Etiket: asgari ücret

  • Yemek kartlarına asgari ücret düzenlemesi

    Yemek kartlarına asgari ücret düzenlemesi

    Resmi Gazete’de ‘Sosyal sigorta işlemleri yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik’de değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikte şu ifadelere yer verildi:

    “İşyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, sigortalıya yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin nakit olarak ya da yemek hizmetinin alınması dışında kullanılabilecek yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sağlanması halinde, fiilen çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen tutarının fiilen çalışılan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunulacak tutarını aşmayan kısmı.”

    Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

  • Asgari ücrette geri sayım: İlk toplantı tarihi belli oldu

    Asgari ücrette geri sayım: İlk toplantı tarihi belli oldu

    Milyonlarca çalışan ücretlere ne kadar zam yapılacağını merak ediyor.

    Asgari ücretin 31 Aralık’a kadar tespit edilerek kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.

    Toplantıda işçi kesimini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren kesimini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.

    İLK TOPLANTI TARİHİ BELLİ OLDU

    İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılacağı ilk toplantı tarihi 10 Aralık olarak belirlendi.

    İlk toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliği yapacak.

    Komisyon geçen yıl ilk toplantısını 11 Aralık’ta gerçekleştirmiş, 27 Aralık’ta asgari ücret açıklanmıştı.

    Asgari ücret 2024 yılı için 17 bin 2 lira olarak belirlenmişti.

    Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 23 bin 502 lira 94 kuruş. Bunun 20 bin 2 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 3 bin 100 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 400 lira 5 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

    MASADA DÖRT İŞÇİ OLACAK

    Komisyonda işçi kesimini temsil eden 5 kişilik Türk-İş heyetine, Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar başkanlık edecek. Heyette geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi yer alacak.

    Masada işçileri aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven temsil edecek.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

    Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor.

    Oyların eşitliği halinde komisyon başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

    İŞÇİLERDEN “KABUL EDİLEMEZ” ÇIKIŞI

    Türk-İş Genel Başkanı Atalay, bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.

    Atalay, rakamların toplumu mutlu edecek rakamlar olmadığını söyledi.

  • İşçilerden asgari ücret çıkışı

    İşçilerden asgari ücret çıkışı

    Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleyecek 15 kişilik Asgari Ücret Tespit Komisyonuna TÜRK-İŞ bu yıl da 4 işçiyle katılacak. Komisyona katılacak aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensubu, pazarlık masasında asgari ücretlilerin sesi olacak.

    Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücret rakamının belirlenmesi çalışmaları aralık ayı itibarıyla başlayacak.

    İşçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.

    Komisyonda işçi kesimini temsil eden 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetine, Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar başkanlık edecek. TÜRK-İŞ heyetinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 4 işçi yer alacak.

    Aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak, Karayollarında taşeron işçi Durmuş Öztürk ve basın mensubu Sezer Özseven bu yıl Komisyonda asgari ücretlilerin sorun ve taleplerini dile getirecek.

    “20’DEN FAZLA KALEMİ İLGİLENDİRİYOR”

    TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün Atalay, yeni asgari ücret rakamının 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe gireceğini belirterek, asgari ücretli çalışanların zamlı ilk maaşlarını ise şubat ayında alacağına dikkati çekti.

    IMF yetkililerinden kredi derecelendirme kuruluşlarına, ekonomistlerden siyasi partilere kadar farklı kesimlerin, aylar öncesinden asgari ücret rakamını konuşmaya başladığına dikkati çeken Atalay, asgari ücretin konuşulmasıyla ürün ve hizmet fiyatlarına zam yapılmaya başlandığını söyledi.

    Taban ücret olan asgari ücretin, süreç içerisinde yaygın ücret ve çalışanların büyük bölümünün geçim ücretine dönüştüğünü ifade eden Atalay, asgari ücret rakamının kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği, Genel Sağlık Sigortası primi de dahil 20’den fazla kalemi ilgilendirdiğini dile getirdi.

    “ASGARİ ÜCRET EN BÜYÜK TİS NİTELİĞİNDE”

    Asgari ücretin Türkiye’deki en büyük Toplu İş Sözleşmesi (TİS) niteliğinde olduğuna dikkati çeken Atalay, şöyle konuştu:

    “Bundan dolayı asgari ücrete sadece ücret olarak bakmamak gerekiyor. 2025’teki asgari ücretin işçinin ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde olması gerekiyor. Bu rakamı arkadaşlarımız ilerleyen günlerde tespit edecek. Bu rakam TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun önüne gelecek ve ardından kamuoyuyla paylaşılacak.”

