Etiket: atatürk havalimanı

  • “Savaş suçlusu ilan edeceğiz”

    “Savaş suçlusu ilan edeceğiz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

    Sevgili İstanbullular, Sayın Devlet Bahçeli, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, saygı değer genel başkanlar, değerli kardeşlerim hepinizi en kalbi duygularımla, hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Her birinize Filistin davasına sahip çıktığınız için şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.

    Bu toprakları bize vatan olarak bırakan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Coğrafyamızın semalarında bayrağımızın ilelebet dalgalanması için emek veren akıl ve alın teri döken herkese şükranlarımı sunuyorum.

    “Dünyaya haykıracağız”

    Öyle büyük bir milletsiniz ki bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük millet ve devletiz ki ne gücümüz ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kanidir. Yarın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıl coşkusunu yaşarken, bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız.

    “Gazze için kıyamdayız”

    Sizin bugün burada öyle büyük bir milletsiniz ki bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük bir millet ve devletiz ki ne gücümüz ne derdimiz ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kaimdir. Yarın cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının coşkusunu yaşarken bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız. Tıpkı geçmişte Trakya’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Akdeniz kıyılarının her karışında, Orta Asya’nın, Güney Asya’nın, Afrika’nın dört bir yanında bir zamanlar biz de millet hem nasıl bir milletmişiz gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.
    Hiç şüphe yok ki Türkiye büyük bir devlettir. Türkiye asla bitmeyecek büyük tehditlerin üzerinde olduğu bir ülkedir.

    Hamas terör örgütü değil dedim ya, bundan İsrail çok büyük rahatsız oldu. Zaten başka bir şey beklemiyorduk. Bunu bildiğimiz için de açık ve net ifade ettik.

    “Onlara ülkemde oy atanların da iyi düşünmesi lazım”

    Maalesef ülkemin siyasileri için Hamas’ı Netanyahu’ya bırakan talihsizler var. Netanyahu nasıl teröristse Hamas da teröristmiş. Yazıklar olsun. Onlara ülkemde oy atanların da iyi düşünmesi lazım

    “Adana neyse Gazze oydu”

    Kırım’dan Karabağ’a, Bosna’dan Kerkük’e, Filistin’den Türkistan’a, Afganistan’dan Çeçenistan’a kadar biz gözyaşı döktük. Ömrümüz boşuna geçmedi. Bugün birileri Gazze’yi uzakta bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor, bunu açıkça söylüyor. Halbuki bir asır önce bu millet için, bu ülke için Adana neyse Gazze de oydu.

    “Her türlü fırıldağı çevirdiler”

    Gazze de vatan topraklarının ayrılmaz sandığımız parçasıydı. Nereden nereye geldik. Çanakkale Şehitliği’ne yolunuz düştüğünde muhakkak gidin. Mezar taşları üzerindeki isimlerle şehirlere iyi bakın. Orada Gazzeli’yle Üsküplü’nün yan yana yattığını göreceksiniz. Gazze verdiği 53 şehitle yer alıyor. Bizi kanımız kadar, canımız kadar, sevdamız kadar kendimizden olan tüm bu topraklardan ayırdılar. Sadece fiziki olarak ayırmakla kalmadılar, zihnimizden ve kalbimizden sökmek için her türlü fırıldağı çevirdiler.

    “Dersleri asla unutmamalıyız”

    Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği kara günlerden aldığımız dersleri asla unutmamalıyız. Gazze’deki Filistinli kardeşlerimize destek için bir araya geldiğimiz şurada bir daha asla yeni Gazzeler ortaya çıkmasına izin vermeme azmiyle ayrılmalıyız.

    “İsrail çok rahatsız oldu”

    Türkiye tarihiyle kültürüyle, medeniyetiyle büyük bir devlettir. Türkiye sahip olduğu tüm vasıflarıyla asla bitmeyecek büyük tehditlerin, projelerin hedefinde bir ülkedir. Ülkemizin dört bir yanında yaşanan hiçbir hadisenin, Türkiye üzerine oynanan oyunlardan bağımsız olmadığını bilin. Hamas terör örgütü değildir dedim ya İsrail çok rahatsız oldu. Galib olan sadece Allah’tır. Biz yalnızca Gazze’de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, kendi istiklal ve istikbalimizin müdafaasını yapıyoruz. Sultan Abdulhamid oralarla az mı haşır neşir oldu.

