Etiket: asgari ücret

  • Asgari ücret için beklenen rakamlar

    Asgari ücret için beklenen rakamlar

    2024 yılına sayılı günler kalırken, milyonların gözü belirlenecek olan asgari ücret rakamına çevrildi. Yaklaşık 7 milyondan fazla insanı ve dolaylı olarak da ülkedeki hemen hemen her vatandaşı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasıyla başlayacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’den yüzde 65’e, 2024 yıl sonu için yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltmesinin ardından yeni asgari ücret için de beklenti arttı. Öte yandan temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemdeki enflasyon yüzde 29,41 olarak gerçekleşirken, 6 aylık enflasyon beklentisi ise yüzde 37 olarak açıklandı.

    Açıklanan enflasyon oranları doğrultusunda SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücret tutarını işçi ve işveren boyutunda değerlendirdi. Ekim ayı enflasyon oranlarını ele alan Karakaş, enflasyonun yüzde 29,40 olarak açıklandığını hatırlatarak, asgari ücrette kesin olarak yüzde 29,40’tan daha fazla bir artış olacağını belirtti. Orta Vadeli Program’da yıl sonu enflasyon oranının yüzde 65 olduğunu, Merkez Bankası’nın da beklentisini yüzde 58’den yüzde 65’e çıkardığını belirten Karakaş, anket sonuçlarında da en yüksek beklentinin yüzde 68’e kadar çıktığını belirtti.

    “6 aylık enflasyon oranına ek yüzde 10’luk bir refah payı ile asgari ücret 17 bin lira olabilir”

    Geçen sene aynı dönemde enflasyon oranının yüzde 15,4 olarak açıklandığını fakat ücret zammının yüzde 54,66 oranında yapıldığını, bu doğrultuda yüzde 39,26 oranında bir refah payının eklendiğini vurgulayan Karakaş, “6 aylık enflasyon beklentisinin yüzde 37,75 ile yüzde 40 arasında değişeceğini söyleyebiliriz. Buradan hareketle hükümetin en azından yüzde 10’luk bir refah payı ile geçinme endekslerini, çalışanların durumlarını göze alacağını hesap edersek, geçen yıla göre sadece 10 puan bile arttırırsa asgari ücret 17 bin lira civarlarına çıkabilir” diye konuştu.

    “Yıl sonu itibarıyla asgari ücretin brüt 20 bin lira olabileceğini söyleyebiliriz”

    Karakaş, “Yıl sonu itibarıyla asgari ücretin brüt 20 bin lira olabileceğini söyleyebiliriz. Bu 20 bin liradan işçi hissesi olarak yüzde 14 SGK payı, yüzde 1 işsizlik sigortası payını düştüğümüz zaman bunun 17 bin liraya tekabül edeceğini söyleyebiliriz. İşverenler tarafından baktığımızda da 20’den fazla teşvik olduğunu görüyoruz. Yükümlülüğünü yerine getiren bütün işverenlerin SGK işveren hissesinden yüzde 5 oranında indirim yapıldığını da göz önüne aldığımız zaman işveren maliyeti 23 bin 500 lira olarak öngörülebilir” diye konuştu.

    “Asgari ücretin işveren maliyeti 22 bin 500 lira olacak”

    Ancak bu 23 bin 500 liranın tamamının işverenin cebinden çıkmayacağını söyleyen Karakaş, “2016 yılından itibaren hükümet işverenlere ayrıca asgari ücret desteği vermektedir. Asgari ücret desteğinin de Ocak 2024’ten itibaren en az bin lira olacağını da varsayarsak, asgari ücretin işveren maliyeti 22 bin 500 lira, brüt asgari ücret 20 bin lira, çalışanın cebine girecek net asgari ücretin ise en az 17 bin lira olacağını söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

    Vatandaşların beklentisi 15 bin liranın üzerinde

    Vatandaşların asgari ücret beklentisi ise 15 bin liranın üzerinde oldu. Konu hakkında konuşan Can Öner adlı vatandaş, “Benim 2024 yılı için asgari ücret beklentim 15 bin ile 17 bin lira arasında. Artan fiyatlarla beraber bu rakamların çalışanlar için iyi olacağına inanıyorum” dedi.

    Bir başka vatandaş Bahattin Kalay ise, “Hem ev kiraları olsun hem de hayat pahalılığı olsun zor günler yaşıyoruz. İşverenlerimizden ve bu konuyla ilgilenen tüm kurum ve kuruluşlarımızdan anlayış bekliyoruz. Gönlümüzdeki rakam 18 bin lira ve üzerinde” ifadelerine yer verdi.

