Etiket: asansör

  • Asansör boşluğuna düşen yaşlı adam hayatını kaybetti

    Asansör boşluğuna düşen yaşlı adam hayatını kaybetti

    Olay, saat 23.15 sıralarında Gaziosmanpaşa’da bir rezidansta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 64 yaşındaki Ersin Öztürk, eksi 1. kattan asansöre bindi. Asansörün 1. katta bozulması sonucu rezidansın teknik personeli yardım için çağrıldı. Kurtarma esnasında bir kat aşağı inerek asansörden çıkmak isteyen Öztürk, dengesini sağlayamadı. Asansör boşluğundan eksi 5. kata, yaklaşık 30 metre düşen yaşlı adam hayatını kaybetti.
    İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri 3 saat süren çalışmanın ardından yaşlı adamın cansız bedenine ulaştı. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlatırken asansörün tamiri için gelen ve Ersin Öztürk asansör boşluğuna düşerken orada olan teknik personel ifade için karakola götürüldü. Öztürk’ün hayatını kaybetmesi üzerine rezidansta kalan vatandaşlar dışarı çıktı ve site yönetiminin ihmali üzerine bu olayın yaşandığını belirtti. Uzun uğraşlar sonucu cansız bedeni dışarı çıkarılabilen Öztürk’ün cenazesi adli tıp morguna kaldırıldı.

    “Bu kaza geliyorum dedi”

    Kazanın ardından tedirgin olduklarını belirten Bayram Kocaman, “Akşam saatlerinde böyle bir hadisenin olduğunu WhatsApp grubumuzda arkadaşlardan duydum. Asansörden bir kişinin düştüğünü ve hayatını kaybettiğini öğrendik. Daha önce de asansörlerin bozulması, durması gibi birçok hadise ile karşılaştık. Bakımlar yapılmıyor, bu şikayetler bize de geliyor. Bu kazanın olduğu G2 Blok ile ilgili grupta bir gün önce yazılan ifade aynen şu, ‘Bu asansörlerin bakımı yapılmamış mıydı? Sürekli ses geliyor’ diye site sakini bir arkadaşımız yazmıştı. Bir gün sonra da bu hadise gerçekleşti. Asansör de kusursuz çalışıyor manasına gelen yeşil bandrolden kısmi kusurlu anlamına gelen mavi bandrole çekilmişti. Yani bu kaza ‘geliyorum’ dedi. Bundan kimin ihmali varsa cezalandırılmasını talep ediyoruz. Site sakinleri çok tedirgin asansörlere binemiyorlar. Bu sorunun çözümü için gereken neyse yapacağız” dedi.

    “Benim de başıma gelebilirdi”

    Kazadan 10 dakika önce aynı asansörü kullandığını söyleyen Özkan Güldalı, “Olaydan bir gün önce bir site sakinimiz WhatsApp grubumuzdan asansörün bozuk olduğunu söylemişti. Ben de aynı blokta oturuyorum. Diğer blokların asansörlerini kullanmak bize yasak. 10-15 dakika önce bu asansörü ben de kullandım. Kaza benim de başıma gelebilirdi. Talihsiz bir olay yaşandı. Sorumlulardan şikayetçiyiz, ihmalkarlık söz konusu. Zaten yeşil etiketten daha yeni mavi etikete düşmüş. Müthiş bir ihmalkarlık var. Aynı asansörü ben de kullandım hatta komşum da şahit, o da çöp atarken birbirimizle selamlaştık. Verilmiş sadakamız varmış. Hayatını kaybeden kişiyi görmedim ama duyunca anladım. 12 civarlarında oldu, ben de o ara asansörü kullanmıştım. Gruba da yazıldı zaten.” diye konuştu.