    “İsrail sen işgalcisin”

    1947’de Gazze Filistin neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, örgütsün. Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu ama Türkiye’nin sana borcu yok. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Ama ne yazık ki Batı’nın her ülkesi sana borçlu. Borçlu olduğu için de konuşamıyor, sana ziyarete geliyor.

  • Havacılık Eğitim Fuarı açıldı

    Havacılık Eğitim Fuarı açıldı

    Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle beraber havacılık sektöründe de gelişmeler sürüyor. Bu kapsamda Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde Havacılık Eğitim fuarı açıldı ve 4 Haziran’a kadar devam edecek.

    Fuar, Uluslararası sektör liderlerini, havayolu şirketlerini, havacılık eğitim kurumlarını, teknoloji sağlayıcılarını ağırlıyor.

    Başta pilot olmak üzere kabin memuru, teknisyen, yer hizmetleri ve personel ihtiyacını gidermek isteyen havacılık şirketleri, eğitim kurumlarıyla da bir araya geliyor.

    BPLAS Genel Müdürü Mustafa Menkü, havacılık sektörüne dair var olan destekleri paylaştı. Menkü, Celal Gökçen ve ailesi olarak havacılık sektörüne 3 firmayla devam etmekte olduklarını ifade etti.

    Menkü, şöyle devam etti:

    “Sektörün ihtiyacına karşı uçak üretimi yaptığımız AQUILA firması, Almanya’da kurulu olan bir şirkettir. Bursa Uzay Havacılık ve uçuş okulumuz Fenix, Türkiye’deki firmalarımızdır. Biz tek pervaneli motorlu uçak üreten şirketiz. 2026 yılında da 4 kişilik uçağımızı devreye alacağız. Havacılıkta yol almak istiyorsanız, bir süre dışarıdan desteklenmeniz gerekir. 150 yıllık şirket olan Gökçen Grup da havacılığı destekleyen bir sanayi koludur” dedi.

    Uçuş Okulları Çalışma Grubu Başkanı Semih Soran ise fuarda şöyle konuştu:

    “Son dönemlerde sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklikler var. Bunları da fuarda detaylı konuşacağız. Pandemi döneminde online eğitimler gündeme geldi. Hem avantajlı hem dezavantajlı, eğitimin yaygınlaşması ve ulaşabilir olması avantajlı durumlardan biridir. Uçuş okullarıyla hava yolları maddi olarak ve süreci destekleyecek şekilde köprü oluşturmalı. Ortak çalışmalarla işe yerleştirme programları uygulanabilir, istihdam için pilot seçimlerinde çalışmalar yapılabilir” dedi.

     

  • Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin ilk etabı açıldı

    Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin ilk etabı açıldı

    Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin 499 bin metrekarelik ilk etabı açılarak vatandaşların hizmetine sunuldu. Açılışa birçok vatandaş katıldı. Millet bahçesinin ilk etabında yetişkin ve çocuklar için oyun alanları, sıfır atık atölyeleri, müzik dinleti alanları kuruldu. Açılışa gelen çocuklar için çeşitli oyun alanları kurulup yarışmalar yapıldı. Yarışmayı kazanan çocuklara ise hediyeler verildi.


    Yaklaşık 2 milyon metrekare alan üzerine kurulu Millet Bahçesi dünyada bu büyüklükte beşinci sırada, Türkiye’nin de en büyük şehir parkı olma özelliğini taşıyor. 9 ayrı noktadan girişi olan Millet Bahçesi’nde kurulan seralardan vatandaşlar doğal ürünler temin edecek. Bahçe içerisinde yaklaşık 2 buçuk kilometre uzunluğundaki yapay dere kenarlarında seyir terasları, piknik yapılabilecek alanlar ve dinlenme alanları oluşacak. Ayrıca millet bahçesindeki bütün çalışmalar bittiği zaman oyun alanları, tenis kortları, basket, voleybol sahaları, kay-kay pistleri, sosyal tesislerdeki sergi sarayları, aş evi, kütüphaneler, millet kıraathaneleri yer alacak. Altyapı imalatlarının yüzde 95’ine yakını bitmiş durumdayken yolların yüzde 90’a yakını ise tamamlandı. Yeşil alanda ağaç dikim faaliyetleri de devam ediyor.

