Etiket: avrupa birliği

  • Borrell ‘Türkiye’nin yanındayız’

    Borrell ‘Türkiye’nin yanındayız’

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Hatay’ın Defne ve Samandağ ilçeleri merkezli 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki depremlere ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Borrell, Türkiye’nin yanında olduklarını söyleyerek, “Türkiye’nin Hatay şehrinde tekrar bir depremin meydana geldiği, etkilenen ailelerin acılarını ve yıkımlarını artıran durumu yakından takip ediyoruz. Bu zor günlerde Türkiye’nin yanındayız” ifadelerini kullandı.

  • AB, yeni karbon reformunda anlaştı

    AB, yeni karbon reformunda anlaştı

    Avrupa Birliği (AB), Avrupa Parlamentosu’nun, AB ülkelerinde karbon salınımı ve emisyonları daha da azaltacak ve sosyal etkilerini ele alacak “Fit for 55” paketinin önemli yasa teklifleri üzerinde geçici bir siyasi anlaşmaya vardığı duyuruldu.

    Anlaşmanın, her iki kurumda da resmi olarak kabul edilmeyi bekleyen geçici bir mutabakata vardığı ve her iki kurum tarafından resmen onaylandıktan sonra resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe gireceği bildirildi. AB Dönem Başkanı sıfatıyla toplantıları yürüten ve geçici olarak Çekya Çevre Bakanlığı görevine gelen Marian Jurecka konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “AB Emisyon Ticaret Sistemi ve Sosyal İklim Fonu ile ilgili anlaşma, iklim ve Avrupa iklim politikası için bir zaferdir. Bu, en savunmasız vatandaşların ve mikro işletmelerin iklim krizinde etkin bir şekilde desteklenmesini sağlarken, ekonominin ana sektörlerindeki iklim hedeflerini karşılamamıza fırsat sağlayacaktır. Artık AB’nin iddialı mevzuatla vaatlerini yerine getirdiğini ve bunun bizi küresel olarak iklim değişikliğiyle mücadelede ön saflara koyduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    Konuya ilişkin olarak AB Konseyi tarafından yayınlanan resmi açıklamada ise, “AP ve AB Konseyi tarafından sağlanan bu siyasi anlaşma resmi onay bekleyen geçici statüdedir. Parlamento ve ardından Konsey, mevzuat kısımlarını kabul edecek ve ardından bunlar AB’nin resmi gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girecektir” sözlerine yer verildi.

    AB Komisyonu tarafından 14 Temmuz 2021’de sunulan Fit for 55 paketi, AB’nin 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını 1990 yılındaki seviyelere kıyasla en az yüzde 55 oranında azaltmasını ve 2050’de karbon salınımı açısından nötr olmasını öngörüyor. AB Konseyi, 29 Haziran 2022’de Fit for 55 paketinin çevre ile ilgili tekliflerine ilişkin genel yaklaşımını kabul etmişti.

  • İran’dan AB’nin yaptırımlarına misilleme

    İran’dan AB’nin yaptırımlarına misilleme

    İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nin bazı İranlı yetkililere ve kurumlara karşı tek taraflı yaptırımlar uygulama kararını kınayarak, bunu uluslararası hukukun ihlali ve İran’ın iç işlerine müdahalenin açık bir örneği olarak değerlendirdi.

    Kenani, AB Bakanlar Konseyi’nin yaptırım kararını, kötü niyetli yaklaşımın devam ettiği ve insan haklarının siyasi hedeflere ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığının bir göstergesi olarak değerlendirerek, “Böylesi yanlış ve yapıcı olmayan bu kararın temelinde İran milletinin düşmanlarının siyasi hedefleri, asılsız bilgileri ve sahte iddialarının bulunması üzücü vericidir” ifadelerini kullandı.

    İranlı kişi ve kurumlara karşı tüm iddiaları reddeden Kenani, “AB Bakanlar Konseyi’nin kararına yanıt olarak ilgili Avrupa kurum ve kişilerine karşılıklı yaptırımlar uygulanacak ve ilan edilecektir” şeklinde konuştu.

