Etiket: artış

  • Fiyat artışı akaryakıt ve yağlarda

    Fiyat artışı akaryakıt ve yağlarda

    Temmuz ayında fiyatı en fazla artan ürün yüzde 29,04 oranıyla kişisel ulaştırma araçlarının yakıt ve yağları oldu. En çok ucuzlayan ise yüzde 2,18’lik fiyat azalışıyla kakao olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı Temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, tüketici fiyat endeksindeki artış Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 9,49, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 31,14, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,83 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,45 olarak gerçekleşti.

    Enflasyon rakamlarıyla birlikte Temmuz ayında fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Buna göre, temmuz ayının zam şampiyonu yüzde 29,04’lük fiyat artışıyla kişisel ulaştırma araçlarının yakıt ve yağları oldu. Fiyatı en çok artan diğer ürünler, sebze (patates ve bazı yumru bitkiler hariç) yüzde 20,11, oteller, pansiyonlar ve diğerleri yüzde 18,71, demiryolu ile şehiriçi yolcu taşımacılığı yüzde 17,68, mücevheratlar, saat ve kol saatleri yüzde 17,67, otomobil (benzinli) yüzde 16,67, temel hastane hizmetleri yüzde 16,02, ilaçlar yüzde 15,93, taze meyveler yüzde 15,65, ekmek yüzde 14,40 olarak gerçekleşti.

    En çok kakao ucuzladı
    Fiyatı en fazla düşüş gösteren ürünler yüzde 2,18 ile kakao ve yüzde 1,27’lik oranla tereyağı oldu. Fiyat artışı en az ürünler; okul öncesi eğitim ve ilköğretim yüzde 1,96, kuru sebze yüzde 1,43, şekerlemeler, çikolatalar ve kakao ürünleri yüzde 1,40 çocuk giyim yüzde 1,22, sağlık sigortası yüzde 1, konut sigortası yüzde 0,68, yenilebilir buz, dondurma, şerbet yüzde 0,62, şans oyunları yüzde 0,06 olarak gerçekleşti.

  • Sıcaklarla birlikte ishal vakaları arttı

    Sıcaklarla birlikte ishal vakaları arttı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, bugünlerde Trabzon’da ishal vakalarında bir artışın olduğuna dikkat çekerek kirli yerlerde ve kaynağı bilinmeyen suların içilmemesi konusunda uyarılarda bulundu.

    İshal vakalarının Mayıs ayına oranla Temmuz ayında üç kat artığına dikkat çeken Yılmaz, “Trabzon’da ishal vakalarında bir artış var. Sağlık Müdürlüğünden aldığımız bilgiler doğrultusunda, şehir şebeke suyunda herhangi bir problem gözükmüyor. Deniz suyunda girilebilir denen yerlerden alınan örneklerde sorun yok ama insanımız girilebilir denen plajlarda değil de farklı farklı farklı yerlerde denize giriyorlar. Dolayısıyla pis olan yerlerde denize girince ishal vakaları söz konusu.

    Bunun yanı sıra köylerde, yaylalarda kaynağı bilinmeyen suların içilmesi, ölçüm yapılmamış suların içilmesiyle birlikte gelen ishal vakalarımız da var. Dolayısıyla ishal vakaları değişiyor sadece su kaynaklı değil özellikle yiyeceklerden kaynaklanan ishal vakaları da söz konusu. Geçen seneler de benzer rakamlar vardı, Mayıs ayına göre Temmuz ayında daha da arttı, üç katına kadar çıkmış durumda. Yaz aylarında sıcakla birlikte denize girmeler daha çok, sıcaktan dolayı yiyecekler daha erken bozulabiliyor bu nedenle dikkatli olmak gerekiyor. Bunun yanı sıra nüfus sayımız, turist sayımız da arttı bu nedenle biraz daha yüksek. Dolayısıyla gördüğümüz ishal sayıları daha fazla” dedi.

