Etiket: Asırlık

  • 6 asırlık gelenek

    6 asırlık gelenek

    Tokat’ta eski usulle yapılan kumaş boyama işlemi, Hindistan’daki toplu çamaşır yıkama alanlarını andırıyor.
    Tokat’ın merkezinde bulunan Yazmacılar Sitesi, birçok fotoğrafçı ve turistin uğrak noktası oluyor. Yazmaların yıkandığı havuzlarıyla dikkat çeken site, Hindistan’da bulunan toplu çamaşır yıkama havuzlarına benzetiliyor.

    6 asırdır yazmacılığın merkezi olan Tokat’ta ıhlamur ağacından yapılan baskılara işlenen motifler, farklı renk ve desenlerde pamuklu bezlerle buluşmaya devam ediyor. Baskı yapılan bezler, su dolu havuzlarda geleneksel yöntemlerle ayakla çiğnenerek yıkanıyor. Ardından korkuluklara asılan yazmalar kurutulmaya bırakılıyor. Kurutma işleminin ardından binlerce renk ve desenden oluşan yazmalar, yurt içi ve yurt dışı piyasada kendisine müşteri buluyor.


    Ziyaretçiler ilginç buluyor
    Yazmacılar Sitesi’ni ilk defa görenlerin şaşkına döndüğünü belirten işletme sahibi Yunus Gökyıldız, “Yazmanın tarihi bildiğimiz kadarıyla, İpek Yolu aracılığıyla Çin’den gelen insanların getirmiş. Biz de diğer arkadaşlarla beraber bu işlere gönül verdik. Buradaki yazmalar tamamıyla el yordamıyla yapılıyor. Zaman içerisinde birtakım değişmeler oldu, şu an şablon baskı kullanılıyor.

    Ancak el baskısı da diğer yandan devam ediyor. Son 5 yıldır da batik boyama tekniği geliştirildi, şu anki yazmalara yeni renk ve vizyon katıldı bu sayede. Bu havuzlarda, haşırlı gelen yazmaların baskı işleminin ardından belirli kimyasallar koyularak yıkanması yapılıyor.

    Geçmiş yıllarda bir valimiz burayı ziyaret etmişti. Bizim burada yapılan ürünleri gördüğünde ‘Ben bunların Hindistan’da yapıldığını sanıyordum’ demişti. Burada kurumların her yönden desteklerini görüyoruz. Buraya yurt dışından ve içinden gelen fotoğrafçılar oluyor. Burayı bilmeyenler insanlar şok oluyor. Buranın çok ilginç olduğunu söylüyorlar, kumaşların işlenme aşamalarını da ilginç buluyorlar” dedi.

  • Bursa’da kökleri çürüyen asırlık çınar ağacı devrildi

    Bursa’da kökleri çürüyen asırlık çınar ağacı devrildi

    Çekirge Caddesi üzerinde bulunan yaklaşık 200 yıllık olduğu tahmin edinilen devasa büyüklükteki bir çınar ağacı kökünün çürümesi sebebiyle cadde üzerine gürültüyle devrildi. İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Öte yandan, sabah saatlerinde kimsenin olmaması muhtemel bir faciayı önledi. Polis tedbir için caddeyi trafiğe kapattı. Bölgeye güvenlik şeridi çeken polis ekipleri önlem aldı. Çınar ağacının parçalara ayrılarak kaldırılmasından sonra cadde trafiğe açıldı.

    Olayla ilgili konuşan taksi şoförü Celal Erbaşlar, “Bu ağaç aniden kendiliğinden devrildi. Ağaçlar zaman içerisinde çürüyor. Belediye gerekli bakımlarını yapıyor fakat arkamızda bulunan diğer ağacın da ağırlığı yola doğru verilmiş, bunun da devrileceğini düşünüyorum. Şükürler olsun yolda geçen insan ve araç yoktu, kimse zarar görmedi.

    Bu bölge havalar sıcak olduğu için çok yoğun oluyor. Şu an yol trafiğe kapandı, itfaiye ve polis ekipleri gereken çalışmayı yapıyor. İnşallah yakın zamanda yolumuz trafiğe açılacak” dedi.

