Etiket: astronot

  • Uzayda yetişen ilk bitki  Ege Üniversitesine ulaştı

    Uzayda yetişen ilk bitki Ege Üniversitesine ulaştı

    İlk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzayda gerçekleştirdiği 13 deneyden biri de Ege Üniversitesi bilim adamlarına ait deney oldu. Alper Gezeravcı’nın Tuz Gölü’nde yetişen “schrenkiella Parvula” isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkilerini araştırdığı deneyi sonrası materyaller, Uluslararası Uzay İstasyonundan Ege Üniversitesine ulaştırıldı.

    Deney sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak
    Bu önemli deneye ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin ‘Milli Uzay Programı’ kapsamında ilk kez bir astronotumuz uzaya gönderildi. Astronotumuz Alper Gezaravcı, 21 gün boyunca uzayda kaldı ve orada TÜBİTAK onaylı 13 farklı deney gerçekleştirdi. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday’ın yaptığı, Doç. Dr. Barış Uzilday ve Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da araştırma ekibinde yer aldığı ekstrem halofit olan ‘Schrenkiella Parvulanın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması-Extremophyte’ deneyi, Gezeravcı’nın uzaydaki ilk deneyi oldu. Uzayda tarımın yapılabileceğine dair ilk deney oldu. Tüm dünyanın gözü üniversitemizde gerçekleştirilen bu deneylerin sonucunda olacak. Yerkürenin tarımsal alanları sınırlı. İnsan nüfusu artıyor. Küresel ısınma çok fazla. Çevre kirliliği tüm dünyanın gündeminde. Dolayısıyla yeni keşiflere ihtiyaç var. Bu keşiflerin arasında Mars ve Ay da yer alıyor. Bunlar gelecekte tüm insanlığın gündeminde olacak. Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümüne gelen uzayda denenmiş materyaller, öğretim üyelerimiz tarafından takip edilecek. Uzayda tarımın başlangıcı adına da önem taşıyan deney sonuçları, üniversitemizce kamuoyuyla paylaşılacak. İlklerin üniversitesi olan üniversitemiz, bir ilke daha imza atmanın bahtiyarlığını yaşıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Milli Uzay Programı ile bilimin ışığında Türkiye Yüzyılı’nı Türk bilim yüzyılı yapmak için daha çok çalışacağız” dedi.

    “Uzayda tarımı başlattık”
    Proje yürütücüsü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday, “Alper Gezeravcı, uzay istasyonuna ilk gittiği gün deneyimizi kurmuştu. 10 günlük bir büyümenin sonrasında Türkiye’den giden tohumlar, ilk kez Uluslararası Uzay İstasyonunda yetiştirilmiş oldu. Böylelikle Türkiye’de ilk uzay tarımını da başlatmış olduk. Yetişen örneklerimiz, astronotumuz Alper Gezeravcı tarafından hasat edildikten sonra bir fiksatif solüsyonun içine yerleştirildi. O solüsyon içerisinde yer çekimsiz ortam koşullarını tamamen sabitledik. Daha sonra Uluslararası Uzay İstasyonunda eksi 80 derecede depolandı ve geldiği kapsülde yine aynı koşullarda dünyaya getirildi. En sonunda da Axiom-Space aracılığı ile bizlere kargo yoluyla ulaştırıldı” şeklinde konuştu.

    “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz”
    Tarihi bir ana tanıklık ettiklerini belirten Doç. Dr. Barış Uzilday da, “Tarihi bir ana tanıklık ettiğimiz için çok heyecanlıyız. Ülkemizin uzayda yetiştirdiği ilk bitkinin örnekleri kuru buz içerisinde bize ulaştı. Araştırmamızın pek çok farklı yönü var. İlk olarak halofit bir bitkinin kullanılması önemli. Bu bitki aynı zamanda ağır metal ve düşük sıcaklık dereceleri gibi farklı streslere tolerans gösteriyor. Bitkimiz ileride Ay veya Mars’ta tarım yapılmasına ve oradaki toprağın ıslah edilmesine öncülük edecek. Bundan sonraki aşamada bitkimizin öncelikle RNA’larını izole edeceğiz. Yerçekimsiz ortamda ve tuz koşulunda hangi genlerin ortaya çıktığını inceleyeceğiz. Çünkü bu koşullara bitkilerin adapte olmaları için farklı mekanizmalar var. Bu mekanizmalardan hangilerinin aktifleştiğini anlayabilirsek, ileride bunu tarım bitkilerine aktarma olasılığımız da olacak. Böylelikle uzayda daha ileriki zamanda kurulacak kolonilerde tarım yapmamızı kolaylaştıracak, ortama daha iyi uyum sağlamış bitkileri yetiştirmemize olanak sağlayacak” dedi.

  • Alper Gezeravcı yurda döndü

    Alper Gezeravcı yurda döndü

    Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, 21 günlük uzay görevinin ardından yurda döndü. Ax-3 ekibinin bir üyesi olarak Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) giden Gezeravcı, görev süresi boyunca 13 bilimsel deneye imza attı. ISS’te olan görev süresinin sonunda Dragon kapsülüyle ABD’nin Florida eyaleti açıklarına inen Gezeravcı ve Ax-3 ekibi ile birlikte bir süre gözlem altında tutuldu.
    Gözlem sürecinin ardından ailesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı’na ait uçakla Türkiye’ye gelen Gezeravcı için Esenboğa Havalimanı’nda karşılama töreni düzenlendi. Gezeravcı’yı havalimanında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Uzay Ajansı Yusuf Kıraç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve öğrenciler karşıladı.
    Karşılamanın ardından Gezeravcı’nın basın toplantısı gerçekleştirmesi bekleniyor.