    Yılmaz, özellikle hijyen konusunda titizlikle uyulması uyarısında bulunarak, “Temizlik noktasına dikkat edilmesi el hijyenine, yemek yediği yerlerdeki hijyene dikkat etmesi gerekiyor. İçtiğimiz suların temizliğine dikkat etmeliyiz. Temizliğini bilmediğimiz suları kaynatarak tüketmeliyiz” diye konuştu.

  • Şapka satışı arttı

    Şapka satışı arttı

    Batman’da yüksek sıcaklık nedeniyle vatandaşların şapkaya talebi arttı. Batman’da sıcak hava etkisini göstermeye devam ediyor. Kentin bazı ilçelerinde 50 dereceye kadar çıkan sıcaklık vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. Dışarıya çıkan vatandaşlar, öğle sıcağında güneş çarpmasına karşı önlem almak için şapkaya ilgi gösteriyor. Hasankeyf Sokağında esnaflık yapan Uğur Tahiroğlu, sıcaklıkların artmasıyla şapkaya talebin arttığını söyledi.

    Sıcak havalarda şapka takmanın önemini vurgulayan Tahiroğlu, “Bölgemizde artan sıcaklıklardan dolayı, şapka satışlarımızda yüksek derecede artış var. İnsanlarımız aksesuar olarak şapka, şemsiye ve güneş gözlüğünü kullanıyor. Talep olarak en çok şapkada talep var. Şapka insanları güneşten koruyor. Bizde şapka giymenizi öneriyoruz. Sıcaklıklar zaten bölgemizde şapka satışlarının artmasına neden oldu. Yaz aylarında şapka giymenizi öneriyoruz” dedi.

  • “Fındık 100 TL olmalı”

    “Fındık 100 TL olmalı”

    Yoğun yaşanan yağışlar ve son 10 gündür aşırı sıcaklar nedeniyle açıklanan tahmini rekoltenin daha da altında bir rakam olabileceğini söyleyen Başkan Aydemir,

    “Türkiye genelinde tahmini rekolte 700 bin ton olarak açıklandı. Çarşamba ilçesinde 50 bin ton, Samsun genelinde ise 124 bin ton tahmin ediliyor. Benim kişisel görüşüm bu sene yoğun yağışların yaşanmasının ardından ve son 10 gündür aşırı sıcakların olmasından dolayı fındık rekoltesinde ve özellikle palaz dediğimiz fındıkta azalma olabilir. Açıklanan tahmini rekoltenin daha altında bir sayı olabilir. Bazı bahçelerde dökülmeler görülüyor. Bu da rekolteyi etkileyecektir. Tabii ki Çarşamba ilçesi, Karadeniz Bölgesi’nde fındık bakımından en büyük ilçelerinden biri olarak biliniyor” dedi.

    “Çiftçiler 100 TL olsun istiyor”

    Gübre ve mazot fiyatlarının artmasından dolayı üreticiyi, fındık satış fiyatının en az 100 TL olursa mutlu edeceğini vurgulayan Başkan Aydemir, “Girdi maliyetlerinin çok yüksek olmasından kaynaklı fındık fiyatının 100 TL civarında açıklanmasını bekliyoruz. Bu fiyat her ne kadar yüksek görünse de aynı zamanda işçi maliyetleri çok yüksek ve bunun yanı sıra gübre ve mazot fiyatları da çok arttı” şeklinde konuştu.

    “Erken toplanırsa aromasını tam alamaz”

    Bazı fındık tarlalarında erken toplanmaya başlandığına dikkat çeken Aydemir, “Fındık yaş toplanmamalı. Erken toplanırsa aromasını tam alamaz. Aynı zamanda kilo kaybı da yaşanır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Samsun genelinde orta kesim 12 – 15 Ağustos tarihlerinde, sahil kesimleri 19-25 Ağustos tarihlerinde ve yüksek kesimlerde ise 25-30 Ağustos tarihlerinde fındık toplamaya başlarlar ise hem kendi açılarından hem de fındığın kaliteli olması bakımından iyi olur” diye konuştu.