    Asgari ücret, yüzde 30 oranında zam yapılması durumunda 3 bin 420 lira artış gösterecek ve 14 bin 822 lira olacak. Asgari ücret, yüzde 35 oranında zam yapılması durumunda 3 bin 990 lira artarak 15 bin 392 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 40 olursa maaş 4 bin 560 lira artarak 15 bin 962 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 45 olursa maaş 5 bin 130 lira artarak 16 bin 534 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 50 olduğu takdirde ise maaş 5 bin 701 lira artarak 17 bin 103 lira olacak.

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantı tarihleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, hükümetten 5 temsilci, işveren sendikasından 5 temsilci ve işçi sendikasından 5 temsilci olmak üzere toplam 15 kişi ile bir araya geliyor. Öte yandan toplantıların aralık ayında başlaması bekleniyor.

  • “Hedefimiz alma gücünün düşmemesidir”

    “Hedefimiz alma gücünün düşmemesidir”

    AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesi, Mesleki Yeterlilik Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün Sayıştay raporları görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, komisyonda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, emeklilerle ilgili seyyanen zamların oranı ve yeni bir kademeli emeklilik sistemi sorularına yanıt vererek şu ifadeleri kullandı:
    “2002 ile 2023 yılları arasında aylıklara seyyanen, oransal yapılan artışlar ve emeklilerimize verilen bayram ikramiyeleriyle en düşük emekliyi alan işçi emekliliği yüzde 96, tarım işçisi emeklilerimize yüzde 130, esnaf Bağ-Kur emeklilerine yüzde 234, tarım Bağ-Kur emeklilerine yüzde 655, emekli sandığı memur emeklilerine de yüzde 72 oranında reel olarak artış gerçekleştirdik. Emeklilere 2018 yılı Ramazan ayı itibariyle Ramazan ve Kurban Bayramlarında 2 bin lira olarak ödemesini gerçekleştirdi. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 7664 sayılı kanun ile çalışan emekliler hariç olmak üzere 2023 yılı ekim ayında gelir aylık alan 12,2 milyon emekli ve hak sahibine bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yapılacaktır. Tüm bu veriler değerlendirildiğinde 2002 yılında 6 buçuk milyon olan emekli ve hak sahibi sayısının 2023 yılında 15,8 milyona ulaştığı ve sosyal güvenlik kapsamının da sürekli genişlediğine dikkate almak zorundayız.”

    “Vatandaşlarımız GSS prim borçları olsa bile sağlık hizmetlerinden rahat bir şekilde faydalanabilmektedir”

    Genel sağlık sigortası (GSS) kapsamında olup borcundan dolayı sağlık hizmetinden faydalanamayanların hakkında konuşan Işıkhan, “GSS borcu olan vatandaşlarımızın sağlığa erişiminde hiçbir sorunun bulunmadığını vurgulamak isterim. Vatandaşlarımız GSS prim borçları olsa bile hastanelere gidip sağlık hizmetlerinden rahat bir şekilde faydalanabilmektedir. Geliri asgari ücretin bir bölü üçünden yani 4 bin dört 471 liradan fazla olan vatandaşlarımıza aylık dört yüz iki lira prim ödeyerek aile fertleri de dahil olmak üzere sağlık hizmetinin tümünden faydalanabilmelerini sağlıyoruz. GSS primini ödemeyecek durumda olan vatandaşlarımızın da primleri hazine tarafından karşılandığını zaten biliyorsunuz” diye konuştu.
    İŞKUR’un çalışmalarının yetersiz olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Bakan Işıkhan, İŞKUR’un tüm dünyada sunulan kamu istihdam hizmetlerinin yanı sıra iş gücü piyasasına yön veren çağdaş bir kamu istihdam kurumu olarak çok gün geniş bir yelpazede vatandaşlara hizmet sunan bir kurum olduğunu belirtti. Işıkhan, İŞKUR’un uluslararası kuruluşlar tarafından aktif programlar ve iş ve meslek danışmanlığı faaliyetleri kapsamında değerli milletvekilleri iyi ülke örneği olarak gösterildiğini de sözlerine ekledi.