    Çuval yarışında birinci olan Sudenaz Tutar, “İlk başta çok heyecanlıydım. Sonra kazanınca mutlu oldum. Burası çok güzel bir yer beğendim. Buraya annem ve kardeşlerimle geldik. Çok eğleniyoruz” dedi.

    Etkinliğe katılan Ahmet Asaf Çelik, “Yarışmada ilk başta çok heyecanlıydım. Kaybedeceğimi zannettim. Annemden taktik alarak birinci oldum. Buraya annem ve yengemlerle geldim” şeklinde konuştu.

  • D-100’de “Büyük İstanbul Mitingi” yoğunluğu

    D-100’de “Büyük İstanbul Mitingi” yoğunluğu

    Cumhur İttifakı’nın Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştireceği “Büyük İstanbul Mitingi” öncesi Çatalca ve Beylikdüzü’nden Yeşilköy’deki miting alanına giden partililer D-100 karayolu, Atatürk Havalimanı katılımında yoğunluğa neden oldu.

    Metrobüs ve metro aktarmalarıyla miting alanına gidenlerin yanı sıra, Ak Parti ilçe teşkilatlarının otobüs ve minibüsleri de miting alanına ulaşmak için trafikte bekledi.

    Bazı vatandaşlar ise, oluşan trafik nedeniyle miting alanına yürüyerek gitti. Alınan güvenlik önlemleri çerçevesinde polis helikopteri, miting alanı ve çevresinde zaman zaman devriye uçuşu yapıyor.

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek “Büyük İstanbul Mitingi” için Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne girişler başladı.

    Saat 16.00’daki miting için Millet Bahçesi’ne dev platform ve ses sistemleri kuruldu.

    Türkiye haritası sahne konseptiyle hazırlanan platformda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın fotoğrafının yanı sıra “Türkiye sana emanet” ve “Türkiye Yüzyılı için doğru zaman doğru adam” yazısı, yerli ve milli otomobil, gemi, tren, uçak ve hizmetlerinden bazılarının görselleri ile dev ekranlar bulunuyor.

    Millet Bahçesi ve çevresinde 12 bin 600 personel görev alırken, araçlarıyla alana gelecek vatandaşlar için 15 ayrı noktada otopark hizmeti veriliyor. Sağlık ekipleri ile ambulanslar da alanda hazır bekliyor.

     

  • Millet Bahçesi’ndeki çalışmalar havadan görüntülendi

    Millet Bahçesi’ndeki çalışmalar havadan görüntülendi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da yapımı devam eden Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yakın zamanda incelemelerde bulunarak 1. etabın açılışına az süre kaldığını açıklamıştı. İnşaatı büyük bir hızla devam eden millet bahçesinin son durumu havadan görüntülendi. Millet bahçesi inşaatında binlerce ağacın dikildiği havadan çekilen görüntülere yansıdı. Bazı alanlarda ise çimlendirme çalışmaları başlanarak millet bahçesi yeşil görüntüsüne kavuşmaya başladı.

    Ayrıca pistlerin tam üzerine ise tenis kortlarının kurulduğu, sosyal alanların ve caminin inşaatında büyük ilerleme kaydedildiği görülüyor. İnşaat devam ederken havalimanında diğer pistte kargo uçakları ve özel jetler uçuşlarını sürdürüyor. Caminin ana kubbesi ise ortaya çıkarak üzerine Türk Bayrağı asıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi 2 milyon metrekare alan üzerine kurulu, yeşil alanları, 70 bin metrekareye yakın kapalı alanları ve sosyal donatıları ile büyük bir şehir parkı olma özelliği taşıyor. Alan, herhangi bir afet durumunda yaklaşık 165 bin kişinin barınabileceği 40 bin çadır kapasitesine sahip olacak. Havalimanı millet bahçesi tamamlandığında 9 ayrı noktadan girilebilecek.

    Farklı girişlerde sera ve bostanların olması burada doğal köy ürünlerinin yetiştirilebilmesi hedefleniyor. Vatandaşlar isterlerse bu bölgelerden doğal ürünleri temin edebilecekler. Yaklaşık 2 buçuk kilometre uzunluğunda Ab-ı Hayat Suyu denilen bir yapay derenin millet bahçesi içerisinde yer alması planlanıyor.

