Etiket: aşı

  • 2 doz BioNTech olan herkesi ilgilendiriyor

    2 doz BioNTech olan herkesi ilgilendiriyor

    TÜSEB Aşı Enstitüsü Başkanlığı görevine getirilen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kara, ilk yerli Covid-19 aşısı Turkovac ile ilgili yürütülecek yeni faz çalışmalarının detaylarını anlatarak, “Yakın bir dönemde iki doz BioNTech aşısı olan kişilere 6 aydan sonra yapılacak hatırlatma dozu olarak Turkovac’ı uygulayacağımız bir çalışma başlatılacak.” dedi.

    Prof. Dr. Kara, Turkovac aşısında da çok yakın bir zamanda iki doz BioNTech aşısı olan vatandaşlarda, “hatırlatma dozu” olarak Turkovac’ın etkisinin araştırılacağı yeni bir faz çalışması başlatılacağını, bunun için de 300 ila 400 gönüllüye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. Kara, Turkovac’ın, çocuklar için de faz çalışmalarının planlandığını belirtti. Prof. Dr. Kara, yerli Aşı Enstitüsünde dünyada henüz geliştirilmemiş Kırım Kongo aşısı gibi yeni aşıların geliştirilmesi üzerine de çalışılacağını ifade etti.

    “HEDEFLERİMİZDEN BİRİ DÜNYADA OLMAYAN YENİ AŞILARIN GELİŞTİRİLMESİ”

    Prof. Dr. Kara, Aşı Enstitüsü’nün hedeflerini özetleyerek “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın alt birimlerinden bir tanesi de Aşı Enstitüsü. Türkiye’deki özellikle bulaşıcı hastalıkların nasıl bulaştıkları, bu hastalıkların yükü, ülkemizin ihtiyacı, bu ihtiyaçların neler olabileceğinin belirlenmesi (hem belki hastalıkların öldürücülüğü yönünden, hem de hastalığın yaygınlığı ve toplum üzerindeki etkileri yönünden) ve ona yönelik belki dünyada geliştirilmemiş yeni aşıların geliştirilmesi de amaçlanıyor. Örneğin Kırım Kongo aşısı gibi. Ya da dünyada geliştirilmiş ama ülkemizde üretilmesi ya da daha gelişmiş bir aşı olarak üretilmesi de amaçlarımızdan bir tanesi. Aşı Enstitüsü olarak Türkiye’nin aşı ihtiyacının hem belirlenmesi hem de bunun mümkün olduğu kadar yerli imkanlarla gerçekleştirilmesi, yabancı ülkelerdeki aşı üreticileri ile de ortaklıklar ve birlikteliklerin yönlendirilmesi, çevremize ve çevre ülkelere yönelik olarak da aşı ihtiyacının en uygun şekilde karşılanması da hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.

    İKİ DOZ BIONTECH OLANLARA ÜÇÜNCÜ DOZ TURKOVAC ÇALIŞMASI BAŞLAYACAK

    Türkiye’nin ilk yerli Kovid aşısı olarak piyasaya çıkmak üzere olan Turkovac aşısı ile ilgili çalışmalarda gelinen son noktayı da anlatan Prof. Dr. Kara, şu önemli bilgileri verdi:

    Faz 3 çalışmalarının 1’nci ve 2’nci basamakları tamamlandı. Bitme noktasında diyebilirim. Bu şu anlama geliyor yakın dönemde ülkemizde kullanılabilir bir aşı haline gelecek. Şu anda Turkovac ile ilgili iki aşı çalışmamız yoğun olarak devam ediyor. Biri daha evvel hiç aşı olmamış kişilerin ilk defa Turkovac ile aşılanması. Bir de inaktif aşı olarak Sinovac aşısı ile 2 dozunu olmuş kişilere, aradan geçen süre 3 aydan fazla ise hatırlatma dozu olarak Turkovac’ın uygulandığı ve buna bağlı aşı yanıtının değerlendirildiği diğer çalışmamız yürüyor. Bu çalışmada gönüllü sayımız 1500’ün üzerinde şu anda. Ama planımız, 3 bin ila 4 bin gibi bir gönüllü sayısına ulaşmak. Yakın bir dönemde ise iki doz BioNTech aşısı olan kişilere 6 aydan sonra yapılacak hatırlatma dozu olarak Turkovac’ı uygulayacağımız bir çalışma başlatılacak. O çalışma da şu anda etik komiteden izin alma aşamasında. Bu hafta ya da önümüzdeki hafta içerisinde çıkması bekleniyor iznin. Buradaki gönüllü sayımızın 300 ila 400 civarında olmasını planlıyoruz. Çünkü bu çalışmada direkt laboratuvardaki sonuçlara göre değerlendirme yapılacak. O nedenle sayının biraz daha az olması uygun. Amaç bu aşımızı öncelikle TÜSEB olarak Türkiye’deki üreticiler veya aşı geliştiricilerle öncelikle ülkemizin ihtiyacına yönelik sunmak elbette ama sonuç olarak tüm dünyaya da sunulmasını hedefliyoruz.