    “Normal dönemlerde yılda 440 bin aylık bağlanırken EYT sürecinde biz bunu aylık olarak gerçekleştirdik”

    EYT kapsamında aylık bağlamayı bekleyen 200 bin kişinin emekli olması için yapılacak çalışmalara hakkında konuşan Işıkhan, “Normal dönemlerde yılda 440 bin aylık bağlanırken EYT sürecinde biz bunu aylık olarak gerçekleştirdik. Ben İstanbul’da SGK personelini ziyaret ederken aileleriyle birlikte hafta sonları yanına getiriyorlardı ve orada da emeklilik işlemleri aksamasın diye vatandaşlarımızın gece gündüz çalışan personelimiz oldu. Ben huzurlarınızda da SGK personelimize teşekkür etmek istiyorum. Fazla mesai almamasına rağmen üç ay ödeyebildik. Bazı sebepler bütçedeki kısıtlamalardan dolayı değerli milletvekilleri ve yapılandırma da o dönemde oldu. Bu yüzden ben personelimize de çok teşekkür etmek isterim” ifadelerine yer verdi.

    “Asgari ücrette bizim temel hedefimiz satın alma gücünün düşmemesidir”

    Asgari ücretin kendileri için çok temel konulardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Bakan Işıkhan, “Bir ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durum, geçinme endeksleri fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumu ve geçim şartları göz önünde bulundurularak tespit edilmektedir. Bu temel bir asgari ücrettir. Bunun üzerinde ücret ödeyen iş insanlarının olduğuna da tanık oldum. Tabii diyeceksiniz şimdi ‘bunun altında da ödeyenler var’ ama tabii ki vicdan burada çok önemli. Ama özellikle asgari ücrette bizim temel hedefimiz satın alma gücünün düşmemesidir, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her zaman söylediğimiz gibi vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmemektir” şeklinde konuştu.

    “Asgari ücretle çalışan oranı yüzde 40”

    Işıkhan, Türkiye’deki asgari ücretli çalışan oranının yüzde 51 olduğu yönündeki iddialara, “Bu veriler nereden geliyor, çok şaşırıyorum. 16,4 milyon SSK’lı çalışanınız bulunurken 6,6 milyon kişi asgari ücretli. Yani bazı vekillerimiz bu orana yüzde 50, 60, 70, neredeyse yüzde 100 diyecekler. Bu oranlar yanlış. Bu yüzden asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin oranının yüzde 40 olduğunu da yüce heyetinizle paylaşmak isterim” dedi.

    “Genç iş gücünü bu bakım sektörüne yönlendirmemiz doğrultusunda istihdam oluşturacağız”

    Bakan Işıkhan, genç istihdamı bakım sektörüne yönlendirerek sağlayacaklarını ifade ederek, “Dünya nasıl yaşlanıyorsa Türkiye de gittikçe yaşlanıyor. Demans ve buna bağlı alzheimer ve parkinson gibi rahatsızlıklara oranı gittikçe artıyor. Şunu da açıkça ifade etmemiz gerekir ki artık her evde alzheimer hastası bulunmakta. Kabul etmemiz gerekiyor ama bunun ilacı da yok. Bu yönde bakım konusu çok değerli. İnşallah genç iş gücünü bu bakım sektörüne yönlendirmemiz doğrultusunda da 5 milyon değil belki daha fazla istihdam oluşturacağız. Ancak burada tabii ki çalışma motivasyonumuzu, gençlere yönelik motivasyonların arttırılması yönünde çalışmalar yapmam gerektiğini ben çok iyi biliyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Bakan Işıkhan’dan asgari ücret açıklaması

    Bakan Işıkhan’dan asgari ücret açıklaması

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretle ilgli açıklama yaptı.

    Enflasyonun getirdiği yükü azaltmayı hedeflediklerini belirten Bakan Işıkhan, “Yıl sonunda asgari ücrette bu yükü hafifletmek adına önemli bir gündemimiz var. İçinde bulunduğumuz koşulların özellikle sabit gelirli çalışanlar açısından ne denli zorlu olduğunu dikkate almamız gerekiyor.” dedi.

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere aralık ayında bir araya gelecek. Asgari ücret halen 11 bin 402 TL olarak uygulanıyor.

  • Yeni “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”

    Yeni “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”

    Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre; Kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel ve tüzel kişilerin sözleşmeli avukatlarına ödeyecekleri ücret en az 15 bin 800 TL, dava ücretleri ise 8 bin TL ile 67 bin 700 TL arasında olacak.

    Avukatla büroda sözlü danışma ücreti ilk 1 saat için 2 bin 300 TL, sonraki her 1 saat için 1300 TL olarak belirlenirken, çağrı üzerine gidilen yerde 1 saate kadar sözlü danışma ücreti ise 4 bin 800 TL oldu.

    “TARİFE’DE ORTALAMA YÜZDE 90,40 ORANINDA ARTIŞ SAĞLANMIŞTIR”

    Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) internet sitesinden yeni tarife hakkında yapılan açıklamada, “Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği 2023-2024 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde, maktu ücretlere ilişkin önceki Tarife’nin yayımı sonrası oluşan mali tablo dikkate alınarak, ortalama yüzde 90,40 oranında artış yapılmıştır” denildi.