    Abdullahiyan: “AB bugün yanlış hesaplama yaptı”

    İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında Avrupa Birliği’nin (AB) yeni yaptırım kararına tepki göstererek, AB bugün yanlış hesaplama yaptı ve asılsız bilgilere dayanarak, yeniden İranlılara yönelik etkisiz yaptırım aracına başvurdu. Dünyanın hiçbir yerinde kamu mallarına zarar verilmesine ve kaos çıkarılmasına müsamaha gösterilmez. İran’da da aynı kural geçerlidir” ifadesini kullandı.

  • AB’nin Türkiye raporuna Dışişleri’nden tepki

    AB’nin Türkiye raporuna Dışişleri’nden tepki

    Dışişleri Bakanlığından, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 2022 Türkiye Raporu’na ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, söz konusu raporun, AB’nin Türkiye’ye yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha açığa çıkardığı ifade edilerek, “Aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği bu rapor, AB’nin Türkiye’ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneğidir” denildi.

    “Ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz”

    Açıklama şöyle devam etti:

    “Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla 6 Ekim günü gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ilk toplantısında, ortak sınamalara karşı birlikte hareket etmenin ve iş birliğinin önemi ortaya konulmuşken, bu dayanışma ruhunun Türkiye Raporu’na yansıtılmamış olması esef vericidir. Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz.”

    “AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığını tekrar hatırlatıyoruz”

    Açıklamanın, raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularının ele alındığı kısmında şunlar kaydedildi:

    “Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum/Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtması, raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayılması ve ülkemiz ile KKTC’nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesi ise raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya koymaktadır. AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığını tekrar hatırlatıyoruz. AB’nin bu şekilde hareket etmesi hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır.”
    Raporda Türkiye’nin herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde AB’nin uyguladığı yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesinin gariplik olduğu kaydedilen açıklamada, “Ukrayna’dan tahıl ihracatının ve savaşan taraflar arasındaki esir takasının ancak Türkiye’nin ilkeli yaklaşımı sayesinde gerçekleşebildiğini bir kez daha vurguluyoruz” ifadesi kullanıldı.

  • Bosna Hersek’e aday ülke statüsü

    Bosna Hersek’e aday ülke statüsü

    AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Varhelyi, Bosna Hersek’e aday ülke statüsü verilmesi yönünde görüş bildirildiğini duyurdu.

    Varhelyi, yıllık genişleme raporunun sunumu sırasında “potansiyel aday” ülke durumundaki Bosna Hersek’e “aday ülke” statüsü verilmesi yönünde teklifte bulunulduğunu açıkladı. AB’nin Bosna Hersek’i yolsuzlukla mücadele, ifade ve basın özgürlüğü, yasal reformlar gibi konularda denetlemeye devam edeceğini belirten Varhelyi, “14 öncelik” olarak bilinen maddelerin uygulanmasının önemine vurgu yaptı.

  • AB ülkeleri, Rusya’ya yeni yaptırım paketinde anlaştı

    AB ülkeleri, Rusya’ya yeni yaptırım paketinde anlaştı

    AB ülkeleri, Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanması için siyasi olarak anlaşmaya vardı. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Çekya’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Büyükelçiler, Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar konusunda siyasi bir anlaşmaya vardı. Bu, Putin’in Ukrayna topraklarındaki ilhakına güçlü bir AB yanıtı” denildi.

    “Putin’in düzmece referandumunu kabul etmeyeceğiz”

    AB üye ülkelerinin yaptığı anlaşma ile ilgili açıklama yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Üye devletlerin bugün 8. yaptırım paketi üzerindeki anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum. Putin’in düzmece referandumunu veya Ukrayna’daki herhangi bir ilhakı asla kabul etmeyeceğiz. Kremlin’e bunları ödetmeye devam etmeye kararlıyız” dedi.

    Rusya’ya 8. yaptırım paketi

    AB üye ülkelerinin büyükelçileri tarafından üzerinde anlaşmaya varılan 8. yaptırım paketine göre, Rus petrolünün belirlenen üst fiyat sınırının üzerinde üçüncü ülkelere deniz yoluyla taşınmasıyla ilgili hizmetlerin yasaklanması, çelik, kağıt, çeşitli makine ve cihazlar, kimyasallar, plastik ve sigara gibi ürünlere yönelik genişletilmiş ithalat yasağı getirilmesine karar verildi.