    “TURKOVAC İÇİN ÇOCUK ÇALIŞMALARI DA PLANLANIYOR”

    Turkovac aşısının çocuklardaki çalışmasının da planlandığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kara, “Sonuç olarak dünya genelinde 12 yaş üzerindeki çocuklarda aşı uygulamaları var. Amerika Birleşik Devletleri 6-11 yaş arasındaki çocuklarda da aşı uygulamasını getirdi. Bizim bir aşımızın da her şeyi ile tam olabilmesi için, çocuk çalışmalarının ve çocuklardaki etkinliğine yönelik verilerinin olması gerekiyor. O yönden planlamalar yapılmaya başlandı. Yakın bir dönem içerisinde Turkovac’ın çocuk çalışmaları da gündeme gelecek. Bunun için de gönüllülerimizden, vatandaşlarımızdan destek isteyeceğiz” dedi.

    AŞI ÇALIŞMALARI DSÖ, FDA VEYA EMA ONAYLARI İÇİN DE ÇOK TİTİZ YÜRÜTÜLÜYOR

    Türkiye’de yeni bir aşının aşı geliştirilme ve uygulanma kurallarının dünya standartlarının da üzerinde çok net ve çok sıkı bir şekilde yürütüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Kara, “Türkiye’de bir aşının uygulanabilir olması için dünya ortalamalarının da üzerinde olması gerekiyor. Bu Turkovac için de, Turkovac’tan sonra Türkiye’de geliştirilecek diğer tüm aşılar için de geçerli. Belki bunlar Koronavirüs aşısı olacak, belki grip aşısı, belki kuduz aşısı ya da bir başka aşı. Bu da aşılarımızın dünyada da kullanılabilir bir şekilde ortaya çıkacağı anlamına geliyor. Aşı çalışmaları ve sayılarımızın planları da bu yönde yapılıyor. Biz, kendi vatandaşımıza aşıyı sunmadan önce de dünya otoritelerinin istediği şartların çok üzerinde koşullarda bunu yapıyoruz. kendi ülke kurallarımız zaten çok sıkı. Toplumumuzun, bu çalışmalara destek vermesi bu yüzden çok önemli. Çünkü bizim gönüllü çalışmalarında yeterli sayılara ulaşmamız gerekiyor bu verileri dünyaya sunabilmek için. Şu an bir çalışmamızda 1000-1500 kişi ile bunu gösterdik ama ne yazık ki yeterli değil. Bu rakamın 3 bin, 4 bin, 5 bin civarında olması gerekiyor. Böylece Dünya Sağlık Örgütü, FDA veya Avrupa İlaç Ajansı EMA onaylarını da alabilelim.

    “TÜRKİYE VERİLERİ DÜNYADA DA KABUL GÖRDÜ”

    Sinovac aşısının DSÖ onayının daha çok Türkiye’de yürütülen faz çalışmaları sayesinde alınabildiğine de işaret eden Prof. Dr. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “DSÖ kullanım onayını verdi ama EMA firmadan birkaç belge daha istedi. Ama firma bu konuda belki çok istekli davranmadı. Açıkçası Türkiye’den giden verilerle DSÖ bu aşı için onay verdi. Çünkü Türkiye’deki klinik araştırmayı gerçekleştiren ekiplerimiz, hocalarımız, gerçekten çok titiz davrandılar. O veriler zaten DSÖ tarafından uygun ve yeterli görüldü. Benzer şekilde şimdi bizim Turkovac aşı çalışmalarını yapan ve bundan sonraki gelecek aşıların da araştırma ve çalışmalarını yürüten hocalarımız da çok kıymetli ve verilerine dünyanın güvendiği isimler. O nedenle halkımızdan bizim ricamız, lütfen aşı çalışmalarımıza gönüllü olarak destek versinler. Gönüllü olarak hem Turkovac hem de bundan sonraki diğer aşı çalışmaları için tereddüt etmeden gönüllü olsunlar.”