    Atalay, “Bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil. O rakamlar toplumu mutlu edecek rakamlar değil.” ifadesini kullandı.

    “RAKAM YAŞAM KOŞULLARIMIZI İYİLEŞTİRSİN”

    Komisyon üyesi Durmuş Öztürk, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda geçen yıl da işçileri temsil ettiğini belirterek, 11 yıldır taşeron işçi olarak çalıştığını ve asgari ücret aldığını söyledi.

    Komisyonda hem taşeron işçilerin hem de asgari ücretlilerin sesi olacağını ifade eden Öztürk, çalışanların yaşam şartlarını iyileştirecek bir rakam istediklerini dile getirdi.

    Kuaför Nihan Koçak da evinin kira olduğunu belirterek, “Eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Çocuklarımla birlikte yaşam mücadelesi veriyorum, çok zorlanıyorum. Komisyonda asgari ücretlilerin diliyle çalışacağız.” diye konuştu.

    Basın mensubu Sezer Özseven ise üç yıldır gazetecilik yaptığını, asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olduğunu söyledi.

    Mevcut asgari ücretle günün koşullarında geçinmenin mümkün olmadığını dile getiren Özseven, “Asgari ücretin beklenen enflasyon kadar artması, çalışanların kira ve gıda giderlerinin karşılanmasını mümkün kılmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    Aşçı Selma Sayın da “Geçim koşullarının iyileşmesi için iyi bir asgari ücret rakamı istiyoruz.” ifadesini kullandı.

  • Asgari ücrete zam maratonu başlıyor

    Asgari ücrete zam maratonu başlıyor

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin yeni yıl için belirlenecek asgari ücret takvimine ilişkin sorusunu yanıtladı.
    Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını hatırlatan Işıkhan, “Süreci geçen seneki gibi yürüteceğiz. Aralık ayının ilk haftası ya da ikinci haftası taraflarla bir araya geleceğiz, biz hazırız. Asgari ücret takvimi belli olunca süreci açıklayacağız” dedi.

    İLK TOPLANTI BAKANLIKTA

    İlk toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliği yapması bekleniyor.

    Komisyon geçen yıl ilk toplantısı 11 Aralık’ta gerçekleştirildi.

    Asgari ücretin 31 Aralık’a kadar tespit edilerek kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.

    ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

    Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

    Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor.

    Oyların eşitliği halinde komisyon başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

    ASGARİ ÜCRET İÇİN NELER KONUŞULUYOR?

    Asgari ücret zammının yıl sonu enflasyonuna göre mi yoksa hedef enflasyona göre mi yapılacağı bir süredir tartışılıyor. Zam tahminlerine ilişkin farklı senaryolar konuşuluyor.

    Piyasalarda asgari ücret için yüzde 25’lik zam oranı beklentisi güçlenmiş durumda…

    Yıl sonu enflasyonu ile gelecek yılın enflasyon hedefi arasında bir noktanın da belirlenebileceği ifade ediliyor. Bu senaryo için yüzde 30’luk ücret artışı konuşuluyor.

    İş dünyasındaki ağırlıklı görüş asgari ücretin 22-23 bin lira civarına çıkarılması yönünde oluştu.

    Yabancı kuruluşların raporlarında da beklentiler yüzde 25-30 aralığında şekillendi.

    MUHALEFETİN BEKLENTİLERİ

    CHP: 30 bin lira

    İYİ Parti: 28 bin lira

    Yeniden Refah: 35 bin lira

    Gelecek Partisi: 33 bin 337 lira

    DEM Parti: 35 bin lira

    ASGARİ ÜCRET-AÇLIK SINIRI MAKASI AÇILIYOR

    Asgari ücret tespit komisyonunda Türk-İş’in açlık ve yoksulluk sınırı araştırması da ele alınacak.

    Ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 20 bin 432 lira, yoksulluk sınırı 66 bin 553 lira, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 26 bin 527 lira olarak belirlendi.

    Asgari ücret 2024 yılında 17 bin 2 lira olarak belirlenmişti. Ekim ayı itibarıyla bu fark 3 bin 430 liraya yükseldi.

