Yangına, Tarım ve Orman Bakanlığına ait 8 adet arazöz, 2 adet su ikmal aracı, 2 adet ilk müdahale aracı, 2 adet hizmet aracı, 3 adet helikopter, 3 adet uçak, 1 adet dozer, 2 adet greyder, 1 adet loder (taşıyıcı), diğer kurumlardan 2 adet itfaiye aracı, 15 ton kapasiteli itfaiye su tankeri, 2 adet 25 tonluk büyük su tankeri, 3 adet hizmet aracı, 2 adet dozer, 1 adet greyder, 1 adet kepçe, 1 adet ekskavatör ile birlikte toplamda 165 personel müdahale ediyor.
Etiket: Arazi
-
Şanlıurfa’da 100 dönüm arazi ve 200 ton saman kül oldu
Olay, ilçeye bağlı Fırat Mahallesi’nde meydana geldi. Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Yangını fark eden mahalle sakinleri durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İtfaiyenin yanı sıra vatandaşlar da yangına müdahale etti. El birliğiyle yapılan yoğun çabalar sonucunda yangının mahalledeki evlere sıçraması önlendi.
Yangın nedeniyle bölgede büyük maddi zarar meydana geldi. 100 dönümlük ekili alan ve 200 ton saman tamamen yanarken, yangının çıkış nedeni araştırılıyor. Yangın mahallinde soğutma çalışmaları devam ediyor.
Yetkililer, yangın riskine karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarırken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
-
Verimli araziler balık havuzu oldu
Çameli ilçe merkezi ile Kızılkaya Mahallesi arasında bulunan bölgedeki verimli tarım arazileri içinde bulunan havuzlarda, av yasağının bitmesiyle birlikte sazan ve yayın balığı avı da yeniden başladı. Güzel havayı da fırsat bilen amatör balıkçılar, tarlalarda sazan ve yayın balığı yakalayabilmek için uzun uğraşlar verdi.
Yıllardır bölgede oltasıyla av yapan amatör balıkçı emekli öğretmen Hüseyin Akkan, “Çameli ilçe merkezine çok yakın olan verimli tarım arazilerinin bulunduğu alan Çameli Karaman Gölü olarak ta anılıyor. Burada çocukluğumuzda dev ürünler olurdu. Buğday, mısır veya kendir gibi ürünler bolca yetiştirilirdi. Yıllar sonra burada torf madeni tespit edildi. Torf madeni iş makineleriyle alınınca burada görüldüğü şekilde havuzlar oluştu. Verimli tarım arazileri içinde oluşan bu havuzlara o zaman yayın ve sazan balığı atılmış” dedi.
“Balıklar inanılmaz büyüdü”
Tapulu verimli tarım arazileri içinde oluşan havuzlara atılan balıkların yıllar içinde çoğaldığını ve inanılmaz büyüdüğünü anlatan amatör balıkçı Hüseyin Akkan, “Tarlaların içindeki havuzlardaki balıklar yıllar geçince çoğaldı ve büyüdü. Biz burada tarlaların içindeki havuzlarda balık tutup lezzetlice yiyorduk. Yaklaşık olarak 5-10 senedir artık balık yeme gelmiyor. Balığa geldiğimde izleme yaptım. Balıklar yoğunları yiyerek beslendiğini gördüm. Balığın karnı tok olunca oltaya gelmiyor. Balıklar da zaten çok büyük bazen olta atmaya da korkar olduk” dedi.
“Balık çok lezzetli”
Verimli tarım arazileri içindeki havuzlarda yosunla beslenen balıklarla ilgili olarak ta araştırma yaptığını anlatan Akkan, ‘Bu bölgedeki balıklar ve balıkların beslenme şekilleriyle ilgili araştırma da yaptım. Suyun içindeki otlarda ve yosunlarda ‘spuruna’ diye bir madde var. Ben onun ilacını da kullanıyorum ve kas ağrılarıma çok iyi geldiğini gördüm. Ondan sonra boş kaldığım zaman hemen buraya geliyorum ve tutabildiğim kadar balığı tutuyorum ve yiyorum. Balıklar ottan beslendiği için spuruna maddesindeki o yosundan yediği için balıklar tok oluyor. O yüzden oltadaki yeme gelmiyorlar. Birde bu balıklarda omega yağı çok. Mesela korona döneminde buradan ben çok balık yedim normalde ben kalp ameliyatlıyım. Büyük ihtimalle koronayı ben bu şekilde atlattım diye tahmin ediyorum” dedi.