  • Asırlık çınar ağacı caddeye devrildi

    Asırlık çınar ağacı caddeye devrildi

    Üsküdar Çengelköy’de devasa büyüklükteki bir çınar ağacı kökünün çürümesi sonucunda ana caddeye devrildi. Olay, Üsküdar Çengelköy Mahallesi Çengelköy Caddesi üzerinde bulunan devasa büyüklükteki bir çınar ağacı kökünün çürümesi sebebiyle caddeye ve cadde üzerindeki iki katlı binanın üzerine gürültüyle devrildi. İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Öte yandan, Pazar günleri oldukça kalabalık olan bölgenin bayram tatili sebebiyle tenha olması olası bir faciayı önledi. Polis tedbir amaçlı caddeyi trafiğe kapattı. Bölgeye güvenlik şeridi çeken polis ekipleri önlem aldı. Görevliler, olay yerine getirilen bir vince çıkarak devrilen ağacın dallarını kesti. Çınar ağacının parçalara ayrılarak kaldırılmasından sonra cadde trafiğe açıldı. Öte yandan çınar ağacının devrildiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

  • Öğrencilerden 8 asırlık gezi

    Öğrencilerden 8 asırlık gezi

    8 asır önce ’kurt boğazı’ tekniği ile yapılan Göğceli Çivisiz Camisi, yurt içi ve yurt dışından birçok ziyaretçinin ilgi odağı haline geliyor. Bölgede meydana gelen birçok depremden etkilenmeden aynı yapısını koruyarak günümüze kadar taşıyan cami, Anadolu’nun ahşap mimarisinin en güzel örneklerinden biri olma özelliğini taşıyor.

    “Şehrimiz Samsun Projesi”

    Samsun Büyükşehir belediyesi tarafından “Şehrimiz Samsun Projesi” çerçevesinde düzenlenen gezide rehber olan Yusuf Çetintaş, “Öğrencilerimizi ‘Şehrimiz Samsun’ projesi ile birlikte birçok tarihi ve kültürel noktalarda gezdiriyoruz. Şu anda Çarşamba Çivisiz Cami durağındayız. Çivisiz Cami Samsun’un hatta Türkiye’nin en eski camilerinden birisidir. Çivisiz olarak birbirine geçme tekniği ile caminin yapıldığı görülmekte. Öğrencilerimizin derslerinde gördüğü bu camiyi yakından gösterip cami ve çevresini gezdirme imkanını bulduk” dedi.

    “Hiç çivi olmaması, üstündeki desenler çok dikkatimi çekti ve çok beğendim”

    Geziye katılan Baruthane Ortaokulu öğrencisi Elif Deva Çağdaş, “Burası çok güzel, ben tarihi zaten çok severim. Camide en çok dikkatimi çeken tahtadan yapılması, hiç çivi olmaması, üstündeki desenler çok dikkatimi çekti ve çok beğendim” ifadelerini kullandı.
    Geziye katılan diğer Baruthane ortaokulu öğrencisi Ahmet Esat Çivelek, “Burayı çok beğendim, çok güzel bir yer. Bu caminin Türkiye’de ilk yapılan tahtadan cami olması çok dikkatimi çekti, ondan sonra caminin içindeki tavandaki boyalar dikkatimi çekti” şeklinde konuştu.

    “Restorasyon yakın zamanda”

    Çivisiz Caminin yakın zamanda restorasyondan geçeceğini söyleyen Göğceli Cami İmamı Ahmet Özköse ise “Bu sene 2023 itibari ile Ramazan ayı içerisinde bir mimar ve bir mühendis gelerek burada 2 günlük bir çalışma yaptı. 2 günlük çalışma sonrasında projelendirme aşamasına geçildi. Önümüzdeki günlerde çok yönlü bir restorasyon çalışması yapılacak” dedi.

  • Asırlık dut ağacı ortadan ikiye ayrıldı

    Asırlık dut ağacı ortadan ikiye ayrıldı

    Ulukent Mahallesi Onbaşı Sokak mevkiinde bulunan 100 yıllık dut ağacı devrildi. Ortadan ikiye ayrılarak kendiliğinden devrilen dut ağacı, görenleri hayrete düşürdü. Çocukluğundan bu yana dut ağaçlarının bölgede olduğunu aktaran vatandaşlardan Yusuf Arslan, ağacın çürüme sonucunda kendiliğinden devrildiğini söyledi.


    Elazığ Belediyesi ekiplerinin ağacın kaldırılması için çalışma başlattığı öğrenildi.

  • 1.5 asırlık Çerkez kaması ilk günkü gibi

    1.5 asırlık Çerkez kaması ilk günkü gibi

    Talas Belediyesi tarafından ‘Harman Meydanında Tarihe Yolculuk’ sloganıyla düzenlenen Antika Pazarı, birçok türden kıymetli ürünü antika meraklılarıyla bir araya getiriyor. Antika tarım aletlerinden, sanatla ilgili ürünlere, çeşitli koleksiyon parçalarından ev eşyalarına kadar birçok ürünün yer aldığı pazarda birbirinden kıymetli ürünler antika meraklıları ve koleksiyonerlerle buluşuyor. Pazarda satışa sunulan 150 yıllık Çerkez kaması da vatandaşların ilgisini çekiyor.