  • Sinovac’tan mustasyonlara karşı yeni aşı

    Sinovac’tan mustasyonlara karşı yeni aşı

    Çinli Sinovac firmasının Medikal Direktörü Yongjun Gao, Covid-19’un yeni varyantlarına karşı aşı geliştirme çalışmalarında sona geldiklerini söyledi. Gao, “Sinovac firması şu an Delta ve Gama varyantlarına karşı aşı geliştirmektedir. Şu an geliştirilen aşı ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız bitmiş durumdadır. Klinik araştırması için Çin’in ilgili makamlarına başvuru yapmış durumdayız” dedi.

    Sinovac Medikal Direktörü Yongjun Gao, yaptığı açıklamada, firma tarafından üretilen Coronavac aşısında geleneksel inaktif aşı teknolojisinin kullanıldığını anımsattı. Gao, Sinovac firmasının uzun zamandır virüsün yeni varyantlarını takip ettiğini ifade ederek, “Sinovac firması şu an Delta ve Gama varyantlarına karşı aşı geliştirmektedir. Şu an geliştirilen aşı ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız bitmiş durumdadır. Klinik araştırması için Çin’in ilgili makamlarına başvuru yapmış durumdayız. Ayrıca mevcut Coronavac aşımız şu an yaygın olan virüsün varyantlarına karşı da koruyuculuğunu göstermektedir. Şili ve Çin’deki elde ettiğimiz verilerde, Sinovac firmasının geliştirdiği Coronavac aşısının çeşitli varyantlara karşı koruyuculuğu kanıtlamaktadır” dedi.

    Pandeminin sona ermesi için iki yolun izlenebileceğini belirten Gao, “İlk olarak herkesin aşı olması ve bu doğrultuda aşı oranımızın yükselmesi gerekiyor. Diğeri ise tıbbi müdahale olmayan yollardan maske takmak, el hijyenine dikkat etmek ve sosyal mesafeye dikkat etmek gereklidir. Aşı olup bu kurallara dikkat edersek, o zaman hep birlikte pandemiden kurtulabiliriz” diye konuştu.

    Yongjun Gao, 2 dozdan sonra uygulanan hatırlatma dozunun verilerinin incelendiğini kaydederek, “Hatırlatma dozu yaptıktan sonra elde ettiğimiz veriler gösteriyor ki, insanlarda antikor seviyesi 2’nci doz sonrasına göre daha yüksektir. Genel olarak 2’nci doz aşı olup 1 ay geçtikten sonra hatırlatma dozunu düşünebiliriz. Ancak bizim tavsiyemiz 2’nci doz aşı olduktan 6 ay sonra hatırlatma dozu yapılmalıdır” dedi.

    ‘3- 17 YAŞ ARASININ AŞILANMASINI TAVSİYE EDERİZ’

    Gao, Sinovac firmasının çocuklar ve adölesan (ergenlik) çağındakiler üzerinde yaptıkları araştırmalarda aşının koruyuculuğu anlamında iyi veriler elde ettiklerini söyleyerek, “Bu verilere dayanarak Çin, Şili, Malezya, Endonezya, Kamboçya, Kolombiya dahil 6 ülkede 3 ile 17 yaş arasında acil kullanım onayını almış durumda. Çin’de 3 ile 17 arasındaki yaş grubuna 100 milyon dozdan fazla aşı uygulanmıştır. Bu veriler de Coronavac aşısının güveli olduğunun bir kanıtıdır. Çocukların ve adölesanların pandemi döneminde aşı olması çok önemli bir konudur. Çünkü çocuklar ve adölesanlar hasta olabiliyor. Yaşadığı alanda daha da yaygın hastalığı yayabiliyor. Çocukların ve adölesanların aşılanması da bizim toplumsal bağışıklığımızı elde etmemiz için çok önemlidir. Bu nedenle çocukların ve gençlerin aşılanmasını tavsiye ederiz. Şu an elde ettiğimiz veriler gösteriyor ki, Coronavac aşısını uygulayan çocuklar ve gençler üzerinde bağışıklığın ve antikor seviyesinin yüksek olduğunu görmekteyiz. Türkiye için de 3 ile 17 arasındaki yaş grubunun aşılanmasını tavsiye ederiz. Bunlar aşama olarak uygulanabilir. Örneğin, önce 12 ile 17 yaş grubu, sonra 3 ile 11 yaş grubu aşılanabilir” ifadelerini kullandı.

  • Mehmet Ceyhan: Çocukların aşılanması lazım

    Mehmet Ceyhan: Çocukların aşılanması lazım

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 23 ilde 44 merkezde yapılan salgının ilk 1 yılını kapsayan araştırmada 9 bin Covid-19 hastası çocuk tespit edildiğini, bunlardan 375’inin yoğun bakımda yattığını ve 44’ünün hayatını kaybettiğini söyledi. Ceyhan, “Koronavirüs çocuklarda da ölüme yol açabilen, yoğun bakıma yatmaya neden olabilen bir tablo oluşturuyor. Bu yüzden çocukların korunması lazım. ABD’de 12 yaş altının aşılanması için ruhsat verildi. Bana sorarsanız Türkiye’nin de acilen bu uygulamaya ihtiyacı var. Salgının bitmesi için çocukların aşılanması lazım” dedi.

    ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Pfizer-BioNTech’in koronavirüs aşısının 5- 11 yaş arası çocuklar için uygun olduğu yönünde karar aldığını açıkladı. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın gündemde 12 yaş altı çocuklara aşı yapılması olmadığı açıklamasını hatırlattı. Prof. Dr. Ceyhan, “Sağlık Bakanı, ‘gündemimizde yok’ demesi de gayet doğal. Çünkü; Türkiye’de bir aşıya ruhsat verilmesinin kuralları var. Bu, aşağı yukarı tüm ülkelerde aynı. Aşıyı üreten firma, size gelip başvuruda bulunmuyorsa siz zaten o aşıyı gündeminize alamazsınız, ruhsat almanın şartlarından birincisi bu. Firma size başvuracak. Yaptığı çalışmalar, elde edilen veriler, bunun dışında ruhsat için gerekli bazı dosyalar var onlarla birlikte başvuracak. FDA onayı yeni verildi. Tahmin ediyorum kısa bir süre içerisinde Pfizer-BioNTech diğer ülkelerin ruhsat otoriterlerine de bu başvurularda bulunacak, o zaman düşünülecek zaten” dedi.

    ‘ÇALIŞMA TAMAMLANINCA AŞILAMA 6 AYA İNDİRİLECEK’

    Prof. Dr. Ceyhan, ‘koronavirüs çocuklarda hiçbir şey yapmıyor’ düşüncesinin yanlış olduğunu belirterek, “Koronavirüs evet çocuklarda yetişkinlere göre daha hafif seyrediyor. Ancak örneğin Yoğun Bakım Derneği’nden çok merkezli yapılmış bir değerlendirme bildirildi. 23 ilde 44 merkezde salgının başındaki ilk 1 yılın vakaları değerlendirilmiş. 9 bin yaklaşık çocuk vaka var. Bunların 375’i yoğun bakıma yatmış, bu yüzde 4,1 ediyor. Bunların 44’ü kaybedilmiş. Bu 44’ün de yüzde 64’ünde altta yatan, bağışıklığı zayıflatan hastalık var; ama yüzde 36’sı tamamen sağlıklı çocuklar. Böyle baktığınızda koronavirüs gerçekten çocuklarda da yetişkinler kadar olmasa da ölüme yol açabilen, yoğun bakıma yatmaya neden olabilen bir tablo oluşturuyor. Bütün Türkiye’deki çocuk yoğun bakımı kapsayan ve özellikle bu çalışma bittikten sonra Delta varyantı gibi çocukları daha etkileyen bir varyant ile artan vakalar yaşadığımızı düşünürseniz bu sayının çok üzerinde olduğu ortaya çıkar zaten. Bu yüzden çocukların korunması lazım” diye konuştu.

    ‘ÇOCUKLARIN AŞILANMASI LAZIM’

    ABD’de 6 ay- 5 yaş arası çocuklar için olan çalışmanın Faz-3 çalışmasının devam ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bu bittiği zaman mutlaka sonuçları iyi çıkarsa FDA’ya başvuruda bulunacak ve 6 aya indirilecek aşılama. Yüzde 80 aşı ile korunabilen düzeye ulaşmanız lazım salgının bitmesi için. Sayın bakan toplumdaki aşılama oranlarından da bahsetti. Türkiye’de 2 doz aşı olanların oranı yüzde 67- 68 civarında. Dolayısıyla henüz daha yüzde 80’lik hedefe ulaşmamıza çok yolumuz var. Çocukları aşılamazsanız toplumun yüzde 20’si çocuk olduğu için yetişkinlerin tamamını aşılamanız lazım, bu da mümkün görünmüyor. Salgının bitmesi için çocukların aşılanması lazım” diye konuştu.