    ERİNÇ SAĞKAN’DAN TEŞEKKÜR

    Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan yeni tarife hakkında sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Sağkan, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi konusunda, barolarımızdan aldığımız görüş ve öneriler doğrultusunda Adalet Bakanlığı ile yürüttüğümüz çalışma neticesinde mesleğimiz ve meslektaşlarımız için çok önemli ve tarihi bir tarifeyi hayata geçirdik. Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç ve bakanlık bürokratlarına çözüm odaklı ve yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür ederim. Baro başkanlarımıza tarife hazırlığındaki katkılarından dolayı teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

  • Maaşlara asgari ücret düzenlemesi

    Maaşlara asgari ücret düzenlemesi

    Temmuz ayında yapılan ara zammın ardından brüt asgari ücret 13.414,50 TL’ye, net asgari ücret ise 11.402,32 TL’ye yükseldi. Asgari ücrete yapılan zam, çalışanların eline geçen net ücretleri etkiliyor, çünkü geçen yıl yürürlüğe giren yeni vergi sistemi ile vergilendirme düzenlemesi yapıldı. Bu yeni düzenleme sayesinde, asgari ücrete kadar olan kısım gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna ediliyor, dolayısıyla asgari ücretin artmasıyla birlikte vergi istisnası da artıyor.

    Örneğin, brüt ücreti 15.000 TL olan ve ücreti temmuz ayından sonra da sabit kalan bir işçi için, asgari ücretin artması net ücreti de etkiliyor. Bu durumda, işçinin eline geçen net ücret temmuz ayında 460 TL, ağustosta 652 TL, eylülde 702 TL, sonraki aylarda da 605 TL artıyor. Aylık net ücreti temmuzda 11.898 TL, ağustosta 12.090 TL, eylül-kasım aylarında 12.468 TL, aralık ayında ise 12.258 TL oluyor.

    Bu vergi avantajı brüt ücreti 13.414 TL ve üzerinde olan tüm işçiler için geçerli. Asgari ücret artışına bağlı olarak net ücret artışı yaşanırken, işverenin maliyeti değişmiyor. Yani işverenin cebinden ilave bir ödeme yapılmadan işçinin eline geçen net ücret artıyor.

  • Site aidatlarında kriz

    Site aidatlarında kriz

    Asgari ücret ara zammına yüzde 34 zam gelmesiyle birlikte apartman ve site aidatlarına da zam yapılmaya çalışması tartışmalara neden oldu.

    Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Genel Başkanı Yahya Sağır,  temmuz ayından geçerli olacak şekilde asgari ücrete gelen yüzde 34’lük artış, apartman ve site aidatlarında da aynı oranda artışın olacağı anlamına gelmediğini dile fetirdi.

    Sağır,” Her ne kadar site ve apartman bütçelerinin büyük kısmını personel giderleri oluştursa da enerji, bakım-onarım ve diğer giderler de bütçenin genelindeki artış oranını belirliyor.” dedi.

    GİDERLER DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR

    Bir ana gayrimenkulün veya toplu yapının giderlerinin, yüzde 50-65’inin çalışan sayısı, yüzde 20-35’inin enerji giderleri, yüzde 5-12’sinin teknik bakım-onarım ve sözleşmeli giderler, yüzde 3-25’inin de diğer giderler ile belirlendiğine ve bu giderlerin değişkenlik gösterebileceğine işaret eden Sağır, şunları kaydetti:

    “Giderler, maliklerin demografik yapısına ve yönetimden beklentilerine, yapının büyükşehir, il veya kasabada olmasına, hatta bulunduğu semte, hizmet çeşitliliğine, standartlara ve yeterliliklere uyulmasına, kanun ve mevzuatlardaki gerekliliklerin yerine getirilip getirilmemesine ve birçok başka etkene bağlı olarak değişir.”

    İşletme bütçelerinin bir yıllık yapıldığına da dikkati çeken Sağır, “Biz bir haftadır bu konuda çalışma yapıyoruz. 1000 lira olan aidata ortalama yüzde 20-25, 4 bin lira olan aidata bile yüzde 20 zam ortaya çıkıyor. Aidata direkt yüzde 34 zam yansıtanlar fahiş artış yapmış olur.” diye konuştu.

    “TOPLANTI YAPILMALI”

    Sağır, sitenin yönetim planında, yönetimin genel kurul yapmadan dönem içinde ortak gider ve avans paylarını belli oranda artırma yetkisinin yazılı olabileceğini belirterek, giderlerde beklenenden fazla artış olması durumunda yönetime yetki verilmişse ve genel kurul kararı kat maliklerine tebliğ edilmişse, işletme projesinin artırılmasının mümkün olduğunu söyledi.

