Etiket: arge

  • TEKNOKENT Ar-Ge faaliyetleri

    TEKNOKENT Ar-Ge faaliyetleri

    Bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan gücünden yeni girişimciler çıkaran TEKNOKENT, üniversite ve Ar-Ge kuruluşlarında birikmiş bilginin, nitelikli girişimcilerin kurduğu teknoloji oryantasyonlu firmalar aracılığıyla ekonomik dönüşümünü amaçlıyor. KBÜ TEKNOKENT bünyesinde sağlık teknolojileri, mühendislik, mimarlık, imalat sanayi, yazılım ve savunma sanayiye dair faaliyetler yürütülüyor.

    KBÜ TEKNOKENT Genel Müdürü Prof. Dr. Oğuz Fındık, üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesine ve katma değeri yüksek ürünlere yönelik Ar-Ge çalışmalarının yapılabilmesine imkan tanıyan TEKNOKENT’in girişimcilere sağlayacağı faydalar hakkında bilgiler verdi. Fındık, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin iş birliğinin sağlandığı KBÜ TEKNOKENT’in, birden fazla çalışma alanı ile 34 ayrı firmasının olduğunu belirterek, “Firmaların 27 tanesi Ar-Ge çalışması ve yedi tanesi kuluçka firması olarak faaliyet göstermektedir. Kuluçka firması henüz faaliyete başlamamış ve mali olarak bağımsızlığa kavuşmamış olan firmalara TEKNOKENT olarak destek olmaktayız. Ofislerin tasarlanmasını ve teşrifatlarını yapıyoruz. İnternet, elektrik, su, ofis kirasının yarısını karşılayarak destek vermekteyiz. Kuluçka firması 36 ay sonunda bir Ar-Ge firması olarak çalışmaya başlıyor. Şu an dört firmamız proje aşamasında. Projeleri kabul edildikten sonra burada faaliyetlerini yürütecek” dedi.


    TEKNOKENT’in amacı

    TEKNOKENT’in araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı oluşturmak, teknoloji transferine yardımcı olmak amacıyla firmalara destek olduğunu dile getiren Fındık, “TEKNOKENT’in kurulma amacı katma değerli ürün üretmek ve bunun ihracatını yapmak üzere devletin desteklediği bir yapıyla Ar-Ge yazılım ve tasarım yapmaktır. Kanun ve yönetmenliklere göre Ar-Ge tasarım ve yazılım yapan bir firma varsa TEKNOKENT’te ofis kiralayıp çalışmalarını gerçekleştirebiliyor” diye konuştu.

    TEKNOKENT’in kampüs içerisinde kurulma nedenlerinden birinin üniversitede üretilen bilginin sanayiye aktarılması olduğuna dikkati çeken Fındık, şunları kaydetti:

    “KBÜ TEKNOKENT’te üniversitedeki öğretim üyelerinin şirket kurması veya burada şirketlere danışmanlık yapması, çalışması mümkün oluyor. Kurulan firmalar üniversitenin bilgi birikimini transfer etme ayrıcalığına sahip oluyor. Ayrıca üniversitede yer alması aynı zamanda stajyer bulma imkanı personel bulma imkanını artırıyor. Mühendislik Fakültesinin TEKNOKENT’in en büyük eleman ihtiyacını karşılayan fakülte olduğunu söyleyebiliriz.”

    Fındık, son bir yıl içerisinde şu ana kadar 71 öğrenciye staj imkan sağladıklarını, yaklaşık 10 öğrencinin de uzun dönem staj yaptığını sözlerine ekledi.

  • Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısı 7 yılda 7’ye katlandı

    Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısı 7 yılda 7’ye katlandı

    Bursa’da “ihracat ve “inovasyon” odaklı üretimine destek sağlamak amacıyla faaliyet gösteren Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısı 7 yılda 23’ten 160’a yükseldi.

    Kentte 2014 yılında 23 olan Ar-Ge merkezi sayısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çalışmaları, “Ar-Ge Reform Paketi”nin sunduğu avantajlar, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) destekleriyle 7 yılda yaklaşık 7 kat arttı. Kentte 130 Ar-Ge merkezi ile 30 tasarım merkezi bulunuyor.

    “Türkiye’nin otomotiv üssü” Bursa’da, otomotiv ve otomotiv yan sanayi sektörüne yönelik 54, makine ve teçhizat imalatı sektöründe 28, tekstil sektöründe 17 Ar-Ge merkezi faaliyet gösteriyor.

    Bilgisayar ve iletişim teknolojileri, demir ve demir dışı metaller, denizcilik, dökümcülük, elektrik-elektronik, enerji, gıda, iklimlendirme, imalat sanayi, kimya, mobilya, mühendislik-mimarlık faaliyetleri, plastik-kauçuk, tarım ve yazılım alanlarında da Ar-Ge merkezleri sanayiye hizmet veriyor.