  • 10 yaşındaki çocuk asansörde sıkışarak can verdi

    10 yaşındaki çocuk asansörde sıkışarak can verdi

    Olay, Seyhan ilçesine bağlı Kocavezir Mahallesi’ndeki bir tekstil atölyesinde meydana geldi. İddiaya göre, Ahmet Direk Turan Haskiro (10), annesi Sefa Haskiro’un çalıştığı tekstil atölyesine geldi. Annesi Haskiro çalıştığı sırada, Ahmet Direk Turan Haskiro atölyenin içinde gezmeye başladı. Haskiro bir süre sonra atölyedeki asansöre bindi.

    “Feci şekilde can verdi”

    Çocuk asansörün kabiniyle duvar arasına sıkıştı. Olayı gören işçiler durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri duvar ise asansör kabini arasında sıkışan Avan’ı çıkarttı. Sağlık ekipleri Avan’ın öldüğünü tespit etti.
    Avan’ın cesedi otopsisi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

  • Asansörün aynasına böyle zarar verdi

    Asansörün aynasına böyle zarar verdi

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kentin birçok noktasına inşa ettiği asansörler ve yürüyen merdivenler, kendini bilmez kişi ya da kişilerin hedefi olmaya devam ediyor. Yaptıkları akıl almaz hareket ve davranışlarla hem kamuyu zarara uğratan hem de dezavantajlı grupların günlük yaşamını sıkıntıya sokan kişiler, bu kez Körfez Yarımca’da ortaya çıktı.
    Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, asansöre binen kişilerden birinin anlamsız şekilde kabin içindeki aynayı sprey boya ile boyadığı görülüyor. Yine görüntülerde, asansör içinde kamera olduğunu fark eden kişilerin buna rağmen anlamsız davranışlarını sergilemekten geri kalmadığı anlar yer alıyor. Asansördeki kişinin sprey boya ile aynayı boyarken, arkasındakinin de bu çirkin hareketi cep telefonu kamerasıyla kayda aldığı anlar da güvenlik kamerasınca kaydedildi.

  • Asansörde mahsur kalan anne ve çocuğu kurtarıldı

    Asansörde mahsur kalan anne ve çocuğu kurtarıldı

    Olay, Yoğurtlu TOKİ konutlarında meydana geldi. Asansörde mahsur kalan anne ve çocuğu olduğu yönünde 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunuldu. Bunun üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, kısa süreli bir çalışma sonucu asansörün kapısını açarak mahsur kalan anne ve çocuğunu dışarı çıkardı.
    Asansörden kurtarılan kadın itfaiye ekiplerine teşekkür etti.

  • Yaşlı adam asansörde ölü bulundu

    Yaşlı adam asansörde ölü bulundu

    Edinilen bilgilere göre, Atatürk Bulvarı Siteler Mahallesi Haydar Efendi Caddesi’nin giriş kısmında yer alan 4 katlı bir binanın asansör kapısını açan bina sakini, asansör içerisinde Mehmet R. (72) isimli yaşlı adamın cansız bedeniyle karşılaştı. Durum üzerine olay yerine sağlık ekipleri ile polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Mehmet R.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Herhangi bir yaralanması bulunmayan ve kalp krizi geçirdiği tahmin edilen Mehmet R.’nin kesin ölüm nedeninin yapılacak olan incelemelerin ardından belirleneceği öğrenildi.
    Konuyla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Hasarlı binada asansör boşluğuna düşen şahıs ağır yaralandı

    Hasarlı binada asansör boşluğuna düşen şahıs ağır yaralandı

    Olay, sabah saatlerinde Battalgazi ilçesine bağlı Hacı Abdi Mahallesi’nde meydana geldi. Nakkaş sokak içerisinde bulunan ve depremlerde hasar aldığı ileri sürülen 6 katlı bir apartmanda söküm yapan İ.D.’nin beraberindeki arkadaşı M.B. (47) henüz bilinmeyen bir nedenle asansör boşluğuna düştü. Durumun fark edilmesinin ardından bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, yaralı M.B. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
    Hastanede tedavi altına alınan şahsın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtilirken olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Asansör kazasında ilk dava görüldü