    Sağır, “Site ve apartmanların yönetim planlarında veya son yapılan kat malikleri genel kurul toplantılarında yönetim kuruluna ek bütçe yapma yetkisi verilmiş ise ek bütçe yapma yetkisi vardır. Genel kurulda yönetime ek avans toplanması yetkisi verilmemiş veya bu tür bir yetki yönetim planında da yer almıyorsa, aidatın artırılması için ivedi olarak olağanüstü toplantı yapılması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

    “KAT MALİKLERİ ONAYLANMALI”

    Ek bütçe yapma yetkisi olan yönetim kurulunun da yeni işletme bütçesini tüm maliklere ve kullanıcılarına tebliğ etmek zorunda olduğunu anımsatan Sağır, şu ifadeleri kullandı:

    “7 gün içinde projeye itiraz edilirse durum kat malikleri kurulunda incelenir ve proje hakkında karar verilir, gerekirse yeni bir proje hazırlanır. İşletme projesi apartman yönetimlerinin en önemli araçlarından biridir ve alacak talebinde bulunabilmek için de kesinleşmiş ve kat maliklerince onaylanmış olması gerekmektedir. Yöneticiler tarafından hazırlanan işletme projesinin iadeli taahhütlü olarak ya da imza karşılığı tebliğ edilmesi, 7 günlük itiraz süresinin başlangıcı açısından hem de alacak talebinde bulunabilmek adına önem arz ediyor. 7 gün içinde itiraz edilmeyen işletme projeleri herkes için bağlayıcı hale geliyor. Dışarıdan sözleşmeye dayalı sağlanan hizmetler ve asansör, hidrofor, jeneratör ve havuz bakımı gibi gider kalemleri ile ilgili temmuzdan sonra geçerli olacak işletme bütçeleriyle ocak-haziran dönemindeki işletme bütçelerindeki gider rakamları karşılaştırılmalı.”

  • Asgari Ücret kararı Resmi Gazete’de

    Asgari Ücret kararı Resmi Gazete’de

    Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararına göre; 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39’uncu maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 522’nci maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretinin tespiti ile görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yaptığı 3 toplantı sonucunda; Milli seviyede tek asgari ücretin tespitine, İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin 1 Temmuz ile 31 Aralık tarihleri arasında 447,15 Türk Lirası (dört yüz kırk yedi lira 15 kuruş) olarak tespitine, asgari ücret desteğinin 2023 yılı Temmuz ila Aralık döneminde 500 Türk Lirası (beş yüz lira) olarak sürdürülmesi için desteğin kapsamı ile usul ve esaslarının yeniden belirlenmesinin önerilmesine karar verildi.
    Bu Karara göre 2023 yılında 1 Temmuz ile 31 Aralık arasında asgari ücret brüt olarak 13 bin 414 Türk Lirası olarak belirlenirken net asgari ücret ise 11 bin 402 Türk Lirası olacak.

  • Bursa’da vatandaşların asgari ücret değerlendirmesi

    Bursa’da vatandaşların asgari ücret değerlendirmesi

    Milyonlarca asgari ücretli çalışan Ara Zam’daki artışı merakla bekliyordu.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamaların ardından asgari ücrete yüzde 34 artış gerçekleşti.Böylelikle 8500 Lira’dan  net asgari ücreti 11.402 liraya yükseldi.

    Bursa’ da vatandaşlar ise bu durumu değerlendirdi. Kimi artıştan memnun olurken kimi ise yetersiz buluyor.

     

  • İş dünyasından yeni asgari ücrete destek

    İş dünyasından yeni asgari ücrete destek

    1 Temmuz itibariyle geçerli olacak yeni asgari ücretin çalışma hayatı için hayırlı olması temennisinde bulunan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, işletmelerin maliyet yükünün azaltılması ve çalışma hayatıyla ilgili uygulamaların güncellenmesi gerektiğine de dikkati çekti.

    “Maliyetlerin düşürülmesi önemli”

    Enflasyonist ortam göz önünde bulundurulduğunda asgari ücrete yapılan artışın, çalışanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi adına sevindirici olduğunu belirten DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, “Son zamanlarda enflasyondaki artışa baktığımızda 11 bin 402 TL olarak belirlenen yeni asgari ücreti, üretim ve istihdamın devamlılığının sürdürülmesi açısından değerli buluyoruz. Diğer taraftan, işveren üzerinde oluşacak yükün bir kısmının devletimiz tarafından karşılanıyor olması da rekabetçiliğimize engel oluşturmaması bakımından önemli. Zira yeni asgari ücretin işverene aylık maliyeti 15 bin 762 lira 4 kuruş olarak açıklandı. Bu veriler ışığında Gelir Vergisi dilimleri, kıdem tazminatı tavan tutarı ve SGK üst limit çarpanı ile ilgili mevcut uygulamaların yüksek enflasyon dikkate alınarak güncellenmesi maliyetlerin düşürülmesi yönündeki çalışmaları destekleyecektir.” ifadelerini kullandı.