    “Hedeflere erişebilmiş olmanın mutluluğuyla ülkeme geri döndüm”

    Türkiye’ye dönmekten çok mutlu olduğunu söyleyen Gezeravcı, “Maneviyatı yüksek olan bir ülkenin hakikaten içten, samimi insanlarıyla, Türk vatandaşlarımızla tekrar bir araya gelmek, kavuşmak belki de bu yolculuğun en güzel sonlanan kısmıydı. Ben görevin ilk başlangıç anından itibaren konulan hedef, bugüne kadar hakikaten hayallerimizin sınırını teşkil eden gökyüzündeki gözümüzle görebildiğimiz sınırları bertaraf eden hedeflere erişebilmiş olmanın mutluluğuyla ülkeme geri döndüm. Bu hedefin gerçekleştirilmesinde bana düşen sorumluluk ülkemin bugüne kadar bana sağlamış olduğu eğitimle, bana kazandırmış olduğu kabiliyetlerle ülkeme borçlu olduğum bütün bu imkanları seferber ederek gerçekleştirdiğimiz görevin gerisinde, görevin hazırlık sürecinde bu günlere kadar gelmesini sağlayan, öncelikle ortaya koymuş olduğu güçlü iradeyle sayın Cumhurbaşkanımız, devletimizin bütün kurumları, görevin icrası sürecinde bir çarkın mükemmel işleyen dişleri gibi hiçbir aksaklığa mahal vermeksizin hazırlık sürecimi çok kolay hale getiren ve görevin icrasında hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde bütün hazırlık sürecini yürüten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Türkiye Uzay Ajansımız ve TÜBİTAK’ın değerli çalışanlarına minnettar olduğumu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

    “Bu sadece bir başlangıçtı, bir yere varış hikayesi değildi”

    Bu görevin Türk astronot ve bilim misyona adı altında gerçekleştiğine dikkati çeken Gezeravcı, “Türkiye’nin ilk astronotu olarak geleceğimizin teminatı az önce karşılaştığımız sevgili kardeşlerimize orada gerçekleştirdiğimiz her bir deneyi temsil eden birer bayrağı elden teslim ederek bundan sonra başlayan kutlu yolculuğumuzun bayrak değişimini gerçekleştirmiş olduk. Sayın bakanımızın da çok güçlü bir irade ile az önce ifade ettiği şekilde bu sadece bir başlangıçtı, bir yere varış hikayesi değildi. Devletimizin güçlü iradesini sadece burada bizler değil, görevin icrası esnasında hazırlık yaptığımız yurtdışındaki farklı kurumların bileşenleri Uluslararası Uzay İstasyonunda hazırlık sürecimizi gözlemleme imkanı bulmayan ama orada gerçekleştirdiğimiz deneyleri birebir bizimle birlikte icra aşamasında vakıf olan ve hayranlıklarını, yaptığımız işleri hakikaten gönülden tebrikleriyle dile getiren insanların duygularıyla geriye döndüm. Ülkemin bu alanda ortaya koymuş olduğu, geçmişimizde bu noktada yapmış olduğumuz hiçbir görev olmamasına rağmen gerçekleştirdiğimiz ilk görevin bu derece başarıyla sonlanmasından ötürü en içten samimi tebriklerini dile getiren ve bu konuda attığımız adımın ataletin güçlülüğünü hakikaten gözlemleyerek dile getiren insanların bize yüklemiş olduğu mutlulukla geri döndüm ülkeme. Ben ülkemin hakikaten bu konuda atmış olduğu adımın ve geleceğe yönelik koymuş olduğu hedeflerin güçlü duruşu noktasında görevi icra eden bir kişi olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak yurt dışındaki basın yayın kanallarında ülkemize ilişkin hakikaten son derece gurur verici ifadelerden ve yorumlardan almış olduğum ilk izlenimlerle müthiş bir şekilde gururlanmış olarak ülkeme geri döndüm. İnşallah bundan sonra çok daha büyük ataletle büyüyerek devam edecek. Çok daha ileri noktalara gidecek. Sayın bakanımızın az önce de ifade ettiği gibi dünyanın bugüne kadar paylaşmış olduğu bizim de ülke olarak fazlasıyla hak etmiş olduğumuz uzaydaki yerimizi bu ekosistemde fayda sağlayacak, pay alacak şekilde adımların atılacağını inşallah çok kısa süre içerisinde göreceğiz” dedi.

    “Devletimizin atmış olduğu bu güçlü adımlarla hak ettiğimiz öz güveni ayağa kaldırdık”

    Bundan sonraki sürecin daha da ileri seviyelerde gerçekleşeceğini söyleyen Gezeravcı, “Bugüne kadar eksik olan tek şeyimiz damarlarımıza dolaşan asil kanın bize vermiş olduğu o yüksek potansiyelin sadece farkında olamayışımızdı. Devletimizin atmış olduğu bu güçlü adımlarla hak ettiğimiz öz güveni ayağa kaldırdık. Bundan sonra da çok daha koşar adımlarla ileriye gitmeye devam edeceğiz. Ben tekrardan ekranları başında da bizleri izleyen tüm vatandaşlarımıza her aileden birer ferdin bizimle birlikte oraya gittiğini hissettiğimi dile getiriyorum. Bu başarı bireysel bir başarı değil. Bu başarı Türkiye’deki her hanenin içerisinden birer çocuğun başarısıdır. Gelecekteki kutlu yürüyüşümüz herkes için hayır uğurlu olsun, teşekkür ederim” diye konuştu.
    Basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlamaya başlayan Alper Gezeravcı ilk olarak 10 yaşındaki bir çocuğun “Yaptığınız deneyler sonucunda gelecekte biz nasıl bir teknoloji, nasıl bir dünya bekliyor?” sorusuna “Sizler bu başlatılmış olan projelerin devam eden adımlarının parlayan yıldızısınız. Bundan sonra artık okullarınızda şu anda değerli öğretmenlerimizin size minik deney setleriyle göstermiş olduğu o kabiliyetlerini sergileyebileceğiniz küçük denemelerin aslında ne tür büyük alanlara erişebileceği noktasında sadece birer ilk izlenime sahip oldunuz. Bundan sonra o bilim insanlarımızın gerçekleştirilmek üzere bana teslim etmiş olduğu deneylerin o bütün hazırlık süreçlerinin gelecek adımlarına sizler imza atacaksınız” şeklinde cevap verdi.