    Asansör kazasında ilk dava görüldü

    Efeler ilçesi Işıklı Mahallesi KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda 26 Ekim 2023 tarihinde yaşanan asansör kazasında 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Zeren Ertaş hayatını kaybetmişti. Yaşanan olay sonrası Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada asansör firması yetkilisi M.B. ile firma sahibi H.T. tutuklanmıştı. Savcılık tarafından derinleştirilen soruşturma sonrasında firmanın mühendisleri R.H.A. ve U.İ. de yakalanarak tutuklanmış, firmanın elektrik mühendisi N.M. ise tutuksuz yargılanıyordu. Sanık sayısının 5’e yükseldiği olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun da tamamlanmasının ardından, bugün 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk dava görüldü.

    Asansörde bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firmanın, kabinin kattan belirli bir mesafe uzaklaştığında hareketsiz kalmasını sağlayan emniyet düzeneğini (UCM) iptal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunun belirtildiği bilirkişi raporuna göre üzerindeki suçlamaları kabul etmeyen bakım firmasının yetkilisi M.B.; “UCM sistemini ben kapatmadım. Ben bakım firmasıyım ama daha önce UCM sisteminin kapalı olduğunu görsem mutlaka açardım. Daha öncesinden kapatılmış olabilir. Başka firmalar tarafından da bakım yapılıyor. Üzerimdeki suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    “Ben imalatımı eksiksiz yaptım”

    Asansörün montajını yapan firmanın sahibi H.T. ise yaptığı savunmasında “2020 yılında KYK’nın montaj işini aldım. Projeye ve şartnameye uygun şekilde malzemeleri aldım. Hatta malzemeleri olması gerekenden daha da kaliteli aldım ve kullandım. Çünkü bu iş benim için hem kariyer hem de prestij işi olacaktı. Montaj esnasında ve sonrasında zaten gerekli testleri yaptık. R.H.A. tarafından risk analizleri de yapıldı. Kontrollerden tek seferde geçtik ve tek seferde yeşil etiketimizi aldık. Benim prestij işim olduğu için üstüne fazlasıyla düştüm. 1 yıl içinde 2 defa yeşil etiket aldım ve asansörü KYK’ya teslim ettim. Benim işim buraya kadar. 2020 yılında işi adım 2021 yılında teslim ettim ve 3 sene sonra bu elim kaza oldu. Bilirkişi raporunda yarı yük dengesinden bahsediyorlar. Baritlerin eksik olduğunu söylüyorlar. 1 adet barit piyasada 200 ile 250 TL arasında satılıyor. Bu projede en iyi halatları, motorları kullandım. 250 TL’lik baritten mi kazanç sağlayacağım. Ben imalatımı eksiksiz yaptım. Ben zaten bunları tam yapmasaydım zaten yeşil etiket alamazdım. Ben suçsuzum. 3 yıl sorunsuz asansör çalıştı. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

    “Çelişkili bilirkişi raporu”

    Hazırladığı 8 sayfalık savunmasını mahkemeye yazılı olarak da sunan R.H.A.; “Çelişkilerle dolu bilirkişi raporunda üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Kazada kusur ve ihmalim yok. Her şeyi eksiksiz yerine getirdim. Bilirkişi raporundaki yarı yük dengesinin hesaplamasının doğru yapılmadığı ifadesi doğru değildir. Mukavemet hesaplamaları, montajı yapan firmanın mühendisleri tarafından yapılır, bizim tarafımızdan yapılmaz. O yüzden ‘doğru hesaplanmamıştır’ ifadesini kabul etmiyorum. 2020’de asansörün risk analiz formunun uygun olduğu onaylanmıştır. 3 yıl boyunca yapılan kontrollerde varsa böyle eksikliklerin fark edilmemesi bana atılan suçların doğru olmadığını kanıtlıyor. Ayrıca bilirkişi raporundaki kazanın sebebinin mekanik arıza olduğu tespiti doğru bir tespit değildir. Kaza hiçbir şekilde mekanikten kaynaklanmıyor. Yani 3 yıl önce risk analizi kontrolü yaptım ve bir daha asansörle hiçbir ilgim olmadı. KYK’daki kazanın oluşumunda firmamın ve şahsımın hiçbir şekilde ilgisi yoktur” dedi.