    ‘TÜRKİYE’NİN ACİL BU UYGULAMAYA İHTİYACI VAR’

    Prof. Dr. Ceyhan, çocuk dozlarının farklı olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Çocuklarda antijen içeren formu ayrı üretiliyor. Bu üretim planında Türkiye var mı yok mu onu bilemiyoruz. Eğer Türkiye’de de bu aşıyı pazarlamak istiyorsa firma o zaman birkaç hafta içinde başvurur. Bunun ruhsat işleri şuna da bağlı; hiçbir eksik belge olmadan başvurursa, ruhsat komisyonu inceler ve yeterli görülürse direkt ‘ruhsat alabilir’ diye bir karar çıkar. Bir taraftan da diğer gerekli belgeler, raf ömrü, üretim yeri ile ilgili belgeler bunlar ile ilgili yapılan çalışmalar, rakamsal bilgiler bakanlığa verilir, bir taraftan da onlar incelenir hepsi uygun görülürse o zaman ruhsat verilir. Bu söylediğim içindeki belgelerin eksikliği ya da tamlığı ile ilgili değişmek üzere 2-3 haftadan 2-3 aya kadar değişen süre alabilir. Hızlandırılmış ruhsat işlemi var. Bu da yine firmanın başvurusu üzerine, ‘bunun hızlı ruhsat alması gerekir, Türkiye için acildir’ diye bir karar verirse bakanlık, o zaman hızlandırılır bu işlemler. Bana sorarsanız Türkiye’nin acilen bu uygulamalara ihtiyacı var” dedi.

  • Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanıyor

    Koronavirüs Bilim Kurulu bugün toplanıyor

    Koronavirüs Bilim Kurulu bugün saat 17.30’da Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca başkanlığında video konferans yöntemiyle toplanacak. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapılması beklenirken, 3. doz BioNTech konusunun da netlik kazanması bekleniyor.

    Koronavirüsle mücadelede tavsiye kararların alındığı Bilim Kurulu toplantısı bugün saat 17.30’da, Bakan Koca başkanlığında toplanacak. Video konferans yöntemiyle yapılacak toplantı sonrası yazılı açıklama yapılacak.

    3. DOZ BIONTECH AŞISI KONUSU

    Toplantının başlıca konularından birisi, 2 doz BioNTech aşısı yaptıranlarda 3. doza gerek olup olmadığı. Bugün netlik kazanması beklenen 3. doz aşı konusunda, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün yaptığı açıklamada, “Yarın Bilim Kurulu gündeminde olacak” demişti.

  • BioNTech’te 3. doz kararı yarın belli olacak

    BioNTech’te 3. doz kararı yarın belli olacak

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üçüncü doz BioNTech aşısıyla ilgili, ‘Yarın Bilim Kurulu gündeminde olacak’ dedi. Koca okullardaki PCR testi sonuçlarıyla ilgili de, ‘Çocuklarda oranın çok yüksek olmadığını gördük’ açıklamasını yaptı.

    Meclis’te basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Turkovac’taki son durumla ilgili, “İhtiyaç olan 3 bin gönüllünün 1000’i şu anda tamamlandı. Vatandaşları gönüllü olmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu.

    Bakan Koca, “Çalışma ne kadar hızlı yapılırsa acil kullanımla birlikte seri üretime geçmiş olacağız” dedi.

    OKULLARDA PCR TARAMASI

    Okullarda PCR taraması sonuçlarıyla ilgili de, “Tarama sonuçları çıktı. Belli aralıklarla devam etmek istiyoruz. Taramalarda toplumda farklı olarak okul dönemindeki çocuklarda oranın çok yüksek olmadığını gördük. Tedirgin olunacak bir durumun olmadığını söyleyebilirim. Okulların özellikle Salgın sebebiyle kapalı olama ihtimalini vatandaşımız artık düşünmemeli bu sorulmamalı salgın okulların kapanma sebebi olmayacak.

    ÜÇÜNCÜ DOZ BİONTECH GEREKLİ Mİ?

    Yarın bilim kurulunun gündem konusu olacak. Orada ne zaman kimlerden başlayarak yapılması gerektiği tartışılır bilim kurulundan sonra açıklamayı yapmış oluruz yarın bilim kurulu gündeminde olacak.

    SMA HASTALARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMA

    Devletimiz bütün imkanlarını seferber ediyor. Bu hastalarımızı erken dönemde tanımak istiyoruz. Evlilik öncesi taramayı çok önemsiyoruz tüm Türkiye’de çok yakında başlamış olacağız. Test için ihalesi başladı. Önümüzdeki haftalar bitmiş olur. Tüm Türkiye’de evlilik öncesi SMA taraması yapılıyor olacak.

    SMA Bilim Kurulu’nun öngörüsü doğrultusunda bir genel yaklaşımda sergilenecek, alınan kararlar süreci ve yaklaşımımızı açıklayacağız.

    SAĞLIK BAKANLIĞINA ATAMA YAPILACAK MI?

    Sayı netleşmedi ama zannediyorum bu ay içinde bir kaç hafta içinde sayıyla ilgili hangi alanlarda kaç kişinin alınacağıyla ilgili açıklama yapılır. Sabredelim uzamayacak.