  • Deprem bölgesine yataklar yola çıktı

    Deprem bölgesine yataklar yola çıktı

    Depremin ardından arama kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Depremzedeler için dünyanın dört bir yanından yardımlar gelmeye devam ediyor. Atatürk Havalimanı’ndan deprem bölgeleri için bir çok ülkeden gelen bin 200 portatif yatak Endonezya Hava Kuvvetleri’ne ait kargo uçağı ile Adana’ya gitmek üzere yola çıktı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu(UNHCR) tarafından İstanbul’a gönderilen yataklar, AFAD koordinasyonunda ihtiyaca göre dağıtılacak.

  • Hayalet uçaklar satılıyor

    Hayalet uçaklar satılıyor

    İstanbul Havalimanı’nın açılmasıyla 4 Nisan 2019’da sivil uçuşa kapatılan Atatürk Havalimanı apronunda bulunan uçuş ömrünü tamamlamış, hacizli ve hurda uçaklar çürümeye terk edilmişti.

    Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından terk edilen uçakların sahipleri tarafından alınması için belirlenen süre tamamlandı. Sahipsiz uçakların ihalesi ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yapıldı. İhale ile üzerinde bulunan ipotek ve haciz bedeli de fiyata eklenip öyle satışa çıkartıldı.

    Uçaklar yatırımcılar tarafından ilgi gördü. Medyada yer alan haberlerin ardından atıl vaziyette bulunan 12 hurda uçak 7 tanesi satıldı. Satılan uçaklar taşınması için kanat ve gövde kısımları parçalanarak havalimanından götürüldü. Uçakların bazıları ise restoran, kafeye dönüştürüleceği öğrenildi.

    Havalimanında sahiplerini bekleyen kalan 5 hurda uçak ise fpv dron ile görüntülendi. Uçakların birçoğunun dış gövdelerinin döküldüğü kanat kısımlarında ise ciddi hasarlar olduğu göze çarpıyor. Uçakların camları ve motorları tamamen yerinden sökülmüş vaziyette bekliyor. Ancak bazılarının içerisinde halen birçok elektronik aksam bulunuyor.

    Sivil uçuşlara kapatılan Atatürk Havalimanı içerisinde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi hizmet veriyor. Ayrıca Millet bahçesi inşaatı için havalimanı içerisinde çalışmalar başlatıldı. Atatürk Havalimanı apronu festivallere de ev sahipliği yapıyor.

  • Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısının üzerinden 6 yıl geçti

    Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısının üzerinden 6 yıl geçti

    Yeni İstanbul Havalimanı’nın faaliyete geçmesinden önce kentin önemli terminallerinden Atatürk Havalimanı, 28 Haziran 2016’daki kanlı terör saldırısıyla sarsıldı.

    Havalimanına ticari taksiyle gelen ve dış hatlar terminaline geçen 3 terörist, yaz günü kalın kıyafetler giymeleriyle polisin dikkatini çekti. Saat 21.00 civarında saldırganlardan birinin uzun mont giyip şapka takması, terminalde görevli bir polis memuru tarafından fark edildi.

    Kontrol amacıyla durdurularak aranmak istenen yabancı uyruklu saldırganlardan Rakhım Bulgarov, polise ateş açtı ve üzerine bağladığı bombayı patlattı.

    Aynı dakikalarda dış hatlar gidiş kapısından giren Vadım Osmanov ile kimliği tespit edilemeyen diğer saldırgan ise iki ayrı noktaya ayrıldı. Uzun namlulu silahlarla güvenlik noktasına ateş açan saldırganlardan biri, güvenlik görevlileri tarafından vurulduktan sonra üzerindeki bombayı patlattı.

    Yürüyen merdivenleri kullanarak yolcu karşılama salonuna yönelen Osmanov’un da üzerindeki bombayı patlatmasıyla Atatürk Havalimanı, o güne kadar görülmemiş üçlü bombalı saldırı dehşetiyle sarsıldı. Bombaların patlamasıyla çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı, olayın hemen ardından yapılan incelemelerde anlaşıldı.

    Saldırının altından DEAŞ bağlantısı ortaya çıktı

    Türkiye’de ve dünyada şok etkisi yaratan saldırıyı ilk etapta üstlenen olmazken saldırının yapılış biçimi ve hedefi, DEAŞ’ı işaret etti.

