Etiket: Ata Nevzat Yalçın

  • Normalleştik derken… Yeni tedbirler ve maskelerle ilgili önemli açıklama

    Normalleştik derken… Yeni tedbirler ve maskelerle ilgili önemli açıklama

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, son dönemdeki koronavirüs vaka artışlarıyla ilgili olarak “Önlemlerin azaltılmasıyla, maske ve mesafe kurallarının göz ardı edildiğini ve halkın rehavet içinde olduğunu görmekteyiz. Bu da bize vaka sayılarının artmasıyla geri dönecektir” dedi. Yeniden tedbirler gelebileceğini söyleyerek Bilim Kurulu’nu işaret eden Yalçın, maskelerle ilgili ise “Birkaç yıl daha takmamız gerekecek” değerlendirmesinde bulundu.

    AÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, son dönemde koronavirüs vaka sayılarının artmasının, 1 Temmuz’daki yeni normalleşmenin etkisi olduğunu belirterek, 9 günlük bayram tatilinin etkilerinin yaklaşık 1 hafta sonra görüleceğini söyledi. Vaka sayısındaki artışla birlikte delta varyantının da arttığını belirten Prof. Dr. Yalçın, delta varyantının hızlı bulaştığını, belirtilerinin de farklı olduğunu anlattı. Vakaların artmasıyla birlikte yeni tedbirler alınabileceğini kaydeden Prof. Dr. Yalçın, aşılamanın hızlanması gerektiğini vurguladı.

    TEMMUZ AYI BAŞINDAKİ NORMALLEŞME ETKİLERİ

    Haziran ayı sonuna kadar artırılan tedbirlerle vaka sayılarında düşüş yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, temmuz ayında bazı kısıtlamaların kaldırılmasıyla vaka artışına dikkat çekti. Bazı koronavirüs önemlerinin hala devam etmesinde yarar olabileceğini belirten Prof. Dr. Yalçın, kısıtlamaların kalkmasıyla riskler doğduğunu söyledi. Ülke genelinde bazı bölgelerde aşılama oranlarının düşük olduğunu aktaran Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla birlikte vaka sayılarının arttığını anlattı. Alınan bazı verilere göre 9 günlük bayram tatili sonrasında da artmaya devam edeceğini söyleyen Prof. Dr. Yalçın, “Önlemlerin azaltılmasıyla, maske ve mesafe kurallarının göz ardı edildiğini ve halkın rehavet içerisinde olduğunu görmekteyiz. Bu da bize vaka sayılarının artmasıyla geri dönecektir. Bayramın etkisini önümüzdeki 1 hafta içerisinde görmemiz mümkün olabilir” dedi.

    DELTA VARYANTLI VAKA SAYISI ARTTI

    Özellikle delta varyantının ciddi şekilde arttığını belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Delta varyantı çok kolaylıkla bulaşıyor. Normalde 20 dakika temas gerekirken, 3 ila 5 dakikada kolayca kişilere bulaştığı yönünde bilgiler var. Hızlı bulaşma riski var. Ölümcüllüğü o kadar değil. İlk bulgularda ateş, nefes darlığı, öksürük, tat koku bozukluğu gibi belirtiler vardı, şimdi daha çok viral solunum yolu enfeksiyonu gibi veriler var. Şöyle ki; burun akıntısı, boğaz ağrısı, hafif kırgınlık, halsizlik gibi kısmen de tat koku kaybı gibi belirtiler eşlik edebiliyor” diye konuştu.

    VAKALARIN ARTMASIYLA YENİ TEDBİRLER SÖZ KONUSU

    Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, koronavirüs vaka sayılarının hızla yükselmesiyle birlikte yakın zamanda yapılacak Bilim Kurulu toplantılarıyla yeni tedbirlerin görüşülebileceğini söyledi. Turizm kenti Antalya’da da vaka sayılarının arttığını belirten Prof. Dr. Yalçın, artan vaka tablosunun endişe verici olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Yalçın, “Turizm kentine farklı yörelerden gelen insanlar var. Varyantların daha kolay bulaşıyor olmasıyla birlikte farklı yerlerden gelen kişilerin bulundukları yerlere etken getirmesi, bulaştırma riski yüksek” dedi.

    “AŞILAMA ARTIRILMALI”

    Önlemler kadar aşılamanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, aşılama oranlarının bu dönemde düştüğünü açıkladı. Prof. Dr. Yalçın, “Aşılama oranını, toplumun yüzde 70’inin bağışık olacağı şekilde artırmak gerekiyor. Türkiye’de 2 doz aşı olan birey sayısı yüzde 27 civarında. Dolayısıyla bu oranları hızlı bir şekilde artıramazsak bu virüs ya da varyantların getireceği sorunlarla tekrar karşılaşacağız. Aşı önemli. Aşıyla ilgili tereddütler olduğunu görüp duyuyoruz. Aşı yaptırmakta, özellikle genç nüfusta, zaman zaman olası yan etkilerden ötürü kaçınma söz konusu. Yurt dışındaki araştırmalara ve dünyadaki sayılı dergilerde ortaya çıkan yazılarda bunların o kadar istatistiki önem arz eden sonuç olmadığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla aşıdan kesinlikle kaçınmamak lazım” diye konuştu.