    Pazarda stant açan ve tezgahında bulunan yılların eskitemediği birçok tarihi eser bulunan İlker Karşılar, Çerkez kamasının büyük ilgi gördüğünü söyledi. Kamanın 150 yıllık olmasına rağmen orjinalliğini koruduğunu söyleyen Karşılar, “Bu kama bizim dedelerimizin yadigarı. Çok eski bir kama. Çeliği orijinaldir. Üzerindeki dericisi de ceylan derisidir.

    Çerkez yöresinde bunlar öncenin çok kıymetli ürünleridir. Gençlerin hepsinde de muhakkak bir tane bulunurdu. Çerkezlerde önceden çobanların üzerlerine attıkları bir şey vardı. Kış ayları çetin geçtiği için bütün atlıların üzerlerinde o keçelerden olurdu. Önceden gençler arasında bir çatışma geçtiğinde o keçeleri ortaya atarlardı. Elimdeki kama da 150 senelik bir üründür. Kondisyonu falan güzel ve güzel korunmuş bir ürün. Çok eski ve orijinal bir üründür. Ürünün tarihini biz damgasından ve çeliğinden anlıyoruz. Bu ürünümüzün fiyatı 6 bin TL. Eskiliğine ve değerine göre bir fiyat değil ama satış fiyatımız bu şekilde” şeklinde konuştu.

  • 6 asırlık Hoş Kadem Camii

    6 asırlık Hoş Kadem Camii

    Adana’nın Kozan ilçesinde 600 yıldır ayakta kalan ve Memluklu Devleti Hükümdarı Es Sultan El Meliki Zahir Seyfüddin Çakmak Ümerası’ndan Emir Abdullah Hoşkadem tarafından 1448 yılında yaptırılan Hoş Kadem Camii, Kadir Gecesinde dolup taşarken, eller semaya dualar için açıldı.

    Kahramanmaraş merkezli asrın depreminde minaresinde oluşan hafif hasar ile depremi atlatan ve binlerce kişinin bir araya geldiği Kadir Gecesinde vatandaşlar pandemi ve deprem sonrası manevi atmosferde bir araya gelmenin ve ibadetlerini etmenin huzurunu yaşadıklarını kaydettiler.

    Havadan görüntülenen Hoş Kadem Camiinde vatandaşlar Kadir Gecesinde ibadet etmek için tarihi camide bir araya araya gelerek dualar etti.
    Hoş Kadem Cami İmamhatibi Abdurrahman Yılmaz, tarihi atmosferde maneviyat dolu bir akşam yaşandığını kaydederek “Milletimiz Allah’a aşık bir millet. Kadir gecesinde milletimiz gönlünü dinlendiriyor. Bu gece Kuran bayramıdır. Bu gece kalplerin aydınlanacağı gecedir.

    Bu millet Kuran uğruna canını veren bir millet. Bu gece milletimiz Kuran-ı Kerim’e koşuyor Kadir gecesine koşarken” diye konuştu.

  • Asırlık camiler Ramazan’a “merhaba” dedi

    Asırlık camiler Ramazan’a “merhaba” dedi

    Dış mimarileri, işlemeleri, minareleri, kubbeleri ve diğer özellikleriyle Safranbolu’nun önemli yapılarının başında gelen asırlık camilerde, ibadetler Ramazan-ı Şerife mahsus bir atmosferde eda edilecek.

    İlçede bulunan 32 tescilli cami yer alırken, Ulu Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camisi, İzzet Mehmet Paşa Camisi ve Kazdağlı Camii en dikkat çekenler arasında yer alıyor.

    Güneş saatli ve muvakkithaneli cami

    Köprülü Mehmet Paşa Camisi, bir dönem Safranbolu’da ikamet eden Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1661 yılında yapılarak ibadete açıldı. Tarihi Çarşı’da, büyük kemerli bir kapıdan avlusuna girilen caminin, Arasta Çarşısı’na açılan bir kapısı daha bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1970 ve 1990’lı yıllarda iki kez restore edilen Köprülü Mehmet Paşa Camii’nin avlusunda şadırvan, güneş saati ile kütüphane ve muvakkithane yer alıyor.
    İzzet Mehmet Paşa Camisi, Padişah 3. Selim zamanında ve 1794-1798 yılları arasında sadrazamlığa yükselen Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 tarihinde yaptırılarak ibadete açıldı.

    İstanbul’daki Nuru Osmaniye Camisi’nin küçük bir modelini oluşturan cami, tamamen kesme taştan yapılırken, 1902, 1903, 1990 ve 2008 yıllarında onarım gördü. Caminin külliyesi içinde kütüphane, abdesthane, iki çeşme ve vakıf dükkanları yer alıyor. Kazdağlı Camii, 1779’da Kazdağlı Mehmet Ağa tarafından yerinde bulunan caminin yerine yeniden yapılan cami, taş ve tuğladan yapılırken, üstü kiremit tromplu kubbe ile örtülmüştür. 2004’te mülkiyeti belediyeden Vakıflar Genel Müdürlüğüne geçen cami, aynı yıl içinde restore edildi.