Huzurlu zaman geçirmek isteyenleri, kafa dinlemek isteyenleri Çameli’nde tarlada balık avlama keyfi yaşamaya davet ettiğini belirten Hüseyin Akkan, şöyle konuştu:
“Av yasakları da bitti. Yorgunluk atmak, kafa dinlemek için oltalarımızla buraya geliyoruz. Buraya geldiğimizde uykumuzda açılıyor. Burada şey var. Mesela angut kuşları var. Onun dışında balıkçı kuşlar geliyor. Çok değişik şeyler var. Doğal hayat bambaşka bir alem. Buradan gece Çameli’nin ışıkları ışıl ışıl görünüyor, biz fosforları oltalarımıza takıyoruz sabaha kadar burada kalıyoruz. Zaman çok güzel geçiyor. Mesela yılanlar yanımıza geliyor fareler geliyor kurbağa sesleri doğal bir müzik biz bu şekilde burada yaşamaya devam ediyoruz. Tavsiye ederim ama maalesef balık yakalamak çok zor. Biz burada amatör olarak tek olta, tek iğne ile iğnenin uçunu da ekmek takarak balık avlamaya çalışıyoruz. Kesinlikle doğal hayata saygılıyız. Doğadaki canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için de avcılardan sağduyulu davranmasını bekliyoruz. Av yasağı bitti diye katliam yapmanın anlamı yok. Günden güne yaşam alanları küçülen, sayıları azalan doğal hayattaki canlıları korumamız gerekiyoruz. Onlarında yaşamaya hakkı var”
-
Arazide 2 çobanın tartışması kanlı bitti
Olay, Çardak ilçesi Gemiş Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; sabah saatlerinde arazide keçi otlatmaya çıkan Cihat Arman, bir süre sonra aynı arazide hayvanlarını otlatan (55) Osman Eren’le karşılaştı. İki çobanın arasında alacak verecek meselesi yüzünden tartışma çıktı. Çoban Cihat Arman tartışma büyümesiyle ateşli silahıyla Osman Eren’i yaraladı.
Vatandaşların silah sesini duymasıyla arazide Eren’in yaralı olduğunu gördü. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralanan Eren, ambulansla Çardak Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayan Eren hayatını kaybetti. 55 Yaşındaki Osman Eren otopsi için Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Morguna kaldırıldı.
Olayı gerçekleştiren Cihat Arman ise kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındı. Olay ile ilgili soruşturma devam ediyor.
-
Burdur’da arazisini jandarmaya bağışlayan nineye plaket
Burdur’un Bucak ilçesi Boğazköy’de eşi öldükten sonra tek başına yaşayan Fatma Arıcan (81), Burdur-Antalya kara yolu üzerinde bulunan yaklaşık 3 dönümlük arazisine talip olan ve daireler teklif eden birçok kişi olmasına rağmen bütün teklifleri geri çevirerek kendisiyle ilgilenen jandarmaya bağışladı. 1950 yılında ailesi ile Bulgaristan’dan göç eden Arıcan, Bucak ilçesinde tanışıp evlendiği eşiyle çalışmak için önce Antalya’ya, oradan da Almanya’ya işçi olarak gitti. Almanya’da çalıştığı 14 senenin ardından Bucak’a geri dönen Arıcan çifti, babasından kalan araziye ev yaparak burada yaşamını sürdürdü. Bahçesine diktikleri ağaçları gözü gibi büyüten Fatma Arıcan, çocuğu olmayınca vefat eden kardeşlerinin çocuklarını evlendirip onlara daire ve dükkan hediye etti. Eşi vefat ettikten sonra tek başına yaşamını sürdüren Fatma Arıcan, kendisini sürekli ziyaret eden ve yardımına koşan jandarmaya büyük bir jestte bulundu.
Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı Jandarma Asayiş Vakfı Yetkilisi Emekli Albay Atilla Önal Bucak, bağışlanan ev ve arsanın devrini gerçekleştirerek Fatma Arıcan ile bir araya geldi. Bucak İlçe Jandarma Komutanlığı’nda bir araya gelen emekli Albay Önal ile Fatma Arıcan’a İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Alperen Çatlı eşlik etti.