    MERKEZ’DEN HEDEF ENFLASYON YÖNLENDİRMESİ

    Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, asgari ücretin tespitine ilişkin normatif bir değerlendirme yapmalarının söz konusu olmadığını belirtti.

    Karahan, “Biz karar verici değiliz. Bir kurul var, kurul toplanıyor ve belli süreçleri var, biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayriresmi herhangi tavsiyede de bulunmuyoruz.” ifadelerini kullandı.

    TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, “Asgari ücret artışının iktisadi faaliyetinin görece zayıfladığı dönemde geçişkenliği daha düşük oluyor.” dedi.

    Akçay, ücret artışlarında ileriye dönük endekslemeye geçilmesi gerektiğini vurguladı. Akçay, “Bu enflasyon için olumlu. İleriye dönük endeksleme devreye girmek zorunda. Konjonktürün de uygun olduğu kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.

    ASGARİ ÜCRET ZAM SENARYOLARI

    Asgari ücret, geçen yıl ocak ayında yüzde 49,11 oranında zamlanarak 17 bin 2 liraya yükselmişti.

    Ocak ayında yüzde 25 zam yapılırsa yeni asgari ücret 21 bin 252 lira olacak.

    Merkez Bankası’nın yüzde 44’lük hedefi oranında artış yapıldığında 24 bin 483 lirayı bulacak.

    TCMB’nin 2025 hedefi olan yüzde 21’lik zam yapıldığında 20 bin 572 liraya çıkacak.

    2025 üst bandı olan yüzde 26 oranında zam gelirse 21 bin 422 lira olacak.

    Asgari ücrete yüzde 30 zam gelirse 22 bin 102 liraya yükselecek.

    Yüzde 40 zam yapılırsa yeni asgari ücret 23 bin 802 lira seviyesine gelecek.

    Orta Vadeli Program (OVP) enflasyon hedefi yüzde 41,5’luk zam gelirse 24 bin lirayı aşacak.

    OVP’deki 2025 enflasyon hedefi olan yüzde 17,5 oranında zam yapılırsa 19 bin 977 liraya yükselecek.

  • Asgari ücret ne kadar olacak?

    Asgari ücret ne kadar olacak?

    Yeni yıla sayılı günler kalırken, milyonların gözü belirlenecek olan asgari ücrete çevrildi. Yaklaşık 7 milyondan fazla insanı ve dolaylı olarak da ülkedeki hemen hemen her vatandaşı ilgilendiren yeni asgari ücretle ilgili süreç aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması ile başlayacak. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret, işçi tarafından 5, işveren tarafından 5 ve hükümet temsilcilerinden 5 kişi olmak üzere toplam 15 kişilik heyet tarafından belirleniyor. Görüşmelerde işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek.

    Asgari ücret zam tahminlerine ilişkin farklı senaryolar konuşulurken, yeni asgari ücret için pazarlığın başlayacağı oran da belirginleşiyor. Kamuoyunun beklentisi üzerine pazarlığın minimum yüzde 25-35 artış talebi ile başlaması bekleniyor. Asgari ücrete ilişkin muhtemel senaryolara göre ise ücretler şu şekilde şekillenecek:

    “Yüzde 20 zam yapılması halinde asgari ücret 20 bin 402 lira olacak.
    Yüzde 25 zam yapılması halinde asgari ücret 21 bin 252 lira olacak.
    Yüzde 30 zam yapılması halinde asgari ücret 22 bin 102 lira olacak.
    Yüzde 35 zam yapılması halinde asgari ücret 22 bin 502 lira olacak.
    Yüzde 40 zam yapılması halinde asgari ücret 23 bin 802 lira olacak.”

  • TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    TÜRK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması

    TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 25. Çalışma Dönemi Altıncı Toplantısı konfederasyon genel merkezinde gerçekleştirildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunda ücretli çalışanların geçim ve şartlarının iyileştirilmesine, çalışma hayatında karşılaşılan sorunların duyurulmasına ve çözüm bulunmasına yönelik olarak temmuz ayından bu yana sürdürülen eylem programının değerlendirildiği belirtildi.

    Ankara’da 20 Ekim günü yurdun dört bir yanından gelen 150 bini aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘Emek Buluşması’ mitinginin bir dönüm noktası olduğu kaydedilen açıklamada, mitinge katılan üye sendika ve işçi sendikalarının bir dayanışma gösterdiği vurgulandı.

