izledi.

    Bununla birlikte, en fazla komplikasyon sayısı 50 yaşın üzerindekilerde görüldü ve hastaların yüzde 51’i en az bir sorun bildirdi. Ancak daha genç yaş gruplarında da yaygın sorunlar görüldü.

    30-39 yaşındakilerin yüzde 37’si ve 40-49 yaşındakilerin yüzde 44’ü, en az bir komplikasyona sahipti.

    COVİD-19 ORGANLARA NASIL ZARAR VERİYOR?

    Diğer taraftan doktorlar, ağır bir Covid hastalığının organ hasarına nasıl yol açtığını henüz tam olarak bilmiyorlar. Ancak, bazı durumlarda vücudun kendi bağışıklık sisteminin iltihaplanmaya neden olan bir yanıtı tetikleyebileceği ve sağlıklı dokuya zarar verebileceği düşünülüyor.

    The Lancet adlı tıp dergisinde yayınlanan çalışma, önceden var olan rahatsızlıkları olanların komplikasyon bildirme olasılığının daha yüksek olduğunu, ancak daha önce sağlıklı olan genç bireylerde bile riskin yüksek olduğunu buldu.

    Araştırma, pandeminin ilk dalgasında 17 Ocak ve 4 Ağustos 2020 tarihleri arasında, yani aşılar bulunmadan ve virüsün yeni varyantları tespit edilmeden önce gerçekleştirildi.

    ŞİDDETLİ HASTALIĞI ÖNLEMEK İÇİN AŞI ŞART

    Çalışmanın yazarları, verilerin, hastaneye başvuru sırasında daha şiddetli Covid semptomları olan kişilerin ciddi sağlık sorunları yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu öne sürerek, bu son dalgada aşıların hastalığın şiddetini azaltmadaki önemini gösterdiğini söyledi.

    UZUN COVİD’E DÖNÜŞEBİLİR

    Öte yandan araştırma, yalnızca hastanede kalış sırasındaki kısa vadeli komplikasyonlara bakmak için tasarlandı, ancak bazı organ hasarlarının devam edebileceğine ve uzun Covid olarak bilinen bir form haline gelebileceğine dair kanıtlar var.

    İskoçya’da yer alan Edinburgh Üniversitesi’nde kıdemli klinik öğretim görevlisi ve yoğun bakım tıbbı danışmanı Dr Annemarie Docherty, “Böbrekleriniz veya kalbinizle ilgili bu tür sorunların daha uzun vadeli komplikasyonlara dönüşebileceğini diğer bulaşıcı hastalıklardan biliyoruz. Bence bunun Covid-19 ile aynı olabileceğini beklemek mantıklı” diye konuştu.

  • Ölüm vakalarına karşı daha etkili

    Ölüm vakalarına karşı daha etkili

    Uruguay’da yapılan araştırmada Sinovac aşısının Covid-19’a bağlı ölümleri BioNTech/Pfizer aşısından daha fazla engellediği tespit edildi. Ancak uzmanlar, araştırmadan hatalı sonuçlar çıkarılmaması konusunda da uyardı.

    Uruguay Sağlık Bakanlığı, Çin merkezli biyoteknoloji şirketi Sinovac’ın ürettiği ve Türkiye’de de kullanılan CoronaVac aşısıyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. CoronaVac aşısının Covid-19’a bağlı ölümleri BioNTech/Pfizer aşından daha fazla engellediği tespit edilen araştırmaya göre CoronaVac, iki doz aşıdan 14 gün sonra ölümleri yüzde 97 oranında, BioNTech/Pfizer ise iki dozdan 14 gün sonra ölümleri yüzde 80 oranında azaltıyor.

    Ancak araştırmayı yapan uzmanlar, çalışmada yaş gruplarının, kişinin taşıdığı diğer hastalıkların ve özellikle risk gruplarının dikkate alınmadığını belirterek elde edilen sonuçların dikkatli bir şekilde yorumlanması gerektiği uyarısında bulundu. Söz konusu faktörlerin ölüm oranlarına büyük bir etkisi olduğuna işaret eden uzmanlar, bu noktaların dikkate alınmamasının araştırma sonuçlarını etkileyebileceğini ifade etti.