    Görüntü ve fotoğraflar üzerinde yapılan incelemede, canlı bomba eylemini gerçekleştiren kişilerin Atatürk Havalimanı’nda daha önce keşif yaptıkları ortaya çıktı. Saldırganların, olaydan önce 3, 8 ve 23 Haziran 2016’da havalimanına gelerek incelemelerde bulundukları tespit edildi.

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonunda, 14 Şubat 2017’de, 42’si tutuklu 4’ü firari 46 sanık hakkında 262 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede çoğu yabancı uyruklu 45 maktul, 207 kişi de müşteki olarak yer aldı.

    İddianamede, sanıklardan 16’sının Rus, diğerlerinin ise Çeçenistan, Cezayir, Tunus, Mısır, Suriye ve Türk vatandaşı olduğu belirtildi. 45 kişinin hayatını kaybettiği, 163 kişinin yaralandığı, 44 kişinin ise malına zarar verildiği ifade edilen iddianamede, sanıkların terör saldırısında ölen DEAŞ’lı bombacılarla bağlantıları anlatıldı.

    Sanıklar hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, sanıkların ayrıca “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütü kurma ve yönetme”, birden çok “tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme” ve birden çok “nitelikli mala zarar verme” suçlarından da 2 bin 132 yıl ile 3 bin 342 yıl arasında hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

    Terör saldırısını gerçekleştiren 3 saldırgan hakkında da öldükleri için takipsizlik kararı verildi.

    İtirafçı olmak isteyen sanık DEAŞ bağlantısını anlattı

    Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi 22 Şubat 2017’de kabul ederken suçlardan bir kısmının “örgüt üyeliği” ve “anayasayı ihlal” kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi ve dosyayı terör suçlarıyla yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

    Sanıklar hakkındaki yargılama bu kez İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, 13 Kasım 2017’de başladı.

    Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan ilk duruşmalara, olayla bağlantıları tespit edilen sanıklar ve saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

    Sanıklardan Ali Mostafa Ali Marzouk, saldırıyla ilgisi olmadığını belirterek 2016 Mayısı’nın sonunda DEAŞ’lı birinin daveti üzerine Mısır’dan İstanbul’a geldiğini belirtti. Marzouk, itirafçı olmak istediğini söyleyerek DEAŞ’la bağlantısını anlattı.

    DEAŞ’tan kaçtığını, örgüte katıldığı ilk haftadan sonra dönmeye karar verdiğini ancak tehdit edildiğini belirten Marzouk, “Bana ‘casus’ dediler. Kaldığım 2 ayda gördüm ki bunlar medyada kendilerini gösterdikleri gibi değiller. Medya mezunu olduğum için bana bu alanla ilgili görev verdiler. Başlangıçta hayırlı bir iş yapacağımı düşünüyordum. İnsanlara zarar vermek için bu iş içinde değildim. Onları gördükten sonra gerçekleri anladım. Nasıl olabilir, vicdansızca insanlık suçu işliyorlar?” ifadelerini kullandı.

    Müşteki: “Onlar benim oğlumu değil, beni de öldürdüler”

    Duruşmada dinlenen müştekiler, yakınlarını kaybetmenin üzüntüsünü dile getirerek sanıklardan şikayetçi oldu.

    Saldırıda hayatını kaybeden Yasin Özal’ın annesi Ümmügülsüm Özal, “Gelinim bir aylık hamileydi. Benim torunum yetim büyüyor. Çocuğumun suçu havalimanında çalışmak mıydı?” sözleriyle sanıklara tepkisini gösterdi.

    Düğününe bir hafta kala yaşamını yitiren Tevfik Yusuf Haznedaroğlu’nun annesi Cevriye Haznedaroğlu da “Oğlumun damatlığı, kınası duruyor. Onlar benim oğlumu değil, beni de öldürdüler. Buraya 8 ilaç içip geldim. Artık ben ölsem de olur. Hayatımda en çok sevdiğim varlığı benden aldılar.” diye konuştu.

    Silivri’de 9 Temmuz 2018’de yapılan duruşmada Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

    Mütalaada, tutuklu sanıklar Rıza Coşkun, Levent Uysal, Ahmet Kaplan, Eyüp Demir, Ahmet Dizlek ve Djamel Slimani’nin “Anayasayı ihlal” ile 45 kişiyi “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını isteyen savcı, bu sanıkların ayrıca 2 bin 150 yıldan 3 bin 371 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

    Mütalaada, 15 sanığın “terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15’er yıla kadar hapsi öngörülürken 21 sanığın tüm suçlardan beraati istendi.