  • Kene vakalarında artış

    Kene vakalarında artış

    Kastamonu’da Taşköprü sarımsağının hasadının başlamasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebep olan kene, vatandaşlar için risk oluşturmaya devam ediyor. Son 1 ayda kentte kene ısırmasından dolayı 6 kişi hastaneye sevk edildi. Kastamonu’da Taşköprü sarımsağı hasadının başlaması ve hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kene vakalarında artış yaşanmaya başladı. Kentte son 1 ayda kene ısırması şikayeti üzerine yüzlerce kişi hastaneye başvurdu. Hastaneye başvuranlardan büyük bir bölümü kenenin çıkartılmasının ardından ayaktaki tedavilerinin tamamlanmasıyla taburcu edilirken, gözlem amacıyla 6 kişi tedavi altına alındı.

    Kastamonu’da kene sebebiyle hayatını kaybeden olmazken, hastanede tedavi altına alınan 6 kişiden 1’i Çorum’a sevk edildi. 1 kişinin tedavisi Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam ederken, 4 kişi ise tedavilerinin ardından taburcu edildi. Uzmanlar artan kene vakalarına karşı vatandaşları uyararak, sık sık vücudun kontrol edilerek kenelerin tespit edilebileceğine dikkat çekti.

    “Kene ısırmasının sebebiyet verdiği KKKA hastalığında artış var”
    Kene ısırmasının sebep olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının son aylarda artış gösterdiğini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Oğuzhan Sepetçigil, “Pikniklerde kene temasına dikkat etmemiz gerekiyor. Yine bu dönemlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı var.

    Özellikle kene ısırması sonrasında oluşan bir rahatsızlık. Ateş, kas ağrısıyla kendini gösterebilir. O yüzden elbiselerin kontrol edilmesi oldukça önemli. Tabii ki sinek ısırmaları, böcek ısırmaları da bu dönemde çok sık görülüyor. Bu konuda da yine sivrisineklerden korunmak amacıyla nebati önleyiciler, spreyler ve sinek kovucular kullanılabilir. Bu konuda da şikayetler olursa kaşıntı giderici kremler, alerji şurupları kullanılabilir” dedi.

    “Kenenin yapıştığı yere alkol dökülmemeli, kimyasal madde kullanılarak çıkarılmamalı”
    Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde sarımsak hasadı sırasında kene ısırmalarının olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Sepetçigil, “Taşköprü’de de sarımsak hasadımız başladı. Tabii ki bu yine çalışanlarımızın, çiftçilerimizin sıcak çarpmalarına da dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı, kene ve bulaşıcı hastalıklar açısından dikkatli olmaları oldukça önemli.

    Özellikle çiftçilerimizin ya da pikniğe gidenlerin elbiselerini çıkarırken vücuda dikkat etmeleri, eğer kene yapıştığını görürlerse kendileri cımbızla tek seferde çıkarabiliyorlarsa çıkarmaları, alkol uygulanmasını istemiyoruz. Kendileri çıkaramayacak düzeyde ise o zaman acile başvurup orada çıkarılması önemli. Bazı kimyasallar kullanılarak çıkarılmasını çok önermiyoruz. El yıkama oldukça önemli ve temizliğe dikkat etmek gerekiyor. Eğer kene ısırığından sonra belirli aralıklarla ateş, kas ağrıları açısından takip ediyoruz ve belirli aralıklarla kan tahlilleri yapılabiliyor. Bu konuda da yine çocuk hastalıkları, enfeksiyon hastalıklarına başvurulabilir” diye konuştu.