    Öte yandan, Rus kuruluşlara mühendislik ve hukuk hizmetleri sağlama yasağı ile daha fazla teknolojik ihracat yasağı getirilmesi de kararlaştırıldı. Alınan yaptırım kararının, Herson ve Zaporijya bölgelerini de içine alacak şekilde genişletildiği görüldü.

  • Avrupa Birliği enerji tedbirleri için anlaştı

    Avrupa Birliği enerji tedbirleri için anlaştı

    Avrupa Birliği Enerji Bakanları Brüksel’de olağanüstü toplandı. Bakanların AB içinde yüksek enerji fiyatlarına müdahale etmek ve faturalarını ödeyemeyen vatandaşlar için destek sağlanması konusunda anlaştıkları bildirildi. Konuya ilişkin AB Konseyi tarafından yayınlanan resmi açıklamada, ”AB Enerji Bakanları bugün, yüksek enerji fiyatlarına yönelik anlaşmaya vardı. Elektrik talebini azaltmak ve enerji sektörünün fazla gelirlerini nihai müşterilere döndürmek ve yeniden dağıtmak için ortak önlemler getiriyor” ifadeleri kullanıldı.

    Çekya Enerji Bakanı Jozef Skela, anlaşmaya dair açıklamasında, Rusya’nın enerji kaynaklarını sürekli silah olarak kullanmasına karşı birleşik bir cephe oluşturmak için son derece hızlı, koordineli ve dayanışmacı bir şekilde çalışıyoruz. Bugün varılan anlaşma, Avrupa vatandaşları ve şirketlerini rahatlatacak. Üye devletler, enerji sektöründen elde edilen fazla karları faturalarını ödemekte zorlananlara yeniden dağıtacak” ifadelerini kullandı.

    Elektrik tüketimi düşürülecek

    AB Konseyi tarafından yapılan resmi açıklamada, ilk olarak elektrik talebinin azaltılmasına vurgu yapılırken, “Yoğun saatlerde elektrik tüketiminin yüzde 5’lik zorunlu bir azaltma hedefi kabul edildi. Üye ülkeler, talebi azaltacakları 1 Aralık 2022 ile 31 Mart 2023 arasındaki yoğunluk saatlerinin yüzde 10’unu belirleyecekler” denildi.

    İkinci olarak alt marjinaller için piyasa gelirlerinin üst sınırı getirilmesi konusunda ise; ”Konsey, yenilenebilir enerji, nükleer ve üreticilerinin elde ettiği karlara üst sınır uygulanmasını kabul etti. Bu işletmeler, son aylarda maliyetleri artmadan beklenmedik şekilde büyük mali kazançlar elde etti. Bunun nedeni, şu anda elektriğin nihai fiyatını şişiren fiyat belirleyici kaynaklar olarak kömür ve gazın rolüdür” ifadeleri kullanıldı.

    Fosil yakıt sektörü için dayanışma vergisi kabul edildi

    AB üye devletlerinin enerji bakanlarınca varılan anlaşmaya göre yeni vergi getirileceği bildirildi. Konuya ilişkin olarak açıklamanın devamında, ”Üye ülkeler, ham petrol, doğal gaz, kömür ve rafineri sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin kârlarına zorunlu bir geçici dayanışma katkısı belirlemeyi kabul etti. Dayanışma katkısı, 2022 ve/veya 2023’te başlayan mali yılda ulusal vergi kurallarına göre belirlenen ve 2018’den bu yana yıllık ortalama vergilendirilebilir karın yüzde 20’lik artışının üzerinde olan vergilendirilebilir kazançlar üzerinden hesaplanacaktır. Dayanışma katkısı, üye ülkelerde geçerli olan düzenli vergi ve harçlara ek olarak uygulanacaktır. Üye devletler, yönetmeliğin amaçlarıyla uyumlu olmaları ve en azından karşılaştırılabilir gelirler sağlamaları koşuluyla, dayanışma vergisine eşdeğer ulusal önlemleri koruyabilirler. Üye devletler, dayanışma katkısından elde edilen geliri, hanelere ve şirketlere mali destek sağlamak ve yüksek perakende elektrik fiyatlarının etkilerini azaltmak için kullanacaklar” denildi.