Jandarma’ya evini ve arazisini bağışlayan Fatma Arıcan’a plaket ve hediye takdiminde bulunan Vakıf Yetkilisi Albay Atilla Önal teşekkürlerini ileterek başladığı konuşmasında, “Jandarma Asayiş Vakfı olarak teyzemizin bu gönlünden kopan yılların birikimi olan evini ve arsasını bize bağışlaması maddi yönünden ziyade bizi manevi olarak çok mutlu etti. Vatandaşımızın Jandarma’ya Jandarma Vakfı’na böyle bir teveccüh göstermesi gerçekten memnuniyet verici bir durum. Tabii bu kendiliğinden oluşan bir şey değil. Bizim jandarmamız Türkiye’nin yüzde 93’ünde görev yapıyor. En ücra köşesinden şehir merkezine kadar birçok yerde görevleri jandarma yapıyor. Bu vesile ile teyzemizle güzel bir ilişki kurmuşlar. Onun ihtiyaçlarını karşılamışlar, bunu iyi niyet ile yapmışlar. Bu ilişkiden sonra teyzemiz gönlünden koparak bu evini ve arsasını jandarmaya bağışlamak istediğini iletince jandarma arkadaşlarımız da bize teyzemizin bağış yapmak istediğini bildirince biz de yasal prosedürü tamamladık ve gelip kendisini ziyaret ettik. Bugün evinin ve arsasının devir işlemini tamamladık. Teyzemiz müsterih olsun” dedi.
Devir teslim töreninde mutluluğu ve heyecanı yüzünden okunan Fatma Arıcan ise, “Antalya-Burdur kara yolu üzerinde evim ve arazim vardı. Bunu jandarmaya bağışladım. Bugün de vakıftan geldiler bana hediye verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum” sözlerini sarf etti. -
Fadıloğlu, işlenmeyen arazi bırakmadı
Görev süresi içerisinde çiftçilerin üretimini artıracak, işini kolaylaştıracak ve çevre yerleşim yerleriyle bağlantılarını sağlayacak yaklaşık bin 500 kilometre arazi yolu açan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şehitkamil’de işlenmeyen arazi bırakmadı, tüm arazileri tarıma kazandırdı.
Açılan arazi yolları sonrası Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu tarafından başlatılan mucurlama çalışması memnuniyetle karşılanıyor. Yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulunan Karakesek Mahalle Muhtarı İsrafil Erkaç, Başkan Rıdvan Fadıloğlu ve ekibine teşekkür etti.“Çok zorluklar çekiyorduk”
Çalışmalar yapılmadan önceki yaşanan zorluklara işaret eden Karakesek Muhtarı Erkaç, “Öncelikle arazi yollarımızın açılmasında emeği geçen başta Şehitkamil Belediye Başkanımız Sayın Rıdvan Fadıloğlu’na ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Eskiden arazilerimize hayvanlarımızla dahi zor ulaşıyorduk, çok zorluklar çekiyorduk. Şimdi ise araçlarımız, traktörlerimizle rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Şu an itibariyle de arazi yollarımızda Şehitkamil Belediyemiz tarafından yeniden mucurlama çalışmaları başlatıldı. Bu konuda bir kez daha Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Allah, Başkanımızdan ve ekibinden razı olsun” diye konuştu.
-
Ekim alanlarının azalması üreticileri endişelendiriyor
Erzurum’da yaklaşık elli yıllık yeşillik ve sebze üretici olan Necati Yıldızer, kış şartlarının yoğunlukta yaşandığı kentte kırk çeşit ürün elde ettiklerini belirterek, “Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 40’ını şehir içinde marketlere veriyoruz. Yüzde 60’ını da civar illere satmaktayız. Biz burada son nesiliz. 50-60 yaş grubuna sahip bir üretici profili var. Bizim işimiz de biraz ağır. Bizden sonra bu işi yapacak nesilde görünmüyor, yeterince arazimiz olmaması da başka bir sorun. Her yıl ortalama 50 dönüm arazimiz imara gidiyor. Dolayısıyla arazimiz azalıyor. Yetkililerden ricamız bu üretimlerin başka bir yerde devam etmesidir. Yoksa dışarıya mal satan Erzurum dışarıdan mal getirtmek zorunda kalacak. Şu anda Karadeniz ve Güneydoğu’ya bayağı bir hatırı sayılır mal satmaktayız” dedi.