    ARAŞTIRMANIN DİĞER SONUÇLARI

    Uruguaylı uzmanların araştırmasına göre BioNTech/Pfizer aşısı, koronavirüsün bulaşmasına ve hastaneye yatışlara karşı ise daha iyi koruma sağlıyor. Buna göre BioNTech/Pfizer aşısı virüs bulaşma riskini yüzde 75 oranında, CoronaVac da yüzde 57 oranında azaltıyor. Yoğun bakıma alınma riskini ise Çin aşısı yüzde 95, BioNTech/Pfizer ise yüzde 99 oranında düşürüyor.

    Araştırma çerçevesinde CoronaVac’la aşılanan 712 bin 716 kişiden 5 bin 360 kişiye virüs bulaşırken yoğun bakıma kaldırılan 19 kişiden 6’sı da hayatını kaybetti. Araştırmada, BioNTech/Pfizer’le aşılanan 149 bin 329 kişiden 691 kişiye virüs bulaştığı, bir kişinin yoğun bakımda tedavi gördüğü, 8 kişinin de hayatını kaybettiği belirlendi. BioNTech’le aşılanmasına rağmen hayatını kaybeden kişilerin 80’li yaşlarda olduğunu vurgulandı.

    CORONAVAC’LA İLGİLİ DAHA AZ VERİ VAR

    Öte yandan CoronaVac aşısına ilişkin daha az sayıda güvenilir ve bağımsız veri var. Buna karşın mRNA bazlı BioNTech/Pfizer ve Moderna gibi aşılarla ilgili şimdiye kadar çok sayıda araştırma yapıldı. İsrail’de yapılan ve sonuçları mayıs başında The Lancet adlı bilim dergisinde yayımlanan dev araştırmaya göre aşının ölümleri yüzde 97 oranında azalttığı tespit edilmişti. Araştırmada 5 milyon kişiden toplanan veriler incelenmişti.

    Avrupa İlaç Ajansı (EMA) Sinovac’ın Avrupa’da kullanım izni almak için yaptığı başvuruyu mayıs ayında değerlendirmeye başlamıştı.

  • Araştırma ortaya koydu! O önlem 2 kat fazla koruyor

    Araştırma ortaya koydu! O önlem 2 kat fazla koruyor

    ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından yapılan araştırma, çift maske takmanın, yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı tek maskeye oranla iki kat daha fazla koruma sağladığını ortaya koydu.

    Araştırmada, solunum yapabilen iki yapay kafadan birine tek, diğerine de iki maske takılarak, yaklaşık iki metre mesafeden üzerlerine Covid-19 partikülleriyle aynı boyutta partiküller püskürtüldü.

    PARTİKÜLLERİ YÜZDE 80 ENGELLİYOR

    Araştırmacılar, bir maske takılan yapay kafada püskürtülen partiküllerin yüzde 40’ının engellendiğini görürken, iki maske takılan yapay kafada ise yüzde 80’inin engellendiğini tespit etti.

    Çalışma ekibinden Dr. John Brooks, yaptığı açıklamada, ortamdaki herkesin çift maske takması durumunda ise partiküllerin yüzde 95’inin engellendiğini kaydetti.

    Brooks, “İlk zorluk, olabildiğince çok insanın maske takmasını sağlamak. Bunun ardından da maske takanların o maskeden en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olmak” dedi.

    “ÇİFT MASKE DAHA FAZLA KORUYOR”

    CDC, virüsle mücadele kılavuzunu, cerrahi maskenin üzerine takılan bez bir maskenin, ilk takılan maskedeki boşlukları kapatarak daha koruyucu olabileceği şeklinde güncelledi. Ancak diğer yandan, çalışmanın net sonuca ulaşmasını engelleyen pek çok etkenin olduğu bildirildi.

