Etiket: aşı

  • HPV’ye karşı en etkili koz

    HPV’ye karşı en etkili koz

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Saadet Ünsal, sık görülen enfeksiyonlar arasında olan HPV’ye karşı uyardı. Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, insan papilloma virüsünün (HPV), papillomaviridae ailesinde bulunan bir DNA virüsü olduğunu belirterek “200’den fazla çeşidi bulunan insan papilloma virüsü, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sebep olan virüs türlerinden biridir. Bulaşıcılığı yüksek olan insan papilloma virüsünün yaklaşık 40 çeşidi genital siğillere neden olurken bazı türleri kansere neden olur. Neredeyse tüm insanlar hayatlarının bir döneminde en az bir tür HPV ile enfekte olurlar. Çoğu HPV enfeksiyonu zaman içinde kendiliğinden geçer. Ancak bazen HPV enfeksiyonları daha uzun sürer ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde kansere neden olabilir. HPV enfeksiyonun çoğu geçicidir ve genelde belirti vermeden ilerler” şeklinde konuştu.

    HPV aşısı bu kanser türlerini önleyebilir

    Enfeksiyondan korunmada en etkili ve güvenilir yöntemin HPV aşısı olduğuna dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, şu bilgileri verdi:
    “Uygun yaş aralığında, tavsiye edilen dozlarda aşı uygulaması yaptırmak HPV’nin ve neden olduğu hastalıkların önlenmesini sağlar ve virüse karşı vücudu korur. Mevcut HPV aşıları; iki, dört veya dokuz tip HPV’ye karşı koruma sağlar. Tüm HPV aşıları, en büyük rahim ağzı kanseri riskine neden olan HPV tip 16 ve 18’e karşı koruma sağlar. HPV aşılarının serviks kanserinin yüzde 70’ini, anal kanserin yüzde 80’ini, vajinal kanserin yüzde 60’ını, vulvar kanserinin yüzde 40’ını önleyebileceği ve HPV pozitif orofaringeal kanserlerin önlenmesinde yüzde 90’dan fazla etkinlik gösterdiği tahmin edilmektedir. Ayrıca HPV tiplerine karşı koruma sağlayan dörtlü ve nonvalan aşılar ile bazı genital siğilleri önlerler. HPV-6 ve HPV-11 daha fazla koruma sağlar.

    9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir

    Dr. Öğr. Üyesi Ünsal, kişiye özel aşıların dozlarının ayarlandığına değinerek şöyle devam etti:
    “Dünya Sağlık Örgütü, diğer koruyucu önlemlerle tüm ülkelerde rutin aşıların bir parçası olarak HPV aşılarını önerir. Aşılar, kişinin yaşına ve bağışıklık durumuna bağlı olarak iki veya üç doz gerektirir. Günümüz sağlık uygulamalarında HPV aşısının ilk cinsel ilişkiden ve 25 yaşından önce yapılması tavsiye edilir. 15 yaş gününden önce ilk aşısını yaptıran kişilere iki doz HPV aşısı önerilir. HPV aşısının ikinci dozu, ilk dozdan 6 ila 12 ay sonra yapılır. 15 ila 26 yaşları arasında ilk aşısını olan bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler için üç doz HPV aşısı önerilir. Ayrıca 9 ila 26 yaş arası bağışıklığı baskılanmış kişiler (HIV enfeksiyonu olanlar dahil) için de üç doz önerilir. İlk dozun ardından ikinci doz için 1-2 ay geçmesi önerilirken, üçüncü doz aşı için 6 ay geçmesi beklenir. Tipik olarak 9 ila 13 yaşlarındaki kızların aşılanması önerilir. Aşılar en az 5 ila 10 yıl koruma sağlar. Aşılamadan sonra serviks kanseri taraması hala gereklidir. Nüfusun büyük bir bölümünün aşılanması, aşılanmamış olanlara da fayda sağlayabilir. Enjeksiyon yerinde ağrı insanların yaklaşık yüzde 80’inde görülür. Bölgede kızarıklık, şişlik ve ateş de oluşabilir. Ülkemizde henüz ulusal aşı takviminde yer almamaktadır. Sağlık Bakanlığı bu konuda çalışma yapmaktadır.”

  • Efeler’de küçükbaş hayvanlar aşılandı

    Efeler’de küçükbaş hayvanlar aşılandı

    Efeler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen hayvan sağlığı saha çalışmaları aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede sahaya inen ekipler, Alanlı Mahallesi’nde aşılama çalışması gerçekleştirdi.