    “Kalifiye personel bulmakta zorlanıyoruz”

    Enflasyonla daha etkin yöntemler devreye alınarak mücadele edilmesi gerektiğinin de altını çizen Başkan Çevikel, “Üretimin ve istihdamın artması için işletmelerimizin üzerindeki yüklerin azaltılması bu süreçte hayati önemde. Kur yerinde durup enflasyon yükseldiğinde, iş dünyası fiyat politikasını oluşturmada zorluk çekiyor. Diğer yandan hem işletme sermayesi ihtiyacının giderilmesi, hem de reel sektörün finansmana erişim kanallarının açılması ihracatçılarımızın rekabetçiliğinin devamlılığı açısından öncelikli konular arasında yer alıyor. Tüm bu tabloya baktığımızda iş dünyası olarak küresel rekabetteki zorlu şartların göz önünde bulundurularak hamleler yapılmasını bekliyoruz” dedi. İşletmelerin personel bulma noktasında sorunlar yaşadığına da dikkati çeken Çevikel, “Asgari ücret ve hatta üstü tutarlara sanayide çalışacak kalifiye ya da vasıfsız personel bulmakta zorlanıyoruz. Ülkemizin daha da ileriye gitmesinin yolu; nitelikli personelin yetişmesi ve modern planlı sanayinin gelişmesinden geçiyor. Dolayısıyla istihdam politikalarının da gözden geçirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

  • “Gerekirse 16’lı masa kuracağım”

    “Gerekirse 16’lı masa kuracağım”

    Türkiye’nin 6 Şubat’ta büyük bir deprem felaketi yaşadığını, 50 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin yüreğinin hala deprem bölgesinde olduğunu söyledi.

    Depremden hemen sonra evi ve iş yeri yıkılan insanların doğalgaz ve elektrik borçlarının silinmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldığını belirten Kılıçaroğlu, yıkılmayan, kısmen oturulabilen evlere doğalgaz ve elektrik faturaları gelmeye başladığını ifade etti.

    Deprem bölgesindeki insanlara elektrik ve doğalgaz faturası gelmesinin doğru olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, yıl sonuna kadar deprem bölgesindeki evlerin elektrik ve doğalgaz faturalarının devlet tarafından karşılanması gerektiğini savundu.

    Depremden sonra başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına herkesin katkı vermeye çalıştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Taahhüt edilen para 115 milyar 146 milyon lira. ‘Ben de bir aylığımı ödeyeceğim’ dedim ve ertesi hafta aylığımızı yatırdık. Acı olan şu; 115 milyar liranın 74 milyar lirası yatırılıyor, 41 milyar lirası ise hiç yatırılmıyor. Kim bu parayı ödemeyenler? Eğer ben bu taahhüt ettiğim parayı ödemeseydim bütün havuz medyası aylarca yayın yapardı. Acaba bu parayı ödemeyenler beşli çeteler mi, yandaşlar mı? Nerede bu paralar, kim ödemedi bu paraları? Kim takipçisi olacak? Biz olacağız. Bu halkın karşılaştığı her sorunun takipçisi biz olacağız. Bu paralar yıl sonuna kadar deprem bölgesindeki bütün evlerin elektrik ve doğalgaz paralarını karşılar, ayrıca artar. Taahhüt edilen paraların toplanmasını, ödemeyenlerin kamuoyuna açıklanmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz.”

    Kılıçdaroğlu, İller Bankası’nın belediyelerden yaptığı kesintilerin daha da arttığını öne sürerek, “Vicdanınız kurusun. En azından deprem bölgesindeki belediyelerin paralarını kesmeyin. Bunlar insanlara hizmet ediyorlar, sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.” dedi.

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde darbedilen gazeteci Sinan Aygül’ü arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, Aygül’e her zaman ve her ortamda hukuk desteği verebileceklerini anlattığını söyledi.