    Kiliseden camiye dönüştürüldü

    Safranbolu’nun Kıranköy semtinde 1872 yılında Aya Stefanos Kilisesi olarak inşa edilen ve 1956 yılında camiye çevrilen Ulu Camii, kentin en önemli mimari eserlerinden biri olarak göze çarpıyor.

    Safranbolu İlçe Müftüsü İsmail Temur, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede 227 cami bulunduğunu, tüm camilerde hazırlıklar yaptıklarını söyledi. Safranbolu’nun doğal güzellikleri olan önemli bir kent olduğunu ifade eden Temur, “Geçen yıl 3 camimizde hatimle teravih namazı kılmıştık. Bu sene inşallah 4 camimizde hatimle teravih namazı kılınacak. Bütün camilerimizde mukabele programlarımız devam edecek. Kadın Kur’an kurslarımızda bütün hocalarımız mukabele programları yapacaklar. Ramazanı en yoğun şekilde yaşamaya, insanlara hizmet sunmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Tarihi camilerimizin avlusuna girdiğiniz andan itibaren o manevi atmosferi yaşıyorsunuz” diyen Temur, şunları kaydetti:
    “Safranbolu’da tescilli 32 tane tarihi camimiz var. Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa camimiz, diğer camilerimiz maneviyatın yoğun yaşandığı kıymetli camilerimiz. Oralarda da kıymetli hocalarımızla ramazanın manevi atmosferini daha yoğun daha güzel şekilde yaşama sevincini yaşayacağız.”

  • 6 asırlık han butik otele dönüştürülüyor

    6 asırlık han butik otele dönüştürülüyor

    Anadolu’da İpek Yolu güzergahında bulunan kervansarayların şehir içi uygulamalarına örnek teşkil eden Tokat Deveciler Hanı farklı bir kimliğe büründü. Yaklaşık 600 yıllık Deveciler Hanı, butik otele dönüştürülerek turizme kazandırılması için çalışmalara start verildi. Bir süre konservatuvar olarak hizmet veren handa bulunan odalara ısınma, banyo ve tuvalet sistemi yerleştirilmesi için alt yapı çalışması başlatıldı. 16’ncı yüzyılda yolcuların kaldığı, yük taşıyan hayvanların dinlendiği han yerli ve yabancı turistlere hizmet verecek. İki katlı handa 55 oda, hanın doğu yönünde ise iki büyük tonozla örtülü develik kısmı bulunuyor.


    “O zamanların süit oteliymiş”

    İnşaat Şefi Serdar Seper, yüzyıllar önce otel olarak kullanılan hanın asli fonksiyonuna döneceğini kaydetti. Dönemin ticaret merkezlerinden Tokat’tan geçen kervanların konakladığı hanın günümüzün şartlarında konaklamaya uygun hale getirileceğini ifade eden Seper, “Burası kişiye özel odaların olduğu dönemin ilk hanlarından bir tanesi. O zamanların süit oteliymiş. Günümüzde butik otel olarak hizmet verecek” dedi.


    Handa konaklayanların tüccarların develerini, atlarını bağladıkları bölümün restoran olarak kullanılacağını ifade eden Seper, “Bir zamanların otoparkı olarak kullanılan bölüm restoran olarak hizmet verecek. Sulu sokak çarşısında 900 adımda 900 eserin yer aldığı tarihi mekanda bulunan hanı turizme kazandırılacak” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da 3 asırlık tarif kitabı

    Bursa’da 3 asırlık tarif kitabı

    Osmangazi ilçesinde yaşayan Mehmet Ali Bozkurt, ailesinden kalan sandıkları karıştırırken Osmanlıca yazan bir kitap buldu. Bulduğu kitabı Osmanlıca bilen uzmana incelettiğinde 300 yıl önceki yemek tariflerini anlatan yemek kitabı olduğunu öğrendi. Kitabı ciltleten Bozkurt, meraklıları için satışa çıkarttı. Değerini bilmediği kitabı satışa çıkartan vatandaş, 2 bin lira verene kitabı satacak.

    Kitabın ailesinden kaldığını ifade eden Mehmet Ali Bozkurt, “Bu kitap sandıktan çıktı. Osmanlıca bilmediğim için bilene okuttum 300 yıllık olduğunu ve o dönemin yemek tarifleri olduğunu öğrendim. Birileri faydalansın diye satışa çıkarttım, 2 bin lira verene satacağım” dedi.