  • Yüksek ihtisas uyku laboratuvarının kapasitesi arttı

    Yüksek ihtisas uyku laboratuvarının kapasitesi arttı

    Uyku solunum bozukluğu başta olmak üzere çeşitli uyku hastalıkların tedavi edildiği uyku laboratuvarının hizmete alınan yeni yatakları için tören düzenlendi. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Salih Metin, uyku laboratuvarının kentin önemli bir sağlık ihtiyacını karşıladığını dile getirdi. Daha fazla hastaya hizmet verilmesi için kapasite artırımı teklifi laboratuvarda görevli hekimlerden geldiğine dikkat çeken Dr. Metin, “Biz 4 yataktan çok hızlı bir şekilde 6’ya çıktık. Bunun için gerekli cihazlarımızda tamamlandı. Şu an senede bin 200 hastaya hizmet verecekken bin 800 civarı hastaya hizmet verecek seviyeye getirdik” dedi.


    Sağlıklı uyku uyuyamayan insanlarda gündüzleri dikkat eksikliği, yorgun hissetme, konsantrasyon güçlüğü, yüksek tansiyon gibi birçok rahatsızlığın görülebileceğini vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülgün Çetintaş Afşar ise, uyku laboratuvarında detaylı tetkiklerin yapıldığının altını çizdi. Laboratuvarda görevli tüm personelin özveri ile çalıştığını belirten Doç. Dr. Afşar, “Ekip olarak biz bu işe gönül verdik. Herkes çok özverili çalıştı. Bugün itibari ile laboratuvarımız 6 yatağa çıktı. Bu konuda desteklerini bizden esirgemeyen başta İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz olmak üzere emeği geçen tüm yöneticilerimize çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


    Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Osmangazi Ek Binası’nda gerçekleştirilen törene; Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Salih Metin, Göğüs Hastalıkları Uzmanları Doç. Dr. Gülgün Çetintaş Afşar ile Doç. Dr. Seyhan Us Dülger, Nöroloji Uzmanları Doç. Dr. Aygül Güneş ve Uzm. Dr. Asuman Ali’nin yanı sıra personeller katıldı.

  • Sıcaklıkta kritik eşik geçiliyor

    Sıcaklıkta kritik eşik geçiliyor

    Avrupa Birliği İklim İzleme Birimi yeni yayınlanan raporunda geçtiğimiz haziran ayında küresel ortalama yüzey sıcaklığının rekor kırdığını açıkladı. Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından hazırlanan rapora göre, haziran ayında dünya, 1991-2020 ortalamasının 0,5 derece üzerinde ısındı. Haziran ayındaki alışılmışın dışında artış 2023 yılını kayıtlara geçen ‘en sıcak yıl’ yapabilir. Rapor, Kuzey Atlantik denizindeki yüzey sıcaklığının alışılmışın dışında aşıldığını da not ediyor.

    Söz konusu raporları ve açıklamaları haberglobal.com.tr için değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz 2023 yılında hız kazanan ısınmanın geleceğiyle ilgili 2027 yılına işaret ediyor. Kurnaz’a göre önümüzdeki dört yıllık dönemde ısınma konusunda yeni rekorlar gelebilir.

    1,5 derecelik kritik ısınma eşiğinin tam olarak ne olduğu üzerinde durmak gerekiyor. Ortalama küresel sıcaklıklarla ilgili yapılan ölçümlere göre, dünya 2021 yılında sanayileşme öncesi döneme kıyasla 1,1 derece ısındı. Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın taraflarının önüne konan rapora göre, iklimle bağlantılı felaketlerin önüne geçilmesi için küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkmaması gerekiyor. Eğer bu eşik aşılırsa dünya felaketlerle baş edemeyebilir.

    Önümüzdeki 4 yıllık döneme dikkat çeken Prof. Dr. Kurnaz’a göre ise kritik eşik çoktan aşıldı ve artık geri dönüş mümkün değil. Kurnaz, bu durumu şöyle değerlendiriyor:

    “Isınma yeni başlamadı. Söz konusu ölçümler endüstri öncesi ve sonrası dönemi kıyaslıyor. Görülüyor ki dünya geçmişe kıyasla ısındı. Şimdiki ölçümler, dünyanın 1,5 derecelik küresel ısınma eşiğini geçmesinin yüzde 66 ihtimal olduğunu ortaya koyuyor. Dünyada günümüzdeki ısınma 1,2 ila 1,3 derece arasında. Her bir derece ortalama sıcaklık artışı, ölçülen en yüksek sıcaklıkların da en az 3 derece artması anlamına geliyor. Örneğin bugün 49,1 derece olan en yüksek sıcaklık dünya 1 derece ısınacak olsa 52,1 dereceye yükselecek.”