    Kırsal mahalleleri gezerek, hayvan hastalıkları ve zararlıları ile mücadele kapsamında aşılama, küpeleme, hastalık takibi ve eğitim gibi konularda yetiştiricileri bilgilendiren ekipler, ayrıca üreticilerin konuyla ilgili duyarlılıklarının arttırılması ve alınması gereken tedbirler noktasında da bilgilendirmeler de yapılırken, ekipler küçükbaş hayvanların veba ve çiçek hastalıklarından korunması için aşılama çalışması gerçekleştirdi.

  • 217 kez Covid-19 aşısı yaptırdı

    217 kez Covid-19 aşısı yaptırdı

    Almanya’da 62 yaşındaki bir kişi doktorların “yapmaması” yönündeki uyarılarına rağmen 217 kez korona virüs aşısı yaptırdı. Lancet Enfeksiyon Hastalıkları dergisinde yer alan makalede, aşıların 29 ay aralıklarla satın alındığı ve yaptırıldığı bilgisi paylaşıldı. Erlangen-Nuremberg Üniversitesi araştırmacıları, adı açıklanmayan Alman adamın herhangi bir semptom yaşamadığını açıkladı. Yaşlı adamın kendisinde herhangi bir korona virüs belirtisi olmamasına rağmen defalarca kez aşı olmak istediği kaydedildi.
    Üniversitenin mikrobiyoloji bölümünde görevli Doktor Kilian Schober, vakayı dergide yayınlanan makale ile öğrendiklerini söyleyerek, “Daha sonra kendisi ile iletişime geçtik ve kendisini bazı testler için Erlangen’e davet ettik. Kendisi de çok ilgi gösterdi” dedi.
    Yaşlı adamdan kan ve tükürük örnekleri alınırken, daha önce alınan donmuş kan örnekleri de incelendi. Schober, “Biz bu incelemeleri yaparken yeniden korona aşısı olmak istedi. Daha sonra bu numuneleri, bağışıklık sisteminin aşıya nasıl tepki verdiğini kesin olarak belirlemek için kullanma fırsatımız oldu” dedi.

  • Aşı dozu bu yıl 3’e yükseltildi

    Aşı dozu bu yıl 3’e yükseltildi

    Sığır Manda Koyun Keçi gibi çift tırnaklı hayvanlarda rastlanan ve çok bulaşıcı Şap hastalığı ihbarı mecburi olan hastalıklar arasında yer alıyor. Ağızda, tırnakta ve memelerde yaralar oluşturan bu hastalık et ve süt veriminde ciddi kayıplara neden oluyor. Özellikle genç hayvanlar hastalığa karşı son derece hassas olan hastalık ölümlere de yol açabiliyor. Hastalıkla mücadelede, büyükbaş hayvanların iller arasında sevklerinde şap aşılama şartı aranıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvan Hastalıkları ve Zararlıları ile Mücadele Programı doğrultusunda yürütülen aşılama programı kapsamında her yıl rutin olarak 2 doz uygulanan Şap aşısı 2023 yılında tespit edilen daha önce ülkemizde görülmeyen SAT-2 virüsüne karşı 2024 yılında baskın aşılama, ilkbahar ve sonbahar dönemi olarak 3 doz uygulanacak. Denizli ilinde 255 bin 683 büyükbaş hayvan, Hayvan Hastalıkları ve Zararlıları ile Mücadele Programına göre şap aşı programına alındığı belirtildi.
    İl Tarım ve Orman Müdürlüğünde yapılan açıklamada, “İlçe Tarım Müdürlükleri hayvan sağlığı ekiplerince 29 Ocak 2024 tarihi ile baskın aşılama çalışmaları başlamış olup 31 Mart 2024 tarihinde aşılama çalışmaları sona erecektir. Baskın Aşılama Programı kapsamında 29 Ocak 2024 – 31 Mart 2024 tarihleri arasında uygulanacak olan şap tetravalan aşısı, aşı bedeli alınmadan ücretsiz olarak uygulanacaktır” ifadeleri yer aldı.
    Konu hakkında açıklamalarda bulunan Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar ise “Hayvan hastalıklarından korunmanın en önemli ayağı aşılamadır. Bu bakımdan, Bakanlığımız tarafından hayvan hastalıklarına karşı hazırlıklı olmak ve hastalıklarla mücadele etmek amacıyla Ülkemiz genelinde belirlenen programlar dâhilinde aşılama çalışmaları yapılmaktadır. Yetiştiricilerimizin hayvanlarını aşılatması şap hastalığından korunmak için büyük önem arz etmektedir. Yetiştiricilerimizin şap aşılama programına katılım sağlamaları, ilimizde bu hastalığı önleyebilmek için titizlikle çalışan hayvan sağlığı ekiplerimize yardımcı olunması büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