    Gelir ile vergide adaletin sağlanması ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi gerektiği ifade edilden açıklamada, “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vergide adaletin sağlanmasına yönelik olarak işçi konfederasyonları tarafından hazırlanan ortak görüşü desteklemektedir. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK genel başkanlarının TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanına 19 ve 20 Kasım tarihlerinde yapacakları ziyaretleri olumlu bulmakta, önerilen düzenlemelerin bir an önce uygulanmasını talep etmektedir” denildi.

    Asgari ücret konusunda başta IMF olmak üzere uluslararası örgütlerden sermaye kuruluşu temsilcilerine kadar birçok kişi ve kurumun tutar veya artış oranı açıkladığının altı çizilen açıklamada, “Burada bir algı operasyonu yürütülmekte ve enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği savunulmaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu bu yaklaşımı kabul etmemektedir. Kurul, asgari ücret konusunda bir rakam açıklamak yerine tespit yapılırken temel alınması gereken ilkelerin önemli olduğuna ve komisyon çalışmalarında ilkelerin savunulması gerektiğine işaret etmektedir. 2025 yılı için tespit edilecek asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde tespit edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

    Açıklama, şöyle devam etti:
    “Mevcut sistemde 2024 yılında emekli aylığı başvurusunda bulunan işçilere 2025 yılında başvuru yapacaklara göre daha yüksek aylık bağlanacaktır. Bu durum hak kaybına yol açmakta, nitelikli işgücünün en verimli olduğu bir dönemde işten ayrılmasına ve dolayısıyla işgücü kaybına sebep olacaktır. Emekli aylıklarında yaşanacak bu hak kaybının önüne geçilmesi için acilen bir düzenleme yapılmalıdır.”

  • “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz”

    “Asgari ücret tespitinde taraf değiliz”

    TCMB Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen 2024’ün Dördüncü Çeyrek Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısı sonrası TCMB Başkan Yardımcıları Osman Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte basın mensupları ve ekonomistlerin sorularını cevapladı. Karahan, bir gazetecinin asgari ücrete enflasyon oranında düzeltme yapılmasına dair sorusu üzerine asgari ücret konusunda TCMB’nin kesin bir yargısı veya önerisinin bulunmadığını belirterek, “Biz karar verici değiliz. Bir kurul var, burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayriresmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz. Bununla birlikte tabii ki raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Dolayısıyla ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımlarımızı yaparken de yetkili mercilerin yaptıkları açıklamalar üzerinde farklı senaryolar oluşturuyoruz. Fakat genel olarak yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak” açıklamasında bulundu.

    “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var”

    Osman Cevdet Akçay ise asgari ücret konusunda tavsiye mercii olmadıklarını belirterek, “Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin ne olduğu, bunun enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var. Asgari ücret artışının iktisadi faaliyetin nispeten zayıfladığı bir dönemde yapılmasının geçişkenliği azaltacağı da aşikar olmak durumunda. Sadece faaliyetin yükseldiği bir dönemde yaptığınız asgari ücret artışının ücretler ve enflasyona gecişkenliği daha yüksek olacak. Ama döngünün yavaşlama döneminde yapıyorsanız bunun etkisi daha az olacak. Böyle bir şansımız var. Dolayısıyla bu dönem önemli bir dönem” ifadelerini kullandı.

    “Diğer ücretlerdeki artışlar asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak”

    Akçay, ücret dağılımına da dikkati çekerek, “Ücret dağılımına baktığınızda asgari ücrette düşük vasıflı çalışanların ücretlerinin dağılımda zarar görmemesi için yine burada yapılacak artışın aslında böyle bir şey oluşturmayacağını söylemek lazım. Bundan kastım diğer ücretlerde yapılacak olan artış oranları, iktisadi faaliyetin böyle bir döngüsünde asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak. Bir de bizim aslında birazcık baktığımız bütçelemeler şu anda bu rakamların düşük düzeylerde gezdiğini bize söylüyor ki bu olumlu bir şey enflasyon açısından” diye konuştu.