    “Devletimin emrindeyim”

    Gezeravcı, bundan sonraki uzay misyonları ile ilgili görev almaktan çekinmeyeceğine vurgu yaparak, “Ben bu günlere devletimin bana vermiş olduğu eğitimle, devletimin bana kazandırmış olduğu imkanlarla geldim. Bundan sonra da devletimin emrindeyim” şeklinde konuştu.

    “Yaptığımızın bir uzay seyahati olmadığını ben çok rahatlıkla ifade edebilirim”

    Uzay yolculuğuna dair yapılan “turistik bir gezi” eleştirilerine cevap veren Gezeravcı, “İyi ya da kötü herkesin düşüncesine saygı duyuyorum. Herkesin eleştirisi bize bir şeyler katıyor. Bir şeyler düşünmemize vesile oluyor. Ancak bu değerlendirme yaparken objektif kriterlerle işin hakikaten bugüne kadar değerlendirmesini yapma, haiziyetine sahip konumda, belki tecrübe birikimine sahip olmak biraz önemli. Biz 8 aylık eğitimi bitirdiğimiz noktada bu eğitimi veren kurumların değerlendirici birimleri tarafından aldığımız yorumlarla çok mutlu olduk. Sadece bir birey olarak ben değil, 4 kişilik oradaki görevi icra eden ekibe yönelik son eğitimin ardından yapmış olduğu yorumlardan son derece mutlu olduk. Katılımcı diğer 3 ülkenin de farklı süreçlerin içerisinde dar bir takvimin içerisinde hazır sürecine başladık. Aslında gerçekleştirdiğimiz hazırlık süreçleri, regülasyonlar gereğince o görevin icrasına yönelik olarak olmuş olan standartların karşılanması, o zorlukların yerine getirilmesi noktasında eğitimler için ayrılmış zaman dilimi rutinde uygulanan zaman diliminin çok daha altındaydı. Bu kadar kısıtlı bir zaman dilimine rağmen onların da acabalarla sürece başladıkları bir noktada bu derece başarıyla ve bu derece hakikaten onların da gözlemlerinde şaşırdıkları pozitif bulgularla sürecin sonlanması neticesinde müthiş geri beslemeler aldık eğitimin bitiş toplantısında. Kendilerini de belki bugüne kadar yürüttükleri bu eğitim süreçleri için koyulmuş olan standartlar noktasında yeni değerlendirmeler yapma gereklilikleri hissettiklerini dile getirdiler. Dolayısıyla yaptığımızın bir uzay seyahati olmadığını ben çok rahatlıkla ifade edebilirim” dedi.

    “Ülkemizde bilime ve bilim insanlarımıza verdiğimiz değer ve sunduğumuz imkanı apaçık göstermesi açısından da bu misyon bizce çok kıymetlidir”

    Türk bilim insanlarının hazırladığı on üç bilimsel deney, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki laboratuvar altyapısında mikroyerçekimi şartlarında, Astronot Alper Gezeravcı tarafından başarıyla tamamlandığını vurgulayan Kacır, “İnsanlı ilk uzay bilim misyonumuz, biyoloji, tıp, genetik, fizik, malzeme bilimi disiplinlerinde bilim insanlarımızın yürüttükleri araştırmalara önemli kazanımlar getirecektir. Astronotumuzca gerçekleştirilen deneylerde, uzaydaki mikroyerçekimi ve diğer şartların insan sağlığı, fizyolojisi ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri araştırıldı. Yeni nesil alaşımların geliştirilmesine; uzayda elektronik kart üzerine bileşen montajına, uzay aracı motorlarını daha verimli hale getirmeye yönelik araştırma projeleri yürütüldü. Bitkilerle, alglerle, propolisle uzay yaşam destek sistemlerinde yapılacak çalışmalara yönelik araştırmalar yapıldı. Bilim insanlarımızın yürüttüğü projelerin her birinin kıymetli neticeler doğuracağına inanıyoruz. Esasen, sadece bu görev kapsamında yürütülen 13 bilimsel deney için değil; ülkemizde bilime ve bilim insanlarımıza verdiğimiz değer ve sunduğumuz imkanı apaçık göstermesi açısından da bu misyon bizce çok kıymetlidir” şeklinde konuştu.

    “Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceğiz”

    Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceklerinin altını çizen Bakan Kacır, “Ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde bulunan bilim insanları, Türkiye’nin bilimsel araştırmaları gerçekleştirme çaba ve kapasitesini bu misyon vesilesiyle takip etme imkanına sahip oldular. Bilime ve bilimsel araştırmalara en üst düzeyde değer vermeye devam edeceğiz” dedi.

    “Bilim toplumu olma istikametinde ülkemiz için yeni bir başlangıç olmuştur”

    İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın uzay istasyonundan Türkiye’ye 7 görüntülü video ve 2 telsiz bağlantısı gerçekleştirerek, öğrencileri, çocukları, gençleri, medya mensuplarını ve bizleri kapsamlıca bilgilendirdiğini hatırlatan Bakan Kacır, “Bu tarihi misyonun en büyük sonucu, Türk gençlerine ve Türk çocuklarına sunduğu mesaj ve kazandırdığı özgüven oldu. Türk milleti, 7’den 77’ye belki de ilk kez bir bilimsel çalışmayı baştan sona büyük bir dikkatle izledi. Evlerde, okullarda, iş yerlerinde uzay bilim misyonumuz konuşuldu.
    Milyonlarca vatandaşımızın, gencimizin ve çocuğumuzun pek çoğu belki ilk kez tüm detaylarıyla insanlı uzay misyonlarının gerçekleşme adımlarını, fırlatma sürecini, uzay istasyonuna varışı, uluslararası uzay istasyonundaki astronotların yaşam şartlarını, mikro yerçekimi ortamındaki bilimsel deneylerin özgün yanlarını, uzay istasyonundan ayrılma ve dünyaya dönüş yolculuğunu takip etti. Bu misyon, bu yönüyle bilim toplumu olma istikametinde ülkemiz için yeni bir başlangıç olmuştur” ifadelerini kullandı.