    KOBİ’ler için perakende önlemleri

    AB içindeki KOBİ’ler için de enerji desteği konusunda anlaşıldığı bildirildi. Buna göre başvuru şartı olmak üzere KOBİ’ler bazı enerji indirimlerinden yararlanabilecek. Açıklamanın sonunda değinilen konuya ilişkin olarak ise, “Konsey, üye devletlerin, yüksek enerji fiyatlarıyla mücadele eden KOBİ’leri daha fazla desteklemek için küçük ve orta ölçekli işletmelere elektrik tedariki için geçici olarak bir fiyat belirleyebileceğini kabul etti. Üye devletler ayrıca, istisnai ve geçici olarak elektrik arzı için maliyetin altında bir fiyat belirleyebileceklerini de kabul ettiler. Tedbirler geçici ve olağanüstü niteliktedir. 1 Aralık 2022’den 31 Aralık 2023’e kadar geçerli olacaklardır. Enerji tüketimini azaltma hedefleri 31 Mart 2023’e kadar geçerli olacak. Zorunlu piyasa gelirleri tavanı 30 Haziran 2023’e kadar geçerli olacak” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın sonunda ise detay verilmeksizin üyelerden GKRY ve Malta için özel muafiyetler olacağı bildirildi.

  • AB ülkeleri rotayı Türkiye’ye çevirdi

    AB ülkeleri rotayı Türkiye’ye çevirdi

    Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) tarafından bu yıl 67’ncisi düzenlenen ve alanındaki Avrupa’nın en büyük organizasyonu olan AYMOD Ayakkabı Moda Fuarı başladı. 30’u yabancı yaklaşık 600 firmanın katıldığı fuara, 50’ye yakın ülkeden 7 bini yabancı toplam 25 bin ziyaretçi bekleniyor.

    ”Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahibiz”

    Fuarın açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mustafa Gültepe, ”Ayakkabı sektörü Türkiye’nin geleneksel sektörlerinden bir tanesi olarak yer alıyor. Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahibiz. Sektör, pandemi sonrası daha farklı büyüme rakamları ortaya koydu. Sektörün 2021 yılında ihracatı 1 milyar doları aştı, bu yılın ilk sekiz ayında ise 800 milyon doların üzerini görmüştür. 2022 yılında ayakkabı ve deri mamulleri sektörü hak ettiği yeri alacaktır. Ayakkabı sektörünün orta vadede 3 milyar dolarlık bir rakama ulaşması lazım. Uzun vadede ise 5 milyar doların üzerine çıkmamız lazım. Daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok ihracat için önerisi olan, proje geliştiren herkesi dinlemeye ve desteklemeye hazırız. Çünkü ülkemizi selamete çıkarmak için yatırımdan, üretimden ve ihracattan başka bir yol görünmüyor” dedi.

    “Türkiye dinamik sanayi gücüyle krizleri fırsata çevirecektir”

    Ayakkabı sektörünün önemine vurgu yapan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, ”Ayakkabı sanayiciliği Türkiye’nin en önemli sektörleri arasında yer alıyor. Odamızın en önemli sektörleri arasında da yer alıyor. Ayakkabı sektörü insana dayalı bir sektördür. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi dinamik sanayi gücüyle küresel çapta yaşanan krizlerin çoğunu fırsata çevirecektir’’ diye konuştu.

    ”Avrupa ülkelerinden yoğun bir taleple karşı karşıyayız”

    TASD Başkanı Berke İçten ise ayakkabı ihracatında 2014’ten sonra büyük bir sıçrama yakalandığını söyledi. Pandemi ile birlikte AB ülkelerinde Türk ayakkabısına ilginin arttığını ve pazarın çeşitlendiğini anlatan İçten, 2021’de ilk kez 1 milyar dolarlık ihracat sınırını geçtiklerini hatırlattı. İçten, 8 yıl önce 350 milyon dolar cari açık veren sektörün 2021’i 500 milyon dolar cari fazla ile kapattığına dikkat çekti.