  • Hayvanlarına şap aşısı yaptırmayanlara para cezası

    Hayvanlarına şap aşısı yaptırmayanlara para cezası

    Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyon olarak dikkat çekiyor. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında yüzde 100’e kadar ulaşabiliyor. Bu hastalığa sığır, manda, koyun, keçi ve domuzların yanında yabani çift tırnaklı hayvanlarda duyarlı. Hastalıktan korunmada aşılamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Müdür İbrahim Sağlam, yetiştiricilerin büyükbaş hayvanlarına uygun dönemlerde şap aşılarını mutlaka yaptırmaları gerektiğini hatırlattı.

    “Besicilerden uygulama ücreti dışında aşı bedeli alınmayacak”

    Hayvan hastalıklarıyla mücadele kapsamında, şap hastalığına karşı her yıl rutin olarak 2 doz uygulanan aşı sayısını bu yıl ilk kez 3’e çıkarıldığını belirten İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “2023 yılında Bakanlığımızca tespit edilen daha önce ülkemizde görülmeyen SAT-2 virüsüne karşı, o dönem bütün tedbirleri alarak şap enstitüsü tarafından bu virüse karşı üretilen aşıların ilimiz büyükbaş hayvan varlığımızın tamamına uygulanmasını sağladık. Şap hastalığına karşı yürütülen mücadele kapsamında, bakanlığımız 2024 yılının hemen başında önemli bir adım daha atarak, yeni bir aşılama programı başlatıyor. Bu kapsamda önceki yıllarda rutin olarak 2 doz uygulanan aşı sayısı bu yıl 3’e çıkarıldı. İlk dozu ‘Baskın Aşılama Programı’ olarak 29 Ocak-31 Mart 2024 tarihlerinde uygulayacağız. Bakanlığımıza bağlı şap enstitüsü tarafından üretilecek olan 250 milyon TL maliyet bedelli aşıların kullanılacağı bu aşılama programı kapsamında üreticilerimizden uygulama ücreti dışında aşı bedeli alınmayacak. Bu mücadele kapsamında, 15 Nisan-15 Haziran 2024 tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı öncesi ilkbahar döneminde ilimiz genelindeki büyükbaş hayvanları tekrar aşılayarak Kurban Bayramı’nı hayvan hastalıkları yönünden sıkıntısız bir şekilde atlatmayı planlıyoruz. 16 Eylül-17 Kasım 2024 tarihlerini kapsayan sonbahar aşılama döneminde yine ilimiz genelindeki büyükbaş hayvanların aşılanması yönünde bir planlamaya gidildi. Bu çalışmalar ile şap hastalığına karşı ilimizde ve ülkemizde etkin bir mücadele yürüterek hayvan varlığımızın büyük ekonomik kayıplara yol açan bu hastalıktan tamamen korunmasını hedefliyoruz” dedi.

    “Hayvanlarına şap aşısı yaptırmayanlara 73 bin TL idari para cezası”

    Besledikleri hayvanlara şap aşısı yaptırmayan besicilere uygulanacak cezalardan da bahseden İbrahim Sağlam, “5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 4. maddesi gereğince yetiştiricilerin hayvanlarını aşılatmaları zorunlu olup, aksi hareket edenler hakkında ilgili kanuna muhalefetten, 2024 yılı için 73 bin 143 TL idari para cezası verilmesi hükmü mevcuttur. Şap aşısı uygulanmamış hayvanların sevklerine müsaade edilmeyecek olup, veteriner sağlık raporu tanzim edilmeyecektir. Aşılama programı; ilçe tarım ve orman müdürlükleri tarafından yürütülecektir. Üreticilerimizin mutlaka hayvanlarına aşı yaptırmaları ve daha ayrıntılı bilgi almak için il ve ilçe müdürlüklerimize müracaat etmeleri gerekmektedir. Hayvan yetiştiricilerimizin Şap Aşılama Programı’na göstereceği ilgi ilimizde şap hastalığı ile mücadelemizi kolaylaştıracaktır. Konuya gerekli hassasiyeti göstermeleri için hayvan sahiplerine ve ilgililere önemle duyurur, hastalıktan ari bir yıl olmasın dilerim” diye konuştu.