    Tekstil sektörüne yönelik 9, otomotiv yan sanayide 8 ve otomotiv alanında 4 tasarım merkezinin faaliyetinin yanı sıra mobilya, makine ve teçhizat imalatı, gıda, otomotiv tasarım ve mühendislik, mühendislik ve mimarlık, seramik ve refrakter alanında da tasarım merkezleri faaliyetine devam ediyor.

    Ar-Ge merkezleri sayısıyla Türkiye’de ikinci, tasarım merkezleri sayısıyla üçüncü sırada olan Bursa’da, çeşitli sektörlerde firmaların Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, inovasyona öncülük etmek için çalışılıyor ve kent ekonomisinin katma değerli üretimine katkı sağlanıyor.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, yaptığı açıklamada, Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısının her geçen yıl arttığını söyledi.

    Otomotiv, makine, tekstil, kimya, gıda gibi sektörlerde söz sahibi olan Bursa’nın, bu merkezlerle ilgili de atağa geçtiğini vurgulayan Burkay, “Yüksek teknolojiye geçişimizde Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarının artırılması, ‘start-up’ları büyütebilmek ve (1 milyar doların üzerinde) ‘unicorn girişimler’ çıkarabilmek için melek yatırımcılık fonlarının teşvik edilmesi, yeni ekonomi modelinde güçlü bir atılım sürecinin de belirleyicisi olacaktır.” dedi.

    Burkay, BTSO olarak, işletmelere rehberlik etmeyi sürdürdüklerini aktardı.

    Bursa’nın Ar-Ge ve tasarım merkezi portföyüne değinen Burkay, şöyle devam etti:

    “Bursa, 130 Ar-Ge merkezi ile Türkiye’de ikinci sırada. İlk tasarım merkezinin 2016 yılında hayata geçtiği kentte, bu merkezlerin sayısı da 30’a ulaştı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. İnşallah virüsün kesin tedavisinin de bulunmasıyla ekonomik verilerin daha iyi noktaya ulaşacağına inanıyorum. Bursa’da Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısının artmasıyla firmalar, yenilikçilik odaklı büyümesine devam edecektir. Stratejik hedeflerin yolu, Ar-Ge ve inovasyondan geçiyor. Firmalarımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleriyle artık yenilikçi üretime daha fazla önem veriyor. Ar-Ge, inovasyon ve tasarım odaklı yatırımlar ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 vizyonu için de stratejik nitelik taşıyor.”

    “İnovasyon ve Ar-Ge’nin şirketlerin ana gündeminde olmasını istiyoruz”

    İbrahim Burkay, firmaların yeni nesil teknolojiler ve üretim tekniklerine odaklanması için önemli çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.

    Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezinin (BUTEKOM) firmalara bu yolculukta rehberlik ettiğini dile getiren Burkay, “BTSO’nun vizyonuyla farklı bir kimliğe bürünen merkez bünyesinde, Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezinin yanı sıra ekim ayında hizmete açılan İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi yer alıyor.” bilgisini paylaştı.

    Tekstil, teknik tekstil ve ileri kompozit malzemeler alanındaki mükemmeliyet merkezlerinin de BUTEKOM çatısı altında Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji odaklı çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Burkay, “Mükemmeliyet merkezleri ile sektörlerin sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı ve firmaların Ar-Ge altyapısını güçlendirmeyi hedefliyoruz. İnovasyon ve Ar-Ge’nin bütün şirketlerin ana gündeminde olmasını istiyoruz. Ar-Ge ile yeni iş fikirleri üreterek hedeflerimize ulaşabiliriz.” diye konuştu.

  • HAVELSAN, yapay zekaya sahip sanal kuvvetler Ar-Ge projesi başlattı

    HAVELSAN, yapay zekaya sahip sanal kuvvetler Ar-Ge projesi başlattı

    HAVELSAN, Öğrenen Yapay Zekaya Sahip Sanal Kuvvetler (FIVE-ML) Ar-Ge projesi başlattı. Yapay zeka tabanlı projenin, 2021 yılı sonunda tamamlanması planlanıyor.

    Askeri ve sivil havacılıkta örnekleri artan yapay zeka uygulamaları Türk savunma sanayisi şirketlerinin de gündeminde bulunuyor.

    Özellikle “uçan bilgisayar” benzetmesi yapılan Milli Muharip Uçak Projesi’nde sorumluluk üstlenen firmalar, bu alanda çeşitli projeler yürütüyor.