    Avrupa’dan yoğun talep olduğunu belirten Berke İçten, “Ayakkabıda geleneksel pazarlarımızın yanı sıra bu yıl Almanya başta olmak üzere AB ülkeleri ve İngiltere’den yoğun bir taleple karşı karşıyayız. 2022’de en büyük 5 pazarımızdan 4’ünü AB ülkeleri oluşturuyor. En büyük pazarımız konumuna yükselen Almanya’ya ihracatımızı Ocak-Ağustos döneminde yüzde 44,3 artışla 65,7 milyon dolara çıkardık. Aynı dönemde İtalya’ya yüzde 68,8, Romanya’ya 36,3 daha fazla ihracat gerçekleştirdik. 2022’ye 1,3 milyar dolar ihracat hedefi ile başlamıştık. 8 ayda 800 milyon dolara yaklaştık. Eylül’ü de 100 milyon doların üzerinde kapatacağımızı tahmin ediyorum” dedi.

    İçten konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fuar süresince firmalarımızla alıcılar arasında yeni iş birliklerinin de yaratacağı moralle bu yıl 1,3 milyar dolar hedefimizi yakalayabileceğimizi tahmin ediyorum. Eğer bir aksilikle karşılaşmazsak 2023’te 1,5 milyar doları rahatlıkla geçeriz. Biz orta vadede ayakkabı ihracatımızı 3 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Hedefe ulaşabilmemiz için küresel koşullar uygun. İstanbul’dan uçakla 3-4 saatlik uçuş mesafesinde 60 milyar dolarlık ayakkabı pazarı var. ABD’li perakende markaları Çin’den çıkmak istiyorlar. Etkili ve agresif bir tanıtım çalışması ile bu pazarlardan çok daha fazla pay alabiliriz. Ancak bizim de hızla üretimimizi ve nitelikli iş gücümüzü artırmamız, teknolojik alt yapımızı yenilememiz gerekiyor.”

    Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nde 60 bin metrekare alanda kapılarını açan AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı 1 Ekim tarihinde sona erecek.

  • Avrupa Birliği’nden gaz sızıntısı açıklaması

    Avrupa Birliği’nden gaz sızıntısı açıklaması

    Rus gazını Baltık Denizi üzerinden Avrupa’ya taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında görülen gaz sızıntısı Rusya ile AB arasında gerilimi arttırdı.

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, boru hatlarındaki sızıntılara ilişkin AB adına yazılı açıklama yaptı. Borrell açıklamada, “Avrupa Birliği, Baltık Denizi’nin uluslararası sularında sızıntılara neden olan Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarının zarar görmesinden derin endişe duymaktadır. Güvenlik ve çevresel kaygılar en yüksek önceliğe sahiptir. Bu olaylar tesadüf değildir ve hepimizi etkiler. Mevcut tüm bilgiler, bu sızıntıların kasıtlı bir eylemin sonucu olduğunu gösteriyor. Ne olduğuna ve neden olduğuna dair tam netlik elde etmeyi hedefleyen her türlü soruşturmayı destekleyeceğiz ve enerji güvenliğindeki direncimizi artırmak için daha fazla adım atacağız” ifadeleri kullanıldı.

    “Avrupa enerji altyapısının kasıtlı olarak kesintiye uğraması kesinlikle kabul edilemez”

    Açıklamada söz konusu sızıntının zaten enerji arzı bakımından zor durumda olan AB için yeni bir endişe kaynağı olduğu ve AB’nin enerji altyapısının kesintiye uğramasına kayıtsız kalınmayacağı aktarıldı. “Avrupa enerji altyapısının kasıtlı olarak kesintiye uğraması kesinlikle kabul edilemez” denilen açıklamada, “Bu olaya güçlü ve ortak bir şekilde karşılık verilecektir” ifadelerine yer verildi.

    Avrupa-Rusya arasındaki gaz krizi

    Rusya’dan başlayan Kuzey Akım 1 gaz boru hattı, Baltık Denizi altından Almanya’nın Greifswald kentine kadar ulaşıyor. Söz konusu boru hattı geçtiğimiz aylarda birkaç hafta kapalı kalmıştı. Rus enerji devi Gazprom, gerekçe olarak bakım çalışmalarını göstermişti. AB ise Rusya’yı, Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımlara karşılık enerjiyi “silah olarak kullanmakla” ve “şantaj yapmakla” suçlamıştı. Ancak Moskova yönetimi bunu reddetmişti.

    Kuzey Akım 2 ise Rusya’dan Almanya’ya ve diğer Avrupa ülkelerine gaz tedarikinin arttırılması için inşa edilmişti. 2021 sonlarında tamamlanan proje, Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’ya saldırılarından sonra durdurulmuştu. Ancak boru hattında daha önceden pompalanmış doğal gaz bulunurken, bu gazın atmosfere salınmasından endişe ediliyor.