  • Evcil hayvanlar için aşı ve çip odası açıldı

    Evcil hayvanlar için aşı ve çip odası açıldı

    Bağlar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Bağlar Hayvan Sağlığı biriminde evcil hayvanlar için açılan ‘Aşı ve Çip Uygulama Odası’ faaliyete geçti. Diyarbakır ili ve ilçelerinde bir ilke imza atılarak ilk defa evcil hayvanlar için bir hizmet birimi oluşturuldu. Kurulan odada hayvanlara daha sağlıklı ve hijyenik koşullarda kuduz aşıları yapılıyor, evcil hayvanlar çip uygulanarak kayıt altına alınıyor ve uluslararası evcil hayvan pasaportu düzenleniyor.

    5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile kedi, köpek ve gelinciklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınmasına dair yönetmelik hükümleri gereği kedi, köpek ve gelinciklerin ev hayvanı kayıt sisteminde (Petvet) altına alınması gerekiyor.
    Bu amaçla Bağlar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde 2022 yılında bin 200, 2023 yılında ise 250 evcil hayvana aşı ve çip uygulaması gerçekleştirildi.

  • 1dozla 11 yıllık antikor üretiyor

    1dozla 11 yıllık antikor üretiyor

    “Dünyada vaka görülme oranı yüzde 18 arttı”

    Dünya Sağlık Örgütünün kızamık vakalarının artışına ilişkin yayımladığı raporu değerlendiren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, dünyada vakaların görülme oranında yüzde 18, ölümlerde ise yüzde 43 artış gösterdiğini, bu durumun Türkiye’ye de yansıdığına dikkati çekti. Aşılanmaya olan yaklaşımın değişmesiyle birlikte bu artışın yaşanabileceğine işaret eden Uzm. Dr. Erol, “Kızamık aşıyla çok kolay önlenecek bir hastalıkken, aşı yaptırmayan çocuklarda hem hastalığın kendisini hem de komplikasyonlarını daha sık görüyoruz” dedi.

    “Grip ya da nezle gibi başlıyor”

    Kızamığın üst solunum yolu hastalığı belirtileri şeklinde başladığını belirten Uzm. Dr. Murat Çağlar, “Bildiğimiz grip, nezle tarzı belirtiler gözleniyor. Ateş, burun akıntısı, ağız içinde oluşan lezyonlar ve sonrasında oluşan döküntülerle başlıyor. Ama komplikasyonları çok daha ciddi olaylara dönüşebiliyor. Zatürreden tutun da beyin zarı iltihabına kadar ciddi sonuçlar verebiliyor. Hastalığın geçirildiği durumda, özellikle ergenlik dönemi çocuklarında ciddi sonuçlar ortaya çıkarabiliyor” ifadelerine yer verdi.

    “Ciddi bir yan etkisi yok”

    Türkiye’de 2005 yılında başlayıp 2012 yılına kadar süren aşılama programıyla birlikte, 2012 yılında kızamığın neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığını hatırlatan Uzm. Dr. Erol, “Aşı yeni bir aşı değil. Ülkemizde 2005 yılında sağlam bir kızamık aşılama programıyla birlikte 2012 yılına kadar uzayan bir süreçte bu aşı ciddi ve üzerine düşülerek uygulandıktan sonra 2012 yılında kızamık tamamen ortadan kaldırılmıştı. Yeni vakalarla tekrar ortaya çıktı. Aşının güvenilirliği ile ilgili bir soru işaretinin akıllarda oluşmaması gerekiyor. Her ilaç ve her aşı gibi minimal yan etkileri tabii ki olabiliyor. Aşı yerinde kızarıklık belki ateş olabilir, nihayetinde canlı bir aşı. Ciddi bir yan etkisi yok” dedi.

    “1 doz 11 yıl, 2 doz 15 yıl antikor üretiyor”

    Türkiye’de şu anda 9’uncu ayda başlayıp 4’üncü yaşta sonlanacak şekilde 3 doz aşılama yapıldığını belirten Uzm. Dr. Erol, “1 doz aşı yapıldıktan sonra 11 yıla kadar antikor koruyuculuğunu yüksek tutucu özelliği var. İkinci dozda ise bu süre 15 yıla çıkıyor. Kızamık aşıyla çok kolay önlenebilen ve ortadan kaldırılabilen bir hastalık” şeklinde konuştu.

    “Aileler yüreklendirilmeli”

    Uzm. Dr. Erol, ailelerin aşı konusunda yüreklendirilmesi gerektiğini de vurgulayarak, “Mümkün olduğunca hastalığı oluşmadan önleme ve ortadan kaldırma yöntemine gitmeliyiz. Bu, hem mali açıdan hem de hasta konforu açısından çok daha uygun bir yöntem. Dolayısıyla, aşılamayı yüreklendirmeli, mümkün olduğunca aşı programına ailelerimize destek vermeliyiz” ifadelerini kullandı.