    Kritik eşiğin tam olarak ne olduğu konusunda farklı bir değerlendirmede bulunan Kurnaz şunları söyledi:

    “Küresel ısınma konusunda dünyanın kırmızı çizgisi çoktan aşıldı. Dünya 1,5 derece ısınacak ancak zaten 1,2 derece ısınmış olması da kötü. Eğer gerekli önlemler alınmazsa 1,5 derece 2,0’ye de çıkacaktır. Kırmızı çizgi sıfır derece ısınmaydı.”

    Kurnaz, 1,5 derecelik ısınmanın doğuracağı sonuçlarla ilgili şunları dile getiriyor:

    “Sıcaklık ortalamasının artması beraberinde aşırı yağışlar, kuraklık ve alışılmışın dışında sıcaklık artışı getirecek. Meteorolojinin işi bu gibi iklim durumlarını önceden tespit etmek, örneğin 7 günlük periyotlar halinde raporlamaktır. Ancak iklimin seyrine bir müdahale imkansız. Artık 1,5 derecelik sıcaklık artışını geriye çevirmek de mümkün değil. Umutlu olmak için elimizde pek fazla bir şey yok.”

    İklim sorununun gündemde geniş şekilde yer almasının önemine değinen Kurnaz şunları ifade etti:

    “Dünyada en önemli gündemin iklim krizi olması gerekiyor. Ne zaman toplum bu konuyu öncelikli hale getirirse o zaman çok uluslu şirketler, devletler bu doğrultuda adım atmaya başlar.”

    Türkiye’nin küresel iklim değişikliği konusunda uluslararası alanda üzerine düşen her şeyi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini vurgulayan Kurnaz, “Ancak küresel durum pek iyi değil. Hiçbir ülkenin tek başına atacağı adımlar yeterli olmayacaktır” vurgusunu yaptı.

    Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkarak 2,0 dereceye yaklaşması durumunda oluşacak felaketlerle ilgili rakamlara daha önce işaret etmişti. Buna göre her 10 yılda bir meydana gelen aşırı sıcaklık olaylarının, 1.5 derecelik ısınmada on yılda 4,1 kez, 2,0 derecelik ısınmada ise 5,6 kez gerçekleşeceği belirtildi. Küresel ısınma 4,0 dereceye ulaşırsa bu tür olaylar 10 yılda 9,4 kez gerçekleşebilecek.

     

  • Altın fiyatları yükselişte

    Altın fiyatları yükselişte

    Altın fiyatları yeni haftaya yatay seyirde başlamıştı. Fed’in kritik faiz kararına 1 gün kala altın fiyatları yükselişe geçti. Gram altın yeniden 1,700 TL’ye dayandı.

    Yarın Fed, Perşembe günü ise ECB faiz kararlarını açıklayacak. Her iki Merkez Bankası’nın da yüzde 0,25’er baz puan faiz artırması bekleniyor.

    Gram altın 1,699 TL

    Çeyrek altın 2.762 TL

    Yarım altın 5.524 TL

    Cumhuriyet altını 11.354 TL

    ONS altın 1,963 dolar
  • Yakıt fiyatlarının artışı LPG’ye yönlendirdi

    Yakıt fiyatlarının artışı LPG’ye yönlendirdi

    Batman’da araç sahipleri tasarruf yapabilmek için otogaz dönüşüm işletmelerine yöneldi. Maliyeti 10 bin lira ile 40 bin lira arasında değişen bu sistemin bağlanması ise işletmeciler tarafından randevuya bağlandı.
    Akaryakıt fiyatlarındaki ÖTV zammı ile birlikte benzin ve motorinin litre fiyatlarında yaşanan değişiklik sonrası araç sahipleri çareyi LPG sistemi taktırmakta buldu. Benzine göre yüzde 50 tasarruf sağlayan LPG sistemi şoförler tarafından çokça tercih edilmeye başlandı.