  • AB Dışişleri Bakanlarından acil toplantı

    AB Dışişleri Bakanlarından acil toplantı

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ilan ettiği kısmi seferberliğin ardından Avrupa Birliği (AB) harekete geçti. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Başkan Putin’in bugün açıkladığı şey, Ukrayna’ya karşı başlattığı sebepsiz savaşta bir başka büyük tırmanışı oluşturuyor. Panik ve çaresizlik içinde konuşuyor gibi görünüyor. Putin başarısız bir stratejiyi ikiye katlıyor” ifadeleri kullanılarak, “Nükleer kullanma tehdidiyle Ukrayna’yı ve Ukrayna’yı destekleyen tüm ülkeleri sindirmeye çalışıyor. Ama başarısız olacak. Başarısız oldu ve yine başarısız olacak” denildi.

    “Böyle bir tehdit kabul edilemez”

    Putin’in son açıklamasının Rus rejiminin bugüne kadar izlediği yaklaşımla paralellik gösterdiğine değinilen açıklamada, “Putin’in ‘elimiz altındaki tüm silah kaynaklarını’ kullanma tehdidi, nükleer silahlar da dahil olmak üzere kitle imha silahları kullanma ihtimalini ima ediyor. Böyle bir tehdit kabul edilemez” denildi.

    “Bunu Uluslararası Barış Günü’nde yapmak daha da alaycı”

    Nükleer silahlarla tehdidin tüm dünya için gerçek bir tehlike olduğunu vurgulanan açıklamada, “Uluslararası toplumun bu tehdide karşı tepki vermesi gerekiyor. Bunu Uluslararası Barış Günü’nde yapmak daha da alaycı. Belki bir tesadüftür, ancak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında dünya toplumu barış ve ilerleme üzerinde çalışmak için bir araya geldiğinde bu tür tehditleri duymak özellikle şok edici” denildi.

    “Rusya’nın da Birleşmiş Milletler üyesi olarak imzaladığı kurallar, ilkeler ve normlar var”

    Putin’in son açıklaması ile uluslararası normları, kuralları ve ilkeleri tamamen göz ardı ettiğini bir kez daha gösterdiği belirtilen açıklamada, Hepimizin, Rusya’nın da Birleşmiş Milletler üyesi olarak imzaladığı kurallar, ilkeler ve normlar var ve bu kural ve ilkeler toprak bütünlüğü ile başlar. Şubat 2022’den bu yana zorla işgal edilen toprakları ilhak etme ve sahte referandumlar yapma niyetleri yasal statülerini değiştirmeyecek. Onlar, Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası olarak uluslararası alanda tanınmaya devam edecekler ve öyle kalacaklar. Bu, sahte bir referandum yaparak değişmeyecek” denildi.

    “Rusya’nın, Ukrayna’yı her ne pahasına olursa olsun yok etmek istediği açık”

    Rusya’nın uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ni ihlal ederek Ukrayna’yı her ne pahasına olursa olsun yok etmek istediğinin açık olduğu ifade edilen açıklamada, “Ama şimdi Putin, Ukrayna’yı yok etmek istiyor gibi görünüyor. Burada New York’ta toplanan uluslararası toplumun, tehlikede olan şeyin tam olarak anlaması gerekiyor” denildi.

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yarın toplanacağı hatırlatılan açıklamada, “Bu yeni senaryonun ışığı altında Ukrayna hakkında görüşecek ve Avrupa Birliği adına Güvenlik Konseyi’nde konuşacağım. Bu kritik anda Avrupa Birliği adına Güvenlik Konseyi’ne hitap etmekten büyük onur ve sorumluluğa sahip olacağım” denildi.

    Borrell’in Putin’in son açıklamasının ardından Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarını olağanüstü ve geçici bir gayri resmi toplantıya çağırdığı duyurulan açıklamada, AB’nin toplantıda ortak bir çizgi benimsemeyi amaçladığı aktarılarak, daha büyük tehditler ve zorluklar ortaya çıkmadan önce bu savaşın mümkün olan en kısa sürede durmasının istendiği vurgulandı.