  • Uğur Şahin kanser aşısı için tarih verdi!

    Uğur Şahin kanser aşısı için tarih verdi!

    2019’un son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs kısa sürede küresel bir pandemiye dönüşerek milyonlarca hayata mal olmuştu.

    Dünya  korona aşılarının yardımı ile pandemiyi geride bırakırken Almanya’dan sevindiren bir haber geldi.

    Korona aşısı da üreten BionTech’in kurucusu Uğur Şahin, şirketinin kanser çalışmaları hakkında konuştu.

    Şahin, Bild am Sonntag’a verdiği röportajda kanser tedavisinin durumuna ilişkin bilgiler verdi.

    Şahin, ‘2025 ile 2029 yılları arasında çeşitli diğer terapötik yaklaşımlar için çalışma verilerine sahip olmayı planlıyoruz’ dedi.

    Şahin kansere karşı ilk kişiye özel mRNA bazlı aşılarının 2030’dan önce onaylanabileceğini umuyor.

    Şahin ‘Hastadan kan ve tümör örneği alıyoruz ve dört hafta sonra kişiye özel aşıyı yapıyoruz. Ve ideal olarak yılda sadece 100 değil, on binlerce hasta için’ ifadelerini kullandı.

  • ‘Kuduz’ hastalığı konusunda eğitim verildi

    ‘Kuduz’ hastalığı konusunda eğitim verildi

    Eğitim Sinanpaşa Kadın Kültür Evinde gerçekleştirildi. Hemşire Halime Özkan tarafından verilen kuduz hastalığı eğitimine çok sayıda kadın katıldı.

    Eğitimde Özkan, genellikle virüse karşı enfekte olan hayvanlardan ısırık, tükürük, beyin ve sinir sistemi dokusuyla yakın temasla bulaşan, erken önlem alınmadığında kişiyi ölüme kadar götürebilen bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade etti.

    Özkan, hastalığın en yaygın ilk belirtileri arasında baş ağrısı, ateş, öksürük, ısırılan bölgede uyuşma, karıncalanma, ağızda köpürme, yutma güçlüğü, saldırganlık, anormal davranışlar ve bilinç bulanıklığı gibi etkenlerin geldiğini kaydetti. Hastalıktan korunmanın yollarını da anlatan Özkan, hastalığa karşı en önemli silahın aşı olduğunu kaydetti.

  • Gripten korunmanın en etkili yolu aşı

    Gripten korunmanın en etkili yolu aşı

    Dünya üzerinde en sık rastlanan, en kolay bulaşan ve yine en hızlı yayılan hastalığın grip olduğu ifade eden Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Uz. Dr. Vefa Mirzaliyeva, virüsle meydana gelen bir solunum yolu hastalığı olan grip hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Genellikle üst hava yollarındaki burun tıkanıklığı, ateş, baş ağrısı, hapşırık, geniz tıkanıklığı, gözlerde kaşıntı, yaşarma, halsizlik, titreme, boğaz ağrısı, kas-eklem ağrısı semptomlarıyla kendisini gösteren gribe karşı, Uz. Dr. Vefa Mirzaliyeva, grip aşısı olmanın önemine değindi.

    Bebeklerin aşı olup olmaması konusunda da açıklamalarda bulunan Uz. Dr. Mirzaliyeva, “6 aydan büyük çocuklar grip aşısı olabilirler. Ama özellikle 6 aydan büyük ve 5 yaşından küçük olanlar, kronik rahatsızlığı bulunanlar, bağışıklığı baskılanmış kişiler ve obezitesi olanlar daha öncelikli aşı olmalıdır. 6 aydan küçük olan bebekler ise aşı olmaması gerekiyor” dedi.

    “Ekim ve Kasım aylarında grip aşısı yaptırabiliriz”

    Toplumdaki salgını aşı ile kısmen önleminin mümkün olduğuna dikkat çeken Uz. Dr. Vefa Mirzaliyeva, “Ekim ve Kasım aylarında grip aşısı yaptırabiliriz. 9 yaşından büyük olan çocuklar yılda bir kez, 6 ay ile 8 yaş arası çocuklar daha önceden aşı olmadıysa 4 hafta ara ile iki dozda olabilir. Fakat daha önce aşısı var ise bir dozda aşılanması yeterlidir. Neden grip aşısı olmamız gerekiyor. Okul başarısızlığını azaltmak, antibiyotik kullanımını azaltmak, toplumda salgının yayılmasını önlemek için grip aşısı yaptırmalıyız” ifadelerini kullandı.