    “Türk gençlerinin, Türk çocuklarının ‘sadece başka milletlerin başarabileceği’ düşüncesiyle kurmaktan vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır”

    Türk gençlerinin, Türk çocuklarının hedeflerinde artık bilimsel çalışmalara öncülük etmek daha güçlü şekilde var olacağını vurgulayan Bakan Kacır, “Türk gençlerinin, Türk çocuklarının ‘sadece başka milletlerin başarabileceği’ düşüncesiyle kurmaktan vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır. Bu bilim misyonunun ardından, Milli Uzay Programındaki hedeflerimize yönelik çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
    “İkinci astronotumuzun yakın zamanda yörünge altı bir uçuşta bilimsel deneyler gerçekleştirmesini sağlayacağız”
    İnsanlı Uzay Bilim Misyonumuzdaki bilimsel deneylerin çıktılarını dikkatle değerlendirecek ve bu araştırmaların devam etmesi için gerekli desteği sunacaklarını açıklayan Bakan Kacır sözlerini şu şekilde devam ettirdi:
    “Sonraki astronot misyonumuza yönelik hazırlıklarımızı tamamlayacak, ikinci astronotumuzun yakın zamanda yörünge altı bir uçuşta bilimsel deneyler gerçekleştirmesini sağlayacağız. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda başkaca bilimsel araştırmalar yürütmek ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmek adına programlar başlatacağız. Diğer insanlı uzay görevleriyle ilgili muhtemel uluslararası iş birliklerini değerlendireceğiz. İnsanlı uzay görevlerinde kullanılan uzay istasyonları ve diğer sistemlerin geliştirilme süreçlerine yönelik Ar-Ge programları başlatacağız. Bu sistemleri geliştirmekte olan kurumlarla iş birlikleri yapacağız. “

    “Fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelerimize devam edecek, 2030 yılına dek, uluslararası iş birlikleriyle bir uzay limanı kuracağız”

    Milli Uzay Programımızda hedeflediğimiz doğrultuda, Ankara’da uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracaklarını belirten Bakan Kacır, “Uzay sanayiini geliştirecek, yılda 600 milyar dolara erişen küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız.
    Uzaya bağımsız erişim programımızı sürdüreceğiz. Fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelerimize devam edecek, 2030 yılına dek, uluslararası iş birlikleriyle bir uzay limanı kuracağız” ifadelerine yer verdi.

    Ay programımızı gerçekleştireceklerini vurgulayan Bakan Kacır, “ Milli imkanlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarladığı ve ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz. İnsansız sistemlerle gerçekleştireceğimiz bu program, bize, geliştirdiğimiz yenilikçi teknolojileri zorlu uzay şartlarında kullanma ve sonraki zamanlarda ticarileştirme olanağı sağlayacak. Bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi projesini gerçekleştirerek, savunma sanayiinde ve sivil alanlarda teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek bir stratejik kazanım elde edeceğiz.
    Türkiye Ulusal Gözlemevleri çatısı altında, ileri seviyede uzay gözlemleri için kurmakta olduğumuz Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgemizin en gelişmiş teleskopuna sahip olacağız. Uzay gözlemlerini ve uzay havasına ilişkin araştırmaları destekleyeceğiz. Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretimine ilişkin adım adım ilerlettiğimiz kabiliyetlerimizi yüksek çözünürlüklü ve farklı niteliklerde görüntüleme uyduları geliştirerek artıracağız” değerlendirmesinde bulundu.

    İlk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı yakın zamanda uzaya göndereceklerini ve bu alanda yetkinlik sahibi 10 ülkeden biri olacaklarını ifade eden Bakan Kacır, “Alçak yörünge uydularına ilişkin milli üretim programı başlatacak, bu alanda kamu, akademi ve özel sektör projelerini destekleyeceğiz. Uydu geliştirme alanında kamuda bulunan kapasiteyi tek çatı altında toplayarak, küresel rekabet gücüne sahip olacağız” açıklamasında bulundu.
    Bakan Kacır, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’i paydaşlarla birlikte düzenlemeye devam edecek, uydu, roket, dikey inişli roket yarışmalarımız ve diğer yarışmalarla, eğitim ve girişimci destek programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağımızı güçlendirecek, uzaya yönelik toplumsal ilgiyi artırmaya devam edeceklerini belirtti.

    “Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği Uzay Bilim Misyonu bir ilktir, ama son olmayacaktır”

    Bugün, yeryüzünde kullandığımız pek çok teknoloji yaklaşık 60 yıldır süregelen uzay çalışmalarından doğduğunu kaydeden Bakan Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesini gerçekleştiren, bilimde ve teknolojide iddialı, 255 milyar dolar düzeyine erişmiş ihracatını daha yüksek katma değerli ürünlerle artırmayı hedefleyen, çok genç ve dinamik bir insan kaynağına sahip bir ülke olarak Türkiye’mizin uzay araştırmalarında geri kalması asla düşünülemez. Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği Uzay Bilim Misyonu bir ilktir, ama son olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
    Türkiye için uzay bilimi ve teknolojilerinde yeni bir sayfa açıldığını vurgulayan Bakan Kacır, “ İlk astronotumuz Alper Gezeravcı’yı, 8 ay süren eğitim ve hazırlık dönemi ve 21 günü aşan uzay misyonu boyunca gösterdiği cesaret, özgüven, disiplin ve başarı için tebrik ediyorum. Türk çocukları, TEKNOFEST kuşağı Alper Gezeravcı’dan aldıkları bayrağı inşallah çok daha yükseğe taşıyacaklar. Uydular, roket sistemleri, uzay araçları, insanlı uzay araştırmaları başlıklarının tümünde Türkiye, bir üretim ve teknoloji gücü olacaktır. İlk Astronotumuz Alper Gezeravcı’ya, insanlı ilk uzay bilim misyonumuzla bilimsel çalışmalara sunduğu katkı, milletimize yaşattığı gurur ve gençlerimize ilham kaynağı olması nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
    Bu misyonu en güçlü şekilde himaye eden, hedefi hep en yükseğe koyan ve her daim bizleri cesaretlendiren, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, misyonun gerçekleşmesinde ilk anından bugüne emeği geçen herkese, Alper Gezeravcı’nın kıymetli ailesine, dualarını ve desteklerini esirgemeyen aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum. Siz değerli medya mensuplarına da bu heyecanı başından bu yana milletimizle paylaşmamızı sağladığınız için teşekkür ediyorum” dedi.