    Asistan doktorların nöbetleri ile ilgili genelge gönderilmişti valiliklere. Biz asistanlarımızın yükünün farkındayız. Sınav dahil uzmanlık sınavı eğitim dahil olmak üzere reform niteliğinde bir takım yaklaşımlar içinde olacağız. Yapılacak çok şey var nitelikli klinik sayısını artırmak çalışma şartları dahil reform niteliğinde çalışma içinde olacağız.

  • Turkovac gönüllüleri 6 ay takip edilecek

    Turkovac gönüllüleri 6 ay takip edilecek

    Turkovac’ın Faz-3 çalışması kapsamında gönüllülere uygulanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tuna Demirdal, “Aşı olan gönüllülerin 6 ay boyunca antikor düzeyi kontrol edilecek. Koruyucu antikorlarına düzenli aralıklarla bakılması gönüllümüzün lehinedir” dedi.

    İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Turkovac Faz-3 Çalışması Araştırmacısı, Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Tuna Demirdal, Faz-3 çalışması kapsamında seri üretime geçilmeden önce 3 bin gönüllü üzerinde ‘hatırlatma dozu’ olarak uygulanan, yerli ve inaktif aşı Turkovachakkında bilgi verdi. Aşı olan gönüllülerin 6 ay boyunca takip edileceğini kaydeden Prof. Dr. Demirdal, bu takip sürecinde gönüllülerin antikor düzeyinin belirli aralıklarla ölçüleceğini dile getirdi. Takip sürecini anlatan Demirdal, “Gönüllü olması için gereken kriterlere uyan kişilerin önce fizik muayenesi yapılıyor. Daha sonra gönüllü onay formu imzalanıyor. Gebelik testi yapılıyor. Aşının yapıldığı ilk gün ‘sıfırıncı gün’ olarak adlandırdığımız günde antikor düzeyini ölçüyoruz. Daha sonra belli periyotlarda 4 kez daha antikor düzeyi kontrol ediliyor. Bu durum gönüllümüzün de lehine bir durum. Koruyucu antikorlarına düzenli aralıklarla baktırmış olacak” diye konuştu.

    ‘BAZI KISITLAMALAR VAR’

    Yerli aşının Faz aşamalarını anlatan Prof. Dr. Demirdal, “Hem ilaçların hem de aşıların raflarda yerini alıncaya kadar belli bir sürenin geçmesi ve güvenlik ile etkinliğinin hesaplanması gerekiyor. Faz-0 klinik öncesi çalışmalar, Faz-1 güvenilirlik çalışmaları, Faz-2 doz aralığının tespit edilmesini ifade ediyor. Faz-3 ise güvenlik ve etkinlik çalışmalarının yapıldığı aşamadır. Faz-3 çalışmasında gönüllülerimizle ilgili bazı kısıtlamalarımız var. 18-59 yaş arası, 2 doz Sinovac aşısını 3-9 ay arasında olmuş kişileri gönüllü olarak kabul ediyoruz. Kontrol altına alınmış bir kronik hastalığının bulunmaması gerekiyor. Covid-19 hastalığını daha önce geçirmemiş olması gerekiyor. Gönüllü kadının ise gebe olmaması gerekiyor. Başka aşılar araya girmişse o gönüllümüzü kabul edemiyoruz” dedi.

    ‘TURKOVAC KORUYUCULUĞU ARTIRACAK’

    Turkovac aşısının ‘hatırlatma dozu’ olarak yapılacağını dile getiren Demirdal, “Sağlık Bakanlığı Türkiye’de çok uzun süredir bu aşılamaları başlattı. Çok iyi bir noktaya da geldik. 2 doz aşılama yapıldıktan sonra koruyuculuğun azaldığını biliyoruz. 3’üncü hatırlatma dozu olarak uygulanacak Turkovac, antikor düzeyini belli bir noktaya ulaştıracak ve koruyuculuğu artıracaktır” diye konuştu.

    Yerli aşının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Demirdal, “Tüm dünyada aşılama sıkıntıları oldu. Dünya Sağlık Örgütü, aşının ulaşımı konusunda tam bir adaletin sağlanamadığını sık sık vurguladı. Aşı yapılan ülkeler hep zengin ülkeler oldu. Türkiye de aşılama konusunda önemli bir aşama katetti. Aşı olmak isteyip de olamayan hiçbir vatandaşımız olmadı. Bu anlamda şanslıyız ancak birçok Afrika ülkesi istenilen düzeye ulaşamadı. Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor; her ülkede aşılama yapıldığında hastalığın kontrol altına alınması sağlanmış olacak. Hastalık her tarafta bitmeden son bulmuyor. Bu nedenle kendi aşımızın olması çok güzel” dedi.

  • Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    İngiltere’de bulunan Imperial College London Üniversitesi tarafından Covid-19 başlangıcından itibaren yürütülen ve virüsün gerçek zamanlı takibi yapılan bilimsel çalışmanın son ayağında, 3’üncü dozun gerekliliği vurgulandı. Çalışmanın bulgularına göre, ikinci dozun alımını takip eden 3 ila 6 ay sonra aşının etkinliğinin azalmaya başladığı ve bulaş riskinin yükselmeye başladığı ifade edildi.

    Topluluk İletiminin Gerçek Zamanlı Değerlendirmesi (REACT) bulgularına göre, 9 ve 27 Eylül tarihleri arasında, İngiltere’de yaklaşık 100 bin kişinin evde alınan sürüntü örneklerinden elde edilen verilere bakılarak aşılama etkinliği ölçüldü. Buna göre ikinci doz aşıyı olanlarda, 3 ila 6 aylık dilimde enfeksiyon (Covid-19) yayılma hızı yüksek bulunarak aşının etkinliğinin azalmaya başladığı tespit edildi. İkinci aşıdan üç ila altı ay sonra enfeksiyon oranları (yayılma hızı) yeniden yüzde 0.55’e yükseldi.

    DESTEKLEYİCİ DOZ, ARTAN KORUMA SAĞLAR

    Imperial’de İstatistiksel Epidemiyoloji Profesörü olarak görev yapan Prof. Christl Donnelly “İkinci aşı dozunu 3 ila 6 ay önce alanlar arasında, ikinci dozu 3 aydan daha kısa bir süre önce alanlara göre daha fazla SARS-CoV-2 enfeksiyonu bulduk. Bununla birlikte, destekleyici dozlar, nüfus enfeksiyon düzeylerini düşürerek artan koruma olasılığı sunar” dedi.

  • Bakanlık rehberi güncelledi: Hamilelere aşı önerisi

    Bakanlık rehberi güncelledi: Hamilelere aşı önerisi

    Sağlık Bakanlığı koronavirüs aşı uygulama rehberi güncellendi. Rehbere, aşıların hamilelik öncesi veya hamileliğin başlangıcından itibaren her dönemde uygulanabileceğine ilişkin çalışma sonuçlarını içeren bilgiler eklendi. Rehberde, gebelikte aşılamanın, enfeksiyona yakalanma riskini azaltacağı, kordon kanı ve anne sütüne koruyucu antikor geçişini sağlayacağı belirtildi.

    Kovid-19 Rehberi’nin “Kovid-19 Solunum Sistemi Hastalıklarının Yaygın Olduğu Dönemde Sağlık Kuruluşlarında Gebe Takibi” bölümünde güncelleme yapıldı.

    Hamilelik döneminde aşılanmanın önemine ilişkin uluslararası çalışmaların sonuçlarına yer verilen rehberde, Kovid-19’un hamilelerde, Hamile olmayanlara göre daha ağır seyrettiği, daha fazla ölümle sonuçlandığı, birçok ülkede Kovid-19’un anne ölümlerinin birinci nedeni haline geldiği vurgulandı.

    “HER DÖNEMDE UYGULANABİLİR”

    Rehberde, “Gebelikte inaktif ve mRNA aşısının uygulanmasına ilişkin veriler incelendiğinde, gebelere aşı uygulaması tavsiye edilmektedir. Aşılar, gebelik öncesinde ve gebeliğin başlangıcından itibaren her dönemde uygulanabilir. DSÖ, onay verdiği SARS-CoV-2 aşılarının gebelere de yapılmasını önermektedir. Ayrıca ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi CDC ve American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) de gebeler, emzirenler ve gebelik planlayanlara, Kovid-19 aşılarını önermektedir.” bilgisi paylaşıldı.

    ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezinin, mRNA aşılarıyla ilgili 139 bin gebeyi kapsayan çalışma sonuçlarına yer verilen rehberde, çalışmaların, başta mRNA olmak üzere Kovid-19 aşılarının anne ve bebeğe zararlı bir etkisinin bulunmadığı, anneyi koruduğu ve hastalık riskini 5-10 kat azalttığını gösterdiğine işaret edildi.

    Rehberde ayrıca gebelikte aşılamanın enfeksiyona yakalanma riskini azaltacağı, kordon kanı ve anne sütüne koruyucu antikor geçişini sağlayacağı belirtildi.

  • DSÖ 3. doz için önerdiği aşıyı duyurdu

    DSÖ 3. doz için önerdiği aşıyı duyurdu

    DSÖ’nün aşı danışmanları, Çin’in Sinovac ve Sinopharm aşısı ile tam olarak aşılanmış 60 yaş üzeri kişilere üçüncü bir Covid-19 aşısı dozu teklif edilmesini tavsiye etti.