    “BİRKAÇ YIL DAHA MASKE TAKMAMIZ GEREKECEK”

    Koronavirüs önlemleri arasında yer alan maske kullanımı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Bu şartlarda maskeyi birkaç yıl daha takmamız gerekecek. Maske aslında bizi sadece koronavirüsten değil, birçok solunum yolu enfeksiyonundan koruyan bir unsur. Şöyle ki geçmiş yıllara göre bu yıl grip vakalarını düşük oranda gördük. Bu maskenin ciddi bir katkısıdır. Maske takmanın, yaşamın parçası haline gelmesi gerekiyor” dedi.

  • Akdeniz Üniversitesi’nden aşı için bir adım daha

    Akdeniz Üniversitesi’nden aşı için bir adım daha

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yurt dışında geliştirilen koronavirüs aşısının bir ve ikinci faz çalışmalarının tamamlandığını, üçüncü faz çalışmalarında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin de yer alabileceğini söyledi. Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacağını belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak” dedi.

    Koronavirüsün yaklaşık 6 aydır tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de gündeminde olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yalçın, hastalığın yaz aylarında yayılma riskinin daha da azalmasını beklediklerini, fakat beklenen düzeye inmediğini aktardı. Bundan sonra da özellikle solunum yolu enfeksiyonunun yoğun yaşandığı sonbahar ile birlikte vakaların artmasının beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Yalçın, “Tabii ki insanlar sonbahar ile birlikte kapanacak, okulların açılma durumu da var. Bu hastalığın biraz da uzaması riski çok, çünkü dünyada bu tür pandeminin kısa sürede bitmesi söz konusu olamıyor. Toplumun yüzde 80’i, hastalığı herhangi bir yakınma olmadan, hafif bulgularla geçiriyor. Yüzde 15’inin hastaneye yatması gerekiyor. Yüzde 5’i de hastaneye yatıp gerektiğinde entübe olan olgular” dedi.

    ‘TOPLUMUN ÖNEMLİ BÖLÜMÜ BU HASTALIĞA YAKALANACAK ‘

    Hastalığın geçiriliyor olmasının en büyük etkeninin uygun tedavi ve güçlü ajanlara bağlı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, “Yeni ajanlar üzerinde de duruluyor. Güçlü ilaçlar da var. Bu ilaçlarla ilgili başarı oranları oldukça yüksek. Şu anda kullanılan klorokin, favipravir, remdesivir gibi ilaçlar var. Bunlar tedavi şansı yüksek ajanlar ama yeni antiviraller üzerinde de çalışılıyor. Toplumun önemli bir bölümü bu hastalığı geçirecek” diye konuştu.

    Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı hafif geçirme oranının daha yüksek olduğunu belirterek, “65 ve üzeri yaştaki kronik bir akciğer, kalp, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, obezite ya da bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı olanlar ya da tümörü veya kanseri olanlar, hastalık risk derecelendirmesi yaparsak biraz daha ağır geçirme ihtimalleri söz konusu. O nedenle bunlar çok daha öncelikli bireyler. Bu bireylere 13 değerlikli pnömokok aşısını, iki ay sonra da 23 değerlikli bir aşıyı temin etmelerini, grip mevsimi geldiğinde de grip aşısını yaptırmalarını öneriyoruz” dedi.

    ‘AŞIDA FAZ ÜÇ AŞAMASINA GELİNDİ’

    Şu anda dünyada 142 merkezde değişik aşı çalışmalarının sürdürüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu:

    “Bu çalışmalarda ilk iki faz yapıldı. Yani laboratuvar deneyleri ve hayvan deneyleri tamamlandı. Faz üç aşamasına gelindi. İnsanlar üzerinde plasebo kontrollü çalışmalar gerçekleştirilecek. Muhtemelen bunların çok merkezli gerçekleştirilmesi durumu var. Merkezimiz de aşı çalışmaları içinde yer alabilecek bir merkez olabilir. Birkaç aşı, örneğin kızamık ya da başka virüslerden çalışılan değişik aşılar üzerinde çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar da muhtemelen tek ya da ikinci bir doz olabilir. Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacak. Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak.”

    ‘AŞI ERİŞKİN VE RİSKLİ GRUPLARA UYGULANACAK’

    Araştırması yapılan aşıların riskli gruplara ve erişkin yaş grubu herkes için uygulanabileceğinin öngörüleri içinde olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı toplumun büyük kısmının hafif geçireceğini, ama aşıların uzun vadede çok daha güvenilir olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın, etkinliği beklenen düzeylerde olduğu takdirde toplumun hastalıkla karşılaşmadan bir şekilde bağışık olmasının aşılar yoluyla sağlanacağını aktardı. Dünyada birçok enfeksiyon hastalığının dünyanın gündeminden silindiğini kaydeden Prof. Dr. Yalçın, muhtemelen bu etkin aşılar sayesinde bu hastalıkla ilgili ciddi bir şekilde yol alınacağını belirtti.

    ‘AŞI GRUBU ÇALIŞMASI İÇİNDE YER ALMA ŞANSIMIZ OLABİLİR’

    Prof. Dr. Yalçın, “Benim bildiğim kadarıyla ilk verilerde, mesela bir aşı grubu çalışması içersinde yer alma şansımız olabilir. Sanırım çok merkezli çalışmalar olacak diyebilirim. Birkaç koldan bu çalışmalar yapılacaktır. Tabii bu dünya çapında değişik ülke verilerinin de toparlanması gerekecektir. Uygun olursa belli bir takvim içersinde aralık ayı itibarıyla olabilir” dedi.