     

  • Alper Gezeravcı Dünya’ya döndü

    Alper Gezeravcı Dünya’ya döndü

    ürkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Axiom-3 (Ax-3) ekibi, Dragon kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) ayrıldı.

    Yaklaşık 48 saat süren yolculuğun ardından Axiom-3 ekibi Dünya’ya iniş yaptı.

    SpaceX, ayrılmanın ardından tüm uçuş ve iniş sürecinin otomatik pilot aracılığıyla gerçekleştiridiğini belirtti.

    İlk Türk astronot Alper Gezeravcı Dünya'ya döndü - 1

    YEDİ POTANSİYEL İNİŞ NOKTASI BELİRLENDİ

    Şirket, Dragon uzay aracının ISS’ten ayrılmasının iniş bölgesindeki hava koşullarına bağlı olduğunu belirtti. Atmosfere girişin ardından sürtünmenin etkisiyle yavaşlayacak olan Dragon kapsülü paraşütlerin açılmasının ardından iniş yapacak. Planlı inişin, ABD’nin Florida eyaletinin doğusundaki Atlas Okyanusu ve batısındaki Meksika Körfezi’nde bulunan 7 potansiyel iniş noktasından birine yapılması bekleniyor.

    KAYNAK: NTV

  • Öğrencileri Gezeravcı’yı bekliyor

    Öğrencileri Gezeravcı’yı bekliyor

    Türkiye, uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı‘nın yolcuğunu gururla izledi. İzleyenler arasında Türkiye’nin ilk uzay oluşumu olan Bandırma Füze Kulübü de vardı. Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi bünyesinde kurulan ve tamamını okul öğrencilerinin oluşturduğu Bandırma Füze Kulübü, Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğuna tanıklık etmişlerdi. Türkiye saati ile Cuma günü (TSİ) saat 16.00’da Gezeravcı’nın da yer aldığı ekibin, ABD Florida Eyaleti’nin doğusunda Atlas Okyanusu ve eyaletin batısında Meksika Körfezi’nde bulunan 7 potansiyel iniş noktasından birine iniş yapılması bekleniyor. Yaklaşık 47,5 saat sürecek yolculuğun tamamlanmasını Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi bünyesindeki kulüp öğrencileri de merakla bekliyor.

    Gezeravcı: “Bandırma’yı çok seviyorum”

    Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Matematik Öğretmeni ve aynı zamanda okulun Füze Kulübü Danışman Öğretmeni Murat Pazarcık, “Okulumuzda bu yıl okul kulübü olarak füze kulübü kurduk. Kulübümüz de yer alan 80 öğrencimizle birlikte yürütüyoruz. Öğrencilerimizle birlikte canlı yayını izlemek için okulumuza geldik. Fırlatılma anına okulumuzda tanıklık ettik. 31 Ocak 2024 günü Tübitak Uzay Kurumu’ndan gelen yetkililerin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıda, öncelikli olarak öğrencilerimize telsizle haberleşme konusunda ve Alper Gezeravcı’nın yaptığı bu uzay göreviyle ilgili bilgilendirilmelerde bulunuldu. Devamında yaklaşık 10 dakika boyunca Alper Gezeravcı ile telsiz üzerinden haberleştik. Öğrencilerimiz merak ettikleri soruları Gezeravcı’ya telsiz iletişimiyle sorma imkanı da bulmuş oldular. Alper Gezeravcı cevabını Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan verdi. Gezeravcı Bandırma için, “Bandırma’nın bende özel bir yeri var. Hava üssünü biliyorum ve göreve ilk burada başladım. Bandırma’yı çok seviyorum” dedi.

    Kandemir: “Katkı vermek bizleri mutlu ediyor”

    Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Okul Müdürü Bülent Kandemir, “1957 yılında Yuri Gagari’nin uzaya çıkmasından sonra ABD ile Sovyetler birliği arasında uzay yarışları başladı. Bu yarışa Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Havacılık Kulübüne bağlı, Bandırma Füze Kulübü’nün de katılmış olması gurur verici. Aynı zamanda Bandırma Füze Kulübü tüm gençlerimize örnek olarak, gençlerimiz için heyecan ve vizyon olacaktır. 1959 yılında sadece heyecan duymakla kalmamışlar, 50 metre yükseğe çıkan bir roket üretmişler. Türkiye’de de bu füze milat olarak tarihe geçmiş. Bu tarihten gelen ilgili ve meraklı evlatlarımıza destek olmak için ülkemizin havacılık ve uzay çalışmalarına, ilk kez roket çalışması yapan okul olarak elimizden geldiğince katkı vermek bizleri mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

    Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi Bandırma Füze Kulübü bünyesindeki öğrenciler, Gezeravcı’ya hep bir ağızdan “Gezer ağabey sizi Bandırma’ya, okulumuza bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Telsiz görüşmesinde TÜBİTAK Uzay Mühendisi moderatörünün Alper Gezeravcı’ya okulu Türkçe ve İngilizce tanıttığı metinde, “Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi’nin, Kore Savaşı’nda düşmana esir olmaktansa üzerine top atışı talimatı vererek şehadeti tercih eden Bandırmalı kahraman subayımızın adını almış olmasına da değinildi. Şehit Mehmet Günenç Lisesinin beş öğrencisi, 1957 yılında Sputnik ile Sovyetler Birliği’nin uzaya uydu fırlatmasından esinlenerek Lisenin Havacılık Koluna bağlı Şehit Mehmet Günenç Lisesi Füze Kulübü’nü kurmuşlardır. Tarihler 1959’u gösterdiğinde, ilk yerli ve milli füzemizi fırlatmışlar, liseden mezun olduktan sonra da kulüp bünyesinde füze çalışmalarına devam etmişlerdir. Fırlattıkları Marmara 2 füzesinin 15 kilometre yol kat etmesiyle o yıl Amerika ve Almanya’nın ardından üçüncü olma başarısı gösterilmiş ve NASA’nın dikkatini çekmişlerdir. Bandırma Şehit Mehmet Günenç Anadolu Lisesi’nin şimdiki öğrencileri de atalarının mirasına sahip çıkarak Füze Kulübünü yeniden kurmuş ve çalışmalarına başlamıştır” ifadelerine yer verilerek kulübün kuruluş amacı ve süreçleri hakkında bilgi verildi.