    Araştırmada yalnızca bir markaya ait cerrahi ve bez maskeler kullandıklarını belirterek her marka maskede aynı sonucun alınıp alınmayacağını bilmediklerini dile getiren araştırmacılar, her ne olursa olsun, oranlar farklı dahi olsa çift maske takmanın, virüse karşı daha fazla koruma sağlayacağı konusunda hem fikir olduklarını ifade etti.

  • Çarpıcı araştırma: Tek başına korumuyor

    Çarpıcı araştırma: Tek başına korumuyor

    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre siperlik, koronavirüs (Kovid-19) taşıyan kişiye karşı koruma sağlamadığını ortaya koydu.

    İngiltere’de yapılan bir araştırmada, enfekte bir kişinin maske takmadan hapşırması durumunda siperliğin koronavirüse karşı koruma sağlamadığını ortaya çıkardı. İngiliz araştırmacılar, 1 metre uzaklıkta bulunan birinin hapşırmasıyla damlacıkların yüz siperi takan kişiyi nasıl etkilediğini görselleştirmek için akıllı bilgisayar kullandı. Ortaya çıkan görsel, hapşırık tarafından üretilen ‘girdap halkalarının’ bulaşıcı partikülleri bir saniyeden daha kısa bir sürede yüz siperine taşıdığını ve siperliğin kenarlarına yapıştığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bu koronavirüs partiküllerinin siperlik takan kişinin nefes almasıyla çakışması durumunda kişinin enfekte olabileceğini söylüyor.

    SİPERLİK TAKAN ENFEKTE BİR KİŞİ VİRÜSÜ YAYABİLİR

    Önceki araştırmalarda siperliklerin aerosolleri yakalamada da işe yaramadığını ortaya çıkarırken son araştırma da siperlik takan enfekte bir kişinin virüsü hala yayabileceğini gösteriyor. Pek çok kişinin daha az kısıtlayıcı ve iletişimde kolaylık sağladığı için cerrahi maske yerine siperlik tercih ediyor. İngiltere’de Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu (SAGE) Ağustos ayında kuaförlerin ve berberlerin koronavirüsün yayılmasını engellemeye yardımcı olmak için sadece siperlik değil maske takmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu.

    SADECE SİPERLİK TAKANLAR KORONAVİRÜSE YAKALANDI

    İsviçreli yetkililer, işverenler önlem almasına rağmen Alpler’de bir köyün otelinde meydana gelen birkaç koronavirüs vakasını araştırdı. Uzmanlar, yalnızca siperlik takanların enfekte olduğunu ortaya çıkardı. Ancak araştırmaya göre, tek başına veya yüz siperine ek olarak maske takan hiç kimsenin koronavirüse yakalanmadığı belirtildi.

  • Oxfor’dan yeni araştırma: Koronavirüse yakalananlar 6 ay bağışıklık kazanıyor

    Oxfor’dan yeni araştırma: Koronavirüse yakalananlar 6 ay bağışıklık kazanıyor

    İngiltere’de Oxford Üniversitesi, 12 bin sağlık çalışanı üzerinde gerçekleştirdiği araştırmada, koronavirüs (Covid-19) geçirenlerin 6 ay içinde yeniden koronavirüs olmalarının çok düşük bir ihtimal olduğunu açıkladı.

    İngiltere’den koronavirüse yakalanıp, geçirenlerin yeniden (Covid-19) olur mu? sorusuna yanıt gibi araştırma geldi. Oxford Üniversitesi, 12 bin sağlık çalışanının katıldığı bir koronavirüs bağışıklığı araştırması gerçekleştirdi. Araştırma ekibi, 12 bin kişinin 30 hafta boyunca takip edildiği araştırma sonucunda ortaya çıkan raporda, koronavirüsü geçiren kişilerin kısa vadede tekrar koronavirüs olmayacaklarından neredeyse emin olduklarını ifade etti. Araştırma ekibi, koronavirüsten iyileşen kişilerin 6 boyunca bağışıklık kazandığını belirterek elde ettikleri sonucu “iyi haber” olarak değerlendirdi.