    “Ücret artışlarında illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz”

    Bir noktada illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmek zorunda olduklarını vurgulayan Akçay, “Geriye dönük endekslemeler sürekli aslında kendi kendini oluşturan bir süreç doğuruyor. Bir noktada ileriye dönük endeksleme hem kamuda hem özel sektörde devreye girmek zorunda. Ben yine bu konjonktürün bunun için uygun bir dönem olduğu kanaatindeyim. Bunu bu dönemde başlatabilirsek hem asgari ücrette düşük vasıflı çalışan ücretlerinin dağılımında hit yemediği, darbe yemediği bir dönem olma şansı var. Bu hem de ileriye dönük endekslemenin devreye girmesi için uygun bir zaman. Karar alıcılar başlatabilirse iyi olabileceği kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.

  • “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var”

    “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var”

    HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından, 49’uncu yıldönümü kapsamında ‘Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantı’sı düzenlendi. HAK-İŞ’in 49’uncu yılını konu alan bir kısa film gösterimiyle başlayan toplantıda, HAK-İŞ’in 49’uncu yılı, Türkiye Gündemi, Sendikal Gündem ve Çalışma hayatı konuları ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da HAK-İŞ’in kuruluşunun 49’uncu yıldönümü nedeniyle yazılı bir mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajında şu ifadelere yer verildi:
    “Ülkemizin sendikal hareketine ve çalışma hayatına olumlu katkıları, işçilerin sorunlarına getirdiği öneri ve tekliflerle çözüm odaklı sendikacılığın temsilcisi HAK-İŞ Konfederasyonu, ülkemizin köklü ve saygın sendikalarındandır. HAK-İŞ Konfederasyonu, dayanışmacı ve uzlaşmacı sendikacılık anlayışıyla, demokrasimize ve çalışma hayatına önemli katkılarda bulunmaktadır. Emek sahiplerinin haklarını korumak için çalışmalarını ilkeli bir şekilde sürdüren HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 49’uncu kuruluş yıldönümünü içtenlikle tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Sizleri, emeğiyle, alın teriyle, üretimiyle ülkemize değer katan tüm üyelerinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.”

    Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ’in başta 12 Eylül ve 28 Şubat dönemleri olmak üzere birçok alanda zorlu mücadeleler verdiğini belirterek, HAK-İŞ üzerinde her dönem gerçekleşen baskılara sendikalara yönelik sindirme hareketlerine ve benzeri sorunlarla hep yüzleştiklerini dile getirdi.
    Arslan, HAK-İŞ’in 49 yaşında Türkiye’nin her ilinde faaliyet gösterdiğini belirterek, “81 ilde il başkanlıklarıyla bir tanesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) olmak üzere 21 sendikasıyla 850 binden fazla üyesiyle 200 fazla şubesiyle Türkiye’nin en güçlü ama en etkin konfederasyonlarının başında gelmektedir. Ülkemizin pek çok bu konudaki kurumlarının tarafı olmuş, Ekonomik Sosyal Konsey, Karma İstişare Komitesi, Üçlü Danışma Kurulu, MYK, Çalışma Meclisi, SGK, İŞKUR, KÇP gibi pek çok platformda işçileri, emekçilerimizi temsil eden bir noktadayız” açıklamasında bulundu.
    HAK-İŞ Konfederasyonu’nun büyümesi için bağlı sendikaların büyümesi gerektiğini aktaran Arslan, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların iş kollarında bir numara olmasına rağmen temsil konusunda işçilerin yüzde 50’den fazlasını temsil etmediklerini kaydetti. Arslan, Üç konfederasyonun bağımsız sendikalar dahil Türk çalışma hayatında temsil gücünün yüzde 15 olduğunu dile getirdi.

    “Enflasyonun yükseldiği dönemler çalışanların kaybettiği ama işverenlerin kazandığı dönemler”
    Çalışma hayatında mevcut sorunların olduğunu kaydeden Arslan bu sorunlardan birinin yüksek enflasyon olduğunu dikkati çekti. Arslan, son dönemdeki yüksek enflasyonun can yakan bir olgu olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:
    “Bütün dünyada enflasyonun yükseldiği dönemler çalışanların kaybettiği ama işverenlerin, bir kısım çevreleri kazandığı bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. O zaman enflasyonun kayıplarının giderilmesi konusunda HAK-İŞ’in üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye zorunluluğu var. Bu yüzden hem hükümetimizle başta Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Hazine ve Maliye Bakanımız, Adalet Ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekilleri ve daha pek çok muhatapla bu konuları sürekli ama ısrarlı bir şekilde gündemde tutmaya devam ettik. Bu çalışmalarımızın sonuç vermesi için sadece itiraz etmedik. Çözümleri de beraberinde koyduk. 2023 yılında Genel Kurulumuzdan sonra oluşturduğumuz HAK-İŞ akademiyle bu sorunlara bilimsel çözümler bulma konusunda önemli bir adım attık.”