    “Projedeki imza bana ait değil“

    Asansör montajı projesinin kendisi tarafından yapılmadığını ve proje üzerindeki imzanın kendi imzası olmadığını belirten montaj firmasının Makine Mühendisi U.İ.; “Ben başka bir firmada tam zamanlı olarak çalışıyordum. Montaj firmasına dışarıdan destek vererek ek iş yapıyordum. Davaya konu olan proje, benim tarafımdan yapılmış bir proje değil. İlgili tarihlerde benim işten çıkış görüşmelerim vardı zaten. Şirketteki her hangi birisi tarafından proje hazırlandı diye düşünüyorum. Çalıştığım dönemlerde birçok projede imzam var ama bu proje kesinlikle bana ait değil. Üzerindeki imzalar da kesinlikle bana ait değil. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    Savcılıkta verdiği ilk ifadesinde projedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği yönünde ifade verdiğini soran hakime yanıt veren U.İ.; “İlk ifademi sağlıksız bir şekilde verdim. Evet, ilk ifademde bana ait olduğunu söyledim ama ilk ifademde etrafımdakilerin etkisi sebebiyle böyle bir ifade verdim. Firma sahibi H.T. bana kazanın gerçekleşmesinde firmanın bir kusuru olmadığını söyledi. Bu nedenle imzanın benim olduğunu söyledim. Zaten yapılan kriminal araştırmalar neticesinde de imzanın bana ait olmadığı belirtildi” dedi.

    “Montaj yapımında bir hata yok”

    Olayda tutuksuz yargılanan firmanın Elektrik Mühendisi N.M. ise bakım işletme yönetmeliğinin hatalı yapıldığını ifade ederek; “Asansörün yapıldığı tarihlerde bu firmada çalışmaktaydım. Asansöre ilişkin elektrik, elektronik hesaplamaları yaptım. Mekanik işlemler benim uzmanlık alanım değil. U.İ. bey makine mühendisi olarak çalışmaktaydı ve mekanik işlemlere bakıyordu. Biz işlemlerimizi yaptıktan sonra yeşil etiket verildi. Montajdan 3 yıl sonra yarı yük dengesi hatası fark edilmiş. Elektronik bir sistem olan fren bobini ile alakalı bir şeyler söylenmiş raporda. Yurdun kapasitesi artırılmış ve kazanın olduğu gün asansörün motoru fazla çalışmış ve aşırı ısınmış. Fren bobini ısınır ancak soğutmak için bir tertibat yoktur. Aslında asansörün tasarımında bakım işletme yönetmeliğinin hatalı yapıldığı görülüyor. Montajı yapan bizler tarafından yapılan bir hata yok. Asansörlerin yıpranan ve arızalanan parçaların değişmemiş. 10 ay uygun denilmiş. Kazadan önce 10 ay boyunca fren ayarının uygunsuz olduğu tespit edilmeyerek standartlara uygun olduğunu bakım firması belirtmiştir. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    “Bir anda asansör aşağıya kaymaya başladı”

    Olay anını yaşayan öğrencilerden M.P., tanık olarak dinlenirken, asansörün sallanmaya başlamasıyla Zeren’in refleksle kendisini dışarıya atmak istediğini ifade eden M.P.; “Akşam 12 gibi yurda döndük. O gün tek asansör çalışıyordu. Biz asansöre bindikten sonra arkamızdan 1-2 kişi daha asansöre bindi. Asansör sallanmaya başlayınca korktular ve onlarla birlikte 1-2 kişi daha geri indi. Asansör durdu. Sonra kapı açık şekilde aşağıya doğru kaymaya başladı. Arkadaşımız refleksle kendisini dışarıya atmak istedi ve olay gerçekleşti. Daha önce asansörlerde haftada 2-3 kez arızalar oluyor. O yüzden asansörleri sık sık kapatıyorlardı” dedi.