    Talep fazla olunca otomobillere LPG takan işletmelerde randevu sistemine döndü. Vatandaşların artan bir LPG dönüşümüne girdiğini belirten işletme sahibi Eyüp Çelik, “Şu anda randevulu sisteme geçmiş bulunmaktayız.

    Artan benzin fiyatlarıyla yoğun bir LPG dönüşümüyle karşı karşıya bulunduk. İşlerimiz neredeyse yüzde 70, yüzde 100 artmış bulunmakta. Vatandaşın talebi doğrultusunda yetişmeye çalışıyoruz. Benzin ve LPG arasında ortalama yüzde 40 ve yüzde 50 arasında tasarruf sağlanmaktadır” dedi.

    Maliyetler arttığından dolayı vatandaşın LPG’yi tercih ettiğini ifade eden Çelik, “10 yıl önce takılmış LPG montajlarının da dâhil LPG bakımlarında LPG tankının değiştirilmesi yıldan yıla ya da 10 bin kilometrede bir filtrelerinin değiştirilmesi, gaz kaçaklarının ve sızdırmazlıklarının kontrol edilmesi, antifriz, su eksikliğinin kontrolünün yapılması lazım.

    6 ay ile bir yılda bir, müşteri hangisini önce tamamlarsa kontrole gelmesi gerekir. Bakımlarının yapılmadığı takdirde riskleri çoktur. Gaz kaçağı olur ve herhangi bir sızdırma durumunda yanından ateşle geçilmesi veya sigara içilmesi kötü sonuçlara neden olur” diye konuştu.

  • Fındık üreticileri fiyatların artmasını istiyor

    Fındık üreticileri fiyatların artmasını istiyor

    Fındık üreticilerin beklentisini açıklayan Alaplı Ziraat Odası Başkanı Şeref Türkoğlu “Fiyat beklentimiz, her zamanki gibi 3,5 doların karşılığı olan Türk lirası. Bugünkü kura göre beklentimiz 96 lira civarı” dedi.

    Geçen yıl hasat başladıktan sonra fındık alım fiyatı sezon sonrası serbest piyasada 60 TL’ye kadar yükseldi. Üreticiler ise maliyetin 45 TL’ye kadar çıktığını belirterek, açıklamanın bu yıl erkene çekilmesinden memnun olduklarını ve iyi bir fiyat açıklanacağına inandıklarını dile getirdi. Fındık üreticileri yaklaşık 2 hafta sonra yeni sezon mahsullerini hasat etmeye ve sonrasında da pazara çıkarmaya başlayacaklar.


    Konuyla ilgili konuşan Alaplı Ziraat Oda Başkanı Şeref Türkoğlu,” Fındıkta bir maliyeti var. Rekolte sebebi ile 45 TL gibi bir maliyet tahmin ediliyor. Bu maliyetin karşısında bir fiyatın oluşması bekleniyor. Biz afaki bir fiyat istemiyoruz. Bu sene fiyat beklentimiz ise, 3,5 doların karşılığı olan Türk lirası. Bugünkü kura göre beklentimiz 96 lira bir fiyatın oluşması kamuoyunu rahatlatacaktır. Türkiye fındığını yüzde 80’i ihraç ederek satışı dolar üzerinden yapılıyor. Beklentimiz 3,5 dolar değer üzerindedir. Bu çerçevede en azından 90 ile 100 lira bandında olması. Üreticimiz açısından bu fiyatın altında fiyatın açıklanması halinde, üreticimizin ciddi anlamda mağdur olacağını düşünüyorum” dedi.

    Alaplı’da 22 Temmuz Cumartesi günü serbest piyasada 50 randıman levant kalite kabuklu fındık 60 TL’den işlem görüyor.