    “3 Konfederasyon ortak bir bildiri hazırlayarak kamuoyuyla paylaştık”
    Arslan, çalışma hayatının ortak sorunlarını çözmek adına 3 işçi konfederasyonunun bir araya geldiğini hatırlatarak, “3 Konfederasyon ortak bir bildiri hazırlayarak kamuoyuyla paylaştık. Daha sonra bu çalışmalarımızı somut hale getirdik. Her konfederasyon üç ilde en az üç ilde bu konuları kendi üyeleriyle kamuoyuyla paylaşılması kararı aldı. Bu doğrultuda HAK-İŞ olarak Kocaeli, Gaziantep ve Kayseri’de gerçekten bizim için büyük bir gurur kaynağı olan çalışanlarımızın büyük desteği ve büyük coşkusuyla bu mitinglerimizi başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Diğer konfederasyonlarda geçtiğimiz hafta sonu son mitingler yapıldı. Bundan sonrası için de gelecekte neler yapılacağı konusunu tekrar görüşmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Doğrudan vergilerin çok kazanandan çok, az kazanandan az şeklinde düzenlenmesini istiyoruz”
    Arslan, vergide adaletin sağlanması için yeni bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu kaydederek fakat son atılan adımların vergi vermeyenlerden yeni vergiler almak için önemli bir adım olduğunu kaydederek, “Bunu destekliyoruz ve bunu daha da ileriye götürmesini istiyoruz. Hiç vergi vermeyenler veya sembolik vergi verenler veya vergisi tahakkuk edip daha sonra bunu karşılıklı olarak ortadan kaldıran düzenlemelere yönelik yeni adımlar atıldı. Özel sektör, kamu işbirliği başta olmak üzere bir kısım sermaye kuruluşlarından, borsadan, benzeri yerlerde mevduattan vergiler alınmaya başlandı. Elbette ki önemli ama yeterli değil. Bakınız ben size bir rakam vereyim. Türkiye’nin vergi sisteminin tablosu şu; hepimiz yüzde 66 dolaylı vergi veriyoruz. Vergilerin nasıl toplandığının tipik bir göstergesi. Yüzde 32 doğrudan vergi, yüzde 66 ne yazık ki dolaylı vergi. Peki burada servetten alınan vergi ne kadar? Yüzde 2. Bu Türkiye’nin ayıbını gösteriyor. Dolayısıyla biz dolaylı vergilerin azaltılmasını doğrudan vergilerin de çok kazanandan çok az kazanandan az şeklinde düzenlenmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Enflasyonun düşünülmediği bir maaş bağlama sistemi 2024 ile 2025 arasında ciddi bir çelişkiyi önümüze koymaktadır”
    Emeklilik sistemindeki aylık bağlama sisteminin enflasyon etkisinin düşünülmeden düzenlenen bir sistem olduğunu dikkati çeken Arslan, “Özellikle yüksek enflasyonun düşünülmediği bir maaş bağlama sistemi 2024 ile 2025 arasında ciddi bir çelişkiyi önümüze koymaktadır. Bu yıl emekli olacak kardeşlerimiz eğer emekliliğini önümüzdeki yıla bırakırsa emekli maaşlarında yüzde 30’a yakın bir düşüşü kabul etmek zorunda kalacak. Bu ülke için emekçiler için büyük bir kayıp ve büyük bir haksızlık. Daha fazla çalışıyorsunuz. Daha fazla prim ödüyorsunuz. Ama emekli maaşınız daha düşük. Neden? Enflasyonla çarpılan kat sayı 2023 enflasyonu ve o yılki ödenenler yüzde 86, bu yılki hedefler ise yüzde 42 ve üzerine ilave edilen rakamlarla arada 30 puanlık bir farkın sonucu önümüzdeki yıl emekli olanlar maaşlarını düşük alacaklar” diye konuştu.