    “Benim kızımın hayatına mal oldu”

    Zeren Ertaş’ın babası Akın Ertaş, mahkemede yaptığı konuşmasında “Gece saat 01.15 civarında yurttan aradılar. Asansörün düştüğünü, kızımın ağır yaralı olduğunu söylediler. Hemen İstanbul’dan yola çıktık sabaha saatlerinde Aydın’a geldik. Aydın’a yaklaşık 60 kilometre kala kızımın vefat ettiğinin haberi geldi. Zeren’im daha öncede olaydan kısa bir süre öncede asansörde kalmış. 17 Ekim’de asansörün periyodik bakımı yapılmış, 18 Ekim’de sabah saat 8 civarında Zeren, asansörde kalmış. Annesine mesaj atmış. Güvenlik gelip çıkarmış. Yani bakımın yapılmasından sadece 1 gün sonra Zeren asansörde kalıyor. Bu olayda kafamıza takılan bazı şeyler var. Bu eksiklikler neden yurtlar açılmadan önce giderilmiyor. Bu durum benim kızımın hayatına mal oldu. Yurt Müdürlüğü ve sanıklardan şikayetçiyiz” dedi.

    Mahkeme boyunca gözyaşlarına hakim olamayan anne Serpil Ertaş ise eşinin yaptığı konuşmaya ek olarak “Tüm sanıklardan şikayetçiyim. Kızım asansörde çok sık arıza olduğunu söyledi. 18 Ekim’de asansörde kaldı ve birkaç gün sonrada bu olay oldu” dedi.

    “Tek asansör çalışıyordu”

    Asansör kazasının ardından psikolojik olarak etkilenen ve mahkemede sanıklardan şikayetçi olan öğrencilerden F.N.S.; “Kaza günü konserden geldik. 23.45 gibi parmak izi bastık. Binada 2 asansör vardı ve biri kapalıydı. O yüzden yoğunluk oluştu. Yaklaşık 15 kişiydik. Asansöre ilk binenlerden birisiydim. En arka taraftaydım o yüzden kaza anında Zeren’i tam göremedim. Bu olaydan sonra psikolojik yara aldım. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.

    Yeniden keşif yapılacak

    Konuşmaların ardından mahkemeye 10 dakika aran veren mahkeme başkanı, dava ile ilgili sanık M.B., H.T., R.H.A. ve U.İ.’nin tutukluluk hallerinin devamına N.M.’nin ise tutuksuz yargılanmasının devamına karar verirken, yeni bir keşfin yapılmasına karar vererek, bir dahaki duruşmayı 2 Nisan’a erteledi.

    “O zaman suçlu nerede”

    Mahkeme çıkışı gazetecilere açıklamada bulunan anne Serpil Ertaş, herkesin birbirine suç attığını belirterek; “Ben vicdanlı bir insanım. Suçsuz olanın hapiste kalmasını istemem ama gerçek suçlunun tespit edilip gerekli cezasını almasını istiyorum. Ayrıca yurt yönetiminin de davaya dahil edilmesini istiyorum. KYK’nın da suçlu olduğuna inanıyorum. KYK müdürüyle de ilgili bir an önce bir şeyler yapılsın. Sanıkların hepsi birbirine suç atıyor. Kimin suçlu olduğu bir an önce ortaya çıksın. Suçsuzsa da çıksınlar. Anlamış değilim. O zaman suçlu nerede” dedi.

  • Asansör değil hatalı kullanım öldürüyor

    Asansör değil hatalı kullanım öldürüyor

    Türkiye’de son günlerde öğrenci yurtlarında meydana gelen asansör kazaları çeşitli soruları akıllara getirirken, Sivas’ta 15 yıldır asansör bakım ve onarım işiyle uğraşan Murat Yılmaz asansör kullanımı ve bakımı hakkında açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Asansördeki kişi sayısı 10 kişiye çıktığında kabinin ağırlığı denge ağırlığından fazla oluyor. Dolayısıyla bakımsız ve onarımı yapılmamış asansörlerde kişi sayısı fazla olunca asansör aşağı doğru kaydırıyor. Fren tertibatı da tutmuyor” dedi.