    Dünya Sağlık Örgütü’nün Bağışıklama Stratejik Danışma Grubu, Çin’in ürettiği Sinovac ve Sinopharm aşıları ile aşılanan 60 yaş üstü kişilere yeni bir enfeksiyon riski olabileceği gerekçesiyle üçüncü doz aşı teklif edilmesi gerektiğini belirtti.

    FARKLI BİR AŞI DA OLABİLİR

    İki aşının Latin Amerika’da zamanla iyi performans gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, 60 yaş üzerindeki kişilere, aşı programlarını tamamladıktan yaklaşık 3 ay sonra Sinopharm ve Sinovac tarafından yapılan aşıdan ek bir doz almalarını tavsiye etti. Danışmanlar ayrıca müsaitlik durumuna göre 3. dozda farklı bir aşı da kullanılabileceğini açıkladı.

    60 YAŞ ALTINDA DA ETKİLİ

    Dünya Sağlık Örgütü daha önce yaptığı açıklamada Sinovac’ın ürettiği CoronaVac aşısının 60 yaş altındaki yetişkinlerde etkili olduğunu ancak etkilerle ilgili bazı önemli verilerin eksik olduğunu belirtmişti

  • 6 ayda yüzde 50 düşüş

    6 ayda yüzde 50 düşüş

    ABD’de yapılan yeni bir araştırmada Pfizer-BioNTech aşısı ile ilgili yeni veriler yayımlandı. The Lancet’te yayımlanan ve yaklaşık 3,4 milyon kişinin incelendiği araştırmada, aşının enfeksiyona karşı koruma yeteneğinin ilk ayında yüzde 88 olduğu ancak beş ay sonra yüzde 47’ye düştüğü bildirildi. Çalışmada, aşının hastaneye yatış ve ölümü önlemedeki etkinliğinin koronavirüsün daha bulaşıcı olduğu belirtilen Delta varyantına karşı dahi en az altı ay boyunca yüzde 90’dan yüksek kaldığını açıklandı.

    Türkiye’de de kullanılan Pfizer-BioNTech koronavirüs aşısı ile ilgili yeni bir araştırma yayımlandı.

    Önemli tıp dergilerinden The Lancet’te yayımlanan çalışmada, aşının Covid-19 enfeksiyonuna karşı koruma yeteneğinin ilk ayında yüzde 88 olduğu, ardından beş ay sonra yüzde 47’ye düştüğü tespit edildi.

    ABD’nin Güney Kaliforniya bölgesindeki yaklaşık 3,4 milyon kişi üzerinde yapılan çalışmada, aşının ilk kullanıma sunulduğu Aralık 2020 ile Ağustos 2021 tarihleri arası incelenirken, aşının hastaneye yatış ve ölümü önlemedeki etkinliğinin, daha bulaşıcı olduğu tespit edilen Delta varyantına karşı bile en az altı ay boyunca yüzden 90’ın üzerinde olduğu aktarıldı.

    Çalışmada aşının Delta varyantına karşı etkinliğinin ilk ayın ardından yüzde 93 olduğu, dört ay sonra ise yüzde 53’e düştüğü bildirilirken, diğer koronavirüs varyantlarına karşı etkinlik ise yüzde 97’den yüzde 67’ye düştüğü vurgulandı.

    ‘DELTA, AŞIDAN TAMAMEN KAÇAN BİR VARYANT DEĞİL’

    Çalışma ile ilgili konuşan Kaiser Permanente Güney Kaliforniya Araştırma ve Değerlendirme Departmanından çalışma lideri Sara Tartof, “Bize göre bu, Delta’nın aşı korumasından tamamen kaçan bir varyant olmadığını gösteriyor” dedi.

    Tartof, “Öyle olsaydı, aşılamadan sonra muhtemelen yüksek koruma görmezdik, çünkü bu durumda aşılama işe yaramazdı. Düşük başlar ve düşük kalırdı” diye konuştu.

    PFİZER: AŞI VARYANTLARA KARŞI ETKİLİ

    ABD’li ilaç şirketi Pfizer’ın kıdemli başkan yardımcısı ve baş sağlık görevlisi Luis Jodar ise, “Varyantlara özel analizimiz, aşının Delta da dahil olmak üzere mevcut tüm endişe verici türlere karşı etkili olduğunu açıkça gösteriyor” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde de ABD Stanford Üniversitesi ve Emory Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, iki doz Pfizer-BioNTech aşısı olanların bağışıklığının 7 ay sonra oldukça azaldığı tespit edilmişti.