    Türk savunma sanayisinde yazılım tabanlı çözümler üreten HAVELSAN, FIVE-ML ARGE Projesi’ni hayata geçirdi. Yapay zeka tabanlı projenin, 2021 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

    FIVE-ML Projesi’nin tamamlanmasının ardından, HAVELSAN’ın T-129 Atak helikopterinin simülatörü ATAKSİM ve insansız hava aracı Anka Simülatörü, Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (UMTAS) Simülatörü, Hava Savunma Eğitim Merkezi gibi projelerde kullandığı ve Milli Muharip Uçak Projesi Harekat Analizi kapsamında kullanılması planlanan Milli Taktik Çevre Simülasyonu (MTÇS) yazılımının, kural tabanlı davranış altyapısından öğrenen yapay zeka tabanlı davranış altyapısına geçirilmesi hedefleniyor.

    Muharip platformların görev simülatörlerinde taktik eğitim verilmesi amacıyla kullanılan ve taktik senaryo planlama, planlanan senaryonun koşulması, eğitim sonrası değerlendirme imkanı sağlayan taktik çevre yazılımlarının yapay zeka tabanlı hale gelmesiyle görev/mühendislik simülatörlerindeki taktik ortamın gerçekçiliği artırılacak.

    Böylece simülatör projelerinde entegrasyon, test ve garanti aşamalarında maliyet düşüşü elde edilecek, son kullanıcının daha gerçekçi senaryoları daha kolay hazırlaması sağlanacak.

    Operatif/taktik analiz simülasyonlarının, operatif/taktik seviyede harp oyunlarının, gerçek harekat ortamında kullanılabilecek karar destek sistemlerinin yolu açılırken, projeden kazanılacak tecrübe ve uzmanlık birçok alandaki simülasyon uygulamasına aktarılacak.

    Taktik çevre yazılımlarının yapay zeka tabanlı hale gelmesiyle ayrıca pazardaki mevcut yabancı menşeli taktik çevre simülasyonlarına karşı rekabet üstünlüğü elde edilecek.

    Proje kapsamında, Reinforcement Learning (Pekiştirmeli Öğrenme) tabanlı algoritma geliştirimi için Konya Karatay Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ekibi ile ortak çalışmalar gerçekleştiriliyor.

    Türk Patent’e yapılan marka tescil başvurusu da kabul edilen FIVE-ML Projesi ile ilgili tüm çalışmalar, HAVELSAN Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri bünyesinde yürütülüyor.

  • Uludağ Üniversitesi’nden bez maskeye AR-GE desteği

    Uludağ Üniversitesi’nden bez maskeye AR-GE desteği

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) Ar-Ge desteği verdiği Bursalı tekstil firması, ürettiği yıkanabilir ve virüsü engelleyen bez maskeler için FDA (U.S. Food and Drug Administration) onayı ve CE belgesi almayı başardı. Dünyanın birçok ülkesinden sipariş almaya hazırlanan firma sahibi, ürettiği ilk 10 bin maskeyi Üniversite Hastanesi’ne bağışladı.

    Maske bağışı için gelen konuklarını makamda ağırlayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türkiye’de Mart ayında görülmeye başlanan koronavirüs için alınan önlemler kapsamında toplu alanlarda maske kullanımının zorunlu hale getirildiğini hatırlattı. Türkiye’de ve tüm dünyada ciddi bir maske ihtiyacının oluştuğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Maske üretim kapasitesinin artması kaçınılamaz bir durum oldu. Bu kadar yoğun bir talebin tek kullanımlık cerrahi maskeler ile karşılanması mümkün görülmüyordu. Çözüm ise yıkanıp tekrar kullanılabilen, biyosidal özelliğe sahip olan bez maskelerin üretilmesinden geçiyordu. Ancak burada önemli olan ise bu tür bez maskelerin yeterli koruma faktörüne sahip olmalarıdır. Türkiye’nin yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadelesine katkı sunmak için Bursa Uludağ Üniversitesi ve BUTEKOM ortaklığı ile bez maske geliştirilmesi konusunda çeşitli tekstil firmalarına Ar-Ge desteği veriyoruz” diye konuştu.