    “Türkiye’de hiçbir şekilde mavi ve yeşil etiket almış asansörlerin halatı kopmamıştır”

    Türkiye’de hiçbir şekilde mavi ve yeşil etiket almış asansörlerin halatının kopmadığını ifade eden Yılmaz, “Türkiye’de hiçbir şekilde mavi ve yeşil etiket almış asansörlerin halatı kopmamıştır. Halatımız 5 tanedir. 10 kişilik asansörlerde genelde 5 tanedir halat. Bir tane halatımız 1.5 tona yakın yük taşır. 5 tane var. 8.5, 10 tona yakın yük taşıyor halatlarımız. Asansörün ve denge ağırlığının toplam ağırlığı 2 tonu geçmez. O yüzden hiçbir zaman asansörlerin halatı kopup düşmez” dedi.

    “Binde bir olan bir şey”

    Asansörün kaymasının binde bir olan bir şey olduğuna değinen Yılmaz, “Peki neden asansörler düşüyor? Denge ağırlığının az olmasından dolayı. Normalde denge ağırlığının kabin ağırlığından fazla olması lazım. Bunu çocuk parklarındaki tahterevalli gibi düşünebiliriz. Kabin üstteyken kabin ağırlığı en aşağı iner. Denge ağırlığı az olduğunda kişi sayısı burada fazla oluyor. Asansördeki kişi sayısı 10 kişiye çıktığında kabinin ağırlığı denge ağırlığından fazla oluyor. Dolayısıyla bakımsız ve onarımı yapılmamış asansörlerde kişi sayısı fazla olunca asansör aşağı doğru kaydırıyor. Fren tertibatı da tutmuyor. Asansör kaydığında önde kalan kişi panik yapıyor ve dışarı çıkmaya çalışıyor. Burada yapılması gereken şey; kabinin içerisinde kalınması gerekiyor. Bu süre zarfında halatlar kopmuyor, sadece aşağıya doğru kayıyor. Bu da binde bir olan bir şey” ifadelerini kullandı.

    “Asansörlerde fren tertibatlarını ve yağlamalarını yapmamız gerekiyor”

    Yılmaz, asansör bakımlarında özellikle fren tertibatlarının ve yağlamalarının yapılması gerektiğine değinerek, “Asansörlerin periyodik olarak aylık bakımlarının yapılması gerekiyor. Burada bakımlarda dikkat etmemiz gereken en önemli şey fren tertibatlarını ve yağlamalarını yapmamız gerekiyor. İnsan asansörü farklıdır. Ona göre bir sistem yapılır. Yük asansörü farklıdır. Rayda rijit bir şekilde gitmesi için insan asansöründe patenler kullanılır ama yük asansöründe o şekilde değildir. Yük asansöründe roler kullanılır. Ağır yük taşıyıcılar ona göre dizayn edilir. Biz insan asansörüne yük attığımız zaman alt ve üstteki patenlerin kalibrasyonunu bozuyoruz. Bozulunca paten ya kırılıyor ya da yerinden çıkıyor. Bu da ağır tahribatlara neden oluyor. O yüzden insan asansörünü insanlar kullanmalı” diye konuştu.

    “Asansöre fazla kişinin binmemesi gerekiyor”

    Asansöre belirtilen sayıdan fazla kişinin binmemesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Asansöre fazla kişi binmemesi gerekiyor. Asansörde kaç kişi yazıyorsa o sayı gereğince binilmesi gerekiyor. Zaten fazla kişi binince asansör uyarı veriyor. Varsayalım elektrik gitti veya bir arıza oluştu, asansörün içinde kaldınız. Bu sürede panik yapmamanız gerekiyor. İnsanlarda hava alamama korkusu var fakat asansörde hava delikleri var. Burada günlerce kalınabilir” şeklinde konuştu.