Yeni sezon hazırlıkları başladı
İlk ürünlerinin nisan ayının sonlarına doğru çıkmasını beklediklerini ifade eden Necati Yıldızer, “Ondan sonra sezonun böyle kasım ayının ortalarına kadar devam ederiz. Bir tarlanın içinde yaklaşık kırk çeşit ürün bulabilirsiniz. Brokoli, karnı bahar, biber çeşitleri, kabak, ayçiçeği, mısır, soğan, maydanoz, marul yani bu çeşitleri kırka kadar tamamlayabilirsiniz. Hemen hemen hepsi bir tarlanın içinde yetişiyor. Salata çeşitleri, kornişon. Yerel ürünlerimizden bizim kendi ürettiğimiz ürünlerden turşu bile vurup ev tuş satmaktayız. Şu anda arazi açılmaya başladı. İlk önce üretimimize seralarda başlıyoruz. Geceleri malum çok soğuk olduğu için, don olduğu için. Tarla temizliği yapıyoruz, sera naylonlarını yeniliyoruz. Bu konuda da Tarım il Müdürlüğünüzden bize destek geldi. Üreticilere sera naylonu hususunda yüzde 50 hibe destekli yardım verecekler. Bu da çok iyi bir gelişme” şeklinde konuştu.
“Pepino da var altın çilek de”
Yaptıkları işin baba mesleği olduğunu vurgulayan Necati Yıldızer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Babalarımızın zamanında yaklaşık 7-8 çeşit ürün vardı bir tarlanın içinde. Bu mantıkla ürün çeşitliliğinin önünü kesmişler. Erzurum’da yetişmez, yetişmez demişler. Biz ne yetişmez derse onu denedik. Ertesi sene önemli ölçüde aşama kaydedince bu ürünleri çoğaltmaya başladık. Mesela hiç Erzurum’da pepino yetiştiğini düşünür müsünüz? Seralarda pepino, altın çilek yetiştirdik. Oluyor yani. Olmadığı bir şey yok. Yeter ki emek verilsin.” -
Söke’de araziler denetlendi
Tarımla uğraşan üreticilerin desteklenmesi ve tarım ürünlerinin kalitesinin artırılması amacıyla düzenlenen denetimler, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamak adına önem taşıyor. Akdeniz Meyve Sineği tuzak sayımı kapsamında, mücadele yöntemlerinin etkin bir şekilde uygulanması için mahallelerin genelinde kurulan tuzaklar sayıldı. Üreticilerin ürün üzerinde kalite standartlarına uygun bir şekilde üretim yapmalarını sağlamaları için buğday arazi kontrolleri de gerçekleştirildi. Denetim ve kontroller kapsamında tespit edilen eksiklikler veya sorunlar hakkında üreticilere bilgi verildi.
Söke İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, tarım sektörünün ilerlemesi ve üreticilerin desteklenmesi adına benzer çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, bölge tarımının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı hedeflediklerini ifade etti.
-
Satın almak istediği tarlayı incelerken yamaçtan düştü
Olay, saat 15.00 sıralarında Bursa’nın İnegöl’e bağlı kırsal Gündüzlü Mahallesi’nde meydana geldi. Kamil Yıldız (60) ikamet ettiği Bursa’nın Yıldırım ilçesinden oğlu Ahmet Yıldız ile İnegöl’ün Gündüzlü Mahallesi’ne geldi. Yamaç arazideki tarlayı incelemeye başlayan Yıldız, bir anda dengesini kaybederek 20 metrelik yamaçtan yuvarlandı.
Ahmet Yıldız, yaralanan babasının yanına giderek yardım etti. Ağır yaralanan adam olay yerine sevk edilen ambulans ile İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kamil Yıldız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yıldız’ın cenazesi savcılık incelemesinin ardından kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.
-
Eski muhtar karı-kocayı vurdu
Edinilen bilgiye göre, olay, Çeşme ilçesi Germiyan Mahallesi’nde meydana geldi. Eski muhtar olan Ş.K isimli şahıs, arazi anlaşmazlığı nedeniyle Bilen Dolma ve eşi E.D ile tartıştı. Tartışma kavgaya dönüşünce Ş.D, yanında bulunan silahla karı-kocaya ateş açtı. Kurşun yağmuruna tutulan çiften Bilen Dolma olay yerinde hayatını kaybederken, E.D ise elinden vuruldu.
Olayın faili olan eski muhtar Ş.K, jandarma ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. E.D isimli kadının hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.