    Sonuçları pandemi bilim kurulu ile paylaşılacak

    Ortaklaşa yürütülen çalışmalar kapsamında Bursa firması Altınsu Tekstil ile de önemli bir işbirliği ortamı oluşturduklarını kaydeden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Firma bünyesinde yapılan Ar-Ge çalışmaları kapsamında anti-mikrobiyal iplik ve kumaş üretimi gerçekleştirildi. Elde edilen maskelerin bakteri filtrasyon etkinlikleri test edildi. Elde edilen sonuçlar maskelerin yüzde 98,8 bakteriyel filtreleme verimliliğine sahip olduğunu gösterdi ve EN 14683:2019 Avrupa Standardına uygun olduğu belgelendi. Bu koruma düzeyi Medikal Maske Tip 2 sınıfına tekabül etmektedir. Ayrıca ürün FDA tarafından da onaylanarak yurtdışına ihraç edilmesinin de önü açılmıştır. Maskelerin anti-bakteriyel testleri üniversitemiz mikrobiyoloji laboratuvarlarında gerçekleştirilmekte olup, sonuçlar Pandemi Bilim Kurulu ile de paylaşılacaktır. Üniversite olarak bu tür çalışmalarla hem ülkemize hem de sektörlere değer katmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Tüm yasal süreç bitti, ürün kullanılmaya hazır

    Ziyarette konuşan Altınsu Tekstil San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Altınsu ise Kestel Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi’nde iplik ve kumaş üretimi konusunda faaliyet gösteren yaklaşık 500 kişilik bir işletme olduklarını vurguladı. İşletmelerinin 1 milyon metre/ay kumaş ve 20 ton/gün iplik üretim kapasitesine sahip olduğunu açıklayan Hasan Altınsu; “Maske üretimi olarak da günlük 1 milyon adet kapasitemiz mevcuttur. Firmamız ulusal ve uluslararası standartlarda bir üretim yapmakta ve üretimin büyük kısmını ihraç etmektedir. Akredite laboratuvarlarda test edilerek anti-mikrobiyal etkinlik yüzde 99 üzerinde tespit edilmiştir. Koruyucu maskemiz; lif polimer yapısı içerisine gümüş iyonlarının eklenmesi ile üretilen antimikrobiyal iplikten elde edilen kumaş ile üretilmiştir. Akredite laboratuvar testleri, CE Belgesi ve tüm yasal sertifikasyonları tamamlanarak ürün kullanıma hazır hale getirilmiştir. Ülkemizin geçtiği bu süreçte bu zorluğun aşılmasına ciddi bir katkı sunacağımızı, sonrasında da ülkemizin gelişimi için bizim de bu ürünlerimizle bir fark oluşturacağımıza inanıyoruz. Bu çalışmalarda destek aldığımız başta Uludağ Üniversitesi ve BUTEKOM’a şükranlarımızı sunarız. Ürünlerimizden Uludağ Üniversitesi personelinin kullanımı için de en az 10 bin adet bağış yapılacaktır” dedi.

    Maskenin üretildiği iplik ve kumaş virüse karşı etkili

    BUTEKOM ile yürütülen projelerin koordinatörlük görevini üstlenen Prof. Dr. Mehmet Karahan da antimikrobiyal tekstil ürünlerinin üretiminde değişik yöntemler uygulanabildiğine işaret etti. En etkin ve kalıcı yöntem antimikrobiyal maddenin lif çekimi esnasında lif polimer yapısı içerisine eklenmesi yöntemi olduğunu aktaran Prof. Dr. Mehmet Karahan; “Bu maskelerin üretiminde iplik üretimi esnasında lif polimer yapısı içerisine gümüş iyonlarının eklenmesi ile tüm kullanım ömrü boyunca yıkamaya karşı tamamen dirençli bir maske üretimi gerçekleştirilmiştir. Genel olarak piyasada yaygın olan yöntem kimyasal işlemle apre esnasında kumaşa antibakteriyel özellik kazandırma işlemidir. Bu tür ürünlerde anti bakteriyel etkinlik en fazla 5 yıkamaya kadar devam edebilmektedir. Oysa bu üründe yıkama sayısında bir sınırlama yoktur. Üretilen iplik ve kumaşta ülkemizde yaptırdığımız akredite laboratuvar testlerinde mikroorganizmaları yüzde 99 oranında yok ettiği raporlanmıştır. Asıl önem arz eden husus ürettiğimiz iplik ve kumaşın virüse karşı da etkin olduğu hususudur. Üretilen iplik ve kumaş ürününün içerisindeki gümüş iyonları mikro organizmaların hücre zarını yırtarak DNA ve RNA’ sının kendilerini tekrarlayarak çoğalmaları özelliğini yok eder. Ayrıca iplik ve kumaş ürünün içerisinde bulunan anti mikrobik ajan olan gümüş iyonu ipliğin içerisine hapsedildiğinden dolayı ürün üzerinde uzun süreler etkinliğini korur. Konforlu, kullanımı kolay ve estetik yapıdadır. 60 derecede yıkanıp tekrar kullanılabilir. Burun telli ve yüzde 100 polyester bir üründür” diye konuştu.

    Numune maskeleri teslim alan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, çalışmaya destek veren herkese teşekkür etti.