  • Alper Gezeravcı dünyaya dönüş rotasını anlattı

    Alper Gezeravcı dünyaya dönüş rotasını anlattı

  • Türk uzay yolcusu için geri sayım

    Türk uzay yolcusu için geri sayım

  • Türkiye’nin ilk astronotu uzaya gidiyor!

    Türkiye’nin ilk astronotu uzaya gidiyor!

    İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, Türk uzay tarihinde önemli bir dönemeç olacak ve ülkemizi uluslararası alanda temsil edecek bir göreve imza atmak üzere.
    Alper Gezeravcı 17 Ocak’ta, Axiom Mission 3 (Ax-3) görevi ile uzaya gidiyor.

    Bu önemli günde GUHEM Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde özel bir etkinlik düzenleniyor.

    Katılmak isteyenler GUHEM instagram hesabında paylaşılan link üzerindeki formu doldurarak ön başvuru formunu tamamlaya bilir.
    Etkinlik kontenjanla sınırlıdır.

    Etkinlik Tarihi: 17 Ocak 2024 
Etkinlik Saati: 22:00 Etkinlik Yeri: GUHEM Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi
    Fırlatma Zamanı: 17 Ocağı 18 Ocağa bağlayan gece saat 01:11 (Yerel saat ile)

    GUHEM’e gelemeyeler için harika bir haberimiz var:

    YouTube kanalımız üzerinden Fırlatma Özel Yayınımız olacak.

     

  • NASA astronotu Nemrut’u fotoğrafladı

    NASA astronotu Nemrut’u fotoğrafladı

    Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mükemmeliyet ödüllü Nemrut Krater Gölü, NASA astronotlarının da ilgisini çekti. Yeryüzü ve gökyüzünden büyük beğeni toplayan Nemrut Kalderası, NASA astronotlarından Andreas Mogensen tarafından uzaydan fotoğraflandı. NASA web sayfasındaki astronot çekimleri bölümünde paylaşılan fotoğraf karesi büyük beğeni topladı. Astronot Andreas Mogensen tarafından 23 Kasım 2023 tarihinde 12.30 saatlerinde çekildiği bilgisi paylaşılan fotoğraf karesinde Tatvan ilçesi, Nemrut Krateri ve Van Gölü aynı karede yer aldı. Mükemmeliyet ödüllü Nemrut Kalderası’nın beyaz gelinliğini giyen muhteşem görüntüsü kendine hayran bırakırken, kalderanın eteklerinde yer alan Tatvan ilçesini saran Van Gölü görüntüsü de doğal bir güzellik sundu. NASA tarafından “Nemrut Dağı Turkey” notuyla paylaşılan fotoğraf karesi, sosyal medyada da kısa sürede büyük beğeni topladı.

    “İlçemizin doğal güzelliklerini yerinde görmeye davet ediyoruz”

    NASA astronotunun uzaydan çekmiş olduğu fotoğraf ile ilgili değerlendirmede bulunan Tatvan Kaymakamı Dr. Remzi Demir, mükemmeliyet ödüllü Nemrut Krater Gölü’nün astronotların da ilgisini çekmesinin bölge adına sevindirici olduğunu söyledi. Bölgenin birçok doğal güzelliğe sahip olduğunu, Nemrut Krater Gölü’nün de bunlardan biri olduğunu kaydeden Kaymakam Demir, “Uzaydan bile bu kadar güzel görünen bir kalderamız ve en az bu kalderamız kadar güzel olan daha birçok doğal güzelliğimiz var. Bu doğal güzelliklerden biri olan Nemrut Kalderamız, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakmakta ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu anlamda herkesi ilçemizin bu doğal güzelliklerini yerinde görmeye davet ediyoruz. İnşallah bizlerde yaptığımız ve yapacağımız tanıtım faaliyetleri ile bölgemizi daha çok tanıtmaya ve her anlamda daha çok görünür kılmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    İlçe sakinleri ise Nemrut Krater Gölü’nün doğal güzelliğini uzaydan fotoğraflayan NASA astronotu Andreas Mogensen ve astronot arkadaşlarını Nemrut Krater Gölü’nün güzelliğini yerinde görmek için ilçeye davet etti.
    Bölge, NASA astronotlarının sık sık ilgisini çekerken, geçtiğimiz yıllarda yine NASA astronotları tarafından çeken ve NASA’nın düzenlediği çevrim içi fotoğraf yarışmasında uzaydan çekilen Van Gölü fotoğrafı birinci seçilmişti.

  • Astronot ve kozmonotlar GUHEM’e hayran kaldı

    Astronot ve kozmonotlar GUHEM’e hayran kaldı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Büyükşehir Belediyesi ile işbirliğinde hayata geçirdiği GUHEM ile iş dünyası için referans eğitim merkezi olarak kente kazandırdığı Bursa Business School’un ev sahipliğinde 70 astronot ve kozmonot Bursalı uzay ve havacılık tutkunları ile bir araya gelmeyi sürdürüyor. Mimari yapısı ve teknik düzenekleriyle Bursa’nın sembol eserlerinden biri olan GUHEM’i ziyaret eden astronotlar, ilk olarak girişte anı duvarında sergilenen fotoğraflarını imzaladılar. Merkezde gençlerle bir araya gelerek uzay deneyimlerini paylaşan astronot ve kozmonotlar, 150’den fazla interaktif düzeneği ve uçuş simülatörlerini test ederken, başta uzay inovasyon ve havacılık olmak üzere merkezdeki laboratuvarları da yakından inceledi.