    “Emeklilikle ilgili mağduriyeti giderecek çalışmadan vazgeçildiğini anladık”
    Arslan, 2025 yılında emekli olacakların 2024 yılında emekli olanlara oranla daha az maaş almasına ilişkin ilgili bakanlıklarla endişelerini paylaştıklarını vurgulayarak, “Bunun nasıl bir yıkıma neden olacağını anlattık. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bir çalışma başlattı. Ne yazık ki Bakan’ın açıklamalarından dün bu konudan vazgeçildiğini öğrendik. Açıkça vazgeçtiğini söylemedi ama sorulan sorulara verilen cevaplar maalesef emeklilerle ilgili yaşanacak sorunları önümüzdeki yıl emekli olacakların daha düşük maaş almasına sebep olacak düzenlemenin değişmeyeceği konusudur” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye’deki işe iade mekanizması son derece zayıf”
    Arslan, iş güvencesi ve sendikal örgütlenmenin önünde engellerin bulunduğunu söyleyerek, “Türkiye’deki işe iade mekanizması son derece zayıf ve işe iade mekanizmasıyla çalışanlar daha fazla mağdur edilir. Gerçek bir iş güvencesinin olmaması var olan iş güvencesinin sembolik olması bunun hayata geçirilmesinde de çalışanlar daha büyük kayıplar yaşıyor. Bunun için eğer biz gerçekten sendikal örgütlenmeyi güçlü tutacaksak bunun en önemli ilk şartı iş güvencesidir. Çünkü işçiler asla sendikacılıktan uzak durmak istemiyorlar. Sendikalara en kötüsü olsa bile sendika üyeliğini istiyorlar. Ve bunlar çoğu zaman sendikal mücadeleye katılıp işsiz kalmayı da göze alacak kadar kahramanlar” diye konuştu.

    “Kıdem tazminatımızı arabuluculuk sistemiyle ortadan kaldırılan bir düzenlemenin durdurulmasını talep ediyoruz”
    Kıdem Tazminatı hakkına ilişkin konuşan Arslan, bunun arabuluculuk sistemiyle kaldırılarak, işçilerin mağdur olacağını öne süren Arslan, “Kıdem tazminatımızı ne yazık ki ara buluculuk sistemiyle fiilen ortadan kaldırılan bir düzenlemenin de derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Ara buluculuk sistemi çalışanların belirlenmiş haklarını gasp eden bir yöne dönüştü. Kıdem tazminatının asgarisi bellidir. 30 günlük bir ücrettir. Fazla mesai izin oranı bellidir. Yıllık ücretli izin yine yasada sınırları bellidir. Bu sınırları pazarlık konusu yapan bir ara buluculuk sistemini kabul etmek ve bunu onaylamak asla mümkün değil. Bu bizim dünyanın hiçbir demokrasisinde olmayan hakları asgari düzeyde belirtilmiş rakamların hakların asla pazarlık konusu yapılmaması gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

    “Asgari ücret tespit komisyonun yapısına itirazımız var”
    Asgari ücret konusuna da değinen Arslan, asgari ücretin en düşük ücret olduğunu fakat Türkiye’de bir genel ücret olarak değerlendirildiğini ifade ederek, “Asgari ücret tespit komisyonun yapısına itirazımız var. Komisyonun yapısı hakkaniyetli, adaletli, kapsayıcı ve katılımcı değil. İkincisi asgari ücret uygulamalarına da itirazımız var. Asgari ücret isminden de anlaşıldığı gibi en düşük ücret minimum ücret. Bu ücretin altında çalıştıramazsınız. Bugün geldiğimiz noktada asgari ücretle çalışanların oranı toplam çalışanlara yüzde 50’ye yaklaşmış durumda” açıklamasında bulundu.
    “Yüzde 20 vergi dilimine 5 asgari ücrette ulaşılıyor”
    Ücretlerden alınan vergi dilimi hakkında da konuşan Arslan, “2002 yılında asgari ücret 17 ay ödendikten sonra bir üst dilime gidiyordu. Yüzde 20 dilimine 17 asgari ücretten sonra ulaşıyordu. Bugün her ne kadar asgari ücretten vergi alınmasa da baktığımız zaman 5’inci ayda asgari ücret yüzde 20 dilime geliyor” dedi.

  • Asgari ücret ne kadar olacak?