    45 ölüm için 45 kez müebbet hapis cezası

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 16 Kasım 2018’deki duruşmada davayı karara bağladı.

    Tutuklu sanıklar Rıza Coşkun, Levent Uysal, Ahmet Kaplan, Eyüp Demir, Ahmet Dizlek ve Djamel Slimani’yi “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, aynı sanıkları, 45 kişiyi “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.

    Mahkeme heyeti, bu sanıklara ayrıca 142 kişiyi “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan toplam 2 bin 202 yıl, 45 kez “mala zarar verme” suçundan da 402 yıl hapis cezası verdi.

    Bu 6 sanığı toplamda 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet ve 2 bin 604 yıl hapisle cezalandıran heyet, sanıklardan Anzor Davitiani, Artur Tengizov, Murat Murtuzaliev, Seyhun Ali Akçay, Cuma Güneş ve Ali Mostafa Ali Marzouk’a “terör örgütü üyesi olmak” suçundan çeşitli miktarda hapis cezası öngördü. Sanıklardan Ahmet Kaplan da “terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme” suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırıldı.

    Sanıklar Ramazan İdrisov, Adam Rabadanov ve Fahim Ait Allaooua’nı, “resmi evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıl 6’şar ay hapse mahkum eden heyet, 26 sanığın ise tüm suçlardan kesin ve inandırıcı delil olmadığından beraatine hükmetti.

    Tutuklu 8 sanığın tahliyesine hükmeden mahkeme heyeti, firari sanıklar Dzhamal Kurbanismailov, Rustem Efendiev, Nazım Gasanov ve Marat Pshnatov’un dosyasını ise ayırdı.

    Henüz yakalanamayan firari sanıkların yargılaması, dosya üzerinden devam ediyor.

    Dava dosyası Yargıtay’da

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince verilen hüküm, ilk temyiz yeri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine (istinaf) gönderildi. Burada yapılan incelemelerde dosya, usulü eksiklikler olduğu gerekçesiyle mahkemesine geri gönderildi.

    Eksikliklerin giderilmesinin ardından dosyayı yeniden inceleyen istinaf, mahkemece verilen hükümleri onadı.

    İstinaf mahkemesince onanan dosya, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Dosyanın Yargıtay’daki temyiz incelemesi sürüyor.

  • Bakan Kurum’dan Atatürk Havalimanı açıklaması

    Bakan Kurum’dan Atatürk Havalimanı açıklaması

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Başkent Millet Bahçesi’nde Atatürk Havalimanı hakkında bir basın açıklaması düzenledi. Muhalefetin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi üzerinden yapmış olduğu açıklamaları hayretle izlediklerini kaydeden Bakan Kurum, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefetle karşı karşıya kalınmayacağını söyledi.

    Türk milletinin talepleri doğrultusunda projeleri yapmaya devam edeceklerini hatırlatan Kurum, “Milyonlarca vatandaşımız burada yaşıyor. Bu havalimanı bölgesinde oluşan hava kirliliğinden dolayı gürültü probleminden dolayı yine ses ve egzoz emisyonlarından dolayı rahatsızlıklarını dile getiriyorlar” dedi.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin müjdesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiğini, burada bir pistin acil durumlar için kullanılacağı, afet zamanlarında vatandaşa hizmet vereceği ve 5 milyon metrekare yeşil alan kazandıracağını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığını belirtti. Bakan Kurum, bunun üzerinde projeleri hızlı bir şekilde başlattıklarını açıkladı.

    “Gerek doğa gerek çevre açısından bu tesislerin taşınması çok önemli”

    Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesinin İstanbul’a hizmet edecek çok önemli bir proje olduğunu aktaran Bakan Kurum, “Tabii burada dünyadaki örneklerine baktığınızda gelişmiş tüm ülkelerde şehrin içinde kalmış havalimanları görmüyoruz. Gerek iklim değişikliği ile mücadele gerek doğa gerek çevre açısından da bu tesislerin taşınması çok önemli. 2018 yılında Atatürk Havalimanının İstanbul Havalimanına taşınması ile birlikte veriler yüzde 30-40 trafik yoğunluğunun azaltıldığını gösteriyor. Yine karbondioksit emisyonlarına baktığınızda 2018 yılında 1 milyon ton iken şu an 75 bin tona düşmüş. Yani yüzde 10’un da altına düşmüş durumda” diye konuştu.

