Pembe Tek Boynuz

Etiket: araştırmacı

  • Genç Araştırmacılar Ulusal Sempozyumu başladı

    Genç Araştırmacılar Ulusal Sempozyumu başladı

    BUÜ Mimarlık Fakültesi’nin Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamaları kapsamında düzenlediği Cumhuriyetin 100. Yılında Bursa’da Kent ve Mimarlık Kongresi kapsamında gerçekleştirilen Genç Araştırmacılar Ulusal Sempozyumu, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde başlatıldı. Programın açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Şahin, DOCOMOMO Türkiye Çalışma Grubu Eş Başkanı Dr. Öğr. Ü. Yıldız Salman, araştırmacı, akademisyen ve öğrenciler katıldı.

    “MİMARLIK MESLEĞİNİN KIYMETLİ GETİRİLERİNDEN İNSANLIK OLARAK FAYDALANIYORUZ”

    Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz açılışta yaptığı konuşmasında Mimarlık Fakültesi Dekanlığı ve tüm yöneticilerini, Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle gerçekleştirdikleri kıymetli organizasyondan ötürü tebrik etti. İktisat Bölümü akademisyeni olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Mimarlığın önemi hakkında konuşmak bizim alanımız olmasa da yaşadığımız dünyada mimarlık mesleğinin gerçeğini çok net bir şekilde gözlemliyoruz. Nereye gidersek gidelim, hayatın içinde mimari eserlerle karşılaşıyor ve bu kıymetli mesleğin getirilerinden faydalanıyoruz. Özel olarak da uzaktan da olsa ilgi duyduğum bir alandır. Bu programa şahsi olarak da ilgi duyduğumu söylemek istiyorum. Mümkün olduğu kadar takip edeceğim. Düzenlenmesinde emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyor, sempozyumun hayırlar getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

    GENÇ ARAŞTIRMACILARDAN SEMPOZYUMA YOĞUN İLGİ

    Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan ise Cumhuriyetin en büyük kazanımlarından birinin estetik mimari ve kent anlayışı olduğuna işaret etti. Bu anlayışın sürdürülebilmesi adına akademik anlamda üstlerine düşen her türlü görevi yerine getirmek için gayret ettiklerini kaydeden Dekan Prof. Dr. Tülin Vural Şahin; “Bu anlayış içerisinde gerçekleştirdiğimiz kongremizde, genç araştırmacılarımızın gözünden son 100 yıl içerisinde Bursa’daki önemli mimari ve mekânsal değişiklikleri tartışmayı hedefliyoruz. İlana çıktığımızda genç araştırmacılardan çok sayıda bildiri geldi. Bu bizi ayrıca mutlu etti. Her biri son derece kıymetliydi. İlgi gösteren herkese teşekkür ediyoruz. Güzel, verimli ve tartışmaların olduğu bir sempozyum diliyorum” dedi.

    Sempozyumda daha sonra DOCOMOMO_Türkiye Sunuşları, 2004-2022 Bursa Envanteri ile TMMOB Mimarlar Odası’nın 2022 – XWIII. Ulusal Mimarlık Sergisi’nin açılışları gerçekleştirildi. Program, gerçekleştirilen iki farklı oturumla devam etti.

  • BTÜ’lü araştırmacılar o hastalığa çare oluyor

    BTÜ’lü araştırmacılar o hastalığa çare oluyor

    “Halothece sp. SiyanobakteriSuşundan elde edilen Ekzopolisakkaritlerin Karakterizasyonu ve hidrojel yara örtüsü olarak geliştirilmesi” başlıklı proje şeker hastalığı gibi vücutta yara oluşturabilen pek çok hastalığın daha çabuk iyileşmesini sağlamayı hedefliyor. Tübitak 1002-A hızlı destek programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazanan projeyle besinini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri olan siyanobakteri suşlarının kullanılması planlanıyor.

    BTÜ MDBF Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz ve Doç. Dr. Emel Tamahkar Irmak’ın da danışmanlığını yaptığı proje ile biyouyumlu ve biyobozunur yara örtülerinin geliştirilmesi hedeflendiğini söyledi.


    Projede kullanılacak siyanobakterisuşu için küresel ölçekte herhangi bir biyomedikal ticari ürün olmadığını dile getiren araştırma görevlisi Kübra Şentürk, proje çerçevesinde hazırlanacak yara örtülerinin antibakteriyel etkiye sahip olacağının altını çizdi. Doğal bir biyopolimer malzeme geliştirdiklerini de sözlerine ekleyen Şentürk, ortaya çıkan ürünün piyasada bulunan polisakkarit temelli ticari yara örtülerine karşı üstünlük sağlayacağına da vurgu yaptı. Ayrıca proje çerçevesinde geliştirilen ürünün antioksidan aktiviteye sahip olduğunu dile getiren Şentürk, bu durumun yara örtüsüne iyileşmeyi hızlandıracak işlevsellik kazandırdığını ifade etti.

    Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü araştırmacıları tarafından Türkiye’den izole edilmiş bu halotolerantsiyanobakterinin yoğun miktarda ürettiği hücre dışı polisakkaritlerinin potansiyel bir biyomedikal ürüne dönüştürülmesi projenin en özgün yönüdür diyen Şentürk, ayrıca bu siyanobakterisuşundan elde edilen malzemenin içerdiği fonksiyonel gruplardan dolayı hidrojel oluşturma özelliği taşıyan yüksek antibakteriyel, antioksidan özellikleri gibi üstün özellikleri ile özellikle ilaç salım sistemleri, yara örtüsü gibi biyomedikal uygulamalarda gelecekteki biyomalzemelerin alternatif bir kaynağı olacağını düşündüklerini de sözlerine ekledi.