  • Diğer mahalleye asansör ile gidiyorlar

    Diğer mahalleye asansör ile gidiyorlar

    Pratik ve inanılmaz çözümleri ile dikkat çeken Karadeniz insanı gibi yörede yaşayan sokak hayvanları da artık ya havasından ya da suyundan misali hayatını kolaylaştırmanın yolunu bulmuş durumda.
    Hopa ilçe merkezinden yaklaşık 50 metre yüksekte olan Kuledibi mahallesinin yolu uzun ve merdivenli yol da vatandaşları canından bezdirince mahalle halkı 5 yıl önce belediyeden mahallesine asansör istedi. Mahalledeki ulaşım sorunu belediye tarafından asansör yaptırılarak çözüldü. Hopa Kaymakamlığı ve Hopa Ticaret ve Sanayi Odası binaları arasında yaptırılarak hizmete giren asansör yerden 50 metre yükseğe çıkarak Kuledibi mahallesinin ulaşım sorununu çözdü. 10 katlı bir apartman yüksekliğindeki 5-6 kişi alan asansör sayesinde vatandaşların hayatı kolaylaştığı gibi bu sürede sokak hayvanlarının da hayatı kolaylaştı.

    Tıpkı mahalle sakinleri gibi mahalledeki köpekler de ilçe merkezine bu asansör vasıtası ile gidip gelmeye başladı. İki mahalle arasında tıpkı insanlar gibi sokak köpekleri de asansör ile yapıyor. Soğuk havalardan korunmak için asansörün içini kulübe gibi kullanarak, insanlara aldırış etmeden asansörle aşağı yukarı inip çıkan köpekleri görenler ilk başta büyük tedirginlik yaşasa da mahalle halkı da bu köpeklere alışmış durumda. Bölge halkı bu duruma alışkın olsa da ilk kez bu durumla karşılaşanlar ise durum oldukça şaşırtıcı.
    İlk kez bu durumla karşılaşan ilçe sakinlerinden Ercan Reisoğlu, asansör kapısında bekleyen köpeği görünce cep telefonuyla kayıt aldığı sırada asansör kabininde 3 köpeği görünce neye uğradığını şaşırdı. Biraz bekledikten sonra asansöre binen Reisoğlu, yaşadığı o anları cep telefonuna kayıt edince sosyal medyada büyük ilgi gördü.

    Ercan Reisoğlu yaşadığı olayı anlatarak “O gün asansöre geldiğimde asansörün kapısında köpek bekliyordu. Arkadaşlarıma göstermek için video çekmeye başladım. Bekleyen köpeğe dedim, gel seni de aşağıya indireyim. Asansör gelince kabinin içerisinde 3 köpekle daha karşılaştım. Çok şaşırdım, hatta çok korktum, dedim ne yapayım. Mecburen inmem lazım yol uzuyor bu sefer. Ben de bindim ses etmediler ama dışarda bulunan köpeğe havladılar. Gelme dediler sanırım. O da binmedi sırasını bekledi. Ben ve 3 köpek asansörle inmeye başladık. İçeride güzel bir ortam müzikte vardı sakin bir şekilde indik” dedi.

  • Güney Afrika’da madende asansör kazası

    Güney Afrika’da madende asansör kazası

    Güney Afrika’nın Kuzey Batı eyaletine bağlı Rustenburg şehrinde Impala Platinum şirketine ait bir madende işçileri taşıyan asansör yaklaşık 200 metre aşağı düştü. Şirketten yapılan açıklamada, 86 işçinin bulunduğu asansörde 11 işçinin hayatını kaybettiği, 75 işçinin de yaralanarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Kazanın nedenine yönelik soruşturmanın sürdüğü, şirketin bölgedeki tüm madencilik faaliyetlerinin durdurulduğu aktarıldı. Şirket CEO’su Nico Muller, “Bugün Impala tarihinin en karanlık günü” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan Ulusal Maden İşçileri Sendikası’na (NUM) göre Güney Afrika’da bu yıl Eylül ayı itibarıyla 27 ölümcül maden kazası kayıtlara geçti.