    “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buraya bir kültür ve doğa projesi yapacağını kendisi açıklamıştı”

    Mesele AK Parti hükümetinin yaptığı proje olunca bu tür eleştirilere maruz kaldıklarını anlatan Bakan Kurum, “Buradan da kendi içinde bu projemizi felaket israf ve rezalet olarak değerlendirerek etrafına maskeli çevrecileri, sözde doğaseverleri, sözde çevreyi ve doğayı koruduğunu söyleyen insanları da alarak mesnetsizce bizim projelerimizi eleştirmeye çalışıyorlar. Üç maymunu oynuyorlar. Hadi bizim açıklamalarımız bir kenara bırakalım. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buraya bir kültür ve doğa projesi yapacağını kendisi açıklamıştı. Burada görüyoruz ki kendi genel başkanları bile söylemlerin de ters düşüyorlar. Kendi söylemlerini boşa düşürüyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Günde 1 milyondan fazla vatandaşımızın ziyaret edeceği bir mekan haline gelecek”

    “Burada mesele çevre meselesi değil. Dün Gezi Parkı’nda mesele nasıl çevre ve doğa meselesi değilse, burada meselenin başka bir mesele olduğunu da net olarak görüyoruz” diyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin en değerli yerlerini Türk milletine armağan ettiklerini, birçok çalışmaya imza attıklarını ve projeleri yapmaya devam edeceklerini not düşerek, “İstanbul Atatürk Havalimanında yapacağımız Türkiye’nin en büyük, dünyanın sayılı millet bahçelerinden biri olacak projemize de devam edeceğiz. Günde 1 milyondan fazla vatandaşımızın ziyaret edeceği bir mekan haline gelecek. İstanbul’un en cazibe merkezi diyeceğimiz, hiçbir şekilde konut ve ticaret imarına açılmaksızın vatandaşımıza milletimize açacağımız bu alanda gençlerimiz deneyler yapacak, fuarlarımız ve müzelerimiz olacak. Burada gençlerimizi kıraathanelerde ve kütüphanelerde ders çalışacaklar. Spor alanlarında spor yapacaklar. Eğitim alacaklar” cümlelerine yer verdi.

    “Olabilecek afet durumunda burası çok önemli bir toplanma vazifesi görecek”

    Bakan Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin olabilecek afet durumunda önemli bir toplanma vazifesi göreceğini hatırlatarak şunları söyledi:
    “İstanbul bir deprem bölgesi. Olabilecek afet durumunda burası çok önemli bir toplanma vazifesi görecek. Bunların milletin derdiyle bir işi olmadığı için millete verdikleri sözleri tutmadıkları için, bu projeleri anlayamazlar. İstanbul’da dünyanın sayılı millet bahçelerinden birini yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle birlikte burada ilk fidanlarımızı toprakla buluşturacağız. Bu toprakla buluşan fidanlarla İnşallah 132 bin 500 ağacımızı Atatürk Havalimanında yapacağımız millet bahçemize dikeceğiz. Yürüyüş yollarında, buradaki yaşlı bakım evlerinde, buradaki yeşil alanlarda çocuklarımızın cıvıltıları içinde İstanbul’umuzun akciğeri olan projeyi de gerçekleştireceğiz. Hem çevre açısından hem doğa koruma projesi açısından projelerimizi yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

    “Bunlar tehdit diline alışmışlar”

    Atatürk Havalimanı’nı 85 milyonun bahçesi olacak şekilde, yeşil alanlarda hoş vakit geçireceği alan haline getireceklerini açıklayan Bakan Kurum, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürk Havalimanı önüne giderek millet bahçesi yapılmasına karşın açıklama yapacağını söylemesi üzerine, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bile ağzına almaktan imtina eden bu şahıs, şimdi gidip Atatürk Havalimanında sözde çevreci kişilerle, maske takmış çevrecilerle birlikte gidip burada bu projeyi yaptırmayacaklarını, bu projeyi yapanların gök kubbeyi başlarına yıkacaklarını söyleyerek vatandaşımızı, milletimizi tehdit ediyorlar. Bunlar tehdit diline alışmışlar. Bu söylemlere alışmışlar. Baktığınızda dikili bir ağaçları yok. Söylediği sözlerin hiçbirini tutmadıklarını görüyoruz” diye konuştu.