    Astronot ve kozmonotlar merkezle ilgili yaptıkları yorumlarında GUHEM’e övgüler yağdırdı. Axiom Mission 1 adlı özel astronot görevine seçilerek Uluslararası Uzay İstasyonu´na (ISS) giden Astronot Eytan Stibbe, GUHEM’in olağanüstü bir merkez olduğunu söyledi. GUHEM’in her yaştan insan için ilham verici bir yer olduğunu belirten Stibbe, “Daha önce, dünyanın hiçbir yerinde böyle güzel bir merkez görmemiştim. Belki ABD Houston’daki merkezle GUHEM’i kıyaslayabiliriz. Gerçekten heyecan verici.” dedi. Türkiye’nin uzay misyonuna ilişkin görüşlerini de paylaşan Stibbe, “Gelecek yılın başında Türkiye, Uluslararası Uzay İstasyonu’na kendi astronotlarını gönderecek. Bu deneyim bu ülkedeki herkes için ilham verici olacak. ABD, Kanada, Rusya ve Çin gibi dünyanın birçok ülkesinden geldiğimiz Bursa’da bu heyecanı bizler de paylaşıyoruz” diye konuştu.
    Uzayda 204 gün kalarak Avrupa tarihine geçen Hollandalı Astronot Andre Kuipers, Türkiye’nin uzay ailesinin bir üyesi olmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Bursa’nın önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptığını belirten Kuipers, “Bütün hafta boyunca uluslararası alanda uzayda yaşanan gelişmeleri konuşacağız. Şu anda da GUHEM’deyiz. Hem havacılık hem de uzay katı oldukça etkileyici. Yeni nesilleri bilim ve teknolojiye yönlendirmek için bu merkezler çok önemli. GUHEM’in tüm dünya için örnek bir merkez olduğunu söyleyebilirim. Gelecekte dünyayı uzaydan görecek olanlar bugün bu merkezde yürüyen çocuklar olacaktır” dedi.

    GUHEM ziyareti çerçevesinde Apollo 9 misyonunda görev alan ABD’li Astronot Rusty Schweickart ve Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın 50 yılı aşkın bir süreden sonra Ay’a yapılacak ilk insanlı yolculuk Artemis 2 misyonu için görevlendirdiği astronotlardan Victor Glover, GUHEM’deki ay simülasyonunu birlikte deneyimledi. İki astronot birlikte yaptığı açıklamada GUHEM’e hayran kaldıklarını dile getirdi. Bursa’da GUHEM’i gezme şansı bulduğu için memnun olduğunu ifade eden Glover, “Burası gerçekten çok etkileyici. Buradaki uygulamalı aktiviteleri deneyimlemek benim gibi büyük çocukları da heyecanlandırıyor. Buradaki sistemleri kullanmak, uygulamak gerçek öğrenmeyi sağlıyor. Buradaki deneyim sayesinde çocuklar daha fazlasını öğrenmek için motive oluyor. Çok özel bir merkez. Burayı gördüğüm için mutluyum” şeklinde konuştu.
    Apollo 9 misyonunda görev alan ABD’li Astronot Rusty Schweickart ise GUHEM’i “World Class” bir merkez olarak nitelendirdi. Merkez için “gördüğüm en iyisi” diyen Schweickart, “Özellikle çocuklar için heyecan verici bir yer. Uygulamalı aktiviteler eğlenceli olmasının yanında çocukların uzay ve havacılık konusunda ana fikri almasını da sağlıyor” dedi.

    1984 yılında uzaya giden ilk anne astronot olan Anna Lee Fisher, GUHEM’in yeni nesle ilham veren harika bir merkez olduğunu vurguladı. Astronot Fisher, “Buraya gelen gençler, uzay alanında geçmişte yapılanları öğrenerek, gelecekte başarabileceklerine dair cesaret kazanacak. Ben, uzaya giden ilk Amerikalı Alan Shepard’ı gördüğümde astronot olmaya karar verdim ve uzaya giden ilk anne olmayı başardım. Kadınlara neleri başarabileceklerini gösterdiğim için gururluyum” diye konuştu.

    Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette ise merkezin gençlerin uzay ve havacılıkla tanışması için önemli bir başlangıç noktası olduğunu belirterek, “Burada sadece simülatörler değil uçuşla alakalı interaktif birçok düzenek bulunuyor. Buraya gelen gençler bu alanda kariyer yapmaya yönelecektir. Yakında Türk astronotların da uzay yolculuğu gerçekleşecek. Bu sadece bir başlangıç. Gelecekte eminim bu adımları takip edenler olacak” ifadelerini kullandı.

    NASA’da görev yapan Dr. Umut Yıldız, BTSO’nun uzay ve havacılık alanında 10 yıl önce hayal ettiği vizyonunu GUHEM ile taçlandırdığını belirterek, “BTSO’nun 10 yıl önce bir hayali vardı. Bu hayalin en önemli çıktılarından birisi GUHEM. Burası devasa bir merkez. Uzaya dair her şeyi burada bulabiliyorsunuz. Özellikle çocuklarımızın burada motivasyon alabilecekleri ve gelecekte kendilerine kariyer haritası çizecekleri bir yer oldu. Türkiye’deki her gencin, her insanın buraya gelmesini öneriyorum. BTSO’nun bir mottosu var; ‘Kendine İnan Ülkene Güven.’ Hem kendimize güveniyoruz hem ülkemize inanıyoruz. Biz hem dünyada hem uzayda yer edineceğiz” diye konuştu.