    “KISA VADEDE KORONAVİRÜS OLMAYACAKLARINDAN EMİN OLABİLİRİZ”

    Oxford Üniversitesi’nde Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü ve araştırma üzerinde çalışan David Eyre, ” En azından kısa vadede, COVID-19 olan çoğu insanın tekrar olmayacağından emin olabiliriz. Enfeksiyondan korumanın daha uzun sürüp sürmediğini öğrenmek için çalışma devam ediyor” dedi.

  • CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümlerin araştırılması için heyet kuruldu

    CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümlerin araştırılması için heyet kuruldu

    CHP’de, sahte içkiye bağlı ölümleri ve sahte içkinin boyutlarını araştırmak üzere kurulan heyet, Kırıkkale ve İzmir’de incelemelerde bulundu.

    CHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, İstanbul, İzmir, Mersin, Aydın, Muğla, Kırıkkale, Trabzon, Tekirdağ, Zonguldak ve Kırklareli‘nden gelen sahte içki zehirlenmesi şüphesiyle ölüm haberlerinin ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla konuyu araştırmak üzere heyet kuruldu.

    Heyette, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer yer aldı.

    Sahte içkiye bağlı ölümleri ve sahte içkinin boyutlarını araştıran heyet, Türkiye’de ölümlerin yaşandığı şehirlerde incelemelerde bulunacak.

    Görüşmelere Kırıkkale ve İzmir’den başlayan heyet, sahte içki nedeniyle hayatını kaybedenlerin ailelerini ve kalıcı sağlık sorunu yaşayan kişileri ziyaret etti.

    Heyetin incelemelerini tamamlamasının ardından konuya ilişkin rapor hazırlanacak.

  • Her üç gençten ikisi sigara içenlerle seks yapmak istemiyor

    Her üç gençten ikisi sigara içenlerle seks yapmak istemiyor

    Hollanda Kanserle Mücadele Vakfı ile Kalp ve Akciğer vakıflarının ortaklaşa yaptırdığı araştırmaya göre, gençler arasında sigara karşıtlığı giderek artıyor.

    Her beş gençten dördü, birlikte olduğu kişinin sigara içmesine sıcak bakmıyor.

    Gençlerin üçte ikisi de sigara içen biriyle seks yapmak istemediğini söylüyor. Gençlere göre sigara içmek, cinsellik açısından itici bir durum.

    Araştırma Hollandalı çocuklar arasında da sigara kullanımına karşı olumsuz bakışın yaygın olduğunu ortaya koydu.

    12-15 yaş arasındaki çocukların yüzde 85’i, sigara içen biriyle arkadaşlık etmek istemediklerini belirtiyor.

    Gençlerin yüzde 55’i sigaranın tamamen yasaklanması görüşüne destek veriyor.

    Sigara tiryakisi gençler ise paket fiyatının 10 euronun üzerine çıkması durumunda sigarayı bırakacaklarını söylüyor.

    Hollanda’da şu anda sigaranın paketi ortalama 8 euro.

    Halk Sağlığı Bakan Yardımcısı Paul Blokhuis, AD gazetesine yaptığı değerlendirmede, “Bu araştırma, sigara içmeyen bir kuşağın hızla yaklaştığını gösteriyor” dedi.

    Sigarasız Sağlık Fonu Başkanı Michael Rutgers de sigara ve tütün ürünlerinin daha pahalı hale gelmesiyle, toplumda sigara içenlerin sayısının daha da azalacağını savundu.

    Hollanda hükümeti tütün ve tütün ürünleriyle mücadele kapsamında 1 Nisan’dan itibaren tüketim vergisini 1 euro artırdı.

    Yiyecek içecek sektöründeki sigara içilebilen alanlar uygulamasına son verildi.

    20 Mayıs’tan itibaren mentollü sigara satışları yasaklandı.

    1 Temmuz’dan itibaren süpermarketlerde sigara satışına son verilecek.

    1 Ağustos’tan itibaren üniversiteler de dahil tüm okul kampüslerinde sigara içilmesi yasaklanacak.

    1 Ekim’den itibaren de sigara ve tütün ürünleri tek tip ambalajlarda satılacak.