    “Atatürk Havalimanı yıkılmıyor, aksine Atatürk Havalimanı ihya ve inşa ediliyor”

    Milletin hizmet, iş beklediğini, polemik, dedikodu ve iftira istemediğini aktaran Bakan Kurum, Atatürk Havalimanı alanında ilk etapta 5 milyon 36 bin metrekaresini yaptıklarını, buranın yüzde 95’inin yeşil alan olacağını hatırlatarak, “Atatürk Havalimanı yıkılıyor diye bir algı peşindeler. Atatürk Havalimanı yıkılmıyor. Aksine Atatürk Havalimanı ihya ve inşa ediliyor. Onlar afette milletimizin yanında olmadığı için anlamazlar. Afet toplanma alanları çok büyük bir ihtiyaç. Şehrin merkezinde İstanbul’un akciğeri olacak hem de deprem esnasında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidereceğimiz bir toplanma alanı olacak” dedi. Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin 2023 yılında açılacağını söyledi.

    “Atatürk Havalimanı imara açılmayacak”

    Muhalefetin “İhalenin şeffaf olmadığı, Katar’a rant sağlandığı” iddialarına da cevap veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Atatürk Havalimanı’nın imara açılmayacağının altını çizerek, “Atatürk Havalimanı imara açılmayacak, bu alana herhangi bir konut projesi ya da ticari ünite yapılmayacak. Bu alanın Katarlılara, yurt dışındaki kardeşlerimize, dostlarımıza satılması gibi bir durum söz konusu değil. Maalesef her konuyu Katarlılara, yurt dışındaki dost ve kardeş ülke olduğumuz ülkelere getiriyorlar. Milletimizin gönlünün ferah olması gerektiğini, tamamen bir peyzaj projesi olduğunu ve milletimize armağan edileceğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “İhale şeffaf bir şekilde yapılmıştır”

    Bakan Kurum, TOKİ’nin Sayıştay denetiminde olduğunu hatırlatarak, “TOKİ, Sayıştay denetimine tabidir. Sayıştay elemanları TOKİ Başkanlığında 7 gün 24 saat görev yapmaktadır ve yapılan tüm işlemler Sayıştay denetimine tabidir” dedi. Kurum, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ihalesinin şeffaf bir şekilde yapıldığını vurgulayarak, “Muhalefetin ‘Burada denetim yok, usulsüzlük var’ algıları peşinde koşmamasını, milletimizin de bu söylemlere itibar etmemesini ifade etmek istiyorum. İhale şeffaf bir şekilde yapılmıştır. Yeterli olan firmalar katılmış ve en düşük fiyatı veren yüklenici ihaleyi almıştır. İhalenin yapım rakamı 2 milyar 100 milyon TL’dir. Yani 2 milyar dolar, 5 milyar dolar, 10 milyar dolar değildir. Ankara Millet Bahçesi’nde de diğer yaptığımız 445 millet bahçesinde de yapılan işleri maliyetini TOKİ Başkanlığımız net bir şekilde bilmektedir. Bizim süreci doğru yönetmekten başka yaptığımız bir iş yoktur” açıklamasında bulundu.

  • Mesut Özil İstanbul’da

    Mesut Özil İstanbul’da

    Dünyaca ünlü yıldız futbolcu Mesut Özil, İstanbul’a geldi. Fenerbahçe’nin prensip anlaşmasına vardığı ve görüşmelerini sürdürdüğü Özil, saat 01.00 sularında Atatürk Havalimanı’na iniş yaptı.

    32 yaşındaki futbolcu, eşi Amine Gülşe ve kızıyla beraber genel havacılık terminaline giriş yaparken, kendisini Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu karşıladı. Mesut Özil terminalden çıkışı esnasında basın mensuplarına Fenerbahçe atkısıyla poz verdi.

    Özil, daha sonra ailesiyle birlikte kendilerini bekleyen araç ile havalimanından geniş güvenlik önlemleri altında ayrıldı.