    Türkiye’nin İlk Gökmen Adayı Alper Gezeravcı, GUHEM’in dünya ölçeğinde bir merkez olduğunu ifade ederek, “GUHEM çocuklarımıza ilham sağlayan vizyoner bir proje. Yıllar öncesinde bu vizyonu ortaya koyarak emsali olmayan böyle bir çalışmayı sadece Bursa özelinde değil tüm Türkiye’nin çocuklarına armağan eden BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve değerli üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
    Gökmen Adayı Tuva Cihangir Atasever ise, GUHEM’in Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir proje olduğunu söyledi. Yurt dışında GUHEM benzeri yerlere gittikleri zaman çocukların bu konseptteki yerlere yoğun ilgi gösterdiklerini gözlemlediğini söyleyen Atasever, “BTSO’nun ortaya koyduğu vizyon, yalnızca Bursa’nın değil Türkiye’nin tamamının geleceği için çok önemli. Burada olmak bizim için büyük bir gurur. GUHEM’e benzer merkezleri görmüş olan insanların burayı görüp adeta büyülenmesi bizlere büyük bir kıvanç ve mutluluk veriyor” ifadelerini kullandı.
    Dünyaca ünlü astronotlar GUHEM ziyaretinin ardından, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Bilim Toplum” etkinliğinde öğrencilerle buluştu. Astronotların yaklaşık 2 saat boyunca uzay deneyimlerini paylaştıkları programı takip eden uzay meraklıları salonu tamamen doldurdu. Etkinliği salonda yaklaşık bin 700 kişi, online platformlarda ise 60 binden fazla izleyici takip etti.

  • “Zorluklarla mücadelede uluslararası işbirliği önemli”

    “Zorluklarla mücadelede uluslararası işbirliği önemli”

    Ewald ve NASA astronotu Edward Michael Fincke, ASE tarafından Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezinin (GUHEM) ev sahipliğinde Uludağ’daki Bursa Business School’da düzenlenen “Planetary Congress” (Gezegen Kongresi) kapsamında değerlendirmede bulundu.​​​​​​​

    ASE Başkanı Ewald, kongrenin Bursa’da düzenlenmesi için davet almaktan memnuniyet duyduğunu belirterek “Dünya’da herkes için iyi bir yaşam var. Doğrusunu yaparsak, hepimizin bu gezegende yaşadığını anlarsak bu mesaj nesilden nesle geçecek.” dedi.

    Astronot Ewald, Bursa’daki uzay eğitim tesisi GUHEM’i ziyaret edeceklerini, uzay uçuş teknolojisindeki gelişmeler ve yeniliklere dair teknik oturumlar düzenleyeceklerini söyledi.

    UUİ’nin uzayda karşılaşılan zorluklarla nasıl mücadele edildiğine dair iyi bir model oluşturduğuna dikkati çeken Ewald, şunları kaydetti:

    “Daha sağlam temellere dayalı bir uluslararası işbirliğine ulaştık. Bu, bir ulusun veya bölgenin tek başına yapabileceğinden fazlası. Ay’a geri dönmek, insanları Ay’a getirmek, Ay hakkında bilgiler öğrenmek, uzayın derinliklerine nasıl gidebileceğimizi araştırmak ve sonunda Mars’a ulaşmak. Ben böyle düşünüyorum. Uluslararası işbirliği, UUİ’de gördüğümüz büyük bir miras. Sahadaki siyaset zorlaşsa ve farklı yollara gitse de sadece pragmatik olarak işbirliğine devam edebiliriz.”

    Ewald, Türk astronotları görmekten çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Türkiye, doğru yolda ilerliyor çünkü kongrenin teması ‘Gökyüzü geleceğimiz’. Gökyüzü ve uzay hakkında öğrenmek, yeni teknolojileri ve görüşleri dünyaya getirmek, her zaman bizi karanlıktan çıkaracak çok iyi bir tutum.” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye, kalbimde özel bir yere sahip”

    Astronot Fincke de kongrede dünyanın dört bir yanından gelen astronot ve kozmonotların uzayla ilgili konuştuklarını aktararak “İki Türk astronotla tanıştık, yakında uzaya uçacaklar. Sanırım onlara ‘gökmen’ diyoruz. Onlar da Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğunu ve gökyüzüne bakmak için ne kadar sabırsızlandığını görmek için çok heyecanlı.” dedi.

    NASA astronotu olarak tekrar “Boeing Starliner” ile uzaya gideceğini ve UUİ’de 6 ay kalacağını kaydeden Fincke, Ağustos 2024’te uçuşun yapılacağını ancak programın iyi olup olmadığının değerlendirileceğini söyledi.

    ABD’de ticari şirketlerin harika ve uzayın ticarileştirilmesinin herkes için iyi olduğunu düşündüklerini belirten Fincke, “Daha fazla ticaret yapmaları için teşvik edip alan açıyoruz. Bu konferansta öğreniyoruz. Türkiye ve buradaki yetkililer de buna inanıyor. Bu, uzay programının bir parçası olma, ticareti ve yeni teknolojileri geliştirme şansı için mükemmel bir fırsat. Açıkça söylemek gerekirse uzayda para kazanmak da aynı şekilde.” değerlendirmesinde bulundu.

    Fincke, bu alandaki işbirliğinin gerekliliğine ilişkin, “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda insanoğlu olarak en iyi halimizdeyken birlikte çalışıyoruz, işbirliği yapıyoruz, bir şeyler yapıyoruz ve yapıcı oluyoruz. Dünya’da yıkım da var ve biz burada olmaktan memnunuz. (Kongrede) Tüm insanlar için daha iyi bir gelecek inşa etmek üzerine konuşuyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin bu etkinliğe ev sahipliği yapmak için mükemmel bir yer olduğunu kaydeden Fincke, Bursa gibi tarihi bir şehirde olmaktan memnuniyet duyduğunu ve gelecek için sabırsızlanıp heyecanlandığını söyledi.

    Fincke, Türkiye’de bulunup uzay hakkında konuşma fırsatına erişmekten de memnuniyet duyduğunu belirterek burada pek çok ilginç insanla tanıştığını, atmosferin harika olduğunu ve ABD de dahil farklı ülkelerin işbirliği için heyecanlandığını dile getirdi.

    Sonraki misyonunun yaklaşık bir yıl sonra olduğu bilgisini veren Fincke, “Uzay İstasyonu’ndayken belki de ‘gökmen’ astronotları bizi ziyaret edecek ve bu harika olur ama bu olmazsa da pencereden baktığımda her seferinde Türkiye’den geçtiğimizi göreceğim. İstanbul’u, Bursa’yı ve gelecekte ziyaret etmek için baktığım diğer yerleri ayırt edeceğim. Türkiye, kalbimde özel bir yere sahip.” dedi.