    Kılıçdaroğlu, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın halen cezaevinde bulunduğuna işaret ederek, TBMM’deki 600 milletvekilinden biri olan Atalay’ın seçimi kazandığını, mazbatasını da aldığını ancak parlamentoya gelip yemin edemediğini söyledi. Atalay’ın durumunun Anayasa’ya, Meclis İçtüzüğüne, geleneklere ve demokrasiye aykırı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu,

    “Meclis Başkanı’na çağrı yaptım; bu Meclisin itibarını, saygınlığını koruyacak olan sizsiniz. Eğer tutuklu bir milletvekili seçildiği halde, yargı kararı olduğu halde, mazbatasını aldığı halde Meclise gelip yemin edemiyorsa asıl sorumlu sensin Sayın Numan Kurtulmuş. Onu oradan çıkaracaksın ve gelecek, yeminini edecek.” ifadelerini kullandı.

    Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin cumhurbaşkanı seçilmemesi için bir gazetenin 3 milyon liraya yakın harcama yaptığını öne sürdü. Gazetelerin objektif olması gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Sen gazetesin. Beni övmek zorunda değilsin, lehime yazı da yazmayabilirsin ama objektif olmak zorundasın. Kalemini, iradeni saraya ipotek etmemek zorundasın. Facebook hesaplarından 3 milyon liraya yakın bir para harcıyorlar. Benim seçilmemem için harcıyorlar. 3 milyon liraya yakın parayı nereden buldun sen? Kim verdi o parayı sana? Buradan Hazine ve Maliye Bakanına çağrı yapıyorum; dürüst ve ahlaklı bir insansan o 3 milyon lirayı nereden buldu ve nasıl harcamaları yaptı, inceleyeceksin.”

    Konuyla ilgili elinde bütün verilerin olduğunu, eleştirilerin ötesinde hakarete varan bir sürü laflar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, dava açacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta kalemini satan gazeteciler demiştim, bazı gazeteciler çok sert ifade olduğunu söylemişti. Doğrudur, o ifadeyi kullanmasam da olurdu ama iradesini saraya ipotek eden varsa bunu eleştirmek de benim en doğal hakkım.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’u nasıl alabilirim?” arayışı içinde olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Daha düne kadar ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diye kendi itiraf ediyor. İstanbul’a ihanet eden, ihanete doymamış olacak ki ‘ihanete devam etmek istiyorum’ diyor. Aç tavuk kendisini buğday ambarında görürmüş. Hiç kimse merak etmesin.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, asgari ücretin net 11 bin 402 TL’ye yükseltildiğini ancak artışın yeterli olmadığını savundu.

    TÜRK-İş’in söz konusu artışı “makul” bulduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, “Oysa aynı TÜRK-İş’in yaptığı bir açıklama var; bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 439 lira. Asgari ücretli 11 bin 402 lira alacak ama bir kişinin yaşam maliyeti 13 bin 439 lira olacak ve siz buna itiraz etmeyeceksiniz. Bu doğru değil. İşçinin hakkını ve hukukunu korumak her şeyden önce sendikanın görevidir. Eğer sendika iradesini saraya ipotek etmişse sendikacı olmaktan çıkar, onun adı hukukta sarı sendikacılıktır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kılıçdaroğlu, “Biz ‘Öyle olağanüstü bir artış yapmayın tamam ama makulü 15 bin lira civarında bir şey verirsiniz.’ dedik ama bu da kabul görmedi. Bir işçinin, bekar bir çalışanın yaşam maliyetinin en azından bir parça üstünde olsun dedik, bu da kabul görmedi. Dolayısıyla işçinin hakkını ve hukuku savunmak yine bize düştü.” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, devleti yöneten kişinin mal varlığı dolayısıyla teslim alındığı için kendisine yönelik eleştirilere tek cümle dahi kuramadığını öne sürerek, “O kişi devletin en tepesindeyse Türkiye için bir beka sorunudur. Devleti yöneten kişinin mal varlığı dışarıda. Biz bilmiyoruz ama onlar biliyorlar. Nerelere yatırdıklarını biz bilmiyoruz ama onlar biliyorlar ve tehdit ediyorlar. Tek bir cümle dahi kurulamıyorsa bu ülkede bir beka sorunu artık oluştu demektir.” sözlerini sarf etti.

    Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal’in siyasi bağımsızlık ve ekonomik bağımsızlık olmak üzere 2 temel ilkesi bulunduğunu söyledi.

    “Vatandaşların sırtından her ay 2 milyar 222 milyon 770 bin 872 dolar, her gün 73 milyon 88 bin 24 dolar, her saat 3 milyon 45 bin 334 dolar faiz ödendiğini” ifade eden Kılıçdaroğlu, “85 milyonu uluslararası tefecilere çalışır hale getirmek, bir borç batağı içine Türkiye’yi sürüklemek ve para bulmak için olmadık taklalar attırmak, gidip birilerine yalvarmak, yakarmak ve Türkiye’nin iradesini satmak beka sorunudur.” diye konuştu.