    Asgari ücret ne kadar olacak?

    2025 ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLACAK?
    Asgari ücret zammının ne kadar olacağı milyonlarca çalışan tarafından merakla bekleniyor. Ocak 2024’te asgari ücret yüzde 49,11 oranında artarak 17 bin 2 lira olmuştu.

    Yeni asgari ücret zammı öncesinde konuyla ilgili açıklamalarda bulunun Bakan Işıkhan, vatandaşları enflasyona ezdirmeme ilkesiyle bir rakam belirleneceğini ifade etti.

    BAKAN IŞIKHAN’DAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Bakan Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, mevcut enflasyon oranı, makroekonomik dengeler ve satın alma gücü gibi birçok değişkeni dikkate aldığını belirtti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı gibi, kalıcı refah çözümleri üreterek vatandaşın refahını koruma amacında olduklarını ifade eden Işıkhan, “Geçen yıl aralık ayında izlediğimiz yol neyse, bu yıl da aynı şekilde ilerleyeceğiz. Enflasyona ezdirmeyecek, vatandaşın satın alma gücünü koruyacak bir ücret seviyesinde anlaşmaya varılmasını arzu ediyorum.” dedi

    İşçi ve işverenlerin talepleri arasında hakem rolü oynadıklarını da vurgulayan Bakan Işıkhan, “Aralık ayında Türk-İş’in geçen yıl işçileri getirdiği gibi, bu yıl da benzer bir gelişme olursa işçileri ağırlamaktan memnuniyet duyarız. İşçiler bizim önemli paydaşlarımızdır,” şeklinde konuştu.

    KOMİSYON NE ZAMAN TOPLANACAK?
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 asgari ücret zammına ilişkin soruları yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, asgari ücrete ilişkin zam maratonunu aralık ayında başlatacaklarını ve 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleyeceklerini dile getirdi.

    Buna göre; 2025 asgari ücret zammına ilişkin ilk toplantı aralık ayında yapılacak.

    ASGARİ ÜCRET ZAM OLASILIKLARI
    Ekonomistler asgari ücret zammı konusunda ayrışmış durumda.

    Asgari ücret zammının yıl sonu enflasyonuna göre mi yoksa hedef enflasyona göre mi yapılacağı bir süredir tartışılıyor.

    Ekonomistlerin bir kısmı asgari ücretin zammının yüzde 30’un üzerinde olabileceğini savunuyor.

    Özel sektörde zam oranının yüzde 20 civarında kalacağı da tahminler arasında yer alıyor.

    İşte olasılıklar;

    Orta Vadeli Program (OVP) enflasyon hedefi yüzde 41,5’luk zam gelirse 24 bin lirayı aşacak.

    OVP’deki 2025 enflasyon hedefi olan yüzde 17,5 oranında zam yapılırsa 19 bin 975 liraya yükselecek.

    Merkez Bankası’nın yüzde 38’lik hedefi oranında artış yapıldığında 23 bin 460 lirayı bulacak.

    TCMB’nin 2025 hedefi olan yüzde 14’lük zam yapıldığında 19 bin 380 liraya çıkacak.

    2025 üst bandı olan yüzde 21 oranında zam gelirse 20 bin 570 lira olacak.

    Asgari ücrete yüzde 30 zam gelirse 22 bin 102 liraya yükselecek.

    Yüzde 40 zam yapılırsa yeni asgari ücret 23 bin 802 seviyesine gelecek.

    Piyasa beklentileri olan yüzde 45’lik zam oranında ise 24 bin 650 lira olacak.

  • Üç işçi sendikasından 10 talep

    Üç işçi sendikasından 10 talep

    Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) bugün Türk-İş Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.

    Toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.

    TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, asgari ücrete zam yapılmamasını eleştirerek geçim şartlarının iyileştirilmesini istedi.

    Üç konfederasyonun hazırladığı 10 maddelik ortak bildirisinde şu maddelere yer verildi;

    1 – Vergide adalet: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.

    2 – Enflasyonla mücadele: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.

    3 – Asgari ücret: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.

    4 – Kamu: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.

    5 – Emekliler: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.

    6 – Sendika: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.

    7 – Taşeron İşçiler: 696 KHK’nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.

    8 – Tasarruf: Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.

    9 – Meslek hastalıkları: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.

    10 – Ayrımcılık: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır.

     

     

    NTV