    Washington Post gazetesinde köşe yazarlığı yapan Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın, 2 Ekim 2018’de gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda cinayete kurban gittiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, dosyanın para için Suudi Arabistan’a devredildiğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iradesini satmıştır. Biliyorum, şimdi diyecek ki ‘dava açacağım’. Açmazsanız namertsiniz.” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sınırları konusunda da sorun olduğunu ifade etti. Milyonlarca Suriyelinin, Afgan’ın Türkiye’ye girdiğini ve “sınır diye bir şey kalmadığını” savunan Kılıçdaroğlu, “Elin oğlu rahat etsin diye bütün sıkıntı bizim başımıza yıkıldı.” dedi.

    Demografik yapının değişime uğradığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Diyorlar ya ‘Biz milliyetçiyiz’. Bunların milliyetçiliği kağıt üstünde. Hepsi palavra. Bunların milliyetçilikle falan hiçbir ilgisi yok. Zaten söylüyordu Erdoğan, ‘Bütün milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım’ diye. Aslında itiraf ediyordu. Şimdi plağı değiştirdi.” diye konuştu.

    Grup başkanvekillerine “Türkiye’nin beka sorunu” başlıklı araştırma önergesi verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, bunların Meclis tutanaklarına girmesi gerektiğini belirterek, “Artık bu ülkenin, ülkeye ihanet edenlerden kurtulması lazım.” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, uluslararası tefecilerin faiz düşük olduğu için Türkiye’ye para getirmediğini ve faizin yükseltilmesini istediğini ileri sürerek, şöyle devam etti:

    “Erdoğan ‘nas’ demiş. Nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi, halkımızın deyimiyle tükürdüğünü nasıl yalayacak? Dediler ki ‘Kolay’. ‘Sen yapma. Sana bir tane Hazine ve Maliye Bakanı bulalım, onu getir. Merkez Bankasına da buluruz. Amerika’da bu işleri yapan var, onu da getiririz. Birisini Merkez Bankası başkanlığına ata, birisini Hazine ve Maliye Bakanı yap, faizleri artırsın biz parayı getirelim. Şimdi yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın ondan sonra dolar bazında yüzde 40 olmazsa parayı getirmeyiz’.

    Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? Verecekler, göreceksiniz. İşte bu beka sorunudur. Düşünün, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde onların önerisi dışında bulamadınız mı bir Hazine ve Maliye Bakanı, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bulamadınız mı kardeşim bir Merkez Bankası Başkanı. Onun hakkında da dünya kadar rivayet var. Amerika’da yargılanacak. Bulamadınız mı düzgün bir adam? Üniversiteden hocalar bulamadınız mı? Koskoca Merkez Bankası’ndan bu işleri bilen birisini bulamadınız mı?

    Bulurlar ama uluslararası tefeciler bunu istemiyor. Tefeciler ‘Bizim söylediklerimizi getireceksin, onlar bize güven veriyor, onlar bizim istediklerimizi yapacak, biz dolar bazında yüzde 40 faiz alacağız’. Nas, din, iman, ahlak, erdem dünde kaldı. Hayatımda bu kadar ahlaksız bir siyaset, hayatımda Türkiye’ye ihanet eden böyle bir siyaset hiç görmedim. Bu kadar ahlaksız ve Türkiye’ye ihanet eden böyle bir siyaset görmedim.”

    Türkiye’nin uluslararası sermayenin sömürüsüne açıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bunlar vatandaştan oy, dışarıdan talimat alırlar. Vatandaşa her türlü yalanı söylerler. Benimle ilgili de sahte videolar hazırladılar. Allah büyüktür ve çıktılar bunu itiraf ettiler montaj diye. Şimdi ben oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim; ne oldu bu videolar? Sahte video hazırlayana sahtekar denir, öyle değil mi? Sahtekardan da cumhurbaşkanı olmaz. Bu kadar açık. Bütün bu anlattıklarım hangi tabloda olduğumuzu gösteriyor. Nerede olduğumuzu gösteriyor. Ama hiçbirimizin, hiçbir CHP’linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Hiçbirimiz umutsuzluğa kapılmayacağız. En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak tarihin bize yüklediği bir görevdir. Açık ve net söylüyorum, değil 6’lı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım. Yeter ki Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım. Bu Düyun-u Umumiye kabinesini mutlaka ama mutlaka göndereceğiz. Bunun onuru 25 milyon kişiye ait olacak.”